Yazılım sektörü bizi kurtarır

Yazılım deyince aklınıza ne geliyor… Şöyle bir ufuk turu atalım. Elektronik aygıtların yönetilmesi, birbiri ile haberleşmesi… Ya da makine komutları… Ya da elektronik aygıtların belirli bir işi yapmasını sağlayan programların tümü… İşte bunlar yazılım deyince ilk aklımıza gelenler…
Peki yazılım denildiğinde aklımıza ilk gelenlerin hayıtın içindeki karşılığı nedir günümüzde… Onu irdeleyelim…
Mesela üretilen bir otomobilin yapılışındaki maliyetinin yüzde 46’sını yazılım oluşturuyor. Yani 100 liralık arabanın yüzde 46’sı yazılım…
Motorundan kaportasına, camından boyasına yüzde 54’ü oluşturuyor. Geri kalan yüzde 46 yazılımdan geliyor.
Bu oran savunma sektöründe daha da yukarı çıkıyor. Hele katlanarak büyüyen oyun sektörü ve sosyal medya gibi alanların neredeyse yüzde 100’ü yazılımdan geliyor.
O yüzden son dönemin yükselenleri yazılıma dayalı Uber, Bitaksi, Facebook gibi şirketler oldu…Ve en önemlisi yazılım pazarı dünyada 5 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaştı. Peki Türkiye bu sektöre ne kadar yakın ne kadar uzak…
Bu önemli… Konuya ilişkin bilgiyi Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD) Başkanı Doğan Ufuk Güneş’in ağzından aktarılım…
– Yazılım sektöre katlanarak büyüyen bir sektör. Türkler bu sektöre çok yatkınlar… Pratik zekamızı dünya biliyor ve kabul ediliyor. Bu nedenle yazılımda öne geçebiliriz. Bunun ispatı çok kolay. Sadece mobil bankacılıkla uygulanan EFT’yi anlatmak yeterli… Bizde EFT ile havaleyi birkaç dakikada yapabiliyoruz. Peki Almanya’da ne kadar sürüyor biliyor musunuz? 2 gün. İngiltere’de 3, Portekiz’de 4, Fransa’da 3 gün sürüyor. Neden? Çünkü bu platformları Türkler kurdu. Şimdi de Avrupa’ya satıyoruz. Mobil bankacılık tamamen Türk mühendisler tarafından geliştirilmiş bir uygulama. Mesela biz kredi kartını bugün şifreyle kullanıyoruz. ABD’de hala imzayla kullanıyorlar. Şifreli kredi kartı da Türk mühendislerin geliştirdiği bir platformdur dünyada. Kredi kartı çekim süresi bile Batı ülkelerinde dakikaları bulabiliyor. Bizde ise saniyelik bir şey, biliyorsunuz.
Doğan Ufuk Güneş bu yüzden Türkiye’nin katlanarak büyüyen bu sektöre ağırlığını koymasını bekliyor.

Eğer böyle olursa her yıl binlerce gencin iş bulacağını ifade ediyor. Sektör her yıl 70 bin elemanı ihtiyaç duyuyor ve gençleri işsiz Türkiye 70 bin yetişmiş genci sektöre kazandıramıyor.
Bu ne yaman çelişki… Gençler iş bekliyor, geleceğin sektörü yazılım eleman bekliyor.
Üstelik yazılım sektörüne elaman yetiştirmek, iş kurmak için milyonlar gerekiyor.
Bir masa bir leptop yetiyor sektörde var olmak için… Hindistan örneği önümüzde duruyor.
Gençleri işsizlikten kurtarıp, Türkiye’yi zenginleştirmek için 5 trilyonluk yazalım sektöründe pay almak önümüzü açacak.
Üstelik de Dağan Ufuk Güneş7in ifade ettiği gibi genetik yapımızda çok uygun…
Yani helva yapmak için her şey var. Ve Türkiye orta gelir tuzağından ancak böyle çıkabilir. Sadece 3 saatlik uçuş mesafesindeki ülkelere hizmet versek bize yeter. Yazılım sektöründe atak Türkiye’nin kapısını çalan 100 yıllık fırsattır. 2011’de 250 milyon dolar olan yazılım ihracatının bugün 4 katlanması ile övünmek yetmez. Hedef 50 milyar dolar olmalı. Bu mümkün…