SAYI 244

Kılıçdaroğlu Beşiktaş’ta
BEŞİKTAŞ- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve milletvekili adayları Beşiktaş’taydı. Kılıçdaroğlu, vaadlerini yapabilmek için vatandaştan oy istedi.
Büyük coşkuyla kutlandı
Beşiktaş’ta 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı coşkuyla kutlandı. Beşiktaş Belediyesi her yıl olduğu gibi bu yıl da 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı düzenlemiş olduğu programla kutladı. Kutlamalar 19 Mayıs sabahı saat 09.00’da Beşiktaş Kaymakamı Saadettin Yücel ve Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın katılımıyla yapılan resmi tören ile başlamış oldu. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle; Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel, Belediye Başkanı İsmail Ünal, ilçe protokolü, öğretmen ve öğrenciler ile vatandaşların katılımlarıyla, 19 Mayıs Perşembe Günü, Saat: 09.00’da Beşiktaş Atatürk ve Demokrasi Anıtı önünde “Çelenk Koyma” töreni yapıldı.
Meşaleli yürüyüşe ilgi
Beşiktaş Belediyesi 19 Mayıs kutlamalarına Fener Alayı’nı, geçtiğimiz yıllarda da olduğu gibi onbinlerce kişiyle birlikte gerçekleştirmiş oldu. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle gerçekleşen resmi törenin ardından Arnavutköy’e geçti. Başkan İsmail Ünal, Arnavutköy Türkan Saylan Parkı’nda günün anlam ve önemine göre konuşma yaptı. 19 Mayıs kutlamaları ise gün boyu aralıksız sürdü. Kutlamalarına akşam da ara vermeyen Beşiktaş Belediyesi ve Beşiktaş Kentlisi, 19 Mayıs günü saat 19:00’de Şairler Sofası Parkı’nda fener alayını başlattı. Fener alayı yürüyüşü, onbinlerin katılımıyla Barbaros Meydanı’na kadar hep birlikte söylenen marşlar eşliğinde devam etti.
Türk Bayrakları ve meşalelerle Beşiktaş meydanına gelen kortej, Saat 20.00’da Barbaros Meydanı’nda verilen Kürşat Başar, Burçin Büke konseriyle son buldu. 19 Mayıs Bayramı iki önemli sanatçının konseriyle büyük bir coşkuyla kutlandı.
Herkes oradaydı
Beşiktaş’ta “Bağımsızlık için İlk Adım Yürüyüşü” yapıldı. Beşiktaş Belediyesi’nin 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kapsamında düzenlediği “Bağımsızlık İçin İlk Adım Yürüyüşü” tüm görkemiyle gerçekleştirildi. Beşiktaş Belediyesi’nin 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kapsamında düzenlediği “Bağımsızlık İçin İlk Adım Yürüyüşü”ne yüzlerce insan katıldı. Atatürk’ün Bandırma Vapuru’na binmesini temsil eden yürüyüş, Akaretler’deki Mustafa Kemal Müzesi önünden, Beşiktaş Meydanı’na kadar sürdü. Mustafa Kemal Atatürk’ün 16 Mayıs 1919 günü Bandırma Vapuru’na binmek üzere Beşiktaş İskelesi’nden yola çıkışının kutlandığı etkinlikler kapsamında gerçekleştirilen yürüyüş, Akaretler’deki Mustafa Kemal Müzesi önünde, saat 16.00’da başlamıştı. Yürüyüş öncesi bir konuşma yapan Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’ten ödün vermeyeceklerini söyleyerek, “Ata’mızın bize göstermiş olduğu yolda kararlılıkla yürüyeceğiz, bundan kimsenin şüphesi olmasın” dedi.
Konuşmaların ardından bando eşliğinde yapılan yürüyüş Beşiktaş Kadıköy İskelesi yanındaki parka kadar sürdü. İsmail Ünal, burada öğrencilere Cumhuriyet’i koruma yemini ettirdi. Ünal, Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel’le birlikte Atatürk’ün Bandırma Vapuru’na binişinin 92’nci yıldönümü nedeniyle deniz kenarına çelenk koydu.
Kutlamaların akşamında ise Beşiktaş Kentlileri Barbaros Meydanı’nda coştu, eğlendi ve Volkan Konak konserini izleme fırsatı buldular.
Bağımsızlığa koştular
Beşiktaş Belediyesi’nin 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları nedeni ile düzenlediği “Bağımsızlık İçin İlk Adım Şenlikleri” kapsamında ilk kez bir halk koşusu yapıldı. Binlerce kişinin kayıt olduğu “Bağımsızlık İçin İlk Adım Halk Koşusu” 15 Mayıs’ta Beşiktaş – Arnavutköy arasında gerçekleşti. İlk üçe girenlerin ödüllerini İsmail Ünal’dan aldığı etkinlik ile 16 Mayıs 1919’da Beşiktaş’ta başlayan ve Türkiye’yi bağımsızlığa götüren tarihsel süreç kutlandı.
Beşiktaş Belediyesi’nin düzenlediği “Bağımsızlık İçin İlk Adım Halk Koşusu”, Pazar günü Beşiktaş Meydanı’nda başladı. Koşu Arnavutköy Meydan Parkı’nda son buldu. “Bağımsızlık İçin İlk Adım Şenlikleri” kapsamında ilk kez düzenlenen halk koşusunda kadınlarda Lütfiye Kaya birinci, Kadriye Teker ikinci ve Sahra Poyraz ise üçüncü oldu. Erkeklerde ise birinci Murat Kaya, ikinci Fethi Kaya ve üçüncü de Arif Ozan oldu. Dereceye giren isimlere ödüllerini Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal takdim etti. Halk koşusu, Mustafa Kemal’in 16 Mayıs 1919 günü Bandırma Vapuru’na binmek üzere Beşiktaş İskelesi’nden yola çıkışının kutlandığı etkinlikler kapsamında gerçekleştirildi. Her yıl 16 – 19 Mayıs tarihleri, Kurtuluş Savaşı’na ve bağımsızlığa giden sürecin başladığı Beşiktaş’ta “Bağımsızlık İçin İlk Adım Şenlikleri” olarak kutlanıyor.
BEŞİKTAŞ BULUŞMALARI
Balmumcu’da huzur
Balmumcu Mahallesi Muhtarı Cüneyt Doğan, görüş, istek ve önerilerini tüm samimiyetiyle aktardı. Belediye çalışmalarından memnuniyeti her zaman dile getiren Doğan, “Bizim belediyemizde her zaman daha iyi hizmeti getirmek için uğraş veriyor” diyor. Muhtar Cüneyt Doğan, Balmumcu Mahallesi’nin karakteristik yapısıyla ilgili detaylar da verirken konutların azaldığına dikkat çekiyor ve “Mahallemiz 10 bin nüfuslu bir mahalle idi. Zaman içinde kurulan işyerleri nüfusumuzu bir hayli geriletti, konutlarımız azaldı, işyerlerimiz arttı” diyor.
Mahalle turumuzun yeni durağında Balmumcu Mahallesi sakinlerinin konuğu oluyoruz. Mahalle için sadece mecaz anlamda değil gerçek anlamda da ‘sakin’ tanımını kullanmak mümkün. Balmumcu Mahallesi konumu itibariyle, ticari işletmelerin yoğun olduğu özellikle 1990-1997 yılları arasında işyerlerinin sayısının hızla artması nedeniyle, 10 bine varan nüfusun üzerindeki yerleşik nüfusu 3000’lere gerilemiş bir yer olarak karşımıza çıkıyor. Askeri yerleşimlerin yoğun olduğu mahalle, düzenli kentleşmenin örneklerini de içinde barındırıyor.
Mahallenin tarihçesi 1877 – 1878 yılları arasında yaşanan ve 93 Harbi denilerek adlandırılan savaşa kadar dayanıyor. Osmanlı-Rus Savaşı’ndaki yenilginin yarattığı göç dalgasının İstanbul’daki etkisinin bir sonucu olarak Dikilitaş’ta bir göçmen mahallesi şeklinde oluşmaya başlamış. Onu 20. yy başında Balmumcu Çiftliği’nin bir bölümünün iskanâ açılmasıyla oluşan Balmumcu Mahallesi izlemiş. Barbaros Bulvarı üzerinde Yıldız’la Zincirlikuyu kavşağı arasında kurulu mahalle olarak biliniyor. Bugünkü Balmumcu Mahallesi’nin bulunduğu yerde II. Mahmut döneminde (1808-1839) aynı adla anılan bir çiftlik bulunuyordu. Bölgenin çehresini tümden değiştiren Balmumcu Kasrı denilen köşk daha sonra Abdülaziz döneminde yapılmış. II. Mahmut döneminde sokak ve bahçelerin mumlarla aydınlatılmaya başlanmasından sonra, mum imalatı yapılan Balmumcu Mahallesi sakinleri şimdilerde elektrik kesintilerinden şikayetçi. Barbaros Bulvarı’nın açılmasından sonra 1960’lı yıllarda mahalle yoğun yapılaşmanın etkisine girmiş. Balmumcu’yu da her mahalle turumuzda olduğu gibi önce muhtarına ardından da mahallede yaşayan sakinlerine sorduk.
NÜFUSUMUZ AZALDI
Muhtarlığa babasının vefatının ardından mahalle sakinlerinin kendini muhtar seçmesi ile adım atan Balmumcu Mahallesi Muhtarı Cüneyt Doğan, “Babamın vefatımın ardından 1996 yılında mahalleme muhtar seçildim ve o günden bu yana da bana verilen bu görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyorum. Mahallemiz zaman içerisinde göç almış ancak konumu itibari ile de yapılaşması oturmuş bir mahalle. Mahallemde zaman içerisinde konutlarda oturan sayısı azaldı işyerleri arttı. İşyerlerinin artmasının vatandaşların kimi olumlu kimi ise olumsuz şekilde değerlendiriyor. Ayrıca işyerlerinin yanı sıra askeri bölgede olmamızla da dikkat çeken bir mahalleyiz” diyor.
