Yöneten de – yönetilen de önce stresten kurtulmalı

ismail bastugİletişim yanında bir ilgi alanında yönetim olduğundan, bu konuda yayınlanmış olan kitapları okumaya özen gösteriyorum fırsat buldukça… Elimde fazla değil 200 sayfalık bir kitap var şu sıralar… Arthur Rowshan yazmış, Sistem Yayıncılık tarafından yayınlanmış okunması kolay, derli toplu bir yapıt.
Stres tüm yaşamımızı etkileyen bir durum ama kitap 200 sayfa… Yani sayfa sayısı yaşadığımız durumla karşılaştırırsak oldukça az…
Kitap önce stresin nedenlerini açıklıyor, ardından yapısı ve belirtilerini, en son da kaynağını… Ama önemli olan 4 madde var ki, bunlar manevi boyut, zihinsel boyut, duygusal boyut ve fiziksel boyut… Hepsi birbirinden önemli… Ayrıca iletişim ve organizasyon için de ayrı bir bölüm açılmış…
Kitabı okuduğumuzda tüm sorunları çözebilir miyiz? Sanmam, önemli olan bunları uygulayabilmek. Uygulamak mümkün mü onu da sanmam… Türkiye gibi bir ülkede yaşıyoruz zira…
Gün geçmiyor ki, akla ziyan olaylarla karşılaşmayalım. Ülkede bir gerginliktir gidiyor. Yasama-Yürütme-Yargı her gün tartışma konusu… Asker-sivil gerginliği hat safhada tutuluyor. İktidar muhalefet tek bir noktada bile uzlaşma içinde değil. İş ilişkilerinde ve aile hayatında bile yozlaşma var… Vatandaş bezgin ve şaşkın… Bir de üzerimizde dış baskı… Anlayacağınız huzur kalmadı… Huzur olmayınca da mutlu değiliz haliyle… Stres yüklü herkes… Yüzü asık, ağızdan küfür eksik olmuyor. Kimse dinlemiyor, sadece anlatıyor… Dokunsan kavga çıktı çıkacak…
Onun için tedirginim. Ve kitaplar çare olur mu diye, sorguluyorum… Tek başına olmaz tabii… Ama belki bir fikir verebilir!… Bir yığın kitabı okuyun siz yine de… Çünkü bilgi sahibi olmazsak ve güçlü değilsek, hayatta kalma şansımız olmayacak bu gidişle… Kaliteli yaşam insanın kendisiyle barışık olmasından geçiyor zira…Ve her koyun kendi bacağından asılıyor sonuçta… Ama kendinizi kurtarmak demek, topluma fayda sağlamanız anlamına gelmiyor. Unutmayın siz de bu çarkın içindesiniz… Ama, eğer kendinizle barışık iseniz, topluma da faydanız dokunabilir… Belki o zaman biraz saygılı olur, insanca davranış modelleri geliştirebiliriz. Daha doğrusu kaybettiklerimizi tekrar geri elde edebiliriz.
Artık bu işi nasıl becereceğiz bilmiyorum. Eğitimle mi – iyi bir yönetim biçimi ile mi?.. Bildiğim tek şey var…O da bir an önce şu stresten top yekun kurtulmamız gerektiği…Yoksa işimiz zor gerçekten…