Gazete Manşetleri (12.04.2011)

gazetelerGazete manşetlerini besiktas.com.tr adresinde tek bir adımda okuyabilirsiniz… CUMHURİYET: Kılıçdaroğlu: Devrim yaptık… HÜRRİYET: Seçilseler bile meclise giremeyebilirler… AKŞAM: Amerika kendi askerlerini vurdu…. HABERTÜRK: Bakü Tiflin Ceylan borç hattı…

CUMHURİYET:

KILIÇDAROĞLU DEVRİM YAPTIK

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin milletvekili listesine ilişkin, ”Listelerimizde bir devrim gerçekleştirdiğimizi söyleyebilirim. Gençlik ve kadın, listelerimizde ağırlığı oluşturuyor” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Ankara İl Başkanlığı Seçim Koordinasyon Merkezinin açılışı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yapacakları açılış ile Ankara’da seçim çalışmalarını başlatacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, Ankara İl Başkanının seçimlerde izleyecekleri stratejiye ilişkin kendilerine brifing vereceğini bildirdi. Kılıçdaroğlu, ”Listelerimizi hazırladık, YSK’ya teslim ettik. Listelerimizde bir devrim gerçekleştirdiğimizi söyleyebilirim. Gençlik ve kadın, listelerimizde ağırlığı oluşturuyor. Bundan ötürü son derece mutluyuz. Gelen tepkilerden de memnunuz. Olumlu bakıyorlar, yurttaşlarımız olumlu bakıyor, örgütlerimiz olumlu bakıyor” diye konuştu. ”Yaptığımız değişim Türkiye’nin geleceği açısından, CHP’nin geleceği açısından çok önemlidir” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

”Değişim söylemini daha önce dile getirmiştim. Kurultayda başlatmıştık bunu. Daha fazla değişim, gençlerin ve kadınların siyasete daha fazla girmeleri gerektiğini söylemiştim. O söylemlerimizin arkasında durduk ve listelerimizi belirledik. Geçmişte partimize uzun yıllar hizmet veren, partimizin büyümesi, gelişmesi için çalışan, çaba harcayan, düşünsel katkı yapan ama milletvekili listelerinde yer almayan arkadaşlara buradan teşekkürlerimi sunuyorum. Onlar partimizin büyükleridir, onlarla beraber çalışacağız, yine onların katkılarını her fırsatta almaya çalışacağız. Bunun da altını özellikle çizmek isterim.”

***

Partilerin yeni sıraları
12 Haziran’da yapılacak milletvekili genel seçiminde kullanılacak birleşik oy pusulasının 1. sırasında AKP, 3. sırasında CHP, 10. sırasında MHP yer alacak.

AA

Ankara – Seçime katılacak 24 siyasi partinin birleşik oy pusulasındaki yerlerini belirlemek için kura çekimi yapılmış ve siyasi partilerin yerleri belirlenmişti. Ancak, kura çekimine katılan ve oy pusulasında yerleri belirlenen 6 siyasi parti, dün seçime katılmayacaklarını YSK’ya bildirdiler. Seçime katılmayacaklarını bildiren Bağımsız Türkiye Partisi, Alternatif Parti, Eşitlik ve Demokrasi Partisi, Genç Parti, Halkın Yükselişi Partisi ve Türkiye Partisinin oy pusulasından çıkarılması nedeniyle siyasi partilerin oy pusulasındaki yerlerinde de sağdan sola doğru kaydırma yapılacak. Kurada 4. sırayı çeken CHP’nin yeri 3. sıraya, 12. sırayı çeken MHP’nin yeri 10. sıraya kaydırılacak.

Buna göre, yeni oy pusulasında partilerin sırası şöyle olacak:

1- Adalet ve Kalkınma Partisi
2- Demokrat Parti
3- Cumhuriyet Halk Partisi
4- Emek Partisi
5- Millet Partisi
6- Liberal Demokrat Parti
7- Saadet Partisi
8- Hak ve Eşitlik Partisi
9- Halkın Sesi Partisi
10- Milliyetçi Hareket Partisi
11- Özgürlük ve Dayanışma Partisi
12- Yurt Parti
13- Doğru Yol Partisi
14- Hak ve Özgürlükler Partisi
15- Türkiye Komünist Partisi
16- Milliyetçi Muhafazakar Parti
17- Büyük Birlik Partisi
18- Demokratik Sol Parti”

Tüm seçim çevreleri ile gümrük kapılarında kullanılacak birleşik oy pusulalarının basımına, basım tamamlandıkça bir plan dahilinde dağıtımına 2 Mayıs Pazartesi günü başlanacak.

Listeler incelemede

YSK, siyasi partilerin dün getirdikleri seçime katılacakları seçim çevrelerine ait aday listeleri ile bağımsız milletvekili adaylığı için yapılan başvuruları bugünden itibaren incelenmeye başlayacak.

Kurul, milletvekili geçici aday listelerinin incelenmesi işlemlerini 18 Nisan Pazartesi günü tamamlayacak ve listeleri ilgili il seçim kurulu başkanlıkları ile radyo, televizyon ve Resmi Gazete’de yayımlanmak üzere ilgili mercilere gönderecek. Milletvekili geçici aday listeleri, 19 Nisan Salı günü Resmi Gazete’de yayımlanacak.

YSK, kesin aday listeleri seçim çevreleri itibarıyla ilan edilmek üzere il seçim kurullarına, Resmi Gazete, radyo ve televizyonda yayınlanmak üzere ilgili mercilere 28 Nisan Perşembe günü gönderecek. Kesin aday listeleri ile bağımsız adaylar 29 Nisan Cuma günü Resmi Gazete ve illerde ilan edilecek.

12 Nisan 2011

***

BİR RİZE KLASİĞİ!

Rize’nin Güneyce Beldesi’ndeki köprünün aydınlatma sorunu Belediye tarafından böyle çözüldü. Rize merkeze bağlı Güneyce Beldesi’nde, Belediye tarafından tarihi kemer köprünün altına avize takıldı. Üstünde aydınlatma ışıkları bulunmayan köprünün altına takılan ve ne işe yaradığı anlaşılamayan avize geceleri otomatik olarak yanıyor. Güneyce Belediyesi, belde merkezinde yer alan ve 1901 yılında inşa edildiği bilinen tarihi kemer köprünün altına 21 ampulü olan avize astı. Sokak aydınlatmasından çekilen elektrik hattı ile geceleri otomatik olarak yanan avize, görenlerin ilgisini çekiyor. Ancak üstünde aydınlatma ışıkları olmayan köprünün altında yanan avizeyi görenler, “Bu işte bir terslik var” yorumunda bulunuyor. Güneyce Belediye Başkanı AKP’li Kemal Köse, tarihi kemer köprünün altından bir zincir asılı olduğunu ve “Buna bir avize yakışır” diye düşündüklerini belirterek, “Özel tasarımlı 21 ampulü olan bir avize aldık. Samsun’dan getirtiğimiz avizeye 3 bin lira verdik. Çok güzel ve doğal oldu. Böylece köprü daha güzel görünecek” diye konuştu.

