SON DAKİKA GÜNDEM: 12 Dev Adam gruplarda… Kalleş pusu… Ortak tavır… Facebook’u sollayacak… Enflasyon rakamları açıklandı… Emekliye eşit maaş fırsatı… Pet şişe fırlatıp küfür etti… Ver çeki al diplomayı… Kayıp çocuktan acı haber…



Büyük Britanya Galip, 12 Dev Adam İkinci Turda

Litvanya’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası A Grubu’nda Büyük Britanya, ikinci galibiyetini Polonya’yı 88-81’lik skorla mağlup ederek aldı. Bu sonuçla A Milli Takımımız, ikinci tur bileti almaya hak kazandı. Litvanya’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası A Grubu’nda Büyük Britanya, ikinci galibiyetini Polonya’yı 88-81’lik skorla mağlup ederek aldı. Bu sonuçla A Milli Takımımız, ikinci tur bileti almaya hak kazanırken, Polonya, Büyük Britanya ve Portekiz de şampiyonaya veda etti. Büyük Britanya’da Luol Deng 28 sayı- 14 ribaund- 6 asistle galibiyetin mimarı olurken, Joel Freeland de 27 sayı- 11 ribaund- 1 asistle double double yapan bir diğer isim oldu. Büyük Britanya’da ayrıca, Daniel Clark 7 sayı- 10 ribaund- 2 asist ve Robert Archibald da 6 sayı- 6 ribaundla maçı tamamladı. Polonya cephesinde ise Dardan Berisha 19 sayı- 4 ribaund- 5 asistle en etkili isim oldu. Lukasz Koszarek 15 sayı- 8 asistle oynarken, Adam Hrycaniuk 15 sayı- 7 ribaund- 2 asist ve Thomas Kelati de 14 sayı- 5 ribaund- 2 asistle mücadeleyi noktaladı.
***

Kalleş pusu
PKK’nın en kalleşçe saldırılarından bir tanesi Tunceli’de gerçekleşti… Polis eşi halı sahada maç yapıyordu, taradılar… İkisi de şehit oldu. Tunceli’de PKK’lı teröristler halı sahada futbol oynayan polislere uzun namlulu silahlarla saldırı düzenledi. Saldırıda 1 komiser ile kendisini izlemeye gelen eşi şehit oldu. Saldırıda 3’ü ağır 8 polis memuru yaralanırken, çıkan çatışmada 1 PKK’lı terörist de ölü olarak ele geçirildi. Saldırıyı düzenleyen teröristlerin, özel araçla geldikleri ve üzerlerinde asker kıyafeti olduğu belirtildi. Teröristler aynı saatlerde kenti koruyan iki Özel Harekat Polis noktasına da uzun namlulu silahlarla ateş açtı. Tunceli’nin Munzur Mahallesi’nde dün saat 21.40 sıralarında üzeri kapalı halı sahada futbol oynayan polislere PKK’lı teröristler, uzun namlulu silahlarla saldırı düzenledi. Özel bir otomobil içinde 4-5 kişi oldukları ve üzerlerinde asker kıyafeti bulunan teröristler, halı sahanın yanında otomobilden inip yanlarındaki uzun namlulu silahlarla futbol oynayan polisleri taradı. Sahada 12 kişi olan ve 3’ü de koruma polisinin bulunduğu sahaya açılan ateşde bir komiser ile komiseri izlemeye gelen eşi şehit oldu. Saldırıda 3’ü ağır 8 polis de yaralandı. Sahada futbol oynayan meslektaşlarını koruyan polisler teröristlere anında karşılık verdi. Çıkan çatışmada 1 terörist öldürülürken, diğer teröristler Munzur Vadisi’ne doğru kaçtı. Halı sahadada yaralanan polisler, ambulans ve çevrede bulunan araçlarla Tunceli Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Bazı yaralılar ameliyata alınırken, kentte polis telsizlerinden kan anonsları yapıldı. Anons üzerine vatandaşlar ve kentte görev yapan polislerin büyük bölümü meslektaşlarına kan vermek için hastaneye koştu. PKK’lı teröristler halı sahadaki polislere yönelik saldırısına eş zamanlı olarak aynı saatlerde kentin korumasını sağlayan Esentepe Mahallesi’ndeki iki Özel Harekat Polis noktasına uzun namlulu silahlarla ateş açtı. Noktadaki polislerin karşılık vermesiyle çatışma çıktı.

