SAYI 235

Beşiktaş‘ta yayalaşıyor mu?
TARİHİ yarımadanın yayalaştırılmasının duyurulmasıyla bu kez gözler Beşiktaş’a çevrildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden verilen bilgiye göre Beşiktaş’ın da içinde bulunduğu alan yayalaştırılacak. Bu konuda Başkan Kadir Topbaş, şu bilgileri aktarıyor: “Daha önce Taksim Talimhane’de de yayalaştırma yapmıştık. Şişli, Beşiktaş, Beyoğlu ve Kadıköy gibi yerlerde yayalaştırma çalışmaları üzerinde çalışılıyor. Tarihi yarımadada da yayalaştırmalar zaman içinde biraz daha genişletilecek. Tabii gerekli tedbirleri alacağız ve esnafımızı mağdur etmeyeceğiz” dedi.
“Fatih’te çalışmaya başlayarak 90 kadar sokağı araç trafiğine kapattık. Daha önce Taksim Talimhane’de de yayalaştırma yapmıştık. Şişli, Beşiktaş, Beyoğlu ve Kadıköy gibi yerlerde yayalaştırma çalışmaları üzerinde çalışılıyor. Tarihi yarımadada da yayalaştırmalar zaman içinde biraz daha genişletilecek. Tabii gerekli tedbirleri alacağız ve esnafımızı mağdur etmeyeceğiz.”
Öte yandan, Beşiktaş’ın yayalaştırılmasıyla ilgili projeler denince akla, Beşiktaş’ın merkezi olarak değerlendirilen ve İstanbul trafiğinin bağlantı yollarında geçiş alanı olarak da bilinen Beşiktaş Meydanı geliyor. Büyük projelerden biri olarak değerlendirilen Beşiktaş Meydanı Projesi ile ilgili trafiğin yer altına alınması yönündeki çalışmalar ve bu çalışmaların nasıl uygulanacağı da uzun süre gündem yaratmıştı. Yetkililer, ulaşım konusunun çözümü için hayata geçirilmesi beklenilen Beşiktaş Meydanı Projesi’nin; İstanbul’da tarihi yarımadada yayalaştırma kapsamıyla birlikte yeniden ele alınabileceğini aktarıyor. Edinilen bilgiye göre, Beşiktaş Meydanı projesiyle Koruma Kurulu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile temasların tamamlanması ve ihale sürecinin sonlanmasıyla birlikte Beşiktaş’ı yayalaştırma çalışmalarını da çok yönlü etkileyebilecek olan meydan projesi ile Beşiktaş’ın göbeği farklı bir çehreye bürünmüş olacak.
Ölümden döndü
Bir dönem Beşiktaş’ın da formasını giyen Tümer Metin kaza geçirdi. Ünlü futbolcu ölümden döndü. Yunanistanın Larissa takımında oynayan Türk futbolcu Tümer Metin, otomobiliyle antrenmana giderken park halindeki bir araca çarptı. Futbol takımının resmi internet sitesinde verilen habere göre, aşırı sürat yüzünden kontrolü kaybederek park halindeki araca çarpan Tümer’in sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Tümer’in yara almadan kurtulduğu kazada Ferrari 430 marka lüks otomobilinin ağır hasar gördüğü kaydediliyor.
İstanbul’u Beşiktaş’ta anlattı
BEŞİKTAŞ- İlköğretim okullarında İstanbul dersi okutuluyor. İlk İstanbul dersini ise İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız verdi. Yıldız, Beşiktaş Şair Nedim İlköğretim Okulu’ndaki öğrencilerle bir saate yakın İstanbul hakkında sohbet etti. Yıldız, ”İstanbul Dersi”nin yaşadıkları yeri tanımayan çocuklar için çok faydalı olacağını belirterek, ”Bu dersle öğrencilerimize, kentin güzellikleri, kültürel zenginlikleri ve tarihini keşfettirmeyi amaçlıyoruz” dedi. Öğrencilerin İstanbul konusunda görüş, sorun ve taleplerini dinleyen Yıldız, Şair Nedim ve Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun İstanbul şiirini okuyarak dersi tamamladı. Ders sonrası gazetecilerle sohbet eden Yıldız, okula ders vermeye geldiğini ancak öğrencilerin soruları ve bilgisi karşısında ders aldığını ifade etti. Yıldız, dersin içeriğinde İstanbul’a dair ne varsa bulunabileceğini belirterek, ”Bu dersle öğrencilerimize, kentin güzellikleri, kültürel zenginlikleri ve tarihini keşfettirmeyi amaçlıyoruz” dedi. Yıldız daha sonra Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Şeref Çalışır ile okulu gezerek, okul müdürü Nadir Ünal’dan faaliyetleri hakkında bilgi aldı.
Asırlık ağaçlar kesilecek
Beşiktaş ile Dolmabahçe arasında tarihe tanıklık eden asırlık anıt ağaçlar kurtarılamadı. Kökleri günden güne çürüyünce yoldan geçen araçların üzerine devrilme tehlikesi yaratan ağaçlar, sürücülerin korkulu rüyası olmuştu. Ağaçların kesilmesine karar verildi. Çınarların doku bozuklaşması hastalığına yakalandığı tespit edilince ağaçların kesim kararı da uygulanmaya geçtiğimiz hafta içinde başlandı. Kökü çürüyen ağaçlarda oluşan oyuklar “demir tel örgülerle” kamufle edilerek çözüm arayışına gidilmişti. İstanbul 2. Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu raporuyla ağaçların kesilmesi kararı alındı. Öte yandan uzmanlar, Dolmabahçe gibi kentin diğer anıt ağaçlarını da incelemeye aldı. Diğer park ve bahçelerdeki ağaçlarda da hastalık tespit edildi. Dolmabahçe’de tarih boyunca onlarca olaya tanık eden anıt ağaçların kesilmesinin ardından yerlerine başka ağaçlar da dikilecek.
Toprak kaydı
Beşiktaş Mecidiye Mahallesi’nde yağmur suları nedeniyle yolun altındaki toprak, bir evin duvarının üstüne kaydı. Yolun üstünde park eden araçlar mahsur kalınca itfaiye ekiplerinden yardım istendi. Ölen ya da yaralananın olmadığı olay, mahalleliyi korkuttu. Toprak kayması nedeniyle yolun bir kısmı da çökerken çöken yol evin pencerelerini kapattı. Polis ve zabıta ekipleri yolun çevresinde önlem aldı
Hastanede nikah
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, iki gazetecinin nikahını hastanede kıydı. Maslak Acıbadem Hastanesi’ndeki nikaha az sayıda kişi katılırken Nagehan Alçı’nın babası madenci Rüştü Alçı, nikahı hasta yatağında izledi. Babasının hasta yatağından salona getirilmesiyle birlikte duygulanan ve ağlamamak için kendini zor tutan Nagehan Alçı’yı eşi Rasim Ozan Kütahyalı sakinleştirdi. Baba Rüştü Alçı’nın hazırladığı konuşma metninde “Bu evliliğin doğruluğuna olan inancımla gözüm arkada kalmadan kızımı Rasim oğluma emanet ediyorum” sözleri yer aldı. Nagehan Alçı ise hissetiklerini şu sözlerle anlattı: “Düğünün burada olmasını babama biz teklif ettik. O ‘olur mu gidin doğru dürüst nikah düğün yapın’ dedi. Ama onsuz içimize sinmezdi. İyileşince küçük bir davet yapacağız.”
Bu çocuklar üstün zekalı
Beşiktaş Belediyesi’nde seminerler, toplantılar yeni yılda da tüm hızıyla devam ediyor. Dikkat çeken etkinlikler arasında üstün zekalı çocukları ele alan konu başlıklarını masaya yatıran uzmanların katıldığı toplantı akıllarda yer etti. Beşiktaş Belediyesi okul öncesi yaştaki ve okul çağındaki çocukların üretken düşünme becerilerini geliştirmeye yönelik bir program başlattı. Bu kapsamda, ‘Üstün Zekâlı Çocukların Anne Babası Olmak’ konulu eğitim semineri verildi. International Center for Innovation in Education (ICIE) Kurucusu ve Dünya Üstün Zekâlı – Yetenekli Çocuklar Konsey Başkanı Profesör Doktor Taishir Yamin’in ücretsiz olarak verdiği seminer, 2010 yılının son ayında Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nde gerçekleşti-rildi.
Seminerde, üstün zekâlı olarak tanımlanmanın anlamı, üstün zekâlı ve yetenekli çocukların davranışsal karakteristikleri, duygusal problemleri, yetenek gelişiminin basamakları, çocuklarda yetenek gelişimi ve ailelerin bu gelişime nasıl yardımcı olabileceği gibi konulardan bahsedildi.
Piri Reis’e
Yakışır eser
Beşiktaş Belediyesi desteğiyle gerçekleşen Piri Reis Heykel Yarışması sonuçlandı. 2420 Rotary Bölge, Fındıklı Rotary Kulübü “Uluslararası Piri Reis Heykel Yarışması” birincisi belli oldu. “İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti” logosu kullanma hakkına sahip Rotary 2420 Bölgesinin tek projesi olan “Uluslararası Piri Reis Heykel Yarışması” 20 Aralık 2010 tarihinde sonuçlandı. Yarışma ile ilgili detaylar şöyle aktarılıyor:
“Kulüp Başkanı Canel Başer, birincisine 15.000 Euro ödül kazandıracak ve ülkelerinin geleceğine hükmedecek 35 yaş altı gençler ve insanlığın ortak dili olan sanat ile başarmak üzere, uluslar arası bir heykel yarışması düzenlemeyi düşündü. 16’ncı yüzyılda yaşamış en değerli bilim adamlarından, Karaman kökenli ve Gelibolu’lu Piri Reis’i dünyaya tanıtmak için, kulübünün desteğini alan Başkana, 2420. Bölge Guvernörü Ahmet Kara da yardımcı olunca, çalışmalar hız kazanmış. Önce, İstanbul Boğazı’nın en güzel parklarından Ortaköy’deki “Cemil Topuzlu Parkı” seçilmiş.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi desteği ile Parklar Bahçeler Müdürlüğü, Boğaziçi İmar Müdürlüğü, Kent Planlama gibi Anakent Belediyesine bağlı bütün birimlerden izinler, Ocak –Temmuz 2010 döneminde alınmış. Ardından Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın tam desteği gelmiş ve bir sivil toplum örgütü ile bir belediyenin, ülke ve toplum yararına bir proje yapmasının pozitif sinerjisi ortaya çıkmış. Fındıklı Rotaract Kulübü, yarışmanın uluslararası duyurusunu ayrı bir proje olarak üstlenmiş. 1000 üzerinde yurt dışı duyuru yapılmış. Facebook ve Twitter sanal ortamları, yarışmayı duyurmak için etkin şekilde kullanılmış. Yarışma Türkiye’deki 17 Üniversiteye de duyurulmuş. Yarışmaya müracaatlar, 26 Kasım 2010 tarihinde kapandı.”
Cenal Başer’in yarışmayla ilgili bir diğer açıklaması da şöyle: “Pek çok yabancı genç ve heykeltraş, bu yarışmanın cazibesi ile 16. yüzyıl bilim adamımız Piri Reis’i ve onun “Kitab-ı Bahriye’sinin adını öğrendi araştırdı. Avrupa Kültür Başkenti 2010 Ajansı’nın logosunu verdiği projemize nedeni ile logosunun Avrupa ölçeğinde tanıtımına da, katkı sağladık…” Jüride, Profesör Ferit Özşen, Yard. Doç Doktor Önder Büyükerman, Heykeltraş Bihrat Mavitan, Dr. Murat Katoğlu ve Canel Başer’den oluşuyordu. Değerlendirme turları sonucu 12 finalist, 3’e düştüğü belirtiliyor. Maketler teslim edilince, Mimar Sinan Üniversitesi’nden 2’nci sınıf öğrencisi, 19 yaşında, çok başarılı bir eser hazırlamış olan Murat Özver yarışmanın birincisi oldu. Piri Reis Heykeli Mayıs 2011’de her yıl önünden yerli ve yabancı binlerce geminin geçtiği İstanbul Boğazı’ndaki mutena yerini alacak.
