Sandıkları patlatmaya hazır mısınız?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esenler’de 15 Temmuz Millet Bahçesi ile yapımı  tamamlanan tesis ve projelerin toplu açılış töreninde konuştu. İstanbul’un en çok göç alan bölgelerinden biri olan Esenler’in  nüfusunun yarım milyona yaklaştığını ifaden eden Erdoğan, yaptıkları projeler ve  kentsel dönüşümlerle çarpık kentleşmenin büyük ölçüde önüne geçtiklerini söyledi. Esenler’in, Avrupa Yakası’nın en gözde bölgelerinden biri haline  geldiğini belirten Erdoğan, özetle şunalrı söyledi: “Bu İstanbul öyle bir şehir ki büyüklüğünden kaynaklanan tüm  sıkıntılarına rağmen, aşkı, sevdası, bağlılığı daha ağır basar, insanı kendine  meftun eder, ne güzel söylemiş şair; Seni görüyorum yine İstanbul/ Gözlerimle  kucaklar gibi uzaktan/ Minare minare, ev ev/ Yol, meydan/ Baktıkça hep, semt  semt, yer yer/ Beş yaşım, onbeş yaşım, ah yirmi yaşım/ Durmuş bir tepende  okuduğum mektep/ Askerlik ettiğim kışladır ötesi.

BU ŞEHİR BİZİMDİR

Evet işte bu şehir her şeyiyle bizimdir, bizim İstanbul’umuzdur. İster  Esenler’de, ister Beyoğlu’nda, ister Çekmeköy’de, ister Adalar’da yaşayalım ama  yeter ki bu şehrin havasını soluyalım. Üstadın dediği gibi, ‘Güleni şöyle dursun,  ağlayanı bahtiyar.’ Bu şehrin insanları olma ayrıcalığını yaşayan herkese buradan  selamlarımı gönderiyorum. Alandakilere “Esenler, 31 Mart’ta sandıkları patlatmaya var mıyız?”  diye soran Erdoğan, şimdiden herkesin kapı kapı dolaşmasını isteyerek, Esenler’in  31 Mart’ta bir başka olacağına inandığını ifade etti.

BU ŞEHRİ BİZE ÇOK GÖRENLER VAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’un önemine vurgu yaparak, “Yaklaşık  600 yıldır bizim olan bu şehri, hala bize çok görenler olduğunu biliyoruz.  Ülkemize ve milletimize yönelik husumetlerin altında yatan sebeplerin en başında  gelenlerden biri, işte İstanbul’dur. İstanbul’a ne kadar sahip çıkarsak, sıkı  sıkıya sahip çıkarsak, ülkemizin geleceğine de o derece katkı yaptığımızı  biliyoruz. Esenler Erokspor’un durumunu alandaki gençlere soran Erdoğan, “Arada 5  puan varmış, bunu kapatmak için de sizin de tribünlerde olmanız lazım, ihmal  etmeyin, 2’ye çıkmanız lazım, bekliyorum sizden bu başarıyı.” ifadelerini  kullandı.

ONLARIN HAYALLERİ BİLE BİZE ULAŞAMAZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti döneminde hayata geçirdikleri dünya  çapındaki projelerle sadece İstanbul’u değil, Türkiye’nin tamamını büyütüp  güçlendirdiklerini aktararak, “Bakınız Marmaray, nasıl? Güzel değil mi,  kullandınız mı? Avrasya Tüneli nasıl, kullandınız mı? Bizden önce böyle bir şey  var mıydı? Hayaldi değil mi? Şimdi denizin altından hem Marmaray ile gidiyoruz  hem de araçlarımızla gidiyoruz. Bunları AK Parti iktidarı olarak biz yaptık biz,  Bay Kemal. Onların hayalleri bile ulaşamaz ama biz yaptık. Erdoğan, kendilerinden önce boğazın üzerinde iki köprü olduğunu, Yavuz  Sultan Selim Köprüsü’nü yaptıklarını, İstanbul’u İzmir’e bağlamak için de  Osmangazi Köprüsü’nü inşa ettiklerini kaydetti.

