CHP’den yalanlama

Ağaoğlu’nun açıklamaları gündeme yerleşti. Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’na (TÜRGEV) arsa verdiği iddialarını sert bir dille yalanladı.
Ali Ağaoğlu’nun “Benim açıklamalarımdan sonra Sayın Kılıçdaroğlu telefon açtı ve benden özür diledi” ifadeleri hakkında CHP’den jet bir yalanlama geldi. CHP: “Ali Ağaoğlu’nun bu sözleri tamamen hayal ürünü ve gerçek dışıdır” dedi.

Bir basın organında yer alan açıklamaların detayları şöyle:

Evinde ekonomi muhabirleri ve editörlerine iddialar ile ilgili açıklamalarda bulunan Ağaoğlu, şunları söyledi:

“İki kişi kendi arasında konuşuyormuş, ‘Ağaoğlu Ataşehir’de 20 dönümlük araziyi ihale için TÜRGEV’e verdi’ diye. Ne tanırım, ne bilirim, ne ederim. Bu maalesef sakız oldu. bugün halen köşeyazarları yazıyor, görüyorum. Bunu anamuhalefet partisi en çok kullandı. En yetkili kişilerini aradım. Arsa verildiyse bunun tapu kaydı vardı. ‘Böyle bir arsa verenin anasını, alanın anasını, söyleyenin anasını’ dedim.

Artık buraya kadar gelmişim. Açık şekilde, ben ne isem oyum. Ondan sonra Kılıçdaroğlu telefon açtı özür diledi. Böyle bir arsa yok. Bu durumu ilgililere arz ettim, kanuni hakkımı kullandım. İmar planı karşılığında ben ne maddi destek sağladım ne arsa verdim. Ben işimi takip edip işimin yapılması için uğraşan bir insanım. Bunu net şekilde söylüyorum. Tapudan kayıtları çıkarmak çok kolaydır. Bırakın tapuyu belediyeden gidin arsayı satarken evvela emlak Vergisi, borç, harç ne varsa ilişiği kesersiniz. Neticede Ataşehir Belediyesi de CHP’li. Tapudan bilgi alamıyorsan da belediyeye sorar ve bilgi alırsın. Neticede bu süreç biz burada devede kulağız. Burada amaçlar farklıydı. Biz medyatik olmanın sıkıntısını yaşadık. Böyle bir şeyle anılmak iyi değil; yani hayatım boyunca gece gündüz çalıştım, kul hakkı yemedim, hakkım olmayan bir şeye el uzatmadım. Artık konut sığınak olmaktan çıkıyor, nitelikli evler yapılıyor. Bunu başlatan firmaların başında geliyorum, hatta ilk başlatan firmayım. Herhalde bunun cezasını çekmiş olduk.”

“Bürokratik oligarşi paralel yapılanmadan daha tehlikeli”

“Bürokratik oligarşi, ‘paralel’ yapılanmadan daha tehlikelidir” diyen Ağaoğlu, bürokrasinin iş adamının önünü kesen yapıdan arındırılması gerektiğini vurguladı. Ağaoğlu, 2009 yılında imar planlarına uygunluğu onaylanan projelerinin ruhsatının hala verilmemesini bürokrasinin örneği olarak gösterdi. İmar ve inşaat süreçleri sırasında belediyeler ve bakanlık bürokratları ile yaşanan süreçlerin yatırımcıyı bezdirici bir hal aldığını belirten Ağaoğlu, konuyla ilgili olarak Sancaktepe Belediyesi’nde yaşadıklarını paylaştı. 10 yıl önce inşaatı tamamlanan imar planlarında 1.75 emsali bulunan arsada 0.55 emsal kullanarak yaptığı inşaatların imar ve iskan belgelerinin olmasına rağmen ilgili belediye tarafından yeşil alan ilan edilerek buradaki imar haklarının başka bir arazi üzerine aktarılmasını rant transferi olarak değerlendirdi. Ağaoğlu; bunun hangi maksatla ve neyin karşılığında yapıldığının basın mensupları tarafından sorgulanmasını önerdi.

“Enerjimizi kısır döngüye harcıyoruz”

Ağaoğlu, 1990’lı yıllardan sonra ilk defa son 1.5 yıldır ekonominin ihmal edildiğini savunarak, “Ülkesini seven bir yatırımcı olarak ekonominin bu kadar ihmal edildiği bir dönem görmedim. Son 1.5 yıldır büyümeyi bırakıp, enerjimizi kısır bir döngüye harcıyoruz. Ben buna küskünüm” dedi. İnşaat AK Parti’yi başarılı yaptı Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın açıklamalarına da değinen Ali Ağaoğlu, “Babacan talihsiz bir açıklama yaptı. Bugüne kadar devlet inşaata ne verdi ki, zaten inşaat kaynak isteyen bir sektör olmadı, tam tersine TOKİ modeliyle kendi kaynağını yarattı. AK Parti’nin başarılı olmasını sağladı. Hani 100 liralık kaynağını sanayi yerine inşaata harcasaydın, o zaman haklıydın. Ancak bugün işveren üzerinde çalışanın vergi yükü artıyor. Bir çalışana 5 bin lira maaş vermek için devlete 10 bin lira vergi veriyoruz. Keşke bu para çalışana verilse, çalışan da daha iyi bir konut sahibi olsa” açıklamasını yaptı.

