SAYI 249

NECDET ÖZEL
ORGENERAL Işık Koşaner’in istifasıyla boşalan Genelkurmay Başkanlığı’na bu göreve vekalet eden Org. Necdet Özel atandı. 1969 yılında Kara Harp Okulu’ndan, 1970 yılında Piyade Okulu’ndan mezun olan Necdet Özel, 1978 yılına kadar Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı çeşitli birliklerde takım ve bölük komutanı olarak görev yaptı. TSK Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası, TSK Üstün Hizmet Madalyası, Kırgızistan Kahraman Madalyası, Romanya Askeri Yüksek Liyakat Madalyası ve Moğolistan Üstün Hizmet Madalyası sahibi olan Necdet Özel, Beşiktaşlılığıyla biliniyor.
TOKİ emniyete takıldı!..
Etiler’de 3 lisenin arazisini okul yapma karşılığı MEB’den alan TOKİ’nin yeni projesi Emniyet’e takıldı. Etiler Polis Meslek Yüksekokulu arazisini de isteyen kurum anlaşma sağlayamadı. Toplu Konut İdaresi, İstanbul Etiler’deki Etiler Lisesi, Levent Kız Meslek Lisesi ve Etiler Turizm Otelcilik Lisesi arazilerini 125 okul yapma anlaşması karşılığında Milli Eğitim Bakanlığı’ndan satın aldı. TOKİ, 36 bin metrakarelik Etiler Polis Meslek Yüksekokulu arazisini de istedi. Paha biçilmez arazi için yaklaşık 4 yıl boyunca Emniyet Genel Müdürlüğü ile pazarlıklar yapıldı. TOKİ son olarak Türkiye genelinde polis için yaptırdığı lojmanlar karşılığında araziyi almayı teklif etti. TOKİ ile Emniyet Genel Müdürlüğü’nün pazarlığı geçen hafta son aşamaya kadar geldi. Üsküdar’daki Kemalettin Eregün Öğrenci Yurdu’nun genişletilerek polis okulunun buraya taşınması planlandı. Ancak elindeki en değerli araziyi ucuza kaptırmak istemeyen Genel Müdürlük, TOKİ’nin teklifini düşük bulunca son anda araziyi vermekten vazgeçti. TOKİ yetkilileri ‘Anlaşma tıkanınca arazinin alınmasından vazgeçtik’ dedi. (Ufuk ÇOBAN)
DİKKAT! KAN ARANIYOR
Beşiktaş Belediyesi ve Türk Kızılayı işbirliği ile Kan Bağışı Kampanyası düzenlendi. Beşiktaş Belediyesi ve Türk Kızılayı işbirliği ile “Kan Acil Değil Sürekli İhtiyaçtır “ isimli kan bağışı kampanyası Temmuz ayının son haftasında Beşiktaş’ta gerçekleşti. Levent Meydanı’nda düzenlenen kampanyaya, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel, Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Halis İşler, Beşiktaş Belediyesi Meclis üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. “Kan Acil Değil Sürekli İhtiyaçtır” isimli kan bağışı kampanyası sırasında, kan toplama çadırında, kan sayımı, tansiyon ölçümü ve kan alımı işlemleri gerçekleştirildi.
RAMAZAN AYINDA KAN BAĞIŞI DÜŞTÜ
Buna göre, Ramazan ayında olduğumuz şu günlerde ise uzmanlar kan bağışı miktarının önemli ölçüde azaldığına dikkat çekiyor. Türkiye, yıllık 1.5 milyon ünite kan ihtiyacının ancak 600 bin ünitesini gönüllü bağış yoluyla elde ediyor. Türkiye genelinde kan ihtiyacını karşılayan Türk Kızılayı’na yapılan kan bağışlarının her yıl Ramazan ayında azaldığı bildiriliyor.
Geçen yıl Temmuz’da 44 bin 734, Ağustos’ta 47 bin 205 ünite olan kan stoğu, aynı yılın Eylül’e rastlayan Ramazan ayında 38 bin 560 üniteye düştü. Türk Kızılayı Genel Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Türkiye’nin kan stoğunun ihtiyaca cevap vermediği belirtiliyor.
Türkiye’de yıllık ortalama 1.5 milyon ünite kana ihtiyaç duyulduğunu ifade eden uzmanlar, “2007’de 600 bini gönüllülerden olmak üzere ancak 900 bin ünite kan elde edilmişti. Geri kalan ihtiyaç ise hastanelerin talepte bulunanlara ‘üç kişinin bağışta bulunması’ koşuluyla temin edilen ‘kana kan’ yöntemiyle sağlanmıştı” diye konuşuyor. Herkesin yaşamının bir döneminde kendisi ya da bir yakını için kana ihtiyaç duyabileceğini vurgulayan uzmanlar bu tip kampanyaların varlığına da işaret ederek herkesi kan bağışında bulunmaya çağırıyor.
KAN BAĞIŞI HAYAT KURTARIR
Temmuz ayına da bakıldığında, Türk Kızılayı’ndan yapılan açıklama yüzleri güldürdü. 2010 yılının ilk 6 ayında toplam kan bağışı sayısı 508 bin 37 ünite olarak gerçekleşirken, bu rakam bu yılın ilk yarısında yüzde 28 oranında arttı. Kızılay kan merkezlerinin 2011 yılı istatistiklerine göre 2011 yılının ilk yarısında yüzde 28 oranında artış göstererk 651 bin 339 üniteye ulaştı. Türk Kızılayı kan merkezlerinin 2011 yılı istatistiklerine göre 2011 yılının ilk yarısında yüzde 28 oranında artış göstererek 651 bin 339 üniteye ulaştı. En çok kan bağışı Ege Bölgesi’nde yapılırken, Ege Bölgesi Kan Merkezi (İzmir) 114 bin 769 ünite ile en çok bağış alan bölge kan merkezi oldu. Bu merkezi 102 bin 980 ünite ile Kuzey Marmara (İstanbul) ve 61 bin 812 ünite ile Orta Akdeniz Bölgesi Kan Merkezi (Adana) izledi. Üç büyük il arasında ise İstanbul yüzde 38 artışla birinci, Ankara yüzde 29 artışla ikinci, İzmir de yüzde 17 artışla üçüncü oldu. İstanbul’da geçen yılın ilk 6 ayında 56 bin 86 ünite kan bağışı yapılırken, 2011 yılında bu rakam 77 bin 633’e çıktı. Ankara’da 26 bin 281 olan bağış rakamı 33 bin 974’e yükseldi. İzmir’de ise 2010 yılının ilk 6 ayında Türk Kızılayı’na yapılan kan bağışı 36 bin 842 ünite iken 2011 yılının aynı döneminde 42 bin 925 ünite kan bağışı oldu.
Türkiye’nin yıllık 1 milyon 800 bin ünite kan ihtiyacının bulunduğu, 2010 yılında 1 milyon 14 bin ünite kan bağışı toplayan Türk Kızılayı tarafından bu sene 1 milyon 350 bin ünite kan bağışı toplanmasının hedeflendiği belirtildi. Bu rakama ulaşılabilmesi için yaklaşık yüzde 35’lik artış oranının yakalanması gerektiği ifade edilerek, Türkiye’nin kan ihtiyacının tamamının güvenli ve gönüllü kan bağışçılarından sağlanabilmesi için vatandaşlara kan bağışı konusunda çağrıda bulunuldu.
KAN VERMEK ORUCU BOZMAZ
Oruçluyken kan verilir mi sorusuna ise uzmanlarından yanıt geldi. Ramazan ayında oruç halindeyken kan vermek orucu bozmuyor ama yine uzmanlar şu açıklamaları da beraberinde getiriyor: “Hanefi mezhebine göre, kan vermek orucu bozmaz. Ancak vücudu güçsüz düşürecek derecede kan aldırmak mekruhtur.”
Beşiktaş’a Meksika Sokağı
Beşiktaş Belediyesi, Balmumcu Mahallesi’nde Gazi Umurpaşa Sokağı bağlantı yolu olarak bilinen sokağın adını, bölgede bulunan Meksika Fahri Konsolosluğu’na atfen “Meksika Sokağı” olarak değiştirdi. Meksika Sokağı açılış töreni ise 26 Temmuz 2011 Salı günü saat 14.30’da yapıldı. Açılış törenine Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın yanı sıra, Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel, Meksika’nın İstanbul Fahri Konsolosu Varol Dereli, Deniz Yüzbaşı Marco Antonio Vila Vivaldo ve Meksika’nın Türkiye Büyükelçisi H. E. Jaime Garcia Amaral katıldı.
Meksika’yı yakından bilmek isteyenler için bazı detaylar ise şöyle sıralanabilir: “Batıda Pasifik Okyanusu, doğuda Karayip Denizi ve kuzey doğuda Meksika Körfezi arasında yer alan Orta Amerika ülkesi. Meksika, kuzeyde Amerika Birleşik Devletleri sınırında geniş olup, Guatemala ve Belize ile komşu olduğu güneydoğuya doğru daralarak, bir üçgeni andırır. Yucatan Yarımadası ve kuzeybatıdan Pasifik Okyanusu’na sokulan Baja (Aşağı) Kaliforniya bu görüntüyü bozar. Yengeç dönencesi, ülkeyi hemen hemen eşit iki parçaya ayırır. Yüzölçümü bakımından Latin Amerika’nın üçüncü büyük ülkesi olan Meksika, 14° ve 32° 43’ Kuzey enlemleri ile 86° 47’ ve 117° 07’ Batı boylamları arasında yer alır.”
Meksika’nın neyi meşhur derseniz bu konuyla da ilgili bazı detaylar da şöyle:
“Maya ve Aztek Uygarlıkları, Mısır Cipsi, Acapulco Sahilleri, Hasır Meksika Şapkası, Meksika Yemekleri, Viva Zapata, Pancho Villa, Meksiko City Şehri, Tikal Harabeleri, Barracana Del Cobre Kanyonu (1200 metre derin), “Hacienda” adı verilen büyük çiftlikler…”
BEŞİKTAŞ BULUŞMALARI – MAHALLELER
Levazım Mahallesi ve inşaatlar
Levazım Mahallesi kuruluşundan bu yana çehresi de zaman için de değişmiş. Levazım Mahallesi Muhtarı Ziya Uygur, Beşiktaş Belediyesi’nin çalışmalarından memnun olduğunu söylüyor. Mahallenin en büyük sıkıntısı ise bir süredir devam eden ve mahallenin genelinin şikayet ettiği dev inşaat… Uygur, Aile Sağlık Merkezi’nin de olmayışına dikkat çekiyor.