MİLLİYET

KILIÇDAROĞLU: LİSTEDE DEVRİM YAPTIK

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu açıklanan aday listesine yapılan eleştirileri yanıtladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin milletvekili aday listesine yönelik eleştirileri değerlendirerek, “Listelerimizde bir devrim gerçekleştirdiğimizi söyleyebilirim. Gençlik ve kadın listelerimizde ağırlığı oluşturuyor, bundan ötürü son derece mutluyuz” dedi. Gelen tepkilerden de memnunuz, örgütlerimiz olumlu bakıyor. Yaptığımız değişim Türkiye’nin ve CHP’nin geleceği açısından çok önemlidir” diye konuştu. Değişim söylemini kurultayda başlatmıştık bu söylemlerimizin arkasında durduk ve buna göre listeleri belirledik. Önder Sav’ın listede yer almaması ile ilgili düşünceleri ve listeler açıklandıktan sonra Baykal ve Sav’la görüşüp görüşmediği sorulan CHP lideri, görüşmediğini ve partiyi gençleştireceğini, kurultay sürecinden beri söylediğini belirtti. Kılıçdaroğlu, “Bunu söyleyip eski yapıyı korumak doğru olmazdı. Sayın Önder Sav da, Sayın Baykal da partimizin üyeleridir ve hizmetlerini minnetle anıyoruz. Her koşulda beraber çalışacağız” dedi.

CHP MERKEZ SAĞA MI YAKLAŞTI?

Bizim sloganımız ‘Herkesi için CHP’ Eğer CHP herkesi kucaklayacaksa toplumun her kesiminden kişileri CHP’de göreceksinizdir. Kılıçdaroğlu, seçim meydanlarında, CHP çatısına herkesi davet ettiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, “O arkadaşlar geldi. Bazıları listemizde, bazıları değil. Yer almayan arkadaşlar da, bizimle beraber çaba harcasınlar. Dört bin iki yüz kişilik aday adayı listesinden, beş yüz ellisini seçtik. Zor bir seçimdi. Ön seçimle yola çıktık. 12 ilde eğilim yoklaması yaptık. Üç il haricinde, kamuoyu yoklaması yaptırdık. Yani sağlıklı ve tutarlı bir liste çıkarmaya özen gösterdik” dedi.

HABERAL NEDEN ADAY?

Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay’ın üst sıralardan yer alması tepkilere neden olduğu hatırlatıldığında ise Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

“Sayın Haberal Zonguldaklıdır. Şanlıurfa’daki istifalar bununla alakalı değildir. Haberal’ın ailesi eski CHP’lidir. O bölgede çok sevilir ve önemli bir bilim insanıdır. Tutuklu oldukları için değil, kişisel özellikleri nedeniyle CHP listelerinde yer aldıklarını herkesin bilmesini isterim. Haksız yere tutuklu olan çok insan var. Bize başvuran da oldu, olmayan da. Hepsine saygımız var. Bu kişilerin, milletvekili adayı olmalarında hiçbir engel yoktur. Düşünce ve kalemleri ile Türkiye’ye katkı sağlayan bu insanları CHP listelerinde görmek bizi çok mutlu ediyor”

CİHANER NEDEN ADAY GÖSTERİLMEDİ

Kılıçdaroğlu, eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in CHP’den milletvekili adayı gösterilmemesini “Parti Meclisimizin takdiri” olarak değerlendirirken, “Sayın Cihaner MYK listesinde vardı da PM’de mi düştü” şeklindeki bir soruya ise “Hayır, hayır Sayın Cihaner yoktu” yanıtını verdi.

***

AK PARTİ’NİN LİSTESİ BDP’Yİ RAHATLATTI

Ak Parti’nin açıkladığı Güneydoğu adayları arasında Diyarbakır adayı Galip Ensarioğlu, yazar Mehmet Metiner gibi sınırlı sayıdaki iddialı isim dışında isimlere yer vermemesi BDP’yi rahatlattı. BDP’nin önceki gün açıkladığı bağımsız adaylarla seçime gireceği listede Diyarbakır, Van, Hakkâri, Batman ve Şanlıurfa’daki bazı isimler tabanda eleştiri konusu olmuştu. DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk’ün, DTK’ya dört kontejan ayrılması ısrarında başarılı olması parti tabanında tartışılan konulardan birini oluşturuyordu. Şerafettin Elçi’nin, Şırnak yerine Diyarbakır’a, Altan Tan’ın Mardin’den Diyarbakır’a kaydırılması, Aysel Tuğluk’un Van, Emine Ayna’nın ise Diyarbakır’dan aday gösterilmesi tabanda tartışma konusu olmuştu. Buna karşın Ak Parti’nin Diyarbakır’da Leyla Zana ve Hatip Dicle’nin karşısına Kürt kimliği ile öne çıkan ve tabanda sevilen adayların gösterilmesi beklentisinin tam olarak karşılanmadığı yorumları yapıldı.

Şanlırfa’da Ak parti’nin adaylarının zayıf olması nedeniyle BDP’nin biri cezaevinden iki adayı da parlamentoya taşıyabileceği iddia edildi. Hakkari’de Mehmet Necip Zeydan’ın aşiret oyu nedeniyle Ak Parti’nin bu kentte sadece bir milletvekili çıkarmasının ihtimal dahilinde olduğu, BDP’nin üçte üç yaparak süpriz bir sonuç elde edebileceği yorumları öne çıktı. Diyarbakır ve Van mücadele alanı BDP ile Ak Parti arasında en büyük mücadele Diyarbakır ile Van’da yaşanacak. Diyarbakır’da Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in dışında seçmeni etkileyecek ve Kürt sorununun çözümü konusunda somut mesaj verecek tek isim olarak görülen Galip Ensarioğlu’nun oyu, amcası eski Devlet Bakanı Salim Ensarioğlu’nun bağımsız adaylığını açıklaması ile bölünecek. Bu durumun da 5 milletvekili kazanacağı tahmin edilen BDP’ye 6’ncı milletvekilliğini getirebileceği ifade ediliyor. AK Parti’nin Van’da Ankara Milletvekili Burhan Kayatürk dışında seçmeni peşinden sürükleyecek etkili bir adayı görünmüyor. Bu nedenle BDP’nin Aysel Tuğluk’un da içinde yer aldığı dört adayının da parlamentoya girebileceği ifade ediliyor.

