Son Dakika Beşiktaş (12.04.2011)

Beşiktaş Gazetesi’nde son dakika haberleri… ”Ustalara Saygı” gecelerinde müzik mimarı Nino Varano anıldı…  Akatlardaki kanser paneline Beşiktaş kentlisinden büyük ilgi… Elif Güvendik Beşiktaş’ta evlilik hazırlıklarına başladı…

Kanser paneline ilgi büyüktü

Beşiktaş Belediyesi Kanser üzerine panel düzenledi. Yoğun katılımla gerçekleşen panelle ilgili şu açıklama yapıldı: “Her yıl Nisan ayının ilk haftası kanser konusunda toplumun bilinçlendirilmesi amacı ile Kanser Haftası olarak kabul edilmektedir.NeoLife Tıp Merkezi de bu kapsamda Beşiktaş Belediyesi ile işbirliği içerisinde 06 Nisan 2011, Çarşamba günü 11:00-13:00 saatleri arasında Akatlar Kültür Merkezi’nde bir sağlık paneli düzenledi “Kanserin 1001 Yüzü” adlı panelde kanser olgusunu tüm yönleri ile ele almak adına gazeteci ve yazar Meral Tamer moderatörlüğünde düzenlenen panelde TKSV Başkanı Prof. Dr. Metin Ertem ve Neolife Tıp Merkezi’nin değerli hekimlerinden Prof. Dr. Ufuk Abacıoğlu, Prof. Dr. Gürkan Zorlu, Doç. Dr. Duygu Derin ve Uzm. Psk. Elçin Şayan’ın katılımıyla, kanserin farklı yönleri konuşuldu. Katılımın ücretsiz olduğu panelde katılımcılara mamografi veya PSA testi hediye edildi”

***
“Ustalara Saygı”da bir müzik mimarı
Beşiktaş Belediyesi tarafından düzenlenen “Ustalara Saygı” toplantıları, 11 Nisan Pazartesi akşamı popüler müziğimizin pek çok önemli ismini kitlelerle buluşturan albüm ve şarkılarda imzası bulunan Nino Varon için gerçekleştirildi. Faruk Şüyün tarafından hazırlanan gece, Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde (Akatlar Kültür Merkezi) gerçekleşen gecede, ustanın yarım asrı aşan müzik yaşamını Atilla Özdemiroğlu, Arda Uskan, Cem Ceminay, Deniz İzgi, Fıstık Ahmet Tanrıverdi, Garo Mafyan, Hıncal Uluç, Duman grubundan Kaan Tangöze, Lale Belkıs, Mehmet Teoman, Naim Dilmener, Nejat Yavaşoğulları, Orhan Şevki ve Şanar Yurdatapan katılarak seyircilere anlattı.

***
Evlilik hazırlıklarına başladı

Elif Güvendik, bir süre önce ayrıldığı sevgilisi Levent Nayman ile geçtiğimiz günlerde yeniden barışmışt. Yakın arkadaşı Demet Akalın ile Cihangir’de aynı evde yaşamaya başlayan Güvendik; Akalın’ın eski eşi Önder Bekensir ile barışması üzerine evde yalnız kalmıştı. Etiler’de yaşayan annesinin yanına taşınan Güvendik, eski sevgilisiyle yeniden barışınca planlarını da değiştirdi. Evlilik hazırlıklarına başlayan ve kendi aralarında yüzük takan Güvendik ve Nayman, Bebek’te ev tuttular. Haziran ayında evlenmeyi planlayan şarkıcı, bir yandan evlilik hazırlıklarıyla uğraşırken, bir yandan da yazın çıkaracağı single’ı üzerinde çalışıyor.

***

Tecavüz sanıklarına 10 yıl hapis

Tutuksuz yargılanan 3 sanık, mahkemenin 10’ar yıl hapis cezası vermesi üzerine yakalanıp cezaevine konuldular. İstanbul Beşiktaş Etiler’de 2003 yılında F.Ç. isimli kadına tecavüz ettikleri belirlenen üç kişi, 10’ar yıl 2’şer ay hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay da kararı onayınca, tutuksuz yargılanan iki sanık, polis tarafından aranmaya başlandı. İnfaz Büro Amirliği’ne bağlı ekipler, Seyrantepe ve Kağıthane’de iki sanığını da yakalayıp gözaltına aldı. Her iki sanık da karar gereği cezaevine gönderildi.