SORUNLARIMIZ VAR
Mahallesine muhtar oluşunun ardından vatandaşların sorunlarını da dinlediğini ifade eden muhtar Cüneyt Doğan, “Mahallemizin bazı yerlerinde asfaltla ilgili ufak tefek problemlerimiz var. Bunun yanı sıra en önemli sorunlardan bir tanesi trafik olarak karşımıza çıkıyor. Keşke mahallemizin daha fazla yeşil alanı olsa diyen mahalle sakinlerimiz de oluyor. Bununla birlikte bazı kaldırımlarımız da iyi değil. Ağaçlandırma çalışmaları mahallemiz için çok önemli bir gelişme ancak budama çalışmalarının daha düzenli olarak yapılması mahalle sakinlerimizin istekleri arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra elektrik ve su kesintisi de yaşandığı günler de oluyor” dedi.
MAHALLELİ İSTEMİYOR
Mahallelerinde kurulan Baz İstasyonu hakkında da konuşan Cüneyt Doğan sözlerini şu cümlelerle sürdürüyor; “Mahallemizde bulunan baz istasyonu ile birçok şikayet geliyor. Mahalle sakinlerimiz yolun neredeyse ortasına konan baz istasyonundan şikayetçi. Bunun yanı sıra mahallemizde kültürel etkinlikler yapılamıyor. Buna en büyük nedenlerden bir tanesi de işyerlerimizin çok olmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Muhtarlıkta işyerlerinin de kayıtları mevcut. 50’ye yakın işyerinin kaydı bulunuyor. İşyerleri Form 5’lerde olduğu gibi Form 6’ya kaydetmek gerekiyor. Muhtar olarak sorunlarımız da var. Biz bunların zaman içinde düzeltilmesini özlük haklarımızın iyileştirilmesini istiyoruz. Son olarak şunu söylemek istiyorum. Herkes daha iyi hizmete layıktır. Bizim belediyemiz de her zaman daha iyi hizmeti getirmek için uğraş veriyor.”
Kentli ne diyor neler istiyor?..
Balmumcu Mahallesi sakinleri sakin bir mahallede yaşamanın tadını çıkardıklarını ancak bu sakinlikte dahi bazı sorunlarla karşılaştıklarını dile getiriyorlar. Mahalle sakinleri İstanbul’un bir çok noktasında olduğu gibi otopark sorunu ve benzeri sorunlardan şikayetçi. Çoğunlukla işyerleri ile donatılmış Balmumcu’da mahalle sakinleri isteklerini başlıyor birer, birer anlatmaya.
ELEKTRİKLER KESİLİYOR: “Kimi yollarımız işgal edilmiş durumda ve bu sorun trafik çilesini doğuruyor. Yolları işgal edenler hakkında 9 seneden bu yana dilekçe yazıyorum ama maalesef bir sonuç yok. Yaşam alanları hepimiz içindir, el ele verip sahip çıkılması gerekir.” Atilla Sorgun.
BAZ İSTEMİYORUZ: “Mahallemizde yolun ortasına kurulan Baz İstasyonu’nun sağlığımızı tehdit ettiğine inanıyoruz ve bu istasyonun kaldırılmasını istiyoruz. Bunun için mahalle sakinlerimizle birlikte bir dilekçeye imzalarımızı da attık.” Tuncay Özbilgen.
ORTAK İSTEĞİMİZ: “Mahallemizde çok güzel bir parkımız var ve ben bu parka sahip çıkıldığı için çok memnunum. Ancak vatandaşlarımızın ortak isteği buraya bir tuvaletin yapılması yönünde. Yeşil bir alanımız var vatandaşların duyarlılık göstermesi çok güzel.” Kudret Nallıoğlu.
GÜVEN İÇİNDEYİZ: “Mahallemizde duyarlı insanlar olduğu için güven içindeyiz. Mahalle sakinlerimiz en ufak bir güvenlik sorununda polisimizi arıyor. Onlarda hemen koşup geliyorlar. Polisimizin yanımızda olması çok güzel.” Gökhan İncekara.
İŞYERLERİ ÇOĞALDI: “Mahallemiz çoğunlukla konut alanı idi ancak zaman içerisinde buraları işyerleri ile doldu. Konutun olanlar işyerlerinden biraz rahatsız olabilir. Ama esnaf ve çalışanlar açısından bu durum biraz daha olumlu karşılansa gerek.” Nazım Uçkan.
ELEKTRİKLER KESİLİYOR: “Elektrik trafosundan kaynaklanan bir problemden dolayı zaman zaman elektriklerimiz kesiliyor. Bu sıkıcı bir durum yaratıyor. Bunun yanı sıra su kesintileri de yaşanıyor mahallemizde.” Ayşe Hanım.
MAHALLEMİZ GÜZEL: “Güzel bir mahallede yaşamanın keyfini sürüyoruz desek yalan olmaz bence. Diğer mahallelere göre daha şanslıyız. Ancak ufak tefek problemlerimiz çözüldüğünde yaşadığımız yerden daha fazla memnun olacağız” Rıdvan Bey.
Yaz okulları başlıyor
Yaz okulları başlıyor… Beşiktaş Halk Eğitim Merkezi işbirliği ile Beşiktaş Belediyesi’nin düzenlediği 7-16 Yaş arası ücretsiz Yaz Okulu 2011 dönemi ön kayıtlar başladı. Ücretsiz Yaz Okulu 2011 dönemi ön kayıtları için 7 Haziran’a kadar başvurularınızı yapabilirsiniz. Yaz Okulu branşları içinde Basketbol, Voleybol, Tenis, Yüzme, İngilizce, Matematik, Drama, Bale, Futbol, Gitar, Keman ve Resim kursları yer alıyor. Yaz okullarında kursiyer olmak için kayıtlar, Beşiktaş Belediyesi Başkanlık binası hizmet merkezinden alınacak. Kursların gerçekleştirileceği merkezler de şöyle sıralanıyor:
“Akatlar Kültür Merkezi, Ortaköy Kültür Merkezi, Dikilitaş Semt Evi, Sporcular Parkı, Beşiktaş Gençlik Eğitim Merkezi, İTÜ Maslak kampüsü kapalı yüzme havuzu, Beşiktaş İlçesi’ndeki bazı ilköğretim okulları….”
BAHAR ETKİNLİKLERİ
Arnavutköy Şenliği yapıldı
Arnavutköy’de gelenek bozulmadı ve şenlik yine Beşiktaşlıları güzel bir günde yine bir araya getirdi. Beşiktaş Belediyesi’nin Boğaziçi Arnavutköylüler Derneği ile birlikte düzenlediği “Geleneksel Arnavutköy Şenlikleri”nin 14.sü düzenlendi ve şenlik yoğun katılımla oldukça renkli geçti. Beşiktaş Belediyesi işbirliğinde düzenlenen şenlik, Arnavutköy Satış Meydanı’nda gerçekleştirildi.
Geleneksel Arnavutköy Şenlikleri her yıl bilim dünyasının temsilcilerini ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirmeye devam ediyor. 14.sü düzenlenen şenlikte de yine Beşiktaş’ın önde gelen isimleri yer aldı. Şenlik, birbirinden değişik standların da yer aldığı ve yoğun katılımın gerçekleşmesiyle de neredeyse tüm Beşiktaş kentlisini ağırladı. Çocuklar kendilerinin hazırladığı pankartlarla dikkat çekti.
Her yıl bilim dünyasının temsilcilerini ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarını bir araya getiren şenlikte Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal da yer aldı. Başkan İsmail Ünal’ın konuşmasıyla açılan şenlik, sürpriz etkinlikler, birbirinden renkli standların yer aldığı gezi alanıyla ve meydandaki gösterilerileriyle renkli bir günün gerçekleşmesinde ziyaretçilerini neşeyle ağırladı.
Kupa heyecanı
Beşiktaşlılar dev ekranda maç heyecanı yaşadı
Kupa heyecanını yüzlerce insan Beşiktaş Meydanı’nda coşkuyla yaşadı. Türkiye Kupası Final maçında nefesler tutuldu… Tüm Beşiktaşlılar ekrana kilitlendi… Final coşkusu yüzlerce insanın katıldığı meydandaki neşesiyle de renklendi. Dev ekranda kupa maçı keyfi Beşiktaş Meydanı’nda yaşandı… Beşiktaş Belediyesi, Beşiktaş Meydanı’nda çok sayıda Beşiktaşlı’yı bir araya getirdi. Beşiktaş Meydanı’nda kurulan dev ekranla Beşiktaş’ın Türkiye Kupası maç heyecanına Beşiktaş Belediyesi de gerçekleştirdiği organizasyonla katkı vermiş oldu. Spor tutkunu İstanbul halkı da maç keyfini Beşiktaş Meydanı’ndaki alanda yaşama imkanı buldu. Beşiktaş Belediyesi Beşiktaş Meydanı’ndaki kurduğu dev ekranla Türkiye Kupası’nın final mücadelesi olan Beşiktaş – İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşılaşmasını tüm Beşiktaş Kentlisi ile buluşturdu. Beşiktaş – İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçı coşkusunu Beşiktaş’ın göbeğinde yaşayanlar, maç sonrasında da bu coşkuyu bir süre meydanda yaşattı.
Söyleyin asfaltlasınlar
Beşiktaş Belediyesi çevre düzenleme çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Mayıs ayı içinde başlanan asfaltlama çalışmaları Beşiktaş Belediyesi tarafından ilçenin gereksinimi oluşan yerlerini tespit ederek yeniden yapılandırıyor. Beşiktaş Belediyesi asfaltlama çalışmalarını tamamlayarak Beşiktaş Kentlisi’nin yoldaki pürüzleri kısa sürede ortadan kaldırmayı planlıyor. Buna göre yapılan açıklama ise aynen şöyleydi:
“Beşiktaş Belediyesi rutin çevre ve yol düzenlemelerine bu yılda “Ortaköy Vadisi”nden başlayıp “Dereboyu Caddesi” sonu “Muallim Naci Caddesi”ne kadar asfaltlama çalışmasıyla başladı. Bozuk olan tüm yolların asfaltlanmısının planlandığı çalışmada sadece ana arterlerle sınırlı kalınmayıp ara sokaklar da asfaltlanacaktır.”