Yasak 1.5 yıl sonra bitiyor
Öte yandan son yasal düzenleme çerçevesinde siyasi yasak süresinin 3 yıla inmesi BDP’nin siyasi yasaklı adaylarına yarayacak. Mardin’den aday olan siyasi yasaklı Ahmet Türk, Van’dan aday olan Aysel Tuğluk ve Diyarbakır adayı Leyla Zana, milletvekili seçilmeleri halinde 1.5 yıl sonra oluşması beklenen BDP grubuna katılabilecek.

***

SAVUNMA HARCAMALARI ARTIYOR

Dünya genelindeki askerî harcamalar 2010 yılında da artış gösterdi. Türkiye’nin 2010’daki savunma giderleri 15 milyar 634 milyon dolar oldu. Rekor ise ABD’ye ait. Silahlanma giderlerini ve askerî faaliyetleri finans krizi de durduramıyor. Sürekli tırmanışta olan askerî harcamalar geçen yıl da yüzde 1,3’lük artışla 1 trilyon 630 milyar dolara çıktı. Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün raporuna göre, askerî harcamalardaki tırmanış Avrupa dışındaki ülkelerde 2010’da da devam ederken, Avrupa ise muslukları kıstı. Askerî harcamalarda rekor her zaman olduğu gibi Amerika Birleşik Devletleri’nde. ABD’nin geçen yılki askerî harcamaları bir önceki yıla göre 19 milyar dolar artarak 687 milyar dolara ulaştı. Askerî harcamaları her yıl sürekli ve hızla artan ikinci ülke ise Çin Halk Cumhuriyeti. Çin’in 2009 yılında olan 110 milyar dolar olan askerî harcamaları 2010’da 114 milyar dolara tırmandı.

Orta Doğu ülkelerinin askerî harcamaları da arttıOrta Doğu ülkelerinin askerî harcamaları da arttı Çin Rusya’yı geçti Rusya’nın askerî harcamaları ise 53 milyar dolar. Rusya’nın 2009’daki harcamaları 52 milyardı. Soğuk savaş döneminde silahlanma yarışında ABD’nin arkasında her zaman ikinci sırada yer almış olan Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Rusya bir süre sonra Sovyetlerin yerini almış ancak zaman içinde ikinci sıraya Çin geçmişti. Türkiye’nin 2010’daki harcamaları 15 milyar 634 milyon dolar. Yunanistan ise 2010 yılında savunmaya 9 milyar 369 milyon dolar harcadı. Ancak Türkiye’nin harcamaları milli gelire oranlanınca daha düşük. Sipri’nin verilerine göre Türkiye’nin 2010’daki askerî harcamaları milli gelirin yüzde 2,7’sini oluşturuyor. Yunanistan’ın askerî harcamalarının milli gelire oranı ise yüzde 3,2.

Avrupa’da harcamalar geriledi Askerî harcamalar dünyada 2001’den bu yana toplam olarak yüzde 43 oranında arttı. Ülkeler bazında ise birincilik yüzde 81 artışla ABD’de. Avrupa’da ise ters yönde bir eğilim görülüyor. Avrupa’nın askerî harcamaları 2010’da yüzde 2,8 oranında geriledi.

Orta Doğu da harcamaları artan bölgeler arasında. Orta Doğu ülkelerinin askerî harcamaları 2009’a göre yüzde 2,5 artarak 111 milyar dolara çıktı. Bu bölgede rekor Suudi Arabistan’ın.

Ülke 2009 2010 Milli Gelire Oranı

1-) ABD 668.604 687.105 4,7

2-) Çin 110.100 114.300 2,2

3-) Fransa 66.869 61.285 2,5

4-) İngiltere 57.907 57.424 2,7

5-) Rusya 53.330 52.586 4,3

6-) Japonya 51.008 51.420 1,0

7-) Almanya 47.453 46.848 1,4

😎 Suudi Arab. 41.273 42.917 11,2

9-) İtalya 38.303 38.198 1,8

10-) Hindistan 35.819 34.816 2,8

***

NİSAN KARI TEM’İ KAPATTI

BOLU’da aralıksız 2 saat yağan kar ulaşımı felç etti. TEM’de araçların kayması sonucu yol ulaşıma kapanırken, Çaydurt mevkiinde 5 araç birbirine girdi. Kazada 6 kişi hafif yaralandı. Bolu kent merkezinde bugün saat 08.00 sıralarında başlayan yoğun kar yağışı, saat 10.00’a kadar aralıksız devam etti. Kar kalınlığı 10 santime ulaşırken kent merkezi, TEM ve D-100 Karayolu’nda ulaşım felç oldu. Bolu kent merkezinde çok sayıda maddi hasarlı kaza meydana gelirken, araçlar rampaları çıkmakta zorlanınca İzzet Baysal Caddesi trafiğe kapatıldı. Belediye ekiplerinin kar temizleme ve tuzlama çalışması sonucu cadde trafiğe açıldı.

KAYAN TIR YOLU KAPATTI
Saat 09.40 sıralarında, TEM’in Paşaköy mevkiinde bir TIR’ın kayması sonucu Ankara yönü ulaşıma kapandı. Yaklaşık 20 dakika süren çalışmanın ardından TIR çekilerek yol ulaşıma açıldı. Ankara iyönüne giden araçlar Abant gişelerinden D-100 Karayolu’na yönlendirildi. Polisler yolda bekleyen araçların sürücülerine yardımcı olarak zincir takıp, araçları itti.

5 ARAÇ BİRBİRİNE GİRDİ
Saat 09.30 sıralarında ise TEM’in Çaydurt mevkiinde kar yağışı nedeniyle araçların kayması sonucu 5 araç birbirine girdi. 34 DF 8841 plakalı yolcu otobüsünün önündeki 50 EP 435 plakalı TIR’a arkadan çarpmasının ardından, arkadan gelen 34 GB 3812 plakalı otomobil, 34 YJ 0135 plakalı kamyon ve 06 AK 9870 plakalı otomobil birbirine girdi. Kazada kimlikleri belirlenemeyen 6 kişi hafif yaralanırken, yolda ulaşım tek şeritten sağlandı. Jandarma kazayla ilgili soruşturma başlattı.

