SAYI 263

Polis eğitim merkezi yıkılıyor
İ stanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Etiler Akmerkez’e komşu polis eğitim merkezinin arsasını almak için yürüttüğü girişimler sonuçlandı. Belediye Başkanı Kadir Topbaş, arsanın devir ve teslim işlemleri için protokol yapma yetkisini içeren izni Büyükşehir Belediye Meclisi’nden aldı. 32 bin metrekarelik büyüklüğüyle kârlılığı yüksek konuma sahip arsa için 1 milyar doların üzerinde değer biçiliyor. Arsanın yüzde 35’ine sahip olan belediyenin talepleri doğrultusunda polisler için Çatalca’da yeni meslek yüksekokulu ve lojman yapılacak. Söz konusu arazinin imar şartlarında yapılacak iyileştirme sonrasında, lüks konut veya rezidans olarak değerlendirilmesi amaçlanıyor.
Haber verdi ve intihar etti
ORTAKÖY- Boğaziçi Köprüsü’ne otomobiliyle gelen bir kişi intihar etti. Evli, bir çocuk babası Saygın Arslan, iddialara göre ailesini arayarak köprüde intihar edeceğini söyledi. Ailenin polise ihbarda bulunması üzerine köprüde devriye gezen ekipler, saat 01.30 sıralarında terkedilmiş bir otomobil buldu. İncelenen kamera kayıtlarında otomobilden inen kişinin korkuluklara çıkıp intihar ettiğini belirledi. Deniz polisi, Ortaköy açıklarında intihar eden kişinin cesedine ulaştı. Cesedin Arslan’a ait olduğu anlaşıldı. Ceset, Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Canice
tasarlamamış!..
ETİLER- Ölü bedeni Etiler’de bir çöp konteynerinde bulunan Münevver Karabulut’un davasında ilginç savunma. 24 yıl hapis cezasına çarptırılan Cem Garipoğlu’nun avukatı Aytekin Kaya, “Yazışmalardaki bir cümlenin koparılarak bu cinayeti tasarlamaya gerekçe gösterilmiştir. Mesajların sonuna bakılsa tasarlanmadığı ortaya çıkardı” dedi. Sanık Garipoğlu’nun maktule Karabulut ile yapmış olduğu bilgisayar ortamındaki görüşmelerin dikkatle irdelenmesi gerektiğini dile getiren Kaya, mesajlarda buluşmayla ilgili nasıl buluşacaklarına ilişkin bir diyalog bulunduğunu ifade ederek, “Mahkeme hükmünde Garipoğlu’nun söylediği ‘müthiş planlar içindeyim’ sözünü sanığın öldürmeyi önceden düşündüğü şeklinde yorumluyor. Ancak yazışmaların devamında maktulenin ‘nasıl planlar içindesin’ sorusuna sanık ‘sana sımsıkı sarılacağım, sofra kuracağım’ demiştir, çocukça yazışmalardır. Yazışmalardaki bir cümlenin koparılarak bu cinayeti tasarlamaya gerekçe gösterilmiştir. Mesajlara bakılsa tasarlamadığı ortaya çıkar” dedi.
Camlar kumbaraya!..
Beşiktaş Belediyesi yine uygulamalarıyla birbirinden farklı projelere daha imza atıyor ve projelerin başlangıç noktası olmasıyla birlikte adeta örnek oluşturuyor. Geçtiğimiz yıllarda atık toplama projelerinden uygulama alanlarında kutuları konumlandırması ve duyurmasıyla birlikte ne kadar etkin olduğunu da göstermişti. Yine süregelen ve devam eden projeler kapsamında ise “Geri Dönüşüm ve Cam Kumbarası” noktalarıyla kentlinin ilgisini oldukça çekmişe benziyor. Beşiktaş’ta 23 mahallede bir çok noktada “Geri Dönüşüm ve Cam Kumbarası” projesi hayat buluyor. Cam Kumbarası toplama istasyonları ile ilgili bazı detaylar şöyle: “Beşiktaş’ın farklı noktalarına yerleştirilen atık camların toplandığı kumbaraların sayısı oldukça dikkat çekiyor. Beşiktaş Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü tarafından çalışmayla atık camlar ekonomiye kazandırılıyor. Beşiktaş’ın farklı noktalarına konulan kumbaralarda toplanan cam atıklar, işlemden geçirilerek tekrar kullanıma elverişli hale getiriliyor. Geri dönüşüm çalışmaları kapsamında, Beşiktaş’ın en işlek noktalarına bu kumbaralar da yer alıyor.”
Buna göre mahalleler şöyle sıralanıyor: “Abbasağa Mahallesi, Akat Mahallesi, Arnavutköy Mahallesi, Balmumcu Mahallesi, Bebek Mahallesi, Cihannuma Mahallesi, Dikilitaş Mahallesi, Etiler Mahallesi, Gayrettepe Mahallesi
Konaklar Mahallesi, Kuruçeşme Mahallesi, Kültür Mahallesi, Levazım Mahallesi, Levent Mahallesi, Mecidiye Mahallesi, Muradiye Mahallesi, Nisbetiye Mahallesi, Ortaköy Mahallesi, Sinanpaşa Mahallesi, Türkali Mahallesi, Ulus Mahallesi, Vişnezade Mahallesi, Yıldız Mahallesi.”
Bunun yanı sıra Beşiktaş Belediyesi’nin çalışmaları “Katı Atık Dönüştürme Hizmeti” adı altında devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi, yeniden değerlendirilebilir atıkların çöpten ayrı toplanmasına yönelik çalışmalarını yıl boyunca sürdürüyor. Belediyenin tamamen kendi personeli ve araçlarıyla sürdürdüğü bu çalışmalar şu şekilde sıralanabilir: “Ambalaj atıklarının yerinde toplanması. Kullanılmış pillerin toplanması. Atık yağların toplanması. Şişe ve camların toplanması. Deniz temizliği.”
Öte yandan Beşiktaş Belediyesi geri dönüşüm denilince bu konudaki hizmetlerini Beşiktaş’taki okul, hastane, üniversite, plaza, iş ve alışveriş merkezi gibi noktalara pil kutularının yanı sıra, cam kumbarası, geri dönüşüm kumbarası, konteyner ve büro tipi geri dönüşüm kutularını koyuyor. Belediye toplanan ayrıştırılmış çöplerin geri dönüşüm tesislerine gönderiyor ve ÇEVKO ve CAMSİAD’la da işbirliği yapıyor.
Ustalara saygı gecesi: İlhan Selçuk
Beşiktaş Belediyesi tarafından gerçekleştirilen “Ustalara Saygı” toplantısı, Mart ayında da yine Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde seçkin konukların katılımıyla gerçekleşti. “Ustalara Saygı” toplantısı, 21 Haziran 2010 yılında yitirilen Türk basınının en saygın isimlerinden, gazeteci – yazar İlhan Selçuk anısına düzenlendi. Törene İlhan Selçuk’un dostları ve çalışma arkadaşları Doğan Hızlan, Altan Öymen, Ahmet Ketenci, Aydın Ilgaz, Orhan Karaveli ve Orhan Erinç katıldı. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın gerçek bir Beşiktaş Kentlisi dediği İlhan Selçuk’u anma gecesine Uğur Dündar ve Müjdat Gezen ise telefon bağlantılarıyla katıldılar.
Beşiktaş Belediyesi tarafından 7 sezondur düzenlenen “Ustalara Saygı” toplantısında, Cumhuriyet Gazetesi’nin yazarı İlhan Selçuk anıldı. İlhan Selçuk’un dostları, çalışma arkadaşları ve okurları Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde bir araya geldi.
Faruk Şüyün’ün hazırladığı “Ustalara Saygı” toplantısında, İlhan Selçuk’un 87. yaşı da kutlandı. Törende, ardında sayısız gazete yazısının yanı sıra deneme, makale, belgesel, anı, gezi ve roman tarzında 15’i aşkın eser bırakan İlhan Selçuk için Miyase İlknur tarafından hazırlanan belgesel film gösterildi.
İlk yazıları 1952 yılında Turhan Selçuk ile birlikte çıkardığı 41 Buçuk isimli mizah dergisinde yayınlanan; ardından yine kardeşiyle yazarları arasında Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Çetin Altan’ın da bulunduğu Dolmuş Dergisi’ni hazırlayan; Yön Dergisi’nde Doğan Avcıoğlu ile çalışan; 1961’de Akşam’da yazmaya başlayan İlhan Selçuk, 1962’de Nadir Nadi’nin çağrısı üzerine uzun yıllar geçireceği Cumhuriyet’e geçti. Öte yandan, “Ustalara Saygı” toplantıları 26 Mart’ta gerçekleştirilen Gencay Gürün toplantısıyla devam etti. Sanatçı hakkındaki bazı detaylar ise şöyle sıralanıyor:
“Gencay Gürün Türk tiyatro yönetmeni, çevirmen olarak biliniyor. Ortaokulu günümüz Sainte – Pulchérie Fransız Kız Ortaokulu’nda bitirdi. Notre Dame de Sion Lisesi mezunu olan Gürün, Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. ‘London School of Economics’de Uluslararası ilişkiler ve diplomasi konularında lisans üstü diploma aldı. Dışişleri bakanlığında diplomat olarak görev yaptı. Paris’e Konsolos olarak tayin edilen sanatçı, büyükelçi Kamuran Gürün ile evlenip meslekten ayrıldı. Ankara’ya döndükten sonra 1979’da Devlet Tiyatrosu genel sekreterliği ve baş dramaturgluğu görevlerinde bulundu. 1984 – 1994 yılları arasında İstanbul Şehir Tiyatroları genel sanat yönetmenliği görevini yürüttü. 1995 yılında kendi özel tiyatrosu olan Tiyatro İstanbul’u kuran Gürün, 1996’da İzmir’den 20. Dönem milletvekili seçilerek TBMM’ne girdi. Gencay Gürün, tiyatro dalında çeviriler yapmış olmanın yanı sıra, Basın Konseyi Yüksek Kurul üyesi. Fransa Hükümeti “Sanat ve Edebiyat Şövalyesi” (Chevalier dès Arts et dès Lettres) nişanı ve Boğaziçi Üniversitesi Fahri Doktorluk ünvanı sahibidir.”
