EKONOMİ: Türkiye’yi uçuracak fon

Darbe girişiminin ekonomi üzerindeki tahribatını azaltmak ve olası tehditleri bertaraf etmek için önlem alan hükümet, yeni çözümler düşünüyor.

Çalışma Kanunu’nda esneklik getirdiklerini, Uluslararası İş Gücü Kanunu, Ar-Ge ve Patent Kanunu’nun Meclis Genel Kurulu’nda görüşüldüğünü belirten Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye’de bir varlık yönetim fonu kurulacağını da söyledi.
Fon dalgalanma zamanlarında finansal piyasalara destek olacak. Ayrıca devletin stratejik roller biçtiği sektörlerde özel sektörün sermayesi yeterli olmadığında varlık yönetim fonuyla uzun vadeli finansman amaçlanıyor.

Norveç, Suudi arabistan ve Çin gibi ülkeler devlet yatırım fonlarına petrol gelirleri ve trilyon dolarlık döviz rezervlerinden kaynak aktarıyor. Fransa, Brezilya gibi seçilmiş kamu gelirlerinin aktarılmasıyla fon oluşturan ülkeler de var. Görüşünü aldığımız ekonomistler, Türkiye’nin darbe girişiminden sonra yaşadığı süreçte varlık yönetim fonunun yararlı olabileceğini söylediler. Bu tür ülke yatırım fonları iyi yönetilirse istikrara ve büyümeye katkı sağlayacağını belirten ekonomistler, fon kaynağının işsizlik fonu, devlet tahvilleri, özelleştirme gelirleri olabileceğini söylediler. Bir uzman ise paralel yapının finansman kaynaklarının bu fona aktırılmasının mümkün olduğunu ifade etti.

Büyümeye yönelik kredilendirme

Başbakan Binali Yıldırım, Bloomberg News kanalında şunları da söyledi:

– “Türkiye yatırımlara hız kesmeden devam edecek.

– Bankalarımız, kredilendirme kriterlerinden taviz vermeyecekler ancak, ekonominin büyütülmesine yönelik kredilendirme anlayışına geçecekler. Gerekirse öncelikli alanlarda yatırımlar için özel faizler uygulanacak, farkı devlet kredi garanti fonundan karşılayacak.

‘VOLATİLİTEYİ DÜŞÜREBİLİR’

Fatma Melek (Akbank Başekonomisti)
“Böyle bir fonun kurulmasının özellikle piyasa volatilitesi yaşandığı dönemlerde anti konjonktürel bir yatırım yaklaşımıyla (kısa vadeli sert düşüşleri, uzun vadeli alım fırsatı olarak değerlendirme) uygulanmasının, hem ilgili dönemlerdeki piyasa volatilitesini azaltabilecek, hem de ülke kalkınması için kritik sektörlerin sermaye piyasası üzerinden finansmanını kolaylaştıracak bir uygulama olur.”

‘NOTUMUZU DESTEKLER’

Gizem Öztok Altınsaç (Ekonomist)
“Ülke varlık yönetim fonlarının temel kaynağı devletlerin bütçe fazlalarıdır. Petrol gelirlerinden elde edilen rezerv fazlaları ya da kamunun başka kaynaklardan elde ettiği tasarruflar bu tarz fonlar için temel kaynaktır. Örneğin bizim ülkemiz için İşsizlik Fonu bu kaynaklardan biri olarak düşünülebilir. Finansal istikrar ve ekonominin büyümesine katkı açısından önemli. Kredi notumuzu da destekleyici bir unsurdur.”

10 – 20 MİLYAR DOLARLIK FON

Serhat Gürleyen (İş Yatırım Araştırma Direktörü)
“Varlık yönetim fonu kuran ülke örnekleri deyince aklımıza Norveç, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan gibi petrol üreticileri ya da Çin gibi yüksek dış ticaret fazlası veren ülkeler geliyor. Türkiye bu iki kategoriye de girmiyor. Tam tersine tasarruf oranı düşük olduğu için yurtdışından kamu ve özel sektör olarak borçlanan bir ekonomiyiz.

Bu yüzden dünyada ileri gelen örneklerde gördüğümüz 500 milyar – 1 trilyon dolarlık rakamlara ulaşma şansımız yok. Buna karşın kamunun piyasalardan borçlanması artırılarak, faiz dışı fazla artırılarak veya bazı kamu gelirlerine endekslenerek zamanla milli gelirin yüzde 2 – 3’üne (10 – 20 milyar dolar) ulaşacak bir fon kurulabilir.”

‘BÜYÜMEYE KATKI SAĞLAR’

Murat Gülkan (Ünlü Portföy Genel Müdürü)
“Büyümesini finanse etmek için sermaye ithal etmek durumundaki bir ülke olan Türkiye, bu anlamda geleneksel olarak Ulusal Varlık Fonu kuran ülkelerden ayrılıyor.

Diğer yandan ise sağlam maliye politikaları ve yapısal reformlar sayesinde, örneğin işsizlik fonu gibi havuzlarda ciddi kaynak birikmiş durumda. Bu kaynaklar ile yatırım ihtiyacının buluşturulması son derece doğru bir adım olur. Burada önemli olan, yatırım sürecinin şeffaf ve rasyonel bir biçimde, uluslararası standartlara uygun biçimde gerçekleşmesi.
Bu standartlar tutturulduğu takdirde bu uygulama Türkiye’nin büyümesine ciddi katkıda bulunur.”

MİLLİYET