SAYI 259

Tunceliler Beşiktaş’ta…
Tunceli Sanayici ve Girişimciler Derneği’nin, İstanbul Beşiktaş’taki dernek merkezinde geçtiğimiz haftalarda toplantı gerçekleşti. Fırat Kalkınma Ajansı ile birlikte düzenlenen toplantıda bir çok konu masaya yatırıldı. Fırat Kalkınma Ajansı Tunceli şubesinin Tusgid ile birlikte organize ettiği toplantıda bölgeye yönelik, tarım, turizm ve hayvancılık alanında yapılacak yatırımlarla ilgili destek projeleri tanıtarak, hangi alanlarda kredilendirme yapılabilir, projelerin uygulanabilirliği ve süreleri hakkında Tuncelili işadamlarına bir sunum verildi. Tusgid Üyeleri kendi bölgelerine istihdam olanaklarının yaratılması, bölgeye özellikle turizm ve hayvancılık alanında projeler üretilmesi ve bu projelere kalkınma ajansı tarafından nasıl bir destek sağlanacağı konusunda bilgi alış verişinde bulunma imkanı yakaladı.
Tusgid Yönetim Kurulu Başkanı ve CHP İl Genel Meclisi Üyesi Musa Bulut bundan sonra bölgeye yönelik bu tür organizasyonların yapılmasını arzu ettiklerini, bunun bir ilk olması açısından da önem arz ettiğini belirtti.
MHP seçim startı verdi
Milliyetçi Hareket Partisi yerel seçimler için harekete geçti. MHP İkinci Bölge İlçe Başkanları’nın 15 günde bir düzenli olarak gerçekleştirdiği toplantı, Beşiktaş İlçe Başkanlığı’nda düzenlendi. Sorunların ele alınarak çözüm için masaya yatırıldığı toplantıya; MHP Milletvekili Celal Adan, İstanbul İkinci Bölge Başkanı Mahmut Yalçın, Beşiktaş İlçe Başkanı Rıza Kolenoğlu, Beyoğlu İlçe Başkanı Osman Gür, Esenler İlçe Başkanı Ahmet Fidan, Eyüp İlçe Başkanı Selim Duran, Kağıthane İlçe Başkanı Ayhan Maden, Fatih İlçe Başkanı Ali Çolak, Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı Aytekin Çalışkan, Zeytinburnu İlçe Başkanı Fethi Alparslan, Şişli İlçe Başkanı Suat Kızılkaya, Sultangazi İlçe Başkanı Yusuf Bingöl ve partililer katıldı. İstanbul için eylem planını kısaca anlatan MHP İstanbul Milletvekili Celal Adan, “MHP olarak İstanbul’a iki açıdan bakıyoruz. Öncelikle İstanbul’u finans ve turizm merkezi yapmayı, tarihi dokusunun korunmasını amaçlıyoruz. Bunun yanısıra gelir dağılımında adaleti sağlamak istiyoruz. Beşiktaş ve diğer ilçelerimiz dimdik ayakta ve çalışıyor” dedi.
Toplantıda söz alan ve bir soruyu yanıtlayan MHP Beşiktaş İlçe Başkanı Rıza Kolenoğlu, “MHP’nin bayrağını sadece Beşiktaş’ın çatısına değil, Türkiye’nin çatısına dikeceğiz. Beşiktaş’ta siyaset yapmak bizim için zor. Beşiktaş’ta 13 bin oya çıkabildiysek bunu 50 bin yapabilmemiz mümkün. Burada siyaset yapmanın zorluğu kadar ilçemizin sorunlarınıda biliyoruz. Beşiktaş’ta kendimizi güzel ifade etmek istiyoruz” diye konuştu. (Ufuk ÇOBAN)
Yahya Efendi Türbesi kurtuldu
BEŞİKTAŞ- Yahya Efendi Dergahı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla yıkılmaktan kurtuldu! Restorasyon sırasında, tarihi külliyenin Boğaz’a doğru kaydığı tespit edilince güçlendirmesi de yapıldı. Başbakan Erdoğan 3 yıl önce Beşiktaş’taki Şeyh Yahya Efendi Külliyesi’nin restorasyonu için talimat vermiş, ardından da çalışmalar başlatılmıştı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2009 yılındaki ziyareti sırasında Kanuni Sultan Süleyman’ın süt kardeşi Şeyh Yahya Efendi’nin Beşiktaş’ta bulunan külliyesindeki ahşap yapılarda ve hazirede bozulmaları ve eskimeyi görünce Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne “restorasyon” talimatı vermişti. Vakıflar da onarım çalışmaları başlatmıştı. 3 yıl süren restorasyonun ilk etabı tamamlanmak üzere. Projenin Haziran ayında bitirilerek cami ve türbenin ziyarete açılması hedefleniyor.
1538’de kurulan külliyede sadece restorasyon değil, güçlendirme çalışması da yürütüldü. Yenileme çalışmaları sırasında, tarihi yapıda denize doğru kayma olduğu tespit edilince üniversitelerden alınan bilimsel raporlar doğrultusunda külliyenin Boğaz’a bakan kısımlarında kuyu temel sistemiyle güçlendirme çalışmaları yapıldı. Restorasyon sırasında, tarihe ışık tutacak veriler de elde edildi. Türbenin bulunduğu hazire kısmında raspa çalışmaları yapılırken sıvaların altından ziyaretçilerin yazdığı notlar, şerhler ve kısa hikâyeler çıktı. Bu yazılar da en kısa süre içinde tercüme edilecek. Vakıflar İstanbul Bölge Müdürü İbrahim Özekinci, restorasyon için öngörülen maliyetin 5 milyon 114 bin 500 lira olduğunu, yeni bulguların ortaya çıkması halinde maliyetten de kaçınmayacaklarını söyledi.
Karla mücadele
Kar yağışı Beşiktaş’ı olumsuz etkilemedi. Beşiktaş Belediyesi günler öncesinden alarm konumundaydı, Beşiktaş Belediyesi Afet Yönetim Merkezi karla mücadele konusunda oldukça başarılı bir şekilde görevlerini yaptı ve Beşiktaş Kentlisi’nin yüzü güldü.
Beşiktaş Belediyesi Afet Yönetim Merkezi, meteorolojinin geçen haftalar içinde bildirdiği kar yağışının getirdiği olumsuzlukları gidermek amacıyla 24 saat boyunca Beşiktaş Kentlileri’nin yanında oldu… Sadece bununla da kalmadı, Beşiktaş Kentlisi’yle de sürekli dirsek teması içinde bulundu. Afet Yönetim Merkezi, interaktif iletişim telefonlarına gelen istek ve şikayetleri de değerlendirdi ve anında çözüm ortağı oldu. Beşiktaş Belediyesi Afet Yönetim Merkezi, meteorolojinin geçtiğimiz hafta bildirdiği kar yağışının olumsuzluklarını gidermek amacıyla 24 saat boyunca Beşiktaş Kentlileri’nin yanında oldu. Beşiktaş Belediyesi, kar yağışı ile birlikte şehir trafiğinde yollarda kalan kentlilere adeta can simidi oldu. Karla mücadele kapsamında metro istasyonlarından ücretsiz ring seferleri de Beşiktaş Kentlisi’nin yüzünü güldürdü, ulaşım sıkıntının hat safhada yaşandığı kar yağışının ilk gününde de şartlar iyileşene kadar kentlinin sorun istek ve önerileri dikkate alınarak uygulama yapıldı. Beşiktaş Belediyesi’nin Akatlar’da hizmete açmış olduğu Afet Yönetim Merkezi (AYÖM) olası doğal afet ve karla mücadele için yöneticilerinin, birimlerle koordinasyon kuracağı ana merkez olarak karşımıza çıkıyor. Kurulduğu günden bu güne periyodik olarak çalışmalarını da yürüten Afet Yönetim Merkezi hakkındaki bazı detaylar ise şöyle sıralanıyor: “2008 yılında organizasyonu tamamlanan merkezde dört ana kurtarma ekibi bulunuyor. Her ekibin altında afetler, kurtarma ve bilgilendirme konularında eğitim görmüş 120’ye yakın personel görev yapıyor. Kurtarma ekiplerine destek vermek adına ilçenin tüm mahallelerinde 30 kişilik Mahalle Gönüllü Kurtarma Ekipleri oluşturulmuş, bu genç ve dinamik ekip olası bir afet durumunda ana ekiplere her türlü desteği sağlamayı amaçlıyor.”
Afet Yönetim Merkezi binası, Karanfilköy Mahallesi Cumhuriyet Caddesi’nde yer alıyor. Çalışmalar, programlar ve merak edilen konular hakkında bilgi alabilmek için, Afet Yönetim Merkezi’ni (0212) 352 24 38 no’lu telefondan arayabilirsiniz.
Nazım Hikmet törenle anıldı
Dünyaca ünlü şair Nazım Hikmet, 110.doğumgününde, Tarabya sahilinden denize atılan karanfillerle anıldı. “Mavi Gözlü Dev” şiiriyle de tanınan şair için düzenlenen törende Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal da yer aldı. Başkan Ünal’ın yanı sıra bir çok sanatçı da hazır bulundu. 1963 yılında hayatını kaybeden Nazım Hikmet, birçok baş yapıtı ile edebiyat dünyasının usta isimleri arasında yer alıyor. Nazım Hikmet’in doğun günü nedeniyle Beşiktaş Belediyesi’nin ve Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı ile ortak düzenlenen etkinlikler kapsamında, şair gerçekleştirilen törenle ve etkinliklerle geçtiğimiz haftalarda anıldı. Anma etkinlikleri kapsamında, Türkiye’den ayrıldığı son nokta olan Tarabya sahilden denize karanfil bırakıldı. Etkinliğe, Beşiktaş’ın çeşitli noktalarında gerçekleştirilen diğer organizasyonları da yakından takip eden Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ve sanat dünyasından Tarık Akan, Rutkay Aziz gibi bir çok ünlü isim sahilde gerçekleştirilen törene katıldı.
