SİYASET: Bahçeli: “10 Temmuz hikayesi bitti”

MHP Lideri Devlet Bahçeli,”Yargının kararını sabırla bekleyeceğiz. Bunu biz de istiyoruz, onlar da istiyor. Demek ki 10 Temmuz hikayesi sona ermiştir. MHP’yi itibarsızlaştıran, MHP’yi tarlaya süren, korsan toplantılar yapan, bayramlaşma alternatifi ortaya koyan kim varsa Merkez Disiplin Kurulu’na sevk edilecek gerekli işlem yapılacaktır” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuşuyor. Hükümeti terör ve Suriyeli sığınmacılara vatandaşlık üzerinden eleştiren Bahçeli “Türkiye vatandaşlığı Cumhurbaşkanı’nın keyfine bırakılmış bir unvan değildir. Türk vatandaşlığının bir saygınlığı, itibarı vardır. Buna gölge düşürmek hiçbir devlet adamının haddi değildir. Milyonlarca Suriyeliye vatandaşlık ikramı milli birliğimize engel çıkarmak anlamına gelmektedir. Vatan Türktür, vatandaş Türktür, gelecek Türktür. Türklüğün geleceğini kırmaya kalkan kim varsa ayağını denk alsın” dedi.

Parti içindeki muhaliflerin disiplin kuruluna sevki için yargı kararını bekleyeceklerini belirten Bahçeli’nin konuşmasının satır başları şöyle:

“GİRESUN’DA SERGİLENEN DAYANIŞMA RUHU”

“Geçmiş bayramınızı tebrik ediyorum. Gönül isterdi ki bayramı huzur içinde geçirelim. Yüzler gülsün, gönüller coşsun. Zincirleme felaketler durmadı. Bizleri derinden yaralayan olaylarda bir zayıflama, azalma görülmedi. Buruk geçen Ramazan ve sonrasında aradığımız ortama ulaşabilmiş değiliz. Bayram’ın birinci günü Giresun’da TSK’ya ait Sikorsky helikopter kaza kırımına uğramıştır. 7 vatan evladı şehit olmuş, 8 kardeşimiz de yaralanmıştır. Bölgenin elverişsiz şartlarından dolayı yaralılara ulaşmak kolay olmamıştır. Yardıma koşan tüm vatandaşlarımla iftihar ediyorum. Türk milleti çok şükür haysiyetini kaybetmemiştir. Bu imrenilecek özellik, Türkiye hasmı odakların korkulu rüyasıdır. Giresun’da sergilenen dayanışma ruhu bizi çok ümitlendirmiştir.
Karadeniz Bölgesi’ndeki aşırı yağışlar sel ve heyelanlara yol açmıştır. Sayın İsmail Faruk Aksu’yu afet bölgesine gönderdik. 5 Temmuz’dan itibaren başlayan yağışlar afetlere davetiye çıkarmıştır. Seller Ordu’ya kabus yaşatmıştır. İstanbul, Van ve bazı illerimizde etkisini gösteren yoğun yağışlardan dolayı hayatın doğal akışı olumsuz etkilenmiştir. Vatandaşlarımızın sesi duyulmalı, hükümet afetzedelerin elinden tutmalıdır. Selin enkazı kaldırılmalıdır. Dereyataklarına konut yapımının önüne geçilmelidir.

“DÜNYADA YAŞANANLAR KAOSTUR”

İnsanlık terör ve şiddet karşısında tarihi bir imtihandan geçmektedir. Avrupa’da başlayan karanlık çağın bir benzeri tüm dünyada tekerrür etmektedir. Küresel adalet yerlerde sürünmekte, karşılıklı hoşgörü ve saygı kriz geçirmektedir. İnsan hak ve onuru her coğrafyada çiğnenmektedir. Önyargılar güçlenmektedir. Tahammülsüzlük, vicdansızlık, vandallık korkutucu şekilde yayılmaktadır. Gelişmeler umut verici değildir. ABD’de polis dehşeti, Avrupa’da ırkçılık, ekonomik çalkantılar küresel huzursuzluğun en büyük işaretidir. Terör örgütleri küresel emperyalizmin emrindedir. Taşeron örgütler üzerinde coğrafyada oynamalar yapılmaktadır. İslam toplumları üzerindeki ölü toprağı da hala kalkmamıştır. Yaşananlar kaostur. Suudi Arabistan’da teröristler bombalı saldırı düzenlemiştir. Hz. Muhammed’in manevi makamı yanında gözünü kan ve nefret büyümüş caniler Allah’ın rahmetiyle cehennemde çırpına çırpına azap çekecek olanlardır. Bunların İslamla ilgisi yoktur.
Irak’taki terör saldırılarında yüzlerce insan hayatını kaybetmiştir. Kutsal mekanlar saldırı altındadır. Suriye’de yıllardır kan akmaktadır. Srebrenitsa’da yaşananların bir örneği komşu ülkeleri kapsamıştır. IŞİD, YPG, PKK arasında hiçbir fark yoktur. Terör her yerdedir ve insanlığın başına musallat olmuştur. Türk vatanı karanlık bir tünelde, göz gözü görmez bir fırtınadadır. Pusular, tuzaklar, ağlayan analar, omuzlara alınan şehit naaşları bu milleti inim inim inletmektedir.

