OTOMOBİL: Yerli otomobil için imzalar atılıyor!

Türkiye’nin yerli otomobili için ortak girişim oluşturuldu. Cumhurbaşkanlığı Saray’ında düzenlenen toplantıda imzalar atılacak. Beştepe’de Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlenen etkinlikte Türkiye’nin Otomobili Ortak Girişim Grubu oluşturuldu. Türkiye’nin yerli otomobilini üretmek için kurulan ortak girişimde Anadolu Grubu, BMC, Kıraça Holding, Turkcell ve Zorlu Holding bulunuyor.

Toplantıda ilk olarak kürsüye TOBB başkanı Rıfat Hisarcılıoğlu çıktı.

İşte Hisarcıklıoğlu’nun konuşmasından satır başları:

Bugün çok büyük bir hayali gerçekleştirmek için yola çıkıyoruz. 1690’larda başlayan rüyayı, 2017’de gerçeğe dönüştürmek için önemli bir adım atıyoruz. Türkiye’nin otomobilleri için varım diyen babayiğitlerle beraber buradayız. Biz de elimizi taşın altına koyduk, yaklaşık 5 aydır yüze yakın toplantı yaptık. Planlamasını gerçekleştirdik.

Bir ülkenin müteşebbisi ne kadar güçlüyse o ülke de o kadar güçlü oluyor. Girişimcilerimiz bizim övünç kaynağımız. Ülkemizin tarımsal toplumundan sanayi toplumuna geçmiş, bizler ülkemizin müteşebbisleri olarak bugün 200 ülkeye mal satar hale gelmişiz. Avrupa’da tüketilen her üç beyaz eşyadan birini burada üretiyoruz. Dünyanın en büyük havaalanını İstanbul’da inşa ediyoruz. Katar’da Tunus’ta havaalanı inşa ediyoruz. Milyar dolarlık satın almalar yapıyoruz.

Öte yandan Türk profesyonellerimiz, uluslararası kuruluşları yönetiyor. Bunları yapan Türk iş dünyasının yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Türkiye’nin küresel devlerle rekabet edecek teknoloji geliştirme zamanı gelmiştir.

Yüzyıldır yollarda arabaların gezdiğini biliyoruz. Türkiye’nin bu teknolojiyi üretme noktasında geride kaldığının da farkındayız. Ama bugün küresel ekonomik sektörü ciddi dönüşüm içinden geçmektedir. Tesla gibi yeni bir şirket, yüzyıllık devlere kafa tutabiliyor. O yüzden Türkiye’nin otomobilinin de tam zamanıdır. Kendi markasıyla, kendi tasarımıyla, teknolojisiyle bu sektörde yer alacaksa bu dönüşüm sürecini yakalamalıdır. Bu proje aynı zamanda Türkiye’nin teknolojik dönüşümü için de bir model olacaktır. Bu proje kapsamında geliştirilecek teknolojiler yeni ürün geliştirilmesini de tetikleyecektir. Türkiye’nin otomobil projesi için geliştirdiğimiz bu yapı eminim ilerleyen yıllarda ülkemizin ihtiyaç duyduğu teknolojik sıçramak için model olacaktır.

Ben bu vizyon için cumhurbaşkanımıza teşekkür etmek istiyorum. Doğruya doğru, kendisinin ısrarlı çağrılar olmasaydı bugün bu salonda Türkiye’nin otomobili diye oturamazdık. Liderlik ve vizyon böyle bir şey. Gerçekten bizi yüreklendirdiniz, tüm desteğiniz için çok teşekkür ediyoruz.

“OTOMOBİL GİRİŞİM GRUBUNDA BEŞ ORTAĞIMIZ VAR”

Çok büyük bir otomobil sanayimiz var. Her 13 saniyede araç üretiyoruz, 18 saniyede de ihraç ediyoruz. Yan sanayimiz zaten tüm dünya devlerine mal satar hale geldi. Tek eksiğimiz, kendi tasarımımız, kendi markamız, kendi teknolojimiz. Bu işin sonucunun kazan kazan olduğunu da hep beraber göreceğiz. Ama en büyük teşekkürü de ortaklara yapmak istiyorum. Otomobil girişim grubunda beş ortağımız var. İçinde otomotiv sektörünü yakından tanıyan gruplar da var, teknoloji devlerimiz de var. Böyle bir karma gruba ihtiyacımız vardı, bunu da başardık. Her biri ülkemizin ayrı birer değeri. İyi ki onlar varlar ve bugün de bu salonu onların sayesinde bir araya geldik. Bugün atacağımız ortak girişim grubu imzası bir başlangıç. İşimiz yeni başlıyor, 3-4 ay çok yoğun çalışacağız. Bu projeye ilişkin devlet desteklerini, cumhurbaşkanımızın talimat doğrultusunda hükümetimiz ve bakanlığımızla birlikte yapacağız. 2018’in ilk aylarında şirketi kurmuş olacağız.

Biz bu işi gerçekten memleket sevdasıyla yapıyoruz, günün sonunda 80 milyonun her bir ferdinin gurur duyacağı bir ürün çıksın diye uğraşıyoruz. Allah yolumuzu açık etsin.

BİNALİ YILDIRIM: 5 BABAYİĞİDE DE TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM

Binali Yıldırım ise konuşmasında şunları söyledi:

Bugün ülkemiz için önemli bir toplantıdayız. Önemli bir proje için bir araya geldik. Sayın cumhurbaşkanımızın Türkiye’nin potansiyelini değerlendirerek yerli marka otomobil için artık vakti geldiğini söylemesi aslında bu süreci resmen başlatmış oldu. Türkiye’nin geleceği için projenin ilk adımını attığımız bugün de, cumhurbaşkanımız ve bilim sanayi teknoloji bakanımıza teşekkür ediyorum. Ayrıca ‘yok mu babayiğit’ çağrısına cevap veren 5 babayiğide de teşekkürlerimi sunuyorum. Bugün imzaları atacaklar.