Yazı dizimizin yeni durağında Boğaz’ı gören manzarası ile dikkat çeken mahallelerden bir tanesi olan Levazım Mahallesi sakinlerinin konuğu oluyoruz. 1989 yılına kadar Nisbetiye Mahallesi sınırlarında bulunan mahalle zaman içerisinde Levazım Mahallesi sınırları içerisine alınmış, 15 Nisan 1993 tarihinde nüfus hareketlerinin yoğunluğu nedeniyle Levazım Mahallesi olarak başlı başına mahalle olmuş. İlk yerleşim zamanlarında askeri atış alanı olan mahalle, şimdilerde 6000 civarında nüfusuyla modern binaların yer aldığı bir ‘şantiye alanı’ olarak anılır duruma gelmiş vaziyette. Mahalle sakinleri tarafından böyle anılmasının nedeni ise hemen yanıbaşında yükselen binaların yarattığı gürültü ve çevre kirliliği olarak sıralanıyor. Mahallede dikkat çeken sorunlardan bir tanesi de ulaşım. Otobüs sayısı parmakla sayılacak kadar az ve pazar günleri ise otobüs seferi yok. Mahallede ilk olarak mahallenin kurulduğu günden bu yana muhtarlık görevini sürdüren Ziya Uygur’un konuğu oluyoruz. Muhtarlıkta bizi oğlu Murat Uygur ile birlikte karşılayan Ziya Uygur mahallesini ve içinde bulundukları durumu başlıyor anlatmaya…
KURULUŞUNDAN BU YANA MUHTARLIK YAPIYOR
Mahallenin kuruluşundan itibaren mahalleye muhtar olduğunu söyleyen Levazım Mahallesi Muhtarı Ziya Uygur, “Mahallemizin 15 Nisan 1993 tarihinde kurulması ile birlikte mahalle sakinlerinin desteğiyle mahalleme muhtar seçildim. Mahallemiz 1. Boğaz Köprüsü’nün hemen yanıbaşında modern binaları ile anılan bir mahalle olarak dikkat çeken bir mahalle. Mahallemiz Levazım Mahallesi olarak anılıyor. Bu isim Emekli Levazım Subayları’nca kurulan ve bölgede ilk site olan Levazım Subayları Sitesi’nden gelmektedir. Mahallemizde iki değerli insanın isminin verildiği Korgeneral Faruk Güventürk ve Yazar Atilla İlhan anılarına iki parkımız, Hamiyet Gerçek İlköğretim Okulu ve Beşiktaş Koleji olmak üzere iki okulumuz bulunmaktadır” diyor.
MAHALLELİ İNŞAAT NEDENİYLE ZOR GÜNLER GEÇİRİYOR
Mahallesinin bir çok sıkıntısının bulunduğunu bu sıkıntıların başında da hemen yanıbaşlarında yükselen ve mahalle sakinlerinin sık sık şikayet konusu ettiği inşaattan kaynaklandığını söyleyen Muhtar Ziya Uygur, “Hemen yanıbaşımızda yükselen Zorlu Center inşaatı bizim en başta sıkıntı yaşadığımız konuların başında geliyor. Mahalle sakinleri trafik kurallarına uymayan kamyon şoförlerinden, eskisi gibi olmasa da toz toprak içinde kalan mahallemizde yaşamak zorunda kaldıklarından şikayetçi oluyorlar. Mahalle sakinlerimiz konunun yetkili mercii olarak bizi görüyor ve şikayetlerini dile getiriyorlar. Biz de kendilerine gereken yerlere şikayetlerinin iletildiğini söylüyoruz” dedi.
MAHALLEYE OTOBÜS GEREK
Levazım sakinlerinin yaşadığı sıkıntılardan bir tanesinin de ulaşımdan kaynaklandığını belirten Ziya Uygur, “Otobüs seferlerimiz çok kısıtlı ve otobüs seferlerimizin arttırılması gerekir. Özellikle yaşlı sakinlerimiz eski otobüslerle ulaşımda sıkıntı yaşıyorlar. 6000 nüfuslu bir mahallede otobüs sayısının bir elin parmaklarını geçmememesi ve sefer sayılarının çok az olması mahalle sakinlerimizi düşündürmektedir. Bir an önce bu soruna bir çare bulunması ve durağımızın isminin tekrar Levazım Mahallesi durağı ismini alması mahalle sakinlerimizin öncelikli istekleri arasında yer almaktadır” dedi.
MAHALLEDE BANKAMATİK YOK
Mahallenin diğer sorunlarınında önemine değinen Uygur sözlerini şu cümlelerle sürdürüyor: “Eksiklerimiz olmasına rağmen özellikle Beşiktaş Belediyesi bizim için elinden geleni yapıyor ancak Beşiktaş Belediyesi’nin yetkisi sınırlı ve bu sınırın yetkileri de bir yerden sonra Büyükşehir Belediyesi’ne ait. Mahallemize bir otopark gerekli. Servis araçları yolları işgal ediyor. Tali yollarda yavaşlatıcı beyaz şerit konularak kazaların önüne geçilebilir. Yayaların güvenliği için bazı sokaklarımızda kaldırım düzenlemesi gerekli. Bazı yollarımız ve asfaltlarımız da bozulmuş durumda. Mahallemize Aile Sağlık Merkezi kurulmalı. 6000 nüfusuz ama burada bir bankamatik yok maalesef.”
Kentli ne diyor neler istiyor?..
Levazım Mahallesi’nde göze çarpanlardan ilki ulaşım olarak karşınıza çıkıyor. Mahalleye ulaşmak için saat başı kalkan otobüsleri beklemek zorunda kalıyorsunuz. Pazar günleri çalışmayan otobüsleri beklemek istemeyenler ise mahalleye Zincirlikuyu’dan yayan olarak mahalleye ulaşıyorlar. Mahallenin girişi ise adeta şantiye alanına dönmüş durumda. Levazım Mahallesi’ni bir de orada yaşayan sakinlerine sorduk. Mahalle sakinleri Beşiktaş Belediyesi’nin her soruna koştuğunu, özellikle özellikle belediye çalışanı Rakel Hanım’ı dillerinden düşürmüyor, takdir ediyorlar.
PAZAR GÜNÜ OTOBÜS YOK: “Mahallemiz 6000 nüfuslu bir mahalle ve Pazar günü otobüsü olmayan bir mahallede yaşıyoruz. Hasta ve yaşlılar için bu durum daha zor hale geliyor. Beşiktaş Belediyesi’nin ambulans hizmeti olmasa sağlık hizmetinden yoksun bir mahalleyiz.” Murat Uygur.
TRAFİKTE ÖNLEM ALINMALI: “Okullar açılıyor ve bizim daha önce dile getirdiğimiz trafik sorunları ile ilgili herhangi bir önlem alınmadı. Trafik konusu ciddi bir konu ve can güvenliği nedeniyle şakaya gelir bir tarafı da yok.” Tekin Özmen.
İLAÇLAMALAR YETERSİZ: “Trafik sorunumuz ve mahallemizin hemen yanıbaşında süren inşaattan dolayı büyük sıkıntılarımız var. Özellikle kamyon sürücüleri insanların hayatını tehlikeye atıyor. Mahallemize haşaratlar için daha fazla ilaçlamala yapılmalı, şu haliyle yetersiz kalıyor.” Haluk Gençay.
AİLE SAĞLIK MERKEZİ ŞART: “Beşiktaş Belediyesi’nin ambulans hizmeti var mahallemize ama bir Aile Sağlık Merkezi açılması şart. Bir mahalle sakini olarak bunun için bir çözüm sağlanması gerektiğini düşünmekteyim.” Handan Turgut Farımaz.
AYRIM YAPILMAMALI: “Siyasi tercihlerimizden dolayı cezalandırılan bir mahalleyiz. Büyükşehir buraya ayrı davranıyor demesek de pazar günleri burada otobüsün olmaması diğer günlerde ise seferlerin az olması bizi düşündürüyor.” Rıdvan Tanrısever.
PARKLARIN GÜVENLİĞİ SAĞLANMALI: “Özellikle parklarımıza dadanan tinerciler kimi zaman çevredeki insanları rahatsız ediyorlar. Bu insanlarımızın rehabilite edilmeleri gerekir. Bunun yanında mahallemizde başıboş sokak köpeklerimiz çok var.” Zafer Cıbır.
AÇIK HAVADA KÜLTÜR SANAT
Bir başkadır sinema keyfi!..
Yaz akşamları, açık hava sineması tadındaki film gösterimleriyle renkleniyor. Beşiktaş Belediyesi Park Buluşmaları etkinlikleri kapsamında sinema gösterimleri ve konserler aralıksız devam ediyor. 17 Ağustos’ta ise Burçin Büke ve Güvenç Dağüstün konseri Abbasağa Parkı’nda sanatseverleri ağırlayacak.
Etkinlik ve sanatçılarıyla ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“Burçin Büke (doğum 1966 İzmir) Piyano sanatçısı. İlk Piyano derslerini müzisyen olan babasından aldı. Halk önünde ilk konserini on yaşındayken verdi. 1992 yılında Hannover Müzik Akademisi’nin solistlik sınavını başarıyla bitirdi. Londra’da Prof. Benjamin Kaplan ve İtalya’da da Prof. Marvulli ile özel olarak çalıştı. Uluslararası Lanciano Piyano Yarışması’nda birincilik aldı. Ayrıca Craydon ve Bilbao yarışmalarında ödüller kazandı. 1993 yılında Berlin’de kurulan Color of Music Oda Orkestrası’nın solist ve kurucularındandır. Sanatçı Kuzey Almanya Radyo Oda Orkestrası, Langenhagen Festival Orkestrası, Lanciano Festival Orkestrası, Hannover Big Band Orkestrası ile turneler yapmıştır.”