“ŞAHADETLER NORMAL GÖRÜLEMEYECEK DÜZEYDE”

Barış masalları anlatıyorlardır. Baharın yerini karakış aldı, biteceği söylenen terör Türkiye’yi kana buladı. 6 Temmuz’da Yüksekova’da bayram ziyaretinden dönen yiğit korucumuz kaçırılarak alçakça şehit edildi. Cevizli Jandarma Karakolu’na saldırıdan teröristler 2 askeri şehit etmiştir. Erciş’te jandarma karakoluna saldıran teröristler bir korucu ve bir askeri şehit etmiştir. 10 Temmuz’da Aktütün’de can pazarı yaşanmıştır. 5 asker şehit düşmüştür. Bu şahadetler normal görülemeyecek düzeydedir. Türk milleti bir günde 9 şehit vermiştir. Tüm şehitlerimize rahmet diliyorum.

“BİREYSEL CEZA KESME PSİKOLOJİSİ”

Türkiye Cumhuriyeti terörist eylemlerin 0 denecek kadar azalmış olduğu günden bu güne getirilmiştir. PKK açılımı adı altında AKP milli birliğimizi sabote etmiştir. Türkiye bunalım dönemine girmiştir. Milletimizin kimliksizleştirilmesi açılım ve çözüm ihanet terörü kamçılamıştır. AKP’nin gafleti sayesinde PKK’nın saldırıları bekaa üzerinde tehdit haline gelmiştir. Yaşanan politik, ahlaki, toplumsal ve ekonomik çöküşün sonucunda kahraman evlatlarımız şehit olmakta veya yaralanmaktadır. Vatandaşlarımız hükümetin terörle mücadelede başarısız olacağı kanaatine varırsa, bireysel ceza kesme psikolojisinin yayılabileceği bilinmelidir. Bunun sonu hepimiz için hüsran olacaktır. Türk milleti öfke içindedir. Ülkemizdeki her rezaletin mimarı bellidir. Vebal AKP’nindir. Bu dehşet tablosu çözüm süreci denen ihanet sürecinin başaktörlerinin eseridir.
14 yıldır Türkiye’yi yönetenler tarih şuurundan habersizdir. Milliyetçilikten bahsenler ayaklar altına alırlar, doğruluktan dem vururlar hırsızlıktan geri kalmazlar. Dik durduklarını söylerler başları yerden kalkmaz. Hak derler, hakikate kast ederler. Din derler diyanete suikast yaparlar. Geri adım atarlar diyalog diye açıklarlar. Boyun eğerler, işbirliği naraları atacak kadar yüzsüzleşirler. İsraille cepheleşip ceplerini doldururlar. Zoru gördüklerinde dost olduklarını hatırlarlar. Gazze’ye giderken bana mı sordunuz diye 180 derece çark ederler. Dostları artırıyoruz derken Esad’a göz kırparlar. Nasılsa yanlış politikaların bedeli henüz ödenmemiştir. Terör bu kadar azmışsa bunun gerisinde 14 yılın ihmal ve iradesizliği vardır.