CENAZELERİ MALATYA’YA GÖNDERİLDİ
Tunceli’de halı sahada futbol maçı yapan polislere yönelik saldırıda şehit olan komiser Cem Kerman ve eşi Dilay Turan Kerman’ın cenazeleri Malatya’ya gönderildi. Moğoltay Mahallesi’ndeki Munzur Çayı kenarında bulunan özel bir halı sahada futbol oynayan polis memurları ile izleyiciler ve saha kenarında güvenlik önlemi alan polislere yönelik saldırının ardından kaçan teröristlerin yakalanması için kentte operasyon başlatıldı. Tunceli Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler sabah saatlerine kadar şehir merkezi, Munzur Çayı kıyısı ve aile çay bahçelerinin çevresinde teröristlerin yakalanması için operasyonlar düzenledi. Polis ekiplerinin operasyonlar çerçevesinde çeşitli adreslere baskın düzenleyerek arama yaptığı öğrenilirken, bazı kişilerin gözaltına alındığı ve bu kişilerin de sorgularının devam ettiği bildirildi. Öte yandan saldırıda şehit düşen komiser Cem Kerman ile eşi Dilay Turan Kerman’ın cenazelerinin Malatya’ya gönderildiği, burada düzenlenecek törenin ardından memleketlerinde toprağa verileceği kaydedildi.

ŞİDDETLİ ÇATIŞMA
Halı saha ve koruma noktasına yönelik iki ayrı saldırı düzenleyen teröristleri etkisiz hale getirmek için anında operasyon başlatıldı. Munzur Vadisi’ne doğru kaçtıkları belirlenen teröristlerle sıcak temas sağlanınca çatışma çıktı. Çatışma sürerken, silah sesleri kent merkezinden duyuldu. Kaçan PKK’lıların bulunduğu alanlar ise Tunceli Jandarma Bölge Komutanlığı’ndan havalanan Kobra helikopterleri tarafından yoğun ateş altına alındı. Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen, hastaneye giderek yaralı polislerin sağlık durumları hakkında bilgi aldı. Vali Taşkesen, hastane çıkışında yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Saat 21.40 sıralarında Ovacık yolu üzerinde kapalı halı sahada maç yapan 12 polis ve bunların korumalarını sağlayan 3 polis arkadaşımıza saldırı oldu. 4 veya 5 kişi olduğunu düşündüğümüz teröristler saldırıyı gerçekleştirdi. Bu saldırı neticesinde 1 komiser ve eşi olmak üzere 2 şehidimiz, 3’ü ağır 8 yaralımız var. Bir yaralımız Elazığ’a gönderildi. Saldırıyı gerçekleştiren teröristlerden birisi halı saha çevresinde ölü olarak ele geçirildi. Saldırıya karşı hazır haldeyiz. Teröristler, gündüz sivil kıyafetlerle ilimize sızmış olabilirler” dedi.

YARALI 2 POLİS ELAZIĞ’DA
Hain saldırıda yaralanan 8 polisten ikisi helikopterle Elazığ’a getirildi. Yaralılardan biri Asker Hastanesi’nde tedavi altına alınırken, Mehmet Yalçın ise Fırat Üniversitesi Hastanesi’ne getirildi. Göğsünden vurulduğu belirtilen Mehmet Yalçın’ın ameliyata alındığı öğrenildi. Ağır yaralanarak askeri helikopterle Elazığ’daki Fırat Üniversitesi Hastanesine sevk edilen ve ameliyata alınan polis memuru ile Tunceli Devlet Hastanesinde tedavileri devam eden yaralıların hayati tehlikelerinin bulunmadığı bildirildi.