“Servis araçları bıktırdı”
Mahalle turumuzun yeni durağında Konaklar Mahallesi sakinlerinin konuğu olduk. Geçen seneden bu yana olan sorun ve şikayetleri ve mahalleyi her zaman olduğu gibi yine önce muhtarına, ardından da mahalle sakinlerine sorduk. Konaklar, 1958 yılında 4. Levent adı altında yerleşime açılmış bir mahalle olarak karşımıza çıkıyor. 1960’larda Ordu Yardımlaşma Kooperatifi’nin kurulmasıyla oluşan Yeni Levent Mahallesi adı ile gelişimini sürdüren mahalle, zaman içerisinde askeri lojmanlar ve site inşaatlarıyla yaklaşık 20 bin nüfusu barındırır hale gelerek, “Konaklar” ismini almış. Mahalle sakinleri yeşille iç içe bir yaşam sürdürdükleri Konaklar’dan ve genel olarak yapılan hizmetlerden memnun olsalar da yaşadıkları bazı sorunlarını da dile getirmeden edemiyorlar. Konaklar’ı mahalle sakinleri ve muhtarından dinliyoruz.
“SERVİSLER OTOPARKA ÇEVİRDİ”
Geçen yıldan bu yana mahallede büyük bir değişim yaşanmadığı söylense de vatandaşlar servis araçlarının yaşattığı sıkıntıdan bir türlü yakalarını kurtaramamış. Konuyla ilgili olarak Konaklar Mahallesi Muhtarı Aslı Akyüz, servis araçları ve aşırı parklanma konusuna dikkat çekerek bir önceki söyleşiden bu yana sorunu aşamadıklarını dile getirdi. “Mahallemizin en önemli sorunu uzun yıllardan bu yana çözülemeyen servis araçlarının parklanma sorunu. Gün içinde mahallemiz neredeyse bir açık otoparka dönüyor. Bu sorunun altını bir kez daha çiziyoruz. İlçe Emniyet ve Trafik Müdürlüğümüzün bu konuya duyarlı kalmasını bekliyoruz. Sokaklarda araç sayısı arttı maalesef. Araç sayısı arttı, yol düzenimiz de değişime izin vermiyor. Servis araçları burayı otoparka çevirdi” diyor.
“VATANDAŞLARIMIZ ŞİKAYETÇİ”
“Eskiden buralarda yaşayan insan sayısı çok azdı. Çocukluğumda mahallemiz seralarla dolu idi ve mahallemizde bulunan bir yapıya ‘Perili Köşk’ adını vermiştik. Issız sokaklardan geçerek ulaştığımız bu köşkün yolları şimdi sitelerle doldu. Mahalle sakinlerimizin bir diğer şikayeti de pazarcılarla yaşadıkları sorunlardan kaynaklanıyor. Mahallelimiz bu konu ile ilgili şikayetlerde bulunuyor. Pazarcıların kaldırım taşlarını sökerek brandalarını sermesi, toprak alan yaratması, tuvalet olmadığından açık havada ihtiyaç gidermeleri, bununla ilgili çevrede şişe bırakmaları, pazarın trafiği kilitlemesi pahalı satış yapmaları bize gelen şikayetler arasında yer alıyor. Mahalle sakinlerimiz pazarcılarımızın daha duyarlı olmasını ve ekmek teknesi olarak gördükleri mahallemizde çevreye sahip çıkmalarını istiyorlar.”
“TEŞEKKÜRLERİMİ İLETİYORUM”
Mahallede sorunların olmasına rağmen iyi hizmetlerin de olduğunu dile getiren Muhtar Aslı Akyüz sözlerini şu cümlelerle sürdürüyor: “Eskiden daha sakin bir mahalle idi. Mahallemizin geneli emeklilerden oluşuyor, sitelerde genç bir nüfusumuz var işyerlerimiz çok az. Bu bizim için bir şans. Yeşil alanımız çok mahallemizde bu bizim için bir avantaj ve bu avantajı iyi korumalıyız. Bildiğiniz gibi bu sene zor bir kış yaşadık. Ama Beşiktaş Belediyesi başarılı bir çalışma yaparak kimseyi mağdur etmemeyi başardı. Belediye personeli herhangi bir şikayetimiz olduğunda hemen bize dönüyorlar. Kışın iyi çalışan ekibin yazın da ağaç budama ve ilaçlama konusunda başarılı çalışmaları sürdüreceğine inanıyoruz. Mahallemizin güvenliği ile ilgili büyük bir sorunumuz yok. Parklarımız güvenli değildi ama bu sorun da aşıldı. Mahallemizde bulunan Sporcular Parkı’nda artık güvenlik sağlanıyor. Bundan sonra mahalle sakinleri parka daha güvenli bir şekilde gidebilecekler. Beşiktaş Belediyesi sağlık konusunda çok duyarlı, ulaşım hizmetini sağlıyorlar. Belediyemizin doktoru muhtarlığımıza geliyor. Evde bakım hizmetleri çok iyi. Sağlık konusu özellikle çok iyi. Muhtarlığımızda belediyemizin kurslarına vatandaşlarımızı yönlendiriyoruz. Konaklar Mahallesi’ne muhtar olmaktan dolayı çok memnunum. Ben buradan mahallemiz için yapılan tüm olumlu çalışmalara teşekkür ediyorum.”
Kentli ne diyor neler istiyor?..
“Pazarımıza düzen istiyoruz”
Konaklar Mahallesi sakinleri bir arada yaşadıkları mahallelerini çok sevdiklerinin altını çizerken bazı sorunlarında giderilmesi gerektiğinin dile getiriyorlar. Beşiktaş’ın 23 mahallesinden biri olan Konaklar Mahallesi şu şekilde biliniyor: “1958 yılında 4. Levent adı altında yerleşime açılan mahalle, 1960’larda Ordu Yardımlaşma Kooperatifi’nin kurulmasıyla oluşan Yeni Levent Mahallesi adı ile gelişimini sürdürmüş, askeri lojmanlar ve site inşaatlarıyla yaklaşık yirmi bin nüfusu barındırır hale gelerek, “Konaklar” ismini aldı. Mahalle sakinleri Konaklar Beşiktaş Belediyesi Hizmet Ofisi’nden faydalanabiliyorlar.”
NE OLACAK BU PAZAR: “Konaklar Mahallesi’nde yaşamaktan memnunum ancak mahallemezin sorunları da yok değil. En başta mahallemizin Salı günleri kurulan pazarına bir çözüm bulunmalı. Bazı pazar esnafı mahalleye sahip çıkmak yerine varolan güzelliğini bozuyor maalesef.” Naciye Demir.
TRAFİK FELAKET: “Mahallemizde bulunan servis aracları trafiği içinden çıkılmaz bir hale sokuyor. Bir de Salı günleri kurulan pazarımız buna tuz biber oluyor. Servis araçları mahallemizin yollarını kapamasın. Maalesef mahallemizde bu sorunu çoğunlukla yaşamaktayız.” Mualla Akın.
SOKAK LAMBALARI SORUN: “Mahallemizde bazı sokaklarımız karanlıkta kaldığı için sıkıntı yaşıyoruz. Bu sokakları yetkililerin aydınlatması gerekir. Genel olarakbakıldığında mutluyuz ancak mahallemizin sorunları adeta kemikleşmiş… Pazar sorunu, trafik sorunu bunlar arasında yer alıyor ne yazık ki.” Nigar Erginbilgiç.
ÇEVRE DÜZENLENMELİ: “Mahallemi seviyorum, hizmetlerden mutluyum ancak çevre düzenlemesi ile ilgili mutlaka bir yenilik gerekiyor. Daha modern bir çevre düzenlenmesi ile daha güzel bir mahalle haline gelebiliriz. Mahalleyi tüm yaşayanları olarak hepimiz çok seviyoruz ve bu mahalleye elbirliği ile sahip çıkmalıyız.” Şükrü Civelek.
OTOPARK OLMALI: “Mahalleye komşuma geliyorum. Parkları güzel. Konaklar’a bir otopark olsaydı iyi olurdu bence. Bunun yanısıra mahallenin sorunları ile ilgilenenlere teşekkür ediyorum. Keşke insanlarımız mahallelerine daha fazla sahip çıkabilselerdi. Ben mahallede gençler için birşeyler yapılmasını da isterdim.” Mukaddes Helvacı.
KONAKLAR GÜZEL: “Mahallemizde insanlarımız birbirlerine sahip çıkıyorlar. Mahalle sakinlerimiz ihtiyaç sahipleri için de yardımda bulunuyorlar. Mahallemizin içerisinde bir kütüphane ya da Yaşam Evi tarzı bir mekan olsaydı memnun olurdum. Burada yaşayan insanlarımız bunu hakediyorlar diye düşünüyorum.” Ali Atmaca.