Ünal’a ödül
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’a ödül geldi. 2420. Bölge, Fındıklı Rotary Kulübü, kısa süre önce, Fulya Sanat ve Kültür Merkezi’ni açan ve “Uluslararası Piri Reis Heykel Yarışması” na desteklerini esirgemeyen Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’a, sanata olan desteği için Rotary Meslek Ödülü verdi. Ödül, Ocak ayının ilk haftasında Point Hotel Barbaros’ta gerçekleşen toplantıda sunuldu. Fındıklı Rotary Kulübü’nün yemekli toplantısı sırasında Fındıklı Rotary Kulüp Başkanı Canel Başer tarafından Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’a verildi.
Ustalara Saygı
Beşiktaş Belediyesi tarafından düzenlenen “Ustalara Saygı” programı, altıncı kez gerçekleştirilen geleneksel Nâzım Hikmet gecesiyle devam etti. Dizeleri dünyaca tanınan şiir neferi için yapılan özel gece, şairi 15 Ocak’ta kutlanacak doğum günü dolayısıyla bir kez daha anmayı hedefliyor. Özel bir rejiyle hazırlanan ve adını Nâzım Hikmet’in sevilen dizesinden alan “Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni” etkinliği, 10 Ocak Pazartesi akşamı saat 20:00’dan itibaren Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde takip edildi.
HER AY BİR KİTAP
Okuyoruz Birlikte Yorumluyoruz
Beşiktaş Belediyesi’nden yepyeni bir etkinlik daha… Her ay bir kitap başlığı altında etkinlikler başladı. Beşiktaş Gönüllüleri’nin de katkılarıyla gerçekleşen ilk etkinlik 5 Ocakta Gayrettepe Çevre Kültür ve Dayanışma Derneği’nde Gayrettepe Parkı’nın içinde gerçekleşti. Yazar Tahsin Yücel’in Gökdelen adlı kitabı yorumlandı. Tahsin Yücel, çalışmalarına öykücülükle başladı. İlk öyküsü olan “Dert Çok, Hemdert Yok!”, bir derlemede (Yeni Hikâyeler 1950) yayımlandı. Daha sonraları “Varlık, Seçilmiş Hikâyeler, Yeryüzü, Beraber ve Mavi” gibi dergilerde öyküleri yayımlanmaya devam etti. Bu dönemlerde; kullandığı yalın dil, kullandığı modern sözcükler, Anadolu insanına yaklaşımındaki tutarlılık ve anlatımındaki ustalık dikkat çekti. Behçet Necatigil gibi isimlerden yorumlar aldı. “Uçan Daireler”, “Haney Yaşamalı” ve “Düşlerin Ölümü” adlı öykü kitaplarını yayımlayarak kariyerine devam eden Yücel, bu kitaplarda kendi geçmişinden bazı öğeler kullandı. Bunları ele alırken oldukça karamsardı; ancak daha sonraları bunu dönemin akımlarından etkilenerek yaptığını belirtmişti. Bu kitaplarla daha çok tanınmaya başladı. 1970’li yıllara gelindiğinde, öncellikle “Yaşadıktan Sonra” ve “Dönüşüm” kitaplarıyla, daha sonra da “Vatandaş” ve “Ben ve Öteki” kitaplarıyla tarzında bir değişiklik gözlemlendi; daha derin kişilikler yaratıp, çevreyle daha az ilgilen-meye başladı. Bu kitaplarıyla karışık yorumlar alan Yücel, kariyerine “Komşular” adlı kitabıyla devam etti. Bu kitabın konusu, diğerlerinden farklı olarak, insanların politika hakkındaki görüşlerinin eleştirisiydi Fethi Naci, bu kitabındaki bir öyküsünü bir başyapıt olarak değerlendirdi.
Tahsin Yücel aynı zamanda bir romancıdır. Romanları (Peygamberin Son Beş Günü, Mutfak Çıkmazı, Bıyık Söylencesi) genel anlamda, halka karşı ironik eleştiriler barındırır. Bunlardan “Peygamberin Son Beş Günü” fazla solcu bulunduğundan dolayı politik anlamda da eleştiriler almıştı… Yine yazar hakkında şunlar da söyleniyor: “Öykü ve roman dışındaki eserlerine bakıldığında, “Yazın, Gene Yazın” ve “Tartışmalar” adlarında iki deneme kitabı görülür. Bunlardan ilki, genellikle kendi hayatından alıntılar içerirken, ikincisi, dilsel konuları alan polemikleri konu alır. Aynı zamanda, Türkiye’ye göstergebilimi tanıttığı çalışmaları da vardır. Yurtiçi ve yurtdışında ses getiren yazınsal incelemelerinin yanı sıra, hatrı sayılır çevirileri de vardır. Öykülerinden bazıları, İsveççe ve Fransızca’ya çevrilmiştir.”
Beşiktaşlılar yeni yılı böyle kutladı
Beşiktaşlılar yeni yıla Ortaköy’de girdi. Muhteşem konser ve havai fişek gösterileriyle birlikte tüm Beşiktaşlılar ve İstanbul halkı Ortaköy Meydanı’nda bir araya geldi, yeni yılı birlikte karşıladı. Beşiktaş Kentlileri 2011’e Grup Gündoğarken’in sevilen şarkılarına eşlik etti. Grup Gündoğarken’in hayranlık uyandıran müziğinin yanı sıra yeni yılı karşılarken havai fişek gösterileri de ilgiyle izlendi. Beşiktaş Belediyesi’nin Ortaköy’de gerçekleştirdiği yılbaşı etkinliğini vatandaşlar yoğun ilgiyle takip etti. Yeni yıl coşkusu, Saat 21.00’da DJ parti ile başladı. Yılbaşı eğlencesi, Grup Gündoğarken konseri ve havai fişek gösterisi ile geceyi renklendirerek sona erdi.
BEŞİKTAŞ
BULUŞMALARI
Vişnezade
Vişnezade Mahalle-si sa-kinlerinin görüş, öneri ve düşünceleri şöyle:
IŞIKLANDIRMALAR ÇOK YETERSIZ KALIYOR
“Bu mahallenin bitmeyen sorunlarından bir tanesi trafik sorunu. Bununla birlikte kaldırımlarımız çok dar. Ayrıca mahallemizde ışıklandırmalar da yetersiz.” Ali Fuat Küçükbirinci.
ŞEHİR PLANLARI DOĞRU OLARAK YAPILMALI
“Çevreye verilen önemin artması gerekiyor. Yaşanan sıkıntılardan bir tanesi trafik ve çözümü de zor bence. Şehir planlamaları en baştan doğru yapılmalı.” Kadir Saim Darcan.
ÇEVREYE SAHIP ÇIKILMALI
“Özellikle yazın mahallemizde kötü kokular yazık ki kimi zaman yayılıyor. Esnaf olarak biz de mahalle sakinleri ile birlikte bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Çevreye sahip çıkılmalı.” Zafer Bayram.
BEŞİKTAŞ BELEDİYESİ’NİN UYGULAMASI RAHATLATTI
“Yazın lağım kokusu oluyor burada bu ve kokuyu Beşiktaş Belediyesi kireç atarak önlemeye çalışıyor. Bu uygulama güzel bir devam etti- rilmeli.” Atilla Baykan.
KORNALARDAN BIKTIK ARTIK
“Gürültü kirliliği yaşıyoruz. Korna sesi en büyük dertlerimizden bir tanesi. Bu konuda yapacak bir şey yok ama vatandaşların bu yolda daha daha duyarlı olması gerekir, sorun trafik.” Erdal Uslu.
TRAFİK İNSANLARI ÇİLEDEN ÇIKARIYOR
“Sürekli kavgalar oluyor ve sebebi neredeyse hepsi trafikten kaynaklanıyor. Mahallemizde kavgaların azalması ve düzgün bir trafik diliyoruz.”Abdurrahman Poyraz.
DENETİMLER
ARTTIRILMALI
“Sürekli kavgalar oluyor mahallemizde ve trafik insanların sinirlerini alt üst ediyor ve insanlar geriliyor. Trafik denetimleri arttırılsa bu sorunun önüne geçilebilir düşüncesindeyim.” Ramazan İlhan.
ÇÖP KONTEYNERLERI GEÇİŞİ ZORLAŞTIRIYOR
“Yolağzı’nda oluşan trafik mahalle için bir sorun. Bunun yanısıra çöp konteynerlerinin kaldırılması gerekir düşüncesindeyim. Bence başka çözüm bulunmalı.” İsmail Doruk.
ACİL OLARAK OTOPARK
İSTİYORUZ
“İki sorun hepimizi etkiliyor bunlardan bir tanesi trafik, bir diğeri de otopark noktalarının olmayışı. Bu iki sorun çözülürse trafik rahatlar” Engin Akar.
Dersimiz; cam ve seramik boyama…
Camları rengarenk boyamayı istediğiniz şekilleri vererek evinizi renklendirmeyi istiyor ama nasıl yapacağınızı bilmiyor musunuz? Artık detayları öğrenmek hiç zor değil. Beşiktaş Belediyesi’nin ücretsiz olarak düzenlediği kurslar tüm hızıyla yeni yılda da devam ediyor. Cam ve Seramik Boyama teknikleriyle ilgili uzmanından bilgi almanız ve istediğiniz şekilleri cam veya seramik üzerine işlemeniz mümkün.
Beşiktaş Belediyesi’nin, Halk Eğitim Merkezi ile ortaklaşa tüm Beşiktaş Kentlilerine ücretsiz olarak el emeği değerlendirme ve meslek edindirme kursları yeni sezonda da tüm hızıyla devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi ücretsiz kurslar, Ocak ayında yenilenmiş haliyle yeniden Beşiktaş kentlilerini kucaklıyor. Yabancı dilden yağlıboya resime, bilgisayardan takı tasarımına kadar pek çok farklı alanda kendinizi yetiştirmek, geliştirmek, bu kursun sonunda kendinize yeni bir mesleki beceri edinmek mümkün. Kurs programını başarı ile tamamlayan katılımcılara, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylı eğitim sertifikaları veriliyor. 2010 – 2011 döneminde tam 43 branşta verilecek olan kurslar içerisinde ‘Cam ve Seramik Boyama’ da yer alıyor. İlgi çekici dekoratif unsurlardan biri olan Cam Boyama teknikleriyle de ilgili detaylar veriliyor. Sade bir cam kaseyi kolayca dekoratif bir ev eşyasına dönüştürebilirsiniz. Bu objeler kolayca, hem çok alımlı, hem çok zarif hediyelik eşyalar haline dönüşüyorlar… Uzmanı cam boyama ile ilgili teknik hakkında şu bilgileri aktarıyor:
“Cam boyları saydam ve kapatıcı olmak üzere çok geniş renk seçeneklerine sahiptir. Bu çalışmada, cam kaseyi rengarenk çiçekler kullanarak kendinden desenli bir görünüme sokabiliriz. Kontürlerini oluşturabiliriz.