BİNGÖL’DE POLİS NOKTASINA SALDIRI: 2 YARALI
YÜKSEKOVA’DA 2 KORUCU ŞEHİT

Öte yandan Hakkâri’nin Yüksekova ilçesine bağlı Yeşiltaş Köyü yakınlarında önceki gece devriye gezen koruculara saldırı düzenledi. 2 korucunun şehit oldu, 1’i korucu 4 kişi yaralandı.
***

İsrail’de ayaklanma
İsrail’de hayat pahalılığı nedeniyle başlayan ve 50 gündür kesintisiz süren protestolar, cumartesi gecesi doruğa ulaştı. Ülke tarihinin en büyük gösterisinde 450 bin kişi sokaklara döküldü. Özetle, nüfusun 7.5 milyon olduğu İsrail’de, önceki gün her 16 kişiden biri sokaktaydı. Gösterilerde, Başbakan Netanyahu’nun lakabına gönderme yapılarak “Bibi evine dön” sloganları atıldı. Mavi Marmara baskını nedeniyle Türkiye ile kriz yaşayan İsrail hükümeti, yurt içinde de kendi vatandaşlarının protestoları nedeniyle sıkıntılı günler yaşıyor. Ülkede ekonomik sıkıntılar yüzünden 2 aydır her cumartesi sokaklara dökülen halk, önceki gün rekor katılımcı sayısına ulaştı. Yaklaşık 7.5 milyon nüfuslu İsrail’de çeşitli kentlerde 450 bin kişi “1 Milyonluk Yürüyüş” adını verdikleri protestolarda sokaklara döküldü. Ülke tarihinin bu en büyük yürüyüşü, protestocuların lideri Yonatan Levy tarafından “ikinci bağımsızlık günü” diye nitelendi. Tel Aviv’de 300 bin kişi 2 kilometre yürüdü. Kudüs’te ise 50 bin kişi toplandı. Haifa’da 40 bin kişi kızıl bayraklar salladı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun lakabına gönderme yapılarak, “Bibi evine dön” sloganları atıldı. Afula’da 12 bin, Rosh Pina’da 7 bin ve Kiryat Şemona’da 7 bin kişi protesto gösterilerine katıldı. Gösterilerin en büyüğünün düzenlendiği Tel Aviv’de, en büyük meydanlardan ‘Medina’yı dolduran kalabalık içinde pek çok gösterici, Netanyahu’yu istifaya davet eden posterlerin yanı sıra Netanyahu’yu elinde puro ile resmeden afişler taşıdı. Göstericiler, İsrail Parlamentosu uyanıncaya kadar protestoların süreceğini bildirirken, sık sık “Halk sosyal adalet istiyor”, “Sadaka değil, sosyal adalet istiyoruz” sloganları attılar. Bazı İsrailliler “Umut yok” yazılı pankartlarda boyunlarına ilmek geçirerek poz verdi. Bazıları ise geçim sıkıntısını anlatmak için gösteriye yarı çıplak katılarak ellerinde megafonlarla sloganlar attı. Bir İsrailli “çıplak vatandaş” ise üzerini bayrakla örttü. Gösterilerde ev kadınlarının ve gençlerin çokluğu dikkat çekti.

Biz yeni İsraillileriz
Meydanda kurulan stantta, protesto hareketinin öncülerinden, İsrail Ulusal Öğrenci Derneği Başkanı İtzik Şmueli, gösteriye katılanları “Yeni İsrailliler” diye tanımlayarak, “Biz yeni İsraillileriz. Tek istediğimiz bu ülkede onurlu bir şekilde yaşamak. Bırakın da bu ülkede yaşayalım” derken, Netanyahu’ya da “Bize gerçek çözümler getirene kadar bu protesto sürecek” diye seslendi.

