Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Şehir ve STK zirvesinde yaptığı konuşmasında İstanbul’un kıymetinin bilinmediğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bu şehrin kıymetini bilmedik. Estetikten incelikten medeniyet değerlerimizden yoksun ve tek düze mimari anlayışın giderek yaygınlaşmasından üzüntü duyuyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediyelere de önemli mesajlar verdi: “Türkiye’de belediyeler iktidar olmanın ve iktidarda kalmanın kilididir. Yerel yönetim eğer bu yanıyla güçlü değilse hiçbir partinin iktidarda kalma şansı yok. 2019 yılındaki seçimlerin anahtarı Mart ayındaki seçimdir. Milletin bizden beklentisinin farkındayız.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Esenler’de Şehir ve STK Zirvesi’nde önemli açıklamalar yaptı.
“Şehir sadece mekan değil, insanın hayata kendine ve etrafındaki tüm varlıklara dair taassumunun tecessüm etmiş halidir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim fikir dünyamızda medeniyet şehirdir, bizim için şehir de Medine’dir. Batı medeniyetine baktığımızda ise kurucu şehir misyonunu Atina ve Roma’nın üstlendiğini görürüz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:
İSTANBUL’UN KIYMETİNİ BİLEMEDİK
Medine’de çarşı ile cami medrese ile pazar yeri ölümle hayat bir bütündür. Şehrin merkezini mabetler oluşturur. Ulu caminin etrafını ise hanlar hamamlar bulunur. İslam şehirlerinde ihtişam ile sadelik, dünya ile ahiret iç içedir ve bir aradadır. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya her an ölecekmiş gibi uhraya… İşte gerçek bu.
İstanbul müstesna bir şehirdir ama biz kıymetini bilemedik. İstanbul’da tüm ihtişamıyla batı Roma’nın Bizans’ın izlerini görürken Medine’nin manevi değerine de şahitlik edersiniz. Dikey mimariden bahsetmiyorum ama…
İSTANBUL’DA ÇOCUKLUĞUMU ARIYORUM
Ben İstanbul’da çocukluğumu arıyorum. Turgut Cansever hocamız, “ecdad tüm ruhunu taşa ve ahşaba nakşetmiş” derdi.
Estetikten incelikten medeniyet değerlerimizden yoksun ve tek düze mimari anlayışın giderek yaygınlaşmasından üzüntü duyuyorum. Benzer taş yığınlarının olduğu bir şehir… Maalesef maddi kaygılar hassasiyetlerin önüne geçiyor. Şehirlerimiz giderek milyonlarca insanın hep birlikte yalnız olduğu yerler haline geldi. Ne yazık ki böyle bir şehir atmosferinde hoşgörü de azalıyor.
MİLLİYET