Cam boyamak için öncelikle desenlerin kontürlerinde kullanacağınız rölyef boyasına ihtiyacınız olacak. Rölyef boyasını cam yüzeye uygulamak için ucunda kendinden bir ağız olduğunu göreceksiniz. Kontürler sayesinde, vitray çalışmalarına benzer bir sonuç elde edebileceksiniz. Bu dış çizgiler sayesinde boyaların birbirine bulaşmasını da engellemiş olacaksınız. Kontürleri tamamladıktan sonra bir saat kurumaya bırakın. Saç kurutma makinesiyle kuruma işlemini hızlandırabilirsiniz. Karmaşık desenlerde, deseninizi önce bir kağıda çizip ardından cam yüzeye uygulayabilirsiniz.”
Faydalı teknikler arasında da şunlar sıralanabilir:
“Boyamaya başlamadan önce, boya yapacağınız cam objeyi cam-sil ya da benzeri bir deterjanla iyice yıkayıp durulayın ve kurumaya bırakın. Yüzey mutlaka temiz olmalı, yoksa boya yüzeye düzgün uygulanmaz. Boyamak için doğal kıllı bir fırça tercih edin, çünkü sentetik kıllı fırçalar cam boyasını iyi tutmaz. Boyama sırasında bir renkten diğer renge geçerken mutlaka fırçanızı temizleyin, yoksa uygulayacağınız renk kirlenir ve kötü sonuç elde edersiniz. Bir bez ya da kumaş parçası üzerinde fırçanızı kurutun. Islak fırça boyanın seyrelmesine neden olur. Eğer hata yaparsanız bezin üstüne bir miktar boya seyreltici damlatın ve yüzeyi temizleyin.”
HAZIR MIYIZ?
Afet halinde toplanılacak yerler
Beşiktaş Belediyesi Afet Yönetim Merkezi, olası bir afet sonrası için yerleşim planı hazırlayarak, Beşiktaş’taki her mahalle için afet toplanma alanı belirledi. Toplam 23 mahalle için ayrı ayrı toplanma alanlarının oluşturulduğu duyuruldu. Bu mahallelerden bir tanesi de Ulus Mahallesi’ydi. Mahalle, daha önce Ortaköy Mahallesi sınırlarında yer alıyordu ve Ulus Mahallesi, 1998 yılından itibaren yaklaşık, 8.000 nüfuslu ayrı bir mahalle haline geldi. Önemli alışveriş ve eğlence merkezlerine sahip olan Ulus Mahallesi, Beşiktaş’ın düzenli önemli yerleşim merkezlerinden biri olarak tanımlanıyor. Ulus Mahallesi’nde sokak sayısı 40, bina sayısı 592 hane sayısı da 3715 olarak belirtiliyor. Mahallede 6 bini aşkın kişinin yaşadığı da ifade ediliyor. 16 bin m2’lik alanıyla Ambarlıdere Parkı’nda Çamlıtepe Sitesi sakinleri, Ahmet Adnan Saygun Caddesi sakinleri, Zeliha Gökçınar Sokak, Çamlıtepe Sitesi Yolu sakinleri, Sürekli Sokak, Niğbolu Sokak, Öztopuz Caddesi, Gürkan Sokak, Ceylan Sokak sakinleri olası bir afet halinde toplanabilecek.
3394 m2’lik alanıyla Arya Sitesi yeşil alanında, Arya Sitesi sakinleri toplanabilecek.
3300 m2’lik alanıyla Etitek Sitesi yeşil alanında Etitek Sitesi sakinleri toplanabilecek.
2113 m2’lik alanıyla İlhan Sitesi yeşil alanında İlhan Sitesi sakinleri toplanabilecek.
11247m2’lk alanıyla Kamer Sitesi yeşil alanıyla Kamer Sitesi sakinleri olası bir afet durumunda toplanabilecek. 7000 m2’lik alanıyla Kibele Sitesi yeşil alanında Kibele Sitesi sakinleri olası bir afet durumunda toplanabilecek.
10 bin m2’lik alanıyla Mef Sitesi yeşil alanıyla Fatih Sokak sakinleri ve Geçgel sokak sakinleri olası bir afet durumunda toplanabilecekler.
17 bin m2’lik alanıyla Noterler Sitesi yeşil alanıyla Noterler Sitesi sakinleri, Eriş Sokak, Yavuz Sokak, Şehit İbrahim Akpınar Caddesi, Okul Yolu Sokak, Tekeler Sokak, Set Altı Sokak, 1. Aralık Sokak sakinleri, Zambak Sokak sakinleri, Çubukçu Sokak sakinleri olası bir afet durumunda toplanabilecekler.
9 bin m2’lik alanıyla Panorama Sitesi yeşil alanıyla Panorama Sitesi ve Yol Sokak sakinleri olası bir afet durumunda toplanabilecekler.
7160 m2’lik alanıyla Platin Sitesi yeşil alanıyla Platin Sitesi sakinleri, 2791 m2’lik yeşil alan ahip olan Tobbay Sitesi yeşil alanıyla Tobbay Sitesi sakinleri olası bir afet durumunda toplanabilecekler.
9 bin m2’lik alanıyla Ulus Vadi Konutları yeşil alanına sahip Ulus Vadi Konutları sakinleri, Leyla Sokak sakinleri olası bir afet durumunda toplanabilecekler. 4871 m2’lik alanıyla Yeşil Evler Sitesi yeşil alanıyla Yeşil Evler Sitesi sakinleri, Canan Sokak sakinleri olası bir afet durumunda toplanabilecekler.
BEŞİKTAŞ
BULUŞMALARI
Vişnezade
Beşiktaş’ın mahallelerini gezerek sürdürdüğümüz ‘Beşiktaş Buluşmaları’ Vişnezade Mahallesi ile sürüyor. Vişnezade Mahallesi Muhtarı Reyhan Cinyusuf, “Nüfusumuz ortalama 10 bin civarında ve en büyük sorunlardan bir tanesi trafik sorunu. Konu Büyükşehir Belediyesi’ne bildirildi ve bize gelen cevapta 100 metrekare alana ihtiyaç var deniyor. Ancak bu alan mahallede mevcut değil…” diyor.
MUHTARLIK ÇOCUKLUK
SEVDASIYDI
Mahallesine muhtar olmasının hikayesinin çocukluğuna dayandığını söyleyen Vişnezade Mahallesi Muhtarı Reyhan Cinyusuf, “Okuldayken boş zamanlarımda bile muhtarlığa uğrar bende kendimce muhtarımıza yardımcı olmaya çalışırdım. Zaman içerisinde mahalleme aza olarak muhtarlığa merhaba dedim. Daha sonra 2004 seçimlerinde mahalleme muhtar adayı oldum ve mahalle halkı beni bu göreve layık gördü” diyor.
Muhtar Reyhan Cinyusuf mahallesini eskiye göre kıyaslıyarak sözlerini şu cümlelerle sürdürüyor:
“Mahallemde eskiden parklarımız azdı ve sokaklarımız daha kötü durumdaydı. Şimdi ise eskisine nazaran mahalle daha derli toplu. Bundan 3 yıl önce sokaklarımız çok kötüydü. Sokaklar güzel oldu. Lambalar değişti, kablolar yer altına alındı. Ama bugün içinde sorunlarımız yok da değil. Mahallemizin nüfusu ortalama 10 bin civarında ve en büyük sorunlardan bir tanesi trafik sorunu… Bu konu ile ilgili Büyükşehir Belediyesi’ne her sene yazı yollanıyor ve bize gelen cevapta 100 metrekare alan isteniyor. Ancak yer yok mahallede…”
Mahallesine muhtarlık hizmetini bir apartmanın ikinci katında ve çok dar bir alanda verdiğini söyleyen Cinyusuf, “Beşiktaş Belediyesi hizmet binası yapabiliyor ve bu konuda bana yardımcı da oldu. Ancak muhtarlık hizmetini dar bir alandan geniş bir alana almak mümkün olmadı. Şenlikdede Çocuk Parkı, 50. Yıl Süheyla Artam İlköğretim Okulu ve Valideçeşme’de yer ayarlanması için çeşitli girişimlerde bulunuldu ancak henüz bir sonuç alınamadı. Bunun yanısıra sokaklarımızın kaldırımları yenilenmeli ve en azından Cumartesi Pazarı’nın olduğu gün mahallemize Şair Nedim’den çıkan bir araç verilmeli” diyor.
FULYA SANAT MERKEZİ
İLGİ İLK GÜNKÜ GİBİ…
Beşiktaş Belediyesi Fulya Gösteri Merkezi’nde etkinlikler tüm hızıyla devam ediyor. Yeni yıla görkemli bir açılış yapan Fulya Gösteri Merkezi’nde bu kez 19 Ocak 2011’de İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin gerçekleştireceği ‘Carmina Burana-Sahne Kantatı’ sanatseverlere sunulacak. Teatral Opera olarak bilinen bu etkinlik ile ilgili diğer detaylar ise şöyle sıralanıyor:
“Carmina Burana, Carl Orff’un “Din dışı şarkılardan yararlanılarak yazılmış oyun”, altbaşlığını taşıyan sahne kantatı (1937). Catulli Carmina (1943) ve Trionfo di Afrodite (1953) ile birlikte Trionfi başlıklı bir tiyatro üçlemesi oluşturur. Libretto, Carmina Burana başlıklı elyazması koleksiyondaki şiirleri bir araya getirir. Kutsal metinlerin okunuşunu andıran tekdüze ve ritmik bir üslupla, soprano, tenor, bariton solocular, çocuklar korosu ve karma koro, büyük orkestra, vurmalı çalgı ve iki piyano için yazılmış olan bu yapıt, yer yer Stravinskiy’in Noces’ini andırır. Orff, yapıtın, yalın ve ağırbaşlı olmasına çalıştığı armonisiyle de Erik Satie’nin izleyicisi gibidir.
Carl Orff’un aynı adı taşıyan müziği üzerine düzenlenmiş bale. Koregrafisini ve kostümlerini John Butler, dekorlarını Sylbert hazırladı, ilk kez 1959’da New York’ta, New York City Opera tarafından City Center’da sahnelendi. Başlıca rollerde Carmen De Lavallade, Veronika Mlakar, Glen Tetley ve Scott Douglas dans ettiler. (Heinz Rosen, Fernand Nault, Peter Darrell, Gerhard Boher gibi kareograflar da, Orff’un müziği üzerine baleler düzenlediler.)”
Operada yer alan sanatçıların isimleri şöyle:
“Soprano: Deniz Boran, Sirel Yakupoğlu. Tenor: Caner Akın, Ahmet Baykara, Murat Erengül. Bariton: Önay Günay, Kevork Tavityan, Murat Güney. Korrepetitör: Aydın Karlıbel, Hüseyin Kaya, Yuliya Bapova. Kondüvit: Başak Taniş”
Teatral Opera, 19 Ocak günü saat: 20:00’da başlayacak. Bir sonraki gösteri ise Şubat ayında Fulya Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek.
ÇOCUK OYUNU
Farklı bir oyun
‘MÜZİĞE DOKUNMAK’
Hem müzik hem oyun… Miniklerin başını döndürecek oyun, Ocak ayının ikinci yarısında Beşiktaş’ta hayat buluyor ve sanatsever minikleri aileleriyle birlikte bu neşeli dünyaya çağırıyor… Fulya Sanat Merkezi’nde farklı bir oyun daha hayat buluyor. ‘Müziğe Dokunmak’ adlı çocuk oyunu, İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından sanatseverlere sunuluyor. Etkinlik, 15 Ocak’ta saat: 11:00’da başlamış olacak. 19 Mart’a kadar devam edecek. Oyun hakkındaki diğer detaylar ise şöyle sıralanıyor:
“Metin: Yücel Özeke. Işık: Metin Koçtürk. Kostüm: G. Çimen Somuncuoğlu. Müzmen: Yücel Özeke. Sessizlikler Prensesi: Z.Berna Aslan. Lutiye: Korhan Eriş. Işıkçı: Başak Taniş. Askerler: Kadri Akarslan, İsmail Bişkin, Hakan Ceyhan, Can Haksoy, M. Ünlü İren, Zeynep Şimşir, Rejisör Yardımcısı-Kondüvit: Başak Taniş.”