TRAFİK BİR ÇİLE: “Mahallemde en büyük sıkıntılardan bir tanesi trafik sıkıntısı. Bu sorunun bir an evvel giderilmesi gerekir. Yerel yönetimler bu konulara ciddi bir çözüm ararlarsa bu sorunların çözüleceğine inanıyorum.” Ali Kaplan.
‘Hangisi Karısı’
Bahar aylarında yine muhteşem oyunlar Ortaköy Kültür Merkezi’nde sizleri bekliyor. Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nde, 7’den 77’ye herkes için tiyatro sahnelenmeye devam ediyor. Geçtiğimiz ay içinde çocukları mutlu eden Dandi ile Fondi adlı çocuk oyununda sonra bu kez Nisan ayında ilgi çekici kafa karıştırıcı bir yetişkin oyunu karşımıza çıkıyor. Oyun, 13 Nisan’da Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi Afife Jale Sahnesi’nde perde diyecek. 7 yaş üstü yaş sınırlaması olan oyunla ile ilgili verilen detaylar arasında şu cümle dikkat çekiyor:
“Sıradan bir iş… Sıradan bir adam… Ama hiç de sıradan olmayan iki ev ve evlilik!”
Ray Cooney’in yazmış olduğu “Hangisi Karısı” adlı oyunla ilgili diğer detaylar ise şöyle sıralanıyor:
“Komik yalanlar, her biri birbirinden ilginç karakterler, yanlış anlaşılmalar ve izleyenleri kahkahaya boğacak rastlantılar ile örülmüş sıradışı bir hikayenin içinde kendinizi gülmekten alıkoyamayacaksınız. Herkesin başına gelebilecek bir kaza sonucunda bir sırrın ortaya çıkmaması için söylenen yalanları, bu yalanların içerisine çekilen karakterlerin düştükleri komik durumları ve iki farklı hayatını gizlemek için bir adamın gösterdiği çabayı izlerken aman dikkat edin!”
Birbirinden habersiz iki ev, birbirinden habersiz iki kadın, birbirinden habersiz iki polis, birbirinden habersiz iki komşu ve bütün olanlardan haberdar bir adam. Aynı anda iki hayatı olan bir adam, gün gelip de bir kazanın ardından, kontrolünü kaybederse ve yakayı ele verirse neler olur? Bütün planları altüst olup, ne yapacağını bilemezse düğümü nasıl çözer? Peki birbirinden habersiz olan, evler, kadınlar, polisler, komşular günün birinde birbirinden haberdar olup bir araya gelirse neler olur? Ercüment Doğan’ın Genel Sanat Yönetmeni olduğu Özel Tiyatro, Ray Cooney’in en sevilen oyunlarından Hangisi Karısı’nı, Çetin Akcan’ın yönetiminde sahneye taşıyor. İngiltere’de iki ayrı eve ve eşe sahip olan çapkın bir adamın günün birinde işlerinin karışmasını, foyasının ortaya çıkmasını komedi unsurlarıyla anlatan oyunda Ercüment Doğan, Tuna Arman, Özden Özgürdal, Altan Akışık, Ebru Karanfilci, Hatice Topal, Fatih Yıldız ve Çetin Akcan rol alıyor. Fars türünün en önemli handikaplarından olan bireysel abartılı komiklik ve karikatürize tiplemelerden uzak, kişilerden kaynaklanan durum komikliğini hissetmek oyunun akıcılığını sağlıyor. Sanki oyunu seyrederken, kim olsa yapabilir duygusunu hissetmek, ama bir o kadar da oyuncunun ve ekip çalışmasının becerisine bağlı oyunun altından başarıyla kalkmış bir tiyatro görmek istiyorsanız, Püren Yapım’ın Hangisi Karısı neşeli vakitler vaad ediyor.
Bahar aylarında doyasıya tiyatro!
Birbirinden farklı oyunlar, Ortaköy Kültür Merkezi’nde sanatseverler ile Bahar ayında da buluşmaya devam ediyor. Bunlardan bir tanesi 13 Nisan’da tiyatroseverleri selamlayacak olan; “Bi Garip Cinayet Mahalli” adıl oyun… Yeni sezonla birlikte bahar aylarında da perde diyen ve sanatseverleri kucaklayan “Bi Garip Cinayet Mahalli” adlı oyun, 24 Mart’tan sonra 13 Nisan’da da perde diyecek. Afife Jale Sahnesi’nde Tiyatro Mat’ın sahnelediği, farklılığıyla dikkat çeken oyun ile ilgili bazı detaylar ise şöyle: “Tiyatro Mat, sizi cinayetin işlendiği evde bir araya gelen maktül yakınlarının şiddetli hesaplaşmalarına tanık olmaya davet ediyor… Bir silah deler karanlığı, ışığa fırsat vermeden… Dan!.. Bir davetsiz misafir bu kadar kolay değiştirebilir herşeyi işte!.. Maskesizliğe hiç zaman yoktur hayatta! Katil kim… Maktül kim… Peki ya, siz kimsiniz?”
Cinayet Mahalli adlı oyunu Emre Aluç ve Güray Baygıner yazdı. Bihter Altay’ın yönettiği oyunun oyuncu kadrosunda yer alan isimler ise şöyle sıralanıyor: “Yeliz Pulat, Sefa Yasin Erkaymaz, Bihter Altay, Arda Karapınar.”
Sıradışı ve interaktif oyun olarak tanımlanan “Cinayet Mahalli” ile ilgili bazı detaylar da şöyle aktarılıyor: “Tiyatro Mat 2012 yılına merhaba dediği, iki perdelik ‘Cinayet Mahalli’nde interaktif tiyatro anlayışını yeni bir noktaya taşıyor ve seçimi seyirciye bırakıyor. Bu geceki oyunu ne türde izlemek istersiniz, psikolojik gerilim mi absürd komedi mi? Cinayet Mahalli, klasik gerilim öğeleri taşıyan yapısıyla birlikte, sınırların en uç noktalarında dolaşan karakter ve durumlar da içeren bir tiyatro oyunu… Ve biz de karakterlerimizi o uç noktalardan itip, sınırların öte yanına göndermekten çok keyif alıyoruz…”
Yeni oyunlara bir yenileri daha ekleniyor. Mart ayında yine birbirinden farklı oyunlara Ortaköy Kültür Merkezi ev sahipliği yaptı. 17 ve 21 Mart’ta sahnelenen “Kocasını Pişiren Kadın” adlı kara mizah oyunu dikkat çeken oyunlar arasındaydı.
İnsanoğlunun doymak bilmezliğini ele alan kara komediyi Debbie Isitt’in yazdı, Yasemin Erbulun çevirdi. Oyunu Fatih Pestil’in yönetiyordu.
Tiyatro 3’ün sahnelediği oyunun kadrosunda şu isimler yer alıyordu: “Melisa İclal Gürmen, Ünal Yeter, Hilal Özbay.”
Öte yandan Ortaköy Kültür Merkezi Afife Jale Sahnesi’nde sosyal duyarlılık projeleri de hayat buluyor. Bedensel engellilerin tekerlekli sandalye, koltuk değneği ve protez gibi ihtiyaçlarını karşılamak için, yine bedensel engelliler sahneye çıktı. Bedensel engelli yaşayanların emeğiyle hazırlanan tiyatro etkinliği yine oldukça dikkat çekiciydi. Bedensel Engelliler Sanat Tiyatrosu, “Bizim Evin Halleri” isimli oyunun geliriyle eksikleri olan engelli vatandaşların sandalye, koltuk değneği, protez gibi ihtiyaçlarını giderilmesi amaçlandı.
Özgürlük arzusu: ‘Dört Duvar’
Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’ nde yine birbirinden değişik etkinlikler hayat bulmaya devam ediyor. Muhteşem konserlerin de yer aldığı Nisan ayı programında bu kez “Dört Duvar” adlı bale dikkat çekiyor. Sanatseverler 6 Nisan’da Fulya Sanat Merkezi’nde buluşacak. ‘Dört Duvar’ adlı balenin konusu ile ilgili bazı detaylar ise şöyle sıralanıyor:
“Dört Duvar, yeri ve zamanı belli olmayan, kendi topraklarında esir edilmiş bir topluluğun öyküsüdür. İşgalciler tarafından esaret çeken halkın, liderin, küçük kızının ve sevdiğinin bir de hayat kadının öyküsüdür aynı zamanda… İşgalcilerin gelecekleri söylentisi yayılmaya başladığında buna kimse inanmaz. Bir tek deli kadın bu gerçeğin farkındadır. İşgale uğradıklarında ise artık geç kalınmıştır. Peki bütün yollar kapalı mıdır? İşgal sonsuza kadar sürer mi? Bireysel kurtuluş insanı özgürleştirir mi?”
İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin sahneye koyacağı “Dört Duvar” isimli bale ile yaratıcı kadroda yer alan isimler ise şöyle:
“Libretto – Erdal Uğurlu, Koreografi ve sahneye koyan-Erdal Uğurlu, Dekor – Behçet Malikler, Kostüm – Gizem Betil, Işık – Taner Aydın.”