Başsağlığı dilekleriyle…
KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı son yolculuğuna milyonlar alkışlarla uğurladı. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, büyük devlet adamı Rauf Denktaş’ın vefatının ardından başsağlığı mesajı yayınladı. Başsağlığı mesajını hazırlatılan afişlerle, kentin dört bir yanında da duyurdu. Yeni yılın ocak ayında tedavi gördüğü hastanede 88 yaşında vefat eden Denktaş için hastanede ve nakledildiği KKTC Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda devlet töreni düzenlendi. Katafalka konan Denktaş’ın naaşı önünde halkın sabaha kadar saygı geçişi sürdü. Denktaş’ın çocukları ve torunları da taziyeleri kabul etti. Türkiye ve KKTC devlet protokolünün de tam kadro katıldığı devlet töreninin ardından Denktaş’ın naaşı, kurucusu olduğu Türk Mukavemet Teşkilatı Anıtı’nın da bulunduğu Lefkoşa’daki Cumhuriyet Parkı’na dualarla defnedildi.
BEŞİKTAŞ BELEDİYESİ’NDEN ANMA MESAJI
Öte yandan Beşiktaş Belediyesi Türk futbolunun önemli ismi Lefter’i de unutmadı. Türk futbolunun efsanevi ismi formasını giydiği kulüplerin yanı sıra Beşiktaş Belediyesi de başsağlığı mesajının ardından hazırlattığı afişlerle andı. Efsanevi futbolcu Lefter Küçükandonyadis 87 yaşında hayatını kaybetti. Ünlü futbolcu rahatsızlığı sebebiyle 9 Ocak Pazartesi günü Amerikan Hastanesi’ne kaldırılan ve zatürre teşhisiyle yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan Lefter’in kalbi dört gün dayandı ve efsane isim geçtiğimiz haftalarda vefat etmişti.
“En büyük sıkıntı trafik”
Geçen yıl olduğu gibi bu sene de mahallelerin konuğu olmayı sürdürüyoruz. Mahalle turumuzun bu durağında yeniden Bebek Mahallesi sakinlerinin konuğu oluyoruz. Bebek Mahallesi’nde yaşayanlar deyim yerindeyse adeta eski günleri özlüyorlar. Eskiden tramvayların çalıştığı Bebek sokaklarında şimdilerde kalabalık insan toplulukları ve trafik keşmekeşliği ön planda yer alıyor. Mahalle Fatih’in İstanbul’u fethinde, Rum balıkçı köyü olan Bebek, adını Bebek Çelebi isimli askerden almış. Rağbet gören semt haline gelmesi ise III. Ahmet dönemine rastlamış. O dönemlerde sayfiye yeri olan Bebek, 19. yy’nin ortalarında vapur seferlerinin başlamasıyla, sürekli yaşanan bir semt haline gelmiş, 1980 sonrasında Boğaz tepelerini ve korularını hızla tahrif eden yapılaşmadan Bebek de nasibini almış. Her geçen gün artan nüfusuyla Bebek, sadece Beşiktaş’ın değil, İstanbul’un da önemli yaşam merkezlerinden biri olmasına rağmen mahalle birçok sorunla boğuşmayı da sürdürüyor. Ayrıca mahallenin sorunlarının çözümü için Bebekliler Derneği, Boğaziçi Arnavutköylüler Derneği, Bebek Camii Derneği, Rumelihisarı Koruma ve Güzelleştirme Derneği mahallelerinin sorunlarının çözümü için ilgili kurumlara bir dilekçe sunmuşlar. Her zaman olduğu gibi yine mahalleyi muhtarına ve orada yaşayanlarına sorduk.
Mahallelerde varolan sorunların çözümü için Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın ‘Gezici Araç Projesi’nin olumlu bir proje olduğunu dile getiren Bebek Mahallesi Muhtarı Aydın Onar, şunları söyledi:
“Belediye Başkanımız İsmail Ünal bizlere yeni yılda “Gezici Araç” ile sorunların yerinde tespit edilip anında müdahale edileceğinin müjdesini verdi. Ancak bu proje henüz başlamış değil. Ben bu projenin başlatıldığı takdirde mahallemizde gözle görülür bir değişim olacağına inanıyorum. Bu yeni bir gelişme bunun yanı sıra varolan sorunlarımızda bir değişiklik yok. Eskilerde buranın insanları sokak kapısının anahtarını bırakıp evlerinde huzur içinde uyurlardı. Şimdilerde ise böyle bir durum söz konusu değil, insanlar artık evlerinde tedirgin olarak uyuyorlar. Hırsızlık olayları artınca emniyet yetkilileri de bu konuya el attı. İnsanlarımızı uyarmak için el broşürleri dağıtmamızı söylediler. Bunun yanı sıra bekçi uygulaması benzeri uygulamalar da gündemde yer alıyor. Mahallemizin bir diğer derdi de, başıboş sokak köpekleri. Hepimiz hayvanseveriz ama hayvanseverlerin hayvanlarına ve çevrelerine karşı biraz daha fazla duyarlı olmaları gerekiyor.”
MAHALLEYİ VALELER SARDI
Günümüzde alt yapısının artık yetersiz kaldığı Bebek Mahallesi’nin trafik ulaşım gibi sorunları şehirleşmeye bağlı olarak neredeyse yıllardır sürüyor. Mahallede araç park eden valelerin mahalleli ile sorun yaşadığına değinen Aydın Onar sözlerini şu cümlelerle sürdürdü:
“Bir aylık süre için verilen ruhsatlar var. Turistik belge almaya müracaat edildiğinde bu süre uzatılıyor. Bu ruhsatları kötü niyetle kullanmaya çıkanlar olabilir. Bebek Belediye Parkı var mahallemizde, buranın sorumlusu Büyükşehir Belediyesi, bu park Beşiktaş Belediyesi emrine verilmeli. Mahallemize ‘Türkan Sabancı Parkı’ yapıldı. Parka Türkan Hanım her ay 15 bin lira ödüyor. Başıboş köpek dolu içerisi… Yetki bence Büyükşehir’de olmasın, yeterince ilgilenmiyorlar. Türkan Hanım’ın parkı yapılınca bir kısmı otopark yeri ayırın, dedik. Ancak etrafı valeler sardı. Her bir kafede 4-5 vale bulunuyor. Vale sorununu Başkan’a da ilettik. Öte yandan park etmek de otopark alanı da büyük sıkıntı… Neredeyse caminin içine park edecekler arabaları… Caminin gasilhanesi kapandı, lokantaya kiraya verildi. 15 metrekarede sıkıştık kaldık. Ayrıca bir çivi bile çakılmıyor. Belediye Başkanı’na söyledim, bir arsa var muhtarlık binamız için, ancak Büyükşehir’den müsaade çıkmıyor. Bunun yanı sıra, Bebek’e Tekne Park yapılacak, otopark karmaşası gibi olmasın, diyorum. Kısacası eski Bebek yok artık… Ambulans hizmeti için belediyemize ve bizim her sorunumuza koşturan Fen İşleri ve Temizlik İşleri görevlilerimize de özellikle teşekkür ederim. Mahalle sakinlerimiz haftanın 3 günü Küçük Bebek’ten Şaban Gündeş Sağlık Ocağı’na kaldırılan araçlar için teşekkür ediyor.”
Kentli ne diyor neler istiyor?..
“Yollar çok dar valeler daha da arttı”
Bebek Mahallesi sakinleri mahallelerindeki trafik karmaşasının bitmesini ve insanların daha duyarlı olmasını istiyorlar. Mahallede en büyük sıkıntılardan bir tanesi de gece bütün denetimlere rağmen yaşanan gürültü… Mahalle sakinleri görüşlerini şu şekilde aktarıyorlar:
BEBEK GİBİ BAKMALIYIZ: “Adı üzerinde Bebek, ancak biz mahallemize bir bebek gibi değil de etrafına kötülükler saçan bir adam gibi davranıyoruz. Mahallemizde yaşanan sıkıntılar mahallemizi ve bizi yıpratıyor.”
Yıldız Yalçınsü.

KÜLTÜR KARMAŞASI:
“Göçle birlikte alışkanlıklar da beraberinde geldi. Buradaki insanlarımız kendi değerlerinden mahalleye bir şeyler katıp Bebek Mahallesi’nin değerlerinden olumlu faydalanmadılar.” Ahmet Yalçınsü.

PARKIMIZA SAHİP ÇIKALIM: “Çok güzel parklarımız var ama maalesef sahip çıkılmıyor. Özellikle yaz geldiğinde yapılan mangallar çevre insanını rahatsız ediyor. Bunun yanında parklara çadır kurulduğu da oluyormuş.” Züleyha Gemici.
GENÇLİK MERKEZİ OLMALI:
“Gençlik Merkezi olsa bizim için iyi olurdu. Tarihi dokusu olan bir yerde yaşamak oldukça mutluluk verici ve sahile inince manzaramız güzel ama trafik burayı bitiriyor. Oysa eskiden mahallemiz çok güzel bir mahalleymiş.” Üzeyir Ay.

ELEKTRİK KESİNTİLERİ: “Sıklıkla elektrik kesintisi yaşanıyor ve bu sıkıntılar bizleri bezdirdi. Mahallemizde bundan böyle elektrik kesintileri yaşamak istemiyoruz. Ama yaşananlar öyle göstermiyor durumu.” Zeynep Sözen

BİR TÜR DEĞNEKÇİLİK: “Valelik modern değnekçilik haline geldi. Çete gibi oldu desek yeridir. Bunun yanısıra başıboş sokak hayvanları bazen insanlara da zarar verebiliyorlar. Eski halimizi özledim.” Ahmet Bey.
