AKTÜEL: Cem Küçük Radyo Beşiktaş’a konuştu: “Çarşı davası saçmalıktı”

Star Gazetesi yazarı Cem Küçük Radyo Beşiktaş’a konuştu. Siyasetten spora karşı bir çok konuya değinen Küçük, Gezi olayları ile ilgili olarak “Çarşı davası bir saçmalık” diye nitelendirdi.
Radşo Beşiktaş’ta Didem Tutal’ın yönettiği Neşe Berber sunuculuğunu yaptığı “Şehrin Sesi” programında Star Gazetesi Yazarı Cem Küçük, soruları yanıtladı.
RTÜK’ün Yeni Türkiye’yi savunan TV kanallarına saldırısı devam ediyor dediniz? Tam olarak sorun ne?
Evet , Medya özgürlüğü ifade özgürlüğü dünyanın en büyük haklarından biridir biliyorsun Neşe, Bu milletin yüzde 50’sinin oyunu almış bir siyasi partiye destek veren TV kanallarının ekonomik olarak batması için elinden geleni yapıyor RTÜK. İfade özgürlüğünde AB kriterlerine görede biliyorsunuz gazeteci istediğini yazar, ve yazdıklarından dolayı da bir yaptırım uygulanmaz. Gazetecilere dava açıldığında yargıçlar hakimler AB kriterlerini göstererek gazeteci istediğini yazar diyerek hareket ediyorlar.
Şimdi Televizyonlarda öyle, televizyon her hangi bir partiyi destekleyebilir. Bazı kanallar chp’yi destekler bazı kanallarda Ak Parti’yi destekler. Bu şimdi böyle yapılıyor diye, RTÜK gelip ceza kesiyor. Hatta bu konuyla ilgili yazdığımda sadece Ak Parti’den değil diğer partilerden de destek geldi benim söylediklerime.
Kanalların bir çoğu Ak Parti’yi desteklerken RTÜK nasıl ceza verebiliyor?
RTÜK üyeleri ile ilgili tabi bu. Belirsizlik dönemlerinde bürokratlar korkak olur, hep çekingendir, Siyasi iklime bakar. 7 Hazirandan sonra bir belirsizlik oldu. O dönemde bürokratlar biz eşit duralım belki Akparti gidebilir diye hareket ettiler. Başka iktidar gelebilir diyerek böyle bir anlayışın içine girdiler. Burda daha ağır ceza verdiler.
Erdem Gül ve Can Dündar’ın cezaevinde olmasından dolayı üzgünmüsünüz?
Erdem GÜL için üzgünüm. Can DÜNDAR bunu haketti.
Can Dündar için değil, Erdem Gül için üzgünüm ve hemen çıkarılması gerektiğini ilk söyleyen kişiyim. Can Dündar bunu haketti, casusluk suçu işledi. Bilebile yaptı bunu, bunun bir suç olduğunu biliyordu ve bile bile yaptı.
Can Dündar MİT tırlarının içindeki görüntüleri yayınladığı için ceza almadı. Bunu daha önce Aydınlık gazeteside yayınladı. Can Dündar onları yayınlayarak Türkiye’yi DAEŞ’e IŞID’in destekçisi gibi göstererek Lahey adalet divanında yargılatmak istedi.
Erdem GÜL’e haksızlık yapılıyor hemen bugün bırakılması gerekli.
Bu milli güvenlik ile ilgili bir mesele, Terör örgütlerini yani Fetö, Işid, Pkk’yı övemezsin bunları yaparsan bu suça giriyor.
Avrupa’da Amerika’da da bu böyle bunlar suç. Örnekleri de var.
Cumhuriyet gazetesi ve Can DÜNDAR’ı Fetullahçı terör örgütünün onları nasıl esir aldığını ben biliyorum. Özellikle Can Dündar için söylüyorum. Şimdi gazetede görüş ayrılıkları oldu.
Fetullah Gülen Türkiye’de bir sorunken ozaman bahsettiğin medya grupları buna karşı çıkarken şimdi Fetö terör örgütüne yakın durduğunumu söylüyorsunuz?