FULYA SANAT MERKEZİ
Teo Gheorghiu konseri
Fulya Sanat Merkezi’nde Haziran ayında da konserler tüm hızıyla devam ediyor. Fulya Müzik Festivali ve İstanbul Resitalleri kapsamında seçkin konuklar özel sanatçılarla karşılaşacak. Haziran ayında gerçekleşecek etkinliklerden bir tanesi, Teo Gheorghiu konseri. İstanbul Resitalleri kapsamında Beşiktaş’a gelen sanatçı ile ilgili bazı detaylar şöyle:
“Bürger for Beethoven Society” tarafından Beethoven”ı en iyi yorumlayan solist veya orkestra şeflerine verilen “Beethoven Ring”, 2010 yılında Teo Gheorghiu’ya verildi. Teo Gheorghiu, bu ödülü, Beethoven Fest 2009 sırasında seslendirdiği Beethoven”ın 1 numaralı Mi bemol majör op. 27 piyano sonatı ile kazandı. “Beethoven Ring” daha önceki yıllarda 2004: Gustavo Dudamel, 2005: Julia Fischer, 2006: Lisa Batiashvili, 2007: Giorgi Kharadze ve 2008’de Lauma Skride’ye verilmişti. 1992 yılında Zürih’te doğup Londra’da yaşayan Teo Gheorghiu genç bir piyano dehası olarak dünya salonlarında esiyor. 2004 yılında kazandığı San Marino Uluslararası Piyano Yarışması ve 2005 yılında kazandığı Franz Liszt Uluslararası Piyano Yarışması Gheorghiu’yu zirveye çıkan yolun büyük etaplarını bir çırpıda çözmüş bir piyanist düzeyine getirdi. Londra Purcell’de çalışmalarını sürdüren Teo Gheorghiu dünyanın en prestijli klasik müzik salonlarından Zürich Tonhalle’deki ilk konserini 2004 yılında Schumann Piano Konçertosu ile verdi. Daha sonra Schumann, Beethoven, Mozart, Rachmaninov ve Bach’ın eserlerini Zürich Oda Orkestrası, Orchestra Musikkollegium Winterthur ve Bern Senfoni Orchestraları ile Howard Griffiths ve Andrey Boreyko gibi şefler ile seslendirdi. New York ve Milano Resitalleri ile ününü pekiştirdi. Gheorghiu’nun son dönem programında Zürih Oda Orkestrası ile Şef Muhai Tang yönetiminde Mozart K503 Konçertosu, Bern Senfoni Orkestrası ile Şef Zsolt Hamar yönetiminde Mendelssohn 2. Piyano Konçertosu ve Tokyo New City Orchestra ile Japonya’daki ilk konseri var. 2008/09 sezonun henüz 17 yaşındaki genç müzisyen için önemli çalışmalarla dolu yoğun bir dönem oldu. İlk albümü Deutsche Grammophon etiketiyle Nisan 2009’da yayınlanan Teo Gheorghiu, bu albümünde Schumann ve Beethoven’nın piyano konçertolarını seslendirdi. Tokyo Senfoni Orkestrası, Basel Senfoni Orkestrası, Geneva Oda Orkestrası yine bu dönemde birlikte konser verdiği orkestralar oldu. Londra’da Wigmore Hall Teo Gheorghiu’nun müziğine evsahipliği yaptı. 2009/10 sezonunda ise İngiliz Oda Orkestrası ve Orchestra della Svizzera Italiana ile birlikte konserleri, Londra’da Southbank Centre’da Rachmaninov’un 2. ve 3. piyano konçertolarını yorumlayışı dikkat çekti.”
Sanatçının programı ise şöyle: “Bach, English Suite 3, Mozart, Piyano Sonatı No. 14 Do minör K457, Mozart, Fantasy K475, aradan sonra Liszt, Petrarch Sonnets, Debussy, Estampes.”
Özel etkinlikler ve konserler…
Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nda Mayıs ayı dopdolu geçti… Birbirinden değerli sanatçıların konserleri, tüm görkemiyle adından söz ettiren operalarla renklenen ay içinde, sanatseverler adeta sanata doydu. Wolfgang ve Lorenzo adlı müzikli oyun hakkındaki detaylar şöyleydi: “Wolfgang ve Lorenzo ya da Aşıklar Okulu, Wolfgang Amadeus Mozart’ın İtalyan metin yazarı Lorenzo Da Ponte ile üç ortak çalışmasını konu almaktadır. Bilindiği gibi Mozart 1780’lerin başında Viyana’ya yerleştikten sonra besteleyebileceği İtalyan operası librettosu arayışına girişmiş ve Viyana Sarayı’nda görevli şair Lorenzo Da Ponte ile tanışmıştır. Mozart ve Da Ponte, birlikte üç operaya imza atmıştır. Bunlar Figaro’nun Düğünü, Don Giovanni ve Cosi fan tutte’dir. Bu müzikli oyun 1789 yılının son aylarında geçer.”
Mayıs ayının ilk haftasında Fulya Sanat Merkezi’nde Bülent Evcil konseri sanatseverleri karşıladı. Sanatçı ile ilgili bazı detaylar şöyleydi: “Flüt eğitimine 1980 yılında girdiği Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda başladı. Mükerrem Berk’in öğrencisi oldu. Okulu 1988’de bitirdi ve eğitimine İstanbul Filarmoni Vakfı’nın bursu ile Brüksel Kraliyet Konservatuarı’nda Marc Grauwels ile devam etti; Brüksel Konservatuarı’ndaki eğitimini 1992’de tamamladı. Aynı yıl Dublin’de düzenlenen 4. Sir James Galway Flüt semineri En İyi Yorumcu Yarışmasında ikincilik ödülü kazanması, İrlandalı flüt virtüözü Sir Galway’in öğrencisi olma fırsatı verdi. Sir Galway, kendisini “neslinin en iyi flüçülerinden birisi” olarak tanımladı ve pek çok konsere katılmasını sağladı. Sanatçı, solo flütçü olarak uluslararası orkestralarla konser ve CD kaydı çalışmaları yapmaktadır. İtalyan Uluslararası Senfoni Orkestrası ile yedi ülkeyi kapsayan Uzak Doğu turnesi gerçekleştirmiştir. Evcil, Belçika Kraliyet Sanat Teşvik Madalyası sahibidir. Astor Piazzola tangoları ile besteci George McCarthy ve Cecil Rivera’nin eserlerini yorumladığı Tango Zamanı adlı bir albümü vardır.”
Yıl boyunca klasik müzik severleri birbirinden parlak isimlerle buluşturan İstanbul Resitalleri’nin sanatçı konuğu Fransız piyanist Laure Favre-Kahn, sadece yeteneği ile değil güzelliğiyle de dikkat çeken bir sanatçı. Favre-Kahn 12 Mayıs’ta sanatseverleri karşılamıştı. Kahn, Fulya Sanat Merkezi’nde Schumann, Liszt ve Chopin’den eserler seslendirdi. Sanatçı ile ilgili bazı detaylar ise şöyle: “1976 yılında doğan Laure Favre-Khan ilk müzik öğrenimini Avignon Konservatuarında aldıktan sonra, 17 yaşında birincilikle ödüllendirildiği Paris Konservatuarına girdi. 20 yaşında ilk albümünde Schumann’ın eserlerini seslendirdikten bir yıl sonra tamamı Chopin’e ait ikinci CD’si yayınlandı. 1999 yılında Midem Müzik Festivali’ne kabul edildi.”
Fulya Sanatta İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, sezonu Fulya Sanat’ta, sıra dışı bir bahar konseri ile sonlandırdı. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, 13 Mayıs’ta Friedemann Riehle şefliğinde İnce Saz topluluğu ile bir araya geldi ve seyircisine farklı ve keyifli saatler yaşattı.
Mayıs ayının ilk başında, sanat yaşamını 1987’den bu yana Avrupa’da sürdüren, başarılı solo ve oda müziği piyanisti Muhiddin Dürrüoğlu, verdiği konserin ilk yarısında Mozart, Beethoven ve Schubert’in Varyasyonları’nı, ikinci yarısında ise Liszt’in başyapıtlarından biri olarak kabul edilen Si Minör Piyano Sonatı’nı seslendirdi. Mayıs ayının ikinci haftasına doğru ise, türün yaratıcısı olan Franz Liszt’in seslendirilmesi büyük beceri ve kuvvet gerektiren Senfonik Şiirleri, piyanist İdil Biret ve Fransız besteci- piyanist Stephane Blet’in yorumuyla dinleyicilere büyülü dakikalar yaşattı.
Mayıs ayının ikinci yarısında ise karşımıza, MDTist Projesi’nin ilk prodüksiyonu olan ‘Seyahatname-Reload’ da Beşiktaş Fulya Sanat’ta İstanbul izleyicisi ile buluşmuştu.
AKATLAR KÜLTÜR MERKEZİ
Mayıs ayında kahkaha tufanı vardı
Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi dopdolu bir Mayıs ayını geride bıraktı. Ödüllü oyunları da ağırlayan Akatlar Kültür Merkezi’nde tiyatroseverler birbirinden ilginç oyunları sahneye taşıyan toplulukları çatısı altında buluşturdu. Bunlardan ilki, Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi’ndeki “Daha komiği varsa beraber gidelim” diyen tiyatro topluluğu E.S.E.K.’in sahnelediği ‘3. Türden Yakın İlişkiler-Başlangıç’ adındaki oyundu. Mayıs ayında ilk olarak ortaya çıkan oyunla ilgili detaylar şöyleydi:
“Yazar Uğur Uludağ, yeni oyununu yazmak istemekte ancak başaramamaktadır. Ve Uğur’un beynindeki fikirler, ne yapıp edip, gerekirse onun hayatına sızıp, ona bu oyunu yazdıracaklardır. Onun hayatına müdahele etmek gerekse bile… Hatta içlerinden biri, onunla evlenmek zorunda kalsa bile… Hatta içlerinden biri, iş kurmak için ondan borç almaya çalışsa bile… Hatta içlerinden biri, onunla yatmak zorunda kalsa bile… Yine bildiğiniz kadrosuyla E.S.E.K, yine ortalığı sallayacak bir tiyatro oyunuyla geliyor. Koltuklarınızı şimdiden ayırtın.”
Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde tiyatroseverleri karşılayan, “Antonius, Kleopatra ve Aradabir Caesar” adlı oyun tiyatroseverleri karşıladı. “Antonius, Kleopatra ve Aradabir Caesar” adlı oyunun yazarı, Orhan Güner. Oyunun yönetmeni ise Halil Doğan. Oyuncu kadrosunda ise şu isimler bulunuyor: “Arzu Oygur Doğan, Erkan Taşdöğen, Halil Doğan…”
İki perdelik komedi ile ilgili bazı detaylar ise şöyleydi: “Aşk bu insana herşeyi unutturur… Bir de tutkuya dönüşürse!.. Aşk ateşine tutulduk mu ne atom bombası, ne nükleer tehlike, ne hiroşima, ne uzakdoğu, ne orta doğu, ne asya ne afrika, ne işsizlik, ne yoksulluk, ne açlık, ne savaş…”
Bir diğer oyun da Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde tiyatroseverler ile buluştu. “Hurafeleme” adlı oyun dikkat çeken oyunlardan bir tanesiydi. Oyunun yazarı Ramazan Baş ve yönetmeni ise Aytekin Özen. Oyuncu kadrosundaki isimler ise şöyle sıralanıyor: Serpil Yılmaz, Ulaş Bakır, Özge Kanlı, Gökay Akgör. Oyunla ilgili bazı detaylar ise şöyleydi:
“Her şeye inanacak kadar saf, temiz yürekli ve bir o kadar da sakar Hurafettin’in tek gayesi internet aracılığıyla kendine kız arkadaşı bulmak ve onlarla eğlenmektir. Üç aydır internet üzerinden görüştüğü kız arkadaşı Oylum’u sonunda bir kır kahvesinde buluşmaya ikna eder. Ancak üzerine hayaller kurduğu kız arkadaşı ile ilgili beklenmedik bir sürprizle karşılaşır. Büyük bir şaşkınlık yaşayan Hurafettin önce kaçmayı düşünür. Ama onu daha da büyük bir sürpriz beklemektedir.”
Masallar tiyatro sahnesinde hayat buldu ÇOCUKLAR TİYATROYA DOYDU
Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde kültür sanat etkinlikleri bahar aylarında tüm coşkusuyla sanatseverleri ağırlamaya devam etti. Bahar ayları içerisinde yetişkinler için tiyatrolar sanatseverlere merhaba derken minikler de çocuk tiyatrolarıyla neşeli anlar yaşadı. Tiyatro Mie’nin Pinokyo ve Külkedisi Sinderella oyunu çocukları kucakladı.
Pinokyo oyunu ile ilgili detaylar ve oyun kadrosu şöyleydi:
“Gepetto iyi bir kuklacıdır. Bir gün kukla yaparken kuklanın konuştuğunu fark eder. Bu olaya çok şaşırır ve sevinçle ona Pinokyo adını verir. Pinokyo komiklikler yapar insanlar gibi konuşur, dans eder. Pinokyo, bir gün diğer çocuklar gibi olmak ister ve Gepetto’yu dinlemez sorumluluklarını yerine getirmez, bahaneler bulur. Gerçeği söylemediği zaman burnu uzar… Yolda iyi kalpli periyle tanışırlar. Peri onu kötü kalpli Tilki ve Kedi’den korur, eve dönmesi için yardım eder. Ancak, kötü kalpli Tilki ve Kedi Gepetto’ya tuzaklar kurarlar. Gepetto kurtulacak mı? Pinokyo gerçek insan olabilecek mi? Bunları hep birlikte öğreneceğiz.”
“Yöneten: Salim Dörtcan. Müzik: Tuğrul Aray. Dekor: Ferit Özen. Kostüm: Aygül Kostüm Evi.
Oynayanlar: Merve Durgun, Rabia Tutal, Fatoş Baş, Gamze Tanrıvermiş, Eyüp Bayşi, Özgür Yetkinoğlu.”
Bir diğer oyun da “Külkedisi – Sinderella” oyunuydu. Oyunla ilgili bazı detaylar şöyleydi: “Kabağın saray arabasına dönüştüğü fantastik öyküsü ve orjinal dönem kostümleri, büyüleyici danslarıyla büyük, küçük herkesi büyülüyor. Babasının evlenmesi ile eve gelen üvey kız kardeşleri Sindirella’yı güzelliği yüzünden kıskanırlar. Ona hizmetçi gibi davranır, ocağın önünde uyuduğu için Külkedisi derler. Bir gün, ülkenin Prensi bir balo verir, Sindirella da bu baloya gitmek ister ama üvey kardeşleri ona izin vermezler. O gece neler olur neler?”
“Yöneten: Salim Dörtcan. Müzik: Tuğrul Aray. Dekor: Ferit Özen. Kostüm: Aygül Kostüm Evi
Oynayanlar: Dilhan Özgülüş, Salim Dörtcan, Merve Durgun, Rabia Tutal, Fatoş Baş, Gamze Tanrıvermiş, Eyüp Bayşi, Özgür Yetkinoğlu, Nurhayat Yıldırım, Özgün Akakça.”
Müzikal Çocuk Oyunları içinde Tiyatro Alkış’ın “Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler” adlı oyunu ve “Oyuncaklar” adlı oyunu da minikleri karşılamıştı. Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde miniklerle buluşan oyunlarla ilgili detaylar şöyleydi: “Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler: Kötü kalpli ve güzelliğine düşkün olan kraliçe, sihirli aynasına her gün ülkenin en güzel kadınının kendisi olup olmadığını sorar. Bir gün ayna ona, Pamuk Prenses’in kendisinden daha güzel olduğunu söyleyince sinirlenir ve Pamuk Prenses’i ülkeden uzaklaştırması için sarayın komutanı Kato’ya emir verir. Yolda Pamuk Prensesin yaptığı iyiliklerden etkilenen Kato, Kraliçenin emrinin aksine Pamuk Prenses’i sınıra yakın bir yere bırakır ve kaçar. Ormanda Kato’yu aramaya koyulan Pamuk Prenses Yedi Cücelerin eviyle karşılaşır ve çok dağınık olan evi toplar, temizler ve yemek yapar. Yedi cücelerin de sevgisini kazanan Pamuk Prenses artık onlarla yaşamaktadır… Kraliçe ülkenin en güzel kadını olmanın tadını çıkarmaya çalışırken, Ayna bir aksilik olduğunu fark eder ve Kraliçeyi uyarır, çünkü Yedi Cücelerin evi tam sınırdadır.
Yazan-Yöneten Oktay Şenol. Müzik: Oktay Şenol. Kukla Yapım ve Tasarım: Serpil Bilgil. Yönetmen Yard. Burcu Saraçoğlu-Tan Güneş. Oynayanlar: Tuğçe Topçu, Didem Aslan, Suat Tanır, Sibel Akyüz, Oğuz Kuşçu, Kubilay Çamlıdağ”
“Oyuncaklar: Uğur böceğinin tamir etme yeteneği vardır. Bozuk oyuncaklarla dost olan Uğur böceği, onları teker, teker tamir etmeye başlar. Bu arada çocuklara yeni bir robot oyuncak alınmıştır. Bu robot, bozuk oyuncakların tamir olduğunu görünce gözden düşmemek için, bir gece tamir olan oyuncakları tekrar bozar. Sabah uyandığında Uğur böceği hem bozuk oyuncakları hem de sonbahar geldiği için kapanmakta olan pencereyi görür. Çok acil bir karar vermek zorundadır. Oktay Şenol’un yönettiği oyunda oyuncu kadrosu ise şöyle sıralanıyordu: Murat Ergür, Burcu Saraçoğlu, Tan Güneş, Fahri Öztezcan, Başak İleri, Ezgi Bozan.”
MUSTAFA KEMAL MERKEZİ
“Cumhuriyet Tanıkları Sergisi”
Cumhuriyet Tanıkları sergisi görülmemiş fotoğraflarla ilgi çekiyor Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna omuz vermiş ve onun ilk yıllarına tanıklık etmiş isimlerin fotoğraflarından oluşan “Cumhuriyet Albümü”nü hayata geçirmek için yola çıkan Beşiktaş Belediyesi projenin ilk sonuçlarını 1.000 fotoğraftan oluşan muhteşem bir sergiye dönüştürdü. Sergi 17 Mayıs 2011 tarihinde Beşiktaş’taki Mustafa Kemal Merkezi Beşiktaş Çağdaş’ta ziyarete açıldı.
Beşiktaş Belediyesi’nin yürüttüğü, “Cumhuriyet Tanıkları” projesi kapsamında ilk sergi açılmış oldu. Mustafa Kemal Merkezi Beşiktaş Çağdaş’ta 30 Haziran’a kadar açık kalacak sergide Cumhuriyet’in kuruluşuna giden süreçten Cumhuriyet’in ilk yıllarına uzanan 1.000 fotoğraf bulunuyor.
Cumhuriyet Tanıkları projesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin bugüne taşıdığı birikime sahip çıkmayı ve bu kapsamda çekilmiş tüm fotoğrafları bir veri tabanında toplamayı hedefliyor. Bu projeden şimdiye kadar elde edilen sonuçlar Beşiktaş Çağdaş’ta sergileniyor. Sergide her fotoğrafın yanında o fotoğraftaki kişilerin kimlikleri ve görevleri hakkındaki bilgileri de yer alıyor.
