Besin değeri daha yüksek ve yapımı çok pratik olan bu tariflere bir şans verin; organik beslenmeye adım atın. James Oseland, ABD’de yayınlanan Top Chef Masters isimli yemek yarışmasında jüri ve Organic Life dergisinin genel yayın yönetmeni.
Organik gıdalara olan takıntımın punk takıldığım anarşist gençlik yıllarımda başladığını söylesem şaşırır mısınız? Neon turuncu saçlarımla headbang yaparak müzik dinlediğim günlerde, annemin beni yedirerek büyüttüğü endüstriyel ortamda işlenmiş gıdalara karşı şüphe duymaya başladım. Tüm o cafcaflı paketlerin içinde aslında ne olduğunu merak ettim ve öğrendim: Boş kaloriler, toksik zirai ilaçlar ve bir dolu şey. Tüm kurumlara karşı başkaldırımın bir parçası olarak, fabrikalardan çıkma tüm gıda ürünlerini küçümsemeye başladım. Ne var ki, bu yeni yaşam stili beni beslenme düzenime dair pek çok sınırlama içine soktu. O zamanlar iki dilim tam buğdaylı ekmeğin arasına sıkıştırdığım avokado, cheddar peyniri ve Brüksel lahanasıyla resmen hayat mücadelesi veriyordum. Müdavimi olduğum marketin sahibine göre, doğal gıdalarla beslenme azmi gösteren yalnızca ben değildim.
O günler beni bugün olduğum adam haline getirse de, artık geride kaldıkları için bir o kadar mutluyum. Üstünden yaklaşık 40 yıl geçti ve hala organik beslenme konusunda kararlıyım. Ama bir farkla; artık mercimek çorbası ve esmer pilava mahkum değilim. Organik hareket iyice olgunlaştı ve çok daha geniş ve kapsayıcı bir beslenme tarzı sunuyor. Artık çatal bıçağımı, ot yiyerek beslenmiş danadan elde edilen organik pirzolama batırabiliyorum. Cheddar peynirinden organik İspanyol Manchego peynirine terfi ettim. Daha renkli ve farklı çeşitte organik sebzeler bulabiliyorum. Üstelik daha fazla besin maddesi içerdiklerini söylememe bile gerek yok. Yemeklerimi de organik bir şekilde yapıyorum, çünkü organik gıdalar (biraz daha pahalı olmasına rağmen) daha lezzetli olmakla kalmıyor; aynı zamanda sağlığım ve çevre üzerinde daha iyi bir etki bırakıyor. Dahası, çok daha kolay yemek yapmamı sağlıyor. İyi ve taze malzemelerle kolayca pişirip rahatça yiyebiliyorum. Zaten organik gıdalar öylesine lezzetli ki, masaya koymak için çok uğraşmanız gerekmiyor. Üstelik arkadaşlarım ve aileme zirai ilaç basılmamış yemekler sunduğum
için de mutlu oluyorum. Bu yazıda paylaştığım üç pratik tarifime bir göz atın. Yıllar içinde defalarca onlara başvurdum. Organik malzemelere bir şans verin. Bu yemekler siz ve gezegenimiz için sağlıklı olmanın ötesinde, parmak ısırtacak kadar da lezzetli.
1) Izgara Kılıçbalığı Fileto ve Kuşkonmaz
Bu basit yemek, işten eve gelip hızlıca hazırladığım çok güzel bir tarif. Mutfağı pek dağıtmadan maksimum lezzet elde edeceksiniz.
1. Izgarayı önceden orta ateşte ısıtın. Bir blender veya mutfak robotunda kişniş, yumurta, limon suyu, kapari, hardal ve sarımsağı püre haline getirin. Tuz ve karabiber ekleyin. Üç yemek kaşığı zeytinyağını da içine dökün. İyice karıştırın ama ezmemeye dikkat edin.
2. Kuşkonmazı iki tane tahta şişe geçirerek bir “sal” yapın. Üzerine fırçayla zeytinyağı sürün ve tuz ile karabiber ekleyin. Balığı da aynı şekilde yağlayın. Organik Avantaj Sertifikalı organik yumurtalar antibiyotiksiz yetiştirilen tavuklardan elde edilir. 2010 yılına ait bir Alman araştırmasına göre, organik yumurtalardaki antibiyotiğe dayanıklı bakteri miktarı, organik olmayanlara göre
daha düşük. Çiğ yumurta sosunuzun ekstra kıvamlı olmasını sağlar ama gıda kaynaklı hastalık riskinden endişe ediyorsanız kullanmayın.