Cumhuriyet gazetesinin finansmanı ile ilgili, güç ile ilgili bir durum. Şimdi yaptıkları haberlere baktığımızda bu açıkça görülüyor, Cumhuriyet keşke gerçek Atatürkçülerin elinde olsa gerçek Kemalistlerin elinde olsa hiç itirazım olmazdı.Ne yazikki Fetullahçıların elinde.
Acun’u artık sevmiyormusunuz? Neden Acun’u eskiden severdim diye söylüyorsunuz?
Bazı şeylerin iyi bilinmesi gerekli, Acun ILICALI çok zeki, çok başarılı biridir. Bir başarı öyküsüdür. Onun kanalında başka muhalifler de var. Ali Taran denen adamın 7 Haziran öncesi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın hapse sokulması için “Milletçe Alkışlıyoruz” başlıklı çirkin kampanyanın mucidi olduğunu bilmeyen yok. Buna rağmen Acun Ilıcalı Cumhurbaşkanımızı hapse sokma hayalleri kuran Ali Taran’a büyük imkanlar sunarak kanalının yıldızlarından yaptı. Elbette bir eğlence kanalında her siyasi görüşten insan çalışır. Nitekim Gani Müjde ve Gülse Birsel gibi birçok Erdoğan muhalifi Acun’dan büyük rant indirdi ve ben bunu eleştirmedim. Ama Ali Taran bu kategorinin dışındadır. Eleştirdiğim nokta buydu. Nitekimde söylediklerimde faydalı olmuş ki, Acun’da sanırım bununla ilgili bir hassasiyet gösterecek diye bir duyum aldım.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlığınız medyada çok konuşuluyor, hakkınızda çok konuşuluyor, mesela MİT olduğunuz söyleniyor?
Bir gün bir adama MİT’ten olmadığını ispat etmesi için MİT’ten kağıt almasını istiyorlar, aslında alırsa bu MİT olduğunu gösterir. Onu öyle diyorlar işte. Ama Cumhurbaşkanımızla yakınlığım doğrudur. Çok önceden beri aynı yolda yürüdüğümüz yeni Türkiye yolunda gittiğimiz doğrudur. Ama şimdi bu yazıları yani mesela Acun’u Cumhurbaşkanı yazdırıyor yok MİT yazdırıyor yok öyle bir şey olabilmi hiç? Cumhurbaşkanının işi gücü yok bana RTÜK yaz mı diyecekler.
Ben bana hakaret edenlere bile dava açmıyorum. Şimdi benim yazdıklarıma bir baksınlar. İçeriklerin hepsi doğru.Yazdıklarımı doğru buluyorlar ama uslübumu sert buluyorlar.
Türkiye’de tatlı dille bir şeyler çözülmüyor. Bazen sert olmak gerekli. Uslübuma değilde içeriklerine baksınlar, yalansa mahkeme yolları var, yalan desinler. Nitekimde 1 Kasım’dan sonra gördükki, yazdıklarımı söylediklerimi doğru bulan çok olmaya başladı.

Çarşı davası bir saçmalıktı.
Bunu bir yıl önce yazdım. Çarşı gelecekmiş de hükumeti yıkacakmış bu çok saçma bir düşünce. Gezi de bir kısım bunu yapmak istediler. HDP’yi eleştirmeyenler şimdi Hdp’yi eleştirir oldu.
Kendini olduğundan büyük görmek büyük bir yanlış. Sosyoloji sürekli değişiyor, psikoloji de değişiyor yok öyle bir şey yani. Medya’nın gücü ile eskiden bir şeyleri yapabiliyorlardı. Şimdi yok öyle bir şey, yapamadın işte. Kendini çok yüksekte görmeyeceksin. Bak şimdi ne oldu şimdi. 2023’e kadar her şey belli.
Başkanlık sisteminin olabileceğini sanmıyorum. Ama zaten şu an adı konmasa da bir başkanlık sistemi var. Başkanlık olurmu bana zor geliyor.
İnsanları hedef gösteriyormusun?
Toplamda 43 kişiye değinmişim bunun 20-30 kişisine direk yazmışım. Şimdi sormak istiyorum, isim vererek yazmak mı daha doğru yoksa arkasından yazmak mı ben dürüst biriyim bu anlamda neyse kimse yazarım yüzünede söylüyorum. Türkiye’de böyle iki yüzlülük var. Ben mesela biliyorum Erdoğan’ı sevmiyor ama seviyorum diyen bir çok isim biliyorum.
