Hayatın içinden!..

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyelerine her zaman mesaj atar, etkinliklerden, toplantılardan yeni duyurulardan haberdar eder. Ayrıca vefat eden kişileri de bizlere bildirir. En çokta bu mesajlara canım sıkılır. Geçenlerde yine bir mesaj “Savaş Ay’ı” kaybettik. Bir süredir hastalıkla mücadele ediyordu, biliyorduk olacakları!..Ama, haberi öğrenince canım fena sıkıldı.
Ayni gün, akşam üstü Nebil Özgentürk, hasta yatağında bile haber konuşurdu diyordu Televizyonlarda. Hayatı mesleği gereği hastanelerde geçti, haber için hep oralardaydı diye ekliyor. Hatta Savaş Ay son olarak, “Samatya ben fazla kalmayacağım” diye bir de yazı yazmış!..
Nebil Özgentürk ile Sabah gazetesinde çalıştık. Bu söylemini duyunca aklıma Savaş Ay ile bir anım geldi.
Gerçekten polis muhabirlerinin hayatı adliyelerde, karakollarda, hastanelerde geçer. İkimizde polis muhabiri olarak işe başlamıştık. Benden belki 4-5 yıl daha kıdemli olabilir. Ben Hürriyet’te… O, Milliyette idi 1980’li yıllarda. Hiç unutmam her zamanki gibi yine bir bir telsiz anonsu ile yola çıktım. Hastane de bir yaralı var fotoğraf çekmem haberi toplamam lazım. Bin bir zorlukla yoğun bakıma girdim. Tek kare alıp çıkacağım. Hastanın başında doktor önlüğü ile biri duruyor. Beyazlar içinde ve arkası dönük. “Buraya kadarmış, yakalandık!..” dedim. Beni tutup dışarı atmadan önce, yine de deklanşöre bastım. Makine motorlu en az 7-8 kare almışımdır. İçerisi ışıl ışıl oldu flaştan… Beyaz önlüklü adam aniden bana döndü, tam kapışacağız şimdi derken, o da heyecanlı ve şaşırmış bir biçimde donup kalmıştı. Ben bembeyaz hastane kıyafeti içinde olduğundan doktor veya görevli beklerken, bir de baktım. Savaş Ay!… Benden önce gelmiş hastaneye, yoğun bakıma girmek için doktor önlüğü bulmuş giymiş hastanın yanı başında haber atlatmaya çalışıyor. Beni görünce o da rahatladı… Bende rahatladım, ama şaşırdım da… Fotoğraf aldığımı görünce biraz üzüldü, biraz da gülümsedi… Ne de olsa iki rakip gazeteyiz…Sonra gazetelerimize döndük, ben olayı unuttum bile… Ama o unutmamış, akşam aradı telefonla, merak ediyor nasıl bir fotoğraf aldığımı, bir de kullanmadıklarımız varsa paylaşmamızı istiyor. Tabi bir de fotoğrafları çekip çekemediğimi sorguluyor. O zaman anladım ki, bu adam mesleğine aşık, tatmin olmuyor, daha iyi daha güzelini arıyor hep!..
Sonra televizyonda da iyi işler yaptı!…Ve hep muhabir olarak kaldı. Ama dev bir marka oldu bizim meslekte…
Nur içinde yat büyük usta!..
SEÇİM BEREKETİ!..
Geçen sayımda ne dedim? Kasım ayı çok olaya gebe!.. Hele hele bir Aralık ayına gelelim baktın daha enler olacak?. Ve Mustafa Sarıgül CHP’de… Gürsel Tekin aday adaylığını açıkladı. Artık ön seçim mi olur? Temayül yoklaması mı, genel merkez kararını bilemem ama, CHP’ nin işi zor. Aday adaylarınını dediği gibi bu durumdan parti kazançlı çıkar mı? Bilemem ama, bildiğim tek şey var, Kılıçdaroğlu zor ve önemli bir karar verecek. AK Parti de işler değişir mi bu durumda? Bence tekrar düşünecek ve acele etmeden bir isim üstünde uzlaşacaktır onlar da. Çünkü İstanbul’u almak Türkiye’yi almaktır deniliyor. Belki bu tespit doğru değil ama belirleyici olabilir genel seçimler için. İlçelerin çoğunda ise, partililerin tercihleri doğrultusunda adayların belirleneceği görüşü hakim. Beşiktaş’ta aday adayları harıl harıl çalışıyor. Geçenlerde bir anket gördüm, İsmail Ünal tanınılırlık bakımından yüzde 86 oranında oy almış. Normaldir bu durum,çünkü belediye başkanı. Ancak isim vermeden sorulan “Kime oy verirsiniz?” sorusuna yüzde 60 “İsmail Ünal” demiş kentli. İşte bu önemli bir kriter. Diğer aday adaylarına haksızlık olmasın, varsa bir anket veya araştırma bana ulaştırsınlar onları da yayınlayayım. Ama gerçek tek Beşiktaş’ta CHP açık ara önde…Zaten CHP’li aday adaylarının da beklediği veya istediği bu değil mi?
AK Parti ve MHP’de ne yazık ki isim belli değil. Aday adayları bile belli değil. Aralık ayı içinde artık sonuçlanır bu bilinmezlik diye düşünüyorum. Sonuçlansın, bu isimleri de sizlerle paylaşacağım ve onları da sizlere tanıtacağım.
İLK VE TEK!..
Biraz da bizden haber… Aralık ayında radyo ve Tv yayınlarına da başlıyoruz. Daha doğrusu siyasi programlar başta olmak üzere yoğun bir biçimde kentliyle buluşuyoruz. Bilginiz olsun. Canlı yayınlarda siyasi konuklarımız olacak yine… Kentli de katılacak bu yayınlara ve birlikte olacağız geçen dönem olduğu gibi… İnternet sitemizi de yeniledik. Gazete Beşiktaş’ın tirajını ise daha da arttırıyoruz. Yani dört koldan iletişim içindeyiz.