Proje kapsamında bu serginin farklı kent ve mekânlarda tekrarlanması hedefleniyor. Böylece fotoğraflarda yer aldıkları halde kimlikleri tespit edilememiş olan kişiler hakkında onları tanıyan ziyaretçilerden bilgi alma imkânı olacak.
“Cumhuriyet Tanıkları” sergisi, Pazartesi günleri hariç her gün 10:30-18:00 saatleri arasında gezilebilir.
HEYKEL VE ÖZGÜRLÜK
SONUNA KADAR HEYKEL SERGİSİ
Heykel ve Özgürlük – Sonuna Kadar Heykel Sergisi Beşiktaş Çağdaş’da sanatseverleri ağırladı.
Beşiktaş Belediyesi, sanatı ve sanatçıyı desteklemeye devam ediyor. Pek çok önemli projeye ev sahipliği yapan Beşiktaş Çağdaş, sanata ve sanatçıya katkılarını “Heykel ve Özgürlük” – Sonuna Kadar Heykel Sergisi’yle sürdürdü. Yapılan kokteylin ardından Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal tarafından açılışı gerçekleşen sergi, sanatseverlerden ve Beşiktaş Kentlisi’nden büyük ilgi gördü. İnsanlık Anıtı’na destek amacıyla kurulan ve 115 heykeltıraşın toplam 138 eserinin sanatseverlerle buluştuğu sergi, Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nin “Beşiktaş Çağdaş Sanat Galerisi”nde Mayıs ayının ortalarına kadar izlenebildi.
Beşiktaş Çağdaş Sanat Galerisi, birbirinden seçkin sergileri ağırlıyor. Konseptiyle dikkat çeken bir çok sergiye ev sahipliği yapan galerinin bazı özellikleri de şöyle sıralanıyor: Beşiktaş Çağdaş Sanat Galerisi, 2003-2004 sezonunda açılışı yapılan Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nin içinde yer alıyor.
İçinde çok geniş bir sergi salonunun yanı sıra fotoğraf sergi salonu, toplantı salonu ve konferans salonu bulunan Beşiktaş Çağdaş Sanat Galerisi, dia gösterimleri için uygun olan konferans salonuyla, Türk resim sanatı ustaları tarafından düzenlenecek seminer ve panellere ev sahipliği yapabilecek nitelikte olduğu belirtiliyor. Tavan yüksekliği 5 metre olan 2500 m2’lik bir alan üzerine kurulu olan galeride yer alan etkinlikleri Pazartesi günleri hariç haftanın her günü 10.30 – 19.30 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilirsiniz.
LEVENT KÜLTÜR MERKEZİ
İki ilgi çekici film…
Belgesel sinemaseverler yeni gösterimlerle Levent’te buluşmaya devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi’nde sinema gösterimleri aralıksız devam ediyor. Levent Kültür Merkezi Onat Kutlar Sinema Salonu’nda sinemaseverler Haziran ayı içinde de yine iki ilgi çekici film ile buluşacak. Onat Kutlar Sinema Salonu’nda devam eden gösterimler 8 Haziran’daki gösterimle birlikte ise son bulacak… Haziran ayı etkinlikleri kapsamında Belgesel Film Gösterimleri içinde 1 Haziran’da ve 8 Haziran’da sinemaseverler için iki farklı yönetmenin eseri perde diyecek.
Bunlardan bir tanesi, “Muazzez İlmiye Çığ ile Zamanda Yolculuk”… Yönetmeni ise Tülin Eraslan. Filmin konusu ise şöyle: “Seferberlikte doğdu. Cumhuriyet’te büyüdü. Çok az bilinen bir alanda yıllarca çalıştı. Bildiklerini kitaba aktardığında onu ve Sümerleri tanıdık. Türkiye’nin ilk Sümerologlarından birisi olan Muazzez İlmiye Çığ belgeselin konusu. Bu film yalnızca bir biyografik belgesel değildir, fonunda Cumhuriyet’in olduğu bir yol begeselidir. Fazla rağbet görmeyen bir alanda çalışıp bilgiyi, belgeyi yaşadığı topluma aktarmayı başarmış bir insanın öyküsüdür.”
Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi’ndeki bir diğer gösterim de 8 Haziran’da sinemaseverler ile Onat Kutlar Sinema Salonu’nda saat: 19:00’da seyircisiyle buluşacak olan “Gücün iktidarı” isimli film. Filmin yönetmenliğini Patric Jean yapıyor. 8 Haziran Çarşamba günü perde diyecek olan filmin konusu da şöyle: “Yoksulluğa karşı savaşmak yerine yoksullarla savaşıyoruz. Zengin bölgeleri ve “sıfır tolerans”ın yaygınlaştığı yoksul kenar mahalleleriyle Avrupa. Bir fabrika kapatılıp yerine bir hapishane kurulan yer. Genelde yoksullar ve özellikle de genç göçmenler tüm korkularla yüzleşirler. Film, klişeleri yıkıp bunları insancıllıklarıyla, hapishanede bir hücrede, bir tersanede ya da bir evin bodrumunda duyguları, istekleri, korkuları ve ümitsizlikleriyle karakterize ediyor. Herkesin fırsat sahibi olduğu Avrupa demokrasisi kavramını bir kenara bırakıp Belçika ve Fransa’yı bunlara tanıklık etmeye çağırıyor ve genelde çıkarcı ve acımasız olan toplumumuzu eleştirel ve duygusal bir şekilde tasvir ediyor. “Tuhaf günler… Biz neler yapıyoruz? Aklımız başımızda mı?”
Mayıs ayı dopdolu geçti
Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi’nde sinema gösterimleri aralıksız devam ediyor. Levent Kültür Merkezi Onat Kutlar Sinema Salonu’nda sinemaseverler Haziran ayında yine birbirinden farklı filmler ile buluşmaya devam ediyor. Onat Kutlar Sinema Salonu’nda devam eden gösterimlere yenileri ekleniyor. Ancak, Belgesel Sinema Günleri, 8 Haziran’daki gösterim sonrasında yeni sezona kadar sinemaseverlerle vedalaşacak. Görkemli bir sezonu sinema tutkunlarıyla paylaşan etkinlikler oldukça ilgili çekiciydi. Mayıs ayında gerçekleşen gösterimler arasında ise şu filmler yer almıştı:
“Bir Halk Kahramanı… Yönetmen: M.Sadık Aslankara. Tarih: 04 Mayıs Çarşamba Saat: 19:00. Konusu: Tosya’nın Ortalıca Beldesi’nde kurulu Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin başarısız örnekleri aşarak bir örnek, bir model kooperatif haline gelişinin öyküsü… Bu başarıyı sırtlamış taşıyan emekli bir öğretmen, bir anlamda bir halk kahramanı. Şevket Yerli’nin çabalarında, kalkınan, zenginleşen, bilgiyle emeği birleştiren belde halkının ortak mücadelesi anlatılıyor! Küresel dünyada dürüst ve ilerici bir insana inanların ortak zaferini dört mevsim yapılan çekimler eşliğinde izleyeceğiz.”
“Diren İşçi… Yönetmen:Murat Utku. Tarih: 11 Mayıs Çarşamba Saat: 19:00. Konusu: ‘Direnişçi’ Tekel direnişinden hareketle yakın döneme damgasını vuran ekonomik ve toplumsal sorunları anlatmayı, özelleştirme gibi dönüşümlerin geniş kesimler üzerinde yarattığı etkiyi paylaşmayı, 4/c uygulamasıyla Tekel işçisinin yaşayacağı hak kayıplarının boyutunu aktarmayı hedefliyor. Yönetmenliğini gazeteci Murat Utku’nun üstlendiği ‘Direnişçi’ , Tekel işçisinin verdiği mücadeleyi, direnişin gerekçesini ilk ağızdan bizzat eylemlerin içinde yer alan bir kadın işçi, yanı sıra Ankara direnişine katılan Tekel işçisinin gözünden anlatıyor. Belgeselin çekimleri Tekel direnişinin sürdüğü Ankara’daki Sakarya Caddesi’nde ve İstanbul’daki 4 Şubat eyleminde yapıldı. Belgeselde, yalnızca direnen Tekel işçilerinin değil, aynı dönemde hükümet üyelerinin eylem hakkındaki söz ve ithamları da yer alıyor.”
“Miraz – Umut… Yönetmen: Rodi Yüzbaşı. Tarih: 18 Mayıs Çarşamba Saat: 19:00. Konusu: Fransa’ya kaçak yollardan gitmeye çalışan bir genç ile aynı yolla Fransa’ya göç etmiş, çocuklarını sekiz yıldır göremeyen ve çocuklarının geri dönmesini bekleyen yalnız kalmış bir anne-baba… Hızla değişen dünyada, yaşanmışlıkları, değişimleri, beklentileri ile Türkiye’nin doğusunda bir köy. Ve dört mevsim boyunca bu köyde süren bir bekleyişin öyküsü.”
“Selahattin’in İstanbul’u… Yönetmen: Aysim Türkmen. Tarih: 25 Mayıs Çarşamba Saat: 19:00. Konusu: Bir seyyar satıcı olan Selahattin Özçivi, kiracı olarak yaşadığı, dünyanın en eski yerleşik Roman mahallesi olan Sulukule’nin kentsel dönüşüm kapsamına alınmasını takiben ev sahibi olmaya hak kazandığı Taşoluk toplu konut sitesine taşınır. Belgesel Selahattin’in yaşamını izleyerek kentsel dönüşümlerin yol açtığı sosyal sonuçlara, insani dramlara dikkat çekiyor.”