Güvenç Dağüstün, 1978 yılı Ankara doğumlu Türk opera sanatçısıdır. Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı’na girerek tenor Pekin Kırgız’ın öğrencisi oldu. Ankara Devlet Operası’nın açtığı sınavı kazanarak bu kurumun en genç sanatçısı oldu. Bulgaristan’ın Varna kentinde düzenlenen “Uluslararası Varna Festivali” kapsamında mezzosoprano Ksgr. Prof. Margarita Lilova’nın kursuna katıldı ve bir yıl sonra Viyana Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi’nin sınavlarını kazanarak Prof. Lilova’nın öğrencisi oldu. Ankara Devlet Operası’ndaki görevinden ayrılarak Prof. Dr. İhsan Doğramacı tarafından verilen burs ile Avusturya’nın Viyana kentinde çalışmalarına başladı. İzmir Devlet Operası’nda konuk sanatçı olarak Donizetti’nin “Aşk İksiri” operasında ilk başrolü “Belcore”yi seslendirdi.
Sertab Erener ile ortak projeleri olan “Turco – Latino Connection” caz konserleri büyük beğeni topladı ve halen devam ediyor. Dağüstün, çalışmalarını halen Viyana’da Ksgr. Prof. Margarita Lilova ile sürdürmektedir.”
Abbasağa Parkı’nda 19 Ağustos’ta ‘Aşkın ikinci yarısı’ adlı film sinemaseverler ile buluşacak. Aynı gün Beşiktaş Kentlilerini bir sürpriz bekliyor. Beşiktaş Belediyesi Park Buluşmaları etkinlikleri kapsamında “Kabare” de gelenleri ağırlayacak.
Sinema gösterimleri de sanatseverler ile buluşmaya devam ediyor. 20 Ağustos’ta “Newyork’ta 5 Minare” adlı sinema filmi gösterimi gerçekleşecek. 21 Ağustos’ta da “Hop” adlı sinema filmi kentlileri ağırlayacak. Filmin konusu ile ilgili bazı detaylar ise şöyle: “Animasyon ve live action harmanı olan Hop, işsiz güçsüz takılan Fred (James Marsden) ile yanlışlıkla yaraladığı ve iyileşmesi için evine aldığı Paskalya Tavşanı (Russel Brand) arasında geçen komik hikayeyi konu almaktadır.”
22 Ağustos’ta sinema gösterimleri Abbasağa’da devam ediyor olacak. “Hızlı ve Öfkeli” adlı sinema filmi gösterilecek. Filmle ilgili bazı detaylar şöyle:
“Hızlı ve Öfkeli 5’te Vin Diesel ve Paul Walker, hız üstüne kurulu, patlamaya hazır serinin tüm filmlerinden tekrar bir araya gelen yıldızlar kadrosunda başı çekiyor.”
Beşiktaş Belediyesi’nin geleneksel hale gelen Park Buluşmaları etkinliğinde açık hava sinema şenliğine dönüşen gösterimler için de 23 Ağustos’ta “Karayip Korsanları” filmi Abbasağa Parkı’nda sinemaseverler ile buluşacak. Filmin konusu ile ilgili bazı detaylar ise şöyle: “Yeni bölümde Jack sparrow geçmişte tanıdığı bir bayanla karşılaşıyor ve daha sonra bu bayanın Kara Sakal Ian McShane’in kızı olduğunu öğreniyor. Kızı da babası gibi, Jack Sparrow’u ölümsüzlüğün çeşmesini bulmak için durmak bilmeyen maceralara sürüklüyor.”
Ney üzerine
söyleşi…
Yaz akşamlarını neşelendiren Park Buluşmaları etkinlikleri tüm hızıyla devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi’nin geleneksel hale gelen yaz akşamları etkinliğinde Ağustos ayının ikinci yarısında da Beşiktaş Kentlisi konser, güldürü ve sinema gösterimleriyle neşeli zamanlar geçirecek. Temmuz ayı boyunca Park Buluşmaları etkinliği kapsamında söyleşiler, konserler, dinletiler ve şovlar da yine Beşiktaş’ın çeşitli noktalarında gerçekleşen organizasyonlarla kentliyle buluşmuştu. Ağustos ayının ikinci yarısında dikkat çeken etkinlikler arasında sinema gösterimleri, söyleşiler ve konserler yer alıyor. Abbasağa Parkı’nda gerçekleşen etkinlikler kentliyi buluşturmayı sürdürüyor.
Beşiktaş Belediyesi Park Buluşmaları kapsamında 16 Ağustos’ta Hayal Merkezi ve Neyzen söyleşi Beşiktaşlıları karşılayacak. Neyzen söyleşisi üzerine gerçekleştirilecek olan etkinlik ve içeriği ile ilgili bazı bilgiler şöyle:
“Neyzen, ney çalan kimseye denir. Ney; otuz kırk milyon kamışın içinden 1 tane dar boğumlu ve etli kamıştan doğanın insanlara sunduğu en güzel nefesli müzik aletlerinden biridir. İnsan sesine en yakın olanıdır. 9 boğumdan meydana gelmiştir. İnsan da 9 ayda meydana gelmiş ve insan gırtlağıda 9 boğumdur. İnsan vücudunda 9 delik vardır. Ney de 9 delikten meydana gelmiştir. En güzel başpare erkek mandadan çıkan boynuzdan yapılmaktadır ve ucunda dolu olan kısmından bir tane çıkar geri kalan boştur. Tarak yapılmaktadır ve bu şartlarda aranan manda genelde maalesef bulunamamaktadır. Boynuza en yakın abanoz ağacıdır. Siyah rengi ve verdiği sesi ile bir senedir kullanılmaktadır. Üçüncü şimşirden yapılan orta halli neylerde kullanılmaktadır.”
ABBASAĞA PARKI TIKLIM TIKLIM
Gecenin serinliğinde coşku var
Yaz akşamları Beşiktaş’ta renklenmeye devam ediyor. Temmuz ayının sonları ve Ağustos’un başında yine gerçekleşen etkinlikler Beşiktaş Kentlisi’ne neşeli vakitler geçirmesini sağladı. Beşiktaş Belediyesi Park Buluşmaları etkinlikleri kapsamında, Temmuz ayında şu programlar gerçekleşti.
28 Temmuz tarihinde etkinliklerle Abbasağa Parkı gelenleri ağırladı, müzikseverler Mavi Işıklar’ın konseriyle unutulmaz bir gece yaşadı. 27 Temmuz gecesinde ise Peyk konseri Beşiktaş Kentlisi’ni ağırladı. 26 Temmuz’da Erkan Oğur konseri yine Abbasağa Parkı’nda Park Buluşmları etkinliği kapsamında gerçekleşti.
Ağustos ayının başında da gerçekleşen etkinlikler arasında dikkat çekeni ise, açıkhavada sinema gösterimiydi. Sinema gösterimi ile Ağustos ayı başlarında gerçekleşen ‘Açıkhavada Film Gösterimi’ ile etkinlik takipçileri, sinema izleme keyfini tatmış oldu. Park Buluşmaları kapsamında gerçekleşen etkinlikler ile ilgili şu detaylar yer alıyordu:
“9 Ağustos’ta Dikilitaş Muhtarlık Parkı’nda, 10 Ağustos’ta ise Birlik Parkı’nda, 11 Ağustos’ta Etiler Uçaksavar Sitesi’nde 12 Ağustos Etiler Belediye Sitesi’nde, 13 Ağustos’ta da Abbasağa Parkı’nda ve 14 Ağustos’ta Ulus Ambarlıdere Parkı’nda ‘Aşk Tesadüfleri Sever’ adlı film Beşiktaş Kentlileriyle buluştu. ‘Aşk Tesadüfleri Sever’ adlı filmin konusuyla ilgili detaylar şöyleydi: “Aşk Tesadüfleri Sever”, doğumlarından itibaren çocukluk ve ilk gençlik yılları boyunca yolları Ankara’da kesişen, 2010 yılında İstanbul’da tanışan Özgür (Mehmet Günsür) ve Deniz’in (Belçim Bilgin) birbirlerine doğru ve engellerle dolu aşk macerasını anlatırken, bir yandan da geri dönüşlerle onların bugünlerini yaratan dönemlere uzanıyor. Film, Türkiye’nin 70’li, 80’li, 90’lı ve 2000’li yıllarını ziyaret ederek, o yılların artık unutulmaya yüz tutmuş popüler kültür öğelerinden, müziklerinden, yaşam biçimlerinden ve alışkanlıklarından besleniyor. “Aşk Tesadüfleri Sever” pek çok gerçek hikayeden yola çıkılarak derlenmiş olaylar bütünüyle; İstanbul’dan Ankara’ya yaptığı nostaljik yolculuğun içinde izleyiciye doyurucu, duygusal, yıllarca akıllardan çıkmayacak bir aşk filmi vaad ediyor.”
Park Buluşmaları kapsamında bazı günler güldürü ustaları da açıkhava sahnesinde yerini aldı. 10 Ağustos’ta Birlik Parkı’nda, 11 Ağustos’ta Etiler Uçaksavar Sitesi alanında, 12 Ağustos Etiler Belediye Sitesi alanında, 13 Ağustos’ta Abbasağa Parkı’nda ve 14 Ağustos’ta Ulus Ambarlıdere Parkı’nda Beşiktaşlılar bir arada sahnelenen kabare ile güzel vakit geçirdiler.
