SPOR: “Bu da mı gol değil be!”

Akhisar 3-2’yi bulduğunda kenarda hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlayan Serdar Kurtuluş o anı, “Geçmişteki gibi şampiyonluğu yitirdiğimizi düşündüm. Malzemecimizin gözlerinin dolduğunu görünce kendimi tutamadım” diye anlatıyor…
Sadri Alışık’ın ‘Ofsayt Osman’ filmindeki meşhur repliğini hatırlatalım: “Bu da mı gol değil be!”
Akhisar’da sezona damga vuran Serdar Kurtuluş’un gözyaşları da aslında Ofsayt Osman’ın duyguları gibiydi. Önceki iki sezonda yaklaşılan ama kazanılamayan şampiyonluk aklına gelen Serdar, Akhisar maçında 3-2 geriye düşünce, “Yine mi şampiyon olamayacağız” diyerek, hıçkıra hıçkıra ağlıyor.
Bırakalım kendi cümleleriyle o anları anlatsın Serdar: “Düşündüm, ‘Yine mi kaybettik şampiyonluğu’. Çünkü 2 yıldır öyle olmuştu. 3. golü yediğimizde malzemeci Ünal Akkoyun ile göz göze geldik. Gözleri dolmuştu. Ben de şampiyonluğun gittigini düşünerek ağlamaya başladım. Çünkü, emeklerimiz kül oluyordu. Genelde de hassas bir insanım.”

CENK TOSUN ATTI, TOPARLANDIM

Peki, Cenk Tosun 90’da beraberlik golünü attığında, ki Tosun yedekliği sorun edip etmediği sorulduğunda bir gün, “Hayır, etmiyorum. Ben şampiyonluk golünü atacağım” demişti- ne hissetmişti Serdar? “Sonradan toparlandim ve 3-3 olduğundayasa tüm vücudumdan kanım çekilmişti sanki. Çok mutlu oldum. Şenol Güneş geldi ve sarıldık.”

OĞUZHAN ÖZYAKUP F.BAHÇE’DEN DÖNDÜ

Genç oyuncunun menajeri, sözleşmeye, “5-7 milyon Euro getiren Oğuzhan’ı alır” maddesi koydurmak istedi. Kabul etmeyen yönetim, aslında futbolcusunun Kadıköy’e gitmesine “Hayır” demiş oluyordu.
Beşiktaş’ın şampiyonluğundaki başat isimlerden biri kuşkusuz Oğuzhan Özyakup. 2013’te İbrahim Altınsay, onu Arsenal’den almak için çok diller dökmüş, hatta “İsterseniz satın alma önceliğinin sizde olduğuna dair sözleşmeye bir madde koyalım” demiş, aldığı yanıt şu olmuş: “Bir gün geri almak istersek, parası neyse verip alırız.” Acaba Arsenal yönetiminde bir pişmanlık var mıdır? Fakat, Beşiktaş geçen sezonun sonunda büyük bir pişmanlığın kıyısından döndü.

TAKIMA GİREMİYORDU

Slaven Bilic, iki ön libero tercihini de defansif yönü ağır basan oyunculardan yana kullandığı için Oğuzhan, takımdan sık sık kesilmişti. 25 lig maçının sadece 13’ünde ilk 11’de sahaya çıkmıştı.
Buna rağmen 2 gol 5 asistle oynamıştı. Sezon bittiğinde Oğuzhan, mutsuzdu. Bunun üzerine harekete geçen menajeri sözleşmede “5-7 milyon Euro arasında bir para getiren, Oğuzhan Özyakup’u alır” şeklinde bir revizyon yapılmasını önerdi.

KENDiNi MÜTHiŞ GELiŞTiRDi

Bu öneride gizli bir “Yolcudur Abbas” duygusunu sezen yönetim, “Hayır” dedi. Aslında, bu “Hayır” aynı zamanda Oğuzhan’ın Fenerbahçe’ye transferine de verilmiş bir cevap oluyordu!
Şenol Güneş yönetiminde defansif yönünü de geliştiren, gereksiz yere her atağa katılmaktan ziyade gerektiğinde ama etkili katılmayı kendisine şiar edinen yıldız oyuncu, ligi 9 gol ve 7 asistle bitirdi. Ve de forma giydiği 31 lig maçının hepsinde ilk 11 başladı…

SEN KİTABINI EVİNDE OKU!

Şenol Güneş için bir numaralı koşul disiplin ve mahremiyettir!
Bunu Beşiktaş’ın tüm profesyonelleri ve yöneticileri de Avusturya’daki kampta öğrendi.
Görevli dışında hiç kimseyi kampta istemedi.
Kampı ziyarete gelen her yöneticiyi şöyle karşıladı: “Hoş geldiniz, ne zaman gidiyorsunuz?”
Medyadan sorumlu kişiye ise, “Sen kitabını evinde oku” dedi!

AYNI CEVABI ALDI, ‘ANAHTAR SENDE’ DEDİ

Güneş’in yakıcılığından başkan Fikret Orman bile nasibini aldı. Güneş, kampa gelen Orman’a “Burası bizim mahremimiz. Ekip ve futbolcularımdan başkasını burada görmek istemiyorum” dedi. Orman da buna saygı duyarak, “Anahtar sende hocam” dedi.
Güneş’in bu tavrı Ümraniye’de devam etti. Ahmet Nur Çebi, “Son bir iki hafta hariç, tesislere gittiğimizde sadece hocanın odasına giriyorduk” diyerek anlatıyor, vaziyeti… Kaynak: Hürriyet