Yönetebilme becerisi

Her zaman ne deriz? Sadece şikayet değil, çözüm yolunu da belirt!.. Madem bir şikayet yazacağım, önerisi de yanında olsun… Ahkam kesmiş demesinler… Yakında!.. Akatlar Kısmet Sokak artık film platosu olarak anılmaya başlayabilir!.. Toplam 10 ev var bu küçük sokakta ve 2’sinde birden film çekiliyor zira… Hal böyle olunca da neredeyse haftanın her günü (Cumartesi-Pazar) dahil çekim yapılan evler, sokaklar karınca yuvası gibi… Tırlar ve kamyonlar sıra sıra, jenaratörler çalışıyor, insanlar sabahın köründen gece yarılarına kadar çığlık çığlığa…
Ne o? Tv’ler kazanacak, filmciler bölüm başına milyarları cebe indirecek, bu hak!.. Mahallenin yaşam hakkı? Umursayan yok!..
Ne belediye, ne kaymakamlık, ne emniyet, bir şey yapamıyor… Çünkü valilik vermiş izni… Oturduğu yerden… Daracık sokakta, yan yana 2 eve birden, ucu açık biçimde… Gösteriyorlar yazıyı, yola devam…
Ve burası Beşiktaş!..
“Ne yapalım?” diye soruyorlar… Kimin sorduğunu sormayın!.. Gelişmeleri bekliyorum zira şu sıralar!.. Paylaşacağım yakında!..
“Şikayet etme, çözüm yolu ne?” diyorsanız, söyleyeyim… Çok basit!.. Ben yetkili olsam, Valiliğe yazarım sorunu, hatta beklemem, telefon açar konuşurum… Tamam, bir kez izin verdiniz diyelim, millet de iş yaptı… Biz de katlandık… Aynı eve ve sokağa artık aynı izni verdirmem. Bir dizi bitiyor, biri başlıyor… Başka ev başka sokak mı yok?.. Bu işin sonu gelmez bu kafayla… Dahası var… Daracık sokakta iki eve birden izin verilir mi? Ya, bakkal bile açılmaz yan yana…
Uzun süreli izni ver, sonra bir müracaat daha tekrar uzat aynı yerde izni… Yıllar boyu aynı işkence!.. Böyle kanun mu olur?.. Mahalleler işgal altında, soruna el atan yok!..
Madem iş yapma hakkı deniliyor, başka evlere ver izni, herkes kazansın… Bizim mahalle sırasını savsın, huzura kavuşsun…
İşte size iki maddelik çözüm…
Hafta sonları veya çalışma saatlerinde düzeltme bile yapsanız, bu sıkıntı bitmez, bu iki maddeyi dikkate alın, sorun kökten çözülür…
Bu konuda, olay çıkarsa bir gün sorumlusu ben değilim!.. Haberiniz olsun…
O zaman hatırlatırım bu yazıyı ve konuştuklarımızı…

BİR SAPTAMA;
Beşiktaş Gazetesi ile ilgili paylaşımıma gelince…
Bu yazımda şunu söyleyeyim: “Gazeteci haberi çarpıtmaz, söylenenleri kamuoyuna değiştirmeden verir. Ben de 30 yıllık meslek hayatımda sürekli bunun kavgasını verdim, bilen bilir!..”
Ayrıca; sevmediğim, benimsemediğim kişiye bile bu gazetede yer vardır. Ama yanlış konuşmalara izin vermem. Ancak buna rağmen sitem eden olabilir!.. Onları anlayabiliyorum. Mesela, söylediği şeyden çark eden, gazetede çıkıp etki alanı genişlediğinde, tepki aldıklarından “Ben ne söylemişim?” diye hayıflanan vardır.
Veya bizi kullanmak isteyip de kullanamayanlar!..
Bu bir yönetici de olabilir, muhtar da olabilir… Özel ve kamu çalışanı da… Spor adamı da…
Kişiler önemli değil, niyet önemli…
Biz böyle durumlarda ispata hazırız. Yazılı, belgeli, sesli, görüntülü… Dedikodu ile değil!..
Ayrıca; lehte haber yerine, bakarsınız bir gün aleyhte de haber yayınlanabilir. Hatta seri yazı!..
Özetle; bu gazete herkese söz hakkı tanır, ama kimsenin de babasının tapulu malı değildir!..
Hesabı da sadece Beşiktaşlı’ya verir!..
Onun için herkes gibi siz de Beşiktaş Gazetesi’ne güvenin!.. Sahip çıkın!… Kıymetini bilin!..

SİYASET DEDİĞİN ŞEY!..
Yerel konularla başladık, ülke gündemi ile devam edelim.. CHP’nin kurultayını her medya kuruluşu gibi biz de izledik, hatta her haber ve önemli konu gibi Radyo Beşiktaş’tan canlı yayınladık. İşin bu tarafı görevimiz… Ama benim şahsi fikrimi sorarsanız, iyice sıkıldım artık… Yıllardır medya sektörü içindeyim, ister “Parti içi demokrasi” deyin, ister “İktidar çekişmesi”, CHP’nin artık bu işleri bitirmesi lazım. Fazla detaya girmeden, sıkmadan, usandırmadan, umarım bundan sonra el ele verirler deyip yazıyı bitirmek istiyorum ama, gelen haberlere bakıyorum, bu temenni bile zor gibi…
İktidara talip olmak bir yana, önümüzde çok önemli bir yerel seçim var. Umarım herkes farkındadır!..
Zira; Türkiye’nin istenilen seviyeye ulaşması için, memleket sorunlarına kafa yoracak, çözüm bulacak, fikir üretecek, emek harcayacak, sorunsuz, enerjik ve güçlü partilere ihtiyaç var.
Ve siyaset bir bilim…