Kemal Ulusu ile dobra dobra

Türkiye Futbol Federasyonu Eski Başkanı, spor adamı Kemal Ulusu Radyo Beşiktaş’a çarpıcı açıklamalarda bulundu. Spor Kamuoyunda gündem yaratan açıklamalar uzun uzadıya konuşuldu. İşte Ulusunun açıklamaları…

ŞEREF STADI ADI ÖNEMLİ
Yeni adıyla vodafone İnönü olacak her halde ki ben bunu her seferinde sayın başkanımız Fikret Orman’a attığım mesajlar ve maillerde Vodafone Şeref Stadı olarak hep lanse ediyorum. Çünkü biliyorsunuz bizim tarihi kurulduğumuz Şeref Stadı’mız maalesef elimizden alındı gitti, ismi de bitti. Onun için o tarihi stadın adının ben bu stadyuma verilmesini eski bir Beşiktaşlı yönetici ve eski bir Futbol Federasyonu Başkanı olarak çok arzu ediyorum. Bunu buradan bir kere daha yönetim kuruluna tavsiyelerimi iletiyorum. Bu stat beşiktaş için çok tarihi bir başlangıç olacak bence bir milat olacak. 1947′de ilk açtığımız bu stat bu güne kadar görevini yaptı. Hem Beşiktaş’a hem Türk Futbol takımlarına yaptı. Orada çok tarihi maçlar oynandı. Bir tanesi biliyorsunuz Macaristan galibiyetidir. Bir tanesi de hiç unutmayacağım, Galatasaray’a 5-4′lük bir galibiyetimiz bizim. Böyle bir stattan sonra artık yeni çağımıza uygun, modern, medeni, fevkalade güzel bir stada kavuşaçağız. Mimarisini de gördüm, sayın başkan bana odasında göstermişti projeyi. Harika bir stadın yapılmakta olduğunu gururla izliyorum. Ve de bu stadı bize inşaallah kazandıracak olan Fikret Orman başkanımızı ve yönetim kurulunu kutluyorum. Bunun yalnız tabi ağustos ayında bence bitmesi çok zor.
ORMAN’I TANIRIM HIRSLIDIR
Sayın başkan hız vermek için söyledi zannedersem, çünkü onu ben tanırım. Hatta çok iyi tanırım zira babası Abdülkadir Orman’la beraber 4 yıl beraber yöneticilik yapmıştık. Fikret Orman elimizde büyüdü, huyunu, suyunu çok iyi bilirim. Hırsını da bilirim. Benim gibidir, hırslıdır. O stadı inşaallah bitirecektir. Ama ağustosta bitmez öbür ağustosta biter. Hiç önemli değil. O stat ya bitecek ya bitecek. Beşiktaşın yeni bir milat olarak tarihe bir imza atacaktır Sayın Fikret Orman. Bütün Beşiktaşlıların ve Beşiktaş takımının başarısından ziyade bir kulüp başarılı olur, şampiyon olur, şampiyon olmaz, bunlar hiç önemli değildir. Ama kalıcı başarılar kalıcı tesisler bir kulüp için çok önemlidir. Stadyum da Beşiktaş için bu açıdan çok önemlidir. Stadımız bittikten sonra Beşiktaş yeni hamleleriyle eski o güçlü günlerine kavuşmasını diliyorum.
BEŞİKTAŞ’I ZORA DÜŞÜRDÜLER
Beşiktaşımızın hakikaten bilhassa 2000 yılından sonra yanlış yöneticiler dolayısıyla üzerine basarak söylüyorum yanlış başkan ve yöneticilerle bugün çok güç bir duruma düşmüştür. Maddi ve manevi açıdan… Bu taraftarımız Fenerbahçe ve Galatasaray’ın arkasında olmanın üzüntüsü ve sıkıntısını yaşamaktadır. Ben de yaşıyorum. Dolayısıyla inşaallah bu başkanımız ve yönetimle stadyumuzun ve bilhassa altyapıya eğilerek Beşiktaşımızın o eski şaşalı günlerine kavuşmasını gönülden diliyorum.
