AKTÜEL: GÜNCELLEME UYARISINI BEŞİKTAŞ’TAN YAPTI!…

VAN’DA yaşanan depremin ardından gözler yeniden yerbilimcilerin üzerine çevrildi. Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Deniz Güney, Türkiye aktif fay ve deprem bölgeleri haritalarının güncellenmesi gerektiğini belirtti. YTÜ tarafından Van depremine ilişkin hazırlanan ön inceleme raporu, üniversitenin Beşiktaş’taki yerleşkesinde düzenlenen toplantıyla açıklandı.Toplantıda konuşan YTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Ayvaz, üniversitelerinin öğretim üyelerinden oluşan bir heyetin 4 gün boyunca Van bölgesindeki depremi yerinde incelediğini ve alınması gereken önlemler konusunda bir rapor hazırladığını kaydetti. Ön inceleme raporuna ilişkin görüşlerini açıklayan, heyetteki öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Deniz Güney de Türkiye aktif fay ve deprem bölgeleri haritalarının değiştirilmesi ve güncellenmesi gerektiğini söyledi. Güney, ”Van il merkezi ikinci derece deprem bölgesi olmasına rağmen depremde ciddi hasar oluşması, bu bölgenin birinci derece olması gerektiğini göstermektedir” dedi. Bölgede kullanılan yapıların kalitesinin çok düşük olduğunu belirten Güney, kerpiç yapıların, ahşap kirişlerin ağırlık taşımadığını, beton binalarda da ağır çatıların bulunduğunu kaydetti. Güney, ”Oradaki gelir düzeyine hitap eden, depreme dayanıklı yeni bir yapı şeklinin gündeme gelmesi lazım” diye konuştu. Tasarım hatalarının da önemli olduğunu vurgulayan Güney, bina aralarında yeterli boşlukların bırakılmadığını, yıkılan binanın yanındaki sağlam binayı da yıkabildiğini, yürürlükte olan yönetmeliğin uygulanmadığını aktardı. Güney, inşaatta dökülen her betondan numune alınıp test edilmesi gerektiğini ifade ederek, Van bölgesinde bunun da uygulanmadığını dile getirdi. Deniz Güney, ”İlk ve ortaöğretimde deprem olgusu ile temel yapı karakteristikleri konusunda eğitim verilmesi gerekiyor” dedi. Heyetteki öğretim üyelerinden Doç. Dr. Ali Koçak ise Türkiye’de binalarla ilgili denetimlerin sıklaştırılması gerektiğini belirterek, ”Usta ve kalfaların acilen eğitimden geçirilmesi gerekiyor. Binaların zemin etüt çalışmasına göre zemine uygun bir vaziyette yapılması, bölgesel deprem risklerinin saptanması lazım. Köy evlerinin de oradaki malzemelerle depreme dayanıklı halde üretilmesi ve geliştirilmesi öncelikli konular” diye konuştu. Koçak, bölgede yıkılan binalardaki malzeme kalitesinin çok düşük olduğunu, dere kumunun elenmeden kullanıldığını, hazır beton kullanılmadığını kaydederek, ”Yönetmelik dışı, kalfa ile yapılan binalar genelde ya yıkılmış ya da ağır hasar almış” dedi. Artçı sarsıntılar tamamen bitene kadar hasarlı binalara girilmemesi gerektiğini vurgulayan Koçak, bölge halkına ”geçmiş olsun” dileklerini iletti.