İSTANBUL’U AYAĞA KALDIRDIK

Yabancı misafirler geliyor, liderler, onlara, ‘Bak denizin altından  raylı sistem geçiyor, bak buradan Avrasya Tüneli arabalar geçiyor…’,  şaşırıyorlar. ‘Ben on sene önce geldiğimde böyle şeyler yoktu burada.’ diyorlar.  ‘Bak burada üçüncü köprü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü…’, şaşırıyorlar. Bunlar 15  seneye sığmış olan eserlerimiz, şimdi bu sevinci, gençler 31 Mart akşamı birlikte  yaşamaya var mıyız? Biz, İstanbul’a işte hep böyle bakıyoruz. İşte bu heyecanla  bu şevkle hizmet ediyoruz. 1994 yılında bu şehri yönetme sorumluluğunu bu  kardeşinize verdiniz. İstanbul’da yeni bir dönemi başlattık mı? Kardeşlerim, biz  İstanbul’a büyükşehir belediye başkanı olduğumuzda, İstanbul’un hali neydi?  Gençler, sizin birçoğunuz bilmezsiniz, İstanbul’da çöp dağları var mıydı?  İstanbul’da su var mıydı? İstanbul’da hava kirliliği var mıydı? Peki bunları kim  yok etti? Çöp dağlarını evelallah kaldırdık. Kimden almıştık İstanbul’u? CHP’den.  Susuzluğu giderdik, nereden biliyor musunuz? 180 kilometre öteden Istranca  Dağları’ndan, dağları delerek, İstanbul’a su getirdik. Anadolu Yakası’nda da  Sakarya’dan İstanbul’a suyu getirdik. Dedik ki işi sağlama alalım. Boğazın  altından alternatif tüneller yaparak, ‘suyu Anadolu Yakası’nda sıkıntı olursa  Avrupa’dan, Avrupa Yakası’nda sıkıntı olursa Anadolu Yakası’ndan suyu deplase  edelim.’ dedik. İstanbul’un su sorununu çözdük. 2040 yılına kadar böyle bir sorun  yok.

ÖNCE MİLLET ÖNCEA MEMLEKET DEMEYE VAR MISIN?..

CHP çöp demektir, CHP susuzluk demektir, CHP hava kirliliği demektir,  CHP yoksulluk demektir, CHP yasaklar demektir ve CHP, yoksulluğun daniskası  demektir. O yokluğu, o yoksulluğu aramızdaki yaşlı amcalarımız iyi bilir. Biz de  babalarımızdan o nüfus kağıtlarındaki mühürleri görünce öğrendik. Ne çileler  çekmişler, ne sıkıntılar yaşamışlar. Biz de gençlik yıllarımızda mazot, benzin,  gaz yağı kuyruklarını biliriz. Bunların bize CHP yaşattı. Utanmadan, sıkılmadan farklı şeyler konuşuyorlar. Ey İstanbul, 31 Mart 2019 seçimlerinde,  tercihini bir kez daha hizmet siyasetinden yana kullanmaya var mısın? Ey Esenler,  önümüzdeki seçimlerde bir kez daha AK Parti diyerek ilçemizin şahlanışını  sürdürmeye var mısın? Ey Türkiye, tevazu, samimiyet, gayretle, önce millet, önce  memleket demeye var mısın?..

