EKONOMİ: ODTÜ’lü gençlerden yeni bir buluş

ODTÜ’lü gençler kanser tedavisinde kemoterapi için yeni bir buluş gerçekleştirdi. Gen analiziyle hastanın kemoterapiye tepkisini belirleyen yöntemi geliştiren ODTÜ’lü gençler, buluşlarını ticarileştirmek için yatırımcı arayışına girdi.
ODTÜ’de yüksek lisans yapan gençlerin 2013 yılında başladıkları, kanser tedavisinin standart parçası olan kemoterapide yanlış tedaviyi engelleyecek proje son aşamaya geldi. Hastanın gen analizini yaparak, vücudun kemoterapiye vereceği tepkiyi, tedaviye başlamadan belirleyen yöntemi geliştiren ikisi yüksek lisans öğrencisi birisi mezun üç genç, şimdi buluşlarını ticarileştirmek için yatırımcı arayışına girdiler.
Ekibe sonradan dahil olan ODTÜ Biyoenformatik Bölümü mezunu Kıvılcım Çaylı, Uber, Airbnb gibi değeri 1 milyar doları aşan ve unicorn olarak tabir edilen yenilikçi girişimlere Türkiye’den aday olduklarını söyledi. Türkiye’de girişimcilerin, bu tarz yenilikçi projeler yerine sermayelerini inşaata yönlendirildiklerini belirten Çaylı, 1 milyon dolarlık sermaye desteği bulmaları halinde, buluşlarını Türkiye’nin unicorn’u haline getirebileceklerini kaydetti.
Projeyi DÜNYA’ya anlatan Kıvılcım Çaylı, kanser hastalarının tedavi sırasında aldıkları yoğun kemoterapinin normal vücut hücrelerini de öldürdüğü için hastaları fiziksel olarak yıkıma uğrattığını söyledi. Tamamen yanlış ilaçların da kullanılabildiğini belirten Çaylı, yapılan buluşla her hastaya standart kemoterapi uygulamasının önüne geçildiğini kaydetti. Hastanın gen analizi yapılarak vücudun kemoterapiye vereceği tepkiyi ve ilacın işe yarayıp yaramadığının daha tedaviye başlamadan belirlenebildiğinin altını çizen Çaylı, bu fikrin ilk olarak 2013 yılında ODTÜ Biyoenformatik Bölümü’nde yüksek lisans yapan Semih Alpsoy taarfından geliştirildiği bilgisini verdi. Ardından veri bilimci Volkan Orhan ve kendisinin ekibe katıldığını söyleyen Kıvılcım Çaylı, projenin geliştirilmesi sırasında ise M.I.T ve Harvard gibi ABD üniversitelerinin ortak kuruluşu Broad Instute ile İngiltere’deki Wellcome Trust Sanger Enstitüsü’nün veri tabanlarının kullanıldığını kaydetti.
‘Şansımızı başka ülkelerde denememizi tavsiye ediyorlar’

Bilimsel kısmı kanıtlanan projenin 2015 yılında Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan teknogirişim desteği almaya hak kazandığına değinen Kıvılcım Çaylı, 2016 yılı başından itibaren ise yöntemin kan kanserinde kullanılması ve ticarileştirilebilmesi için yatırımcı aramaya başladıklarını anlattı.

Türkiye’de girişim ve yatırım ekosisteminde ciddi boşluklar olduğunu belirten Çaylı, melek yatırımcıların en fazla 30 bin liraya kadar destek verebildiğini, devlet kuruluşlarının ise yatırımın yüzde 40’ının girişimci tarafından yapılması şartını aradığını vurguladı. Risk sermayesi şirketlerinin ise 100 milyon liranın altındaki gelirli küçük şirketlerle ilgilenmediğine dikkat çeken Çaylı, “Ne yazık ki işadamlarımız bu tarz işlere girmekten kaçınıp sermayelerini inşaata yönlendiriyorlar” şeklinde konuştu.

Dünyada Uber ve Airbnb gibi yeni teknolojilere dayanan ve 1 milyar dolar değeri aşan yeni girişimlere “unicorn” denildiği bilgisini veren Çaylı, şunları söyledi:

“Net istihdam, yüksek vergi geliri ve büyüme oranları da bu şirketlerden geliyor ve milli ekonomilerinin can damarı oluyorlar. Biz ise global anlamda ilk Türk “unicorn” u olabilecek ve milyonlarca kanser hastasının hayatına pozitif olarak dokunabilecek bu proje için destek bulamıyoruz. En acısı, görüştüğümüz hemen hemen herkes, şansımızı başka ülkelerde denememizi tavsiye ediyor. Gerçekten de başka ülkelerde yatırıma çok daha kolay erişebileceğimizi ve global olabileceğimizi belirtiyorlar.”

Kaynak: MİLLİYET