Bu önemli projenin otomotiv sektörüne ve iş dünyamıza da yeni bir heyecan getireceğinden endişem yok. Bu proje büyüyen kalkınan geleceğe kararlılıkla yürüyen Türkiye’nin başarılarına yeni bir başarı da ilave edecektir.

“TÜRKİYE’NİN YERLİ VE MİLLİ OTOMOBİL YAPAMAMASI SÖZ KONUSU OLAMAZ”

Son 10 yılda ihracatımız içerisinde otomotiv sanayi payı yüzde 17 seviyelerine ulaştı. İhracat kalemlerimiz için bir numara. Dün ihracat rakamları açıklandı, otomotiv endüstrisi 2 milyar 632 milyon 111 bin dolarla yine başı çekti. Bu gayet sevindirici bir durumdur. Hal böyleyken Türkiye otomobilde bu kadar yetkin hale gelmişken, ihracatta bir numara olmuşken, Türkiye’nin yerli ve milli otomobil yapamaması söz konusu olamaz.

Ancak neden gecikti derseniz, tabi bu iş otomobil yapıp yapmama meselesi değil. Bu iş ekonomi ölçeği bulma meselesidir. Bütün çalışmalar bunu temin etme yönünde ince ve detaylı bir şekilde yapıldı. Başından beri bir şeyi söylüyoruz, biz devlet olarak bu imalatın içinde olmayız. Bu sürdürülebilir bir yol değil. Ama biz destek veririz, engelleri kaldırırız, ürünü geliştirmek ve dünya çapında markaya dönüştürmek sizin işiniz. Çünkü siz bu işi biliyorsunuz, sahadasınız. Böylece bu projeye resmen bugün sayın cumhurbaşkanımızın direktifleriyle başlamış oluyoruz.

Türkiye’de ARGE merkezleri içerisinde 83 ARGE merkezi var. bu ne demek? Otomotivle ilgili ARGE merkezleri sayısı toplam içerisinde 1 numaraya oturuyor. Dolayısıyla otomotiv sanayi üretiminin imalat sanayi üretiminde payı da oldukça iyi konumda. Toplam istihdamın da yaklaşık yüzde 6’sı otomotiv sektöründen geliyor.

Sürücüsüz otomobilden tutun, elektrikli otomobile varıncaya kadar birçok yenilik hayatımıza girmeye başladı. Bu alana yatırım yapmanın ve kamu özel iş birliğini geliştirmenin önemini önümüzdeki yıllarda açık bir şekilde göreceğiz. Türkiye otomotiv sektörünün küresel rekabet gücünü de sürdürmek için böyle bir adımı atmaya ihtiyacımız vardı. Geleceğin kritik teknolojilerine uyum sağlamak, yazılım sektörleriyle arasındaki ilişkileri şimdiden görüp bunlara yatırım yapmak en önemli ve öncelikli hedeflerimiz arasındadır.

Ülkemizin ekonomik sıçramayı gerçekleştirmesi için önemli gördüğümüz yerli otomobil projesinin resmen başlangıcını yapmış oluyoruz. Çıktığımız bu yol, Türk mühendisliği ve sermayesi açısından da önemli bir dönüm noktasıdır. Teknik elemanlarımızın, tasarımcılarımızın diğerlerinden eksiği yok fazlası vardır. Milli tankı, gemiyi, uçağı, İHA’yı, teknolojik projeler, köprüler, tüp geçitler yapan elbette yerli otomobili de haydi haydi yapar.

15 yıldır karşılaştığımız onca engele rağmen ülkemize yaşatılan darbe vesayet girişimlerine rağmen Türkiye büyümeye, bölgesinde istikrar ve güven adası olmaya devam ediyor.

ERDOĞAN: HEDEFİMİZ 2021’DE SATIŞA BAŞLANMASIDIR

Başbakan Yıldırım’ın ardından AKP’li Cumhurbaşakanı Recep Tayyip Erdoğan kürsüye çıktı.

Erdoğan’ın konuşmasının satır başları şöyle:

Hakkari’deki şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Şehitlerimizin acılı ailelerine de Allah’tan sabır diliyorum. Biz şehidimizin kanını yerde bırakmayacağız. Bu teröristleri bitirinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.

Üretimi Türk, pazarlaması Türk bir otomobile ihtiyacımız var. Biz bugün tarihi bir adım atıyoruz.

Cumhurbaşkanı olarak bu projenin yanında olacağımı bilmenizi istiyorum. Artık zaman kaybına tahammülümüz bulunmuyor. Madem ki bu babayiğit arkadaşlarımız taşını elin altına koydu, bize de onlara her türlü desteği vermek düşüyor. İlk aracın taliplisi de benim.

Hedefimiz 2021’de yerli otomobilin ticari satışına başlamasıdır. En küçük bir gecikme istemiyoruz.

Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline gelmesi ancak bü tür girişimlerle, atılımlarla mümkündür.

Milletimiz hala merhum Nuri Demirağ’ın uçak fabrikası girişimin gerçekleşememesini milletimiz hala anlayamamıştır.

Ekonominin ve teknolojinin gittiği yön bellidir. Bizim de kendimizi buna göre ayarlamamız şart.

“Amerika’dan tabanca almayacaksınız. Bizim kendi ürettiklerimizle bu süreci devam ettireceksiniz” dedim. Ne gerek var, bu kadar nazı çekmeye.

“El atına binen tez iner” diye boşuna dememişler. Biz kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız. Kimse Türkiye’nin büyümesini istemez.

CUMHURİYET