Etiler’de 21 Mart 2003 günü meydana gelen olayda F.Ç. adlı kadın karakola giderek üç kişi tarafından tecavüze uğradığını söyledi. Otobüste tanıştığı zanlıların kendisini bir depoya götürdüğünü belirten F.Ç., zanlılardan şikayetçi olduğunu belirtti. İhbar üzerine harekete geçen polis, Ayhan S., Aydın P. ve Hamit T.’yi yakalayarak gözaltına aldı. F.Ç. tarafından da teşhis edilen üç zanlı tutuklanarak cezaevine kondu. Zanlılar, yargılama devam ederken 2005’te tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Mahkeme, Ayhan S. ve Aydın P. ve Hamit T.’yi tecavüz ve hürriyeti tahdit suçlarından 10’ar yıl 2’şer ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkemenin verdiği karar 2011 Ocak ayı içerisinde Yargıtay tarafından da onanınca, İnfaz Büro Amirliği’ne bağlı ekipler zanlıları aramaya başladı. Ekipler, Seyrantepe ve Kağıthane’de yaptığı operasyonlarla Ayhan S. ile Aydın P.’yi gözaltına aldı. Emniyette işlemleri tamamlanan iki zanlı cezalarının geri kalanını çekmek için cezaevine kondu. Tecavüz olayının üçüncü zanlısı Hamit T.’nin ise başka bir suçtan cezaevinde yattığı öğrenildi.

***

ICSC Solal Marketing Awards’den Akmerkez’e ödül!

Akmerkez, dünyanın en prestijli pazarlama ödülleri programlarından ICSC Solal Marketing Awards 2011’de “Akmerkez FashiOnAir” projesiyle Halkla İlişkiler Kategorisinde ‘Silver Award’ kazandı. Geleceğin modasına yön verecek genç tasarımcılara kapılarını açan Akmerkez’in ödülü, 7 Nisan Perşembe akşamı İstanbul The Marmara Otel’de düzenlenen törende Akmerkez Marka Müdürü Dr. Nur Ziyaoğlu Aytekin’e takdim edildi. Aytekin, “Akmerkez, geleceğin modasına yön verecek olan genç tasarımcılara destek olmayı ve Türk modasının globalleşmesinde kendi payına düşen rolü en iyi şekilde yerine getirmeyi, sosyal sorumluluk olarak kabul etmiştir. Bugüne kadar birçok seçkin organizasyonda ödüle değer bulunduk. Bugün bir kez daha başarıyla hayata geçirdiğimiz Akmerkez FashiOnAir projesinin ödüllendirilmesinden dolayı gururluyuz” dedi.

***

Berhan Şimşek ateş püskürdü

CHP’de hazırlanan milletvekili aday listesine parti içinden bir tepki de İstanbul’dan geldi. İstanbul eski İl Başkanı Berhan Şimşek, adının listede yer almamasını tepki gösterdi. Şimşek, “Bugün benim ve arkadaşlarımın isminin üstünü çizenlerin, tarih altını çizecektir ” dedi. Gayrettepe’de bir otelde basının yoğun ilgi gösterdiği bir toplantı düzenleyen Şimşek, aday listeleri belirlenirken örgütün görüşünün alınmadığını söyledi.

REFERANDUMDA YETMEZ AMA EVET DİYEN İSİMLERİN ADAY GÖSTERİLDİ
Basın toplantısını dostu ağlatmak, düşmanı sevindirmek için yapmadığını söyleyen Şimşek, ” Berhan Şimşek’e yer açmak, neden listelerde görmedik, duygusuyla burada değilim. Yarından itibaren yapılacak seçimlerde, Berhan Şimşek olarak bu çalışmalarımı devam ettireceğim” şeklinde konuştu. Şimşek, referandumda yetmez ama evet diyen isimlerin aday gösterildiğini öne sürdü.

“DENİZ GEZMİŞLERİN İDAMLARINA ELKALDIRAN ANLAYIŞTAKİ ARKADAŞLARI CHP LİSTELERİNDE GÖRMEYİ DOĞRU BULMUYORUM”
Referandum sürecinde Kılıçdaroğlu’nunn genel af söylemine rağmen yüzde 45 hayır oyu çıkardıklarını belirten Şimşek, ” Ne acıdır ki Doğu ve Güneydoğu’yla CHP sanki dargınmış gibi barıştırmak adına Güneydoğu’dan gelen arkadaşlar, İstanbul’da örgütün yerine arsa parsellemiş durumdalar, buradan aday gösterilmiş durumdalar” diye konuştu. Şimşek, ” Deniz Gezmiş’lerin idamlarına elkaldıran anlayıştaki arkadaşları CHP listelerinde görmeyi doğru bulmuyorum” dedi.