Gerçek değişim sözü
Protestolara saatler kala, İsrail muhalefetinin lideri, Kadima Partisi Lideri Tzipi Livni, Facebook’tan partililerine gösterilere katılma çağrısı yapmıştı. İsrail parlamentosunun Arap milletvekillerinden Ahmed Tibi’nin de partisi Ra’am Ta’al’ın destekçileri ile protesto gösterilerinde yer aldığı bildirildi. Tibi’nin “Sosyal adalet, öncelik verilen konularda bir değişiklik yapmayı ve azınlıkla çoğunluk arasındaki uçurumu kapatmayı gerektirir” dediği de kaydedildi. Protestoların giderek büyümesi üzerine Netanyahu dün bir açıklama yaparak “Gerçek değişim” vadetti.

Çadırkent kaldırılacak
Polis, Tel Aviv’deki gösteride büyük güvenlik önlemleri alırken, birçok yolu akşamın erken saatlerinde barikatlar kurarak kapattı. 2 polis helikopteri meydanın üzerini turlarken, yine bir zeplinle gösteri havadan kameralarla denetlendi. Protesto liderleri, gösteriler öncesinde Tel Aviv’de Rothschild Caddesi’nde kurulan çadırkentin bugünden itibaren kaldırılacağını ve bundan sonra kamuya açık konferanslar dışında, caddenin barınma alanı olarak kullanılmayacağını ilan ettiler.

Sağın hedefinde
Kurduğu çadırla, sosyal protesto hareketlerinin ilk kıvılcımını ateşleyen Dafni Leaf de “İsrail toplumunun kırmızı çizgisine vardığını” ve “Artık yeter” dediğini belirtti. Leaf, gösterileri, “Bu 2011 yazının bir umudu” diye de tanımladı. Hayat ve özellikle de konut fiyatlarının pahalılığının yanı sıra gelir dağılımındaki adaletsizliği de protesto eden hareketinin öncülerinden olan Dafni Leaf, halihazırda bazı medya kuruluşlarının ve sağ örgütlerin hedefi haline gelmiş durumda. Geçen haftalarda, askerlik hizmetini yapmadığı ortaya çıkarılan Leaf, ayrıca “aşırı solcu” damgasını da yemişti. Leaf, askerliğini sara hastası olması nedeniyle yapmadığını savunurken, bazı sağ gruplar, daha önce, vicdani retçilerin bir dilekçesine imza attığını gündeme taşımışlardı.
(Hürriyet)
***

Teröre karşı ortak tavır
Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin lideri olduğu Kürdistan Yurtsever Birliği’nin internet sitesi bu sabah saatlerinde Irak hava sahasına giren Türk savaş uçaklarının PKK’lı teröristlerin gizlendiği Hakurk, Sidekan, Sinin, Lolan bölgeleri üzerinde keşif uçuşu yaptığı ve yaklaşık 1 saat sonra ise bu bölgeleri havadan bombaladığını öne sürdü. Türk savaş uçaklarının havadan bombaladığı bölgenin, İran’ın PKK’nın İran’da faaliyet gösteren kolu PJAK’a yönelik başlattığı operasyonların gerçekleştiği bölgelere yakın olduğu belirtildi.

İRAN TOPÇUSU PEŞMERGE ÜSSÜNÜ VURDU
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’taki PKK kamplarına yönelik hava operasyonları sürerken, İran ordusunun PJAK’a yönelik Kuzey Irak topraklarında başlattığı ve daha çok Kandil Dağı eteklerini kapsayan kara operasyonu ve topçu saldırısı sürüyor. Kuzey Irak’taki resmi kaynaklar, İran’ın topçu saldırıları sonucu bir Peşmerge üssünün de vurulduğunu açıkladı. İran topçusunun hedefi olan Peşdere’ye bağlı Suneya köyündeki bir Peşmerge üssü, bugün İran topçusunun hedefi oldu. Bombanın isabet ettiği Peşmerge üssünde can kaybının olmadığı belirtildi. İran Ordusu’nun iki günden bu yana Zevke, Alyereş, Sune ve Şene köylerinin kırsalı ile Kandil bölgesini bombaladığı belirtildi. İran’ın saldırılarını artırması üzerine PKK da dün açıklama yaparak İran’a karşı savaşacaklarını belirtmişlerdi.
***