MALATYA BEYAZA BÜRÜDÜ
Malatya’da sabaha karşı başlayan kar yağışı kenti esir aldı. Sabah uyanan Malatyalılar bu yıl kent merkezinde ilk defa kar görürken, bu gece kentte don olayının beklenmesi ise kayısı üreticilerini zora soktu. Kış boyunca sadece ilçelerde yüzünü gösteren kar yağışı Nisan ayında il merkezinde yağmaya başladı. Sabaha karşı 05.00 sıralarında yağmaya başlayan kar kısa sürede kent merkezini beyaza bürüdü. Sabah uyanan Malatyalılar ise şaşkınlıklarını gizleyemedi. Bu yıl kent merkezine ilk defa kar yağarken kayısı üreticilerini ise don endişesi sardı. Dün Malatya Bölgesel Tahmin ve Erken Uyakarı Merkezi tarafından çiftçilere yönelik yapılan açıklamada 11-14 Nisan 2011 tarihleri arasında Malatya merkezde hafif, yüksek kesimlerde ise orta kuvvette don hadisesi yaşanabileceğinden, bölgedeki çiçeklenme ve meyve bağlama dönemindeki kayısı, badem, erik, elma, kiraz vb. meyve ve fide üreticileri ile ilgililerin tedbirli olunması gerektiği uyarısı yapıldı. Yoğun kar yağışı nedeniyle karla kaplanan kayısı ağaçlarındaki don tehlikesi artarken, üreticileri ise şimdiden korku saldı. Halen kar yapışının devam ettiği Malatya’da kapalı köy yolları ile ilgili bir açıklama yapılmazken, bazı vatandaşlar ise geç gelen kar yağışını kar topu oynayarak çıkardı.

YENİ BİR YAĞIŞ DALGASI GELİYOR
Nisan yağışları hız kesmiyor, İstanbul’da çarşamba ve perşembe günleri kuvvetli yağmur var, sıcaklık 12 dereceye iniyor. İç Anadolu, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da birçok ilde kar yağışı görülecek

DOĞU’DA KAR
Baharı bekleyen Iğdır’da etkili olan kar yağışı köy yollarını ulaşıma kapattı. Tuzluca ilçesine bağlı iki köy baharı beklerken aniden bastıran kar yağışının şaşkınlığını yaşadı. Yolları ulaşıma kapanan ve elektrikleri kesilen köylerden birisine ulaşan ekipler, diğer köye ulaşımın sağlanması için çalışmalarını sürdürüyor.

Iğdır’da Pazar günü başlayan ve etkili olan kar yağışı Tuzluca ilçesine bağlı Nahırkıran ve Canderviş köylerinin yollarını ulaşımı kapadı. Hafta sonu tatili için Tuzluca ilçesine giden öğretmenler yolların kapalı olması sebebiyle köylere gidemedi. Köydeki okulların zorunlu tatile girdiği köylerin yollarının ulaşıma açılması için özel idare ekipleri gün boyu çalıştı. Baharı beklerken kar yağışıyla yolları kapanan Nahırkıran köyü sakinleri, özel idare ekiplerinin köye ulaşmasıyla büyük sevinç yaşadı. Hafta sonu yaşanan kar yağışının sadece yolu kapatmadığını elektriklerinin de kesilmesine yolaçtığını belirten 55 yaşındaki Ferzende İraç, “İki günden beri dış dünya ile bağlantımız kesildi” dedi. Öğretmenlerin köye dönememesi yüzünden okulların zorunlu olarak bir gün tatil edildiğini bildiren Abdulrezzak Baldız, baharı beklerken kışı yaşamanın şaşkınlığı içinde olduklarını ifade etti. Bu arada Özel İdare Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü ekipleri, Canderviş köy yolunun yeniden ulaşıma açılması için çalışmalarını sürdürüyorlar. Yetkililer, kısa sürede bu köy yolunun da ulaşıma açılacağını kaydettiler.

***
HÜRRİYET

SEÇİLSELER BİLE MECLİSE GİREMEYEBİLİRLER

Milletvekilliğine aday gösterilen başta Mehmet Haberal, Mustafa Balbay, emekli Korgeneral Engin Alan gibi Ergenekon ve Balyoz tutukluları, yargılandıkları mahkeme takdir hakkını kullanırsa Meclis’e girebilecek.YSK’ya verilen listelere göre, Ergenekon ve Balyoz davalarında yargılanan ve 8’i Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan toplam 9 sanık, genel seçimlere katılacak. CHP’den milletvekili aday adayı olmak için başvuran Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Tuncay Özkan, liste dışı kaldı. Özkan, seçimlere bağımsız girecek. “Devrimci Karargah” ve “Ergenekon” soruşturmalarından tutuklu olan Hanefi Avcı ise İstanbul 3. Bölge’den bağımsız milletvekili adayı oldu. CHP, Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı Zonguldak 1. sıra, gazeteci yazar Mustafa Balbay’ı İzmir’den aday gösterirken, tutuksuz sanıklardan eski ATO Başkanı Aygün Ankara 2. Bölge 3. sıra adayı yapıldı. MHP, Balyoz davasının tutuklu sanıklarından emekli Korgeneral Engin Alan’ı İstanbul 1. Bölge 1. sıradan aday yaptı. BDP’nin açıklanan bağımsız aday listelerinde de tutuklu sanıklar yer aldı. KCK davasından tutuklu Hatip Dicle Diyarbakır’dan, Faysal Sarıyıldız Şırnak’tan, İbrahim Ayhan Şanlıurfa’dan, Kemal Aktaş Van’dan, Selma Irmak Şırnak’tan ve Gülseren Yıldırım Mardin’den aday gösterildi.

Meclis’e giremeyebilirler

Milliyet Gazetesi’nin haberine göre, tutuklu sanıklarının vekil seçilmeleri halinde, önemli bir hukuki tartışma başlayacak. 2007 seçimlerinde BDP’den bağımsız milletvekili seçilen Sebahat Tuncel, yargılandığı mahkemenin takdir hakkını kullanarak tahliyesi sonrasında Meclis’te yemin etmişti. Anayasa’nın 14. maddesinin yasama dokunulmazlığı kapsamında olmadığına karar veren mahkeme, Tuncel’i tutuksuz olarak yargılamaya devam etmişti. Tutuklu Ergenekon ve Balyoz davası sanıkları için de terör suçundan yargılanmalarını nedeniyle milletvekili seçilmeleri halinde 14. madde uygulanacak. Bu durumda mahkemenin milletvekili seçildikleri için bu isimleri tahliye etme zorunluluğu olmayacak. Mahkeme, bu konuda takdir yetkisini kullanacak.