“TOKYEKUN KURTULUŞ HAREKETİ VE KUVAYİ MİLLİYE RUHU”

Biz AKP ile her teşhisimizde haklı çıktık. Hükümetin tarihin yanlış yerinde durduğunu söyledik. Terörle mücadeleye destek verdik. Türkiye’nin asıl meselesi açılışı yapılan köprüden geçtin geçmedin değildir. Osman Gazi Köprüsü’yle övünenler Bizans artıklarıyla yok edilmektedir. PKK ve küresel emperyalizmin tetikçisi IŞİD Türkiye’yi infazla görevlendirildi. Siz ne yapıyorsunuz? Anaların ağlaması hiç mi vicdanlarınızı sızlatmıyor? Kahramalarımıza saldıran şerefsizleri koruma ordusuyla gezenler yok sayamaz. Sayın Erdoğan, Sayın Yıldırım bu terör ne zaman bitecek? Dünya üzerinde böyle bir yönetim nerede görülmüştür. Ne gerekiyorsa sonuna kadar giderek yapılmalıdır. MHP doğru politikaların yanındadır. Gelin bu milleti terörden arındıralım. Yetki elinizde, dua arkanızda… Türkiye’nin birliği ve bütünlüğünü yıkmaya çalışanlara hadlerini bildirin. Topyekun kurtuluş hareketi başlatılarak bu bitirilmelidir. Kuvayi Milliye ruhuyla yeniden şahlanışını harekete geçirmek gerekmektedir. Bu hesap ahirete kalmayacaktır. Bizler ömürünü davamıza adamış vatan ve millet aşıklarıyız. Milli varlığımızı va haklarımız cesurca müdafaa etmezsek korkakça ağlayacağımız günler yakındır.

“CUMHURBAŞKANI’NIN YETKİSİNDE DEĞİL”

Suriyelilere vatandaşlık verilmesi tartışmasını Cumhurbaşkanı’nın yaptığı konuşma ateşlemiştir. Bize göre teşekkürün içi boştur. Teşekkürü gerektirecek bir durum yoktur. Suriyelilere vatandaşlık hakkı verileceğini duyurmuştur. Kimi zaman sığınmacı, kimi zaman mülteci olarak tanımlanan mültecilerin hukuki statüleri somutlaşmış değildir. Vatandaşlığın nasıl verileceği kanunla bellidir. Vatandaşlıkla ilgili işler Cumhurbaşkanlığı’nın yetkisi dahilinde değildir. Ülkemize sığınanlara elbette gönlümüzü açalım. Ancak vatandaşlığı oy hesabıyla gündeme getirmek sorumsuzluktur. Suriyelilere verilecek TOKİ konutları varsa bu milletin evlatlarından niçin esirgenmiştir? Türk vatandaşları Almanya’ya kaçarak değil, davet üzerine gitmişlerdir. Suriyelilerin durumu başka, Türk vatandaşlarının pozisyonu başkadır.

“AYAĞINI DENK ALSIN”

Suriyelilerin çıkardığı olaylar fazlalaşmaktadır. Suriyelilerin neden olduğu sosyal uyumdaki açmazlar ve ahlaki problemler toplumsal huzuru tehdit etmektedir. Cumhurbaşkanlığı, aklına eserek hareket edilecek bir makam değildir. Herkesi demokratik itirazını göstermeye çağırıyorum. Türkiye vatandaşlığı Cumhurbaşkanı’nın keyfine bırakılmış bir unvan değildir. Türk vatandaşlığının bir saygınlığı, itibarı vardır. Buna gölge düşürmek hiçbir devlet adamının haddi değildir. Milyonlarca Suriyeliye vatandaşlık ikramı milli birliğimize engel çıkarmak anlamına gelmektedir. Vatan Türktür, vatandaş Türktür, gelecek Türktür. Türklüğün geleceğini kırmaya kalkan kim varsa ayağını denk alsın. Türk milletinin dua ve bereketini bilmeyen nankörlerin hesabı mutlaka sorulacaktır. Türk milliyetçileri Türkiye’nin bölünmesine, kardeş kavgasına sürüklenmesi sessiz kalmayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünme teşebbüslerine sonuna kadar karşı çıkacağız.”

10 TEMMUZ HİKAYESİ SONA ERDİ

Grup toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Devlet Bahçeli, muhaliflerin disiplin kuruluna sevki için, “Yargının kararını sabırla bekleyeceğiz. Bunu biz de istiyoruz, onlar da istiyor. Demek ki 10 Temmuz hikayesi sona ermiştir. MHP’yi itibarsızlaştıran, MHP’yi tarlaya süren, korsan toplantılar yapan, bayramlaşma alternatifi ortaya koyan kim varsa Merkez Disiplin Kurulu’na sevk edilecek gerekli işlem yapılacaktır. MHP ayıklanarak yoluna devam edecektir” dedi.
Muhalif isimlerin Kayseri’de Tekir Yaylası’na çıkmasını değerlendiren Bahçeli, “Yayla hepimizin isteyen çıksın” ifadelerini kullandı. Kaynak: Milliyet