Uyku ve kadın

Uyku sorunu kadınların yaşamını olumsuz yönde etkiliyor. Uzmanlar bu konuda detaylı araştırmalar yapıyor. Uyku yanlızca günlük hayatımızdan yaratılan bir zaman aralığı değil, aktif olarak her gün fiziksel ve akıl sağlığımızı yenilemek için diet ve egzersiz kadar gerekli olduğu belirtiliyor. Amerikalıların 100 milyondan fazlası uykusunu iyi ve kaliteli alamadığından bahsetmektedir, bu neredeyse Amerikanın yarısıdır. Çoğu insan için 7-9 saat uyku gerekliliği olduğu halde 30 yaş üstü çalışan kadınların genelde 6 saat 45 dakika uyudukları biliniyor. Kadınlar erkeklerden daha çok uykusuzluk çekiyorlar. Özellikle adet, menopoz ve doğum sonrası sendromlar da artıyor.
Uykuya dalmakta zorluk, tüm gece huzursuz uyumak, derin uykuda olamamakUykuda konuşmak, bağırmak, çok hareketli olmak, uyurgezerlik, gece kalkıp yiyecek atıştırmak (Bir çalışma yüzde 66 sının kadın olduğunu söylüyor. Uyurgezerlikde de bu durum görülebiliyor ve bazen kullanılan ilaçlar (antidepresantlar, hipnotik gruptan uyku ilaçları, huzursuz bacak tedavisinde kullanılan ilaçlar) buna neden olabiliyor.Horlamak, uykuda diş sıkma veya diş gıcırdatma, kâbusUyku apnesi (nefes almada kesilme) 50 yaş ve üstü kadınlarda görülebiliyor. 65 yaş üstünde yüzde 25 oranında rastlanıyor. Normal kilodan fazlası buna en çok katkı yapan nedenlerden biri. Bir başka nedeni progesteron azalması gibi hormonal değişiklikler.Gece terörü (karabasan); uyku sırasında daha çok çığlık atma tarzında görülen ve sonradan anımsanmayan dönemlerle karakterize bir uyku bozukluğu Gece ağrılarından kadınlar erkeklerden daha çok şikâyet ediyorlar. Migren, kas kasılma baş ağrısı, romatoid artrit, artrit bunun en çok rastlanan nedenleri.
Huzursuz bacak sendromu (Uykuda bacakları hareket ettirerek huzursuzluk oluşmasını azaltmaya çalışmak. Kadınların yüzde 18’inde görülüyor ve bunların yüzde 80’ininde eşleri de aynı yatak da yatarken huzursuz olduklarını rapor ediyor.
Erken saatte uyanmak, sabah kalkmakta zorlanmak, dinç ve uykuyu almış olarak uyanamamak Güne enerjisi düşük başlamak, baş ağrısı ile uyanmak, gergin uyanmak, takıntılı düşüncelerle uyanmak gibi şikâyetlere neden olabildiği gibi ölümle de sonuçlanabiliyor.