Kanadoğlu: Dokunulmazlık kazanamazlar
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, “Anayasanın 14 ve 83’üncü maddeleri, Ergenekon gibi bir davadan herhangi bir şekilde yargılananların milletvekili seçilse dahi dokunulmazlık kazanamayacağını açıkça ortaya koyuyor. Aday olmalarında bir engel yok ama dokunulmazlık kazanamazlar” diyor. Kanadoğlu bu konudaki düşüncesini şu sözlerle açıklıyor: “Tutuklu olanlar ‘Dokunulmazlık kazandı’ gerekçesiyle tahliye de edilemez, milletvekili olduğu için tahliyesi söz konusu olamaz; böyle bir gerekçe kullanılamaz. Ancak ‘Tutuklu olma nedenleri ortadan kalktı, deliller toplandı, kaçma şüphesi yok’ ya da ‘Delilleri karartamaz’ gerekçeleriyle tahliye edilebilirler, o ayrı bir şey. Sebahat Tuncel olayında da oldu; mahkeme ‘Milletvekili seçildi ve dokunulmazlık kazandı’ gerekçesiyle tahliye etti. Dönemin İstanbul Başsavcılığı itiraz etti tahliye kararına, bu defa gerekçeyi değiştirdi mahkeme ve ‘Tutukluluk nedenleri kalmamıştır’ kararıyla tahliye etti. Davasının görülmesine de devam edildi. Mahkeme ‘Tutukluluk nedenleri ortadan kalkmıştır’ demediği müddetçe Ergenekon tutuklularının herhangi biri milletvekili seçilse dahi tahliye edilmeyebilir, dolayısıyla dokunulmazlık kazanmaz.”

Anayasa’nın 14’üncü maddesi

Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz. anayasa hükümlerinden hiçbiri, devlete veya kişilere, anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz. Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir.

Anayasa’nın 83’üncü maddesi

Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclis’in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla anayasanın 14’üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam, durumu hemen ve doğrudan doğruya TBMM’ye bildirmek zorundadır. TBMM üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez. Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclis’in yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır…”

***
ACILI BABADAN ‘GÜVENLİ OKUL’ YÜRÜYÜŞÜ

Maltepe’de düşen lavabonun boğazını kesmesi sonucu ölen ana okulu öğrencisi Efe Boz’un babası Kemal Boz, “okullarda güvenli eğitim alanları” oluşturulması için toplanan yüz bin imzayı TBMM Başkanlığına vermek üzere Ankara’ya yürüyüş başlattı. Altayçeşme Mahallesi’ndeki evinin önünde, başlatacağı yürüyüşe ilişkin açıklama yapan Boz, oğlu Efe Boz’un ölümü üzerine “Okullarda Güvenli Eğitim Alanları” oluşturulması amacıyla imza kampanyası düzenlediklerini anımsattı. Kampanya sonucu yüz bin imzaya ulaştıklarını kaydeden Boz, imzaları TBMM Başkanlığına vermek için Ankara’ya yürüyerek gideceğini söyledi. 15 günde Ankara’ya ulaşmayı hedeflediğini belirten Boz, “Bu yürüyüşüm okullarda güvenli eğitim alanları yaratılsın diye. okullarda çocukların daha güvenli alanlarda okumasını istiyorum. Bakanlığın bence bu konularda dikkatini çekmek gerekiyor. Okul yöneticileri elini taşın altına koymalı. Kendi çocukları da dahil, güvenli eğitim alanlarında hizmet alabilsin” görüşünü dile getirdi. Bu yürüyüşe fiziki olarak hazır olmadığını ancak ruhen hazır olduğunu dile getiren Boz, “Bu yürüyüşle bir şeyleri değiştirebileceğimi, birilerinin dikkatini çekebileceğimi ve layık olmayan insanların o koltukları terk edeceğini düşünüyorum. Milletimizden destekler var” diye konuştu. Boz, bu yürüyüşten sonuç alamazsa Brüksel’e kadar yürümeyi ve konuyu AİHM’e taşımayı düşündüğünü söyledi. Efe Boz’un annesi Nurdan Boz da eşinin bu protesto yürüyüşündeki en büyük amacının, çocukların okullarda ihmal ve tedbirsizlik sonucu ölümlerine dikkati çekmek olduğunu ifade etti. Nurdan Boz, “Son bir yılda sekiz çocuk öldü. Bu, hafife alınacak bir rakam değil. Bizim gibi çocuklarını kaybeden ailelere, ‘ihmal yok, kusur yok’ deniliyor. İhmal ve kusur yoksa çocuklarımız nerede? Bunun cevabını versinler. Okul içi donanımları ile ilgili bir standart ve düzenleme getirilene kadar bu işin peşini bırakmayacağız” dedi. Kemal Boz’a Ankara yürüyüşü sırasında eşlik edecek öğrenci velisi Kemal Özdeş de başka Efeler ölmesin diye bu mücadelede var olduğunu ifade etti.
Açıklamanın ardından Kemal Boz, eşi Nurdan, kızı Yağmur ve beraberindeki bir grup veli ile birlikte Maltepe sahiline kadar yürüdü. Baba boz, burada eşi, kızı ve arkadaşlarıyla vedalaşarak Ankara’ya doğru yola çıktı. Adatepe Dumlupınar İlköğretim Okulu ana sınıfı öğrencisi Efe Boz, okulun tuvaletinde lavabonun düşerek kırılıp boğazını kesmesi sonucu 12 Mayıs 2010 tarihinde hayatını kaybetmişti. Küçük Efe’nin ailesi, bu eğitim-öğretim yılının başında, okullarda güvenli eğitim alanları oluşturulması istemiyle imza kampanyası başlatmıştı.

***

EŞEKLİ EYLEM YAPTI ADAY GÖSTERİLDİ

AK Parti, eski Güçlü Türkiye Partisi Genel Başkanı Tuna Bekleviç’i Edirne’den ikinci sırada aday gösterdi. Bekleviç, 2007 yılında İstanbul Mecidiyeköy’de yaptığı eşekli eylemle gündeme gelmişti. Bekleviç ve partililer getirdikleri üç eşeğin boynuna, “Mevcutlardan daha becerikliyim”, “Ben bu ülkeyi daha iyi yönetirim” ve “Ben bu ülkede daha etkin muhalefet yaparım” yazılı pankartları asarak siyasetçileri protesto etmişti.