ESKİ YOK ARTIK: “Eskiden mahallemize tramvay gelirdi, Eminönü’ne rahatça giderdik. Şimdi ise trafikte adım atmak mümkün değil. Mahallemizin eski halini özledim… Ama bundan sonra eskiye dönmek galiba zor. Umudumuz tükendi.” Semiha Hanım.

CAMİYE PARK: “Trafik öylesine bir sorunki burada insanlar ellerinden gelse camilerin içine park edecekler. Mahallemize yeni bir park yapıldı ve bence bu parkın bir kısmı otopark olsaydı, sorunlar azalırdı.” Aybetül Hanım.

SIKINTILAR BİTSİN: “Mahallemiz turistik bir mahalle ve mahallemizin eski havası yok. Burada yaşayan esnaflarda zor durumda. Mahallemizin sıkıntılarından kurtulalım. Mahallemi seviyorum.” Ferhat Temel.
Bir başkaldırı öyküsü: Tetikçi
Birbirinden farklı oyunlar, Ortaköy Kültür Merkezi’nde sanatseverler ile buluşmaya devam ediyor. Ocak ayında dikkat çeken oyunlardan bir tanesi de 29 Ocak’te perde diyen “Tetikçi” adlı oyundu.
Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi Afife Jale Sahnesi’nde seyircisiyle buluşan “Tetikçi” adlı oyun, konusuyla oldukça dikkat çekti. Yaş sınırlaması bulunan oyunun kadrosunda Best Model Yarışması’nda birincilik derecesi alan Furkan Palalı dikkat çekti. “Tetikçi” adlı oyun, Tepebaşı Tiyatrosu tarafından sahnelendi. Farklı sunumuyla dikkat çeken oyun ile ilgili bazı detaylar ise şöyle: “Şu yaşanası dünyayı doyasıya yaşayamamak… Tek bir kez, yalnızca bir kez, ölüm pahasına elde ettiğimiz yaşam hakkımızı insanca bir süreçle değerlendirememek… Ya da bir takım güç unsurlarının eline aldıkları iktidar sürecinde tıpkı birer böcek olabilecek kadar bir kıymet ifadesiyle ayak altlarında ezilmeye, susturulmaya, korkutulmaya, sindirilmeye, çıkar odaklarına, güçlülere yalaka edilmeye çalışılarak kişiliksizleştirilmek… Karaktersizleştirilme çabası… Eşitlik, adalet ve özgürlük kavramlarının yalnızca kitaplarda yazılı nostaljik birer terim olarak okunması. Temel yaşam haklarının sağlanamaması… Açlık sınırında yaşamak… Evsiz, ocaksız kalmak ve kocaman bir halk yığınının korkutularak modern köle düzeninin, güç sahiplerinin isteği doğrultusunda sürdürülmesi… Bu durum üzerinden, halkın düşünce ve duyguları ile oynayarak, umut vaad ederek organize olan belirsiz güçler… Belirsizlikler, kayıplar, organize derin işler…
İşte bütün bunlar olup biterken, bir toplumsal yaşamda toplumsal bilinç oluşturarak toplumu, halkı harekete geçirmek isteyenler… Karşı durup haykıranlar… Şu güzelim, tek bir defa, yalnızca bir defa hak kazandığımız sevdalı yaşamı her türlü yemişiyle, doğasıyla, toprağın, suyun bereketi ile kardeşçe ve eşitçe yaşamak için seslerini yükseltenler… Yürüyüşe geçenler… Barikatları devirenler… Belki de bu uğurda canını yok sayıp tetiğe basanlar…”
Tepebaşı Tiyatrosu’nun sahnelediği “Tetikçi” adlı oyunun yazan ve yönetmeni Ferdi Merter. Oyuncu kadrosunda ise şu isimler bulunuyordu:
“Furkan Palalı, Ercan Demirel, Ceyda Ateş, Kerim Kabalcı, Melih Çardak, Burhan Ökmen, Yaşar Karakulak, Hazar Genceli.”
Farklı oyunuyla dikkat çeken Tepebaşı Tiyatrosu ekibinden yazar – yönetmen Ferdi Merter hakkındaki bazı detaylar ise şöyle:
“Merter, tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, yazar, yönetmen, seslendirme sanatçısı olarak biliniyor. 1952 yılında “Dağların Kızı” (İhsan Tomaç) adlı filmde çocuk oyuncu olarak ilk kez kamera karşısında yer aldı. 1958 yılına değin İstanbul’da sinema ve tiyatro çalışmaları yapmanın ardından, 1959 yılında konservatuvara giren sanatçı, İtalyan Lisesi’nin ardından, 1962 yılında Devlet Konservatuvarı’ndan mezun oldu. 1962 – 2004 yılları arasında Devlet Tiyatroları’nda oyuncu, yönetmen, edebi kurul üyesi, disiplin kurulu üyesi, baş rejisörlük, Ankara ve Adana Devlet tiyatroları’nda sanat yönetmenliği yaptı. Ankara Sanat Tiyatrosu’nda çalıştı. Türkiye Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği yönetim kurulunda görev yapan Merter, ayrıca Tiyatro Yazarları Derneği Başkanı olup, seslendirme çalışmaları yaptı ve çeşitli sinema ve dizi – filmlerde rol aldı.”
Kara Komedi:
“Kocasını Pişiren Kadın”
Ortaköy Kültür Merkezi konusuyla dikkat çeken bir başka oyuna daha ev sahipliği yaptı. 12 yaş sınırı konan “Kocasını Pişiren Kadın” adlı oyun, Afife Jale Sahnesi’nde tiyatroseverleri yeni sezonda da karşıladı. İnsanoğlunun doymak bilmezliğini ele alan kara komedi, geçtiğimiz yılın Kasım ayının ikinci yarısında izleyicisini ilk olarak ağırlamıştı. 28 Ocak’ta tiyatroseverlere yeniden merhaba diyen, Debbie Isitt’in yazdığı Yasemin Erbulun’un çevirdiği Fatih Pestil’in yönettiği iki perdelik “Kocasını Pişiren Kadın” adlı oyun hakkındaki bazı detaylar ise şöyle:
“Mutfak bir katilin cennetidir!.. Kenneth ve Laura üçüncü evlilik yıldönümlerini Kenneth’in eski eşi Hilary’nin evinde kutlarlar. Ama ne kutlama! Bu kutlamada neler yoktur ki: Kenneth’in Hilary ile evliyken Laura ile neden beraber olduğu, Hilary’nin bunu öğrenince ne yaptığı, Kenneth’in Hilary’den neden vazgeçemediği, Laura’nın bunu öğrenince ne yaptığı… Özel kutlama yemeği pişerken geçmiş ve şimdiki zamanda hikayeleriyle baş başa kaldığımız bu üçlü bakalım size bir yerlerden tanıdık gelecek mi? Dileriz ki sonu benzemesin! Ah zavallı Kenneth! Hilary’nin mutfağı ve Laura’nın yatak odası arasında mekik dokuyan doyumsuz Kenneth! Hep mi açsın? Ne zaman doyacaksın? Doymak bilmeyen insanoğlunun halleri, dayatılmış erkeklik, kadınlık rolleri! Hilary’nin üçüncü evlilik yıldönümlerini kutlayan Kenneth ve Laura’ya bir sürprizi var!”
Tiyatro 3’ün sahnelediği oyunun kadrosunda şu isimler yer alıyordu:
“Melisa İclal Gürmen, Ünal Yeter, Hilal Özbay.”
Yönetmen Fatih Pestil hakkındaki bazı detaylar ise şöyle:
“1981 yılında Edirne’de doğdu. 2000 – 2005 yılları arasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nde eğitim gördü. Edirne Halk Eğitim Merkezi’nde, Edirne Sanat Tiyatrosu’nda, kendisinin kurduğu Son Sahne Oyuncuları’nda, Ankara Üniversitesi D.T.C.F.’de, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Tiyatro Topluluğu’nda, Batıkent Lisesi Tiyatro Topluluğu’nda, Öteki Tiyatro’da, Ankara Devlet Tiyatrosu’nda, Mahşer-i Cümbüş Tiyatrosu’nda birçok oyunda, yönetmen, oyuncu, besteci, yazar ve derleyen olarak görev yaptı. Bizim Evin Halleri, Trafik Eğitim Spotları, Tüketici Hakları Eğitim Spotları, Kaleiçi / TRT Ankara, Berenike / Belgesel, Dedemin İnsanları (sinema filmi) gibi yayınlarda oyuncu olarak, Anında Görüntü Şov adlı Tv Eğlence Programı’nda doğaçlama oyun müziği performansları ve besteci olarak yer aldı. Halen Mahşer-i Cümbüş Tiyatrosu’nda eğitmen ve doğaçlama oyun müziği performansçısı olan Pestil, bu sezon Tiyatro 3’te ‘Kocasını Pişiren Kadın’ adlı oyunda yönetmen olarak görev aldı.”