LİSTEDE ÖRGÜT YOKTUR
Kendisi de dahil 43 il ve 76 ilçe başkanının istifa ederek aday olduğunu söyleyen Şimşek, ” Ne açıdır ki il başkanlarından 4 tanesi belki seçilebilir yerde aday gösterildi. İstanbul’da 10 ilçe başkanından hiç kimse yok. CHP bir örgüt partisidir. Bu partiyi değerleri devrimlerle barıştırmak isteyen bir yapıyla yola çıkmıştır. Bu bir gerçek olarak görünüyor ki, örgüt üyesi arkadaşlarım, emekçi arkadaşlarım, bizler milletvekili, parti meclis üyesi, arkadaşlarımız yoktur” şeklinde konuştu.

TELEFONDA SÖZ VERDİ İDDİASI: ‘ BENİM ADIM KEMAL ‘ SÖZÜNE İNANMAK ZORUNDAYDIM”
Kendisinin Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun isteğiyle İstanbul il Başkanı olduğunu belirten Berhan Şimşek,’ ilk kez açıklıyorum’ diyerek istifa kararı aldığı dönemde Kılıçdaroğlu ile yaptığını öne sürdüğü telefon konuşmasını da anlattı. Şimşek, İstanbul İl Başkanlığından istifa etme kararı verdiğinde Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisini arayarak devam etmesini istediğini öne sürdü. Şimşek, istifa için gün belirlerken Kılıçdaroğlu’nun kendisinden bir ricada bulunduğunu; istifasını açıkladığı basın toplantısında ‘Genel Başkanın kendisini Ankara’da milletvekili olarak görmek istediğini’ aktarmasını talep ettiğini öne sürdü. Şimşek, ” Ben benim Genel başkanımın ‘ Benim Adım Kemal ‘ sözüne inanmak zorundaydım” şeklinde konuştu.

BENİM VE ARKADAŞLARIMIN ÜSTÜNÜ ÇİZENLERİN TARİH ALTINI ÇİZECEKTİR
Partiye oy vermemiş, yetmez ama evet diyenlerin, merkez sağın üst kademesinde görev yapmışların listelerde aday olarak görüldüğünü söyleyen Şimşek, ” CHP için emek verenleri görememenin üzüntüsünü yaşıyoruz” dedi. Şimşek, ” Bugün benim ve arkadaşlarımın isminin üstünü çizenlerin, bir gün tarih onların isimlerin altını çizecektir ” ifadesini kullandı. ‘Korku imparatorlukları yıkılıyor’ diyerek korkunç impataroluklar yaratıldığını iddia eden Şimşek,” İstanbul’da ön seçim olsaydı, bugün listedekiler listeye girebilirler miydi? Partinin en üst kademelerinde göre yapanlar dahil” dedi.

***

Cem Yılmaz para almadan sahneye çıktı

Cem Yılmaz’ın, Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde ücret almadan sadece eğitime katkı için yaptığı “Cem Yılmaz Fundamentals” adlı gösteri yoğun ilgi gördü. Cem Yılmaz, “Cem Yılmaz Fundamentals”yla eğitim gönüllülerini kahkahaya boğdu. Gayrettepe Rotary Kulübü ve 4. Grup Rotary Kulüpleri tarafından geliri Ataşehir Rotary Sağlık Meslek Lisesi ve Nesin Vakfı’na aktarılmak üzere bir gösteri organize edildi. Beşiktaş’taki Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde tertiplenen gösteri için Cem Yılmaz’a teklif götürüldü. Cem Yılmaz’ın hiçbir ücret almadan teklifi kabul etmesi üzerine davetiyeler de bastırılmaya başlandı. Duyurusu kısa bir süre önce yapılan ve bin 40 kişi kapasiteli salonda düzenlenen gösteri için 3 bin kişi davetiye istedi. Bu yogun ilgide ilk başvuranlar ücretleri 80 TL ile 125 TL arasında değişen davetiyelere sahip oldu. Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde saat 19.00’da başlayacak olan gösteriyi izlemek isteyenler 1 saat önceden beklemeye başladı. Kapılar açılıp davetliler içeri alındıktan sonra, davetiye alamadıkları halde gösteriyi izlemekte ısrar edenler için salondaki koridor boşluklarına ek sandalyeler konularak sayı 60 kişi daha arttırıldı. Bu sandalyeler de koltuklarla aynı fiyat üzerinden satıldı. Böylece şanslı son 60 kişiyle gösteriyi izleyenlerin sayısı bin 100’ü buldu. Cem Yılmaz espirileriyle, eğitime katkı için yaptığı “Cem Yılmaz Fundamentals” gösterisinde eğitim gönüllülerini kahkahaya boğdu. Cem Yılmaz’ın ücret almadan çıktığı “Cem Yılmaz Fundamentals” adlı gösteriden elde edilen gelirin bir kısmının Ataşehir Rotary Sağlık Meslek Lisesi’ne verileceği kalan kısmı ile de Nesin Vakfı Matematik Köyü’ne bir “Matematik evi” yapılacağı öğrenildi.