“GÜÇLÜ BİR LİSTE OLDU”

Ak Parti Edirne 2. sıra Milletvekili adayı Tuna Bekleviç, Edirne’de güçlü bir liste oluştuğunu belirterek, “Tecrübe ve gençliği bir araya getiren liste oldu” dedi. Bekleviç yaptığı açıklamada, Edirne’de fark yaratmaya çalışacaklarını ifade ederek, şunları söyledi: “Elimizden geleni yapacağız. Böyle uygun görülmüş. Edirne’de fark yaratmaya çalışacağız. Güçlü bir liste oldu. Sayın Başbakanımız Edirne için daha önce İstanbul İl Başkanlığı görevini de yapmış tecrübeli bir ismi ilk sıraya koydu. Bence bu liste Edirne için bir kazanç, kazanım olacak. 3. sırada Keşan’dan bir aday olması da bizim için bir şans. Bende elimden geleni yapacağım. Tecrübe ve gençliği bir araya getiren liste oldu. Bugüne kadar çalışmalarımız güzel geçti. Bundan sonra da teşkilat ve adaylar olarak elimizden geleni yapacağız.”

AKŞAM

ABD KENDİ ASKERLERİNİ VURDU!

İşgal ettiği ülkelerde yüzbinlerce sivili katleden ve daha sonra da yanlışlık oldu bahanesine sığınan ABD bu sefer kendi askerlerini öldürdü. Pentagon şaştı kaldı. Afganistan’ın güneybatısındaki Helmand bölgesinde 2 Amerikan askerinin, ABD’ye ait pilotsuz uçağın açtığı ateşte öldüğü bildirildi. Amerikan ordusundan bazı yetkililer, ilk kez böyle bir olayın meydana geldiğini belirtti. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, denizciler Jeremy Smith (26) ve Benjamin Rast’ın (23) ölümünün araştırıldığını belirtirken, adının açıklanmasını istemeyen bir askeri yetkili ise, askerlerin düşman ateşinde öldüğünü ifade etti.

***

BENİ HAPSE ATARLAR MI ANNE?

Bu haberde çoklu rezalet bir arada… Mahkeme, 2 yıl önce korsan kitap baskınına tanık olan vatandaşı ifadeye çağırdı. Vefat ettiğini öğrenince bu kez ‘mirasçısı’ diye 8 yaşındaki oğluna davet gönderdi. Olay günü başka kentte olan çocuk, gitmezse ‘zorla’ götürülecek üste de para ödeyecek! Bu kez bir gazeteci haber oldu. Akılalmaz olay AKŞAM muhabiri Gülden Kılıç’ın oğlunun başına geldi. Gazeteci anneyi, isyan ettiren ‘miras tanıklık’ şöyle gerçekleşti:
Bursa Emniyeti, Haziran 2009’da bir kitapçıya bandrolsüz ürün satıldığı gerekçesiyle operasyon düzenlendi. İşyeri sahibi A.F. gözaltına alındı. Şerafettin Günyeli adlı vatandaş baskın sırasında kitap almak için dükkandaydı. Geçen yıl A.F. hakkında Bursa 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘Açık alanda bandrolsüz nüsha satmak’ suçlamasıyla 4 yıldan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Şubatta davanın ilk duruşması görüldü.

OĞLU GELSİN: Mahkeme, vatandaş Günyeli’nin tanık sıfatıyla dinlenmesine karar verdi. Ancak 2010 yılında vefat ettiği öğrenilince, tuhaf bir karara imza attı. Tanık sıfatıyla o dönem 6 yaşında olan oğlu Ali Taylan’ın babasının yerine dinlenmesine karar verdi.

BELKİ DE YANINDAYDI: Gerekçe de hayli tuhaf: ‘Şerafettin Günyeli’nin mirasçısı oğlu, olay tarihinde babasının yanında olmuş ve bandrolsüz kitap satışına şahit olmuş olabilir.’ İstanbul’da yaşayan çocuğun adresine ulaşan tebligat anneyi şoke etti.

GÖRDÜN MÜ, KORSAN MIYDI?: Tebligatta Ali Taylan’ın gitmemesi halinde duruşmaya zorla götürüleceği de belirtildi. Mahkeme, küçük çocuğa, ‘Sanık A.F. bandrolsüz kitap sattı mı?’ diye soracak. Tebligata göre Ali Taylan ifade vermeye gitmezse masrafları da karşılamak zorunda…

Şok geçirmiş durumdayım
ANNE Gülden Kılıç tepkili. 5 yıllık adliye muhabirliği döneminde böyle bir olayla karşılaşmadığını belirten Kılıç, şöyle konuştu: Postacı tebligatı getirince ne olduğunu anlayamadım. 8 yaşındaki oğlum mahkemeye çağırılıyordu. Şok geçirdim. Mahkeme kalemini aradım. Şaka veya yanlışlık değilmiş. Oğlum bugün yapılacak duruşmaya tanık olarak çağırılıyor.
PSİKOLOJİSİ BOZULDU
Babası kitap almaya gittiğinde yanında değildi. Yanında olsa bile kitap korsan mı değil mi nasıl bilebilir? Genelde babadan miras olarak ev, işyeri kalır, çocuğuma tanıklık kalmış. Psikolojisi bozuldu. ‘Ben cezaevine mi gideceğim. Babam suç mu işledi, ben orada ne yapacağım?’ diye soruyor.
Avukat Hatip Mercan ise, ‘Akılla bağdaşır bir olay değil. Babasının yerine çocuğu tanık olarak çağırmanın ne ceza hukukunda ne miras hukukunda yeri var. Şaka gibi’ diye konuştu.