A TAKIMA SPORCU VERMELİYİZ
Ömer hocamızın U13 takımının Antalyada büyük başarılara imza attığını okudum. Gururlandım. Ömer benim zamanımda futbolcumdu. Yönetim kurulu üyesi iken. Iyi tanırım. Genç takımların başarılı olması yarışmalarda başarılı olması şampiyonluklarda kupa almaları önemli… Ama bir yere kadar. Mühim olan bu takımlardan A takıma futbolcu alabilmek, yerleştirebilmek. Bakın 1976′da başlayan Beşiktaş alt yapısı Mehmet Üstünkaya rahmetli ile 77-78-79-80′lerde Gazi Akınalp başkanımızın başkanlığında benim de olduğum yönetim ile benden evvel Sayın Atıf Keçeci’nin benimle beraber devam eden alt yapıdaki o büyük hamleler ile Beşiktaş’ın 1982 ile 90 arasındaki o muhteşem takımı yaratılmıştı. Metin – Ali – Feyyaz, Gökhan, Rıza, Ziya, Fikret, Süleyman … Bunların bir kısmı biz de oynadı, bir kısmını da biz Anadolu’nun tüm takımlarına transfer ettik. Paralar kazandık. Hatta Galatasaraya bile bizim bir sarı Adnan’ımız vardı, onu verdik. Dolayısıyla 1976′da başlayan o müthiş Beşiktaş altyapısı 1990′lara kadar devam etti. 90′da duraklama devrine girdi. 2000 yılında da düşüşe geçti. O yıldan bu yıla kadar tüm Beşiktaşlılara soruyorum, altyapıdan gelen kaç futbolcu sayabilirsiniz? Aklımızda kalan bir elin beş parmağı kadar. Bir Sergen yüzde 55 dışarı randıman vermiştir. Diğer takımlara gitmiştir. Bir Yasin… Aynı şekilde o’da… Yüzde 50 randıman vermiştir. Şimdi görüyoruz, bir Necip var, oynuyor, oynamıyor… Serdar Özkan vardı, şimdi nerelerde belli değil. Başka alt yapıdan gelen iki tane daha sayabiliriz, sayamayız. Dolayısıyla Beşiktaş olarak biz o zamanlar diğer büyük takımlarla toplama takım diye alay ederdik. Alay değil de, şaka yapardık. Hakikaten hepsi toplama takımdı. Galatasarayda ilk defa teknik direktör Mustafa Denizli özendi de, alt yapıdan futbolcuları Galatasaray’a monte etti. Ve önce Türkiye Şampiyonu arkadan UEFA şampiyonu, ardından da Süper Kupayı aldılar. Bunlar hep alt yapıdan gelen futbolcuların başarısıdır. Beşiktaş inşaallah yeni stadyumun yapımı ile birlikte alt yapıdan üst yapıya geçecek futbolcu mekanizmasını organizasyonunu da bir an evvel kurar ve bir de inşaallah bize eski şaşalı günlerimize götürür diyorum.

YILDIZLAR BİZİ AYDINLATMADI
2000 yılından itibaren ne yıldızlar geldi, ne yıldızlar gitti… Ne oldu, o yıldızlar bizi aydınlatamadı o yıldızlar… Kendilerine ışık verdiler bize ışık vermediler. Bizi milyon dolar borçlara soktular. Ben buna fevkalede karşıyım. Bunlar yanlıştır. Beşiktaş takımının bakın şimdi genç iskeleti var. Oğuzhan, Olcay, Necip’e sahip çıkmalıyız. Motta diye bir solbekimiz var, genç ümit verici. Ersan var, ümit verici…Gökhan’ı saymıyorum, özel hayatındaki ve sosyal hayatlarındaki yanlışlar patır patır ortaya dökülüyor. Alt yapıdan gelmeyen Beşiktaşlı ruhu taşımayan futbolcuları tutmak kontrol etmek çok zordur. Zor olduğunu da görüyoruz. Katiyyen yıldız isim bağımlılığı olmayacak. Yabancılara gelince; Almeida Portekiz Milli Takımı’nda da oynuyor. Bence de başarılıdır, Beşiktaş’ta kalmasından yanayım. Onun dışında sol bek Motta’mız fena değil. Bir de Atiba’mız var. Bize bu üç tane yabancı yeter. Atiba hakikaten karakterli bir futbolcu. Motta’nın bir sertliği var, onlar kontrol altına alınabilir. Almeida faydalı bir futbolcu. Bu üç yabancının dışında Beşiktaş’ta ben başka yabancı görmek istemiyorum. Benim şahsi düşüncem bu. Yerli, genç, kabiliyetli… Mesela ben bu sezon çok arzu ettim Yekta’nın Beşiktaş’a gelmesini… Ortalarda kaldı bir ara… Galatasaraylı, Trabzona gitti, geldi, para bulamadı. Takıma monte edilebilirdi. Orta sahada iyi futbolcudur. Düşünebiliyor musunuz? Yekta, Oğuzhan, Olcay üç tane genç kabiliyetli futbolcu.
