MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli; Eskişehir, Uşak ve Kütahya’daki genişletilmiş il istişare toplantıları sonrası karayoluyla Ankara’ya dönerken bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı. Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle:
(“Şerefsizler” sözü ile ilgili suç duyuruları) Bizler suç duyurusuyla hiç muhatap olmamıştık. Bizi de bu yolda denemiş oluyorlar. Yani, “Oğlum fazla ileri gitmeyin” diyorlar herhalde.
(AK Parti’den gelen ‘seçim’ açıklamaları) Ciddiye alınacak bir tarafı yok. Herkes bir şeyler söylemek için bir model ya da formül geliştirme ihtiyacı hissediyor. Hükümetsiz bir seçimi ben söylersem çok hoşunuza gider mi? Bunun ne manası var? Böyle bir lüzumsuz laf olabilir mi?
(Seçime hangi modelle gidilmesi daha doğru?) Halihazırda yeni bir hükümet kurulmadığına göre, yasaya göre hükümet kuruluncaya kadar var olan hükümetin görevine devamı istenmişse, o zaman siyasi, sosyal, ekonomik ve idari tasarrufları kullanma hakkı var demektir. Bu hakkın içinde seçime ülkeyi götürme sorumluluğunu da taşıyorsa götürebilir. Mevcut hükümet değil de seçim hükümeti ülkeyi seçime götürebilir. O zaman MHP seçim hükümetine bakanlık vermeyecektir. Biz seçim hükümetine katılmayacağız.
Koalisyonun kurulmasına çaba gösterilmeli. AKP ve CHP koalisyonu kurulmalıdır. Uzlaştıkları metin esas alınabilir. Anlaşılamayan konular da şimdilik ötelenir. Olanlarla gidilmelidir. Bu aynen üniversiteye giren öğrencinin durumu gibidir. 40 soruda öğrenciye, “Bu soruların hepsini çöze çöze ilerleyeceksiniz” dediğinizde, 13. soruya geldiğinde takılırsa imtihanı kazanma şansı olmaz. Ama çok zeki ise “Ben 13. soruyu çözemiyorum, geçeyim, zamanım kalırsa 13’e döner çözmeye çalışırım” derse 40 sorunun önemli bir bölümüne cevap verebilir. Her iki grubun insanları bir lüzumsuz yerde takılıp kalmamalı, onu aşmalı, diğer konular üzerinde uzlaşma aramalı. Türkiye’nin kurtuluşu, AKP ve CHP’nin koalisyonudur.
KILIÇDAROĞLU NASIL ÇÖZER?
(Yeni görevlendirme olur mu?) Görevi iade ettiğinde sorun Başbakanlık’tan Cumhurbaşkanlığı’na kaymış olur. Cumhurbaşkanı yeni bir görevlendirme yapar, Kılıçdaroğlu’na sorumluluk yüklerse, Kılıçdaroğlu bu prosedürü kalan 20 gün içinde nasıl çözebilir? Başarılabilir yahut başarılamaz. Ama denenebilir.
SEÇİM KARARI ALABİLİRLER
(Zekilerse kurabilirler mi?) Evet öyle. Türkiye’nin bugünkü şartlarında bu kadar mesafe kaydedip birbirlerini yeniden keşfetme ihtiyacı duyan iki parti eğer keşfedemezse gelecekte de keşfedecek hali yok. Uzatmaya gerek yok. Türkiye’nin şartları ağırlaşıyor, çevresi karmakarışık. Bu ortamda “Hükümet kurulurdu”, “Kurulmazdı” demelerine gerek yok. Ama bütün bunları yapamayacaklarsa o zaman çok açık yüreklilikle iki parti bir seçim kararı alabilir, Meclis yetkisi olarak. Beraberce toplanırlar, bir seçim hükümeti yerine seçim kararı alabilirler, mevcut hükümetle. (Bu görüşmelerde sonuç çıkmazsa size gelecekler.) Bana gelmeyecekler. ÖSYM’ye gidecekler. ÖSYM de Sayın Cumhurbaşkanı.