İnternette yeni moda
YouTube, Facebook, Twitter, Groupon derken internet dünyasında şu sıralar yeni bir girişimin yıldızı parlıyor. Son aylarda internette trend olan, kullanıcı sayısı ve içerik tarafında kısa sürede büyük rakamların altına imza atan, rakiplerini bir bir sollayan, dev yatırımcılardan art arda milyonlarca dolarlık fon çekmeyi başaran bu sitenin adı “Tumblr.com”… İnternetteki geleneksel blog (günlük) sistemine, kattığı yeni nesil uygulamalar ve sosyal medya tabanlı içerikle yeni bir form vermeyi başaran bu sayede milyonlarca kullanıcıyı hızla kendisine çeken Tumbrl’un kurucucu ve CEO’su 25 yaşındaki girişimci David Karp.

Melek yatırımcılar peşinde
Karp’ın en büyük başarısı kişisel blog alanında basit ve bedava bir söylemle kullanıcının karşısına çıkması ve rakiplerine kıyasla günümüzün popüler sosyal paylaşım ağlarıyla tam bir uyum içinde çalışıyor olması.
ABD’de yıldızı parlayan genç girişimciler listesinde yer almaya başlayan David Karp’ın, 2007’de New York’ta küçük bir şirket olarak kurduğu Tumbrl aldığı son yatırımların ardından milyar dolarlık yeni ekonomi şirketleri ligine girmeye çok yakın. İçeriğinde 27.8 milyon blog barındıran site son olarak 100 milyon dolarlık yeni yatırım aldı bu sayede şirket değerini 800 milyon dolar seviyesine taşıdı. YouTube’un ana yatırımcısı Sequoia Capital’den büyük fon sağlayan şirket ayrıca Spark Capital, Union Square Ventures, Betaworks, John Borthwick, Fred Seibert, Albert Wenger, ve Martin Varsavsky isimleri melek yatırımcıları listesine eklemeyi başarmış durumda.

Rakipleri hızlı geçti
Bloglara günlük 37 milyona yakın tekil içerik girişi sayısına ulaşan site toplamda da 10 milyarı yakalama peşinde. Blog dünyasının en popüler adresi 9 yıllık WordPress’i bundan birkaç ay önce 21 milyon blog sınırında yakalayarak geçen Tumblr, yeni ekonomi devi Google’ın 2004 yılında satın aldığı Blogger ağının da yıldızını söndürmeye aday görünüyor.
Öte yandan Tumblr.com’a kişisel bloggerların yanı sıra son dönemde kurumsal tarafta da şirket sayfaları yoluyla ilgi oluşmaya başladı.
***

Enflasyon rakamları açıklandı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ağustos ayında, Tüketici Fiyatları Endeksi’nin (TÜFE) yüzde 0,73, Üretici Fiyatları Endeksi’nin (ÜFE) ise yüzde 1,76 arttığını açıkladı. TÜİK’in 2003 baz yıllık verilerine göre, Ağustos ayı itibarıyla yıllık enflasyon ise TÜFE’de yüzde 6,65, ÜFE’de yüzde 11,00 oldu. Bu yılın ilk sekiz ayında, TÜFE’de yüzde 3,75, ÜFE’de yüzde 8,05 oranında artış gerçekleşti. Ağustos ayı itibarıyla 12 aylık ortalamalara göre yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 6,24, üretici fiyatlarında yüzde 9,76 düzeyinde oldu. Ağustos ayı itibariyle yıllık enflasyon ise TÜFE’de yüzde 6,65, ÜFE’de yüzde 11,00 oldu.
***

