“Beşiktaşlı duruşu nedir?” bilir misin?…”(1)

“3 Trilyon ne iş? diyorum” tık yok??? “Bağışçılar kim, neden bu paraları veriyorlar?” diyorum, ses yok!!! “Kızkardeş, kayınbirader, eş dost hısım akraba diyorum”, sus pus!!! “Nedir bu beş kardeş??? Doğru mu tokatlandığın???”, derin bir sessizlik!!!

(Neyseki Soma’ya giden para 1 trilyon’dan 2’ye çıktı!!! Zira toplanan para 2 trilyon idi… Parklardaki kafelerin pazarlanması da son anda önlendi. Medyada yaza yaza bir yanıt ve icraat geldi sonunda… Ne güzel!!!)

Hem demokratım diyeceksin hem de eleştiriye tahammül edemeyeceksin…Yok öyle bir şey!!!

Sorular gayet basit ve net… Ramazan ayında pik yapan şovları artık yazmıyorum… Avukatlık zamanını, istasyonları, Amerika Maceralarını da sormuyoruz… Hepsi hazır, inceliyoruz… (Kimlerin nasıl kullanıldığını da yazdık, yazacağız)

Sonra; “Bana muhalefet yapıyorlar çünkü ben belediyeyi kolladım korudum!!!”… Bu mu CHP grubuna verilen bilgi… Belediye imkanlarıyla akçeli işlerin boyutu ve bir sürü iddia sosyal medyada aylardır tartışılıyorken, bu nasıl ve kimleri kollamak korumak!!! Birileri mi sordu bu soruları??? Rahatsız mı oldun haberlerden… Beşiktaşlı artık bu soruları bize soruyor, kendi aralarında konuşuyor? Çarşı içindeki röportajlar bir duyulsa dudaklar uçuklar. (Ses kayıtlarını da radyoda yayınlayacağız)

***

İşi kişiselleştirmek istemem ama madem konu açıldı yarım kalmasın, devam edelim.

Peki şunları da söyledin mi veya söylüyor musun?

Ben bunları safıma katmak istedim, girişimlerde bulundum veya teşebbüs ettim, ama olmadı. Benden ne reklam ne de ilan parası istediler. Seçim öncesi talep ettim, telefon açtırdım, randevu aldım, gazetelerine cümbür cemaat misafir oldum. Fotoğraflar çektim, çektirdim. Babanın elini, yanağını öptüm destek istedim. Her yere fotoğrafları yaydım. Altlarına teşekkür ve müteşekkir yazılar yazdım. Daha sonra tekrar gittim, radyolarına çıktım. Canlı yayın, bant yayınlar yaptık. (Liste sahtekarlığı iddiaları ve görevden almalar sorulmuştur. Daha sonra radyoya gelmedi.) Bunları internet sitem dahil, sosyal medyamda kullandım, reklam yaptım. 3 sayı arka arkaya gazeteye kapak yaptılar, insert yaptılar. Teklif ettim, tek kelime para lafı etmediler. Bana gereken cevabı hem mesajla hem de yüzüme karşı verdiler. Hatta bozuldum. İşi toparlamaya çalıştım. Telefon açtım, “Allah bana güleryüz sana güzel bir yüz vermiş abi. Pozitif olalım sevgi kazanacak. 5 yıl birlikteyiz!!! dedim”, dedin mi??? “Seçimden sonra da benim başkan vekilime, başkan yardımcımlarıma ve de müdürlerime bizle çalışmak istemediklerini söylemişler zaten…” diye de ekledin mi? Seçim sonrası defalarca davet ettim, talepkar oldum, mesaj attırdım, özel kaleme arattırdım, sonunda makama getirdim, bana yüzüme karşı da yine aynı şeyleri söylediler. Ne yapacağımı, ne diyeceğimi bilemedim, bacak bacak üzerine atıp oturmalarına sinirlendiğimi bile belli ettim!!! Sorularından sıkıldım, “Kimler neden size sponsor oluyor? 3 günlük etkinliğe, bildik firmalar niye trilyonlarca para veriyor? Bu paranın tamamı Soma’ya gitti mi? Belgesi var mı?” diye soru sordular, yanıt veremedim” de dedin mi? “Size açıktan şu kadar para vereyim destek amaçlı” şeklinde bir konuşma yaptın mı? (Parayı açıklayacağım) Biz de “Amatör spor kuluplerine destek olun, basına destek olmak neyin nesi? Biz işimizi yapıyoruz, talep olursa yayıncılık çercevesinde çalışır yayın kuruluşları” dedik mi? “Gazetenin belediyeyle bir ilgisi yok, haberlere kimse karışamaz” diye de eklemedik mi?Bu sözler üzerine ortam gerildi mi? Ayaklandık mı? Gerisini söylemeyeyim makama saygısızlık olur!!! Allah’tan yanımda bu sefer tanıklar vardı, yalnız gitmedim de kumpasa gelmedik!!! Şimdi de adamlar gelip gelip gidiyor ya!!!

Teşekkürden vazgeçtik, herşeyi “yatırım” gibi gören bir zihniyetin içine düştük!