***

Hırsızlara helikopterli operasyon

Aralarında özel harekâtçıların da olduğu 500 polis, sol bir örgüte para aktardığı iddia edilen çeteye operasyon düzenledi. Operasyona helikopterler de destek verdi. İstanbul’un Anadolu yakasına musallat olan çete, Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekiplerince üç ay süren takip sonunda yakalandı. Maltepe, Pendik, Kartal, Sancaktepe ve Ümraniye’de 54 adrese düzenlenen eş zamanlı operasyonlara, özel harekâtçıların da aralarında bulunduğu 500 polis katıldı. Çete üyeleri kapıların göbeklerini söktükleri için ‘göbek’ adı verilen operasyona, iki helikopter de katıldı. Çeteye yönelik bir operasyonun bu denli geniş çaplı olmasının nedeni ise çetenin 34 yaşındaki lideri Refik D.’nin, elde edilen geliri ismi açıklanmayan sol bir örgüte aktardığı iddiası. Çeşitli suçlardan toplam 13 yıl hapis yatan Refik D., beş ay önce hapisten çıktı ve iddiaya göre yedi ilçede 49 hırsızlık suçuna imza atan çeteyi kurdu. Refik D., çete üyelerine söz konusu örgüt için para da toplatıyordu. Çalıntı mallara el konulurken 34 zanlı, adliyeye sevk edildi.

***

“Öyle Bir Geçer Zaman ki” dizisinin Mete’si gerçekten aşık gibi

Beşiktaş’ta ailesi ile birlikte yaşayan yıldız kendisi hakkında bilinmeyenleri anlattı. “Öyle Bir Geçer Zaman ki” dizisinin Mert’i, Aras Bulut İynemli, hakkında merak edilenleri anlattı. Bu kadar iyi bir oyuncu olduğunun farkında mıydın? Bir anda herkesin dikkatini çektin…

– Abim oyuncu, dayım oyuncu, ablam seslendirme sanatçısı. Aileden gelen bir yetenek var sanırım. Öğrenci oylarıyla lise ve üniversitelerden birçok ödül aldım. Bu da beni mutlu ediyor; çünkü lise ve üniversitelilere bir şey beğendirmek zordur. Beğenilen bir iş yapıyorum, beğeniliyorum ama ilk işimde, 20 yaşımda En İyi Erkek Oyuncu ödülü almak biraz ağır geliyor bana. İnşallah önümüzdeki yıllar içinde altından kalkabilirim. Fiziksel özelliklerinle değil de yaptığın işle anılmak çok daha güzel bir şey.

Tiyatro eğitimi almak istiyor musun?

– Türkiye’de konservatuar okumak istemiyorum. Oyuncu koçum Ümit Çırak var zaten. Yazın iki ay bu role hazırlandık, şimdi de önemli sahnelerde birebir çalışıyoruz.

Bu arada uçak mühendisliği okumak nereden geldin aklına?

– Fizik ve matematik derslerim iyiydi. Geleceği düşünerek bu kararı aldım. Tıp okuyamazdım, o kadar derslere bağımlı bir tip değildim. Uçak mühendisliğini geleceği olan bir meslek olduğu için seçtim. Bir sene okuduktan sonra, dizi için dondurdum okulu. Oyunculuğu çok seviyorum ama okulumu da bitirmek istiyorum. Aileme söz verdim, özellikle anneme.

Zekanın yetenek konusunda bir artı olduğunu düşünüyor musun?

– Matematiğin oyunculuğuma etki ettiğini düşünüyorum. Mesela sayılara anlamlar yükleyip çalışmalar yapıyorum. Matematik hayatta bildiğim en soyut şeydir. O soyutluğu algına yerleştirip, hayatına katarsan seni çok etkiliyor. Zekanın yeteneği geliştirdiğine inanıyorum. Doğuştan gelen bir yetenek de var tabii. Asıl sanatçı abim ve ablamdır ama ben de pişiyorum…

GÖZLERİMDE YAŞ KALMIYOR

Abinle aranızda bir rekabet var mı? O senden önce piyasaya girdi ama sen bir anda parladın…

– Aramızda 11 yaş var. Ben doğduğumda annem “Bak büyüyünce arkadaş olur sana” demiş. Abim de “Bırak ya, tipe bak buruşuk bir şey!” demiş. Ama şimdi birlikte gezip tozuyoruz. O hep tiyatro yapmak istemişti, öyle de yaptı. Şimdi bir diziye başladı. Onun da yolu açık.