Ölümsüz dev eser: Otello
Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’ nde yeni yılın ilk günlerinde yine muhteşem konserler sanatseverleri ağırladı. Şubat ayında da muhteşem gösterimler sanatseverleri bekliyor. Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde 1 ve 15 Şubat’ta ‘Otello’ adlı bale sahne diyecek. İki perde olarak sahneye sunulacak olan “Otello” ile ilgili bazı detaylar şöyle sıralanıyor:
“1. Perde: Hava kararmış akşam olmak üzeredir. Fırtına esmekte, şimşekler çakmaktadır. Kent halkı limanda toplanmış, azgın dalgalarla boğuşan gemiyi izlemekte, herkes bir fikir yürütmektedir. Sonunda gemi güçlükle limana yanaşır ve savaştan dönen Otello, askerleriyle birlikte karaya çıkar. Kendisini alkışlayan halkı selamlayıp zafer müjdesi verir ve evine çekilir. Herkes çok sevinçlidir. Sevinmeyen yalnızca iki kişi vardır. Bunlar eski yaveri lago ile soylu bir genç olan Roderigo’dur. Roderigo, Otello’nun genç ve güzel karısı Desdemona’ya aşıktır ve Otello’yu kıskanmaktadır, lago ise rütbesini alıp Cassio’ya verdiği için Otello’dan nefret etmektedir. Ayrıca karısı Emilia ile de ilişkisi olduğundan kuşkulandığı için Otello’ya iyice düşman kesilmiştir…
2. Perde: Şatonun salonu, lago, hain planını sürdürmekte, mendili sorması için Otello’yu kışkırtmaktadır. Desdemona tekrar Cassio’nun affı için kocasından ricada bulunur. Otello yine başının ağrıdığını ileri sürerek mendiliyle alnını sarmasını ister. Desdemona farklı bir mendil çıkarınca öfkeyle onu yere atar ve daha önce kendisine armağan etmiş olduğu öbür mendili ister. Olmadığını öğrenince de Desdemona’ya hakaretler eder ve onu tartaklar. Otello, deliye dönmüştür. Desdemona umutsuzca gidince, lago ortaya çıkar. Otello, ona derhal Cassio’yu getirmesini buyurur, lago, zaten çoktan planını yapmış, Cassio’yu çağırmıştır. Otello’ya Cassio’yu uygun sorularla konuşturacağını, kendisinin de saklanarak gözlemesini söyler. Cassio gelince lago onu işine gelen şekilde yönlendirip konuşturur. Cassio, tanımadığı birinin kendisine bir mendil gönderdiğini söyleyince göstermesini ister ve elinden alıp Otello’nun göreceği şekilde sallar. Otello, saklandığı yerde acıyla kıvranmaktadır. Dışarıdan bir top sesi duyulur…”
İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde sahnelenecek W. Shakespeare’in Otello adlı eserindeki yaratıcı kadroda yer alan isimler ise şöyle:
“Koreografi ve sahneye koyan: Uğur Seyrek. Müzik: Gıuseppe Verdi, Michael Galasso. Metin: Işık Noyan. Dekor: Adnan Öngün. Kostüm: Sevtaç Demirer Ulaş. Işık: H.Oktay Kanca.”
Ensemble Kheops
Özel geceler yine Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’ nde müzikseverler ile buluşuyor. Yeni sezonun ikinci ayını selamlarken, birbirinden seçkin, muhteşem konserler sanatseverleri kucaklayacak. Bunlardan ilki, Şubat ayının ikinci gününde Fulya Sanat Merkezi’nde ziyaretçilerine merhaba diyecek. Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde 2 Şubat’ta “Ensemble Kheops’tan Trio Gecesi” dikkat çekiyor.
Her biri çalgılarında uluslararası üne sahip sanatçılardan oluşan oda müziği grubu Kheops Ensemble, kurulduğu 2006 yılından bu yana Bonn Beethoven Fest, Belçika Festival de Wallonie, Fransa Festival Juventus ve Féstival des forets Compiègne’de sahne aldı.
Kheops Ensemble, piyanist ve bir çok uluslarası yarışmada ödüllü besteci Muhiddin Dürrüoğlu; Belçikalı ve Eurovision Genç Müzisyenler Yarışması ödüllü viyolonselci Marie Hallynck ve yine Belçikalı ve BBC genç nesil sanatçısı, klarnetçi Ronald Van Spaendonck’tan oluşan kurucu üyeleri ile onlara daha sonra katılan “Monte – Carlo Master of Masters Yarışması” 2010 birincisi Rus kemancı Graf Mourja, Kraliçe Elizabeth Keman Yarışması ödüllü Singapurlu kemancı Ning Kam, genç neslin en iyi viyolacılarından kabul edilen Fransız Lise Berthaud ve kornoda dünyanın en iyi isimlerinden yine Fransız Hervé Joulain’den oluşuyor. Bu isimlere ilerleyen dönemlerde ise başka müzisyenler değişik projelerde eklenebiliyor.”
Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde yer alacak konserin programı ise şöyle:
“M. Glinka: Klarinet, çello ve piyano için “Patetik„ Trio. M. Dürrüoğlu: Çello ve Piyano için “Emotions Fugitives III (2011) (Türkiye’de ilk seslendirilişi). M. Dürrüoğlu: Klarnet ve Piyano için “Prelude to Orient Express (2008). M. Bruch: Klarnet, çello ve piyano için Op. 83 “Sekiz Parça” dan 3 seçme, 1. Andante, la minör, 5. “Romen Melodisi” Andante, fa minor, 7. Allegro vivace, ma non troppo, Si Majör. Verilecek aradan sonra devam eden programın detaylarında; Beethoven: Klarnet, çello ve piyano için Op. 38 Mi bemol Majör, 1. Adagio – Allegro con brio, 2. Adagio cantabile, 3. Tempo di Menuetto, 4. Thema – Andante con Variazioni, 5. Scherzo – Allegro molto & vivace – Trio, 6. Andante con molto alla Mar bulunuyor.”
Öte yandan Piyanist Muhiddin Dürrüoğlu’nun oda müziği grubu Ensemble Kheops’un yeni albümü de oldukça dikkat çekiyor. Şubat ayına verecekleri konserle damga vurmaya hazırlanan ekibin albümü, Music Web International tarafından “Ayın CD Kaydı” seçildi. CD’deki programı Erno Dohnányi (1877 – 1960) ve Krzysztof Penderecki’nin (1933) eserleri oluşturuyor. Brian Reinhart tarafından kaleme alınan yazıda “Ensemble Kheops” için “mükemmel” değerlendirmesi yapılıyor. Kheops’un “hayat dolu bir sese” sahip olduğu vurgulanıyor.
Çocuk tiyatrosu oyunları
Yine birbirinden güzel çocuk oyunları Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde 7’den 77’ye konuklarını ağırlıyor. Şubat ayının ilk haftasında “Çizmeli Kedi” miniklere neşeli vakit vaad ediyor.
2 Şubat’ta sahnelenecek olan, iki yaş üstüne hitap eden oyunla ilgili bazı detaylar şöyle:
“Yaşlı değirmenci oğluna miras olarak Çizmeli Kedi’yi bırakmış. Bu kedi sıradan bir kedi değilmiş. Konuşan, dans eden, şarkı söyleyen çok akıllı bir kediymiş. Sahibi Riki’nin durumuna üzülen Çizmeli Kedi bir plan kurmuş, Riki’nin kuyuya girip soyulmuş numarası yapmasını istemiş. O sırada yoldan geçen kralın arabasının önüne atlayıp, sahibi Kont Karabaş’ın soyulduğunu söylemiş…”
Çocuk tiyatrosu denince, Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde yine miniklerin yüzü güldü. “Ali Baba’nın Çiftliği” Akatlar Kültür Merkezi’nde çocukları selamladı. İki yaş üstüne hitap eden, 25 Ocak’ta sahnelenen oyunla ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“Hayvanlara iyi davranan, onlara çok iyi bakan Ali Baba nın çiftliği zalim Baron tarafından ele geçirilmek isteniyor…”
“Ali Baba’nın Çiftliği”ni Sabahattin Mutluer yazıp yönetti. Sarıyer Sanat Tiyatrosu’nun kadrosunda yer alan isimler şöyleydi:
“Mustafa Kemal Bayrak, Özgün Gülseven, Ali Yalçıner, Gülistan Çelik, Arda Tunaseli, Bülent Bayrak, Deniz Karataş, İrem Dilaver.”
Bir diğer oyun da, “Aslan Kral Sirkte”ydi. Aynı ekibin 27 Ocak’ta sahneye koyduğu oyunlarla ilgili detaylar ise şöyleydi:
“Ormanların Kralı Aslan kralın Oğlu Dodo, sert ve acımasız olan babasının aksine yumuşak başlı ve sanatçı ruhludur. Ormandaki diğer hayvanlarla birlikte çalıp söylemek, orkestra kurmak ister. Fakat babası müzisyen olmasını istemez. Ve serüven başlar…”
Bir başka oyun da Tiyatro Akkaş’ın 22 ve 28 Ocak’ta sahnelediği “Çirkin Ördek Yavrusu”ydu. Serhat Akkaş’ın yazıp yönettiği, üç yaş ve üstü minikleri neşelendiren “Çirkin Ördek Yavrusu” adlı oyunla ilgili bazı detaylar şöyleydi:
“Yavrular yumurtalardan teker teker çıkarlar. Ancak bir yavru diğerlerine benzemediği gibi üstelik çok da çirkindir. Çiftlikte yaşayan hayvanlar çirkin ördek yavrusuyla birlikte yaşamak istemezler…”
Ustalara Saygı: Can Yücel
Beşiktaş Belediyesi tarafından yedi sezondur düzenlenen “Ustalara Saygı” toplantılarına, yeni yılda da devam ediyor. Ustalara Saygı toplantısı, 23 Ocak Pazartesi günü Can Yücel için düzenlenen geceyle devam etti. Faruk Şüyün tarafından hazırlanan etkinlikte, geceye katılan konuklar; Can Yücel’i andı. Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde saat 20.00’dan itibaren takip edilebilen “Ustalara Saygı” toplantısı, Can Yücel’in dizelerinden örnekleri de yorumlayan Tuna Egemen sunumu ile başladı. Şiirlerinin yanı sıra Shakespeare’in sevilen eserlerini kendi söyleyişiyle adeta yeniden yazan şair için hazırlanan geceye; Ataol Behramoğlu, Cengiz Bektaş, Derya Köroğlu, Enver Ercan, Halit Kıvanç, Kemal Kocatürk, Küçük İskender, Metin Deniz, Metin Üstündağ, Nebil Özgentürk, Pelin Batu, Refik Durbaş, Ruşen Aktaş, Su Yücel, Turgay Fişekçi, Yavuz Tanyeli konuşmacı olarak katıldı.