Atık pillerinizi topluyorlar
Beşiktaş Belediyesi çevre hizmetlerini sürdürmeye devam ediyor. Katı Atık Dönüştürme Projesini yürüten Beşiktaş Belediyesi’nin en çok dikkat çeken çalışmalarından biri de atık pil toplama projesi… Sadece bir telefonla atık pillerinizden kurtulabilir ve çevreyi de koruma adına bir adım atabilirsiniz. Yürütülen proje ile ilgili bazı detaylar ise şöyle açıklanıyor:
“Beşiktaş Belediyesi, yeniden değerlendirilebilir atıkların çöpten ayrı toplanmasına yönelik çalışmalar yapmaktadır. Belediyenin tamamen kendi personeli ve araçlarıyla sürdürdüğü bu çalışmalardan biri, ambalaj atıklarının yerinde toplanması olarak tanımlanıyor. Bu çalışma haftanın her günü yapılmaktadır. Ambalaj atıkları için sitelere açık konteynırlar yerleştirilmektedir ve bu atıklar her gün toplanarak geri dönüşüm için kullanılmaktadır. Site dışında bir de sokaklara konulan üç gözlü geri dönüşüm kumbaraları var. Bunlar da cam, plastik ve alüminyum gibi atıkları toplamak için yerleştirilmiştir.”
Bir diğer çalışma da, kullanılmış pillerin toplanması… “Beşiktaş Belediyesi’nin TAP ile işbirliği yaparak gerçekleştirdiği bu uygulamada, gelen telefonlara göre ve biriktirme sonucu kullanılmış piller toplanmaya devam ediyor.”
ORTAKÖY’DE KARANLIĞI AYDINLATTILAR
Mavi Işıklar ile nostalji keyfi
Ortaköy’de etkinlikler hız kesmedi. Beşiktaş Belediyesi’nin geleneksel hale gelen Park Buluşmaları etkinliği kapsamında yine birbirinden değişik ve ilgi çekici etkinlikler Beşiktaş Kentlisi’ni bir araya getirdi. Bunlardan ilki Ortaköy Meydanı’nda 8 Ağustos’ta gerçekleşen söyleşi ve konserdi. Hayal Merkezi adlı söyleşinin hemen ardından müzikseverler Mavi Işıklar konseriyle geceyi tamamladı. Mavi Işıklar’ın kurulmasıyla ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“Yaşı ellinin üzerinde olanlar için çok şey ifade eder Mavi Işıklar. Bir dolu geleneksel parçayı modern yorumla kentli kulaklara taşımayı başaran ekip, beş yıl sürekli zirvede kalmış, yaptıklarıyla Anadolu Pop akımına kapılar açmıştır. Beatlesvari giysileriyle, aynı tip kesilmiş saçlarıyla, cover parçalarla, seslendirdikleri türkü düzenlemeleriyle dönemin ilginç gruplarından biridir Mavi Işıklar… 7 Eylül 1964’te kurulan grubun ilk kadrosu Çetin Yavuzdoğan (bass), Metin Yavuzdoğan (tuşlular, armonika), Nejat Toksoy (vokal), Cihat Günaydın (gitar), Zamir Manisa’dan (davul-konserlerde yerini Atilla Şimşek almıştır) oluşur. ‘Mavi’yi huzuru yansıttığı, ‘Işıklar’ı da geleceğe ışık tutmak için seçmişlerdir. Sahneye ilk kez Eylül 1964’te İstanbul Spor Sergi Sarayı’nda çıkan ve İngilizce parçalar seslendiren grubun temelleri İstanbul Erkek Lisesi’nde atılır; Metin Yavuzdoğan (piyano-org), Çetin Yavuzdoğan (bass), Nejat Toksoy (vokal) hem aynı sınıfta, hem de ‘İstanbul Erkek Lisesi Vokal Grubu’ adlı okul orkestrasında beraberdir…”
Mavi Işıklar adlı grubun 70’li yıllarda da görünümü ve kararları şekillenir.
“1971’de, önce Çetin Yavuzdoğan (gitar), Atilla Şimşek (davul), Koko Kalender (solo gitar), Çetin Işıklar (ritm gitar), Nuri Kurtcebe’li (vokal) kadroyla, ardından da Yavuzdoğan ve Şimşek’e katılan Serhat Atuk (gitar), Ulvi Kırımlı (org), Tayfun Sağesen’le bir süre daha müzik yapan grup 1972’de aktif çalışmalara ara verir. Cihat Günaydın ise başka bir grup toplayıp yeni bir yol çizer kendine… 1976’da bir ara, Çetin Yavuzdoğan yeni kadroyla Mavi Işıklar’ı tekrar gündeme getirir ama Çetin Yavuzdoğan (bass), İlhan İşerli (flüt), Kerim Uzel (davul), Cihat Günaydın (gitar), Günay Önder’den (solist) oluşan ekip dişe dokunur bir şeyler ortaya koyamadan dağılır. Seksenler boyunca dost toplantılarında birlikte çaldıktan sonra Yavuzdoğan kardeşler, Atilla Şimşek, Cihat Günaydın, Nejat Toksoy’dan oluşan kadro Doksanlı yılların başında İstanbul Kadıköy’de ‘Dino’ adlı stüdyo kurup haftada iki kez provalara girişir… Türk Pop Müzik tarihinin en önemli gruplarından Mavi Işıklar 11 Temmuz 2000 tarihinde sahnelere dönüp konser verir ve ardından lokal çalışmaları yapar. Aynı yıl Almanya’da koleksiyoncular için grubun uzunçaları yeniden basılırken, 2002’de ADA Müzik grubun hit parçalarını, özgün halleriyle Mavi Işıklar adıyla bir araya getirir ve grubun tarihi bu şekilde bir kez daha kayda alınır.”
Grubun bir çok 45’lik ve grubun adıyla da çıkmış iki adet albümü bulunuyor.
9 Ağustos’ta Ortaköylüler Beşiktaşlılar ve İstanbullular Ceyhun Yılmaz söyleşisiyle de adeta mest oldular. Gecede müzik de vardı. İdil Meşe konseriyle müzikseverler de güzel bir zamanı geride bıraktı. Sanatçıyla ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“İdil Meşe, besteci, şarkıcı ve söz yazarı, amatör şair, Amerikan kültürü ve edebiyatı öğrencisi, çift anadal Gazetecilik öğrencisi, caz müzik hayranı ve bir gezgin. Hep yeni yeni sıfatlar ekleyebilir kendine. Ama özünde o hep yaşamayı fazlasıyla seven, çevresini ve kendisi hakkında meraklı, edebiyat ve müzik düşkünü bir kadın sanatçı.”
Düşleri gerçekleştiren insan!..
Ortaköy Meydanı’nda 10 Ağustos’ta Cezmi Ersöz’le ve Haluk Çetin söyleşisi konuklarını ağırladı. Beşiktaş Kentlisi duygu yüklü söyleşilerden anlatılara kadar bir çok konuyu bir arada ele aldı. Cezmi Ersöz ile ilgili bazı detaylar şöyle:
“1959 yılında İstanbul’da doğdu. Kabataş Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra eğitimine İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’nde Siyaset ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde devam etti. Edebiyat yaşamının başlangıcını edebiyat dergilerinde yayımladığı şiir ve eleştiriler oluşturdu. Daha sonra Cumhuriyet, Güneş, Özgür Gündem, Aydınlık gibi günlük gazetelerde yazıları ve röportajları yayımlandı. Ardından haftalık Deli Dergisi’nde yazdı, halen Leman Dergisi’nde yazıyor.
Eserleri: Ancak Bir Benzerim Öldürebilir Beni, Annelik Oyunu Bitti, Haritanın Yırtılan Yeri, Hayat Bir Emrin Var mı?, Hayallerini Yak Evini Isıt, Kafka Market, Kırk Yılda Bir Gibisin, Saçlarını Kardeş Kokusu, Son Yüzler, Şehirden Bir Çocuk Sevdin Yine, İçime Gir Ama Sigaranı Söndürme, Yok Karşılığı Yüzünün, Bana Türkçe Bir Ekmek Ver… Cezmi Ersöz’ün yazılarında, yapmak isteyip de yapamadığımız eylemleri yapan, korumak isteyip de koruyamadığımız değerleri koruyan, gerçekleştirmek tutkusuyla yaşayıp da gerçekleştiremediğimiz düşleri gerçekleştiren insanlarla ve bu insanların hayat tarzlarıyla karşı karşıya geliriz. Yalnızlık, meslek, tutku ve değerlere dayalı hayat tarzı gibi dilekleri derinlemesine içselleştiren hayat tarzlarıdır bunlar. İşte, Cezmi Ersöz’ün, röportajlarının ayırıcı özelliği, söz konusu izleklerin anlamsal niteliğinden kaynaklanmaktadır.”
Haluk Çetin ile ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“Haluk Çetin ilk solo albümü “Şiiriçi Şarkılar” dikkat çekiyor. Albümdeki tüm besteler Haluk Çetin’e ait albümün düzenlemelerini ise Vedat Sakman yaptı. Haluk Çetin Albümü’nde Nazım Hikmet, Ataol Behramoğlu, Nihat Behram, Ahmet Telli, Sunay Akın, Cezmi Ersöz ve Gökhan Hoştürk’ün şiirlerinden yaptığı bestelere yer veriyor.”
11 Ağustos’ta ise Ortaköy Meydanı’nda Babazula konseri vardı. Babazula hakkında ise bazı detaylar şöyleydi:
“1996 yılında Levent Akman (vurmalı çalgılar, ritm makinaları, oyuncaklar), Murat Ertel (saz ve telli çalgılar, ses), Emre Onel (darbuka, sampler, ses) tarafından İstanbul’da kuruldu. 2002 yılında Oya Erkaya’nın (bas) gruba dahil olmasıyla grup son halini aldı. Geleneksel Türk müzik aletlerinin kullanımını elektronik öğelerle birleştiren grup, değişik bir tını yaratarak Türk Halk Müziği’ne yepyeni bir soluk getirmiştir. Kayıdı alınan doğal seslerin, çalınan akustik ve elektrikli, geleneksel ve modern müzik aletlerinin çeşitli elektronik efektlerle zenginleştirilmesi Baba Zula müziği’nin temelini oluşturmaktadır. Müziği oluşturan tema, makam, usul ve ses gibi öğelerden biri veya birkaçının, kayıt ve prova yoluyla belirlenmesi ile doğaçlama yapmaya başlayan grup, bu yöntemi “Saptanmış Doğaçlama” kavramı altında, görselliğe de özel bir önem vererek konser, film, tiyatro ve albümlerine taşımıştır. Canlı etkinliklerde çekirdek kadroya eklenen elemanlar tarafından hazırlanan video, dia ve film gibi unsurların kullanımına da ağırlık vermektedir. İlk albüm ve konserlerinden itibaren müzisyen ve oyunculara konuk sanatçı olarak yer vermeyi benimseyen gruba Trakya’lı Selim Sesler (klarnet ustası), Kanada’lı Brenna Mccrimmon (Rumeli türkücüsü), Fahrettin Aykut (davulcu), Tuncel Kurtiz (sinema ve tiyatro sanatçısı), Ahmet Uğurlu (sinema ve tiyatro sanatçısı), San Fransisco’lu Ralph Carney (saksofoncu) ve diva Semiha Berksoy (Türkiye’nin ilk bayan opera sanatçısı, ressam) gibi ünlü sanatçılar da katılmıştır.”
