EĞİTİM: TEOG sınavına girecek öğrenciler için tüyolar!

Sekizinci sınıf öğrencilerinin gireceği Temel Eğitimden Ortaeğitime Geçiş (TEOG) sınavı için geri sayım başladı.

TEOG sınavlarına hazırlanan öğrencilerin çalışmalarının yoğunlaştığı şu günlerde, onların doğru motive olmaları çok önemli. Maratonun bu bölümünde onları yormamak, nefeslerini doğru kullanmaları için planlı ve tutarlı bir çalışma programı yürütmek büyük önem taşıyor.
Bu süreçte onlar, aile desteğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Sürecin doğal akışıyla yürümesi yönünde harcayacağınız yoğun emeğe rağmen çocukların stresi ister istemez artabilir. Başarı elde etmede bireyin içsel motivasyonu kadar, dışsal motivasyonun gücü yadsınamaz.
Aileler, ergen çocuklarını anlamaya çalışırken genelde kendi dünyalarından bakarak bazen ciddi hatalar yapabiliyor. Ergenin farklı bir dili, gündemi ve olaylara farklı yaklaşımları olduğunu unutmamak gerekiyor.

MEF Okulları Psikolojik Danışmanı Sevim Çonka, öğrencileriyle yaptığı görüşmelerde motivasyon kaynaklarını öğrenme şansı elde ettiği, duyabildiği ve bildiklerinden yola çıkarak önemli bulduğu bazı önerileri paylaştı.
Çonka’nın önerileri şöyle:
Yaşanabilecek zorlukların farkında olduğunuzu ve destek vermeye her zaman hazır olduğunuzu paylaşmanız, anlaşıldıklarını hissetmeleri açısından çok değerli olacaktır.
Sorgulamanın anlamsız olduğu ve onları motive etmediği gerçeğini çocuklarımızın bakış açısından çok iyi biliyoruz. Aslında bekledikleri, onlara yapıcı geri bildirimler verilmesi, sorgulanmadan ve eleştirmeden onlarla ilgilenilmesidir.
“Deneme sınavlarında kaçıncı oldun?” sorusu yerine “Sınav sonucunu nasıl değerlendiriyorsun? Bu sınavda öğrendiğin neler oldu? “Sınavın tekrarı olsa farklı neler yapardın?” gibi zihinlerini yeniden yapılandıran, farkındalık yaratan, hedef belirlemeyi gerektiren sorular sorulması önemli olacaktır.
Başkalarıyla kıyaslama kesinlikle motivasyonu olumsuz etkileyen bir tutumdur. Çocuğunuzun başarısı kendi sonuçlarıyla değerlendirilmelidir.
Abartılı bir ev düzeninin oluşturulmaması ve doğal olmayan davranışlar sergilenmemesi çok önemlidir. Bu şekilde hareket etmek çocuklar üzerindeki baskı ve stresi artıracaktır.
Kurallar ve talepler sunmak yerine anlaşmalar yoluyla iletişim kurmak çatışmaları önleyecektir.
Anne baba olarak aynı dili konuşabilmek, tutarlı davranabilmek ve güçlü duygulara sakin tepkiler verebilmek kontrol ve cesaret kaybını engelleyecektir.
Çocuğunuzun bu süreçte sadece sınavlara odaklanması bıkkınlığa sebep olabilir ve motivasyonunu düşürebilir. Bu amaçla kendilerini iyi hissedebilecekleri programlar yapmanız önemli olacaktır.
Anne ve babaların çocuklarını cesaretlendirmek adına kullandıkları “Sana güveniyorum” cümlesi, söylenme sıklığına bağlı olarak olumlu bir etki yaratmak yerine bazen kaygıyı artırabilir.
Sınava hazırlık sürecinde hedeflerin belirlenmesi ve sürecin gerçekçi bir biçimde değerlendirilmesi çok önemlidir. Başarıyı etkileyebilecek beklenmedik durumların yaşanması olasılığını göz önünde bulundurarak alternatifler oluşturmak kaygının yönetilmesinde önemli bir etken olacaktır. Mutlaka bir alternatif oluşturulması ve “Sınavda hedefime ulaşamazsam…” sorusunun cevabının birlikte belirlenmesi önemlidir.

SÖZCÜ