‘Müziğe Dokunmak’ adlı oyunun konusu ise şöyle aktarılıyor: “Yaklaşık 40-45 dakika süren, interaktif bir çocuk oyunu olan ‘Müziğe Dokunmak’ çocuklara müziği ve enstrümanları tanıtıp sevdirmeyi amaçlarken, çocukları da bu oyunun içine dahil ediyor…”
2010’a veda
Akatlar Kültür Merkezi 2010 yılına 7 farklı dildeki konserle veda etti. Dünya Müzikleri Korosu 2010 yılının son günlerinde Beşiktaş’ta müzikseverler ile buluştu. Şef Coloratura Soprano Leyla Pekin yönetimindeki koro, 37 kadın ve 13 erkek olmak üzere 50 koristten oluşuyor. Koro, çeşitli uluslardan özenle seçilmiş 11 yabancı dilde şarkının yanı sıra; ikisi ilahi tarzı, biri Rumeli, biri de İstanbul türküsünden oluşan toplam 15 şarkı seslendirdi. Seslendirilen parçalar şu dillerden seçilmiş: “Bulgarca, İngilizce, İtalyanca, Makedonca, İspanyolca, Türkçe ve Rumca” Şef Coloratura Soprano Leyla Pekin de, Azeri estradaları ve Kırım halk ezgilerinden oluşan mini bir konser verdi. Dünya Müzikleri Korosu’nun kendileri ile ilgili verdiği detaylar arasında şu cümleler bulunuyor: “Müzik… Ortak dilimiz, çağdaş, dürüst, iyi kalpli ve sevgi dolu olmanın yolu. Dünya Müzikleri Korosu, Colaratura Soprano Leyla Pekin önderliğinde, Kasdav çatısı altında, 2007 yılının Kasım ayında çalışmalarına başladı. Dünya üzerinde her türlü dil, din ve ırktan insanın müzik sayesinde birbirini tanıyıp anlayabileceği, aynı duygularda birleşip, iletişim kurabileceği inancıyla, bu oluşum gerçekleştirilmiştir. Farklı iş sektörlerinden üyeleri, müziğin ortak dilinde birleştiren koromuz, hepimizi amatör bir ruhla, profesyonel ölçekli sayılabilecek müzik eğitimiyle birbirine bağlıyor. Başlangıçta 6 kişiden oluşan koromuz 28 kişiye ulaştı. Sevgili hocamızın üstün gayretleri ve bizlere hissettirdiği enerjisiyle, haftada iki saatlik bir çalışmayla birçok konserler gerçekleştirdik. Hızla gelişip, dikkat çeken koromuz, saygın kurum ve festivallerden davetler alıyor. 2010 yılında İstanbul’un Avrupa Kültür başkenti olması nedeniyle de, yeni yılda yeni projeler üretilmeye devam ediyor.”
AKATLAR KÜLTÜR MERKEZİ
Pazar Günkü Cinayet
Tiyatro Kedi’den çağdaş komedi Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde… Mart 2008’den bu yana kapalı gişe oynamaya devam eden Moliere’in yazdığı “Kibarlık Budalası”, Reşat Nuri Güntekin’in yazdığı “Çalıkuşu” ve Beaumarchais’in yazdığı “Figaro’nun Düğünü” adlı dönem oyunları sahnelemeye devam eden Tiyatro Kedi çağdaş komedi ile devam ediyor. Pazar Günkü Cinayet adlı tiyatro oyunu ile sanatseverlerin karşısına 23 Ocak’ta çıkacak. Oyuncular, Haldun Dormen, Deniz Gökçer, Gazi Şeker, Hilmi Özçelik, Eda Gülten, ve Deniz Türkali. Oyunla ilgili aktarılan diğer detaylar ise şöyle:
“Pazar Günkü Cinayet’i Wolfgang Ebert yazdı, Hale Kuntay Türkçe’ye çevirdi. Hakan Altıner’in sahneye koyduğu oyunun, kostüm tasarımını Sadık Kızılağaç, dekor tasarımını Tuba Unat, yapımcılığını ise İpek Kadılar Altıner üstlendi. Konusu; otuz yıllık karısının izni olmadan radyonun sesini bile açamayan kılıbık bir adam; öldürülen bir telekızın “Cinayet zanlısı” olarak aranırsa ne olur? Üstelik bu cinayete bir bakanın da adı karışmışsa; medyanın ve halkın büyük ilgisini çeken bu cinayetin tek katil adayı bu pısırık adam; Bay Zahn ise… Yıllar sonra nihayet kocası bir erkeğe dönüşen Bayan Ilse Zahn “Cinayet zanlısı” dahi olsa kocasını kahraman gibi görüp hayran bir aşığa dönüşürse. Tiyatro Kedi’nin yeni komedisi “Pazar Günkü Cinayet; “Terlik ve hırkadan”, “Çılgın bir gösterişe” geçiş yapan otuz yıllık bir evliliğin ve bütün bunlardan menfaat sağlamaya çalışan Michelle’nin öyküsüdür.”
Yeniden; ‘SEN OLMASAYDIN’
E.S.E.K.’den yeni oyun “Sen olmasaydın” oyunu Akatlar Kültür Merkezi’nde Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde tiyatroseverler ile buluşuyor. 21 ve 28 Ocak’ta sanatseverler ile buluşacak olan oyun ile ilgili detaylar şöyle: “Biz olmak için, ben olmaktan vazgeçenlerin hikayesi. Yazan: Uğur Uludağ. Yöneten: Enginay Gültekin. Oynayanlar: Yağmur Kaşifoğlu, Yosi Mizrahi, Gülden Avşaroğlu. Yılın en romantik oyunu. İstanbul’la aynı anda Broadway’de birbirlerini ve ilişkilerini farklı koşullarda sınayan, arada bir ateşkes… Arada bir esaret… Arada bir ihanet… Arada bir çırpınışın yaşandığı bir ilişki…
“Erkekler bizi ne zaman anlayacak?”, “Kadınları anlamak imkansız!” söylemleriyle; bol kahkahayla anlatıyor Uğur Uludağ…”
Oyunla ilgili diğer detaylar ise şöyle: “Yazan: Uğur Uludağ. Yöneten: Enginay Gültekin. Sanat Yönetmeni: Gülçin Hatıhan. Yönetmen Yardımcıları: Yonca Kayacan, Zümrüt Atlı, Onur Selçuk.
Yapımcı: İbrahim Yazıcı. Yapım Danışmanı: Onur Selçuk-Yonca Kayacan. Işık / Efekt: Salih Atlı.
Marketing – Halkla İlişkiler: Zümrüt Atlı. Basın Danışmanı: Ebru Gülünay. Makyaj: Deniz Hancıoğlu. Saç: Ebru Yıldız. Oyuncular: Yağmur Kaşifoğlu,Yosi Mizrahi, Demet Şaşmaz, Doğukan Cantimur.”
“Kerem gibi”
Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde yine birbirinden değişik oyunlar sahne aldı. Genco Erkal’ın 35 yıllık Nâzım Hikmet serüveni tiyatro sahnesine taşındı. Dostlar Tiyatrosu’nun yeni oyunu “Kerem gibi – Nâzım Hikmet’le 35 Yıl”, Efes Pilsen sponsorluğunda, Muammer Karaca Tiyatrosu’nda, 5 Mart’ta başladı. Her sezon yeni oyunlarıyla gündemi etkileyen, bu sezon 200. kez sahnelenen Sivas’93 belgesel oyunu ile Madımak Otel’de yaşananları hatırlatan, Marx’ın Dönüşü oyunu ile kapitalist sistemi kriz dönemi sorgulayan Genco Erkal, “Kerem gibi- Nâzım Hikmet’le 35 Yıl” oyunu ile tiyatro sahnesinde Nâzım Hikmet’in şiir dünyasından izlenimleri; ozanın yaşamı, şiirleri ve görüntüleri aracılığıyla anlatıyor. Genco Erkal, belgesel-tiyatro ve şiiri buluşturarak, seyircileri Nâzım Hikmet’in şiir dünyasında bir gezintiye çıkarttı.
Genco Erkal’ın yönetip, oynadığı, Nâzım Hikmet’in şiirlerinden oluşan tek kişilik oyunda, Nâzım Hikmet’in gençlik yılları, mahkumiyeti, hapishane yılları, açlık grevi, zorunlu sürgünlüğü, vatan hasreti, tüm dünyayı kucaklayan insan sevgisi, dünya barışı için mücadelesi, Kurtuluş Savaşı izlenimleri, XX. yüzyılın dünya ölçüsünde en büyük ozanlarından birinin yaşamı belgesel bir filmle bütünleşerek şiirselliğe dönüştü. Oyun aynı zamanda 1975 yılında, ülkemizde ilk şiir-tiyatro deneyimini gerçekleştiren Genco Erkal’ın Nâzım Hikmet’le 35 yıllık yolculuğuna da tanıklık ediyor. 1975 yılında Nâzım Hikmet’in “Kerem Gibi” oyununu uyarlayan Genco Erkal’ın, Nâzım Hikmet’le geçen 35 yıllık serüveninden etkinlik görüntüleri de yer alıyor. Genco Erkal’ın Nazım Hikmet çalışmaları, sadece Türkiye’de değil New York’tan Sydney’e, Toronto’dan Selanik’e, Berlin’e ve Paris’e uzandı. Türkçe dışında Fransızca ve İngilizce olarak sürdü. Nâzım Hikmet’in dizeleri ve Fazıl Say’ın müziği ile yaşam bulan Nazım Hikmet Oratoryosu’nda, Genco Erkal şiirleri anlatıcı olarak seslendirdi.
MUSTAFA KEMAL MERKEZİ
Yeni sezon: LEYLA’NIN EVİ
Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi’nde yeni yılda Ocak ayı etkinlikleri tüm hızıyla devam ediyor. Tiyatroseverler yeni sezon oyunu ‘Leyla’nın Evi’ ile yollarını Beşiktaş’ta kesiştiriyor. 24 Ocak’ta ‘Leyla’nın Evi’ adlı oyun sanatseverlere merhaba diyecek. Nedim Saban’ın yönettiği Leyla’nın Evi adlı oyun hakkındaki detaylar şöyle: “Celile Toyon, Ayça Varlıer, Onur Bayraktar, Volkan Severcan oyuncularıyla buluşturan Tiyatrokare, yeni bir başyapıtı sahnelemeye hazırlanıyor. Zülfü Livaneli’nin aynı adlı, 60 baskı yapmış, sevilen romanından uyarlanan, Nedim Saban’ın yönettiği, “Leyla’nın Evi” adlı oyunda Celile Toyon, Ayça Varlıer, Onur Bayraktar, Volkan Severcan gibi usta oyuncuların başrolünü paylaştığı müzikli oyunun dekor tasarımına Nurullah Tuncer, müziklerine Livaneli imza atıyor.