Ortaköy Meydanı’ndaki Ağustos ayı etkinlikleri, 12 Ağustos’ta nostalji yaşatan bir konserle son buldu. Aysun ve Ali Kocatepe “Şiirler Şarkı Söyler” adlı programıyla sanatseverleri kucakladı.
BEŞİKTAŞ BELEDİYESİ AÇIK HAVA PLATFORMU
Kuruçeşme’den kimler geldi geçti
Beşiktaş’ta Boğaz’ın eşsiz manzarası eşliğinde yaz gecesi eğlenceleri, Beşiktaş Belediyesi açık hava platformu olarak nitelendirilen Kuruçeşme Arena’da Ağustos ayı başlarında da yine sanatseverleri kucakladı. 12 Ağustos’ta Mustafa Ceceli, müzikseverleri coşturdu. Hayranlarıyla bir araya gelen sanatçı sevilen şarkılarını seslendirdi.
Mustafa Ceceli yüreklere dokunan şarkılarını bir kez daha Turkcell Kuruçeşme Arena Sahnesi’nde seslendirmiş oldu. Pekçok ünlü ismin sesinden dinlediğimiz şarkılarını da okudu, kendi sesiyle dinleyiciyle buluşturduğu şarkılarını da! Hayranlarından oluşan korosu da sanatçıya eşlik etti. Sanatçıyla ilgili bazı detaylar şöyle: “2 Kasım 1980’de Ankara’da dünyaya gelen Mustafa Ceceli’nin müziğe olan ilgisi ailesi tarafından çok küçük yaşlarında farkedildi. 6 yaşında piyano ile tanışan Ceceli’ye, almış olduğu 2 yıllık piyano eğitimi sonrası öğretmeni konservatuar eğitimi almasını önerdi. Ancak Mustafa Ceceli ailesiyle birlikte almış olduğu kararla, müziğe ve okula birlikte devam etti. Lise yıllarında arkadaşları ile birlikte ilk müzik grubunu kuran Mustafa Ceceli aynı dönemde amatör olarak düzenlemeler yapmaya başladı. Üniversite sınavında Ankara Üniversitesi Veteriner Hekimliği bölümünü kazanan Mustafa Ceceli aynı dönemde arkadaşlarının kurmuş olduğu bir grupta keyboard çalmaya başladı. TRT’nin düzenlediği yaz konserleri projesine dahil olmasıyla birlikte kendisini tamamen müzik dünyasının içerisinde buldu. Bir taraftan konserlerde keyboard çalan Ceceli, diğer taraftan aranjörlük konusunda kendisini geliştirdi ve albüm yapmak isteyen sanatçılara demo kayıtlar yapmaya başladı. Fakültenin 3. yılında tekrar üniversite sınavına girerek Yeditepe Üniversitesi İşletme Bölümü’nü kazandı ve Ankara’daki müzik hayatını noktalayarak İstanbul’a geldi.
İstanbul’a gelişinin ardından ‘’Cenk Eren ve Nükhet Duru’’ orkestrasıyla çalışmaya başladı. Cenk Eren’in vokalistliğini yapan Merih Ermakastar’ın albümündeki tüm şarkıların düzenlemelerini yaparak profesyonel aranjörlük hayatına adım attı. Yaklaşık iki yıl süren çalışma sonrasında 20 Kasım 2009 tarihinde Mustafa Ceceli kendi ismini taşıyan ilk solo albümü ile müzik marketlerdeki yerini aldı. Albümün ilk video klibi Murad Küçük yönetmenliğinde “Hastalıkta Sağlıkta” isimli şarkıya çekildi ve çok geçmeden bir önceki şarkısı “Limon Çiçekleri” gibi listelerde 1 numaraya yükseldi. Aynı zamanda 14 Şubat Sevgililer Günü için “Hastalıkta Sağlıkta” piyano versiyonu ile 2010 Şubat ayında piyasaya çıktı. Albümün ikinci video klibi ise Emir Khalilzade yönetmenliğinde sözü ve müziği Sezen Aksu’ya ait olan “Dön” isimli şarkıya çekildi. Bu video klibin ardından yine Emir Khalilzade ile çalışıldı ve albümün 3. Video klibi, söz’ü Sezen Aksu’ya, müziği Aram Avagyan’a ait olan “Tenlerin Seçimi’’ isimli şarkıya çekildi. Enbe Orkestrası 2011 albümünde yer aldı. Albümde seslendirdiği 2 şarkı ‘Eksik’ ve ‘Yağmur Ağlıyor’ yoğun ilgi gördü. ‘Eksik’ şarkısı Mustafa Ceceli / Elvan Günaydın düeti olarak dinleyicisiyle buluştu.”
13 Ağustos’ta ise Kuruçeşme Arena’da Yonca Lodi sevenleriyle buluştu. Popüler müziğin sevilen ismi Yonca Lodi, 13 Ağustos Cumartesi akşamı ilk kez Turkcell Kuruçeşme Arena’daydı. 1999 yılından bu yana, “Sana Bir Şey Olmasın”, “Büklüm Büklüm”, “Anlatma” , “İnadım inat”, “Aldım Başımı Gidiyorum”, “Emanet” gibi şarkıları müzikseverlerle paylaşan sanatçı “Milat”ım dediği albümünü de 2010 yılında çıkardı. Yonca Lodi tüm sevilen şarkıları ile 13 Ağustos Cumartesi akşamı Turkcell Kuruçeşme Arena’da verdiği konserle dinleyicileri mest etti…
Sanatçı hakkındaki bazı detaylar ise şöyle: “1974 yılında hayata merhaba diyen Yonca Lodi çocukluğunu Beşiktaş’ta yaşadı. Lise yıllarına kadar müzikle sadece dinleyici olarak ilgilenen Yonca Lodi daha sonra Çağdaş Müzik Merkezi’ne kayıt yaptırdı ve okul orkestrasıyla bazı konserlere katıldı. İki yıl boyunca ustalar dediği Mine Mater ve Timur Selçuk’tan şan ve solfej dersleri alarak 1992 yılında yetenek sınavını birinci olarak geçti ve Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Sahne Sanatları Opera-Şan Bölümü’ne kaydını yaptırdı. 1993 yılında okul arkadaşlarıyla kurduğu grup ile profesyonel olarak şarkı söylemeye başlamıştı.”
Bu konserler kaçmaz!..
Ağustos ayında gerçekleşecek konserler ise yine tam gaz, Temmuz ayını aratmıyor. 2011 Ağustos ayında yine en çok konser İstanbul’da müzikseverleri kucaklıyor. Ağustos ayında iftar sonrası konser keyfini yaşamak istiyorsanız, Beşiktaş Belediyesi açık hava platformu Kuruçeşme Arena’da etkinlikler tüm hızıyla devam ediyor. Ağustos ayının ikinci yarısında da yine birbirinden ünlü isimler Beşiktaş’ta sanatseverler ile buluşacak.
Bunlardan bir tanesi de, 19 Ağustos’ta gerçekleşecek olan Leman Sam Konseri… Sanatçı kızlarıyla birlikte gelen istek üzerine yeniden sahne diyecek. Tadı damaklarda kalan bir konser yeniden sahneye çıkıyor! İlk kez 2009 yılında Turkcell Kuruçeşme Arena’da aynı sahneyi paylaşan anne – kızlar bir kez daha birlikte sahnede olacak! 2009 yılındaki konserlerinde muhteşem performanslarıyla dinleyenleri büyüleyen ve hatıralarında yer eden Leman Sam ile Şevval Sam ve Şehnaz Sam, üzerinden geçen onca zamana rağmen gelen yoğun istek üzerine 19 Ağustos Cuma akşamı sahnede olacaklar! Unutulmaz şarkılarıyla halen kulakların pasını silen sanatçı Leman Sam ile ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“Leman Sam; uzun kızıl saçları, 18 dilde söylediği şarkıları, doğaya olan tutkusu, hayvan sevgisiyle tanınıyor ve Leman Sam, Türkiye’nin en güçlü kadın seslerinden biri olarak kabul ediliyor. Uluslararası platformda da ülkemizi başarıyla temsil etmiş, Portekiz Cumhurbaşkanı Mario Suarez’a, USA Başkanı George Bush’a, Malezya Kralı ve Kraliyet Ailesi’ne konserler vermiştir. Yayınladığı 5 albümü bulunmaktadır. Zülfü Livaneli şarkılarını en iyi yorumlayan sanatçılardan biridir. Kıyamam Sana, Rüzgar, Anladım ve İlla, Sam’ın geniş kitlelerce çok sevilmesinde rol oynayan önemli çalışmalarındandır.”
Öte yandan ünlüler geçidi devam ediyor… Beşiktaş Belediyesi’nin açık hava platformu olarak adlandırılan Kuruçeşme Arena’da etkinlikler hız kesmiyor ve Leman, Şevval ve Şehnaz Sam konseri sonrasında dünyaca ünlü isim Jamiroquai 6 Eylül’de sevenlerini karşılayacak. 10 Eylül’de de Senfonik müzik deyince akla gelen isim Bülent Ortaçgil sevenleriyle buluşacak.
