İSMAİL BAŞTUĞ: “SEÇİMLERDE TAKTİK DEĞİL STRATEJİ”

Bakmayın siz henüz seçim startının verilmediğine… Siyasi partiler harıl harıl bu işe hazırlanıyorlar. AK Parti’nin araştırmalara önem verdiğini, insanların her zaman fikirlerine başvurduğunu biliyoruz. Birçok kararı da bu doğrultuda alıyorlar eminim. Ben adaylar konusunda AK Parti’den sürpriz isimler bekliyorum.
CHP ise, daha geçen hafta “İstanbul’u alacağız” şeklinde önemli bir mesaj verdi. İstanbul’u kazanmak Türkiye’yi kazanmak neredeyse… Geçen dönem de çok istediler hatta son ana kadar “Aldık” dediler ama olmadı!.. Bu sefer olur mu?! Geçen dönem çok güçlü bir adayla yarıştılar. Şimdiki Genel Başkan, o zamanın Büyükşehir Belediye Başkan adayı idi. Kılıçdaroğlu ile çok yaklaşmışlardı. Oy oranında da adeta patlama yaşadılar. Ama dedim ya olmadı CHP için… Yılmadıkları belli. Doğrusu da bu.
Dalan’ın karşısına Sözen’in çıktığı dönemi hatırlıyorum. Bedrettin Dalan’ın öyle bir rüzgarı vardı ki, “Kimse kazanamayız” diye aday olmak istememişti. Nurettin Sözen çıktı ve sildi süpürdü!..
Ama o zamanlar Anavatan Partisi sorgulanıyordu.
“Limon gibi sıkmak” veya “Bedava ekmek-süt dağıtımı” gibi unsurlar önemli değildi bana sorarsanız.
Gündemi o zamanlar gazeteci kimliğim ile yakından takip etmiştim. Herkesle de konuşmuştum.
Şimdi AK Parti’nin durumu öyle mi? İyi değerlendirilmeli… CHP doğru bir yol izlerse zorlar!.. Ama AK Parti de çok tecrübeli, kolay kolay bırakmaz, oy oranını artırmak, atacağı adımlar için çok önemli çünkü!..
Yani; “İstanbul’u kazanacağız” söylemi güzel de tatmin edici değil!.. Ama en azından ülke çapında yerel yönetimlerin çoğunu ele geçirmek anlamına gelir, yani mevcut sayıyı arttırmaya yönelik bir hamle bu!.. Bunu da dillendirdiler zaten.
Bana sorarsanız, önce mevcut ilçeleri korusunlar, sonra ileriye dönük proje üretsinler. Diyeceğim; maceraya gerek yok!..
Geçen hafta siyasi partilerin birçok yöneticisi ile konuştum. Durum süt liman!… “Son altı ay belki!..” diyorlar. Ben de diyorum ki; aday adayları ve adaylar belli olmasa da verin artık şu startı!… En azında hizmetler artar. Yol alırsınız şimdiden!..
Seçimlerle ilgili her konu açıldığında, “Seçimler yaklaşırken değil, her zaman çalışmak lazım” derim. Bunu yapan siyasi parti kazanacaktır, emin olun. Bundan kaçış yok. İletişim ve samimiyet her şey çünkü… Zaman içinde yaptıklarınızı hatta yapamadıklarınızı anlatırsanız insanlar bunu anlayacaktır. Ama seçime 5-6 ay kala sokaklara dökülürse adaylar kendilerini anlatmakta güçlük çekerler. Mutlaka herkes biliyordur, ben de son kez tekrarlıyorum. Başlıkta da yazdığım gibi siyasi partiler taktik değil strateji izlemeli… Çünkü taktik kısa vadeli, strateji ise uzun süreli uygulamadır. Ve sağlam bir stratejisi olan hep kazanmıştır.
Yerel yönetim seçimleri ile ilgili bir konu daha var, bu yazımda kısaca değineyim: “Liderle birlikte oluşturulacak yönetim de çok önemli olacak bu seçimlerde haberiniz olsun!..” Önümüzdeki sayılarda bu konuyu daha yoğun bir şekilde açarım.