Can Yücel’in sesinden şiirlerin de dinlenebildiği gecede müzik de vardı. Ustanın aralarında “Değişik” ve “Yapraktı”nın da bulunduğu şiirleri müzikle buluşturan gecede Derya Köroğlu’da şarkıları ile yer aldı. 1971 yılında Adana’ya sürgün edilen şair ile Adana’da tanışan ve çeyrek asır sonra onun belgeselini yapan Nebil Özgentürk’ün filminden bölümler de gösterildi. Kemal Kocatürk’ün bu sezon seyircilere sunduğu “Can” adlı oyundan kısa bir bölüm yorumladığı etkinlik; Can Yücel şiirleriyle tiyatro, müzik, sinema ve edebiyatı buluşturmuş oldu.
Şair Can Yücel, 1926 yılında İstanbul’da doğdu. Türkiye’nin ilk Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in oğlu olan Can Yücel, orta öğrenimini Ankara Erkek Lisesi’nde tamamladıktan sonra, Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Klasik Filoloji Bölümü’nde okudu. İngiltere’de Cambridge Üniversitesi’nde eğitimini sürdüren Yücel, bir süre Londra’da BBC Radyosu’nda çalıştı. Türkiye’ye dönüşünde Bodrum’da turist rehberliği yapan Yücel, daha sonra İstanbul’a yerleşti ve bağımsız çevirici olarak yaşamını sürdürdü.
Can Yücel, 1945 – 1965 yılları arasında “Yenilikler”, “Beraber”, “Seçilmiş Hikayeler”, “Dost”, “Sosyal Adalet”, “Şiir Sanatı”, “Dönem”, “Yöne”, “Ant”, “İmece”, “Papirus” adlı dergilerde yazdı. “Yeni Dergi”, Birikim”, “Sanat Emeği”, “Yazko Edebiyat” ve “Yeni Düşün” dergilerinde yayımladığı şiir, yazı ve çeviri şiirleri ile tanınan Yücel, 1965’ten sonra siyasal konularda da ürün verdi. İlk şiirlerini 1950 yılında “Yazma” adlı kitapta toplayan Can Yücel, “toplumsal sorunların yarattığı izlenimlerin ağırlığından kurtulmak istermiş gibi” şiirlerinde, yalın dili ve buluşları ile dikkati çekti. Ünlü dünya şairlerinden çevirdiği şiirleri biraraya getirdiği “Her Boydan” adlı kitabı 1959 yılında yayımlanan Yücel, yapıtlarını “Yazma” (1950), “Sevgi Duvarı” (1973), “Bir Siyasinin Şiirleri” (1974), “Ölüm ve Oğlum” (1976), “Şiir Alayı” (1981), Rengarenk (1982), “Gökyokuş” (1984), “Canfeda” (1987), “Çok bi Çocuk” (1988), “Kısadevre” (1990) ve “Kuzgunun Yavrusu” (1990) adlı kitaplarda topladı.”
Kültür merkezinde özel gece
Nazım Hikmet’in 110. doğum günü, Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi’nde gerçekleşen etkinliklerle kutlandı. Mustafa Kemal Merkezi’nde geçtiğimiz haftalarda Kardeş Türküler konseri sanatseverleri ağırladı. Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nın İstanbul’da düzenlediği etkinliklerin ilki, Nazım Hikmet’in İstanbul’dan ayrıldığı son yer Tarabya’da başlamıştı. Beşiktaş Akatlar Kültür Merkezi’nde “Nazım Hikmet Tiyatro Afişleri Sergisi” görücüye çıktı ve merkezde “Geçmişten Geleceğe Nazım Hikmet” başlıklı, Cevat Çapan, Konur Ertop, Turgay Fişekçi, Doğan Hızlan ve Timur Selçuk’un konuşmacı olarak katıldığı bir panel düzenlendi. Nazım Hikmet Vakfı ve Beşiktaş Belediyesi işbirliği ile hazırlanan doğum günü etkinlikleri, kapsamında doğum günü akşamında ise dünyaca ünlü şair için Mustafa Kemal Merkezi’nde konser düzenlendi. Kardeş Türküler’in verdiği konserde, Işık Yenersu ve Cüneyt Türel de konserde Nazım’dan şiirler okudu.
Nazım Hikmet hakkındaki bazı detaylar şöyle:
“Nazım Hikmet Ran 15 Kasım 1901 doğumlu, nüfusta kaydı 15 Ocak 1902’de gerçekleşti. 3 Haziran 1963’te vefat etti. Türk şair ve oyun yazarı. Lakabı “Güzel Yüzlü Şair” veya “Mavi Gözlü Dev”dir. Yasaklı olduğu yıllarda Orhan Selim adını da kullandığı olmuş. Hatta “İt Ürür Kervan Yürür” kitabı Orhan Selim imzasıyla çıktı. Türkiye’de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin önemli isimlerindendi. Uluslararası bir üne ulaşmış ve adı 20. yüzyıl’ın ilk yarısında yaşamış olan dünyanın en büyük şairleri arasında anıldı. Eserleri birçok dile çevrildi. Mezarı halen Moskova’da bulunuyor. Eserleri birçok ödül aldı. Türkiye’deki yaşamının çoğunu hapiste geçirmiş daha sonra Moskova’ya gitmiş ve Türk vatandaşlığından çıkarılmıştı. Nazım Hikmet,1938’de cezaevine girmiş ve şiirleri yasaklandı. Türkiye’de ancak ölümünden iki yıl sonra 1965’te şiirleriyle yeniden önem kazandı. İlk şiirlerini hece ölçüsü ile yazmaya başlamasına rağmen içerik bakımından diğer hececilerden uzaktı. Şiirsel gelişimi arttıkça hece ölçüsü ile yetinmemeye ve şiiri için yeni formlar aramaya başladı. Sovyetler Birliği’nde yaşadığı ilk yıllar olan 1922 – 1925 arası bu arayış doruğa çıktı. O dönemdeki birçok şairden farklıydı. Hece ölçüsünden ayrılarak Türkçe’nin vokal özellikleri ile harmoni oluşturan serbest ölçüyü benimsedi. Mayakovski ve gelecekçilik taraftarı genç Sovyet şairlerinden esinlendi. Şiirlerinden bir çoğu Fuat Saka, Volkan Konak, Grup Yorum, Ezgi’nin Günlüğü ve Zülfü Livaneli gibi sanatçılar tarafından bestelendi. Ünol Büyükgönenç tarafından özgün bir şekilde yorumlanmış olan küçük bir kısmı ise 1979’da “Güzel Günler Göreceğiz” ismiyle kaset olarak çıktı. Birkaç şiiri ise Yunan besteci Manos Loïzos tarafından bestelendi. Ayrıca bazı şiirleri Yeni Türkü’nün eski üyesi Selim Atakan ve Cem Karaca (Çok Yorgunum) tarafından bestelendi. Ayrıca Fuat Saka’nın da biri Demir Gökgöl ile olmak üzere iki adet Nazım Hikmet şiirlerinin bestelendiği şarkıları içeren albümü bulunuyor. Yeniden Türk vatandaşlığına alınması konusunda ise 2009 yılının 5 Ocak günü konu Bakanlar Kurulu’nda imzaya açıldı. Öneri oylanarak kabul edildi. Böylelikle Nazım Hikmet Ran, 58 yıl sonra yeniden Türk vatandaşı oldu.
Şafak Pavey
Okuma Günleri’nde
Okuma günleri tüm hızıyla devam ediyor. Beşiktaş Kentlisi’nin yakından takip ettiği okuma günlerinde bu kez kitapseverler Ortaköy’de buluştu. Beşiktaş Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin düzenlediği Okuma Günleri’nin konuğu yazar Şafak Pavey oldu. Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kütüphanesi’nde düzenlenen etkinlikte, Şafak Pavey’in “Nereye Gidersem Gökyüzü Benimdir” adlı kitabından bölümleri okundu. Yazarın hayranlarıyla kitap üzerine yaptığı söyleşinin ardından Şafak Pavey kitaplarını imzaladı. Okuma Günleri, her ay bir yazarın katılımıyla devam edecek. Okuma Günleri’ne konuk alan yazar Şafak Pavey hakkındaki bazı detaylar ise şöyle:
“Zürich’de sinema televizyon bölümünde okudu. Burada okurken 17 yaşında Paul Pavey’le evlendi. İsviçre’ye yerleşti. İsviçre’de geçirdiği tren kazası sonucu sol kol ve bacağını kaybetti. Ardından takılan protezleri ile yeni bir hayata başladı. Kocası onu terketti. Eşinden boşandı. Annesi Ayşe Önal onu destekledi. Yaşadıklarını bir kitapta topladı. Londra’daki Westsminster Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Politikaları Bölümü’nden onur öğrencisi olarak mezun oldu. London School of Economics’de, “Milliyetçilik ve Etnik Kökenler” üzerine master yaptı. Sonrasında BM İnsan Hakları Yüksek Temsilcisi oldu. İngiliz Parlamentosu’nda zenci ve diğer azınlıkların oy haklarını koruyan Operation Black Vote adındaki parlamenter baskı grubu ile politika ve seçim kampanyası stajı yaptı. İstanbul’da yayınlanan haftalık Agos Gazetesi’nde yazılar yazdı. Van Gölü’ndeki Akdamar Kilisesi’nin restorasyonuyla ilgili kampanyada aktif olarak rol aldı. 33 yaşında. Annesi Ayşe Önal ve erkek kardeşi Mehmet Önal’la birlikte Londra’da yaşıyor. 2011 Genel Seçimlerinde CHP İstanbul Milletvekili adayıydı.”