AMATÖR LİG TAKİP EDİLMELİ
Bunun gibi PTT ligini iyi takip edilerse, ben ediyorum çok kaliteli futbolcular var. Amatör kümelerde… Biz Beşiktaş’a Ziya’yı Çapa’dan Fikret’i Tunus bağından aldık. Lütfen arkadaşlarımız bunları iyi izlesinler. Dolayısıyla amatör kümelerde istanbulda birçok takım var. Bunlar izlense. PTT birinci lig, ikinci lig, beyaz ve kırmızı gruplar… Üçüncü ligteki futbolcular iyi izlense bizim takımımızda oynayabilecek 2-3 tane futbolcu kesin çıkar. Bir de alt yapıdan bizim U18, U 20 takımlarımızdan 4-5 kişi de monte edilip yola çıkılsa iki sene sonra göreceğiz ki o 1983-84′lerdeki süper takımımız ortaya çıkar. Paralarımız da cebimizde kalır.

POPÜLİST TRANSFERE KARŞIYIM
Beşiktaşın stattan başka para harcayacak yeri yok. Taraftara şirin gözükeyim diye taraftarı stada çekeyim diye popülerist transferlere gerek yok. Bu çok yanlış olur. Hem taraftarımız beşiktaşı 13 yıl bekledi. Biz 13 yıl şampiyon olamadık. Bizim dönemlerimizde. Ama ondan sonra 1982′de takım şampiyon oldu. Hatta biz 1980 yılında son maçta düşmeye oynadık. Bundan sonra o düşmeye oynayan takım alt yapıdan gelen çocuklarla 82′de şampiyon oldu ve ondan sonra yenilmez armada oldu. Onun için sabretmek lazım. Popülist transferlerden sayın başkandan ve yönetim kurulu üyelerinden eski bir abileri olarak uyarıyorum. Taraftara bunu deklare etsinler. Biz bakın stadımızı yapıyoruz. Biz Almeida, Motta ve Atibanın dışında hiç bir yabancı futbolcu almayacağız. Bunları takımda tutacağız bunların yanına genç dinamik futbolcularımonte edeceğiz. Hatta alt yapımızdan da genç takımımızdan 4-5 kişi koyarak mücadele edeceğiz. Bize sahip çıkın. Stadyumları doldurun. Bu gençlerle biz bir iki senemizi güçlendirelim. Karşınıza o bomba gibi Metin – Ali – Feyyaz’lı gibi takımla çıkalım, desinler. Bizim taraftarımız inanıyorum ki kalpten gönülden destekleyeceklerdir. Kombineleri de alacaklardır. Her şeyi yapacaklardır. Benim tavsiyem bu.
TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU BİLGİSİZ
E-bilet uygulaması… Bu tip şeyler öyle çat diye pat diye ortaya çıkmaz. Türkiye Futbol Federasyonunun araştırma planlama daireleri vardır. Bu her birimde vardır sanayide ticarette devlette… bizim futbol federasyonumuzun uzun yıllar maalesef böyle bir birimi yok. Bakıyoruz federasyon başkanı çıkıyor, yok ben şunu uygularım, transferde 6 -0 mı olsun, 6 artı 2 mi olsun… 6-0 dedi, şimdi 5-2… oldu. Bunlar bilgisiz. Çok üzerinde durarak söylüyorum. Bilgisiz tecrübesiz acemi futbol federasyonu başkanı ve üyelerinin ortaya attığı şeylerdir. Bunlar böyle tamamen gündemi oluşturmak tamamen bir şeyler yapmış olmak için ortaya atılan olaylardır, sözlerdir. Şimdi bunlar fevkalade yanlıştır. Sen kalk e bilet uygulamasını ligin bitmesine 4 hafta kala hem de Beşiktaş – Fenerbahçe maçında Beşiktaş Kulübü’nün 70 bin kişiye oynayacağı bir dönemde gündeme getir. Böyle bir şey mi olur? Ben bunu duyunca tüylerim diken diken oldu. Beşiktaşın müthiş bir seyirciye ihtiyacı olan kader maçı oyandığı hatta benim hep söylediğim Beşiktaş’ın şampiyonluk maçıydı o… Çünkü niye? dediğim gibi Galatasaray kulübüyle çekişiyoruz. Güzel bir çekişme oluyor. Iyi ki var ki 2.lik çekişmesi de olsa lige biraz renk geldi. Çünkü Fenerbahçe araya açarak şampiyon oldu. Öyle bir maçta 4 hafta kala bu uygulama olur mu?. Ne demek devlet istiyor?