“Dört Duvar” isimli balede solist kadrosunda yer alan isimler ise şöyle sıralanıyor:
“Başkan – R. Selçuk Borak, A. Alkış Peker, Başkanın Küçük Kızı – Zuhal Balkan, Çağrı Çekiç, Başkanın Sevgilisi – Büşra Yıldırım, S. Aslı G. Asılyazıcı, İşgalci General Batı – M. Uğur İlter, Kerem Kuraner, İşgalci General Doğu- A. Alkış Peker, Murat Ürügen, Başkanın Karısı – Çiğdem Ünal, F. Funda Emir, 1. Engelli – Z. Buket Borak, U. Arzu Demir, 2. Engelli – Ahmet Eroğlu, Ercan Yüken 3. Engelli – U. Arzu Demir, G. İpek Esen, İşgalçi General Kuzey – Alper Akalın, M. Deniz Berge, İşgalçi General Güney – M. Necdet Akdoğ, Z. Natık Veral, Fahişe – Gizem G. Bodur, Büşra Yıldırım, Çağrı Çekiç, Gardiyanlar – Vecibe Güner, F. Tülin Yitik, G. Esra Tığlıoğlu, Buket Yavuz, Başkanın İkiz Kızları – N. Funda Beytekin, Aylin Yazgan, A. Nilay Özaydın, Ayşegül Kocabay, Militanlar – F. Funda Emir, Esin Bakışkan, M. Ege Peremeci, Gülsün Selamet, Halk Kadınlar – Z. Yeşim Becan, Deniz Uluk, Ö. Firdevs Çoruh Buket Yavuz, M. Ege Peremeci, Dilvin Karabaş (Ofluoğlu), G. İpek Esen, Gülsün Selamet, B. Zeynep Seymen, Halk Erkekler – Ercan Yüken, Z. Natık Veral, Murat Ürügen, Gökhan Demiray, B. Mesut Tokgöz, M. Uğur İlter, Mehmet Turpoğlu, Erdal Atik Sorgu Amiri – Erdal Uğurlu, M. Tayfun Savlıoğlu, Dikmen Seymen Çelist – H. Şafak Erişkin, İndira Murakaeva Mas, Repetitörler – Z. Serap Konuk, K. Haldun Yedican, Kondüvit – Mustafa Özçelik.”
Gençler büyüledi
Beşiktaş Belediyesi ‘Fulya Sanat Liseler Arası Müzik Festivali’nin ikincisi Mart ayının ikinci yarısında Fulya Sanat Merkezi’nde gerçekleşti. İstanbul genelinde toplam 9 okuldan 100’ün üzerinde genç müzisyenin katıldığı etkinlikte genç müzisyenler cazdan klasiğe performanslarıyla izleyenleri adeta büyüledi. Yarışmaya katılan tüm eğitmen ve öğrencilerin yüzlerinde tebessüm hiç eksik olmadı ve katılımcılar festival sonunda katılım sertifikalarını Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın elinden aldı.
Beşiktaş Belediyesi tarafından İstanbul İl ve Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri’nin de desteği ile bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Fulya Sanat Liseler Arası Müzik Festivali’nde 9 liseden 100’ün üzerinde öğrenci orkestra, koro ve solo performanslarıyla katıldı. Birbirinden yetenekli öğrenciler, geleceğin sanatçıları olma yolunda önemli bir tecrübeyi Fulya Sanat Sahnesi’nde yaşadılar.
Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat’ta gerçekleştirilen festivale Terakki Vakfı Okulları, İstek Belde Okulları, Darüşşafaka Lisesi, Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi, Üsküdar Amerikan Lisesi, Selçuk Kız Teknik ve Meslek Lisesi, Şenesenevler Mualla Sercanoğlu Lisesi, Göztepe İhsan Kurşunoğlu Lisesi, Galatasaray Lisesi ve İstanbul Lisesi katıldı.
Liseli gençler Fazıl Say’dan Beethoven’a, Brahms’tan Adele’e, Leonard Cohen’den Ray Charles’a geniş bir skalada müzikal yeteneklerini adeta konuşturdular. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, genç – amatör müzisyenleri sanatseverlerle buluşturan bir platform yaratmayı hedeflediklerini ve yarışmaya olan ilginin her geçen yıl arttığını dile getirerek, “Kültür ve sanatla yönettiğimiz Beşiktaş’ın ve İstanbul’un en modern konser salonlarından biri olan Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat’ın kapılarını gelecek yıllarda daha da fazla gence açacağız” dedi.
Ünlüler güldürü oyununda
Baharın ilk aylarında güldürü oyunları da Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde tiyatroseverleri bir araya getiriyor. 13 ve 20 Mart’ta sahne diyen, “Zihin bazen bedene komplo kurar” sloganıyla kahkaha dolu bir komedi yine Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde sanatseverler ile buluştu. 3. Türden Yakın İlişkiler – Başlangıç adlı oyun, daha önceki sezonlarda da yine dikkat çekici ekibiyle Akatlar’da tiyatroseverleri ağırlamıştı. Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde Baharın ilk ayında ziyaretçilerine merhaba diyen oyunda, Uğur Uludağ ismi göze batıyor. Oyunu, Uğur Uludağ yazdı ve yönetti. 3. Türden Yakın İlişkiler – Başlangıç adlı oyun, oyuncu kadrosu da çarpıcı… Oyuncular arasında Demet Şaşmaz, Doğa Rutkay, Hakan Bilgin, Yosi Mizrahi, Yağmur Kaşifoğlu, Barış Ataş, Funda Pelin Kurt, Melisa Doğu ve Uğur Uludağ bulunuyordu.
Oyunla ilgili diğer detaylar ise şöyle aktarılıyor:
“E.S.E.K., Türk tiyatrosunun ilk bilim – kurgu oyunu olan “3. Türden Yakın İlişkiler” isimli oyunundan sonra bir ilki gerçekleştirmiş ve “dünyanın ilk devam (sequel) oyununu, “3. Türden Yakın İlişkiler 2”yi yapmıştı. Ve şimdi, bundan 10 sene sonra, efsanenin başına dönüyor ve 3. Türden Yakın İlişkiler’in öncesine, yaratım sürecine gidiyoruz. E.S.E.K yine dünyada bir ilki gerçekleştiriyor ve sequel mantıktaki üçleme tamamlanıyor.”
Oyunun konusunu tiyatro topluluğu ise şöyle aktarıyor:
“Yazar Uğur Uludağ, yeni oyununu yazmak istemekte ancak başaramamaktadır. Ve Uğur’un beynindeki fikirler, ne yapıp edip, gerekirse onun hayatına sızıp, ona bu oyunu yazdıracaklardır. Onun hayatına müdahele etmek gerekse bile… Hatta içlerinden biri, onunla evlenmek zorunda kalsa bile… Hatta içlerinden biri, iş kurmak için ondan borç almaya çalışsa bile… Hatta içlerinden biri, onunla yatmak zorunda kalsa bile…”
Oyunda Yosi Mizrahi ve Doğa Rutkay da dikkat çeken isimler arasında bulunuyor. Yosi Mizrahi ile ilgili bazı dektaylar ise şöyle: “1 Ekim 1971 İstanbul doğumlu olan sanatçı, tiyatro, sinema ve dizi oyunculuğunu yürütüyor. Sanat hayatına tiyatro ile başlayan Yosi Mizrahi, Dormen Tiyatrosu, E.S.E.K. (Espri Standartları Enstitüsü Kurumu), Tiyatrokare gibi topluluklarda çalıştı. 1994 yılında ilk kez kamera karşısına geçen sanatçı, sinema ve dizi filmler dışında, reklam filmleriyle adını duyurdu. Mizrahi çeşitli televizyon kanallarında program sunuculuğu da yapıyor.”
Doğa Rutkay hakkında bazı detaylar da şöyle: “Ekranların ve sahnenin sevilen yüzü Doğa Rutkay Aziz, 30 Kasım 1978 yılında doğdu. Tiyatro sanatçısı Rutkay Aziz’in kızıdır. Özel tiyatrolarda “27 numara”, “Terk”, “Averaj Takımı” gibi oyunlarda rol alan Doğa Rutkay, bir televizyon kanalında “Doğayla Gece Yarısı” isimli söyleşi programını da sunmuştu.”
Büyüklere “Canlı Yayın”
Mart ayı boyunca miniklerin yüzleri Tiyatro Lir’in oyunlarıyla güldü… Tiyatro Lir, Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde “Bahar Şenliği” ve “Bay Vıcık Köpek Çiço’yu Rahat Bırak” adlı oyun ile miniklere neşeli saatler yaşattı. Tiyatro Lir ekibi “Bahar Şenliği” adlı oyunuyla ilgili detayları şöyle aktarıyor: “Hikâyemiz dünyanın her hangi bir yerinde, belki bir ağacın yapraklarının arasında, belki bir arının iğnesinde hatta belki de bir kuşun tüylerinin arasında ve kışın ilkbahara döndüğü anda geçer. Bu yıl dostlarımız ilkbahar şenlikleri için hazırlanırken Ulu Çınar bir değişiklik yaptığını ilan eder. Ulu Çınar bu yıl bahar çarkını sadece Çeri’nin yapacağını söyler. Çeri telaşlanır, çarkı çalıştıracak sihirli cümleyi bulmak o kadar da kolay olmayacaktır. Ulu Çınar çarkı çalıştırmak için kalbini dinlemesinin yeterli olacağını söyler. Çeri bahar çarkını yapmaya çalışırken dostları Tiko, Fiko ve Minti’nin başından neler geçecektir? Çeri çarkı çalıştırmayı başarabilecek midir?”
Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde gerçekleşen oyunla ilgili diğer bazı detaylar ise şöyle: “Yazan – Yöneten: Sanem Gençalp. Dekor – Kostüm: Başak Özdoğan, Müzik: Zehra Belevi. Ses – Işık: Emre Ayaz. Oyuncular: Elif Şen Dinçbaş, İbrahim Tül, Sonat Dinçbaş, Yeliz Alkan, Ercan Demirel.” Tiyatro Lir’in oyunları, 3 / 04 / 10 / 11 / 17 / 18 / 31 Mart tarihlerinde Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde tiyatroseverler ile buluştu.