Emekliye eşit maaş fırsatı

Hükümet, ler arasındaki maaş farkının giderilmesi için düğmeye bastı. lere hükümetten müjde var. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, seçimlerden önce emekli maaşlarındaki adaletsizliğin giderilmesi için çalışma yapılacağını açıklamasının ardından, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ilk adımı attı. Çelik, emekli maaşları arasında ne kadar fark olduğunun tespiti için çalışma yaptırdığını açıkladı. Yeni düzenleme ile SSK emeklileri arasındaki maaş farkının kademeli olarak giderilmesi hedefleniyor. Düzenlemeden 5 milyonu aşkın SSK emeklisinden 3 milyonu yararlanabilecek. Yeni yasama döneminde hükümetin en önemli gündem maddelerinden biri de emeklilerin intibak yasası olacak. SSK emeklileri için, aynı süre çalışıp aynı prim gün sayısıyla emekli olanların maaşlarının eşitlenmesi planlanıyor. Bakan Çelik, geçmiş yıllarda aylık bağlama sistemleriyle çok sık oynandığını anımsatarak, “Öteden beri bir sorun. Alt gelir gruplarında gelir artırıcı çalışmalar yaptık. Maaşlar arasında fark var ama uçurum yok. ‘Geçmişten bu zamana kadar nedir durum?’ diye çalışalım dedik. Birkaç ay içinde fotoğrafı önümüze koyacağız” diye konuştu.

2000 ÖNCESİNE YÖNELİK
SSK emeklileri, yıllardır bu yasanın çıkmasını bekliyor. 1999’da yayınlanan 4447 Sayılı Yasa ve 5510 Sayılı Yasa sonrasında eşit statülü emekliler arasında emekli olunan yıla göre farklılıklar ortaya çıktı. Özellikle 2000 yılından sonra bu fark katlanarak arttı. Hükümetin gündeme aldığı intibak düzenlemesi de, 2000’den önce emekli olan SSK’lıları ilgilendiriyor. Düzenlemenin yaşama geçmesi ile birlikte emekli maaşlarında, ödedikleri prim gün sayısına göre iyileştirme yapılacak.

BORÇ YAPILANDIRMA GELİRİ KULLANILACAK
Ekonomi yönetimi, maaş farklarını kapatmak için yeniden yapılandırma kapsamında elde edilen gelirin bir bölümünü kullanacak. Önceki dönemde de intibak yasasının maliyeti konusunda bir çalışma yapılmıştı. Bu düzenlemenin devlete ayda 3 milyar, yılda 36 milyar lira ek maliyet getireceği hesaplanmıştı. Sendikalar, düşük maaşlı emeklilere seyyanen yapılacak zammın adaletsizliği gidermek için bir adım olabileceğini söylemişti.