SEÇİM DİYORLAR!.. ATAMAYLA GELDİLER

Ben futbol federasyonu başkanıyım. Takımlar benim, sahalar benim, böyle bir şey olur mu? Tabi güçlü bir federasyon başkanı olmayınca bu işler böyle yürür. Çünkü kendisini devlet atamayla göreve getirdiği için atamayla geldi seçim meçim değil, ben futbol federasyonu genel kurul üyesiyim. Ben orada neler olduğunu çok iyi biliyorum. Seçimle değil seçinle gelen bir başkan ve yönetim kurulu… Ne denirse Spor Bakanımızı kırmamak için yaptılar halbuki güçlü bir federasyon olsa direnirdi. Zamanlamaya dikkat çekiyoruz. Son 4 hafta kala… Ben e-bilete karşı değilim. Gündeme gelir, araştırılır, pilot bölgeler seçilir. Orada uygulamaya başlanır. Yavaş yavaş… bu pat diye uygulanmaz. E-bilet üzeinden siyasi görüşler dahi ortaya çıkmaya başladı. Millet işte sicilleniyor muş da neymiş de… Ta Taksim’e, Gezi’ye kadar gitti iş… Tabi gider, sen böyle pat diye ortaya atarsan herşeye çekilir. Bunlar tamamen bilmeden etmeden ortaya atılan olaylar olduğu için e-bilet ve diğer bunun gibi yabancı transferleri var… Daha ne olduğu belli değil daha geçen sene Türkiye Futbol Federasyonu karar aldı. Niye uygulamıyoruz, hadi uygula… Uygulayamaz niye kulüpler istemiyor? Niye onu seçen kulüpler… Onu oraya getiren Kulüpler Birliği… Böyle federasyon mu olur, böyle güç mü olur? Türk futbolunun yavaş yavaş çöküşten sonra dibi vurmaya başmladığını gördük.
STADLAR BOMBOŞ ARTIK
Bu haftaki seyirci sayısını gördünüz ne kadar düşmüş, statlar bomboş… Bir zamanlar bir laf vardı bir Milli Eğitim Bakanı için söylendi “Okulları kapatırsak bu milli eğitim ne güzel idare edilir” diye. Biz de seyircileri stattan atarak Türk Futbolunu güzel kavgasız dövüşsüz olaysız ne güzel idare ederiz diye düşünüyorlar herhalde.
SAYIN BAŞBAKANA SESLENİYORUM
Bu Hazira’nda Türkiye Futbol Federasyonun genel kurulu var. İnşaallah genel kurul üyeleri bizim devlet büyüklerimiz… Ben buradan sayın Başbakan’a, Spor Bakanına, meclise de duyurmak istiyorum sesimizi. Bu kanun ile bu federasyon genel kurulu ile türk futbolunun bir adım ileriye gitmesine imkan ve ihtimall yok. O açıdan bir an evvel bunun düzene sokularak yeni bir futbol federasyonu kanunu ve yeni bir futbol federasyonu genel kurul yapısı kurularak etki altında kalmayacak bir genel kurul yeniden bu futbolun kurallarının kanunlarının düzelmesini talep ediyorum. Düşünüyorum eski bir futbol federasyonu başkanı olarak. E-bileti üç maçta göreceğiz tekrar. Arkasından önümüzdeki sezon uygulanmaya başlayacak. Ben büyük olaylara hadiselere gebe olacağını düşünüyorum bence hemen rafa kaldırılsın. Güzel bir ekip oluşturulsun. Enine boyuna tartışılsın ve önce bir pilot bölgelerden Konya’da, Ankara’da, İzmirde liglerde böyle daha çok kalabalık olmayan pek olay çıkmayan saha ve statlarda uygulanır. Ondan sonra İstanbulda Fenerbahçe, Galatasaray Beşiktaş’ın ve Trabzonun statlarında uygulamaya başlansın. Daha sağlıklı olur diye düşünüyorum. Benim tavsiyem budur.