Bir diğer oyun da Volkan Severcan’ın seri katil olarak rol aldığı Sanart Yapım’ın “Canlı Yayın” isimli oyunuydu.
9 Mart’ta ziyaretçilerini ağırlayan iki perdelik kara komedi olarak nitelenen oyunla ilgili bazı detaylar ise şöyle sıralanıyor: “Türkiye’nin ilk seri katilleri Mutlu ve Hatice Korkut çifti ödüllü yönetmen Selim Cihangir’in evini basarsa ne olur? Peki bu evde yaşananlar canlı yayın ile ekranlara gelirse? Ünlü İngiliz yazar Ben Elton’ın kaleme aldığı, Tarık Günersel’in çevirdiği “Canlı Yayın”, genç yönetmen Bora Severcan’ın marjinal rejisi ve uyarlamasıyla sahneleniyor. Volkan Severcan, Melda Gür, Sefa Zengin, Ayhan Burhan, Yeliz Şar, Hazal Erdal, Onur Bilge, Gamze Utma ve Ayşen Gruda’nın rol aldığı oyun; medya ve toplum ilişkisini, toplumsal şiddeti ve yozlaşmış medya kültürünü sorguluyor.”
“Canlı Yayın” oyunuyla ilgili diğer bazı detaylar ise şöyle sıralanıyordu: “Yazan: Ben Elton. Çeviren: Tarık Günersel. Uyarlayan – Yöneten: Bora Severcan. Oyuncular: Selim Cihangir – Sefa Zengin, Mutlu Korkut – Volkan Severcan, Hatice Korkut – Melda Gür, Sevda Işık – Yeliz Şar, Behiye Bozoy – Ayşen Gruda, Gözde Cihangir – Hazal Erdal, Feriha Cihangir – Aydan Burhan, Televizyoncular – Onur Bilge, Gamze Utma”
Yıldız Alpar’ın öyküsü Levent’te
Beşiktaş Belediyesi’nin ücretsiz belgesel film gösterimleri, Türk balesinin ikonlarından Yıldız Alpar’ın zirveye yükselme öyküsünü konu alan “Yıldız Alpar: Bedii Raks’tan Bugüne” belgeseliyle sinemaseverlerin oldukça ilgisini çekti. Beşiktaş Belediyesi tarafından Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Belgesel Sinemacılar Birliği (BSB) işbirliğiyle düzenlenen “Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit”e dünyada sayılı örnekleri olan bir başarı hikâyesini anlatan 2011 yapımı “Yıldız Alpar: Bedii Raks’tan Bugüne” belgeseli seyircisi ile buluştu. Ayşe Çetinbaş’ın yönettiği belgesel, 1931 yılında İstanbul’da doğan Yıldız Alpar’ın 1943 yılında, İstanbul Belediyesi Konservatuarı’nda piyano bölümüne girmesi ve burada tanıdığı ünlü Rus bale öğretmeni Lidya Krassa Arzumanova sayesinde adım attığı bale kariyerine odaklanıyor.
1949 yılında Fransız Konsolosluğu Kültür Ataşeliği’nden aldığı bursla Paris Opera ve Balesi’nde eğitim aldıktan sonra Türkiye’ye dönen ve Türkiye’de henüz bale adına hiçbir şey yokken kişisel azmi ve olağanüstü çabalarıyla 1964’te Kadıköy’de “Yıldız Alpar Özel Bale, Müzik ve Tiyatro Okulu”nu kuran balerin, 46 yıldır aynı mekânda aktif olarak derslere devam ediyor…
“Bedii Raks’tan Bugüne” Yıldız Alpar’ın bu belgesel ile tanıklık ettiği bir asra yakın zaman dilimini sürükleyici ve sıcak anlatımıyla bizlerle paylaşıyor.”
“Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit” etkinlikleri Mart ayı boyunca Çarşamba günleri ziyaretçilerini ağırlamaya devam etti… Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi Onat Kutlar Salonu’nda film gösterimleri Haziran ayına kadar devam edecek.
Yıldız Alpar ile ilgili diğer bazı detaylar da şöyleydi: “Çalışmaları ile gerek Ankara, gerekse İstanbul Devlet Opera ve Balesi’ne ve konservatuvarlarına öğrenci yetiştiriyor. Yıldız Alpar, Paris, Londra, Viyana ve ABD’de sanat merkezlerinde çeşitli seminer ve geliştirme kurslarına katılmış, araştırma ve çalışmalar yaptı. 1992’de İngiliz Kraliyet Dans Akademisi tarafından dünyada iki kişiye verilmiş olan, baleye katkıları ve başarılarından dolayı Özel Onur Ödülü’ne layık görülen isim olarak biliniyor. 2002 yılında ise yine İngiliz Kraliyet Dans Akademisi tarafından Başkanlık Ödülü’ne layık görülmüş ve bu ödülle, dünyanın 5 okulu arasına girdi. Yıldız Alpar, Yük. Müh. Yalçın Emiroğlu ile evli olup bir kızı ve bir torunu vardır, halen kurmuş olduğu Bale Müzik Tiyatro Okulu’nda yöneticilik ve öğretmenlik yapıyor.”
Mart ayında sinema şöleni keyiflendirdi
Sinemaseverler Levent’te bir araya geliyor. Bahar aylarında birbirinden ilginç gösterimler vizyon filmleri sinemaseverler tarafından ilgiyle izleniyor. Bunlardan bir tanesi de Mart ayının ilk haftasında perdeye yansıyan “Tehlikeli İlişkiler” adlı filmdi. Filmin konusu ile ilgili detaylar ise şöyle sıralanıyor: “1904 yılında, akli dengesi bozuk olan Sabina, tedavi olması için Carl Jung’a teslim edilir. O sırada evli olan ve baba olmaya hazırlanan Jung, Sabina üzerinde ilk kez Freud’un yöntemini uygular, ancak tedavi ilerledikçe bu hastasıyla yakınlaşmaya başlar. Üçü arasındaki ilişki gerilimli bir hal alırken zamanla Freud ile yükselmekte olan genç psikanalist Jung’un arası açılacaktır.”
Film ile ilgili diğer bazı detaylar şöyle: “Orjinal Adı: A Dangerous Method. Yönetmen: David Cronenberg. Oyuncular: Viggo Mortensen, Michael Fassbender, Keira Knightley, Vincent Cassel, Senaryo: Christopher Hampton. Görüntü Yönetmeni: Peter Suschitzky. Müzik: Howard Shore. Tür: Dram, Gerilim. Süre: 99 dk. Yapım: 2011, İngiltere, Almanya, Kanada, İsviçre. Dağıtım: Tiglon Film.”
Bir diğer film de “Kazananlar Kulübü”ydü. Onat Kutlar Sinema Salonu’nda sinemaseverler ile buluşan film Mart ayının ikinci haftasında sinemaseverler ile buluştu. Filmle ve konusuyla ilgili bazı detaylar ise şöyle sıralanıyor: “Orijinal Adı: Win Win. Yönetmen: Thomas McCarthy. Paul Giamatti, Amy Ryan, Bobby Cannavale gibi isimler oyuncuları arasında bulunuyor. Uzun metrajlı film, ABD. Tür: Komedi, Dram. Süre: 106 dk. Yapım yılı: 2011. Sundance Film Festivali’nde gösterilen ve büyük beğeni toplayan ‘Kazananlar Kulübü’, Hayatın İçinden (The Station Agent) ve The Visitor gibi bağımsız yapımlardan tanıdığımız senarist – yönetmen – oyuncu Tom McCarthy’nin, yine sıradan insanlar üzerinden sıradışı, dingin ve bir o kadar da içten hikayeler anlattığı üçüncü yönetmenlik denemesi…”
Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi’nde bir diğer film ise, 16 – 22 Mart tarihleri arasında sinemaseverler ile buluşan “Yeryüzündeki Son Aşk”tı. Film ile ilgili bazı detaylar şöyle sıralanıyor: “Orijinal adı Perfect Sense. Yönetmen: David MacKenzie. Ewan Mc Gregor, Eva Green, Ewen Bremner gibi isimler oyuncular arasında yer alıyor.
Uzun metrajlı film, İngiltere. Tür: Dram, Romantik, Bilim kurgu. Süre: 88 dk. Yapım yılı: 2011. Konusu; Michael ilişkilerde bağlanma sorunu yaşayan ama yemek pişirme konusunda usta olan bir şeftir. Soğuk görünümlü ama işinin ehl-i doktor Susan ise uzun zamandır özel hayatına kimseyi sokmadan, kendisini sadece işine vermiştir. Susan ve Michael yakınlaşırken, tüm dünyada insanların duygularını bir bir yok eden bir salgın hastalık ortaya çıkar.”
