AKTÜEL: O tesiste kız çocuklarına neler oluyor?

Tabelasız bir tesisin önünde duyulan kadın çığlıkları ve “imdat” sesleri, bir sosyal medya kullanıcısı tarafından kaydedilip Ekşi Sözlük’te paylaşılınca büyük tartışmalara neden oldu.

Kocaeli’de tabelasız bir tesisin önünde duyulan kadın çığlıkları ve “imdat” sesleri, bir sosyal medya kullanıcısı tarafından kaydedilip Ekşi Sözlük’te paylaşılınca büyük tartışmalara neden oldu. Binada bir tabela bulunmaması da başka bir tartışma konusu oldu.

Videoyu paylaşan “makrodalga” adlı Ekşi Sözlük yazarı çığlık atanların kendilerinden yardım istediğini belirterek “kapıyı üstlerine kilitlemişler ve `soyunma odalarında kamera olduğunu, kendilerine işkence edildiğini ve aileleriyle görüşmelerine izin verilmediğini` bağırarak söylüyorlardı” diye yazdı.

Söz konusu binanın istismara uğrayan çocukların toplandığı bir rehabilite merkezi olduğu, tabelasının da güvenlik gerekçesiyle bulunmadığı öğrenildi.

Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü konu ile ilgili yaptığı açıklamada bir sorun bulunmadığını iddia ederek “Bu yaşanan olay da 2 defa elini kesen bir çocuğumuzla ilgili. Bu çocuk 2 defa elini kestikten sonra odasında arama yapıldı. Görevliler odadan çıktıktan hemen sonra kız çocuğumuz cama çıkarak çığlık atmaya başlamış” dedi.

“Makrodalga” adlı Ekşi Sözlük yazarı olayı özetle şöyle anlattı:

“Okula giderken tanık olduğum ve kayda aldığım olaylardır. Videoyu entry’nin sonunda paylaşacağım. Kurumun ismi bambaşka bir şey de olabilir, zira tesisin üzerinde en ufak bir tabela dahi yoktu.

Bu sabah ev arkadaşımla okula giderken etrafı çitlerle çevrili bir tesisten imdat çığlıkları yükseldiğini duyduk. Arabayı tesisin önüne çekip güvenlik görevlisine ne olduğunu sorduğumda önemli bir şey olmadığını ve gitmemiz gerektiğini söyledi. Adamın tavırları garip geldiği için “burası nedir?” diye sordum. Özel bir tesis olduğunu ve yine gitmemiz gerektiğini söyledi, fakat ne binanın üzerinde, ne de kapı girişinde tesisin ne olduğuna dair en ufak bir tabela yoktu.

Durumdan iyice şüphelenip polisi çağıracağımı söyledim ve bana zaten bilgileri olduğunu ve birazdan geleceklerini söyledi. Bu esnada kızlar sürekli pencereden çığlık atmaya devam ediyordu. Ben yine de arayacağımı söyleyip 155i aradım.

Beş dakika kadar sonra sivil bir araç gelip kapıdan içeri girdi. Aracın plakasını alıp bir daha polisi aradık ve gelen kişilerin sivil polis olduğunu teyit ettik, fakat içeride bulundukları on dakika boyunca binaya girmek dışında hiçbir şey yapmadılar. Kızlar hala çığlık çığlığa yardım istiyorlardı.

SOYUNMA ODALARINDA KAMERA VAR

Kapıyı üstlerine kilitlemişler ve “soyunma odalarında kamera olduğunu, kendilerine işkence edildiğini ve aileleriyle görüşmelerine izin verilmediğini” bağırarak söylüyorlardı. Bu esnada farklı ve diğerlerine nazaran daha ılımlı görünen bir güvenlik görevlisine çitlere yaklaşıp ne olduğunu sorduk. Adam gizli bir rehabilitasyon merkezi olduğunu ve yine gitmemiz gerektiğini söyledi. On dakika kadar sonra sivil polisler binadan çıktı fakat değişen hiçbir şey olmadı. Kızlar hala bağırmaya devam ediyordu. Olayların iyice kontrolden çıkacağını fark edip orayı terk ettik.”

Daha sonra savcılığa giderek suç duyurusunda bulunduklarını belirten “Makrodalga”, bir süre sonra savcıların tavrını ise şöyle anlattı:

“Bulunduğumuz yerden ayrılıp Kocaeli adliyesine, savcılığa suç duyurusunda bulunmaya gittik. Bu kısımdan sonra işler biraz daha şüpheli bir hal almaya başladı.