Oyunda evi elinden alınan Leyla’nın şahsında Osmanlı’dan günümüze İstanbul’un dönüşümü, göçmenlik, mülkiyet hakları, kuşak ve kültür çatışmaları, birbirini hiç tanımayan üç ayrı karakterin yaşamlarının kesişmesi üzerinden anlatılıyor. Oyunda kuşak çatışmaları alaturka ve hip hop müzikler, sahne dönüşümleri muhteşem sinemasal efektler ve filmler, düş sahneleri de unutulmayan barkovizyon imajları sayesinde anlatılıyor.” Oyunun konusuyla ilgili bazı detaylar ise şöyle aktarılıyor: “Leyla, yalılarda doğmuş büyümüş bir paşazade, bir Osmanlı soylusu… Ali Yekta, uşaklık kaderini değiştirme ihtirasıyla yanıp tutuşan bir İstanbullu… Rukiye-Roxy, Almanya’da doğmuş, seks modelliği yapmış bir hip-hopçı… Kentlisi-köylüsü, din hocası, söz sahibi bankacısı, gazetecisi… Her birinin bir nedenle ötekinin yaşamına girdiği, onu değiştirdiği günümüz Türkiye’si… Ve bir roman kahramanı gibi öne çıkan pırıltılı Boğaziçi’nde, Bosnalılar Yalısı’nın ilginç dünyası…”
Sergi: ÖZGÜRLÜK SİL BAŞTAN
‘Özgürlük, Sil Baştan’ sergisi ve şartnamesi Beşiktaş’ta… Mustafa Kemal Merkezi, Beşiktaş Çağdaş Galerisi farklı bir sergiye daha ev sahipliği yapıyor. UPSD, 12 Nisan – 30 Nisan 2011 tarihleri arasında, MKM Beşiktaş Çağdaş salonunda “Özgürlük, Sil Baştan” adıyla “Genç Etkinlik 5″ sergisini gerçekleştirecek. Proje yürütme kurulunda Jüri Başkanı olan Bedri Baykam’ın da resmi sitesinden duyurusu yaptığı sergi ile ilgili bazı detaylar şöyle: “Daha önce her gerçekleştirildiğinde Türk Çağdaş Sanat ortamına birçok kalıcı, yeni, başarılı genç sanatçının kazandırılmasında öncü bir rol oynamış olan Genç Etkinliğe, Türkiye’nin her yerinde sanat üniversiteleri ve okullarında okuyan veya geleneksel sanat eğitimi dışında başka yollardan sanata gelmiş, 35 yaşını aşmamış tüm katılımcılar başvurabiliyor. UPSD, bu çok önemli sergi için salonlarını Genç Çağdaş Türk Sanatı’na tahsis eden MKM’ye ve Beşiktaş Belediyesi’ne teşekkür eder.”
Konuyla ilgili olarak Baykam yazısında gerçekleşecek olan sergi için şu cümlelerle düşüncelerini aktarıyor:
“Özgürlük, Sil Baştan” derken, sanat tarihi, sanatçının kendi dünyası, ülkenin siyasal şartları demokrasi mücadelesi hepsi sepete eşit olarak düşüyor. 2010 yılında yozlaşmaya, sahte değer enflasyonu körükleyerek spekülatif yapay borsalar pompalayanlara, piyasa resmi yapıp kaçanlara, demokrasi kelimesinin büyüsünü kullanarak tüm seslerimizi susturanlara dur demek mümkün mü? “Bienal sanatı” şablonuna, “Sanat gibi sanat” yapma kolaycılıklarına son verme vakti gelmedi mi?
Al eline süngeri, önce kendi kara tahtanı sil baştan. “Ne yapsam sanat diye sınıflandırılır?” diye düşünme, “Ne yaparsam çağdaş sanata benzer, ne yaparsam satar?” diye de düşünme! Kendin için sanat yap. İstersen yalnız kendi kendini tatmin et. Ama duvarların içinden, üstünden ya da yanından geç… İçgüdünü dinle. İddialıyı aramaktan korkma. “Ne derler” sorusu bizim dilimizde yok.
Bu arada söylemeye gerek bile yok. Tüm okuduklarınızı unutun. Bunu da, “Sil Baştan” yapın. Konumuz özgürlük, unutmayın.”
Buna göre katılımcılar için gerekli bilgiler de şöyle aktarılıyor: Genç Etkinliğin Tanımı ile ilgili olarak amaç: Genç Türk Sanatı’nın 2010 – 2011 dönemecinde yurt çapında nabzını tutmak ve özgün genç sanatçıların ortaya çıkarılmasına yardımcı olmak, UPSD olarak onların profesyonel hayata daha sağlam adımlarla uyum sağlamalarına ve dahil olmalarına fırsat tanımak. Çağdaş Türk Sanatı’nın, son yıllarda gelişen çağdaş ve yenilikçi yüzünün genç sanatçılar aracılığıyla ülkeye ve dünyaya sunulmasına yardımcı olmak. Konu: Özgürlük, Sil baştan
Eserlerin Teknik Özellikleri: Plastik Sanatlar (Resim, Heykel, Seramik, Video, Enstalasyon, Fotoğraf, Performans ve bunların her türlü multimedia birleşimi ve sunumu) Ebad: Serbest. UPSD, genç sanatçıları işlerin ölçüleri konusunda mantık ve mekanın genel ebatlarının elverdiği ölçüde serbest bırakıyor. Son Başvuru Tarihi: 25/2/2011. Başvurular: Dernek adresine elden dosya ile bırakılabileceği gibi e-mail ile de istenilen belgeler iletilebilir. E-Mail ile bilgilerini bize ulaştırmak isteyenler belirtilen e-mail adresine istenilen bilgileri iletebilirler. E-Mail: genc.etkinlik@gmail.com.
UPSD Adres: Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği Maçka Demokrasi Parkı Sanatçı İşlikleri Şişli Evlendirme Dairesi yanı 34367 Şişli /İstanbul.”
LEVENT KÜLTÜR MERKEZİ
Yeni filmler vizyonda
Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi yeni yılda da belgesel film gösterimlerine ev sahipliği yapıyor. Sanatın her alanına destek olmayı temel amaçlarından biri olarak gören Beşiktaş Belediyesi’nin “Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit” etkinliği ile Belgesel Sinemacılar Birliği ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin desteğiyle gerçekleştirdiği gösterimlerin arasına Ocak ayında da yenileri ekleniyor. Belgesel sinemacılar ve sinemaseverler Beşiktaş’ta buluşmaya devam ediyor. Bu gösterimlerden bir tanesi de, “Ustalar ve Bilgeler: Eşref Üren” adlı film olacak. Yönetmenliğini Güner Sarıoğlu’nun üstlendiği film, 19 Ocak 2011’de gerçekleşecek. Levent Kültür Merkezi’nde saat: 19:00’da gösterilecek olan film ile ilgili detaylar şöyle:
“1984 yılında ardında yüzlerce eser bırakarak yaşama gözlerini yuman büyük Türk ressamını ve sanatını anlatan belgesel çalışma. Sanayi-i Nefise’ye önce yaşı büyük diye alınmayan Eşref Üren, 1919’dan 1922’ye kadar “Misafir Öğrenci” olarak devam eder, 1925 yılında asil öğrenci olur. Hikmet Onat, İbrahim Çallı ve Feyhaman Duran’ın öğrencisi olan Üren, Paris günlerinin ardından Anadolu’da resim öğretmenliği yapar.”
Bir diğer film de “Ustalar Bilgeler: Bedia Muvahhit” 26 Ocak 2011 Çarşamba günü gösterimi gerçekleşecek olan film ile ilgili detaylar şöyle veriliyor:
“Türkiye’nin ilk Müslüman kadın oyuncusu olan Bedia Muvahhit üzerine yapılan bir belgesel. Sanat yaşamı boyunca 200’ün üzerinde oyunda ve sayısız sinema filminde rol alan sanatçı, Kadıköy Terakki Mektebi ve Notre Dame de Sion Lisesi’nde okur ve 1914’te yeni kurulan Darülbedayi’ye girer. İlk filmi, 1923 yılında Halide Edip Adıvar’ın Ateşten Gömlek romanından sinemaya uyarlanan filmdir. Muhsin Ertuğrul’un yönettiği bu filmde canlandırdığı Ayşe karakteri ile Türk sinemasının Neyyire Ertuğrul’la birlikte ilk kadın oyuncularından biri olur. 1923’te, Ceza Kanunu adlı oyunla sahneye çıkmasıyla tiyatro yaşamı da başlar. 1975 yılında Şehir Tiyatroları’ndan emekli olan Bedia Muvahhit, 1987 yılında Devlet Sanatçısı unvanını alır.”
Bir Belgesel Bir Gazeteci Çay ve Simit
Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi yeni sezona İfakat ile merhaba demişti. Sanatın her alanına destek olmayı temel amaçlarından biri olarak gören Beşiktaş Belediyesi’nin “Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit” etkinliği, Belgesel Sinemacılar Birliği ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin desteğiyle gerçekleştirdiği gösterimlerin arasında yenileri de ekleniyor. Belgesel sinemacılar ve sinemaseverler Beşiktaş’ta buluşmaya devam ediyor. Bu gösterimlerden bir tanesi de, Ustalar ve Bilgeler: ‘Cemal Reşit Bey’di. Filmin yönetmenliğini Suha Arın üstlendi. Filmle ilgili detaylar şöyle: “Cemal Reşit Rey, (1904-1985) Cumhuriyet tarihinin ilk kuşak bestecilerinden, Türk Beşleri grubunun bir üyesi, “Onuncu Yıl Marşı, Lüküs Hayat Opereti” gibi ünlü eserlerin de bestecisidir. Uzun yıllar Serencebey Yokuşu’nda yaşayan bu büyük kompozitör, sözlerini Nazım Hikmet’tin yazdığı “Lüks Hayat Opereti”ni ağabeyi Ekrem Reşit Rey ile birlikte besteler.”
Bir diğer gösterim de, Ustalar ve Bilgeler: ‘Aşık Ali İzzet Özkan’ adlı filmdi. Suha Arın’ın üstlendiği filmlerden biri olan belgesel, 12 Ocak Çarşamba günü Saat: 19:00’da sinemaseverler ile Onat Kutlar Sinema Salonu’nda buluştu. Film ile ilgili detaylar şöyle: “Anadolu’nun ozanlar kuşağının Aşık Veysel ile birlikte son temsilcilerinden sayılan Aşık Ali İzzet’in sanatı üzerine yapılan bir belgesel. Belli bir öğrenim görmeyen Özkan, uzun yıllar yurdun çeşitli yerlerinde gezip dolaştı. Pek çok şiir söyledi. 500’ü aşkın şiiri vardır ve şiirlerini zaman zaman çıkardığı kitaplarda toplamıştır. ”
ORTAKÖY KÜLTÜR MERKEZİ
Sergi: “ÜÇGÜDÜ ORTAKÖY’DE”
Ortaköy Kültür Merkezi’nden oyunlar, sergiler, söyleşiler ve konserler tüm hızıyla devam ediyor. Yeni yılın ilk günlerinde başlayan tempo, sanatseverlerin de yoğun katılımıyla önümüzdeki aylarda da aralıksız devam edecek. Bu etkinliklerden biri de farklı sunumuyla dikkat çeken heykel sergisiydi. ‘Üçgüdü Ortaköy’de’ sergisi sanatseverler ile buluştu. Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nde 15 Ocak 2011 tarihine kadar Şebnem Keçeli – Pembe Tüzüner – Tina Varon “Üçgüdü Ortaköy’de” başlıklı heykel sergisi izlenebildi. Sergi ile ilgili detayları yetkililer şöyle aktarmıştı: “Heykel serüveni emek, kendi kültürünün devamlılığını ister, çaresizlik değil hayatın ta kendisidir. Heykel, üç boyutluluk ilişkileri içinde hayatın rengini, umudu, umutsuzluğu, kadın formunda değişkenliği, estetiği, kuş formuna girip özgürlüğü, gerçek anlamda formlaştığında hayatın karmaşık olan her şeyini hissettirir. Ona verilen emek alınteri, sevgi heykelin içinde olanlara kısa ve uzun zaman diliminde bütün samimiyetiyle geri döner. 21.Yüzyılda her şeyin ekonomiye ve soyut ilişkilere dönüştüğü zaman dilimi içinde var olmayan ortada olmayan düşüncenin üç boyuta dönüşmesi zaman için en önemli insanlık ilişkisidir. Ve bu taşın direncini kırarak, demirin ısısına dayanılarak, ahşabın hassasiyetini keşfederek, bronzun rengini dokusu parlaklığı severek, hayatımızdan parçalar ekliyorsak ciddi bir sanat ilişkisine başlamışız demektir. Şebnem Keçeli, Tina Varon, Pembe Tüzüner bu üç hanım yılların öğretisine emek vererek farklılıklarını, kadın olmalarını, yaşamlarını formlaştırmaya başladılar.”