Bir diğer film de 23 ve 29 Mart tarihleri arasında perde diyen “Gelecek Uzun Sürer” isimli filmdi. Filmin konusu ve diğer bazı detaylarla ilgili bilgiler şöyle sıralanıyor: “Yönetmen: Özcan Alper. Gaye Gürsel, Durukan Ordu, Sarkis Seropyan gibi isimler oyuncular arasında yerini alıyor. Uzun metrajlı film, Türkiye, Almanya, Fransa. Tür: Dram, Romantik. Süre: 108 dk. Yapım yılı: 2011. Konusu; üniversitede müzik araştırmaları yapan Sumru, ağıt derlemeleri üzerine yaptığı tez çalışması için birkaç aylığına İstanbul’dan ülkenin güneydoğusuna doğru bir yolculuğa çıkar. Başta kısa süreceğini sandığı yolculuk Sumru’nun hayatının en uzun yolculuğuna dönüşecektir. Sumru’nun bu yalnız yolculuğunda ona Diyarbakır’da tek başına kalmış eski bir kilisenin bekçisi olan Antranik amca, Diyarbakır sokaklarında korsan DVD satan Ahmet ve bölgede sürmekte olan ‘adı konulmamış savaşa’ tanıklık eden pek çok karakter eşlik edecektir. Sumru, üç ay boyunca kaldığı Diyarbakır’da izini sürdüğü ağıtların öykülerini ararken ertelediği kendi acısıyla da yüzleşir.”
Saç tasarımları ilgi çekti
Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi’nde birbirinden farklı etkinlikler, organizasyonlar izleyicisiyle buluşmaya devam ediyor. Yeni sezonla birlikte sergiler etkinlikler, konser ve toplantılar derken yarışmalara ve şovlara da ev sahipliği yapıyor. Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi Attila İlhan Salonu’nda birbirinden değişik saç yapan isimler bir araya geldi. Hairist 2012 etkinliği Mustafa Kemal Merkezi’nde gerçekleşti. Mart ayında gerçekleşen Hairist 2012 Yılın Kuaförü Yarışması ile ilgili kurallar şöyle açıklanmıştı: “Sınıflar: Gençler: 11.03.1992 tarihi ve sonrası doğumlular. Profesyoneller: 11.03.1991 tarihi ve öncesi doğumlular. Ödüller: Yılın Kuaförü-Renk ve Kesim Kategorisinde, 1.’lik Ödülü, 2 bin TL nakit para ödülü, Estetica Dergisi Aboneliği, AKD Üyelik aidatı, IXIRLIFE Salon Programı, Diğer hediyeler, Birincilik Kupası ve Madalyası. Yılın Kuaförü – Topuz Kategorisinde, 1.’lik Ödülü, 2 bin TL nakit para ödülü, Estetica Dergisi Aboneliği, AKD Üyelik aidatı, IXIRLIFE Salon Programı, Diğer hediyeler, Birincilik Kupası ve Madalyası. Yılın Genç Kuaförü – Renk ve Kesim Kategorisinde, 1.’lik Ödülü, bin TL nakit para ödülü, Estetica Dergisi Aboneliği, Diğer hediyeler, Birincilik Kupası, Madalyası.”
Diğer bazı detaylar ise şöyle sıralanıyor: “Kategori 2. ve 3.’lük Ödüllerinde, Derece Kupası ve Madalyası, Estetica Dergisi Aboneliği, Diğer hediyeler yer alıyor.”
Renkli organizasyonların ve farklı etkinliklerin gerçekleştiği Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi’nde saç trendlerinin kalbi de yine Akatlar’da attı. Mustafa Kemal Merkezi’nde Hairist 2012 Yılın Kuaförü Yarışması’nda dereceye giren isimler ise şöyle sıralanıyor:
“Hairist 2012 Yılın Kuaförü Yarışması Topuz Kategorisi’nde birincilik ünvanını Bülent Demir aldı. Hairist 2012 Yılın Kuaförü Yarışması Topuz Kategorisi 2.’si Gürsel Deliktaş, 3.’sü ise Erkan Gülen oldu. Hairist 2012 Yılın Kuaförü Yarışması’nda Renk-Kesim Kategorisi’nde birinciliği Sinan Ergün alırken 2.’liği Muhammet Usta 3.’lüğü ise Taner Yıldız elde etti. ”
ORTAKÖY KÜLTÜR MERKEZİ
Okuma Günleri konuğu: İnci Aral
B eşiktaş’ta okuma günleri tüm hızıyla devam ediyor. Bahar aylarının gelişi ile birlikte etkinlikler hız kesmedi. Beşiktaş Kentlileri okuma günlerinde bir araya geliyor. Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nde geçtiğimiz haftalarda yine okuma günlerinde kitapseverler bir araya geldi. Beşiktaş Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin düzenlediği Okuma Günleri’nin konuğu yazar İnci Aral oldu. Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kütüphanesi’nde düzenlenen etkinlikte, İnci Aral’in “Şarkını Söylediğin Zaman” adlı kitabından bölümleri okundu. Yazarın hayranlarıyla kitap üzerine yaptığı söyleşinin ardından İnci Aral kitaplarını imzaladı.
İnci Aral’ın “Şarkını Söylediğin Zaman” adlı kitabı ile ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“Bende anlayamadığın nedir biliyor musun? “Neymiş?” Nazım’ın dediği gibi: ‘Ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum. Kendi şarkımı.’ Ama yapamam biliyorum, çünkü o şarkı içimde kuruyup kaldı. Beni öldüren bu işte. “Şarkılar bitmez, yeni şarkılar filizlenip doğar her zaman…”, bu roman, Deniz ile Cihan’ın hüzünlü şarkısını anlatıyor. 70’li yılların sonunda Ankara’da, üniversitede tanışan Deniz ile Cihan’ı ortak tutkuları olan müzik bir araya getirir. Deniz, Ankaralı bir ailenin isyankar kızı, Cihan taşradan gelmiş bir genç adamdır. 12 Eylül öncesinin en karanlık günlerinde yolları kesişen bu iki genç arasındaki ilişki birini tutkulu bir aşka götürürken, diğeri devrimci düşlerinin rüzgarına kapılır. Yaşanmamış bir aşkın izdüşümü, aradan otuz yıl geçtikten sonra farklı bir boyutta, ama aynı tutkuyla iki insana yansır: Biri artık orta yaşını sürmekte olan Cihan, diğeriyse ona hem yabancı hem de son derece tanıdık olan bir kadındır. İnci Aral, arka planında değişen bir ülke, insanlar, gençlik ve siyaset olan, bambaşka bir aşkın izini sürüyor. Umudun, arzunun, hüznün, şarkılarla canlanan iklimini bir kez daha, derinlik ve ustalıkla anlatıyor. İnci Aral, Şarkını Söylediğin Zaman’la Türk romanını zirveye taşıyor. Okuyanın aklından yıllarca çıkmayacak bir ezgi dinletiyor.”
Yazar İnci Aral hakkındaki bazı detaylar ise şöyle sıralanıyor: “1944’te Denizli’de doğdu. Manisa İlköğretmenokulu’nu ve Gazi Eğitim Enstitüsü Resim – İş Bölümü’nü bitirdi. Samsun, Manisa ve İzmir’de ve Gazi Eğitim Enstitüsü’nde öğretmenlik yaptı. Yazmaya 1977’den itibaren dergilerde yayınlanan öyküleriyle başladı. İlk öykü kitabı 1979’da yayınlanan “Ağda Zamanı.” Bu kitapla Akademi Kitabevi 1980 İlk Kitap Öykü Başarı Ödülü’nü aldı. Kahramanmaraş’taki toplumsal olayları anlattığı “Kıran Resimleri” 1983’te yayınlandı. Bu kitapla da Nevzat Üstün Öykü Ödülü’nü kazandı. Kitap 1989’da Fransızca’ya çevrilip yayınlandı. Öykü ve romanlarında genellikle kadın – erkek ilişkilerini, sevgiyi, kadının kimliğini, bağlılık ve özgürlük sorunlarını ele aldı.”
Okuma Günleri her ay Ortaköy Kültür Merkezi Kütüphanesi ve Gayrettepe Çevre ve Kültür Derneği’nde bir yazarın katılımıyla devam edecek.
Balık Pazarı New York’ta sergileniyor
BEŞİKTAŞ- Amerikalı mimarların meslek örgütü olan ‘The American Institute of Architects’ (AIA) tarafından New York’taki merkezi ‘Center for Architecture’da; “2000’den bugüne Ortadoğu’da mimari ve mühendislikteki değişim” konulu etkinlikte başarılı Türk mimar Gökhan Avcıoğlu’nun ‘Beşiktaş Balık Pazarı’, ‘Fatih Gedikpaşa GDKP Kentsel Tasarım Projesi’ ve ‘Borusan Müzik Evi’ ile ‘One Ortaköy Projesi’ sergileniyor. 23 Haziran’a kadar açık kalacak olan sergide Ortadoğu’nun çöller, eski yapılar, harabeler ile betimlenen imajının küreselleşme ile çok hızlı bir şekilde değiştiğini, yıkıldığını, yeniden yapıldığını, büyüdüğünü, kentlileştiğini, yüzyıllar öncesinden kalma tarihi eserlerinin yanında nasıl, ne tür çağdaş yapıların yükseldiğini, 21. yüzyılın bu topraklarda neleri değiştirdiği gösteriyor.
Sergi: Kadının toplum içindeki yeri
ORTAKÖY- Milli Eğitim Müdürlüğü Sergi Salonu’nda açılan resim sergisi yoğun ilgi gördü. Ortaköy’deki Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü fuaye salonundaki serginin açılışını Süreyya Karahan, Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel ile birlikte yaptı. 58 tablonun yer aldığı sergide konu kadınlardı. Kadınların toplum içerisindeki değerinin anlatıldığı sergide bir açılış konuşması yapan Karahan, “Kadınlar isterse her şeyi yapar. Yeter ki fırsat verilsin. Bu sergi de aslında tüm kadınların başarısını gösteriyor’ dedi. Yoğun ilginin görüldüğü resim sergisinde Beşiktaş Kaymakamı Yücel tabloları ilgi ile incelemesinin ardından ressam Süreyya Karahan’a başarılar diledi.