***

Her fırsatta herkese söyledik, bir kez daha söyleyeyim, kamuoyu da duysun: Talep eden sizlersiniz. Çalışıp çalışmamak önemli değil. Zaten de sizle işimiz olmaz. Ama olayları çarpıtmak, iftira atmak, dedikodu yapmak seviyeyi düşürür işte böyle… Ben bir dahaki grupta CHP’lilerin bunları da sormasını beklerim. Olmadı ben de geleyim. Dahası; Gazeteye, Radyo’ya gelin bunları canlı yayında tartışalım!!! Yazalım, çizelim. (Davet ettim, mesaj attım, arkadaşlarımıza söylettim, bugün yarın diyorsunuz. Gelin, ben burdayım) Öyle kapalı kapılar ardında olmuyor. Olsa olsa bu durum kendi kendini tatmindir!!! Ve bu iş artık adet oldu sizlerde…
Bizim gizlimiz saklımız yok!!! İnternet sitemizde firmamızın referansları yazılı. 100’ü aşkın kuruluşla çalışıyoruz. Hem de uzun süreli… Anlamadıkları şu: Biz istediğimiz zaman çalışırız, istemediğimiz insanlarla da çalışmayız. Talep etmeyiz, talebi değerlendiririz. Oturdukları yerden maaş alanlar ve bankamatik memurları ile onun bunun adamları anlamaz, 24 saat çalışan emek veren insanları… Sorulara cevap vermek yerine, konu başka bir mecraya çekiliyor ki; bu çok çirkin bir siyasi taktik… Zaten iş de mahkemelik!!! Dava açtık… Tazminatta yakındır!!!

Ama; madem kamu yararı yok bu işlerde, akrabanla gazete çıkartmayacaksın!!! Bizim de yayıncılık anlayışımızı sorgulamayacaksın. Bayram öncesi gazetemizi alıp tatile çıkacaksın!!!

***

İşiniz gücünüz para… Bizim de öyle olsaydı, merak etmeyin işi zaten sizin dediğiniz ölçüde ve bir şekilde bağlamıştık!!! Ve 5 yıl kendimizi garantiye almıştık!!! Ama öyle değil işte… Bizi tanımamışsınız. Kabul edin!!! Saçma sapan gerekçelerle de çıkmayın insanların karşısına… “Sevgi kazanacak!” diye yola çıktınız, bakın ne oldu? 4 ayda bir sürü yanlış yaptınız. Biz de muhalefet yapıyoruz. Bu kadar basit!.. Ayrıca; daha yeni başladık. Bu sosyal medya sadece… Gazete ve Radyo yayınlarına da başlamadık henüz!!!

***

Gelelim. Bizi ilişkilendirmeye çalıştığın kişiye; Allah’tan siyasetçi değiliz. Her şeyimiz açık, kayıtlı ve arşivli… Bugün olduğu gibi, bizi yamamak istedikleri kişinin de tokatlandığını yazdık biz!!! En yakın arkadaşının rezidanslarını, kaçaklarını gündeme getiren de biziz. Soruşturmaları da… Benim de program yaptığım dönemlerde, Radyo Spor’da 1 yıl boyunca hangi konular işlendi, neler haber yapıldı bir bakmak lazım!!! Bunu en iyi Genel Başkan Yardımcınız Gürsel Tekin bilir. Program ortağımdı kendisi nerdeyse bir ara… Sürekli yayına çıkardık birlikte… CD’ler, fotoğraflar, kayıtlar neler neler… Daha sonra da Oğuz Kaan Salıcı… Onun dediklerini de diğer yazımda söyleyeceğim size… Sırası değil şimdi. Biraz daha zaman geçsin bakalım!!!

***

Özetle: Bize siyasetin ağbabaları geldi gitti yıllarca… Fotoğraf çektirmek için kareye girmeye çalışılan adamların ben 10 katını tanırım. İkbal için bu işi yapsaydık, ya milletvekili, ya belediye başkanı, olmadı meclis üyesi olurduk çoktan… 1 günde çıkmadı bizim adımız, 4 kuşaktır Beşiktaşlıyız biz… Ben yıllar önce deklare ettim siyasetle işim olmaz diye…

***

Beşiktaş’ta; Beşiktaş Kulübü’nden sonra en büyük özel marka “Beşiktaş Medya Grup’tur” ve “Beşiktaş Gazetesi”dir. “Gazete Beşiktaş”tır. “Radyo Beşiktaş”tır. “Beşiktaş.com.tr”dir. Bir daha adımızı olur olmaz şekilde ağzınıza alırsanız, kim olursa olsun, tanımam, ilişkili herkese, en ağır cevabı veririm, haberiniz olsun. Yasal haklarımı da kullanırım. Kullanacağım.

Tam; 33 yıllık gazetecilik hayatımda; Hürriyet, Milliyet, Sabah’ta köşe yazarlığı yaptım. 15 yıldır Beşiktaş Medya Grup içindeyim. İstihbarat, polis muhabirliği, ekonomi, spor, magazin ne varsa tezgahımdan geçti. Hürriyet’te 25 haber ödülü aldım, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye / Dünya Spor Yazarları Üyesi’yim. Canilerle, katillerle, gaspçısıyla, üfürükçüsüyle, mafya bozuntuları ile uğraştım. Asala baskınında Kapalı Çarşı içinde kaldım, bomba patladı, zor kurtuldum. Ama böyle çirkeflik görmedim.

Sonuç olarak, Allah hırsızın, sahtekarın kuruşuna bizi muhtaç etmesin!.. Ne diyeyim?.. “İpliği de pazara çıkarmak benim boynumun borcu olsun artık!!!”
Usta; “Sen ne hadsiz adamsın!” derken, ne kadar haklıymış!!! Şimdilik bu kadar!!!

Bu yazıyı da grupta okumak artık herkesin boynunun borcudur!!! Meclis’te de olabilir…

Biz; Cumhurbaşkanı adayları dahil, genel başkanlar, il, ilçe teşkilatları, milletvekilleri, medya ve de tüm Beşiktaşlılar, en az 250.000 kişiye okurtturacağız. Bilginize…

Haydi güle güle!!!