SİYASET: Dağlıca açıklaması…

TSK’nın Dağlıca’daki saldırı sonucunda 16 askerin yaşamını yitirdiğini, 6 askerin de yaralandığını açıklamasının ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar ile görüştü. Konu ile ilgili bir basın açıklaması yapan Davutoğlu, hayatını kaybeden askerlerin cenazelerine ulaşıldığını belirtti. Operasyonların devam edeceğini söyleyen Davutoğlu, seçimlerin ise “normal hukuki şartlar” içinde yapılacağını belirtti.

Davutoğlu’nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

“7 Haziran’da yeni bir döneme adım atma kararı yakalandıktan sonra ülkemiz bilinçli, dış destekli terör saldırılarıyla karşı karşıya kalmıştır.

7 Haziran sonrasında seçimin ilk haftasından itibaren bölücü terör örgütü, çözüm sürecini sona erdirdiğini, silahlı ayaklanmanın başladığına dair açıklamalarla ilk sinyalleri vermişti.

Suruç saldırısıyla başlayan ve arkadaşında DHKP-C’nin ve PKK terör örgütünün terör eylemlerine karşı açık bir kararlılık gösterme vakti gelmişti.

Eğer zor zamanlarda kararlı bir tavır sergilenmezse, nelerle karşı karşıya kalınabileceğini çevremizdeki ülkelerden görebiliriz. 23’ü 24 Temmuz’a bağlayan gece TSK, Suriye sınırındaki tüm DAİŞ mevzilerini yok etmiş, içeride ve dışarıda bölücü terör örgütüne yönelik operasyonlar başlamıştır.

Genelkurmay Başkanlığı, saldırıdan yaklaşık 1 gün sonra yaptığı açıklamada, PKK’nın mayınlı saldırısında iki aracın tahrip edildiğini, 16 askerin şehit olduğunu, 6 askerin hafif şekilde yaralandığını duyurmuştu.

Dün gerçekleşen operasyonlar 2 Eylül’de başlamış ve Yüksekova ve civarındaki kırsal kesimde terör örgütünün yuvalandığı mevzilere operasyon yapılmıştır. Bu bölge itibariyle Yüksekova – Kamışlı – Dağlıca hattındaki karayolunda emniyeti sağlayıp vatandaşlarımızın huzur içinde seyahat etmelerini sağlamak.

Dün itibariyle Dağlıca ve civarında yürütülen operasyonlarda bu yolun emniyet altına alınması için mayın taramayla yürüyen çalışma esnasında güvenlik birimlerimiz önce uzun namlulu, sonra mayınlı saldırıya muhatap olmuş, anında cevaplar verilmiş, çatışmalar aralıksız devam ederek bugüne kadar sürmüştür.

Güvenlik birimlerimiz özel birliklerle bu sabah takviye edilerek bu karayolu üzerindeki alanı kontrol altına almış, şehit düşen kahraman askerlere ulaşmış ve tahliye etmiştir. Çatışmalarda şehit düşen bütün askerlerimize, polislerimize, emniyet birimlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.

“O DAĞLAR, TERÖRİSTLERDEN TEMİZLENECEK, BU KADAR!”
Bir tarafta bu fedakarlıkları yapan askerlimiz, polislerimiz, onlar için dua eden halkımızın her kesimi varken, maalesef dün akşamdan bu yana sosyal medyada öylesine bir kara propaganda yürütüldü ki, milletimizin birliğini ve beraberliğini bozmak isteyenler bu operasyonlardan güç aldılar.

Bu vahşeti gerçekleştirenleri eleştiremeyenler, bu örgütün yaydığı haberlere itibar ederek askerlerimizden, polisimizden, hükümetimizden hesap sorma cüretine yöneldiler. Bu kara propagandaya karşı da omuz omuza vermek zorundayız. Nice sayılar, nice hikayeler üretildi. Bu kara propagandanın mihrakları, ne yaparsanız yapın, mücadelemizden bizi döndüremeyeceksiniz.

23 Temmuz günü, yine burada kendileriyle yaptığımız güvenlik zirvesinde 3 terör örgütünün eş zamanlı saldırısı karşısında alacağımız tedbirleri ele alırken, o dağlar o teröristlerden temizlenecek. Ne olursa olsun temizlenecek Bu kadar.

Birileri bu mayınlamayı, silah mevcudiyetini görmeyen birileri de silahlı kuvvetlerimize, emniyet birimlerimize yönelik bir itibarsızlaştırma çabası içindeler.

Dünden bu yana baktığımızda muhalefet partilerinin açıktan ve net bir şekilde bölücü terör örgütünü eleştirmek yerine buradan hareketle hükümetimizi ve bu hükümetimizin erken seçim hükümeti olması hasebiyle ayırarak söylüyorum. AK Parti’ye dönük tavırlar ve hesaplar içine girilmesidir. Bu günler sınama günleridir ve milletimiz bunu takip ediyor.

Biraz sonra Sayın Kılıçdaroğlu’yla talebi üzerine görüşeceğim. Bu görüşmelerin her zaman yapılması gerektiği kanaatindeyim.

AK Parti’nin savaş başlattığı gibi gerçeklikten yoksun ve kara propaganda yürüten gruplara çok açık ifade ediyorum. 7 Haziran’dan itibaren 11 Haziran, 15 Temmuz açıklamalarıyla terör örgütü ayaklanma çağrısında bulunmuştur. Seçim planları içinde terörle mücadele gündeme getirilseydi 7 Haziran’dan önce yapılırdı.

Şundan herkes emin olmalıdır. 1 Kasım’da Türkiye’de modern, çağdaş, demokratik bir ülkede seçim nasıl oluyorsa, şartları oluşturmaya kararlıyız. Terörle mücadeleye devam edeceğiz ama seçim normal hukuki şartlar içinde yapılacak.

Her bir şehit ailesine ziyaret ettiğimizde yüreklerini açan o kahraman ailelere… Her birini kucakladığımda annesi ve babası, hepsi aynı şeyi söylediler: Bu 7 evladımız sizin de evladınızdır.

Şehit olan 16 kardeşimiz sizin huzur içinde seyahat etmeniz için o mayınları temizliyordu. Tek bir idealleri vardı, bu albayrağı semada tutmak ve altında yaşayan kim olursa olsun onlara hizmet etmek. 16 kardeşimiz toprağa düştü, o yolu emniyet altına alırken, o yoldan geçecek Hakkarili, Yüksekovalı, Dağlıcalı kardeşleri için şehit düştüler. Onları rahmetle anıyoruz.”