BAY KEMAL SENİN BUNLARDAN HABERİN YOK

Bunu Bay Kemal de bilmez belki. Çünkü Bay Kemal Kağıthane’ye  ‘kağıttepe’ diyecek kadar İstanbul’dan uzak. Bu ülkeyi tek parti devrinde bir  dilim kuru ekmeğe muhtaç edenler, İstanbulluları da bir yudum suya hasret  bırakmıştı. Gerektiğinde dağları deldik, gerektiğinde Boğaz’ı geçtik. İstanbul’u  suya kavuşturduk. İstanbul’un suya ihtiyacı var mı? İstanbul’da edindiğimiz  tecrübeyle hükümete geldiğimizde ülkemizdeki diğer büyükşehirlerin su sorununu  çözdük. Başta İzmir olmak üzere. Van, HDP belediyesiydi. Oranın su sorununu çözdük. Niye? Dedik ki ‘Burada benim insanım yaşıyor.’ Her ne kadar belediye filanca partide de olsa. ‘İnsanlarımızı susuz bırakmayacağız.’ dedik.  İstanbullulara sorsanız. ‘En memnun olduğunuz hizmet nedir?’ diye. Herhalde su ve  doğal gazı en başta söylerler. Ben göreve geldiğimde İstanbul’da 50 bin haneye  doğal gaz veriliyordu. Ama İstanbul’dan cezaevine giderken 1 milyon 250 bin eve  doğal gaz veriliyordu. Biz buyuz. Biz böyle çalıştık. Bay Kemal senin bunlardan  haberin yok. Sen o zaman başka yerlerdeydin. Sen o zaman bu işlerin nasıl  gittiğini ve nasıl yapıldığını bilmiyordun.

KİMSEYİ SOKAĞA ÇIKARTAMAYACAKSINIZ

CHP zihniyeti Türkiye’nin büyümesinden, ilerlemesinden,  milletimizin refahının artmasından, hak ve özgürlüklerinin genişlemesinden değil,  tam tersine sefaletten ve faşizmden güç alır. İşte gitti Almanya’ya, Almanya’da  kimlerle resim çektiriyor? PKK’nın Almanya’daki uzantısı durumunda olanların bir  araya geldiği kişilerle toplanıyor, o paçavralarını Avrupa Parlamentosu’nda  sergileyenlerle beraber resim çektiriyor. Değerli kardeşlerim, istikametini  kaybetmiş. Demokraside ve ekonomide attığımız her adım, bunların kabusudur.  Sermayelerinin ellerinden gittiğini gördükçe hırçınlaşıyorlar. Yalan ve iftiranın  dozunu arttırıyorlar. Her fırsatta milleti sokağa davet etmelerinin sebebi bu. Bay Kemal, kimseyi sokağa çıkartamayacaksınız. Bak sana bir şey söyleyeyim,  burası Paris değil, burası Hollanda da değil, sen eğer Gezi olaylarındaki gibi  bir şeyler yapmaya tevessül edersen, o televizyon ekranında ne idüğü belirsiz,  kendini bilmez, haddini bilmez birilerinin sokağa davet etmesiyle iş yapacağını  zannediyorsan bilesin ki bu millet 15 Temmuz’da FETÖ’cülere ve uşaklarına nasıl  bu meydanları dar ettiyse yine dar ederiz. Bunu böyle bilesin.

İŞTE SANDIK NE YAPACAKSAN GEL SANDIKTA YAP

Sen 15 Temmuz gecesinde Atatürk Havalimanı’ndan tankların arasından  kaçıp Bakırköy Belediyesi’ne gitmiş olabilirsin ama bu defa kaçmaya fırsat bile  bulamazsın, onu bil. Onun için de bu milletin evlatlarını, sendikaları sokağa  davet etmekle bir yere gidemezsin. Eğer gücün yetiyorsa işte sandık, ne  yapacaksan gel sandıkta yap. Öyle meydanlarda asla, buna fırsat vermeyiz,  gereğini de yaparız. Korkunun ecele faydası yoktur Bay Kemal. Türkiye’nin bu ana  muhalefet zihniyetinden kurtulmasına az kaldı. Şurada üç buçuk ayımız var,  hazırız değil mi? Üç buçuk ay sonra sandıklardan AK Parti’yi çok daha güçlü bir  şekilde çıkarmaya var mıyız? Evelallah ülkemizin ayağına pranga vuran bu tür kavgalara, hiç  şüphesiz milletimiz hak ettiği cevabı sandıkta demokratik şekilde verecektir.   Bizim babalarımız, dedelerimiz bunların elinden çok çekti. Biz de çocukluğumuzdan  başlayarak, az eziyet görmedik. İnşallah bizim evlatlarımız, bu musibetten  kurtulmuş olarak hayatlarını yaşayacaklardır.”