Voleybolcu kza
ksa şort dayağ
BEŞİKTAŞ- Bayan voleybol takm alt yap oyuncusu 19 yaşndaki Nurcan İbrahimoğlu, 28 Temmuz akşam antrenmandan çkarak Bahçeköy- 4. Levent otobüsüne bindi. Üzerinde basketbol sporcularnn giydiği bir şort bulunan genç kz, bacaklarn önündeki boşluğa doğru uzatt. Erkek yolculardan biri İbrahimoğlu’nun yanndan geçerken önce uzattğ ayaklarna vurdu, ardndan da otobüste birçok boş yer varken genç kzn yanna oturdu. Ayağna vuran adama kendisinden özür dilemesi gerektiğini söyleyen İbrahimoğlu, aldğ cevap karşsnda şok oldu. Genç kzdan özür dilemeyen adam “Bu otobüste çplak bacaklarn uzatarak oturamazsn. Terbiyesiz” diye bağrd. Neye uğradğn şaşran genç kz “Asl terbiyesiz sizsiniz” dedi. Bu sözler üzerine iyice sinirlenen adam, genç kza bir yumruk sallad. Dudağ patlayan İbrahimoğlu’nu saldrgann elinden yolcular ald.
Reklamcıya tuzak
BEŞİKTAŞ- Reklamcı Ayhan Tecer, sözde vergi borcunu para karşılığı yarı yarıya azaltacağını söyleyen kişiler tarafından tehdit edildiğini ve 350 bin lira para istendiğini söyleyerek şikayetçi oldu. Polis olayla ilgili aralarında bir avukatın da bulunduğu 8 kişiyi gözaltına aldı. Zanlılar suçlamaları kabul etmeyerek “Alacağımızı tahsil etmeye çalışıyorduk” dediler. Reklam şirket sahibi Ayhan Tecer bürodan çıktıktan sonra hemen polise geldiğini belirterek, “Benim vergi borcum yok. Daha önceki borçlarımı torba yasadan faydalanarak maliye ile anlaşıp ödedim” diye konuştu. Polis 8 kişiyi gözaltına aldı. İşlemleri tamamlanan zanlılar adliyeye sevk edildiler.
Kuyumcuyu soydular yakayı ele verdiler
BEŞİKTAŞ- Köyiçi Caddesi Büyük Beşiktaş Çarşısı içinde bulunan bir kuyumcuda meydana gelen hırsızlık olayı şöyle gelişti: Çarşıya gelen 3 kadın, bir kuyumcudan içeriye girerek vitrinin altındaki bilezikleri görmek istedi. Kuyumcu vitrinin altındaki bileziklere yönelir yönelmez kadınlardan biri hızlı davranıp, vitrinin üstündeki altınları aldı. Daha sonra üç kadın kuyumcunun vitrinden çıkardığı bilezikleri almadan kuyumcudan uzaklaştı. Kadınlar kuyumcudan uzaklaştıktan kısa süre sonra, vitrinde altınların olmadığını fark eden işyeri sahibi cep telefonuyla polisi arayarak durumu bildirdi. Neye uğradığını şaşıran kuyumcu, şüphelendiği kadınların arkasından giderek yakalamak istedi. Kısa sürede izlerini kaybettiren zanlılar, çarşıdan çıktıktan sonra kılık değiştirmek istedi. Güven timlerince yakalandı.
Emekli maaşını kaptırdı
LEVENT- ATM’den emekli maaşını çekmek isteyen Murat Ç. parasını cebine koyamadan 5 kişi tarafından soyuldu. Hırsızlık anı güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. Bir bankanın Levent’teki ATM’si önünde gerçekleşen olayda 60 yaşındaki emekli Murat Ç. saat 21:00 sıralarında para çekmek için ATM’ye geldi. ATM’den 580 TL çeken Murat Ç.’nin yanına bir kişi gelerek konuşmaya başladı. Bu sırada diğer taraftan gelen başka bir kişi Murat Ç. ‘nin bankadan çektiği parayı alarak kaçmaya başladı. Büyük bir şok yaşayan Murat Ç. ne olduğunu anlamadan parasını alan kişiler kısa sürede ortadan kayboldu. Parasını kaptıran emekli Murat Ç. ‘nin haber vermesi üzerine olay yerine Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri geldi. Beş kişi tutuklandı.
Etek altı fotoğrafçısı yakayı ele verdi
BEŞİKTAŞ- Metrobüs duraklarında cep telefonuyla kadınların etek altı görüntülerini çektiği iddia edilen bir kişi polis tarafından suçüstü yakalandı. Daha önce çöpçü ve tezgahtar kılığında suçluları yakalayan güven timleri, bu kez de yolcu gibi davranarak metrobüs duraklarında bayanların etek altı görüntülerini çektiği iddia edilen R.K.’yı suçüstü yakaladı. Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı güven timleri, Zincirlikuyu Metrobüs durağında etek giyen kadınların peşinden giden R.K.’dan şüphelendi. Yolcu gibi davranan polisler, R.K.’yı takibe aldı. İddiaya göre R.K., Zincirlikuyu metrobüs durağında gazetenin içine sardığı cep telefonu ile bir kadının etek altı görüntülerini çekmeye başladı. Harekete geçen polisler, R.K.’yı suçüstü yakaladı.
Dolmabahçe Sarayı’nda hırsızlık
BEŞİKTAŞ- Dolmabahçe Sarayı’nın Personel Daire Başkanlığı binasında personel için işletilen çay ocağında hırsızlık meydana geldi. Kafeteryanın kasasından 5 bin Lira çalındığı iddia edilirken, polis olay yerinde parmak izi ve güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı. Hırsızlık olayı Türkiye Büyük Millet Meclisi Milli Saraylar Daire Başkanlığı Dolmabahçe Sarayı’nda meydana geldi. Binlerce turistin ziyaret ettiği Dolmabahçe Sarayı’nın iç kısmında bulunan Personel Daire Binası’nda saray personeli için işletilen çay ocağında meydana gelen olay iddialara göre şöyle gelişti. Mesai saatinin dolması sebebiyle günlük sayım yapmak için çay ocağının kasasını açan görevliler kasada bulunan paranın yaklaşık 5 bin Lira eksik olduğunu gördüler. Olay üzerine önce sarayın iç güvenlik birimlerine ardından ise polise haber verildi.
Vinç üzerinde
intihar girişimi
BEŞİKTAŞ’TAKİ Levazım Mahallesi’nde bulunan bir inşaat firmasına ait 45 metre yükseklikteki vincin üzerine çıkan Bayram S. intihar etmek istedi. Vincin üstündeki şahsı fark eden inşaat işçileri durumu hemen polise bildirdi. Olay yerine gelen polis, itfaiye ve sağlık ekipleri, intihar girişiminde bulunan Bayram S.’yi ikna etmeye çalıştı. İkna çabalarının ardından inşaat firması yetkililerinin iş ve para sözü vermesi üzerine Bayram S. aşağı inmeyi kabul etti. Aşağıda bekleyen basın mensuplarını fark eden şahıs, polislerin verdiği kar maskesini takarak yüzünü gizlemeye çalıştı. Polis aracına bindirilen Bayram S., daha sonra polis merkezine götürüldü. Bayram S hakkında konuşanlar, Bayram S’nin bazı maddi sorunları olduğunu bu sorunlarıda uzun zamandan bu yana çözemediği için böyle bir girişimde bulunmuş olabileceğini söylediler.

SPOR HABERLERİ

AMATÖRLER – SPORSEVERLER – GENÇLER
Yaz okulları sporcu yetiştiriyor
Beşiktaş Belediyesi’nin Beşiktaş Halk Eğitim Merkezi işbirliğiyle öğrencilerin yaz tatillerini değerlendirerek onları faydalı aktivitelere yönlendirmek amacıyla düzenlediği Yaz Okulu kursları binlerce çocuğu ağırlıyor… Yaz okullarında birbirinden değişik branşlarda minik kursiyerler eğitim almaya devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi Yaz Okulları’nda Yüzme, İngilizce, Futbol, Tenis, Drama, Bale, Keman, Gitar, Voleybol, Basketbol branşları bulunuyor. Bu branşların olduğu Yaz Okulu’nda 7- 16 yaş grubunda 2 bin 500 öğrenci bulunduğu da kaydedildi.
Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma günleri Yüzme kursu; Pazartesi, Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri İngilizce, Futbol, Tenis, Drama, Bale, Keman ve Gitar kursu; Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri Voleybol kursu; Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri Basketbol kursları ile çocuklar yaz tatilini kaliteli zaman geçirerek değerlendiriyorlar. Beşiktaş Belediyesi Yaz Okulu kursları, Eylül ayının ikinci haftasına kadar devam edecek.
Gündem:
‘Temiz futbol’
Futbol da kazan kaynıyor!.. Neredeyse tüm takımlar zan altında… Federasyon bir türlü karar veremiyor. Koskoca bir sektör gitgide dibe vuruyor. Operasyonların ve dalga dalga gelen tutuklamaların devam edeceği de edinilen bilgiler arasında… Tüm bu gelişmeler sürerken, takımların taraftarları da kendilerince protestolarını yapıyorlar. Beşiktaşlılar bu konuda en çok kendilerinin zarar gördüğünü belirterek; “Suçlu varsa ceza alsın. Aklanıp, gelsinler”diyoruz ama Beşiktaşlıların da bu işin içinde olmayacağına inanıyoruz” şeklinde konuşuyorlar. İşte bu görüşlerden bazıları…
İŞ SULANMASIN YETER: Şike operasyonlarının sulandığına inanıyorum. Tüm takımların aynı potaya sokulması doğru değil. Beşiktaş’ın F.Bahçe’nin yaptıkları karşısında adı bile geçemez. Kadir Bekiroğlu.
TAYFUR’UN SUÇU NE?: Tayfur ne yapmış hala anlamadım. Bu tür konuşmalar herkes arasında olur. O maçın nasıl geçtiğini alem gördü. Zor kazandık kupayı. Adem. C.