‘Edebiyatta Fransız Etkileşimi’
Beşiktaş Belediyesi’nin Kavis Kitap’la birlikte düzenlediği “Edebiyat Buluşmaları” etkinliği bu yıl ikinci sezonuna girdi. 13 Ocak 2012’de başlayan buluşmalar, 23 Mart 2012’ye kadar her Cuma devam edecek. Yazarları ve okurları bir araya getiren, Beşiktaş Belediyesi ve Kavis Kitap işbirliğinde düzenlenen “Edebiyat Buluşmaları” tüm hızıyla Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi’nde sürüyor. 30 Mart 2012’ye kadar gerçekleşecek etkinlikler kapsamında 20 Ocak Cuma günü “Edebiyatımızda Fransız Etkileşimi” konulu buluşma düzenlendi. Moderatörlüğünü eleştirmen ve yazar Saba Kırer’in yaptığı buluşmaya konuşmacı olarak yazar Uğur Kökden, yazar ve çevirmen Mustafa Balel, editör ve eleştirmen Feridun Andaç katıldı. 20 Ocak’ta Levent Kültür Merkezi’nde gerçekleşen yazar ve okur buluşmasına ise konuşmacı olarak yazar Uğur Kökden, yazar ve çevirmen Mustafa Balel, editör ve eleştirmen Feridun Andaç katıldı. Söyleşinin moderatörlüğünü ise eleştirmen ve yazar Saba Kırer üstlendi. Buluşmada, “Türk Edebiyatında Fransız Etkileşimi” ele alındı.
Yazar Uğur Kökden hakkındaki bazı detaylar ise şöyle: “Uğur Kökden 1934’te Çorum’da doğdu. 1958’de İTÜ İnşaat Fakültesi’nden mezun oldu. 1970’ten beri, denemelerini çeşitli dergilerde yayımlıyor. Değişik coğrafyalarda gerçekleştirilmiş yolculuklardan ürettikleri ile tarih, zaman ve uygarlıklar üstüne kaleme alınmış değerlendirmelerini şu kitaplarda topladı: Tiksinti Çağı (1985 – 1995), Umut İçin Senfoni (1989), Anı Kentler (1992), Güneş Damlıyor (1993), Seslerin Resmi (1995), Bin Dokuz Yüz’e Veda (1996), Geçmişe Açılan Pencere (1997), Yazının Yedi Rengi (1997), Düşlerin Günbatımı (1999), Uzun Gecenin Tutsakları (2001), Kuğular, Kanallar, Salkımsöğütler (2002), Batı’nın Doğu’daki Yüzü (2003), Zaman Devriyeleri (2003), İstanbul / Zamana Açılan Kapı (2005), Doğu Akdeniz Yakından (2008), Leman Gölü Yalnızı (2008), Gece’ye Evet (2009).”
Yazar çevirmen Mustafa Balel hakkındaki detaylar şöyle: “Mustafa Balel, Türk hikaye ve roman yazarı, çevirmen. 1945’te Sivas’ta doğdu. l964’te Sivas Lisesi’ni, 1968’de Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Fransızca bölümünü bitirdi. Ardahan Lisesi’ndeki Fransızca öğretmenliğinin ardından burs kazanarak gittiği Fransa’nın Poitiers Üniversitesi’nde Karşılaştırmalı Dünya Edebiyatı üzerine yüksek lisans yaptı. 1978 – 1980 arası İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü’nde 20. yüzyıl Fransız edebiyatı ve çeviri, 1980 – 1997 yılları arası İstanbul Bahçelievler Lisesi’nde Fransızca ve edebiyat, 1997 – 2000 yılları arası Adnan Menderes Anadolu Lisesi’nde edebiyat dersleri verdi. Edebiyat yaşamına 1972’de Yeni Ortam Gazetesi’nde yazdığı kitap tanıtma yazıları ve edebiyat eleştirileriyle başladı. Gazete ve dergilerde yayımladığı öyküler, eleştiriler ve çevirileriyle tanındı.
Ansiklopedilerde çalıştı: Meydan Larousse: Büyük Lugat ve Ansiklopedi, Görsel Büyük Genel Kültür Ansiklopedisi, Gelişim Büyük Larousse, Memo Larousse, Axis 2000…”
Feridun Andaç hakkındaki bazı detaylar ise şöyle: “1954 doğumlu yazar Feridun Andaç, Erzurum’da doğdu. Asıl adı Feridun Şehrî’dir. Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesini bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde ‘Dış Göç Olgusunun Edebiyatımıza Yansıması’ konulu teziyle yüksek lisans yaptı. Bir özel üniversitede ‘Karşılaştırmalı edebiyat’ dersleri verdi. Somut, Yeni Düşün, Varlık, Broy, Milliyet Sanat, Çağdaş Türk Dili, Gergedan, Adam Sanat, Gösteri gibi dergilerde ve Yeni Yüzyıl, Evrensel ve Cumhuriyet Gazeteleri’nde yazdı. İnceleme, araştırma, deneme, hikaye ve gezi edebiyatı dallarında eserleri bulunuyor. Eserleri: Yazınsal Gerçekçiliğin Boyutları (1995), Sürgün Edebiyatı, Edebiyat Sürgünleri (1996), Söz Uçları, Yazı Burçları (1998), Işık Ol, Günüme Ağ (1998), Edebiyatımızın Yol Haritası / Yazınsal Oluşumun Göstergeleri: 1 (2000), Söz Uçar Yazı Kalır / Yüzyılın Son Tanıkları (2001), Aynanın Arkası (2002), Babil’e Yolculuk (2003), Kar Masalları (2003), Küllenen Her Şey (Denemeleri, 2005).”
İhtimalleri zorlayanların
filmi: “Aşkın Büyüsü”
Beşiktaş Belediyesi sinema günleri sinemaseverleri kucaklamaya devam ediyor. Yeni yılda Ocak ayında yine birbirinden güzel gösterimler seyircileri karşıladı. Onat Kutlar Sinema Salonu’nda gerçekleşen bu gösterim, Ocak ayının üçüncü haftasında tamamlanmış oldu. Aşkın Büyüsü adlı film ile ilgili detaylar şöyleydi:
“Doksan yaşında, huzurevinde kalan ömrünü Büyük Buhran zamanında çalıştığı sirkteki anılarını anlatan emekli bir veteriner. Jacob Jankowski, 23 yaşında, anne-babasının bir trafik kazasında öldüğü haberini aldığında Cornell Üniversitesi’nde veterinerlik bölümünün son sınavlarına hazırlık yapan bir öğrencidir. Sirk treni olduğunu öğrendiği bir trene atlayıp, başı boş, korkutucu, topluma ayak uyduramayan bir topluluğun arasına girer. Eğitiminin veterinerlik üzerine olduğunu öğrenen sirk sahibi ona hayvanların sorumluluğunu verir. Orada Rosie’yle tanışır. Sirkin eğitelemeyen asi fili. Ama genç veteriner fili eğitmenin bir yolunu bulur. Baş eğitmen August, etrafındaki insanlara ve eğiticisi olduğu hayvanlara kötü muamele yapan acımasız bir adamdır. Ama o aynı zamanda da oldukça karizmatik biridir. August ve onun karısı Marlena ile temkinli bir ilişki kuran Jacob bir süre sonra binicilikte bir yıldız olan genç ve güzel Marlena’a aşık olur. Aşkın lüks sayıldığı bir dünyada bile her ihtimali aşan iki insanın arasında yaşanan aşkın hikayesi.”
Film hakkındaki bazı detaylar ise şöyle:
“Yapım: 2011 – ABD. Tür: Biyografi, Dram, Gizem, Macera, Romantik, Tarih. Süre: 122 dakika. Yönetmen: Francis Lawrence. Oyuncular: Robert Pattinson, Reese Witherspoon, Christoph Waltz, James Frain, Hal Holbrook, Sam Anderson, Jackie Zane, Ken Foree, Donna W. Scott, Tim Guinee, William Morse, Alan Fleury, Sandra Staggs, Renee Diamond, Cody Wood, Danny Castle, Stephane Nicoli, Daniel Sobieray, Lisa Marie Summerscales, Tracy Phillips, Richard Brake, E.e. Bell, Scott MacDonald, Bruce Gray, Ilia Volok, Erin Pickett, Mark Povinelli, Dan Lauria, Stephen Taylor, Jim Jansen. Senaryo: Richard LaGravenese, Sara Gruen (kitap) Senaryo (Kitap): Sara Gruen. Yapımcı: Erwin Stoff, Andrew R. Tennenbaum, Kevin Halloran, Gil Netter.”
TEKNOLOJİ: İnternet filtresi ilgi görmedi
UZUN zamandır Türkiye’de bulunan internet kullanıcıları için internet filtresinin aktifleştirileceği belirtiliyordu. Beklenen gün geldi ve internet filtresi aktif hale getirildi. Ancak kullanıma sunulan filtre beklenen kadar ilgi görmedi. BTK’dan alınan bilgiler doğrultusunda güvenli internet ilk gününde 6 bin kişi tarafından ikinci gününde ise 4 bin kişi tarafından tercih edildi. Şu an için internet filtresini aktifleştiren kullanıcı sayısı 10 bin kullanıcı dolaylarında. Geniş bant üzerinde 13 milyon internet ve 20 milyonu aşkın kullanıcı yer alıyor.
Boğaziçi Köprüsü kapanacak mı?..
İSTANBUL- Acilen yapılması düşünülen 3. Köprü ısrarının nedeni ortaya çıktı. 39 yıl önce hizmete giren İstanbul Boğazı’na yapılan Boğaziçi Köprüsü 40’ıncı yılında büyük bir bakıma girecek. Yaklaşık bir yıl kapalı kalacak köprü nedeniyle İstanbul trafiği içinden çıkılmaz bir hale gelecek. Ulaştırma Bakanlığı en fazla iki yıl ertelenebilecek bakımdan önce 3. Köprü’nün hizmete girmesini istiyor.
