İSMAİL BAŞTUĞ: DERBİDEKİ REZALET

TSYD ve AIPS üyesiyim. Bunun için yıllarca uğraş verdim. 1982 yılından bu yana kale arkasında fotoğrafçılıktan tutun da, basın tribünde yorum yazmaya kadar basamakları birer birer çıktım.
Ama son yıllardaki gibi olaylarla hiç karşılaşmadım. Daha önce de yazmıştım. Artık maçlara da gitmiyorum yazı da yazmıyorum gerekmedikçe…
Ama şu derbideki rezalete değinmek lazım. Zira bu olay spordan çıktı, öncelikli gündem maddesi haline geldi!..
Detaya girmeden, 2 ana başlıkta toparlayayım konuyu;
1) Artık aşikar bir şekilde ortaya çıktı ki Çarşı’ya birileri kafaya takmış!.. Çarşı’da, yani Köy İçi’nde bulanan bir Medya Grubu olarak size şu kadarını söyleyeyim, “Nereden bakarsanız bakın bu iş, iş değil!..”
Çarşı kapanabilir, dağıtılabilir veya ele de geçirilebilir ama, gönüllerden atmak zordur…
2) Çarşıyı ayrı, şahısları ayrı değerlendirmek lazım. Son gelişmeler ışığında şunu görüyorum ki,.şimdi de ana konu altında, alt paragraflarda açılmaya başlandı. Halbuki net olmalıyız, tribün terörü ve temiz futbol için!..Varsa bir çıkar ilişkisi ve menfaat ortaya çıkarılmalı her anlamda ( Bu konuda bende bazı yazılar yazmıştım geçen dönem ve yönetime sormuştum, cevap alamamıştım. Şimdi ise olay çok yönlü sanki…) ama Çarşı ile şahıslar ayrı tutulmalıdır. Çünkü Beşiktaş üst kimlikte Çarşı da sadece taraftara değil, topluma mal olmuş bir olgudur..