Yılmaz Özdil’i çok dürüst buluyorum. Adamın bir duruşu var. Sevmiyorsa eleştiriyorsa direkt söylüyor.
Fetullah Gülen Türkiye’ye getirilebilirmi?
Kırmızı bülten terör örgütü lideri diye amerikaya iletildi. Çok kolay değil Amerika hemen birini göndermeyebilir, ama iş siyasete dökülürse gönderilebilir belki şimdi değil ama 2-3 yıla kadar bu iş daha netleşir. Çok iyi bir avukat tutuldu, Robert Amsterdam eski bir FBI çalışanı avukat, Amerika’da ve Gülen’e 6 dava açmayı başardı. Amerikan hukuku şimdi Gülen’den savunma istiyor.
CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem hakkında suç duyurusunda bulunduğunu söyledi Bekir Bozdağ bu konuda fikrinizi sormak isterim?
Ben Eren Erdem’in patronu Gürsel TEKİN’e seslenmek istiyorum, onun milletvekili olmasını sağlayan kişi Gürsel Tekin’dir. Türkiye hakkında Rusya televizyonuna yaptığı açıklamaları onun yargılanması gerektiğini düşünüyorum.
Eren Erdem bu açıklamaları kendi düşüncesimidir tek başına karar vererek yapmışmıdır?
Tabi tabi Türkiye ile İran savaşırsa İran’ın yanında dururum diyen biri yani ben Eren’in durumunu tirajik buluyorum, nasıl böyle savruldu bilemiyorum. Eren böyle değildi, yargılanacaktır, fezlekesi geldi. CHP’nin içindeki vekillerin Eren Erdem’den rahatsızlık duyduklarını biliyorum kimsede ciddi şekilde arkasında durmuyor. Yaptığı suçlamalar Rusya ile aramız bozukken bunu yapması daha da kötü, bence yargılanacak dokunulmazlığı kaldırılacak.
Ahmet Hakan ile barıştınızmı? Aranız nasıl?
Yok barışmadık ama benim onunla 1 Kasımdan sonra onun üzerine gideceğimi zannettiler ama derdimiz o değil ki benim derdim ülke ile ilgili nitekim de Ahmet Hakan’da döndü.
Nasıl yani Ahmet HAKAN döndümü?
E dönmedimi başkanlığı savunuyor, hükumeti övüyor, Demirtaş’ı eleştiriyor dolayısıyla o artık Ak Parti’ci olmuş yani. Ak partililer bile diyorki bizim yazarlar bile bizi bu kadar savunmuyor. Artık bir şey yapmıyor bende takılmam o zaman çünkü yaptığı kötü bir şey yok, hükumeti övmekten başka, eğer ters bir şeyi olursa yine yazarım. Bak eleştirisine bir şey diyen yok, o gazetede bir çok kişi eleştiriyor ben fetö’yü övmek pkk’yı övmek bunları yaparlarsa ben yazarım.
Aydın Doğan aradımı hiç seni?
Kendisi aramadı ama avukatı filan yakınında onun adına arayan çok oldu hala da arayan var görüşelim diyen konuşalım diyorlar patronlarımızı da arıyorlar,barışmanın yollarını arıyorlar bakıcaz tabi Türkiye’nin hayrına olursa neden olmasın.
Sepp Blatter ve Platini’nin aldığı cezaya ne diyorsun?
Bu tür büyük organizasyonlar olduğu zaman bu rüşvek mekanizması otomatikman devreye girer. Platini UEFA başkanı Blatter ise FİFA’nın başkanı, bu işi Amerika başlattı. Bazı konularda yolsuzluk yaptığını ileri sürerek bazı dosyalar getirdi oda Rusya ile ilgili şeylerdi. Putin ile Blatter ve Platini Rusya’nın tarafında olan bir tutum içine girdi. Amerika’nın Rusya ambargosu olmasaydı bu böyle olmazdı. Bu iş Fenerbahçe’ye yaradı.
Blatter yaştan kurtaramazsa bu işin daha üzerine gidecekler burada bırakmazlar diye düşünüyorum.
Batı yakaladımı affetmez, bizde de yapılıyor ama farkedilmiyor.