Hazal ATEŞ / TAKVİM

***

Pet şişe fırmatıp küfür etti

Ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say, Burgazada’da masalarına oturan program yapımcısı Nedim Hazar ile eşini masadan kovup arkalarından pet şişe ile bardak fırlattı. Nedenini facebook’ta anlattı… Ancak mağdurlar da Say’ı suçluyor… Fazıl Say Facebook’ta bir ileti paylaşmış ve “Burgazada’da dostlarla içip dertleşirken, bir NTV programcısıyla Alman eşi (Alman Yeşiller Partisi’nden) gece vakti masamıza gelip sormadan oturdu. Tuhaf siyasi eleştirilere başladılar, (2. Cumhuriyetçiler) ‘Gidin’ dedik gitmediler, babama, bana zart zurt ettiler, kovduk. Gecemizi çirkinleştirdiler. Sinirlendik; o derecede ki; pet şişesi fırlattığım ilk kez oluyor. Olayla ilgili, herkesten bir de özür diledim. Ama onlarla hesaplaşacağım” demişti. Fazıl Say’ın bahsettiği kişinin NTV’de ‘Yeşil Kürsü’ programını yapan Nedim Hazar olduğu ortaya çıktı. Olay gecesi ile ilgili açıklama yapan Hazar, “Burgazada’da yaşıyorum. Eşim Alman Yeşiller Partisi’nden. O gece Ayvalık’a gidecektik ve motoru beklerken adada sık sık oturduğumuz restorana uğradık. Orada masalar uzundur. Fazıl Say’ın da oturduğu masanın ucuna iliştik. Say’la 2004 yılında Mercan Dede’nin belgeselini çekerken tanışmıştık. Eşim de tanıyor. Yeşiller’den konu açıldı ve ‘Cem Özdemir arkadaşımdır; sizin yüzünüzden Avrupa’da azar işitiyorum. Arkadaşlarım Mustafa Balbay, Soner Yalçın sizin yüzünüzden içeride’ diye eşime bağırmaya başladı. Ben de ‘baban senden daha iyi politika yapıyor’ dedim. Çok sarhoştu, ayağa kalktı ve üstümüze yürüdü. Restoran sahibi araya girdi. Ada sakini olarak olayı büyütmemek için uzaklaşırken arkamızdan pet şişe ve hatta bardak fırlattı. Her şey 5 dakikada oldu, bitti” dedi.

Say’dan ‘Si…r, defol…’

Olay anına tanık olan Hazar’ın eşi ise, “Hayatımda ilk defa yan masasında oturduğum biri bana, ‘si..,r defol yanımdan, başka bir yerde oturun’ dedi. Ki nedenini bugüne kadar anlamamışım. Alman Yeşiller Partisi’ne yakın Heinrich Böll Stiftung Derneği’nin Türkiye Temsilcisi olduğum için mi? Soner Yalçın, Mustafa Balbay gibi bahsettiğiniz dostlarınızın hapse atılması ile ilgili beni mi suçluyorsunuz? Heinrich Böll Stiftung Türkiye Temsilciligi’nin görüşlerine katılmadığınız için mi ‘s….r, defol “ dediniz? Motorla yola çıkmak üzereyken peşimden koşup bana bu yüzden mi şiddetle saldırmak istediniz? Arkadaslarınız beni korumamış olsaydı hastanelik mi edecektiniz? Sayın Fazıl Say sizinle siyaset tartışmadık. Vakit yoktu çünkü. Ben ve eşim motoru beklerken beş dakikalık bir mola yapmak istedik ve huzurumuzu bu şiddetli saldırı ve kaba bağırmalarla siz bozdunuz. Ne ile hesaplaşmak istiyorsunuz ki? Şiddeti siz kullandınız. Sokak köpeklerinin Türkçesini siz kullandınız… Bence kendinizle hesaplaşırsanız en doğrusu budur” diye açıklama yaptı.

Vatan

***

Ver çeki al diplomayı

İpotekle eğitim, rehin diploma iddiası. Kızını Bilkent Üniversitesi’nde okutan Muhyettin Kaya son yılın harcını ödeyemedi. Okul, veliden diploma karşılığı teminat çeki istedi. Bu kez de borcun faizini ödeyemeyen baba haciz gelince dava açtı. Türkiye’nin önde gelen özel üniversitelerinden Bilkent Üniversitesi ile harç borcunu ödeyemeyen bir veli arasındaki davada, üniversitenin öğrenciyi ‘diplomasını vermemekle’ tehdit ettiği öne sürüldü. Ankara İcra Mahkemesi Hakimliği’ne verdiği dilekçeye göre kızını Bilkent Üniversitesi Bankacılık ve Finans Bölümü’nde okutan Muhyettin Kaya, okulun son döneminde işlerinin bozulması nedeniyle üniversite tarafından istenen harcı ödeyemedi. Bilkent Üniversitesi, Kaya’ya kızının harç borcu ödenmediği için ‘diplomasının verilemeyeceğini’ söyledi. Bunun üzerine Kaya, diplomayı alabilmek için üniversiteye 10 bin liralık teminat çeki verdi.