Köprüye yeniden talip aranıyor!..
İSTANBUL- Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İstanbul Boğazı’na 3. Köprü yapımını da içeren Kuzey Marmara Otoyolu projesini özkaynakla yapacaklarını, kısa sürede tekrar ihaleye çıkacaklarını belirterek, ”Köprü artı 65-70 kilometrelik bir ana aks ilk ihaleye dahil edilecek ve daha sonraki devamı olan otoyol bilahare yapılacak” dedi. Bakan Yıldırım, işin 2012’de başlayacağını, 2013 ve 2014’de yoğun harcama olacağını belirtti.
İstanbul’a üçüncü havaalanı geliyor
İSTANBUL- Devlet Hava Meydanları İşletmesi, İstanbul’a 3’üncü havaalanı için kolları sıvadı. Yeni havaalanı en az 100 milyon yolcu kapasiteli olacak. DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal, 3’üncü havalimanının özkaynakla yapılıp yapılmayacağı konusunu konuşmak için henüz erken olduğunu söyledi.
İçme suyunda
hedef 2060 yılı…
İSTANBUL- Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Melen ve Yeşilçay projeleri sayesinde İstanbul’da kuraklık olsa dahi su kesintisinin ve sıkıntısının yaşanmayacağını söyledi. Başkan Topbaş da İstanbul’un ağaçlandırılma ve yeşillendirilmesi çalışmalarıyla Avrupa standartlarının üstünde bir şehir haline geldiğini kaydetti.

SPOR HABERLERİ

Almeida gidiyor mu?
Beşiktaş’ın Avrupa Şampiyonası sonrası Portekizli yıldız Almeida’yı göndereceği öğrenildi. Bu futbolcunun yerine Bebe’nin bonservisinin alınacağı bilgisi edinildi. Diğer yandan Beşiktaş’a tekrar dönen ancak istenilen başarıyı sağlamayan Slovak futbolcu Holosko’nun da Teknik Direktör Carlos tarafından istenmediği ve bu konuda Futbol Genel Direktörü Tayfur Havutçu ile görüştüğü öğrenildi.
KRİZ KAOSA DÖNÜŞTÜ!
Türkiye Futbol Federasyonu Olağanüstü Genel Kurulu, Ankara Sheraton Otel’de yapıldı. Daha önce ilan edilen gündem maddeleri ile toplanan Genel Kurul’a 245 delege katıldı. Yapılan oylama sonucunda, haklarında şike ve teşvik primi iddiası bulunan kulüplere uygulanması muhtemel yaptırımların, bir kereye mahsus olarak değiştirilmesi kabul edilmedi.
Oylamadan önce kapanış konuşmasını Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar yaptı. Başkan Aydınlar: “Toplantının sonuna geldik. Genel kurullar kaos için yapılmaz. Demokrasilerde karar alınmak için yapılır. Buraya kaos için gelmedik. Ben cevap vermek istemezdim, ama bazı konulara açıklık getireceğim” dedi.
Aydınlar şöyle devam etti: “Savunma hakkı kısıtlanmıyor. Kurullara baskı yapılması da söz konusu değil. Süre yeterli olursa diye bir şey dedim. Kurullarda değerli hukukçular var. Onlara baskı yapmak kimsenin haddine değil. Savunma süresi olarak PFDK 20 gün, Etik Kurulu ise 15 gün vermiş. Eğer bu süreler yeterli değilse ek süre talep edebilirler. Buna engel bir şey yok. 3 Temmuz’dan bu yana yapılan tüm çabalar iyi niyetle, Türk futbolu zarar görmesin, Türk futbolu prestij kaybına uğramasın diye. Yüzümüze farklı konuşanlar arkamızdan farklı konuşabiliyor. Herkes suçsuz, tek suçlu biziz. Biz koltuk meraklısı değiliz. Bizler onurlu kişileriz. Şerefimizle onurumuzla geldik, öyle de gideriz”
FENERBAHÇE CEPHESİ:
‘Yarım puan dahi silinmez’
FENERBAHÇE Başkan Vekili Nihat Özdemir ve İkinci Başkan Ali Koç “Sarı Lacivertli takımın yarım puanının dahi silinmesini istemiyoruz” dedi. Yapılan açıklamalarda mahkeme sonucunun beklenmesi gerektiği belirtilirken, Türkiye Futbol Federasyonu’nun güven tazelemeye veya yeni bir yönetime ihtiyaç duyduğu aşikardır şeklinde konuşuldu.
GALATASARAY CEPHESİ:
‘Kamu vicdanı zedelenir’
GALATASARAY Kulübü Başkanı Ünal Aysal, Sarı Kırmızılı takımın UEFA nezdinde Avrupa’da yapacağı maçlarla ilgili garanti verilmesi gerektiğini belirtirken, 58. maddenin kesinlikle kaldırılamayacağını savundu. Ünal Aysal, “Herhangi bir değişiklik oyun oynanırken kuralı değiştirmek manasına gelir. Bu da kamu vicdanını zedeler” şeklinde konuştu.
SPOR BAKANI SUAT KILIÇ:
‘Dernek yerine kulüp yasası geliyor’
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, “Yeni dönemde TFF, Kulüpler Birliği mevzuatının oluşması yönünde bir adım atacak olursa, biz o adıma destek vereceğiz. Bakanlığımız bünyesinde bir hukuk heyeti oluşturmak suretiyle Türkiye’de kulüplerin artık Dernekler Kanunu’na göre değil, kulüplerin idaresine odaklı bir Kulüpler Yasası’na göre yönetilmesi yönünde hazırlıklarımızı başlatmış bulunuyoruz” dedi. Türkiye Spor Yazarları Derneği’nce (TSYD) düzenlenen 49. Yıl Sporun Zirvesinde bir konuşma yapan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, basketbol, voleybol ve diğer branşların ağırlığını futboldan biraz pay kaparak dengelemeye çalışacaklarını belirterek, “Dünyanın üzerinde en fazla hassasiyet gösterdiği konu siyasetin futbol yönetimine etki edip etmediği meselesidir. Hükümet ve şahsım olarak aynı şekilde TFF’ye ve Türkiye’de futbolun yönetimine siyasal bir netice olmayı hiç bir zaman arzu etmiyoruz. Yeni dönemde TFF, Kulüpler Birliği mevzuatının oluşması yönünde adım atacak olursa, destek vereceğiz. Bu adımın atılmasını beklemeden bakanlığımız bünyesinde bir hukuk heyeti oluşturmak suretiyle Türkiye’de kulüplerin artık Dernekler Kanunu’na göre değil, kulüplerin idaresine odaklı Kulüpler Yasası’na göre yönetilmesi yönünde hazırlıklarımızı başlatmış bulunuyoruz. Federasyonların ihtiyaç duyacağı mevzuat düzenlemeleri için çalışmaları başlatıyoruz. Ayrıca kulüplere temlik koyma anlayışına disiplin getirilmesi gerekir. TFF bu yönde bir adım atacak olursa, gerek bakanlık, gerekse TBMM olarak destekler durumda olduğumuzu peşinen beyan etmek isterim” dedi.
KÜLTÜR BAKANI GÜNAY:
‘Dikkat stad BJK’nın elinden gidebilir’
Beşiktaş’ın inşa edeceği yeni stadın planları yavaş yavaş belli olmaya başladı. Edinilen bilgiye göre, Beşiktaş’ın yenileyerek, Türk futbolunun hizmetine sunacağı İnönü Stadı’nın son hali netleşti. Statta 32 bin kişilik kapasite, 45 bin kişiye çıkarılacak. Siyah-Beyazlılar buradan yılda 84 milyon liralık bir gelir hedefliyor. Amerikan danışmanlık ve mimarlık firması Aecom tarafından hazırlanan projeye göre, eski açık tarafında bulunan kuleler de yerini koruyacak. Stadın biraz daha geri çekileceği, bunun dışında her şeyinin aynı kalacağı vurgulandı.
Kapalı araç otoparkı ve kongre ve kültür merkezinin de yer alacağı İnönü Stadı’nın yeni halinde, Beşiktaş localardan da önemli ölçüde gelir hedefliyor. Stadın, Boğaz’ın silüetini değiştirmeyeceği, Bezmialem Valide Sultan Camii’nin manzarasının da aynı kalacağı vurgulandı.
Öte yandan sürekli stadın yıkılıp yeniden yapılmasına karşı çıkan Kültür Bakanı Ertuğrul Günay yeni bir açıklama yaptı. Günay verdiği röportajda, “Ben stadın yıkıldığı takdirde tekrar yapılacağını zannetmiyorum. Orası bir kültür vahası. Cumhuriyet ve Osmanlı zıtlaşması içinde o zamanlar bir izin verilmiş. Tarihi yapıların hemen ardında yapılmış bir stad… Yıkıldığı zaman tekrar inşaat izni verilmeyebilir. Beşiktaş’ın bu işten zararlı çıkmaması için uyarılarda bulunuyorum” dedi.