Ortaköy Kültür Merkezi’nde sergilerin yanı sıra oyunlar da yine tüm hızıyla devam ediyor. Ortaköy Kültür Merkezi’nde ‘Bunu Yapan İki Kişi’ adlı oyun da seyirciyle buluştu. Ocak ayının ilk haftasında sahne diyen oyunun yazarı Ayça Işıldar’dı. Aydın Şanlı’nın yönettiği oyunun oyuncuları arasında şu isimler vardı:
Nergis Öztürk, Didem Balçın, Özgün Aydın, Onur Dilber. Öte yandan yeni yıl öncesinde oldukça dikkat çeken oyunlardan bir tanesi de Kuş Kafesi’ydi. Kuş Kafesi adlı oyun, Ortaköy Kültür Merkezi’nde sanatseverler ile buluştu. Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nde aralık ayının ikinci yarısında Vetiyatro topluluğu tarafından sahnelendi. Kadının sosyal yaşamdaki yerini sorgulayan oyun, seyircisini de yine farklı ve dikkat çeken sunumuyla dikkat çekti.
Afife Jale Sahnesi
“Tarihte Garip Vakalar”
Ortaköy Kültür Merkezi Afife Jale Sahnesi’nde Ocak ayının ikinci yarısında tiyatroseverler için farklı seçenekler yer alıyor. Tarihte Garip Vakalar adlı oyun, Afife Jale Sahnesi’nde 18 Ocak 2011 Salı günü saat: 20.00’de seyircisini ağırlayacak. Farklı zamanlarda yaşamış ünlüleri bir araya getiren 2 perdelik komedi oyunu “Tarihte Garip Vakalar” Ortaköy’de sahnelenecek. ‘Bu Tiyatro’ tarafından sahneye konulan oyunu radyo ve televizyon programı sunucusu, şovmen Barbaros Uzunöner kaleme alındı. Oyun boyunca izleyicilerin kahkahaları hiç dinmeyeğceğe benziyor. Usta komedyen Barbaros Uzunöner’e eski manken Eylem Şenkal’ın eşlik ettiği “Tarihte Garip Vakalar” oyunu bu kez de Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nde… Türk ve dünya tarihindeki garip olayların fotoğraflar ve canlandırmalar eşliğinde sunulduğu oyunun yönetmenliğini Esin Karakaya yapıyor. Gösteride, II. Mahmut, Aziz Nesin, Nazım Hikmet, Nasrettin Hoca, ilk pilot Vecihi ve Ayşe Sultan gibi günümüze kadar birçok kahramanın ilginç hikayelerinden kesitler sunuluyor.
Önemli kişilerin bilinmeyen özelliklerini bir araya getiren oyuncular, kimi zaman doğaçlama yöntemiyle, kimi zaman da küçük hikayelerle keyifli anlar yaşatacak. Sade dekor ve tarihi kıyafetlerle desteklenen oyun, birçok bilinmeyene de ışık tutmayı hedefliyor. Nükte, mizah ve zıtlıklar içeren tiyatro oyunu, Türk deyimlerinin tarihini ustaca yansıtmasıyı da amaçlıyor.
Boğaz’da parelel hat uygulaması başladı
İSTANBUL Boğazı’nda, Sarıyer’den Kabataş’a ve Beykoz’dan Üsküdar’a alternatif bir deniz hattı oluşturuldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi deniz ulaşımının daha etkin kullanılabilmesi amacıyla, Sarıyer-İstinye-Beşiktaş-Kabataş ile Beykoz-Kanlıca-Üsküdar hattında, kıyıya paralel transit hat uygulamasını başlattı. Seferler; Kabataş’tan 09:15 ve 14:15. Sarıyer’den 10:30 ve 15:30; Beykoz’dan 07:30 ve 09:30, Üsküdar’dan 08:30 ve 18:30 saatlerinde kalkıyor.
Lüks otomobilde satış patladı!..
ETİLER- Porsche satış merkezlerinden Etiler, 180 adet lüks spor otomobil satışına imza attı. Kişi başı milli geliri Türkiye’nin üç katı olan İsviçre’nin Lozan şehrinde satılan Porsche sayısı ise 195 adet. Edinilen bilgiye göre gerek ithal gerek yerli gerek ekonomik gerek lüks otomobil satışları tarihte görülmedik şekilde Avrupa ülkelerini yakalayıp, geride bırakıyor. Türkiye’de bu yıl BMW, Audi ve Mercedes satışlarında 10 binli adetleri geçen kıyasıya bir rekabet yaşanıyor.
Denetim aleti davalık oldu
KURUÇEŞME- Şarkıcı Volkan Konak gürültü denetimi yapan zabıtaya hakaret ettiği gerekçesiyle başlatılan soruşturma kapsamında ifade verdi. Suçlamayı reddeden Konak, zabıtalarla uzlaşmak istedi. Kuruçeşme Arena’da 4 Temmuz gecesi konser veren Volkan Konak, iddiaya göre gürültü denetimi yapmakla görevli 3 zabıtanın konserini bitirmesi için kendisini uyarması üzerine “Ben saate göre müzik yapmıyorum. Mekan benim olsa devam ederdim. Denizden gelip ses ölçenleri denize atıp aletlerini de bir yerlere yerleştirirdim” dediği iddia edildi.
Dergah’ta
kaçak iddiası
BEŞİKTAŞ- Tarihi Yahya Efendi Dergahı’nda tarihi mezar taşları kullanılarak dış duvar örüldüğü gerekçesiyle Şeyh Yahya Efendi Kültür ve Araştırma Vakfı yöneticilerine dava açıldı. Vakıf yöneticileri hakkında tarihi eserde izinsiz inşaat yapmaktan edinilen bilgiye göre 5’er yıla kadar hapis istendi. Vakfın yönetim kurulundan yapılan açıklama ise istinat duvarının çökmesi üzerine 4-5 yıl önce koruma kurulundan izin alınarak onardıklarını şeklinde…
Sosyete kasabı gizli boşanacak
LEVENT- Dükkân isimli et ve restoranlar zincirinin sahibi olan ve sosyete kasabı olarak ünlenen ODTÜ mezunu Emre Mermer’in, bir süre önce boşanma davası açan 6 yıllık eşi Yeşim Mermer’in “Kocamın işlerini geliştirmesinde benim katkım oldu. O ise beni iki farklı kadınla aldattı ve bana şiddet uyguladı” iddiası üzerine kasten yaralama suçundan 5 yıla kadar hapsi istendi. Yeşim Mermer, davasında 3 milyon TL tazminat istemişti. Baba mesleğini seçip semt kasabıyla işe başlayan Mermer evlendikten sonra Bebek, Erenköy, Şaşkınbakkal, Acıbadem, Kemerburgaz, Levent, Beyoğlu ve Alaçatı’da Dükkân isimli et ve restoranlar zinciri açmıştı.
Levent’teki yeni ofisler işyeri kiralarını tavan yaptırıyor
GÖKDELENLERİYLE alışveriş merkezleriyle bir çok mekana ev sahipliğiyle dikkat çeken Beşiktaş’ın Levent Bölgesi’nde kiralarda ani artışlar dikkat çekiyor. Metrekare fiyatında 55 dolarlık fiyatların konuşulduğu projelerin yer aldığı Levent Bölgesi’nde 2011 yılıyla birlikte fiyatların nasıl artış göstereceği de yine tartışılan konular arasında olacağa benziyor.
Levent Bölgesi’nde 2010’un ikinci çeyreğinde 44 dolar olarak söylenen metrekare fiyatında ani artışa yol açan en önemli etkenin bölgede inşaat ve pazarlamasına yeni başlanan Zorlu Levent gibi projeler olduğu belirtiliyor. Gözüken artış ile ilgili sadece üç ay gibi bir sürede gerçekleşmesinde lüks ve özel donanımlarla hazırlanan yeni projelerin varlığına dikkat çekiliyor.

Merkezi iş alanlarında a ve b sınıfı ofis binalarının ortalama kira bedellerinin a sınıfında 0.7 dolarlık artışla 27.2 dolara yükseldiği ve b sınıfında metrekare kira bedelinin 16.6 dolar olduğu tespit edildi.
Çevre için buluştular
İLÇE Çevre Kurulu Toplantısı Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel Başkanlığı’nda kaymakamlığın toplantı salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya Milli Eğitim Şube Müdürü Serpil Çakmak, İlçe Belediye Başkanlığı Temsilcisi Nejat Büyükköksal, Basın Temsilcisi Beşiktaş Gazetesi’nden Ufuk Çoban, Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcisi Mürver Baras ve Okul Temsilcisi Arzu Çalık Seydim katıldı.
Bir önceki senelerde alınan kararların gözden geçirildiği toplantıda sokaklarda uygun görülen yerlere ayrıştırıcı çöp kumbaraları bulundurulması, çevre ormanı oluşturulması için uygun bir mekan bulundurulmasına, okullarda organik bahçe çalışmalarının geliştirilerek devam ettirilmesine ve çevre şartları uygun olan okullarda evcil hayvan beslenerek hayvan ve doğa sevgisinin aşılanmasına karar verildi.
Hizbullah Beşiktaş’ta!..
BEŞİKTAŞ- İstanbul Adliyesi’nde geçtiğimiz günlerde hareketli saatler yaşandı. Hizbullah’ın tahliye edilen askeri kanat sorumlusu olduğu iddia edilen Hacı İnan, Beşiktaş’taki adliyeye tahliye kararı almaya geldi. Bir soru üzerine ‘İslam’da pişman olunmaz’ dedi.

MAGAZİN HABERLERİ

Bu telefon
Q7’ye yakışır
BEŞİKTAŞ’IN yeni transferi Portekizli futbolcusu Fernandes’i İstinye Park’ gezdiren Ricardo Quaresma’nn, lükse düşkünlüğü X-Ray cihazndan geçerken anlaşld. Portekizli futbolcusu Ricardo Quaresma, takımın yeni transferi memleketlisi Fernandes’e İstinye Park’ı gezdirdi. Quaresma’nın lüks düşkünlüğünü X-Ray cihazından geçerken iyice anlaşıldı. Oyuncunun telefonu Swarovski taşlarla kaplıydı.
GÜRÜLTÜYE 4 YIL HAPİS
BEBEK- Gürültü kirliliği davası gün geçtikçe farklı boyutlara taşınacağa benziyor. Lucca Bar ile ilgili açılan davada hapis istemi dikkat çekti. Davalı taraf, Pınar Altuğ’un ifade verdiği gürültü davasında hapis istemi kararı çıktı. İstanbul Bebek sakinlerinin gürültü kirliliği yarattığı iddiasıyla şikayetçi oldukları Lucca Bar’la ilgili başlatılan soruşturma tamamlandı.