TUTUKLULUK KÖTÜ: Serdal Adalı ve Tayfur Hoca tutuklu bulunanların yanında zemzem suyuyla yıkanmış gibi. Aziz Başkan bile Tayfur’un burada ne işi var dedi. Tutuklu yargılanmasına ne gerek var. Bilmediğimiz işler mi var. Murat Gerçek.
HERKES AKLANMALI: Fenerliler’in yaptıkları yanlış. Kupa gidecek diye korkuyorlar… Halbuki aklanarak ortaya çıksalar daha doğru olur. Tam tersi olursa kara bir leke… Hasbi Erol.
KARARLI OLSUNLAR: Şike bu şekilde önlenebilir ancak. Ancak kararlı olmak lazım. Bundan sonra kimse şaka bile yapamaz. Maça giden bizler kendimizi kandırılmış hissediyoruz. Nevin Akbaba.
FEDERASYON HIZLI OLMALI: Bu iddialar ne zaman cevap bulur bilinmez. Bence yıllar sonra sonuç alınırsa şaşmam. Bizim davalar en az 5 yıl sürer. Federasyon acil karar almalıdır. Kadir Çevik.
SUÇLU MEDYA MI? Medyaya niye yükleniyor Fener, anlamadım. En çok medyayı kullanan Fenerbahçeliler. Her türlü başlığı attırıyorlar, sürekli birinci sayfadalar. Şimdi günah mı çıkartıyorlar? Osman Arpacı.
BEŞİKTAŞ’A YAKIŞMAZ: Beşiktaş bu işlerde olamaz. Eğer öyle bir şey çıkarsa yıkılırız. Ayrıca ben tek bir adamı suçlu bulmam, tüm yönetimi suçlu sayarım. Yöneticilerin birbirlerinden haberi yok mu? Tek başına hareket edilir mi? Evren Derman.
Kuruçeşme
Amatör spor kulüplerine amatör sporcular ve teknik adamlarıyla hayat verdiği mahalle takımları Beşiktaş’ın her bir yanında spor tutkunlarını ağırlıyor. Beşiktaş Belediyesi, ilçede faaliyet gösteren amatör spor kulüplerine sezonluk malzeme dağıtımını her yılınbaşında gerçekleştirilen törenle Beşiktaş’taki 11 amatör spor kulübü yöneticileri ve sporcularıyla yapıyor. 11 amatör kulüplerden bir tanesi de yarım asırı aşan geçmişiyle bir çok sporcu yetiştiren Kuruçeşme Spor Kulübü… 1946 yılında kurulan Kuruçeşme Spor Kulübü ile ilgili bazı detayları yetkililer resmi internet sitelerinde kendilerini şöyle aktarıyor:
“1946 yılında şirin Boğaz’ın bir köşesinde başta Hüseyin Kutay, Yeni Devletoğlu ve Lütfi Eryılmaz olmak üzere büyük semt sakinlerinin elbirliği ile kurulduk. Kuruçeşmelilerinde biten diğer kulüpler gibi en büyük sıkıntıları sahasızlık. Senelerce Türk Sporu’na amatörce hizmet edene Kuruçeşme Spor Kulubü’nün cefakar idare heyetini temsil eden 4 azasını görüyoruz. Antreman için Baltalimanı’na gitmek icap ediyor ki, bunun da külfeti çok fazla oluyor.
Muhit sporseverlerinin el birliği ile güzel bir lokal yaptıklarını bu işin kendilerine 20.000 TL’ye mal olduğunu sevinerek söylüyorlar. Yıllık bütçe bir amatör takım için hiç de küçümsenmeycek kadar: 15.000 TL. Bu yekün lokal ve üye aidatları ile temin oluyor. Şu anda futboldan başka veleybol ve pinpon ile de uğraşılmaktadır. Kırmızı-Lacivert formalı takımın yetişmiş ve profesyonel kulüplere verdiği pek çok oyuncusu var. 20 senelik mazi için elde edilmiş muhtelif başarılar var. 1956-57 ve 1961-62 sezonunda ikinci olunarak terfi edildi. 1965-66 sezonunda ise yine kümesinde ikinci sıradaydı. Muhakkakki öğünülecek neticeler…”
BOĞAZİÇİ’NİN GÖZDE KULÜBÜ OLMAK İSTİYORLAR
Kuruçeşme Gençlik ve Spor Kulübü Beşiktaş İlçesi’nin en eski kulüplerinden biri olduğunu söyleyen dönemin Kulüp Başkanı Mehmet Güleren, kulübün uzun süredir faaliyet göstermesine rağmen yine de hedefledikleri yere ulaşamadıklarını belirtti. İki bin civarında üyeye sahip olan kulübün 200 adet lisanslı futbolcusu bulunuyor. Kulübün yıldız, genç, A Takımı olmak üzere üç bölümde yetiştirdiği sporcuları var. 1998 yılında I. Amatör Ligi’ne çıkan kulüpün, yetiştirdiği Yusuf Kerpeten, Orhan Tosun gibi başarılı isimler de bulunmakta…
GENÇLERİ HAYATA
KAZANDIRIYORLAR
Kulübün sadece spor amaçlı değil, Kuruçeşme halkına hizmet amaçlı da olduğunu söyleyen Güleren, eskiden Kuruçeşme Parkı’na kimsenin gidemediğini, orada alkol içen gençlerin herkesi rahatsız ettiğini söyledi. Şu anda ise o gençlerin hepsinin kulübe alındığını ve kulüp faaliyetlerine katıldıklarını da sözlerine ekleyerek, şu anda herkesin rahatça gidebildiği Kuruçeşme Parkı’nın da böylelikle korunmuş olduğunu belirtti.
KURUÇEŞME HALKI DESTEKLERSE 1. LİGE ÇIKARIZ
Kuruçeşme Spor Kulübü’nün en büyük hedefinin Boğaziçi’nin en önemli kulüplerinden biri olmak olduğunu söyleyen Güleren, Kuruçeşme halkının da kulübe destek vermesinin kulübü daha da büyüteceğini söyledi. Hiçbir maddi destek almayan kulübün tek gelir kaynağı, üyelerden toplanan çok cüzzi miktarda olan aidatları olduğu da belirtiliyor. Kulübün geri kalan tüm ihtiyaçları ise genel itibarıyla kulüp başkanının sırtında… Kulübün çok iyi yerlere gelebileceğini hatta 1. Lige bile çıkabileceğini söyleyen Güleren, “Bunun olabilmesi için kulübün arkasında Kuruçeşme halkının da olması gerekir” dedi.
BEŞİKTAŞ’A AVRUPA’DA BAŞARILAR
Kartal’ın rakibi Rus Alania
Beşiktaş’ın rakibi belli oldu. Şampiyonlar Ligi ve UEFA kuraları çekildi. Avrupa çapında her yıl yaşananan kulüpler arası futbol mücadelesinin başlangıcı anlamına gelen Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi eleme turu kura çekimi yapıldı. İsviçre’nin Nyon şehrinde yapılan kura çekimine UEFA Avrupa Ligi eleme grubunda mücadele edecek takımlar arasındaki eşleşmeler belirlenmiş oldu. Turnuvaya katılan Türkiye futbol ligi takımlardan Beşiktaş, Bursaspor ve Trabzonspor’un rakipleri sırasıyla Rusya’dan Alania, Belçika’dan Anderlecht ve İspanya’dan Atletic Bilbao oldu. Kura çekiminde seri başı olarak yer alan Beşiktaş, rakibi Alania ile ilk maçını 18 Ağustos tarihinde İstanbul’da oynayacak. UEFA Avrupa Ligi eleme turunda ilk maçlar 18 Ağustos’ta, ikinci maçlar ise 25 Ağustos’ta yapılacak. Tur atlayan takımlar 15 Eylül’de başlayacak grup maçlarını oynamaya hak kazanacak. Kupanın finali 9 Mayıs 2012’de Bükreş’te oynanacak. Türkiye Süper Ligi’ni geçtiğimiz sezonu lider olarak bitiren F.Bahçe ise Şampiyonlar Ligi’nde grup aşamasına doğrudan katılacak. Şampiyonlar Ligi eleme grubu kura çekimi sonrası ortaya çıkan dikkat çeken eşleşmeler Arsenal-Udinese, Bayern Munich-FC Zurich, Twente-Benfica ve Lyon-Rubin Kazan oldu. Eşleşmelerin ilk maçları 16 Ağustos’ta, rövanş maçları ise 23 Ağustos’ta oynanacak.
Beşiktaş’ın rakibi Alania Vladikavkaz hakkında bazı bilgiler şöyle: “Rusya 2. lig takımı. Kupa finalisti sıfatıyla UEFA Avrupa Ligi’nde Rusya’yı temsil ediyorlar. İzleyenler için vasat görünümlü ancak şanslı bir takım ve değerlendirmelerde ise ilk golünü finalde atan bir takımdan söz edildiği de yine vurgulananlar arasında… Karşılaşmada son 32’de Kamaz ile 0-0 berabere kalıyorlar ve penaltılarda son 16’ya kalıyorlar. Bu turda da Gornyak takımıyla 0-0 berabere kalıp rakibini yine penaltılarda deviriyor. Çeyrek finalde eşleştiği Saturn Moskow iflasını açıklıyor ve bu turu bay geçiyorlar. Yarı finalde Rostov ile 0-0 berabere kalıyor ve yine penaltılarda rakibini eliyor. Finalde bu kez rakip sağlam. CSKA’ya 2-1 boyun eğiyorlar. Ama CSKA, UCL’ye katıldığı için bunlar da geçtiğimiz sezon küme düşmelerine rağmen UEFA Avrupa Ligi’ne katılmayı başarıyor. Alania’nın en sağlam yanı çok net olarak: “Penaltı kaçırmıyorlar”. Penaltı söz konusu oldu mu, hepsinin bu konuda başarıları üst düzey denilebilir.
