Bir gün, bir yerde

Dostlarımdan kitap aldığımda sevinirim. Bizim kuşaktan yazarlardan, gazetecilerden geliyorsa kitaplar sevincim katlanır. Yaşımızı başımızı aldık bir köşeye çekilelim demiyorlar. Yazıyorlar, çiziyorlar, üretiyorlar. Gördüklerini deneyimlerini okurlarla paylaşmayı sürdürüyorlar. Özellikle de gerçek kültürün dışlandığı günümüzde genç okurların ufkunu açmak gibi bir misyon da üstleniyorlar. Onlarla gururlanıyorum. Bu hafta iki kitap geçti elime. Yazarları ile dostluklarım uzun bir geçmişi içeriyor. Afşar Timuçin’le İstanbul Erkek Lisesi’nde başlamış birlikteliğimiz. Yaşamın inişli çıkışlı yollarında kimi acı ve zorluklarla sınanmış bir dostluk bizimki. Afşar felsefe profesörü. Bir düşün insanı, gençlikte gönül verdiği edebiyatı ise hiç bırakmadı. Özelde de şiiri. “Bizi Biz Yapan Sevda” (Bulut Yayınları 2014) yeni romanı, Her zamanki şiirsel dilinin kendini hissettirdiği bir yapıt. Henüz okumaya başladım. Bitirdiğimde izlenimlerini bu köşede sizlerle paylaşmak isterim. İkinci kitap yine meslektaşım da olan bir kadim dost Nail Güreli’den. “Gazeteciler Gazetecileri Anlatıyor” (Ozan Yayıncılık) başlığını taşıyor. Bir hayli uzun süren hastalığını atlattığını biliyordum Nail’in yeniden yazıya dönmesi için çaba harcayan dostlarından biriydim. Bir kitap projesinden söz ediyordu her buluşmamızda. Ama bu denli hızlı çalışacağını ve projesini yine bu denli çabuk gerçekleştireceğini doğrusu beklemiyordum. Büyük bir sevinçle karşıladım kitabı. Nail’in yeni çalışmalarının öncüsü olarak selamladım. Güreli’ye özgü emek ürünü bir inceleme var karşımızda. Daha çok ana akım medyanın popüler olmuş yazarlarını, onların birbirleri ve kendileri için yazdıklarını mercek altına alıyor Nail. Yargıyı okura bırakıyor… Güreli’nin yakın zamanlara dek Evrensel Gazetesi’nin köşe yazarı olduğunu bilir okur. Ben de dostumun ülke ve meslek sorunları üzerinde ne denli hassas ve gerçekçi olduğunu bilirim. Arkadaşlık yakınlığımızdan bildiğim bir başka yanı da sevdiği insanlarla olan ilişkilerindeki aşırı duygusallığıdır. Bu bağlamda adıma imzaladığı kitabındaki yazdıklarının yalnızca bir bölümünü okurlarımla paylaşmak isterim. Şöyle diyor: “Sevinçte, tasada, özgürlük demokrasi uğraşında kader birliği ettiğimiz sevgili Turgay, bu kitap biliyorsun, benim için, bir basübadelmevt (hayata dönüş)…” Gerisi bana özel. Artık Nail’in gazete yazılarını, henüz yarım kalan anı çalışmasını merak ve özlemle bekleyeceğiz.
Nail’in çalışması basın tarihimize ışık tutacak. Ana akım medyanın öne çıkardığı yazarların sonraları nasıl işsiz kaldıklarını, gazetelerdeki iktidar kavgalarını da arşiv taramalarıyla bizlere anımsatıyor. Bir anlamda belleğimizi tazeliyor. Önemli olan Güreli’yi yazıya yeniden başlatabilmekti. Bundan sonrası kolay arkası gelecektir. Mesleğin dürüst kalemi okurlarının özlemini ironisi eksik olmayan usta işi üslubuyla giderecek, daha nice kitaplara imza atacaktır.
Nail Güreli ile ortak beğenilerimizden biri şiirdir. İkimizin de şiirlerini severek okuduğumuz şairlerden biridir Turgut Uyar. Gelin Turgut Uyar’ın dizeleriyle sonlayalım yazıyı. Bu da Güreli’ye hoş geldin armağanımız olsun:

“Bir Gün; Bir Yerde”:

bir gün, bir yerde şiiri gördüğümde
hayatı da birlikte
yalan söyleyemem
ya param yoksa diye düşünürüm
yani para satın alma gücü
ürkerim
örneğin yaşlı ağaçlar yaşlı deniz
yaşlı çınar yaşlı ben yaşlı çevre
bir uyum ya da başkaldırma
sonunda kalkar gideriz