ÖZEL GECE ÖZEL ELBİSE
ORTAKÖY- Oyuncu Leyla Bilginel 33. yaş gününü her daldan ünlünün katılımıyla Ortaköy’de yeni açılan Versai Club’te kutladı.Ahmet Bayer, Ozan Doğulu, Murat Evgin gibi ünlü isimlerin katıldığı partiye özel transparan bir elbise diktiren Leyla Bilginel damgasını vurdu. Oyuncu Leyla Bilginel, “Bu elbise bir gecede hazırlandı” dedi.
‘DÜĞÜNE GEREK YOK’
ETİLER- Alşveriş merkezine girerken basn mensuplarn gören Abdullah Burnaz, “Şimdi bizi takip edersiniz içeriye kadar” diyerek gazetecilerle şakalaşt. “İstanbul’da düğün yapacak msnz?’’ sorusuna Selin Hanm, “Roma’da güzel bir düğün yaptk. Mutlu bir evliliğimiz var. İstanbul’da düğün yapmaya gerek duymadk” diye cevap verdi.
STRESLİ BİR YEMEK
ARNAVUTKÖY- Deniz Akkaya, sevgilisi Ferruh Taşdemir’le Arnavutköy Balıkçısı’ndaydı. Yemek sırasında küçük bir tartışma yaşayan çift, ilerleyen saatlerde aralarındaki sorunu halletti ama suratları düşmüş şekilde evlerinin yolunu tuttu.
“BANA DEMEMİŞTİR…”
ARNAVUTKÖY- Alt yllk eşi Cem Özer’le ayrlan Nurgül Yeşilçay, boşanmann ardndan ilk kez dşar çkt. Arkadaş Zeynep Beşerler’le birlikte Arnavutköy’deki Eftalya Balk Restaurant’da yemek yiyen Yeşilçay, “Kz kza rak-balk keyfi yaptk” dedi. Yeşilçay, çkşta kendisine yöneltilen, “Cem Bey’in “Para kazanan kadn, evliliği kolayca bitiriyor’ sözleri için ne diyeceksiniz?” sorusunu ise şöyle yantlad: “O kelimeleri benim için kullanmamştr. Cem, sanrm genelleme yapmş….”
ETİLER’DE OTO ŞOV!..
ETİLER- Ünlü oyuncu Kvanç Tatlıtuğ’dan oto şov. 600 bin TL’ye Maserati satn alan ünlü oyuncu Kvanç Tatltuğ, geçen hafta Etiler’deki bir kebapçya yeni otomobiliyle geldi. Görüntülenmemek için aracn geri yollayan oyuncu, mekan Audi’siyle terk etti. Kıvanç Tatltuğ’un ağabeyi de oyuncunun diğer arac Infinity’i kullanyordu.
“BU NASIL SOĞUK”
ARNAVUTKÖY- Başarılı şarkıcı Hakan Altun, geçen hafta Arnavutköy’deki Eftelya Balıkçısı’nda kalabalık arkadaş grubuyla yemek yedi. Hakan Altun, gazetecilere “Bu nasıl bir soğuk hava arkadaşlar. Allah sizin yardımcınız olsun” dedikten sonra hızla evinin yolunu tuttu.
TANITIM İÇİN YENİ MEKAN
BEŞİKTAŞ- Üç yıl aradan sonra sevenleriyle buluşacağı için çok heyecanlı olan Aşkın Nur Yengi, albüm fotoğrafları için ünlü fotoğrafçı Zeynel Abidin Ağgül’e poz verdi. Ocak ayı ortasında çıkacak olan albümde Sezen Aksu’nun hediye ettiği iki şarkının yanı sıra iki de sürpriz cover yer alıyor. Şarkıcı’nın yeni albümünü Beşiktaş’ta tanıtacağı kulislerde konuşuluyor.
HIZINA YETİŞMEK ÇOK ZOR
BEBEK- Eşi Yeşim Erçetin’den ayrılmak üzere olan Emre Matraş, boşanma davasının sonucunu beklemeden çapkınlığa başladı bile. Emre Matraş, geçen hafta Bebek’te daha sonrada Beyoğlu’nda sarışın bir hanımla samimi şekilde görüntülendi.

SPOR HABERLERİ

TOP MECLİS’TE
SPORDA şiddet yasası geliyor. Başbakan Tayyip Erdoğan, sporda şiddet yasasının acil olarak çıkarılmasını istedi. 1.5 yıldr Meclis’te olduğu belirtilen yasanın Genel Kurul gündemine acilen alınması da sağlanmış olacak. Buna göre, yasada şike ve teşvik primine 5-12 yıl, çirkin tezahürata 2-4 yıl arasında hapis cezaları öngörülüyor. Hükümet, Sporda Şiddet Yasası’nı ‘Acil’ olarak Meclis Genel Kurulu’na getirme kararı aldı. Buna bağlı olarak Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak, bir süredir askıda bekleyen yasanın Meclis gündemine getirilmesi için bürokratlar ve uzmanlarla Başbakanlık’ta bir toplantı yaptı. Yasaya bağlı olarak detaylar şöyle: “5149 sayılı mevcut kanunda önemli değişiklikler içeren yasa ile cezalar artırılırken, spor mahkemeleri uygulamasına geçiliyor. Tasarı yasalaşırsa, spordaki şiddet olaylarına özel yetkilendirilmiş mahkemeler ve hâkimler bakacak. Şiddet eyleminin ağırlığına göre para ve hapis cezaları da önemli oranda artırılacak.”
Yine yasaya bağlı olarak, kurulacak bilgi bankası sayesinde şiddet eylemlerine karışanlar, bu cezalar sicillerinde olduğu için yeni bir olaya karışmaları durumunda daha ağır ceza ve yaptırımlarla karşılaşacaklar. Şiddet eyleminden vazgeçmeyenlerin ömür boyu müsabakalara girememesi de söz konusu olacak. Seyirci bilet alırken TC kimlik numarası alınacak.
Cezalar ise şöyle: Şike ve teşvik primine 5-12 yıl hapis, çirkin kötü tezahürata 2-4 yıl hapis.
Statlara silah, delici, kesici alet sokulması durumunda 3-5 yıl sahalardan men, 1 yıl hapis. Şiddet olaylarına karışanlara 2-5 yıl hapis ve ömür boyu statlara girişten men cezası. Olay çıkaranların yurt dışındaki müsabakalara girişten de men edilmesi. Anternman maçlar ve kamp yerlerinin de ceza kapsamına alınması.
Gözler üzerlerinde
Beşiktaş’ın yeni transferleri Simao Sabrosa, Hugo Almeida ve Manuel Fernandes düzenlenen törenle Beşiktaş’a resmi imzayı attı.
Simao Sabrosa, elinden gelenin en iyisini yapacağını ifade ederek “Türkiye ve Beşiktaş’ta olmak bana onur verdi. Bu takımı tanıyorum Barcelona’da forma giydiğim zaman 3-0 kaybetmiştik. Kalbimle bütün tecrübem ile oynayacağım” dedi.
Hugo Almeida ise takım ve herkes için bir şeyler vermek istediğini belirterek “Goller atmaya çalışacağım, elimden gelenin en iyisini yapmak için buradayım” diye konuştu.
Beşkitaş’ta olduğu için çok mutlu olduğunu belirten Manuel Fernandes ise şunları söyledi: “Burası çok büyük bir kulüp. Özellikle taraftarları açısından çok büyük. Burada oynayacağım 6 ay boyunca şampiyonluk için, kupa için oynadığımız bütün maçlarda elimden geleni yapacağım.”
Simao, Almeida ve Fernandes’ten sonra söz alan Başkan Yıldırım Demirören ise sezon başında yapılan Quaresma ve Guti transferleriyle Beşiktaş’ın seviyesini Avrupa sınıfına çıkarttığını vurgulayarak “Beşiktaş Türkiye’den çok farklı bir konuma geldi. Ama bir yere gelmek kolay, orada kalmak zor. Bundan sonra yapacağımız transferler bu oyuncular ayarında, belki de daha iyisi olacak” dedi.
Yıldırım Demirören’in konuşmasından satır başları şöyle; “Şunun altını çizerek söylüyorum. Bizim bu transferlerdeki hedefimiz önümüzdeki sezonun kadrosunu bu sezon ortasında oluşturmak. Beşiktaş’ta hedefler bitmedi. 14 puan geride olabiliriz. Türkiye ligi ve Avrupa hedefimiz. Futbolda imkansız yok. Bu değerli arkadaşlarımız formalarını giydikten sonra diğer arkadaşlarıyla beraber ellerinden gelenin en iyisini yapacak. Böyle oyuncuların Türkiye’ye gelmesi gençlere örnek olmaları açısından çok önemli. Çünkü hepimizin bildiği gibi Türk futbolunda bir gerileme var. Bunu kimse inkar edemez. Bunun toparlanması da yıldızların gelmesiyle olur. ”
Spor Yazarları Radyo Beşiktaş’ta
Transfer yorumları
Radyo Beşiktaş camianın gündemi olan konularla ilgili spor yazarlarının görüşlerini aldı. Transferleri değerlendirmelerini istedi. Devre arasında alınan futbolcuların verimli olup olamayacağını sordu. İşte görüşler:
HAYRİ ÜLGEN:
“Şu bir gerçek ki Türkiye’nin en iyi transferlerini Beşiktaş Kulübü yaptı. Bu nedenle Beşiktaş başkanını ve yönetimini kutlamak istiyorum, ancak yıldız almak başarı getirmek demek değildir. Önemli olan yıldızları kullanabilmektir. Şimdi bütün pastayı, helvayı aldı götürdü bizim Başkan, Schuster’in önüne koydu. Eğer Alman teknik direktör bunu çok iyi kullanırsa, oyuncularını da yormadan belirli mevkilerde oynatır, sistemini oturtursa, ikinci yarıda Beşiktaş’ın şampiyon demiyorum ama şampiyonluğa gideceğine inanıyorum. Yani ilk iki içerisinde ama bunu yapmak için de dediğim gibi Schuster’in çok iyi bir şekilde futbolcuları yerli yerinde oynatması lazım. Bu kadar futbolcu almak çok güzel ama kullanmak daha önemli. Yönetim işini yaptı artık top Schuster’de… İstediği buydu. Gelen futbolcular da Schuster hoca orada olduğu ve istenildikleri için de orada olduklarını söylediler. Hem Beşiktaş’ın büyüklüğüyle geldiler hem de Schuster’i çok iyi tanıdıkları için; zaten bazı futbolcular da kendisiyle çalıştığı, tanıdığı için geldiler.
Sivas maçındaydım ben… Basını almadılar ama biz tabi gizli kapaklı girdik. Simao’nun oynadığı futbolu, attığı golü, attırdığı golü muhteşem gördüm… Yani adam diyor ki, “Ben herşeyimle futbolcuyum kardeşim. Ben futbol oynamaya geldim” diyor. Fernandes’e bakıyoruz aynı güzellikte gerçi Almeida biraz geç girdi ama Fernandes de çok muhteşem bir futbolcu. Benim dediğim gibi Beşiktaş’a baktığın zaman Türk futbolunda Beşiktaş’ın hepsi yıldızlarla donatıldı. Biliyorsun Portekiz Milli Takımı’nın yarısı biz de. Bir de Türk Milli Takımı var, bir de karmaşık Almanlar var. Karmakarışık bir takım içerisindeyiz önemli olan burada Aşçı… Aşçı da kimdir, burada Teknik Direktör Schuster. Bunları muhteşem bir şekilde birbiriyle birleştirirse ben inanıyorum ki, Beşiktaş için şampiyon olmayabilir ama Şampiyonlar Ligi’ne giden bir Beşiktaş, keyif veren bir Beşiktaş tribünleri ayağa kaldıran yıldızlar topluluğu olacağını şimdiden söyleyebilirim. Gözlerimiz şenlenecek. Schuster’e; yazımda da TRT programlarında da şunu söylüyorum, Schuster’e şunu demek lazım: “Ben Avrupa’da oynayan bir Beşiktaş teslim ettim Schuster beyefendi… Ama sen de Avrupa’da kalacak, devam ettirecek Avrupa’daki bir başarıyı göstereceksin… UEFA, finallar olsun yarı final olsun… Ama onu da yapamazsan hiç değilse beni şampiyonluğa götürecek… Şampiyonlar ligine… Sana bir Avrupalı Beşiktaş verdim bana Avrupalı bir Beşiktaş teslim et” diyeceksin.”