Tayfur bekleniyor
Yeni teknik adam
Carlos Carvalhal
Beşiktaş Kulübü, Tayfur Havutçu’yu sahiplendi ve teknik direktör arayışındalar açıklamalarına da son noktayı koydu. Geçtiğimiz haftalarda konuyla ilgili Beşiktaş’tan antrenör konusunda resmi bir açıklama yapıldı. Yapılan açıklama şöyleydi:
“Yönetim Kurulumuz’un 02.08.2011 tarihinde yaptığı toplantı neticesinde Futbol A Takımımız’ın Teknik Direktörümüz Sayın Tayfur Havutçu ve ekibinin görevine devam etmesi oy birliği ile karar altına almıştır. Ancak hocamızın fiilen görevine devam etmesinin henüz mümkün olmadığı göz önüne alınarak, Futbol A Takımımız’ın Avusturya kampı sırasında kampa katılan, hocamız ile görüşüp yardımcı hoca olarak görev tanımı belirlenmiş, hocamız tarafından teknik ekip içinde yer alması talep edilmiş, A Takımımız’ın kamp bitiminde İstanbul’a dönüşü kendisinin göreve başlama tarihi olarak saptanmış, bununla birlikte kamuoyu tarafından takip edilen ve bilinen sebeplerle gelişi bir süre ertelenmiş olan Sayın Carlos Carvalhal’ın Teknik Direktörümüz Sayın Tayfur Havutçu’nun yeniden görevine döneceği tarihe kadar, teknik direktör yetkileriyle göreve başlamasına oybirliği ile karar verilmiştir.” denildi.
Tayfur Havutçu ile bir diğer açıklama da Beşiktaş’ın sevilen oyuncusu Guti’den geldi. Beşiktaş’ın kaptanı Guti, tutuklu bulunan teknik direktör Tayfur Havutçu’nun aralarına döneceği günü beklediklerini söyledi. Guti, “Tayfur hocayı kollarımızı açtık bekliyoruz. Umuyorum en kısa zamanda aramızda olacaktır” dedi.
Tayfur Havutçu gelene kadar yerine görevli olan teknik adam Carvalhal, 4 Aralık 1965 doğumlu.
Tam adı: Carlos Augusto Soares Carvalhal. Portekizli teknik adamın çalıştırdığı takımlar şöyle sıralanıyor: 1998-2000 Espinho, 2000 Freamunde, 2000-2001 Aves, 2001-2003 Leixoes, 2003-2004 V. Setubal, 2004-2005 Belenenses, 2006 Braga, 2006-2007 Beira-Mar, 2007-2008 V. Setubal, 2008 Asteras Tripolis, 2009 Maritimo, 2009-2010 S. Lizbon.
Kara Kartal hazır mı? Kobe Bryant geliyor!
Basketbol transfer gündemi oldukça ses getiriyor. Beşiktaş’ta Kobe sesleri yükseliyor. Oyuncudan yeşil ışık geldi ancak ailesinin de onayını beklediği iddia ediliyor. Futbolda yaptığı transferlerle dikkat çeken Beşiktaş, şimdi de basketbolda bir ilke imza atmak istiyor. Beşiktaş taraftarı Kobe Bryant’ın takıma katılmasını an be an bekliyor. Hatta marşı bile hazır. Basketbolda Kobe Bryant’la da prensip anlaşmasına varan Beşiktaş, resmi sözleşmeyi imzalatabilmek için FIBA’dan çıkacak onayı beklemeye başladığı da yine konuşulanlar arasında.
Beşiktaşlı atletlere Milli davet geldi
Beşiktaş armalı atletler Yasemin Kamacı, Rabia Çiçek, Fadime Suna ve Venelina Veneva, Milli Takım forması altında madalya kazanmak için mücadele edecek. Balkan Yıldızlar Şampiyonası’nda Yasemin Kamacı Uzun Atlama dalında, Rabia Çiçek ise 4X100 Bayrak Takımında yarışacaklar. Ve 20 Ağustos tarihlerinde gerçekleşecek olan Dünya Üniversitelerarası Milli Takımlar Olimpiyat Oyunları’nda, Fadime Suna 5000 ve 10000 m yarışlarında madalya için koşacak. Veneline Veneva, 28 Ağustos’ta Kore’de düzenlenecek olan Dünya Atletizm Şampiyonası’nda Yüksek Atlama dalında yarışacakVoleybol Erkek Takımı sezonu açtı
BJK Akatlar Spor Salonu’nda geçtiğimiz haftalarda ilk idmanını gerçekleştiren takım, kondisyon ve kuvvet çalışması yaptı. Voleybol Erkek Takımı Antrenörü Meftun Eren, yeni sezon hakkındaki düşüncelerini şöyle aktardı:
“Sezonu yeni açtık, genel anlamda takım içinde yabancılık yok, geçen sene genç takımda olan bir çok oyuncumuzu bu sene A Takıma çıkardık. Çok yetenekli oyuncular ve onlara çok güveniyoruz. Şu anda o gençlerimizden ikisi Milli Takım’da. Bir veya iki transferimiz daha olacak, bunlar yerli ve yabancı olabilir, bu yönde çalışmalarımız sürüyor.” dedi.
Futbol kazanı!..
Futbolda iddialar bitmek bilmiyor. Dalga dalga gelen operasyonlar sonunda Galatasaray’a da sıçradı. Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın tutuklanması ile başlayan ardından Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Odyakmaz, teknik adamlar Bülent Uygun ve Ümit Karan ve bazı futbolcuları bilindiği gibi Trabzonspor Başkanı Sadri Şener ve yönetimden bazı isimler izlemişti. Beşiktaş Futbol Şube Sorumlusu Serdal Adalı, teknik direktör Tayfur Havutçu’nun da adı operasyonların içine girmişti. Yorumcu Sinan Engin, Ercan Saatçi, Yılmaz Vural da ifadesi alınanlar arasında… En son olarak da Adnan Polat’ın bir mektup üzerine, ifadesine başvuruldu. Edinilen bilgiye göre; operasyonların süreceği, bu isimlere futbolcu, menejerler ve bazı basın mensuplarının da ekleneceği öğrenildi. Tüm bu kargaşa ortamında Tayfur Havutçu’nun yerine yeni bir teknik direktör Beşiktaş’ın başına geldi. Taraftar her ne kadar “Aklanın gelin!..” dese bile birçok kişi Tayfur’un suçsuz olduğuna inanıyor.

MAGAZİN HABERLERİ

GAZETECİLERDEN KAÇAMADI
ARNAVUTKÖY- Saba Tümer kız arkadaşlarıyla birlikte Arnavutköy Balıkçısı’nda yemek yerken görüntülendi. Mekana girişi sırasında gazetecileri karşısında gören Tümer “Sizlerden de kaçılmıyor, mekana girmeden çekmeye başlıyorsunuz” diyerek kahkaha attı. Saba Tümer’in kilo verdiği de gözlerden kaçmadı.
“ACEMİLERLE ÇALIŞMAM”
ARNAVUTKÖY- Sevgilisi Ferhat Göçer’le Arnavutköy’de yemeğe çıkan Ömür Gedik, mekan çıkışı gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Çek Bakalım programının jüri koltuğuna neden oturmadınız sorusuyla karşılaşan Gedik, profesyonel bir anlayışı olduğunu vurgulayarak, Hülya Avşar’ı kızdıracak sözler söylemekten çekinmedi. Avşar kızını amatörlükle suçlayan Gedik, “Hülya Avşar bir yazımdan dolayı çok amatörce sözler sarf etti. Onunla bir daha yan yana gelmem. Ben profesyonelim, Hülya Avşar gibi acemilerle çalışmam” dedi.
NAZAR DEĞMESİN
ORTAKÖY- Güzel Oyuncu Hande Subaşı ve yeni sevgilisi menajer Can Tursan geçen hafta Ortaköy’de görüntülendi. Mekan çıkışında basının yoğun ilgisiyle karşılaşan Subaşı “Özel hayatım hakkında konuşmuyorum. Konuşunca nazar değiyor ve bir şey söylemek istemiyorum” dedi. Hayranları kendisini Ortaköy’e gelmişken bir de nazar boncuğu al, aman sana nazar değmesin diye uyardılar.
“EVLİLİK YAŞIM GELDİ”
ETİLER- Emel Sayın, geçen hafta Etiler’de görüntülendi. Neşeli olduğu gözlenen Sayın, “Çorba içmeye geldik. Siz de sahurda bizi yakaladınız” diyerek espri yaptı. Albüm hazırlıkları içerisinde olduğunu söyleyen ünlü sanatçı, “Ekim ya da Kasım gibi stüdyoya gireceğim” şeklinde konuştu. Ünlü sanatçı, “Bu sene çok az müzik dinledim. Onun yerine kitap okumayı ya da el işi yapmayı tercih ettim” dedi. “El işlerini çeyizinize mi yapıyorsunuz?” sorusuna ise, “Evet kendime yapıyorum. Evlilik yaşım geldi” diye yanıtladı.
HERŞEYE RAĞMEN NEŞELİ
BEBEK- Yaklaşık sekiz ay önce boşanan Cem Özer’le Nurgül Yeşilçay, geçen hafta Bebek’te bir araya geldi. Bir saate yakın sohbet eden ikilinin neşeli halleri gözlerden kaçmadı. Yeşilçay, mekanı daha erken terk ederken; Özer ise Yeşilçay’ın basın danışmanıyla sohbet etmeye devam etti. Sık sık eski eşiyle görüştüğünü söyleyen Özer, “Biz devamlı bir araya geliyoruz. Ama siz sadece arada sırada görüyorsunuz” dedi. Çiftin ayrılığı kamuoyunu bir hayli meşgul etmişti.
“KENDİMİ ANLATACAĞIM”
ARNAVUTKÖY- Ünlü gazeteci – oyuncu İclal Aydın geçen hafta Arnavutköy Balıkçısı’ndan çıkarken görüntülendi. İclal Aydın en son Kuşadası Festivali’ne gittiğini, bu aralar çok yoğun bir şekilde senaryolar okuduğunu belirtti. Cem Yılmaz gibi bir stand up uzmanıyla zaten rakip olmadığını derdininin güldürmekten ziyade aynı zaman da hüzünlendirmek de olduğunu belirten İclal Aydın ‘Yapacağım şov da kendimi oynayıp kendimi anlatacağım” dedi.