ORTAKÖY KÜLTÜR MERKEZİ
Tek seferlik terapatik oyun
Haziran ayında tiyatroseverler Ortaköy’den vazgeçemeyecek… Ortaköy Kültür Merkezi’nde etkinlikler devam ediyor… Haziran ayında sezon sonu oyunu ile İstanbul Spontanite Tiyatrosu (İstanbul Playback Theatre), farklı bir oyunla karşımıza çıkıyor. 4 Haziran’da tiyatroseverler ile buluşacak olan oyunla ve tiyatro topluluğu ile ilgili bazı detaylar ise şöyle sıralanıyor:
“İzleyicilerin tiyatrosudur; onların aktif katılımcı olduğu bir tiyatrodur. İzleyicilerin yönetici olduğu bir sahneyi üretir, Bu sahnede izleyicilerin yaşamları, öyküleri, anları, duyguları, düşünceleri canlandırılır. Sahnede her şey yalnızca bir kez canlandırılır. Playback Tiyatrosunda yaratıcılıktan ve olan bitenden herkes; yani yönetici, oyuncular, izleyiciler ve hikayeyi anlatan sorumludur. Oyunda yönetici, Deniz Altınay.”
Oyuncu kadrosu ise şöyle sıralanıyor: “Ayça Atasoy, Sündüz Atay, Güneş Çalışkan, Ertan Görgü, Teri Granti, Derya Leblebicioğlu.”
Topluluk, farklı oyunları şöyle anlatıyor: “Seyircilerin öykülerinin oynandığı ve yalnızca bir kez oynandığı spontan, yaratıcı ve terapötik tiyatroya hoşgeldiniz… Altı sene önce Deniz Altınay tarafından kurulan İstanbul Spontanite Tiyatrosu, bugünkü adıyla Playback Theatre eğitimleri İstanbul Psikodrama Enstitüsü’nde sürdürülmekte ve her yıl açılan yeni gruplara üye kabul edilmektedir. Spontanite tiyatrosunda olan bitenden herkes sorumludur. Gerçek yaratıcılık sorumluluk almakla mümkündür ve yaratma cesareti kavramı buradan doğmuştur. Hikayeyi anlatan, oyuncular, müzisyen ve yönetici bir defalık oyunda aynı derecede sorumluluk alırlar. Oyun bir kez daha tekrar edilmez ve akıp gider; tıpkı yaşamda olması gerektiği gibi.Tarihi değiştiren kişiler arkalarına bakmayan ya da oralara saplanmayan kişilerdir. Bu onların spontanitelerinin ve yaratıcılıklarının kanıtıdır. Her şey yaşanır ve biter; bu ise yeni başlangıçların habercisidir. Bitmeyen işleri olanlar, yeni başlangıçlar yapamazlar…”
Boğaz turu attılar!
Beşiktaş Belediyesi yaz mevsiminin gelişini Beşiktaş Kentlileriyle birlikte karşıladı. Beşiktaş Belediyesi düzenlenen tekne gezileriyle yaza merhaba dedi. Hafta içi gerçekleşen tekne gezileri Beşiktaş Kentlisinden gelen yoğun istek üzerine hafta sonu da düzenlendi, 7’den 77’ye herkesin yüzü güldü. Beşiktaş Belediyesi, Beşiktaş’ta yer alan her mahalleye özel tekne gezileri düzenleyerek Beşiktaş Kentlisi’ne ayrıcalıklı neşeli bir günün gerçekleşmesinde katkı verdi. 9 Mayıs 2011 Pazartesi günü başlayan geziler için her mahallede özel servisler hizmet vererek 21 mahallenin yer aldığı Beşiktaş’ta, kentliler kendilerine ayrılmış gün ve saatlerde mahallelerinden servisle alındı ve teknelerin kalkış yeri olan Kuruçeşme’ye götürüldü. Gezi bitiminde de yine aynı yerden servisle mahallelerine bırakıldılar… Yaklaşık iki saat süren tekne gezilerinde mahalle sakinleri Boğaz’ın eşsiz güzelliğinin seyri yanında birbirleriyle tanışma ve sohbet etme imkânı bulurken gezilerde ikram edilen yiyecek ve meşrubatlarla da, İstanbul Boğazı’nda piknik keyfi yaşandı.
Engelliler Haftası’nda Ortaköy’de konser
Engelliler Haftası’nda Social Inclusion Band Konseri büyük ilgi gördü. Beşiktaş Belediyesi ve Düşler Akademisi işbirliğiyle düzenlenen ve Engelliler Haftası’nda Düşler Akademisi Social Inclusion Band Grubu, Ortaköy Meydanı’nda dezavantajlı bireyler için sahne aldı. Bir sosyal sorumluluk projesi olan Düşler Akademisi hakkındaki bazı detaylar resmi internet sitesinden de bilgi edinmek isteyenler için detaylar şöyle aktarılıyor: “Düşler Akademisi bir sosyal sorumluluk projesi. Çağdaş belediyecilik anlayışının temsilcileri Beşiktaş Belediyesi, Ataşehir Belediyesi, Kadıköy Belediyesi akademinin stratejik-kurumsal partneri ve uygulama ortaklarıdır. Düşler Akademisi “herkes için sanat” yaklaşımı ile eşit katılım olanakları sunan öncü ve model bir projedir. Düşler Akademisi , Vokal – Ritim – Dans – Film – Fotoğraf – DJ – Enstrüman – Resim – Tasarım gibi sanat atölyelerinden oluşmaktadır. Kişisel gelişim ve motivasyon gibi farklı atölyelerde dönem dönem kurgulanabilir. Engelli ve sosyal dezavantajlı katılımcıların atölye eğitimlerini takiben branşlarında iş edinmeleri esas alınmıştır.
Gazeteciler davalar
için birleştiler…
BEŞİKTAŞ- 93 meslek örgütünün oluşturduğu Gazetecilere Özgürlük Platformu Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde tutuklu gazetecilerin duruşmasını izledi. Gazetecilere Özgürlük Platformu 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde İstanbul’da düzenlediği “Gazetecilere Özgürlük Kongresi”nde 17 Mayıs’taki İbrahim Çiçek ve gazeteci arkadaşlarının duruşmasını izleme kararı almıştı. GÖP Dönem Başkanı ve Basın Enstitüsü Derneği Başkanı Ferai Tınç, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş ve TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi ile Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu Sözcüsü Necati Abay’ın izlediği duruşmada, Atılım Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve İstanbul 1. Bölge (Anadolu Yakası) bağımsız milletvekili adayı olan İbrahim Çiçek, beş yıla yakın bir süredir Beşiktaş 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklu olarak yargılanıyor. Aynı davada Atılım Gazetesi Yayın Koordinatörü Sedat Şenoğlu, Atılım Gazetesi Yazarları Bayram Namaz ve Ziya Ulusoy, Özgür Radyo eski Genel Yayın Koordinatörü Füsun Erdoğan da tutuklu olarak yargılanıyorlar.
Yeni evlilere
doğal viagra gönderdi
ORTAKÖY- Geçtiğimiz günlerde evlenen Prens William ve eşine hediye fındık gönderildi Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, geçen ay dünyaevine giren İngiltere Prensi William’a bir paket fındık gönderdi. Prens William, eşiyle birlikte balayına çıkmıştı. Egemen Bağış, Ortaköy’deki AB Genel Sekreterliği binasında İngiltere’nin Avrupa Bakanı David Lidington’la bir araya geldi. Görüşmenin ardından İngiliz Bakan’a kol düğmesi hediye eden Bağış, üzerinde ‘AB’ye fındık Türkiye’ye üyelik’ yazan bir paket de fındık teslim etti. Bağış, “Bunu yeni evlenen Prens’e götürürsünüz” dedi.
Uyuşturucu operasyonu yedi gözaltı var…
ETİLER- İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri eğlence merkezlerinde uyuşturucu satıldığı ihbarı üzerine soruşturma başlatıldı. Yapılan teknik ve fiziki takip sırasında Etiler Polis Meslek Yüksekokulunda görevli 3. sınıf emniyet müdürü M.O’nun da torbacı adı verilen uyuşturucu satıcılarını arayarak şifreli konuşmalar yaptığı tespit edildi. Durum hemen savcılığa bildirildi. Emniyet Müdürü de soruşturmaya dahil edildi. Düzenlenen baskınlarda aralarında emniyet müdürü M.O’nun da bulunduğu 7 kişi gözaltına alındı. Emniyette sorgusu tamamlanan 7 şüpheli Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi.
Reina’nın başı
dertten kurtulmuyor
ORTAKÖY- Ünlü gece kulübü Reina Eğlence Merkezine 2 kişi tarafından silahla ateş açıldı. Olayda ölen ya da yaralanan olmazken, saldırganlar polisin ısrarlı takibi sonucu kısa sürede silahlarıyla birlikte yakalandı. İddiaya göre Ortaköy Muallim Naci Caddesi üzerinde bulunan ünlülerin uğrak yeri Reina’nın önüne yaya olarak gelen Gökhan İlhan ve Tarık Ayhan, henüz bilinmeyen bir nedenle gece kulübüne doğru ateş açtı. Eğlence merkezine kurşun yağdıran şüpheliler, Vahit Toprak idaresindeki 34 TJP 17 plakalı taksiye binerek hızla olay yerinden uzaklaştı. Olayda kapının alt bölümü ile giriş kısmı kurşun isabet alırken, saldırıda ölen ya da yaralanan olmadı. Reina’ya ait güvenlik görevlilerinin durumu polise bildirmesi üzerine Beşiktaş ve Şişli Asayiş Büro ekipleri, ticari taksiyi takibe aldı. Takibe alınan taksi, D-100 Karayolu Haliç Köprü girişinde Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince silahlarıyla birlikte yakalandı. İlk bilgilere göre alkollü oldukları öne sürülen şahısların, ifadelerini çelişkili olarak verdikleri kaydedildi. Bu arada Spor-Toto Süper Lig’in son haftasında Sivasspor’u deplasmanda yenerek şampiyonluğunu ilan eden Fenerbahçe’nin, 18. şampiyonluğunun kutlamasını saldırıyla uğrayan Reina’da gerçekleştireceği, ancak bu kutlamanın bilinmeyen bir nedenle iptal edildiği ileri sürüldü. Diğer yandan Reina’da saldırının gerçekleştirildiği saatlerde sanat dünyasından bazı ünlü isimlerin o sırada içeride eğlendiği öğrenildi.