***

AKP’DE GÜLCÜLER AYIKLANDI, CHP SAĞA KIRDI

Seçime favori giren iki partinin aday listelerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Gürsel Tekin damgasını vurdu. AKP’nin aday listeleri, önceki iki seçimden farklı olarak Erdoğan’ın tek seçici olduğunu gösterdi. Necmettin Erbakan döneminden bu yana siyaset içindeki Milli Görüşçü isimler listelerde yer bulamadı. Önceki iki seçimde Erdoğan adayları, partinin o dönemdeki isimleri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bülent Arınç ve TP lideri Abdüllatif Şener ile paylaşarak bir denge içinde oluşturuyordu. Ancak bu seçimde Erdoğan ilk kez tüm adayları bizzat kendisi seçti. Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre, Erdoğan, bu seçimde ilk kez teşkilat yöneticilerine adaylık yolunu açmıştı. Bu çerçevede il, ilçe, gençlik ve kadın kollarından gelen yeni kuşak partililere listelerde büyük oranda yer verdi. Hüseyin Samani Antalya’da, Nihat Zeybekçi Denizli’de, Aydın Şengül İzmir’de, Fatih Han Ünal Ordu’da, Hasan Karal Rize’de seçilmeyi büyük oranda garantileyen teşkilat yöneticileri oldu. Erdoğan, parti içinde “Erdoğancılar” olarak nitelendirilen milletvekillerini yeniden seçilecek yerlerde aday gösterdi. Başbakan, kendisine yakın isimlerden Ömer Çelik, Bülent Gedikli, Reha Denemeç, Haluk İpek, Mehmet Müezzinoğlu, Fatma Şahin, İdris Güllüce, Erol Kaya, Burhan Kuzu, Abdülkadir Aksu, Bekir Bozdağ, Feyzullah Kıyıklık, Hüseyin Tanrıverdi, İdris Naim Şahin, Şaban Dişli, Suat Kılıç, Şükrü Ayalan, Zeyid Aslan, Burhan Kayatürk’ü de yeniden seçilecek yerlerden listeye koydu. Erdoğan, 12 Haziran listesiyle, Erbakan döneminden bu yana siyasette varlıklarını sürdüren Milli Görüşçülerle yolları ayırdı. AKP’nin iki dönemdir Meclis’te olan Milli Görüşçü vekilleri, Zeki Ergezen, Osman Pepe, Altan Karapaşaoğlu, İsmail Özgün, Asım Aykan, Eyüp Fatsa, Kemalettin Göktaş, Kazım Ataoğlu, Zülfikar İzol, Nusret Bayraktar, Avni Doğan, Hüsnü Tuna bu kez listede yer bulamadı.

Erdoğan’ın yeni prensleri
Erdoğan, Başbakanlık’ta çok yakın çalıştığı danışmanlarını da listede seçilecek yerlerde aday gösterdi. Danışmanlarından Yalçın Akdoğan Ankara 1. bölge 6. sırada, medyaya açtığı davaların avukatı ve AKP Gençlik Kolları Başkanı Fatih Şahin 7. sırada, eski gençlik kolları başkanı Zelkif Kazdal Ankara 2. bölge 7. sırada, Emrullah İşler 8. sırada, Nabi Avcı Eskişehir 1. sıradan aday oldu.

Gül’e yakın isimler çizildi
AKP içinde Abdullah Gül’e yakınlığıyla bilinen milletvekillerinden Hilmi Güler, Murat Mercan, Ahmet Büyükakkaşlar, Erol Aslan Cebeci, Suat Kınıklıoğlu, Sami Güçlü de liste dışı kaldı.

GÜRSEL TEKİN EŞBAŞKANLIĞI İLAN ETTİ
CHP’de ise adaylara bakıldığında partinin geçmişini silmeye çalıştığı ve yeni CHP’nin dümeninin merkez sağa kaydığı gözlendi. Yeni yönetim “reddi miras” ilan etti. Büyükşehirlerde örgüt adayları sembolik olarak bir ya da iki kişiyi geçemedi.

CHP listeleri ile ilgili bir başka gözlem de İstanbul’da Gürsel Tekin’in hissedilen ağırlığı oldu. Bu durumu partililer “Gürsel Tekin’in bugüne kadar gayri resmi olan eşbaşkanlığı resmen ilan edildi” şeklinde yorumladı. Tekin’e yakın isimlerden Mahmut Tanal, Melda Onur, İhsan Özkes, Faik Tunay, seçilecek yerlere konulurken, Muhammed Çakmak, Bülent Seyhan, Ayten Kayalı daha geri sıralara konuldular. Türkiye genelinde listelere göz atıldığında örgütten gelenlerin seçilemeyecek sıralara atıldığı, sağdan devşirme adayların oranının yüksek olduğu, sivil toplum örgütlerinden çok az sayıda temsilciye yer verildiği görülüyor.

CHP mazisi 5 yılı geçen bir elin parmakları kadar
Büyükşehirlerdeki ilk 10 sırasında yer alan adaylar arasında CHP’deki mazisi 5 yılı geçen isim sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Örgüt emekçilerinden sadece Kadir Öğüt seçilecek bir yere kondu. O da 1.Bölge 10. sırada kendisine yer bulabildi. Sivil toplum örgütlerinden DİSK Genel Başkanı dışında bir temsilci bulunmuyor. İstanbul’daki sakatlar derneği ve federasyonlarının tümünün başkan ve yönetimi CHP üyesi olmasına karşın bu isimlerden aday gösterilmemesi de beklenmedik bir durum.

Dindar kesime cömert, Alevilere pek yüz vermedi
Sezgin Tanrıkulu dışında Kürt, Akif Hamzaçebi dışında Karadenizli, Sabahat Akkiraz dışında Alevi, Bahri Sipahi dışında göçmen bir aday seçilecek sırada bulunmuyor. İstanbul listelerinde dini saiklerle listede üç isme yer verildi. Eski İstanbul Müftüsü İhsan Özkes, Fethullah Gülen’i öven Muhammet Çakmak, Humeyni’nin takipçisi olmakla övünen Türkiye’deki Şiilerin lideri Selahattin Özgündüz’ün yeğeni Ali Özgündüz. Dindar kesimin oyunu almak için hayli cömert davranan CHP, doğal tabanı olan Alevilere pek yüz vermedi.

***

HABERTÜRK

BAKÜ TİFLİS CEYHAN BORÇ HATTI!
Boru hattı Avrupa’ya ucuz enerji, BOTAŞ’a ise 2 milyar dolarlık zarar taşıyor. Bakü Tiflis Ceyhan Boru Hattı’nın Türkiye ucunda bulunan ve müthiş güvenlik önlemleriyle korunan Ceyhan’daki Deniz Terminali, tam bu tarihte çok ilginç bir gelişmeye ev sahipliği yaptı. 1989’da başlayan, 2002 yılında atılan imzayla Türkiye’yi Avrupa’nın enerjisi için bir otoban haline getiren, 2006 yılında ise Ceyhan’dan demir alıp İtalya’ya doğru yol alan ilk gemide Avrupa’ya Azeri ham petrolünü taşıtan bu tarihi sürece 2011’i de bir kayıt olarak düşmekte fayda var.

Ceyhan’daki tesiste, Bakü Tiflis Ceyhan Boru Hattı’nın 1076 kilometrelik Türkiye Bölümü’nü işleten Botaş International Limited (BIL) ve boru hattının operatörü olan BTC şirketi yetkilileri Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin organizasyonuyla ekonomi gazetecileriyle bir araya geldi. Başlangıçta, toplam 4 milyar dolar, Türkiye ayağının yapımı içinse 1.6 milyar dolara mal olan bu dev yatırımın tanıtımı ve bugüne kadar gerçekleştirdiği başarıların lansmanı gibi başlayan bir toplantı, BIL Genel Müdürü ve Enerji Bakanı Petrol ve Doğalgaz Başdanışmanı olarak anons edilen İbrahim Palaz’ın sunumuyla farklı bir boyut kazandı. Boru hattının Türkiye bölümünün özellikleri, iş güvenliği konusundaki olağanüstü performansı ve verimliliğin yüksekliği gibi verilerle başlayan sunum sıra finansal performansa geldiğinde, salondaki bütün gazetecileri şok eden bir boyut kazandı.