3. İkisini de bir ya da iki kez çevirerek, balık ve kuşkonmazı ızgarada pişirin. Balık altın rengine dönüşmeli ve içi iyice pişmeli. Yaklaşık 6 dakika alacaktır. Kuşkonmaz ise hafifçe yanık ve gevrek hale gelene kadar, yaklaşık 8 dakika ızgarada kalmalı. Şişleri çıkarın; kuşkonmaz ve balığı tabağa koyun. Sosu ikisinin de üstüne dökün. (Kalan sos buzdolabında üç gün boyunca bekleyebilir.)
1 kişiliktir
Organik Avantaj
Sertifikalı organik yumurtalar antibiyotiksiz yetiştirilen tavuklardan elde edilir. 2010 yılına ait bir Alman araştırmasına göre, organik yumurtalardaki antibiyotiğe dayanıklı bakteri miktarı,
organik olmayanlara göre daha düşük. Çiğ yumurta sosunuzun ekstra kıvamlı olmasını sağlar ama gıda kaynaklı hastalık riskinden endişe ediyorsanız kullanmayın.
2) Meksika Biberli Portakal Soslu Izgara Bonfile ve Lahana Salatas
Organik etin besin değerleri daha zengin oluyor. Bu yemeğin tadını sevdiğiniz insanlarla birlikte çıkarın.
1. Kuru bir tavayı orta ateşte ısıtın. Biberleri bir dakika boyunca güzel kokusunu salana kadar kızartın. Çekirdek ve damarlarını çıkarın, yumuşayana kadar yaklaşık 20 dakika soğuk suda bekletip süzün.
2. İki portakaldan, bir bardak ve iki yemek kaşığı olmak üzere iki parça su çıkarın. Üçüncü portakalın üst ve alt kısımlarını kesin. Kabuğunu soyun. Kalan portakalı uzunlamasına ikiye kesin ve her bir yarımı dilimler halinde doğrayın. Kenara ayırın.
3. Biber, bir bardak portakal suyu, sarımsak ve kekiği blender’dan geçirin. Tuzunu ekleyin. Bir tabağa eti koyup çeyrek kase sosa bulayın. Oda sıcaklığında 30 dakika marine edin.
4. Izgarayı önceden ısıtın. Bir kâsede iki yemek kaşığı portakal suyu ve sirkeyle kıvırcık lahanayı ovun. Tuz ve karabiber ile tatlandırın. Zeytinyağı ve portakal dilimlerini ekleyin.
5. Etinizi, her iki tarafında da ızgara izi çıkana kadar direkt ateşin üstünde pişirin. Yaklaşık 8 ila 10 dakika sürecektir. Sonra ızgarayı elektrikli ocağa koyun ve ara sıra çevirerek etin iç sıcaklığı
60 derece olana kadar, yaklaşık 10 dakika pişirin. 10 dakika da dinlenmeye bırakın.
6. Kıvırcık lahanayı iki tabağa bölüştürün. Eti dilimleyin ve salatanın üstüne yerleştirin. Sosla servis edin.
İki kişiliktir.
3) Fırında Karnabaharlı ve Taze Maydanozlu Makarna
Arkadaşlarıma yemek yapıyorsam, karnabaharı zeytinyağı, kekik ve sarımsakla pişirmeyi çok severim. Tam bir aroma cümbüşü.
1. Fırının ızgarasını en üst gözüne yerleştirin ve fırını önceden 230 derecede ısıtın. Geniş bir tencerede tuzlu su kaynatın.
2. Geniş bir kaba karnabahar, sarımsak, kekik ve üç yemek kaşığı zeytinyağını koyun. Tuz ve karabiber ekleyin. Geniş bir fırın tepsisine karnabaharları yayın. Bir iki kez karıştırarak, kahverengi oluncaya ve yumuşayıncaya kadar, yani yaklaşık 20 dakika fırında pişirin. Kekik yapraklarını saplarından ayırıp karnabaharın içine ekleyin.
3. Makarnayı al dante usulü haşlayın. Makarna suyundan bir kase alıp kenara ayırın ve makarnayı süzün. Geniş bir kapta makarna, ¼ kase zeytinyağı, karnabahar, maydanoz ve limon suyunu şöyle bir karıştırın. Hafifçe ıslanmasını sağlayacak kadar makarna suyu ilave edin. Rendelenmiş peynir ve deniz tuzu ile servis edin.
6 kişiliktir
Organik Avantaj
Araştırmalar gösteriyor ki, karnabahar gibi organik olmayan gıdalar, organik muadilleri kadar çok antioksidan içermiyor. 2013 yılında İtalya’da yapılan bir çalışmada uzmanlar, organik ve organik olmayan karnabaharı karşılaştırdı. Organik karnabaharın daha fazla C vitamini, polifenol ve toplam antioksidan kapasitesine sahip olduğu ortaya kondu.
MEN’S HEALTH TÜRKİYE