TEKNOLOJİ: Bu televizyon sizi görecek
GÜNEY Koreli teknoloji şirketi Samsung, çıkardığı son plazma ve HD televizyonlarına yüksek çözünürlüklü bir kamera, mikrofon, yüz ve ses tanıma yazılımı yerleştirdi. Yazılım, kullanıcıların televizyonlarıyla farklı iletişim kurmalarını mümkün kılıyor. Fakat, televizyonun hayatı kolaylaştırmak amacıyla geliştirilen bu özellikleri gizlilik ihlali tartışması yarattı. Uzmanlar Samsung’un müşterilerini bu özellik sayesinde izin almaksızın gözetleyeceğini ve üçüncü şahıslarla bilgi paylaşımı yapabileceğini söylüyorlar.

MAGAZİN HABERLERİ

SİNEM’E MORAL YEMEĞİ
ARNAVUTKÖY- Samet Aybaba’nın müzisyen kızı Gülşen Aybaba ve Hepsi Grubu’nun solisti Cemre Kemer ile bir prodiksiyon şirketi kuran Sinem Kobal, geçen hafta Aybaba ailesi ve ortaklarıyla Arnavutköy Eftelya Balık’taydı. Yemeğin, evlilik hazırlığı yaptığı Arda Turan’la yolu beklenmedik biçimde ayrılan Kobal’a moral için organize edildiği öğrenildi. Arda Turan ile samimiyeti bilinen Samet Aybaba’nın Sinem’le buluşması akıllara “Acaba Samet Aybaba; ikili arasında arabuluculuk mu yapacak?” sorusunu da getirdi.
‘İZİN ALACAK YAŞIM GEÇTİ’
BEBEK- Havaların ısınması ile birlikte kendisini Bebek Lucca’ya atan Helin Avşar giydiği göğüs dekolteli bluzüyle dikkat çekti. Arkadaşlarıyla birlikte 2 saate yakın sohbet eden Avşar, gazetecilerin “Bu aralar gecelerde pek görünmüyorsunuz. Ablanız mı izin vermiyor?” sorusuna “Benim ablamdan izin alacak yaşım geçti. Ablamdan izin alacak değilim” yanıtını verdi.
DİZİDEN AYRILIYOR MU?..
ARNAVUTKÖY- Berk Oktay geçen hafta sevgilisi Merve Şarapçıoğlu ile birlikte Arnavutköy Balıkçısı’ndaydı. Başbaşa yemek yiyen sevgililer yemek sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Daha önceki açıklamalarında diziyi bıracağını söyleyen Oktay, “Kış çekimleri ertelendiği için yaza kaldı. Yaz aylarında yeni projede olacağım” dedi. Oktay sohbetin ardından sevgilisi Merve ile arabalarına binip evlerinin yolunu tuttular.
CANSU DERE KAHROLDU!
BEBEK- Cem Yılmaz’ın nikah memuruna “Evet” dediği sırada Bebek’te görüntülenen Cansu Dere çökmüştü. Bebek’te görüntülenen Dere’nin yüzünden düşen bin parçaydı. Lucca isimli mekana giren güzel oyuncu, kadehleri arka arkaya devirdi. Gecenin ilerleyen saatlerinde mekandan oldukça üzgün ayrılan Dere, düğünle ilgili soruları ise yanıtsız bıraktı.
“EZİP GEÇECEĞİM”
ETİLER- Murat Boz, sevgilisi olduğu iddia edilen Eliz Sakuçoğlu ile birlikte geçen hafta Etiler’de yemek yedi. Survivor’a katılması beklenen Murat Boz, mekandan ayrılırken adaya yarışmacı değil ziyaretçi olarak gideceğini söyledi. Öte yandan yakında ‘Hülya Cup Tenis Turnuvası’na katılacağını söyleyen Murat Boz, çok iddialı olduğunu belirterek, “Açılış maçında Hülya Avşar’ı ezip geçeceğim” dedi.
“NE YAPAYIM?..”
ETİLER- Lale Devri’nin iki oyuncusu Tolgahan Sayışman ve eski sevgilisi Serenay Sarıkaya geçen hafta Etiler’deki Mastika adlı mekanda gerçekleşen bir yemeğe katıldı. Sarıkaya gazetecilerin gecede eski sevgilisi Tolgahan Sayışman ile tekrar barışıp başırmadıkları sorusuna, “Tolgahan ile artık bir ilişki yaşamıyoruz. Bunu daha kaç kez söyleyeceğiz. Ekip yemeğini Tolgahan organize etti diye, o da bu gece burada diye ekibin yemeğine mi gelmeyeyim, ne yapayım siz söyleyin?” diyerek Tolgahan Sayışman ile sadece arkadaş olduklarını belirtti.

SPOR HABERLERİ

Kartal’da yeni dönem
BEŞİKTAŞ’TA Yıldırım Demirören’den boşalan koltuğa Fikret Orman seçildi. Siyah-Beyazlıların olağanüstü seçimli genel kurulunda 4 bin 611 üye sandığa gitti. Geçerli 4 bin 545 oyun 4 bin 27’sini alan Fikret Orman, kulübün 33’üncü başkanı oldu.
Beşiktaş’ta Yıldırım Demirören’den boşalan koltuğa Fikret Orman oturdu. Siyah-Beyazlılar’ın olağanüstü seçimli genel kurulunda 4 bin 611 üye sandığa gitti. Geçerli 4 bin 545 oyun 4 bin 25’ini alan Orman, kulübün 33’üncü başkanı oldu. Adaylardan Bülent Deriş 368, Nazmi Koca 152 oyda kaldı. Şeffaflık vaat eden Orman, “Çağdaş bir Beşiktaş yaratacağız. Teşhis ve tedavi belli. Güneşli günler çok yakında gelecek. Bundan emin olabilirsiniz” dedi.
Orman, Ocak 2014’e kadar Kartal’ın patronu oldu. Kongre öncesinde hareketlilik hakimdi. Salon dışında adayların broşürleri dağıtılırken, elektronik reklam panoları kullanıldı. Oy verme işlemi saat 10.32’de başlarken neredeyse altı saati aşkın süre sonunda başkanın kim olduğu netleşmişti. Fikret Orman turuncu, Bülent Deriş mavi, Nazmi Koca beyaz renkli pusulayı kullandı. Eski başkanlardan Serdar Bilgili, eski başkan adaylarından Hasan Arat, eski TBMM Başkanı Hikmet Çetin, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin de Harbiye’deydi. Rahatsızlığından dolayı tedavi gören Onursal Başkan Süleyman Seba ise mesajını telgraf yoluyla iletti. 2 numaralı sandığa giden Orman, “Beşiktaş için hayırlı olsun” ifadesini kullandı. Oy verme işlemi saat 17.08’de sonlandırıldı. Oy sayımının tamamlanmasının ardından Kongre Divan Başkanı Uluç Gürkan, Fikret Orman’ın kullanılan 4545 oydan 4027’sini alarak Beşiktaş Jimnastik Kulübü Başkanlığı’na seçildiğini açıkladı.
Fikret Orman başkanlığındaki Beşiktaş Jimnastik Kulübü Yönetim Kurulu’nda şu isimler yer alıyor: “Ahmet Nur Çebi, Tamer Kıran, Ahmet Kavalcı, Deniz Atalay, Umut Güner, Adnan Dalgakıran, Berk Hacıgüzeller, Levent Erdoğan, Nusret Altınbaş, İsmet Berkan, Cem Bilge, Yalçın Kaya Yılmaz, Erdal Karacan, Berkan Gocay, Seyit Ateş, Metin Albayrak, Mesut Urgancılar, Abdullah Sözer.”
Fikret Orman şu açıklamaları yaptı: “Zor, çok zor bir göreve talip olduk. Teveccüh gösterdiniz, layık gördünüz, teşekkür ediyorum. Minnettarız. Bu zor görevde destek ve yardımlarınızın yol almamız için en önemli etken olduğunu bilmenizi isterim. Söz veriyorum, doğruları duyacaksınız. Sizleri kandırmayacağız. Şeffaf bir yönetim sergileyeceğiz. Az laf, çok icraat yapacağız. Paylaşımcı bir Yönetim Kurulu oluşturacağız. Geleneklerimize sahip çıkarak Beşiktaş değerlerini tekrar hayata geçireceğiz. Yarınlarda kişi ve kurumlara bağlı olmayan çağdaş bir Beşiktaş yaratacağız. Teşhis ve tedavi belli. Güneşli günler çok yakında gelecek. Bundan emin olabilirsiniz.”
Öte yandan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fikret Orman’ı kutladı.
Radyo Beşiktaş’a konuştu
“Camia barışmalı”
BJK Başkanı Fikret Orman, Radyo Beşiktaş canlı yayınına katılarak, merak edilen konulara açıklık getirdi. Camianın merak ettiği sorulara yanıt verdi.
Fikret Orman’ın açıklamaları şöyleydi: “Hep söylüyorum Beşiktaş için ben ve ekibim Beşiktaş için bir çok proje yaptık, kısa sürede de uygulamaya koyacağız. Ancak, torbadan tavşan çıkaracak halimiz yok. Mali disiplin birinci işimiz, ikincisi yeniden yapılanma, üçüncüsü de stad olarak görüyoruz.