İlk önce a isimli savcının odasına giderek durumu izah ettik. Bu savcı kişisi tarif ettiğimiz yeri tam olarak bilmediğini, B isimli savcının daha iyi yardımcı olabileceğini söyleyerek B savcısına gitmemizi söyledi. Tamam deyip B isimli savcının odasına gittik ve durumu yine izah ettik. Ardından B savcısı A savcısını telefonla arayarak neden bizi kendisine gönderdiğini sordu. Kısa bir konuşmanın ardından cep telefonu çaldı ve C isimli unvanını bilmediğim birisi B savcısına bir şeyler anlatmaya başladı. Bu esnada B savcısı telefonu hoparlöre alarak bize dinletmeye başladı. Telefondaki adam çocukların ifadelerinin alındığını ve bir sorun olmadığını söyleyip telefonu kapattı. Peki bu c kişisi hiçbir şey yokken bir anda konuştuğumuz savcıyı arayıp neden bilgi verdi? Biz savcıyla görüşürken arka planda ne dönüyordu ve adam neden arayıp brifing verme ihtiyacı hissetti?

İSTİSMARA UĞRAMIŞ ÇOCUKLAR İÇİN YAPILDI

Savcı telefonu kapattıktan sonra bize dönüp tesisin mağdur ve istismara uğramış çocuklar için yapıldığını, gizli olması gerektiğini ve soruşturmanın devam ettiğini söyledi. Ben de ilk önce soruşturma ne kadar sürecek dedim. Bir hafta da sürebilir, bir ay da sürebilir, üç yıl da sürebilir dedi. Soruşturmanın takipçisi olmak istediğimi söyleyince gizli yürütüldüğü için bunun mümkün olmadığını söyledi. Ardından duruşmalara katılmak istediğimi ve bu tür olaylarda soruşturma sürecinin bir aciliyeti olduğu için aslında söylediği kadar uzun sürmediğinden bahsettim. Bu söylediklerimden sonra sert bir ses tonuyla altı ay da sürebilir üç sene de, duruşmalara katılmak istiyorsan medyadan takip edip katılabilirsin dedi. Bütün bu süreçte okul servisinin en arkasında koltuğa yayılmış bir dördüncü sınıf öğrencisi oturuşuyla konuşuyordu. Pekala deyip odadan çıktık.

EV ARKADAŞIMIN BABASINA ULAŞTILAR, POLİSLER BİZDEN ŞİKAYETÇİ

Bütün bunlar yaşandıktan bir-iki saat kadar sonra ev arkadaşımın kullandığı aracın plakasını alıp babasına ulaşmışlar. Arayan polis çekim yaptığımız için bizden şikayetçi olunduğunu söylemiş, fakat böyle bir durumu kayıt altına almak herhangi bir suç teşkil etmiyor.”

Tüm bu sürecin kafasında çeşitli sorular oluştuğunu belirten Makrodalga şunları sordu:

– Eğer burası bir devlet kurumuysa neden herhangi bir tabela yoktu?

– Bu tesis bahsedildiği gibi legal olsa dahi yönetimdeki belli kişiler bu çocukları istismar ediyor olabilirler mi?

– Yukarıda bahsettiğim c kişisi neden durduk yere savcıyı arayıp bilgilendirme yaptı?

– B savcısı neden bu kadar agresif ve kesinlikle aydınlatıcı olmayan bir tutum sergiledi?

– Eğer bu yaşananlarda herhangi bir anormallik yoksa neden bizden şikayetçi olundu?

– Kurumun bizden şikayetçi olması bir tür sindirme politikası mı?

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR İL MÜDÜRÜ BEKİR YÜMNÜ: OLUMSUZLUK YOK!

Çocuk sığınma evinde bir kız çocuğun cama çıkarak, “İmdat. Yardım edin. Soyunma odasında kamera var” diyerek çığlık atmasının ardından Bekir Yümnü bir açıklama yaptı. Yümnü, “Herhangi bir olumsuzluk yok” dedi

Gazeteci Uğur Enç’e konuşan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Bekir Yümnü, İzmit’te yaşanan ve bir anda büyük yankı uyandıran olayla ilgili yaptığı açıklamada herhangi bir istismar ve sorun olmadığını belirterek şunları söyledi:
“Bizim buradaki sığınma evimizde istismara, özellikle cinsel istismara maruz kalmış çocuklar bulunuyor. Bu çocukların psikolojileri bozuk. İnanın hastaneye giderken bile polis çağırmak zorunda kalıyoruz. Pek çoğu mahkeme kararıyla ailelerinden uzaklaştırılmış.

2 DEFA ELİNİ KESTİ

Bu yaşanan olay da 2 defa elini kesen bir çocuğumuzla ilgili. Bu çocuk 2 defa elini kestikten sonra odasında arama yapıldı. Görevliler odadan çıktıktan hemen sonra kız çocuğumuz cama çıkarak çığlık atmaya başlamış. O sırada yoldan geçen bir vatandaş duyarlı davranmış ve olayı sosyal medyaya taşımış. Biz kurumlarımızda bütün tedbirleri alıyoruz. Olumsuzluk yaşanmadı. Kız çocuğumuzla ilgili sağlık kuruluşlarıyla ilgili de temasa geçildi.”