Dizide sorunlu bir çocuğu oynuyorsun. Sen nasıl bir ailede büyüdün?

– Annem ve babam birlikteler. Zaten ailemle birlikte Beşiktaş’ta yaşıyorum. Aile içinde asla sevgi eksikliği çekmedim. Annem emekli, babam uydu teknikeri. Babam eski adamdır, serttir; ben son çocuğum babam 62 yaşında. Bu role hazırlanırken, Aras ve Mete arasında bir empati kurmadım. Dizide Mete değil de Aras olarak sinirlenirsem, gerçek hayatımda da sinirli olurum. Dizide ağladığımda Mete olarak İnci’ye ağlıyorum…

Peki, gerçekten ağlıyor musun?

– Gerçekten ağlıyorum ama bazen çok tekrar aldığımızda gözlerde yaş kalmıyor ve mecburen mentollü krem kullanıyoruz.

Mete son bölümlerde şarkı söylüyor, gitar çalıyor; bu konularda eğitim aldın mı?

– Karaktere hazırlandım ama müzik konusunun bu kadar çabuk geleceğini bilmiyordum. O yüzden gitar ve şan dersi almaya başladım.

BABAMA EL KALDIRMADIM

Ali Kaptan’la durumunuz nedir?

– Ali Kaptan ile Mete’nin arası kötü tabii. Ama Mete beşinci bölümden sonra “büyük insan” durumuna geçti, adam olmaya çalışıyor. Aylin evlendi, Mete bir şey demedi. Çünkü değişiyor çocuk, İnci çok etkiliyor onun hayatını. Babayla pek çatışmıyor ama babası ailesine dokunursa yine delirir bence. İlk başlarda Ali Kaptan hep denizlerde olduğu için evde bir baba yoktu. Mete evin erkeği konumundaydı ve babasına da bunu göstermek istiyordu. Babası bunu görmeyip onu dövünce, çıldırdı.

Baba problemi yaşamayan erkek yoktur… Ali Kaptan gibi bir baba figürüyle normalde karşılaşsan ne yapardın, aynı tepkileri verir miydin?

– Çok ağır bir dram. Ben öyle bir durum yaşamadım. Belki babamla aramızda çok yaş farkı olduğu için de olabilir. “Babaya el kalkar mı?” diye çok eleştirildik, özellikle o dönemde. Evet, kalkmaz, ben de gerçek hayatta babama el kaldırmadım, o da bana el kaldırmadı. Dışarıdan bakınca normal bir insan babasına el kaldırmaz ama Mete sorunlu bir çocuk; o çocuk babasına el kaldırır. Mete konusunda sizi büyük sürprizler bekliyor aslında.

ŞIMARACAK KARAKTERDE DEĞİLİM

Genç yaşında üzerindeki bu büyük ilgi ne hissettiriyor sana?

– Bu durumdan şımaracak bir karakterde değilim. Fazla ilgi beni şımartmıyor ama sevindiriyor.

Okulda nasıl bir çocuktun, popüler miydin?

– Evet, o konuda sıkıntım yoktu. O zamanlarda da reklam oyunculuğum vardı, taklitler yapıyordum. O yüzden ilgi görüyordum. Uçak mühendisliğini kazandım ama tek ilgi alanım dersler değildi. Hayatın tadını da çıkarıyordum, çok aktiftim, hocalarla da aram iyiydi. Hem derslerim iyiydi hem de sosyaldim. Kızlar lisede de ilgileniyordu benimle yani; sonradan biraz daha arttı tabii.

Şimdi bir kız arkadaşın var mı?

– Yok. Aslında bu konulara pek girmiyorum.

Nasıl kızlardan hoşlanırsın?

– Sarışın, esmer diye bir kriterim yoktur; ama fizik, fiziksel çekim önemlidir. “Zeki olsun yeter!” diyenlere sadece gülüyorum. Mesela önce ben seni beğenirim, “Gözleri ne güzelmiş kızın…” derim, gelirim muhabbet ederim, sonra kişiliğini öğrenirim. Kişiliği de bana uygunsa devamı gelir. Ayrıca tanınmayan birini tercih ederim. Zaten kıskanç biriyim; piyasadan olması zor olur.

Peki, genelde kızların yanına giden bir tip misin?

– Yok, gidemem ben. Önceden de gidemezdim, gelirlerdi. Şimdi daha çok geliyorlar.

***