“İnşaatın önünü nasıl kesersiniz?”

Ağaoğlu, 2 milyonu şantiyede 2 milyonu da malzeme sektöründe olmak üzere 4 milyon kişiye doğrudan iş sağlayan sektörün aynı zamanda 200 alt sektörü harekete geçirdiğini belirterek, “GSMH’ya yüzde 14-15 katkı sağlıyor. Ayrıca 7 milyon adet konutun çok acil yıkılması gereken bir ülkede insanların yüzde 50’si canlı tabutlarda yaşıyor. Sosyal devlet yapısı gereği insanların güvenli yapılarda yaşaması gerekiyor. 7’nin üzerindeki bir depremde İstanbul’a ordu dahi giremez. Yılda 1 milyon konutun yapılması gereken bir ülkede inşaatın önünü nasıl kesersiniz” diye konuştu.

Ataşehir’de yapılacak olan Finans Merkezi ile ilgili de konuşan Ağaoğlu, ” Biz hafriyat karşılığında oradan bir arsa alacaktık. Ancak şu anda belediyelerin değişmesinden dolayı sınırlarla ilgili problemler var. Bununla ilgili 4 proje değiştirildi. Planlar onaylandı. Ruhsatı bekliyoruz. Bakanlık onayladığında biz bu açığı kapatırız” dedi.

“EPDK’ya görevi kötüye kullanmadan dava açtık”

Enerjide lisansları iptal edilen 200 firmayla ilgili olarak da Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nu (EPDK) eleştiren Ağaoğlu, bu kurumun artık enerji piyasasını dinamitler kurumuna dönüştüğünü savundu. Aralarında Sabancı gurubu gibi büyük grupların da lisanslarının iptal edildiğini dile getiren Ağaoğlu, 2 yıl yatırım yapılmamasının kendilerinden değil, devlet kurumlarından kaynaklandığını savundu. Ağaoğlu, bu nedenle EPDK’daki 9 kişilik yönetim kurulu üyelerine görevlerini kötüye kullanmalarından dolayı 2 gün önce dava açtıklarını söyledi.

İş güvenliğine her yıl 20 daire ayırıyoruz

Torun Center’daki iş kazasıyla ilgili de konuşan Ali Ağaoğu, bu konuya Türkiye’nin daha fazla önem vermesi gerektiğini söyledi. Kendilerinin sadece Maslak 1453 projesinde 3 bin 400 kişi çalıştığını, bunlardan 119 tanesinin iş güvenliği kadrosunda yer aldığını belirten Ağaoğlu, “Bunlardan 3 tanesi doktor, 107 güvenlik, 5 ambulans görevlisi ve 4 tane de teknik servis çalışanımız var. Bunun bize yıllık maliyeti 10 milyon TL. Yani 20 tane daireyi iş güvenliği için harcıyoruz” dedi.

KILIÇDAROĞLU’NDAN JET YALANLAMA

CHP’den Ali Ağaoğlu’nun “Benim açıklamalarımdan sonra Sayın Kılıçdaroğlu telefon açtı ve benden özür diledi” ifadeleri hakkında açıklama yapıldı.

İşte CHP’den yapılan açıklama:

“Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu basın toplantısı düzenleyerek, 17 Aralık sürecinde gözaltına alındığını ve hakkındaki iddiaların konuşulduğu günlerde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da bu iddiaları seslendirdiğini, ama, daha sonra telefon ederek kendisinden özür dilediğini öne sürmüş.

Ali Ağaoğlu’nun bu sözleri tamamen hayal ürünü ve gerçek dışıdır.

Öyle anlaşılıyor ki, biri veya birileri, ‘CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu arayarak özür diledi’ diye Ali Ağaoğlu’nu işletmiş.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hakkında yolsuzluk iddiası bulunanlardan özür dilemez. Tam tersi, hakkında yolsuzluk iddiası bulunan, kul hakkı veya yetim hakkı yiyene ‘yargıya git, aklan da gel’ der.

Ali Ağaoğlu ve benzerleri gerçekdışı özür dilediler aldatmacasına sarılacağına, bağımsız yargı önünde hesap verme yolunu seçsinler.

Halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına saygımız nedeniyle kamuoyunun bilgisine sunarız

Saygılarımızla”

Genel Başkan İletişim Koordinatörlüğü