KARTAL YİĞİT:
“Başkan Yıldırım Demirören’le geçenlerde basın mensuplarıyla bir yemek yedik. Orada sohbet şeklinde gerçekten iddialı açıklamalarda bulundu Başkan… Haklıydı da, şöyle transfer yapılır. Yapılır ama önemli olan sahadaki başarıdır, dedi. Çünkü bugüne kadar Türkiye’ye bir çok ünlü oyuncu geldi ama belki de çoğu fazla yeteri derecede destek, katkı sağlayamadı takımlarına. O nedenle Beşiktaş şu an Türkiye Ligi’nin transferde en çok göze giren kulübü, bırakın Türkiye’yi Avrupa’da da en çok isminden bahsedilen bir kulüp. O nedenle temkinli olmak gerektiğini belirtti. Futboldur bu dünyanın en iyi yıldızlarını getirirsiniz, tutmayabilir. Bir takım oyunu olduğu için sorun yaşanabilir. Bu sene belki hiç bir şey yapamazlar, önümüzdeki sene kendilerinden randıman alınabilir, o nedenle transfer şampiyonu Beşiktaş ama bunun ligde sahaya yansıması gerekir. Şimdiden transferlere bakıp Beşiktaş arka arkaya seriler yapacak, şampiyonluğun en büyük adayı demek yanlış olur. Çünkü 14 puanlık bir fark var. Bu da çok az bir fark değil üstünde ayrıca Beşiktaş’ın bir çok rakibi var. O nedenle Beşiktaş temkinli giderse Başkanın dediği gibi istediklerini sahaya yansıtabilir diye düşünüyorum. Schuster istediği oyuncuları aldırdı, bugüne kadar hiç bir teknik adama nasip olmayan bir transfer politikası izlendi. Avrupa’nın önemli kulüplerinde oynayan oyuncular alındı, bundan memnun değilse gerçekten yazık. Memnun olmamasını gerektirecek hiç bir sebep yok, istemediği oyuncular da gönderilmeye başlandı. Zapotocny, Tabata, Ferrari… Tabi onlarda da şu ana kadar bir sonuç elde edilemedi. Bir yere gitmemeleri sıkıntı yaratıyor, hocanın da bu konuda sıkıntısı var. Beşiktaş transferlerde turnayı gözünden vurdu ama gönderilmek istenen oyuncular gerçekten sıkıntı yaratıyor. Bunların gitmemesi yeni gelenlerin lisansı çıkarılmaması anlamında yani bir yandan çok olumlu bir tablo varken bir yandan da sıkıntılı bir bekleyiş var. Gidecek oyuncular da kulüp zarara uğrayacaktır; o yönde bir dezavantaj görüyorum.”
FATİH DOĞAN:
“Antalya’da güzel bir hava var, güneş 20 dereceyi sağladı ve bu Beşiktaş’ın idmanlarına da yansıdığını söyleyebiliriz. Özellikle Querasma ile Almeida, Bobo ile Nobre gol çalışmasında Brezilyalı-Portekizli rekabeti içerisindeydi. Çok keyifli bir idman gerçekleştiriyorlar. Hem kendileri keyif aldılar hem de izleyenlere keyif verdiler. Gol çalışmasında özellikle Almeida’nın göğsüyle stop edip yaptığı şutların yüzde 80’ninin gol olması yine Querasma’nın performansı görülmeye değerdi. Gol çalışmasının galibi Portekizlililer oldu. Brezilyalılar Nobre ve Bobo, Querasma’nın ve Almeida’nın güzel gollerinin gölgesinde kaldı. İşin güzel tarafı, rekabet tarafı bir tarafa Beşiktaş’ta tempo yükseliyor, giderek olumlu işler yapılıyor. Simao’yu çok etkin görüyoruz, lider özelliklerini ortaya koymaya başladı, olumlu gelişmeler var. Almeida keza öyle pozitif düşüncesi var. Sol ayağı çok kuvvetli özellikle isabetli sert şutları dikkat çekiyor. Attığı şutlar 20-30 metreden hiç farketmez, 40 metreden karelerde çok büyük sıkıntı oluşturabilir. Fernandes’i de ben çok mücadeleci gördüm. Topu kaybetmeye tahammülü yok, normalde çok cüssesiz gibi duruyor ama çok sert ve agresif oynuyor, çok hırslı. Sanki kiralık oyuncu değil de Beşiktaş’ta 5 yıllık kontratı varmış gibi mücadele ediyor. İdmanlarda bunu sahaya bu şekilde yansıtırsa, bu verimli futbolu teknik kapasitesi çok yüksek bir futbolcu mücadelesinin yanı sıra Beşiktaşlıların çok sevdiği Ernst’i hatta Aurelio’yu gölgede bırakabilir diye düşünüyorum. Genel itibariyle yıldızlar çok iyi. Hakikaten takıma bir hava getirdi. Guti ve Querasma’nın da bu yeni 3 transferle uyum içerisinde olduğunu görüyoruz. Ben bu üçlü içerisinde Simao’nun futboluyla ön plana çıkacağını düşünüyorum. Yan tarafta zaman zaman Trabzon’un Bursa’nın idmanlarını izliyorum, bir eksiklik daha var. Beşiktaş’ın takım futbolu açısından zaafiyetleri var, henüz takım oturmadığı için… Değişim olduğu için futbolcular Beşiktaş’ta düşünerek oynuyor, tempo düşük ama belki Portekizliler milli takımdan birbirini tanıdığı için bu dezavantaj çok fazla görünmeyebilir ama diğer oyuncularla arasında Trabzon, Kayserispor’un idmanlarını da izledim, Beşiktaş’ta tempo yok henüz…”
“Taraftar çok şey bekliyor”
GÜVEN TANER:
“Transferlerin yapılması gerçekten Beşiktaş için hoştu. Beşiktaş için bir coşku yarattı, Beşiktaş’ın Querasma ile Guti’nin getirilişiyle yaratılan coşkunun bir benzeriydi bu. Ama Başkan’ın da dediği gibi, transferleri yapmak bir adımdır, gereklidir. Önemli transferleri getirebilmek başarıdır. Ama başarının gerçek anlamını kazanabilmesi için bu transferlerin sahada beklenen üretimi gerçekleştirmesi gerekir. Bugün genel olarak söylenecek söz bu. Schuster yapılan transferlerden kuşkusuz memnun. Demeci vardı. ‘İlk defa verdiğim listenin birinci adamlarının tümü alındı’ dedi. Schuster istediği adamları takımda eksik gördüğü yerleri tamamlayacak, bütünleyecek, dolduracak adamları getirdi Beşiktaş Yönetimi… Schuster’in önünde öncelikle dua etmek var. Bunu biraz fantazi olarak söylüyorum ama Beşiktaş ligin ilk yarısında 21 oyuncusunun sakatlığını yaşadı. Bunlardan 4-5 tanesi halen düz koşularda. Hazır değiller. Gelen oyuncularda sakatlanmamalı. Takımın tümünü kullanabilmeli Schuster. Beşiktaş’ın iki tane çok önemli ismi var yani Querasma ile Guti sağlamsalar ayakta duruyorlarsa elbette sahaya çıkarılmaları gerekir. Almeida, Simao’yu eklediniz, bu iki önemli isim de mutlaka sahada olmalı. Ara transferde getirilen oyuncular hemen oynatılacak adamlar olduğuna göre, Fernandes de oynatılacak. Geriye Ernst kalıyor, bana göre Guti ne kadar önemliyse, Querasma ne kadar önemliyse, Ernst o kadar önemli, hatta maçların karakterine göre daha önemli… O da yer almak zorunda. 6 yabancı oyuncu kontenjanını Schuster mutlaka kullanmak durumunda, onu kullandığı zaman bunların çoğunluğu hücum oyuncuları olduğuna göre savunma sorununu yerlilerle çözecek demektir. Ama bu şans tümüyle var mı yok mu, şu an yok gibi. Schuster’in önünde şu anda çok bilinmeyenli denklem var. Beşiktaş’ı nasıl hazırlayacak, nasıl sahaya çıkaracak, sahaya çıkardığını düşünelim hangi oyun karakterini benimsetecek, ligin ilk yarısında ödün vermediği gibi hücuma mı ağırlık veren bir oyunu mu isteyecek ikisini dengeleyen maçın karakterine göre esneyebilen bir oyun sistemi mi benimseyecek, bunları bilmiyoruz. Hiç değilse bir maçta Beşiktaş’ı görmek gerekir. Beşiktaş’a yeni gelen yabancılar bazen 40 yıldır o takımda oynuyormuş gibi benimserler bazen de yabancılık çekerler. Bu yeni oyuncular bu yabancılığı çekecek mi, çekmeyecek mi? Onları da bilmiyoruz. Kimileri bu takım 17’de 17 yapar diyor, ya o biraz popülizm daha Türkçesi halk yardakçılığı. Topluma yalakalık yaparak kendini sempatik hale getirebilirsin ama gerçeklerden söz etmiş olmazsın. Yeni Beşiktaş’ı görmeden, umutların içini doldurduğunu gözlemeden, çok fazla şey konuşmak doğru değil. Derseniz ki, yeni bir güven duygusu üretildi mi; evet… Umut var mı, evet çok var…”
Ernst’le 2014’e kadar
BEŞİKTAŞ’A transfer olduğu 2008-2009 sezonunda şampiyonlukta çok büyük katkısı olan Alman futbolcu Fabian Ernst ile 3.5 yıllık daha sözleşme imzalandı. Beşiktaş Ernst’e 2011-2012’de 2.000.000 Euro garanti para artı toplam 300 bin Euro maç başı, 2012-2013 sezonunda 1.500.000 Euro garanti para artı toplam 500.000 maç başı, 2013-2014’te ise 1.000.000 Euro garanti para artı toplam 700.000 Euro maç başı ücreti ödenecek.
Basketbola yeni kan!
KARA KARTAL potalarda da iddialı. Burak Bıyıktay’ın görevine son verilmesinin ardından yönetimle bir araya gelen Ergin Ataman Beşiktaş tarafından yapılan teklifi kabul etti. Ergin Ataman Beşiktaş’ı daha önce 2007 – 2008 sezonunda da çalıştırmıştı.
Burak Bıyıktay’la yollarını ayıran Beşiktaş Cola Turka Ergin Ataman ile 1.5 yıllık sözleşme imzaladı. Burak Bıyıktay’ın görevine son verilmesinin ardından yönetimle bir araya gelen Ergin Ataman Beşiktaş tarafından yapılan teklifi kabul etti.
Ergin Ataman Beşiktaş’ı daha önce 2007-2008 sezonunda çalıştırmış ve Beşiktaş Cola Turka Beko Basketbol Ligi’nde yarı final oynamıştı. Siyah-Beyazlılar o sezon Euro Cup’ta da 10 galibiyetlik seri ile rekor kırdıktan sonra çeyrek finalde Galatasaray Cafe Crown’a elenmişti.