Avrupa’da ilk 100’de
Dünyanın En İyi Takımları sıralamasında ilk 100’de tek Türk takımı Beşiktaş oldu. Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu’nun (IFFHS) “Dünyanın En İyi Futbol Takımları” 2011 yılı değerlendirmesinde Beşiktaş, ilk 100 içinde yer alan tek Türk ekibi oldu. IFFHS’nin “Dünyanın En İyi Futbol Takımları” değerlendirmesinin 1 Ocak – 31 Aralık 2011 tarihini kapsayan raporunda Beşiktaş, 141,5 puanla 71. sırada yer aldı. Beşiktaş dışında Trabzonspor, Gaziantepspor, Fenerbahçe, Bursaspor, İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Galatasaray ve Gençlerbirliği ilk 400’de yer alıp değerlendirmeye giren diğer Türk ekipleri oldu. Değerlendirmede Trabzonspor 121 puanla 104., Gaziantepspor 95,5 puanla 171., Fenerbahçe 87 puanla 200., Bursaspor 79,5 puanla 242., İstanbul Büyükşehir Belediyespor 73 puanla 281., Galatasaray 71 puanla 293., Gençlerbirliği ise 68,5 puanla 318. sırada bulundu. Trabzonspor’un UEFA Avrupa Ligi ikinci turdaki rakibi Hollanda’nın PSV Eindhoven ekibi 207 puanla 18. sırada bulunurken, Beşiktaş’ın rakibi Portekiz’in Braga takımı da 169,5 puanla 33. sırada yer aldı. İspanyol ekibi Barcelona, IFFHS’nin 2011 yılı “Dünyanın En İyi Futbol Takımları” değerlendirmesinde zirvedeki yerini korudu.
Beşiktaş:3 – Gaziantep:2
Antalyaspor:1 – Beşiktaş:2
Beşiktaş, Spor Toto Süper Lig’in 22. haftasında Gaziantepspor’la karşılaştı. Kara Kartal 90+6’da galibiyeti buldu. Maç baştan sona çekişmeli geçti. Siyah Beyazlıların gollerini Almeida (2) ve Egemen attı.
Öte yandan, Beşiktaş Süper Lig’in 21. haftasında deplasmanda Medical Park Antalyaspor ile oynadığı karşılaşmayı 2-1’lik skorla kazandı. Antalya Mardan Stadı’nda oynanan karşılaşmada Kara Kartal, takıma galibiyeti getiren golleri 64. dakikada Hugo Almeida ile 90. dakikada Manuel Fernandes kaydetti. Ev sahibi takımın tek golünü ise 90+5. dakikada penaltıdan Tita attı. Siyah-Beyazlı takımın genç oyuncusu, deplasmanda oynanan maçta İsmail Köybaşı uzatma dakikalarında kırmızı kart görerek takımını 10 kişi bıraktı.
Başkandan amatörlere destek
Beşiktaş Belediyesi, geleneği bozmadı, genç sporculara desteğini sundu. Beşiktaş Belediyesi, 12 amatör spor kulüplerine sezonluk malzeme dağıtımını Levent Hizmet Binası’nda geçtiğimiz haftalarda düzenlediği bir törenle gerçekleştirdi. Beşiktaş Sanat Galerisi’ndeki törene, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Meclis üyeleri ve Beşiktaş’taki 12 amatör spor kulübü yöneticileri ile sporcuları katıldı. Beşiktaş Belediyesi, ilçedeki amatör spor kulüplerinin desteklenmesine yönelik çalışmaları ile dikkat çekiyor ve her yıl ocak ayında malzeme yardımı gerçekleşiyor. Başkan Ünal, futbolun geleceği amatör futbol kulüplerimizin desteklenmesinden geçiyor diyerek yapılan çalışmaların önemine dikkat çekmişti.
Gerçekleşen etkinlikte Beşiktaş’ta Dikilitaş Spor Kulübü, Kuruçeşme Spor Kulübü, Levent Spor Kulübü, Muradiye Spor Kulübü, Ortaköy Spor Kulübü, Boğaziçi Spor Kulübü, Etiler Kartal Spor Kulübü, Yıldız Spor Kulübü, Akatlar Spor Kulübü, Etiler Spor Kulübü ve Ulus Spor Kulübü yöneticileri malzemelerini Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın elinden aldılar. Geçtiğimiz yıl yine Ocak ayında malzeme dağıtımının gerçekleştiği törende, Başkan İsmail Ünal, genç sporculara dönerek şu konuşmayı yapmıştı:
“Burası Beşiktaş. Beşiktaş’ta akıllı insanlar yaşar. Beşiktaş’ta çağdaş insanlar yaşar. Ne demiştir Mustafa Kemal Atatürk? “Ben Sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim” demiştir. İşte Beşiktaş’ta Mustafa Kemal Atatürk çizgisindeki insanlar yaşar.”
BEŞİKTAŞ AMATÖRLER SONUÇLAR
BEŞİKTAŞ bölgesi amatör takımların yaptıkları maçlar, sonuçlar ve gruplarını sizler için derledik. 1. amatör ligde bulunan Beşiktaş semtinin amatör takımları 18 haftayı tamamlayarak ilk ve ikinci yarı grup maçlarını oynamış bulunuyorlar. 1. Amatör ligde yer alan Beşiktaş ilçesindeki takımların isimleri şöyleydi: “Ortaköy, Kuruçeşme, Boğaziçi, Akatlar.” U15 liginde yer alan Beşiktaş ilçesinin takımları da 18 haftayı tamamlayarak ilk ve ikinci yarı maçlarını oynadılar. U15 liginde yer alan takımların isimleri şöyle: “Etiler, Akatlar, Dikilitaş.” Son haftalardaki bilgiler aşağıdaki şekilde aktarılıyor:
İSTANBUL AMATÖR SÜPER LİG 21. HAFTA
1. Grup: İstiklal-Levent 0-1
3. Grup: Hasköy-Muradiye 2-1
İncirli-Dikilitaş 0-0
İSTANBUL AMATÖR SÜPER LİG 20. HAFTA
1. Grup: Levent-Erokspor 2-2
3. Grup: Dikilitaş-İ.M.E.S. 4-0
Muradiye-A.Hisarı 2-1
U-19/1 LİGİ 1. HAFTA MAÇ SONUÇLARI
7. Grup: Arnavutköy-Akatlar 1-3
9. Grup: Merter-Muradiye 9-0
U-14 LİGİ 2. HAFTA MAÇ SONUÇLARI
19. Grup: Akatlar-H.Edip Adıvar 1-6
Boğaziçi-Tarabya 3-0
Reşitpaşa-Yıldız 9-3
U-14 LİGİ 1. HAFTA MAÇ SONUÇLARI
19. Grup: Yıldız-Boğaziçi 6-1
Akatlar Bay

MAGAZİN HABERLERİ

“İYİ AKŞAMLAR…”
ETİLER- “Aşk-ı Memnu” dizi ile gönüllere taht kuran, “Fatmagül’ün Suçu Ne?” dizisiyle ününe ün katan ve bir süredir Fransız bir gençle aşk yaşayan Beren Saat, Etiler’de görüntülendi. Güzel oyuncu, gazetecilerin; “Aşk hayatınız nasıl gidiyor?” sorusuna “İyi akşamlar” demekle yetindi.
DÜĞÜN HEDİYESİ PORSCHE
KURUÇEŞME- Ayrıldıkları iddia edilen fakat birlikte görüntülenerek iddiaları yalanlayan Demet Akalın ve Okan Kurt’a sürpriz hediye. Hem de bir dosttan. Alişan, Demet Akalın ve Okan Kurt’un ayrıldıkları iddialarını yalanladı ve ilginç bir açıklama yaptı. Demet Akalın, Okan Kurt ve Alişan üçlüsü geçen hafta Kuruçeşme’de yemek yedi. Yemek çıkışında Alişan’a Porsche marka aracı soruldu. Alişan da “Bu arabayı Demet ve Okan evlenince onlara hediye edeceğim” dedi.
TORUN GELİYOR TORUN
ETİLER- Yeşilçam’ın efsane isimlerinden Gülşen Bubikoğlu, geçen hafta Akmerkez’deydi. Ev eşyaları bakarken objektiflere takılan ünlü oyuncu, torun heyecanı yaşadığını söyledi. Cüneyt Özdemir’le evli olan kızı Zeynep İnanoğlu’nun hamileliğinin sekizinci ayına girdiğini belirten Gülşen Bubikoğlu, “Kısmetse erkek bebeğimiz olacak. Herşeyimizi ona ayarladık. Ailece hem çok heyecanlı hem de çok mutluyuz” dedi.
“AİLEMLE MUTLUYUM”
ETİLER- Ünlü çift Bergüzar Korel ve Halit Ergenç, oğulları Ali ile güzel bir gün geçirdi. Geçen hafta önce ailece yemek yiyen Halit Ergenç ile Bergüzar Korel, daha sonra Akmerkez’e gitti. Ergenç, “Benim için en güzel vakit, ailemle olduğum vakit. Kısacası ailemle olduğumda çok mutlu oluyorum” dedi.
“ANNEMLE ARAM ÇOK İYİ”
ARNAVUTKÖY- Seren Serengil, geçen hafta Arnavutköy’de bir balıkçı çıkışı objektiflere yakalandı. Balıkçı çıkışı spor kıyafetiyle dikkatleri üzerine çekti. Bir dönem annesi ile aralarında kırgınlıklar olan güzel sanatçı Seren Serengil, gazetecilere “Annemle aram çok iyi Allah nazardan saklasın’’ dedi.
“BÖYLE ÇEKSİNLER”
ETİLER- Emine Ün, sevgilisi Tolga Karakaş ile objektiflere takıldı. Akmerkez’de el ele alışveriş yaparken gazetecileri karşısında gören Ün ile Karakaş, bir anda paniklediler. Emine Ün, bir anda sevgilisi Tolga Karakaş’ın elini bıraktı. Oldukça rahat olan Karakaş ise sevgilisi Emine Ün’ün elini tekrardan tutarak, “Bırakma elimi, böyle çeksinler” şeklinde bir tavır sergiledi…
KEBABA BAYILDI…
KURUÇEŞME- Reklam çekimi için İstanbul’a gelen dünyaca ünlü yıldız Megan Fox, soluğu Kuruçeşme’deki Suada’da aldı. Eşofmanları ile görüntülenen Megan Fox, mekanda 2.5 saat kaldı. Boğaz’a nazır yemek yiyen güzel oyuncu Fox, kebaba bayıldığını söyledi.