MHP’de olağanüstü kurultay tartışmasında kılıçlar çekildi. Satranç gibi karşılıklı hamlelerin yapıldığı süreçte, kurultay tarihini açıklayan çağrı heyeti bir adım daha atarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan üst kurul delege listesini istedi. Muhalifler ‘kurultay olacak’, parti yönetimi ise ‘olmayacak’ tezinde direniyor.
1 Kasım seçimleri sonrası MHP’de olağanüsüt kurultay kazanı kaynamaya başlamıştı. Kurultay tartışmaları Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin kararıyla yeni boyut kazanmıştı. Mahkeme kararını MHP yönetimi, Yargıtay’a taşırken, yeni bir tartışmasının da fitili ateşlenmiş oldu. Muhalifler sürecin mahkeme kararına uygun şekilde yürüyeceğini ve temyiz incelemesinin beklenmeye gerek olmadığını düşünüyor. MHP yönetimi ise karar kesinleşmediği gerekçesiyle kongre yapılamayacağını dile getiriyor. Peki kimin eli daha güçlü, kurultay olacak mı olmayacak mı?
Ali Sağır, Ayhan Erel ve Mehmet Bilgiç,’ten oluşan çağrı heyeti dün kurultay tarihini 15 Mayıs olarak açıkladı. MHP yönetiminden, anında “Karar yok hükmündedir” açıklaması geldi. Çağrı heyeti bir adım daha atarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan delege listesini istedi. Daha sonra ise liste ve kurultay salonunun ismiyle birlikte Çankaya İlçe Seçim Kurulu’na başvuru yapacaklar. Genel Başkan adaylarından Meral Akşener’in avukatı Uğur Tarhan kurultayın neden toplanması gerektiğini, MHP Merkez Disiplin Kurulu Sekreteri Avukat Mete Han Özkan ise neden toplanamayacağını milliyet.com.tr’ye anlattı.
Genel Başkan adaylarından Meral Akşener’in avukatı Uğur Tarhan, parti yönetimini, çabalarının nafile olduğunu vurgulayarak “Bunların tamamı kongreyi yaptırmamak için yapılan çalışmalar. Yok hükmündedir diyorlar aslında yok hükmünde olan mahkeme kararıyla yapılacak kongre değil, ülkücü iradeden kaçan zihniyettir” dedi. MHP yönetiminin mahkemenin de yetkisiz olduğunu savunduğunu belirten Tarhan “Ama mahkeme kararını verdi. Süreç bu karara uygun işleyecek. Mahkeme kongreye gidin diyor, bir değişiklik için karar vermiyor ki. Belki kurultayda tüzük değişmeyecek. Demokratik ve meşru hak çağrı heyeti eliyle yerine getirilecek ”dedi.
Muhalifler şu gerekçelerle olağanüstü kurultayın toplanması gerektiğini düşünüyorlar:
*Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi, kurultayı toplayın kararı verdi ve çağrı heyeti atadı.
*Mahkeme kararına itiraz edilse bile onun sonucunun beklenmesine gerek yok çünkü, 548 delege imza vermiş, yeterli çoğunluk var ve tüzüm değişikliği yapacak olan kurultay delegeleridir.
*Mahkeme kararı telafisi mümkün olmaya zararlar doğurmaz
*Çankaya İlçe Seçim Kurulu seçimle ilgili karar veremez, çağrı heyete bildirimde bulunacak, kurul onu listeyi askıya çıkaracak.
*Liste askıya çıkacak yönetim belki itirazda bulunabilirler,
*Örnek, Saadet Partisi ve Demokrat Parti kararları var.
*MHP yönetiminin yürütmeyi durdurma talebi yok
MHP Merkez Disiplin Kurulu Sekreteri Avukat Mete Han Özkan kurultayın neden toplanamayacağını anlattı. Temyiz süreci bitmeden yapılan açıklamaların bir anlam ifade etmediğini söyleyen Özkan şunları dile getirdi:
Ankara 12’inci Sulh Hukuk Mahkemesi’nin atadığı çağrı heyetinin yaptığı açıklamanın hukuki bir dayanağı yok. Süreç aşama aşama ilerliyor. İlk derece mahkeme tespit niteliğinde bir karar verdi ve üç kişilik bir çağrı heyeti atadı. Ancak biz bu mahkemenin kararını temyiz ettik. Çağrı heyeti üyeleri oturup konuşmuş ve 15 Mayıs’ta kurultay toplama kararı vermiş.
Ancak kesinleşmemiş mahkeme kararına dayanarak çağrı heyetinin kendilerini görevli sayarak bir tarih açıklamaları hem açıkladıkları tarih hem de kendilerinin görevinin başladığın yönündeki iddiaları hukuken yok hükmündedir.
Çağrı heyetinin Çankaya İlçe Seçim Kurulu’na başvurusu ve oradan çıkmış bir karar yok. Ayrıca başvurduklarında seçim kurulunun ne karar vereceğini kimse bilmiyor.İlçe seçim kurulunun vereceği karara iki tarafında itiraz hakkı var. Bütün bu süreçler işletilmeden nasıl kongre toplayacaklar. Bütün bu süreçler sonuçlanmadan kongrenin toplanması hukuki değildir.
Kaldı ki çağrı heyetinde yer alan kişilerin genel başkan aday adayları ile paralel olarak aynı veya yakın tarihlerde kongrenin toplanacağını ifade etmeleri tarafsız olmadığını gösterir. Çağrı heyeti ile genel başkan aday adaylarının benzer söylemleri, heyetin başkan aday adayı kişilerce yönlendirildiklerini ortaya koymaktadır.”
Muhalifler MHP avukatlarının mahkeme kararını temyiz ederken n ‘yürütmeyi durdurma veya tehiri icra’ talebinde bulunmadığını öne sürdü. Avukat Mete Han Özkan,‘Kararın uygulanmasının geri bırakılmasını istemek hukuken mümkün değildir” dedi. Gerekçesini de şöyle açıkladı:
Ankara 12’inci Sulh Hukuk Mahkemesi, gerekçeli kararında Türk Medeni Kanunu’nun 75/2’nci maddesi uyarınca davanın kabul edildiğini açıklamıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 367/2’inci maddesi ‘Kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez’ hükmüne yer verilmiştir. Yani bu karar kesinleşmeden icra edilmesi, yani uygulanması yani kongrenin toplanması hukukin mümkün değildir. Kanun maddesi çok açık bir şekilde bu tip kararların kesinleşmeden uygulanamayacağını belirttiğine göre, yerel mahkemenin kararı Yargıtay nezdinde temyiz edilirken dilekçede kararın uygulanmasının geri bırakılmasını istemek hukuken mümkün değildir. Bu açık hükümlerden anlaşılacağı üzere çağrı heyetinin yetkisi ancak Ankara 12’inci Sulh Hukuk Mahkemesi kararının Yargıtay denetiminden geçmesi ve bu kararın onaylanması halinde geçerlilik kazanacaktır.