‘İVEDİ OLARAK ÜÇ ÖNEMLİ KONUYA ODAKLANACAĞIZ’
Öncelikle bu üç konuya odaklanacağız. Bilgi sahibi olduğumuz konular var, ancak detaylarını bilmediklerimiz de bulunuyor. Zaman içinde tüm ayrıntılara hakim oluruz. Bu doğrultuda da kararları sağlıklı alırız. Yıllardır stadın yapımı üzerinde duruluyor. Ancak bir türlü hayata geçilemedi, ben sadece basından ve Demirören’in Mali Genel Kurul’da yapmış olduğu açıklamadan biliyorum. Demirören; “Ben giderken stadın iznini almış bir şekilde gidiyorum” dedi. Benim ifadelerimde onun üzerine kurulu bir şekilde sürdü. Ben bir stad projesi görmedim. Bir izin de görmedim. Detaylı olarak bakacağız, ama amacım ve temennim en kısa sürede bunu yapmaktır.”
‘BEŞİKTAŞ YENİDEN KOLEJ
HAVASINA DÖNECEK’
Orman daha sonra sözlerine şöyle devam etti: “Beşiktaş’ın futbol yönetimi ile alakalı konuşabilirim. Futbol yönetimi komple olarak değişecek ve profesyonelliğe doğru gideceğiz. Beşiktaş oyuncu yetiştirecek, genç yetenekleri bulacak, tanıyacak. Onları kulübümüze kazandıracağız. Tam anlamıyla bir kolej havasına döneceğiz.”
Maddi konulara da değinen Fikret Orman; “Tüm branşlara sponsor bulmak zorundayız. Beşiktaş’ın bilindiği gibi parasal açıdan büyük sıkıntıları var. Yüksek maliyetli takımlar kurmayacağız, sponsorlarla bu işi yürüteceğiz. Görüşmelerimiz var, henüz sonuçlandırılmış değil bu projeler, bu nedenle insanlara somut olmayan bir şeyleri ifade etmekten de çekiniyorum. Çünkü camiamızı doğru bilgilendirmek zorundayız.
Ayrıca, uzun vadeli bir yapılanma için kredi arayışımız var. Taraftarla ilgili projelerimiz var. Zaman içinde bunları açıklayacağız ve yerine getireceğiz.”
Beşiktaş Başkanı Fikret Orman önemli bir konununda altını çizerek, Beşiktaş camiasını toparlama, birlik ve beraberlik adına güzel mesajlar verdi.
‘BEŞİKTAŞLI ACİLEN BARIŞMALI VE KUCAKLAŞMALIDIR’
Orman: “En önemli projelerimden biri kulübün kapılarını herkese açacağız. Sohbet toplantıları yapacağız. Herkesi birbiri ile barıştıracağız, en önemli görevlerimizden bir tanesi de budur” şeklinde konuştu.
‘HAYALİ VAADLER VERMEM REALİST OLMALIYIZ’
Diğer yandan; “Kan ve Gözyaşı vaad ediyorum” sözününü kendisine ait olmadığını da kaydeden Orman, “İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere Başbakanı Churchill bu sözü söylemişti. Beşiktaş her açıdan zor günler geçiriyor, o açıdan vaad edilecek çok şey yok. Beşiktaşlılar olmayan vaadlere alıştı ama bundan sonra Beşiktaşlılar realist bakmalı… Mali tablo da dahil her şey bütün taraftarlar tarafından biliniyor. Kimse benden hayali projeler, hedefler beklemesin, onu ifade etmek için söylediğim bir laftı bu” dedi.
BJK Başkanı Fikret Orman, “Bu yüce ve büyük kulüp var olduğu sürece bizim aldığımız mirası önümüzdeki nesillere teslim etmemiz lazım. Herkes kulübüne sahip çıksın. Bu kulüp, bizim kulübümüz. Birlikte iyi işler yapacağız” diye konuştu ve herkesi kucaklayacağı mesajını vererek, sözlerini bitirdi.
Kartal bir ileri bir geri
Spor Toto Süper Lig’de İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile Beşiktaş arasında oynanan karşılaşma 2-2 berabere bitti. Spor Toto Süper Lig’in 32. haftasında deplasmanda İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile 2-2 berabere kalan Beşiktaş, yeni başkanı Fikret Orman’ı ilk maçında üzdü.
Fikret Orman ve Beşiktaş’ın yeni yönetimi, Siyah-Beyazlı ekibi deplasman maçı öncesinde Ümraniye’deki Nevzat Demir Tesisleri’nde ziyaret etmiş, oyunculara moral vermişti. Kartallar, bu sonuçla ligdeki son 10 maçında 8. kez puan kaybı yaşadı. Bu dönemde sadece 2 kez kazanabilen Beşiktaş, 5 kez yenilirken, 3 maçtan da beraberlikle ayrıldı. Siyah-Beyazlı takımın son 10 maçtaki puan kaybı ise 21’e ulaştı. Beşiktaş’ın Portekizli yıldızı Manuel Fernandes, İstanbul Büyükşehir Belediyespor’a attığı golle skorer oyununu sürdürdü ve attığı golle 5. golüne ulaştı. Beşiktaş 77. dakikada Mustafa Pektemek’in yerine oyuna dahil olan Bebe, Siyah-Beyazlı formayla ilk resmi maç heyecanını yaşadı. Ayrıca İBB karşısında takımının 2. golünü atan Pektemek, resmi maçlarda 16 maç sonra gol sevinci yaşadı.
Öte yandan Süper Lig’in 31. hafta maçında Beşiktaş, konuk ettiği Manisaspor’u 4 – 1 mağlup ederek puanını 53’e çıkarmıştı. 97. dakikada Beşiktaş’tan Veli ikinci sarı karttan kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Beşiktaş, Manisa karşısında 18. dakikada Almeida, 61 ve 65. dakikalarda Q7 (2) ve 85. dakikada ise Fernandes’in golleriyle sahadan 4 – 1 galip ayrıldı. Manisa’nın tek golünü ise 90+6. dakikada Ferhat kaydetti.
AMATÖRLER
Heyecan sürüyor
Beşiktaş’ta amatörler fırtına gibi esmeye devam ediyor. Birbirinden güçlü takımların kıyasıya mücadele ettiği amatör ligde heyecan dorukta. Leventspor, Bölgesel Amatör Lig heyecanını tatmak için puanlarını yüksek tutmayı çalışıyor. Zorlu bir haftayı daha geride bırakan ekip, bu kez beraberlikle yetindi.
İstanbul Süper Amatör Lig Klasman Grubu 9. hafta karşılaşmasında İncirlispor ve Leventspor Zara Ekinli Stadı’nda karşı karşıya geldiler. Karşılaşma başladığı gibi golsüz sona ererken, İncirlispor’da Barış 77. dakikada ikinci sarı karttan kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Leventspor klasman grubunda son 4 maçtır gol yemiyor ve bu geleneği bu maçta da sürdürerek durumu 5 maça çıkarttı. 90 dakikası golsüz sonuçlanan karşılaşmada her iki takım rakip kalede pozisyonlar üretse de, net gol pozisyonuna dahi giremeyerek 1 puanla yetindiler. Öte yandan hafta içi Arnavutköy Belediyespor karşısında alınan 3 puanla birlikte zirve yarışında bir bir ilerleyen Leventspor’da bir günlük aranın ardından Beşiktaş Belediyesi Çilekli Tesisleri’nde yaklaşık 1 buçuk saat süren antrenmanın sonrasında İncirli maçı hazırlıkları tamamlamıştı. Mücadele golsüz beraberlikle noktalandı. Maçta dikkat çeken dakikalara bakıldığında ise karşılaşmaya Bakırköy temsilcisi İncirlispor başladığı görülüyor. Bununla birlikte maçın 13. dakikasında sağ kanattan ceza sahasına yapılan ortaya Sinan müsait pozisyonda kafayı bekletmeden vurdu, ancak top yan ağlarda kaldı. Hemen ardından Leventspor atak geliştirdi, ilk kez etkili ve hızlı bir şekilde rakip alana yerleşti. Sol kanattan Emrah ve Volkan ikilisinin seri paslaşmaları sonrasında Volkan altıpasın olduğu bölüme topu ortaladı savunmada Batuhan çok kritik bir müdahale yaparak topu kafayla kornere gönderdi. Emrah’ın kullandığı köşe vuruşunu İncirlispor’dan Hüseyin ön direkte uzaklaştırdı. İkinci yarıda İncirlispor atağı ile başlandı. Daha ilk dakikalarda sol kanattan Emin ceza sahasına doğru ortasını yaptı Emrah topa oldukça ufak bir hamle yaptı top kaleye paralel az farkla auta çıktı. Ataklar devam ederken 73. dakikada Leventspor’lu Ersan orta alanda topu sağ kanata gönderdi. Sinan sol tarafta boş pozisyonda bulunan Emrah’la oynadı. Emrah kaleyi karşısına aldı şutunu çekti top az farkla üstten auta çıktı. Ve ardından yaşanan olaylar sonrasında da İncirlispor 10 kişi kaldı. Mücadele, 0-0 golsüz sona erdi.
İncirlispor: Selçuk, Sinan, Batuhan, Emre, Barış, Semih, Emin, Murat, Ozan (Dk. 83 İsmail), Hüseyin (Dk. 85 Hakan), Oktay
Leventspor: Noble, Yusuf (Dk. 68 Ahmet Çötoğlu), Mustafa, Ramazan, Emin, Ümit, Erdem (Dk. 60 Yakup), Volkan, Ersan (Dk. 79 Muhammed), Sinan, Emrah.