İNSAN HAKLARI
BEŞİKTAŞ- İlçe İnsan Hakları Kurulu, Kaymakam Sadettin Yücel başkanlığında toplandı. Toplantıda şikayet kutusunda bulunan dilekçeler değerlendirildi. Şikayet kutusundan çıkan dilekçelerde vatandaşların sorun ve şikayetleri İnsan Hakları Kurulu Üyeleri’nce dikkatle incelendi. Çözüm yolları arandı. Yapılan işlerle ilgili bilgiler verildi. Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel “Yapılan bu toplantıların amacı vatandaşlarımızın sorunlarını çözmek” dedi. Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel, şikayet kutusuna atılan dilekçelerde isim ve iletişim numaralarının yazılmadığına dikkat çekti.
Vatandaş ne diyor?..
ARTIK SEÇİM ZAMANI
BEŞİKTAŞ- Seçime sayılı günler kaldı. Beşiktaş Medya Grup olarak Beşiktaş’ın nabzını tuttuk. Tüm mahallelerde sürdürdüğümüz çalışmada son 15 gün seçim görüşlerine ağırlık verdik. Vatandaşlara öncelikli tercihlerini, partilerin seçim propagandalarını, akılda kalan vaatleri sorduk. Verecekleri oyları bizimle paylaşmak isteyip istemediklerini konuştuk. Duygu ve düşüncelerini Beşiktaşlılarla paylaşmalarını istedik. Tüm görüşmeler de oldukça samimi ve çarpıcı cevaplar aldık.
BOMBALI SALDIRI GÖLGELEDİ
Beşiktaş’ta sürdürülen çalışmaları tek gölgeleyen bombalı saldırı oldu. Gerek Köyiçi-Çarşı gerekse tüm mahallelerde panayır havasında geçen seçim çalışmalarına Etiler’deki hain saldırı gölge düşürdü. Masum insanları hedef alan hainlerin gerçekleştirdiği saldırı tüm yurtta olduğu gibi Beşiktaş’ta da nefretle kınandı.
SEÇİM GÖRÜŞLERİ RADYO BEŞİKTAŞ’TA
Seçimlerle ilgili Beşiktaş sakinlerinin görüşlerini kendi seslerinden www.besiktas.com.tr adresine tıklayarak dinleyebilirsiniz. Yayınlarımız seçim gününe kadar yenilenerek devam edecektir.
İşte görüşlerden bazıları…
12 Haziran Genel Seçimleri’nde sandığa gidecek misiniz? “Oyumu kullanacağım.” Sizce Türkiye’nin en büyük sorunu nedir? “Ben esnafım ve olaya esnafın penceresinden bakıyorum. Piyasalar aşırı durgun ve ticaret küçülmüş durumda.” Yeni gelecek olan hükümetten beklentileriniz nelerdir? “Özellikle ekonomin büyüdüğü söyleniyor ama kendi çerçevemizden bakınca öyle değil. Ekonominin dengelenmesi lazım. Esnaf ve orta ölçekli işadamlarının durumlarının daha iyi olması.” Partiler vatandaşlara projelerini anlatıyor ve çeşitli vaatlerde bulunuyor. Bu projelerden hangisi aklınızda yer edenler arasında. “Vatandaşa saygı ile değil, günlük popülist düşüncelerle yola çıkıldığını düşünüyorum. Mesela AK Parti’nin Kanal Projesi ilk aklıma gelenlerden ama ben olaya mizahi yönden bakıyorum.” Oyunuzun rengi belli mi hangi partiye oy vereceksiniz? “Henüz oyumu hangi partiye kullanacağıma karar veremedim.” Mehmet Ali Er
12 Haziran Genel seçimlerinde sandığa gidecek misiniz? “Oyumu kullanacağım.” Sizce Türkiye’nin en büyük sorunu nedir? “Ekonomik sorunlar ve bunların yanısıra İstanbul için ulaşım sorunu.” Yeni gelecek olan hükümetten beklentileriniz nelerdir? “Dolayısıyla hükümetten ekonomik sorunları ve ulaşım problemi sorununu öncelikle çözmesini istiyorum” Partiler vatandaşlara projelerini anlatıyor ve çeşitli vaatlerde bulunuyor. Bu projelerden hangisi aklınızda yer edenler arasında. “AK Parti’nin kanal projesi, CHP’nin sosyal politikaları içerisinde yer alan Aile Sigortası kulağa hoş geliyor ama yapıp yapamayacaklarından emin değilim.” Oyunuzun rengi belli mi hangi partiye oy vereceksiniz? “O bende kalsın.” İrfan Erkesim
12 Haziran Genel seçimlerinde sandığa gidecek misiniz. “Tabii ki sandığa gideceğim” Sizce Türkiye’nin en büyük sorunu nedir? “PKK’ya çok büyük paralar gidiyor ve ülke zarara uğruyor. Yol, otopark, trafik sorunu çözülmeli” Yeni gelecek olan hükümetten beklentileriniz nelerdir? “İnsanlar ölmesin terör bitsin.” Partiler vatandaşlara projelerini anlatıyor ve çeşitli vaatlerde bulunuyor. Bu projelerden hangisi aklınızda yer edenler arasında. “Ben o vaadleri dikkate almıyorum” Oyunuzun rengi belli mi hangi partiye oy vereceksiniz? “Zamanı gelince değerlendireceğim.” Seyit Ahmet Ay.
YÜZLERCE GÖRÜŞ www.besiktas.com.tr’de
Prof. Ümit Özdağ
Radyo Beşiktaş’ta
BEŞİKTAŞ- Türkiye seçime giderken Radyo Beşiktaş milletvekili adaylarını ağırlamaya devam ediyor. Radyo Beşiktaş’ta MHP 2. Bölge Milletvekili adayı Prof. Ümit Özdağ, canlı yayın konuğumuz oldu. Sıcak gündem olan ve Etiler’de yaşanan saldırıyı da ele alan Özdağ, geçmiş olsun dileklerini iletti ve güvenlik sorununa işaret etti. Özdağ, birlik ve beraberlik konusuna dikkat çekti ve yeni Anayasa’nın gerekliliğini söylerken değişmez maddelerin Türkiye’nin kimliğini koruduğunu işaret eden ilk üç maddenin önemliliğini belirtti. Özdağ, ekonomi ve terör meselesinin vatandaşın çözülmesi gerektiğine inandığı iki önemli madde olduğunu, ekonomi sisteminin yeniden ele alınarak ekonomik büyümenin her kesime ulaşmasını sağlayacaklarını dile getirdi. Küçük esnafın çeşitli kredi seçenekleri ve hilal kart uygulamasıyla da nefes alacağını vurguladı. HABERİN TAMAMI VE RADYO PROGRAMI
www.besiktas.com.tr’de

MAGAZİN HABERLERİ

KANKİGİLLER BELLİ OLDU
BEBEK- Magazin dünyasının yeni kankigilleri belli oldu. Son dönemde yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen Aysun Kayacı ile Seray Sever, geçen haftalarda bu kez Etiler’deydi. Seray Sever, sade bir kıyafetle görüntülenirken; ünlü manken Aysun Kayacı mini eteğiyle dikkat çekiciydi.
“BU YIL ÇOK YORULDUM”
BEBEK- “Ezel” dizisinin Kerpeten Ali’si (Barış Falay), geçen hafta eşi Esra Ronabar ve oğlu Mavi Rüzgar’la Bebek Parkı’na gitti. Ailesiyle bahar havasının tadını çıkaran, oyun alanında oğluna eşlik eden ünlü oyuncu, “Bu yıl çok yoruldum. Artık ailemle dinlenmeyi ve zaman geçirmeyi planlıyorum. Uzun süre herhangi bir projede yer almayacağım” dedi.
KAHKAHAYI BASTI!..
BEBEK- Deprem olduğunu duyunca kahkaha attı. Ünlü oyuncu Nurgül Yeşilçay geçen hafta Bebek’teki Lucca’daydı. Yeşilçay; bir gazetecinin, tüm Marmara’da da hissedilen Kütahya depremini kastederek ”Geçmiş olsun” demesiyle panikleyerek ”Ne oldu?” diye sordu. ”Deprem oldu” yanıtını alan güzel oyuncu kahkahayı bastı.
HERKESTEN OLUMLU NOT
BEBEK- Sık sık imajını değiştiren Hande Yener, saçlarını koyultmuştu. Yeni imajıyla geçen hafta Bebek’te görüntülenen Yener, kovboy oldu. Dar pantolonu ve şapkasıyla tüm dikkatleri üzerine çeken ünlü popçu, “Yeni saç rengim ile ilgili herkesten olumlu sözler duyuyorum” dedi.
“ARABA BENİM DEĞİL”
BEBEK- Oyuncu Oktay Kaynarca yaklaşık değeri 400 bin TL olan Lamborghini marka otomobille geçen hafta Bebek’ten geçerken objektiflere takıldı. Karşısında basın mensuplarını gören Oktay Kaynarca, “Arabayı bir arkadaşımdan ödünç aldım. Denemek için biniyorum. Araba benim değil. Sakın benimmiş gibi yazmayın” diyerek uyarıda bulundu. Kaynarca, oynadığı Nuri dizisiyle ilgili soruları cevaplamayıp el sallayarak yoluna devam etti.
SORULAR CEVAPSIZ
AKARETLER- Sevilen oyuncu, Fatmagül’ün Suçu Ne? dizisinin Vural’ı Buğra Gülsoy ile ilk kez görüntülendi. Fatmagül’ün Suçu Ne? dizisinin Vural’ı Buğra Gülsoy ile sevgilisi Burcu Kara ilk kez el ele görüntülendi. Bir süredir aşk yaşadıkları haberleri çıkan, ancak bugüne kadar bu konuda tek kelime konuşmayan ikili geçen hafta Akaretler’de yürüyüşe çıktı. Buğra Gülsoy ile Burcu Kara sorulara cevap vermedi.
