İşte depremde İstanbul ve Beşiktaş’ta riskli bölgeler

İBB, İstanbul’un depreme dirençli bir kent haline getirilmesi amacıyla ‘Deprem Bilim Üst Kurulu’nun önerileri, tespitleri ve çözüm yolları doğrultusunda başlattığı seferberlik planını kamuoyu ile paylaştı. Beşiktaş ilçesi sakinleri, zemin yapısının depreme dayanıklı olup olmadığı konusunda endişeleniyor. Sizler için, Beşiktaş’ın riskli bölgelerini de derledik.
Deprem kuşağında bulunan Türkiye’de Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından artçı sarsıntılar devam ediyor. 20 Şubat tarihinde Hatay’da meydana gelen 6,4 ve 5,8 büyüklüğündeki artçı depremler sonrasında depremlerin İstanbul’a etkisi merak ediliyor. İstanbul Beşiktaş’ta ikamet eden kişiler İstanbul Beşiktaş riskli bölgeler ve deprem haritası araştırmalarına başladı. İşte Beşiktaş deprem risk haritası…
Edinilen bilgilere göre; Beşiktaş deprem risk durumu ve diri fay hattından geçen yerler meydana gelen şiddetli depremlerin ardından gündeme geldi. Beşiktaş’ın olası bir İstanbul depreminde ne kadar etkileneceğini ve o bölgenin en riskli yerlerine ilişkin bilgileri haberimizde bir araya getirdik. Bilindiği gibi deprem kuşağında yer alan Türkiye’de risk her zaman mevcut. İşte Beşiktaş’tan geçen fay hatları ile riskli, risksiz bölgeler…
BEŞİKTAŞ İLÇE BİLGİLERİ
Beşiktaş, İstanbul iline bağlı ve 8,4 km uzunluğunda sahili olduğu İstanbul Boğazı’nın Rumeli yakasında yer alan ilçe batıda Şişli ve Kâğıthane, güneybatıda Beyoğlu, kuzeyde Sarıyer ilçeleriyle komşudur. 18.01 km2 yüz ölçümüne sahiptir. İlçede 23 mahalle bulunmaktadır. İl merkezine uzaklığı da yaklaşık 11 kilometredir. TÜİK 2019 verilerine göre ilçenin nüfusu, 182.649’dur.
BEŞİKTAŞ ALTYAPI BİLGİLERİ
Kentlerde depremler; sadece can kaybına ya da bina, köprü vb. üstyapıda hasarlara neden olmazlar. Olası büyük depremler kentlerde kritik öneme sahip doğal gaz, içme suyu ve atık su şebekeleri gibi altyapıda da hasar oluşturma potansiyeline sahiptirler.Günlük yaşantının temel bileşenlerinden olan altyapı sistemlerinin olası bir İstanbul depreminde nasıl davranış göstereceğini kestirmek bu açıdan büyük önem taşımaktadır.Bu çalışma kapsamında İstanbul genelinde hasar görebilirlik analizinde kullanılmak üzerealtyapı sistemlerine (doğal gaz, içme suyu, atık su) ait verilerin derlenmiş ve altyapı envanteri oluşturulmuştur.
OLASI İSTANBUL DEPREMİNDE BEŞİKTAŞ RAPORU
7.5 büyüklüğündeki senaryo depreminde, Beşiktaş’taki binaların ortalama yüzde 72’sinin hasar görmeyeceği tahmin edilmektedir. Binaların ortalama yüzde 20’sinin hafif, yüzde 6,5’inin orta, yüzde 1’inin ağır ve yüzde 0,5’inin de çok ağır hasar görmesi beklenmektedir. Beşiktaş’ta, analiz edilen toplam bina sayısı 16.037’dir. Ağır ve çok ağır hasarlı binaların aldıkları deprem hasarının, onarılamayacak boyutta olabileceği ve bu hasar seviyelerindeki binaların yıkılıp tekrar yapılması gereğinin ortaya çıkacağı öngörülmektedir. Öte yandan, orta hasarlı binaların da onarım yerine yıkılıp yeniden inşası çoğunlukla daha uygundur. Senaryo depreminde, Beşiktaş’taki binaların ortalama yüzde 8’inin (yaklaşık 1.304 bina) orta ve üstü seviyede hasar göreceği tahmin edilmektedir. Yaklaşık 14.733 binanın ise, hasarsız veya hafif hasarlı olması beklenmektedir.
BEŞİKTAŞ YEREL ZEMİN RAPORU
7.5 büyüklüğündeki senaryo depreminin, en kötü senaryo olan gece meydana gelmesi halinde, Beşiktaş’ta ortalama 26 civarında can kaybı meydana gelebileceği, yaklaşık 14 kişinin ağır yaralanabileceği ve 99 kişinin de hastane şartlarında tedavi görmesi gerekebileceği öngörülmektedir. Deprem nedeni ile meydana gelen bina hasarlarının önemli bir etkisi de binaların barındırma özelliğini kaybetmesidir. Acil barınma ihtiyacının belirlenerek, bunun karşılanması için gerekli ön planlama ve çalışmaların yapılması, özellikle yoğun yapılaşmaya maruz metropol alanlarda beklenen depremler için kritik önemdedir.
Deprem sonrası insanların, hasarlı olmasa da binalara girmeyip bir süre dışarda olmayı tercih etmeleri de genel resmi ağırlaştıran bir durumdur. Beşiktaş’ta Mw=7.5 senaryo depremi sonrasında yaklaşık 4.096 hanelik acil barınma ihtiyacının ortaya çıkacağı tahmin edilebilir. Hane başına 3 kişilik nüfus kabulüyle, yaklaşık 12.288 kişinin acil barınma ihtiyacı olacağı beklenmektedir. Bu tahminlerde de depremin oluş şekline göre, hasarlarda gördüğümüze benzer belirsizlikler bulunmakta olup, deprem sonrası gerçekleşen acil barınma ihtiyacı içindeki nüfus verilen değerin altında ya da üstünde gerçekleşebilir.
Bu raporda sunulmuş olan bütün tahminler, deprem mühendisliği literatüründe yer alan, analitik çalışmalara veya depremlerde yaşanmış deneyimlerden yararlanarak oluşturulmuş ampirik modellere dayanmaktadır. Bu modeller, bütün istatistiksel modellerde olduğu gibi kabullere dayanmakta ve çeşitli belirsizlikler içermektedir. Sunulan sonuçlar kullanılan modellerden elde edilen ortalama değerlerdir. Gerçek bir depremin yaratacağı kayıpların bu raporda sunulan sonuçlardan farklı olması kaçınılmazdır.