BORCU ÖDEDİ, FAİZİNİ ÖDEYEMEDİ
Daha sonra 4 bin 937 doları bir araya getiren Kaya, harç borcunu ödedi ve üniversiteden gecikme faizinin silinmesini talep etti. Faizin silinemeyeceği yanıtı veren üniversite borcu icraya taşıdı. Kaya’nın kızı F.K.’nin mezun olduktan sonra çalışmaya başladığı işyerine İcra Müdürlüğü tarafından gönderilen yazıda F.K.’nin maaşının bir kısmının ve tazminat, prim, ikramiye gibi tüm alacaklarının haczedildiği belirtildi.

EĞİTİM, TİCARİ BİR İŞ DEĞİLDİR
KIzInIn mezun olduğu yıl harç borcunu ödeyemeyen baba, iş başvurusu dosyasına eklemek için mezuniyet belgesi isteyen kızına harç borcu nedeniyle diplomasının verilmediğini, mezuniyet balosuna girmesine de izin verilmediğini ileri sürdü. Kaya, dilekçesinde ‘Eğitim faaliyeti ticari bir iş olmayıp aleyhimizdeki icra takibi tefecilikte dahi görülmeyen bir faiz oranı üzerinden yapılmış olmakla, özü itibarıyla de yapılan işlem hakkaniyete ve kanuna aykırıdır’ dedi. Öğrenci babasıyla üniversite arasındaki davanın ilk duruşması 25 Ekim 2011 tarihinde Ankara 14. İcra Hakimliği tarafından yapılacak.

TEFECİLİKTE BİLE BÖYLE FAİZ YOK
İcraya itiraz eden Kaya ve kızı ile üniversite arasında borcun faiz oranı konusunda anlaşmazlık çıkınca Ankara İcra Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkemeye verdiği dilekçede, üniversitenin talebiyle icra işlemini başlatan Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün, ‘yüzde 9 faiz uygulaması gerekirken, tefecilikte bile görülmeyen dolar üzerinden yüzde 24 faiz uyguladığını’ savunan Kaya, işlemin iptalini istedi. Söz konusu borcun icraya taşınması aşamasında Ankara 4. Tüketici Mahkemesi’nin belirlediği anapara ve faiz oranı üzerinden hesaplanmadığını savunan Kaya, dava dilekçesinde üniversiteyle ilgili önemli bir iddiada da bulundu.

Ömür EMLİK / AKŞAM

***

Kayıp çocuktan acı haber
Antalya’da bayramın üçüncü günü parkta ablasıyla birlikte oynarken kaybolan 5 yaşındaki çocuğun cesedi evine 150 metre uzaklıkta kanalda bulundu. Bir vatandaş, Antalya Kanal Mahallesi’nde Devlet Su İşleri’ne ait kanalda bir ceset gördüğünü ihbar etti. Polis, ihbar üzerine inceleme başlattı. Yapılan çalışmada kanal içerisindeki cesedin bayramın üçüncü günü kaybolan 5 yaşındaki Serkan Kurt’a ait olduğu tespit edildi. Cesedi çıkarması için olay yerine itfaiye ekipleri çağrıldı. Çocuğun cesedi yapılan çalışmaların ardından çıkarılarak cenaze aracına konuldu. Kepez ilçesi Kanal Mahallesi’nde Mikail Apartmanı’nda annesi ve 4 kardeşi ile birlikte yaşayan 5 yaşındaki Serkan Kurt, bayramın üçüncü günü arkadaşlarıyla birlikte parkta oynadığı sırada bir anda ortadan kaybolmuştu. Bunun üzerine ablası Berivan Kurt, annesine haber vermiş, çocuk aranmasına rağmen bulunamamıştı.