“91 MİLYON DOLAR BORÇ VAR”
“Bakü Tiflis Ceyhan: Doğru Vizyon, Doğru Proje, Kim İçin?” başlıklı slaytla açıklamalarına başlayan Palaz, 2010 sonu itibariyle boru hattının Türkiye ayağını işleten yüzde 100 kamu sermayeli BIL’in 2006 yılında hattın açılmasından 2010 yılına kadar geçen sürede uğradığı kümülatif zararın 31 milyon dolar olduğunu söyledi.
Bugüne kadar faaliyetlerini sürdürmek için toplam 195 milyon dolar dış kaynak yani kredi kullandığını söyleyen Palaz, 2010 sonu itibariyle net borcun 91 milyon dolar olduğuna dikkat çekti.

ANLAŞMA TAHKİMLİK OLDU!
2002 yılında imzalanan Bakü Tiflis Ceyhan Boru Hattı Türkiye Geçişi Anlaşması için Palaz, “Çok kötü bir anlaşma. Bu odadaki kimse bu anlaşmaya imza atmazdı. Normalde bu türden petrol işletmeleri çok fazla kâr elde etmezler fakat zarar etmesi de anormaldir. Mevcut şartların devam etmesi halinde BIL 2045 yılına kadar zarar etmeye devam edecek ve kümülatif zarar 2 milyar doların üzerine çıkacak” dedi.
Zaten BIL, imzalanan anlaşmanın Türkiye’nin aleyhine tek taraflı koşullar içerdiği iddiasıyla 2009’da BTC’yi tahkime vermiş durumda.

***

“GÖNÜL İSTER Kİ DAHA ÜST SIRADAN ADAY OLAYIM”

AK Parti Antalya’da 13.sıradan başörtülü Din Kültürü öğretmeni Gülderen Gültekin’i milletvekili adayı gösterdi. AK Parti Antalya’da 13. sıradan başörtülü Gülderen Gültekin’i milletvekili adayı gösterdi. AK Parti’nin milletvekili adayı gösterdiği 2 başörtülü milletvekili adayından birisi olan din kültürü öğretmeni Gülderen Gültekin, Antalya’dan 13. sıradan milletvekili adayı gösterilmesini değerlendirdi. Antalya’dan 13. sıradan gösterilmesinin kendisini çok mutlu ettiğini dile getiren Gültekin,”Listeye girebilmek bile açımdan gurur verici bir olay. Benim öyle çok önemli bir siyasi geçmişim yok. Küçük bir çabayla da burada olmak beni gerçekten mutlu ediyor. Sonuç beni onurlandırdı” diye konuştu. Antalya’daki sırasını da değerlendiren Gültekin, “Tabi her gönül ister ki daha üst sıralardan aday olayım. Ama nasip buraymış. Sıralama ne olursa olsun ben bunu bir başarı sayıyorum. Çünkü çok büyük bir siyasi geçmişim yok. Bir yola çıktım demek ki bu yolda doğru ilerliyorum ki bana burası nasip oldu. Sıralama ne olursa olsun çok mutluyum. 12 Haziran’a kadar ve ondan sonra da çalışmaya devam edeceğim” dedi.

AK Parti’nin 2 başörtülü milletvekili adayından birisi olduğunu ifade eden Gültekin, “Antalya bir sahil kenti. Bu sahil kesiminden türbanlı bir kişinin aday gösterilmesi beni onurlandırdı. Benim profilimde birçok arkadaşım var. Kesinlikle her biri milletvekilliğine layık insanlar. Mecliste bayan milletvekili sayısının az olması hoş değil. Bu sayı çok daha fazla olmalıdır. Bayanların gittikleri yere zerafet kattıklarına inanıyorum. Bayanların şekli ve şemaline bakılmadan sadece bilgi birikimi ve üretimlerine bakılarak iyi yerlerde olmasını istiyorum. Parti listelerine baktığım zaman yeteri kadar bayan milletvekili adayı göremedim. Ama kendim partimde bayan milletvekili adaylarına yeteri kadar yer verildiğini düşünüyorum” diye konuştu. 2 çocuk annesi Gülderen Gültekin; Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni, evli ve 2 çocuk annesi.

***

‘UTANIYORUM AHLAK SIFIR!’

Yeliz Şar, eski nişanlısı Davut Güloğlu’yla Ece Erken’in görüntülerini bu şekilde yorumladı… Ece Erken, “Kardeşim” dediği 12 yıllık arkadaşı Yeliz Şar’ın eski nişanlısı Davut Güloğlu’yla hakkında çıkan aşk dedikodularını birkaç aydır sürekli yalanlıyordu. Ancak geçen cumartesi Arnavutköy Balıkçısı’nda “Süper Klüp” programı tarafından çekilen samimi görüntüler, çiftin ilişkisini gözler önüne serdi. Milliyet gazetesinin haberine göre cam kenarında görüntülenen ikili şakalaşırken Güloğlu, Erken’i boynundan öptü. Çıkışta ise ikili görüntülendiklerinden habersiz olarak, “Programımızın başarısını kutladık” açıklamasını yaptı.

‘YANAĞINDAN ÖPMÜŞ’
Ancak eski nişanlısı Davut Güloğlu’yla sabah programı sunmaya başlamasının hemen ardından Ece Erken’le yıllardır süren dostluğunu bitiren Yeliz Şar, izlediği görüntüler üzerine twitter sayfasına, “Şaka gibi! Hayırlı olsun, gerçekten dedikleri gibiymiş. Pes doğrusu… Rezalet utanıyorum, şuursuz, ahlak sıfır. Herkesin maskesi düşüyor” yorumunu yaptı. Ece Erken ise aynı dakikalarda Mahmut Tuncer’in evinde programı için çekim yapmış, yemek yiyordu. Erken, ortağım anlamına gelen “ortim” sözünü kullandığı Güloğlu’nun yanağından öptüğünü öne sürdü ve “Mahmut Tuncer der ki; haftaya balıkçıda Davut’u öpecekmiş. Merak edenlere; ortim yanağımdan öptü mü? Az sonra” diyerek espri yaptı.