SİYASET: Bülent Arınç’ın sözleri gündem oluşturdu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç’ın “Dolmabahçe Mutabakatı’nı biliyordu” sözlerine, “Benim müsaademle yapıldığının iddia edilmesi dürüst bir hareket değildir” yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Şili’de yeni anayasa çalışmalarını değerlendirdi: “Olayı sadece başkanlık sistemine indirgemeyelim. Ortada yamalı bohça gibi bir anayasa var. Bu anayasayı A’dan Z’ye pırıl pırıl hale getirmemiz lazım. Bu işe tüm kesimleri katalım. Biz ön çalışmaları yaptıktan sonra, referandum noktasında Parlamento’dan geçtikten sonra bir arama konferansı yapalım. 81 vilayette arama konferansı yapılır, halkın kanaatlerini de alırız. 330’u sağladıktan sonra da bunu referanduma sunarız. Referanduma götürülmesi halinde de milletten bu işin olurunun çıkacağına inanıyorum.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyaret için bulunduğu Şili’nin başkenti Santiago’da ilk akşam Büyükelçi Naciye Gökçen Kaya’nın rezidansta onuruna verdiği yemeğe katıldı. Erdoğan, yemek sonrası yolculukta kendisine eşlik eden gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Güneydoğu’da terörle mücadele konusunda gelinen aşamayı, “Terör örgütüne ağır bedel ödetiyoruz” diye yorumladı.

Bülent Arınç’ın bir televizyon kanalındaki son açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

O televizyon programını izlemedim, ama duyunca da ciddi manada üzüldüm. Konuyla ilgisi olan Yalçın Akdoğan, Efkan Âlâ, Mahir Bey (Ünal) var… Ben Dolmabahçe konusunda her üçüne de, “Onlarla aynı fotoğraf karesinde olmanız doğru olmaz. Çünkü onları muhatap almak, ciddi manada size zarar verir. Sizler hükümetsiniz, onlar hükümetin muhatabı olamaz” demiştim. Nitekim benim Başbakanlığım döneminde de gerek Beşir Bey (Atalay), gerek Sadullah Bey (Ergin) zaman zaman bazı görüşmeler yaparlardı. Görüşme Parlamento’da olurdu ve özel yapılırdı. Ne resim verilirdi ne dışarıya açıklama yapılırdı. Ama Dolmabahçe’de öyle bir şeyin yapılmış olması, karşı tarafın hadiseyi bir mutabakat gibi lanse etmeye kalkması tabii çok ciddi bir yanlış olmuştur. Dolayısıyla, bundan benim haberimin olduğunun, bunun benim müsaademle yapıldığının iddia edilmesi kesinlikle dürüst bir hareket değildir. Doğru bir hareket değildir. Kaldı ki o zat, benimle çalıştığı zaman içerisinde bunları konuşmamıştır. Parlamentodan çıktıktan sonra kalkıp da Cumhurbaşkanı hakkında böyle bir doğru olmayan ifadeler kullanılmasını kabul etmek mümkün değildir.
Dokunulmazlık için bir parti destek verse…