Ne kitapmış!..

Hürriyet ve Milliyet Grubu’nda iş yaşamı sayfaları hazırlarken ve köşe yazarlığı yaptığım dönemlerde 10 yıl boyunca gerçekleştirdiğim röportaj-larımı bir kitapta toplamıştım. Habercilikten gelme olduğumdan söyleşi kısmını pek sevmezdim ama bu vesile ile çok sayıda adam tanıma fırsatım oldu. Birikimlerimi, kamuoyuyla paylaşma adına bir de kitap yazdım. Tam 450 sayfa ve içinde 111 tepe yöneticinin fikirleri var. Bu kişilerin arasında yönetim kurulu başkanı, ceo, genel müdürler de bulunuyor. Önsözünü de; yönetimin genç gurusu, kitap kurdu Melih Arat kaleme almıştı. Prof. Dr. Cevdet Mocan’a da beni bu iş dünyası ve yönetim işine soktuğu için ve bu kitabın ortaya çıkmasındaki ufuk açıcı katkılarından dolayı teşekkür etmek isterim.
Bu kitap öyle bir tuttu ki, anında bitti. Daha raflara girmeden, özel ve kamu şirketleri, BİT’ler, zamanında balya balya alıp, çalışanlarına dağıtmıştı. Hatta çeşitli üniversitelerin kütüphanelerinden bile istenmişti. Çok sayıda vermiştik. Cezaevlerindeki kader mahkumları için bile talep gelmişti. Binlerce ücretsiz kitap kam-yonetle göndermiştik. Hapishaneler için tabii ücretsiz…
Sonra baktım sahteleri basılmış internet üzerinden satılıyor. Her şey para değil, bireysel olarak alanlar için de fayda olsun, “Bana zararı yok” diye ses çıkarmamıştım. Anlayacağınız çok kitleye ulaştı.
Yeni bir baskı da yapmadım. Çünkü kitabın içindekilerin zaman içinde işleri yerleri değişti, güncellemek yıllar alacaktı, işimiz de yoğundu. Gazeteye gelenlere bu kendi kitabımdan armağan ederim, çünkü benim emeğim, benim alın terim… Arka kapağında da özgeçmişim var.
Kitap bende de tükendi, 4-5 tane kendim için saklıyorum. Çok arzu eden var. Sürekli istek geliyor. Ya bu insanlarla tekrar görüşüp güncelleme yapacağım, ya da orijinallerini internet üzerinden yani; 2004 baskısını yayınlayacağız. Planlamalarımız sürüyor. Karar verince duyuru yapacağız. Herkes okumalı Türkiye’nin (kalbur üstü!) insanlarının fikirlerini ve hikayelerini…
Geçenlerde kitabı şöyle elime aldım, bir baktım da kimler yok? Kişilerin yerleri değişse de, fikirler aynı mıdır acaba? Gerçekten ben de merak ediyorum.
Örneğin, kamu kuruluşlarında ve BİT’ler’de genel müdür olanlar daha sonra Cumhurbaşkanı, Başbakan danışmanı, özel kalem müdürü, baş müşavir, bakan olmuşlar. Siyasi parti-lerde genel başkan yardımcıları dahi var şimdilerde… Bir çoğu da aynı tepe noktalarda ve görevlerde bulunuyor.
Merak edenlere 111 kişi içinden bire bir görüştüğüm kitabın içinde olan ve olmayan dostlardan birkaç isim sayayım:
Ali Müfit Gürtuna, Yusuf Namoğlu, Süleyman Soylu, Gürsel Tekin, İbrahim Taşkın, Sabri Ülker, Cengiz Özdemir, İsmet Yıldırım, Hüseyin Akay, Süreyya Polat, Hikmet Bulduk, Hasan Arpacı, Şeref Dikyar, Arif Dağlar, Başaran Ulusoy, Cengiz Kaptanoğlu, Çelik Gülersoy, Hüsamettin Kavi, Sinan Babila, İsmet Sipahi, Refik Baydur, Tuğrul Kutadgobilik, Salih Kılıç, Salim Uslu, Süleyman Çelebi, Ahmet Hamoğlu, Sıddık Yarman, Ali Zafer Taciroğlu, Bülent Eczacıbaşı, Celal Aras, Cemalettin Sarar, Erol Altaca, Ferhat Geylan, Deha Orhan, Fikret Öztürk, Gülden Yılmaz, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İhsan Kalkavan, İmam Altınbaş, Mehmet Reis, Muhtar Kent, Nevzat Demir, Saffet Ulusoy, Süleyman Orakçıoğlu, Şarık Tara, Şemsi Kopuz, Talha Görgülü, Yılmaz Öztaşkın, Yılmaz Ulusoy, Yüksel Mermer, Zeki Başeskioğlu, Cem Narin, Fethi Tibukoğlu, İbrahim Aybar, Mehmet Ali Berkman, Mehmet Hotiç, Onur Umut, Özcan Tahincioğlu, Saruhan Tan, Michel Akavi, Murat Goldştayn, Richard Bayard.
Hikayeler, görüşler ve fikirler ayrı ayrı ama tek bir nokta var birleştikleri O da: “Önce insan!..”
Yani, dürüstlük, doğruluk, vicdan!..
Ve meslek ahlakı…