HER YERDE ROMANTİZM
ETİLER- Son dönemin en gözde çiftlerinden Serenay Sarıkaya ile Tolgahan Sayışman, çekimlerden fırsat buldukça, birlikte İstanbul’un popüler mekanlarından Etiler, Bebek, Levent ve Kanyon’da boy gösteriyor. Geçen haftada İstinyePark’ta objektiflere takılan ikili, romantik anlar yaşadı. Sarıkaya’nın sevgilisinin omzuna yatıp telefonuna baktığı görüldü.

SPOR HABERLERİ

Beşiktaş Gazetesi
Yılın Futbolcusu Q7
Geleneksel hale gelen Beşiktaş Gazetesi Yılın Futbolcusu Yarışması bu sezonda soluk soluğa geçti. Yeni sezonda spor yazarlarının oyları ve katkılarıyla Yılın Futbolcusu Yarışması’nda Guti, Quaresma ve Ernst adeta nefes kesen bir takip içindeydi. Oylamaya taraftar da mesajlarıyla katıldı ve sonuç son haftalarda artan oy oranıyla belli oldu. Beşiktaş’ın yıldızı Quaresma 2010 – 2011 sezonunda Beşiktaş Gazetesi’nin yılın futbolcusu seçildi. Spor yazarlarının katkıları ve Beşiktaş Gazetesi okuyucuların oylarıyla seçilen Q7’ye sezon başlamadan önce Beşiktaş Gazetesi’nin geleneksel yılın futbolcusu kupası verileceği açıklandı.
OYLAMA HER YIL
ŞÖYLE YAPILIYOR
Beşiktaş Gazetesi Yılın Futbolcusu Yarışması için her maçtan sonra spor yazarlarının katkı ve görüşleri ilgili haftanın öne çıkan futbolcusunu belirliyor. 34 hafta sonunda en fazla oy alan ve haftanın göze batan futbolcusu, sezon sonunda yılın futbolcusu olmaya hak kazanıyor.
Öte yandan, taraftarlar da internet üzerinden mesaj ve görüşleri ile bu sürece dahil oluyorlar. Beşiktaş Gazetesi sezon sonunda yılın futbolcusuna kupa ve başarı sertifikası veriyor.
YILIN FUTBOLCUSU
SEÇİLENLER
Beşiktaş Gazetesi Yılın Futbolcusu Yarışması’nı kazananlar 2005 – 2006 sezonunda Sergen Yalçın, 2006 – 2007’de Bobo, 2007 – 2008’de Delgado, 2008 – 2009’da Tello ve 2009 – 2010 yılında ise Necip olmuştu.
Maç önü ve arkası görüşler… Spor gündemi… Spor yazarlarıyla canlı yayın… Radyo Beşiktaş’ta…
Kara Kartal ve Avrupa Ligi
Habertürk’ten Kartal Yiğit ve Fotospor Yazarı Hayri Ülgen Radyo Beşiktaş’ın canlı yayın konuğu oldu. Didem Tutal sordu, canlı yayında spor yazarları Beşiktaş’ın Avrupa yolunda başarılı olup olamayacağı ve Tayfur Havutçu ile yeni sezon hakkında görüşlerini aktardı.
Bu sayımızda Radyo Beşiktaş’ta Kartal Yiğit ve Hayri Ülgen ile birlikteydik. Canlı yayınımıza katılan iki usta isim ile Siyah Beyazlı kulübün Avrupa yolundaki hedeflerini, transfer politikasını, Kara Kartal’ın yeni teknik direktörü Tayfur Havutçu’yu konuştuk.
KARTAL YİĞİT:
“TAYFUR HOCAYA GÜVEN OYU”
“Önümüzdeki sezon lig açısından kolay olmayan bir sezon olacak. Niye bunu söylüyorum, Fenerbahçe’nin şampiyonluktan elde edeceği gelir ve yapacağı transferler, Galatasaray’ın kesinlikle başarılı olmak için getirdiği Fatih Terim ve yapacağı transferler, Anadolu takımlarının özellikle Gaziantepspor’un Tolunay hoca ile yeni sezonda çok daha iyi işler yapacağına inananlardanım. Bursaspor yine işin içinde olacaktır. Trabzonspor her ne kadar yara alsa da bu yarışta iddialı olmak için transferler yapacaktır. Beşiktaş’ta Tayfur Havutçu’yu önümüzdeki sezon gerçekten kolay bir dönem beklemiyor ama şu bir gerçek ki yönetimin Tayfur Havutçu konusunda verdiği kararı ben çok destekliyorum. Çünkü canlı bir Schuster örneği varken, Schuster’in Beşiktaş’a getirdikleri ortada iken Tayfur Havutçu ile yola devam etme kararı mantıklı. Tabi Tayfur hocanın ‘deneyimsiz’ olduğunu söyleyenler, ‘acaba başarısız olacak mı’, diyenler var. Bunlar hep kafalarda soru işareti. Schuster’den sonra Tayfur Havutçu’nun göreve gelmesi ile Beşiktaş’ın başarılı bir sezon tamamladığını düşünüyorum. Özellikle kupayı alması, kalan maçlarda bir yenilgi alması başarılı olduğunu gösteriyor. Tabi yeni sezon daha farklı olacaktır, eğer gerçekten yönetim kurulu ve Başkan Yıldırım Demirören, Tayfur hocanın arkasında durursa iyi günlerin olacağını, ama uzun vadede iyi günleri beklediğini düşünüyorum, Beşiktaş adına… Gerçekten hocanın arkasında durulmalı, istediği transferler yapılmalı. Rıza Çalımbay döneminde gördük, Rıza hocanın bile haberi yokken oyuncular alınırdı. Ne yazık ki, bunlar üzücü. O nedenle her anlamda destek olunursa ben Tayfur Havutçu’nun başarılı olacağını düşünüyorum. Belki kısa vadede bir şey olmayabilir. UEFA’da iyi bir yerde olmak gerekir ama bu olamayabilir de. Eğer olmazsa camia biraz daha sabretmeli. Özellikle Yıldırım Demirören sabretmeli. Daha önce örneklerini yaşadık. Bir mağlubiyette bir çok önemli isim gönderildi. Özellikle Del Bosque’ye ben hala yanıyorum. Del Bosque’ye, Ertuğrul hocaya bu yapıldı. Yönetim beklemeli, şampiyon yapamasa da ilk senesinde Tayfur hoca biraz beklenerek Beşiktaş’ın aradığı güzel günlere kavuşulacaktır. Gordon Milne’yi hatırlasınlar. Milne ilk sene inanılmaz kötü sonuçlar aldı. Olaylar çıktı, kovalandı Fulya’da, gönderilsin dendi. Ama ondan sonra Beşiktaş altın çağını yaşadı. O nedenle ben Tayfur hocaya zaman verilmesinin ve sabredilmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum.”
YERLI TRANSFERINDE NOKTA ATIŞI…
“Geçtiğimiz sezon Avrupa kupalarındaki rakipler olmayacak Beşiktaş’ın karşısında. Tabiri caizse Beşiktaş köy takımları ile oynadı. Hatırlayın mesela Faroe Adaları gibi. Beşiktaş’a daha zor rakipler gelecek. Beşiktaş’ın işi çok kolay değil, Avrupa’da geçtiğimiz sezona göre. Ama akıllı bir politika izlenirse özellikle transferlerde ben Avrupa kupalarında da Beşiktaş’ın iş yapacağına inananlardanım. Akıllı bir politika derken neyi kastediyorum. Şimdi yıldız almakla takım olunmuyor, şampiyon olunmuyor. Bunu bu sezon Beşiktaş yaşadı. Transferler geldiğinde taraflı tarafsız herkes Beşiktaş’ın şampiyon olacağını Avrupa’da da kupada da çok büyük işler yapacağını söylüyordu. Ama sadece bir Türkiye Kupası ile yetinildi. Bu kadronun Şampiyonlar Ligi’nde olması gerekirdi ama maalesef olmadı. Yönetimin yıldız futbolcuları alacağım diye milyonları çöpe atmaması gerektiğini, Tayfur Havutçu’nun kendi futbolcu kimliğindeki profesyonel mücadele eden disiplinli oyuncular istediğini biliyorum. O şekilde iyi oyuncular alınırsa, özellikle savunmaya gerekli takviyeler yapılırsa Beşiktaş başarılı olur. Ama özellikle yerli transferinde nokta atışı yapılmalı. İyi bir yabancı forvet ve iyi bir yabancı stoper alınarak bu iş kapatılmalı. Fazla transfer değil, öz transfer yapılmalı.”
HAYRİ ÜLGEN:
“İYİ TRANSFER BAŞARI ŞANSINI ARTTIRIR”
“Öncelikle şunu söylemek lazım, Beşiktaş Avrupa’da yıllardır başarıyı neden yakalayamıyor? Çünkü çok iyi bir kadroya sahip olmadığından. Şimdi diyeceksin ki öyle diyorsun ama Quaresma’sı var, Guti’si var, Almeida’sı zamanında oynamadı ama sonradan geldi. Futbolda isim oynamaz, futbolda koşarsan oynarsın. Şimdi Beşiktaş’ın yapısına göre maalesef transfer yapılmıyor. Yıllardan beri bu böyle. Ancak tabiki tecrübeli futbolcu bir ya da iki tane alırsın. Maçlar 10 asker bir general olursa kazanılır. Beşiktaş inanıyorumki bu sene eğer Avrupa kupalarına bu kadroyla giderse yine başarısızlık olacak. Ve çabuk olarak Türkiye’ye dönecektir. Elindeki yabancıları gönderip çok iyi bir tane orta saha bir tane de stoper almadıktan sonra Beşiktaş’ın Avrupa’da başarılı olma şansı yüzde ancak 20’ye iner. Eğer iyi transfer yapılırsa Beşiktaş’ın şansı yüzde 50’nin üzerine çıkar. Çünkü Avrupa’da hangi takımla oynarsanız oynayın o Avrupa’daki takımlar sistemli, güçlü ve şansa hiçbir zaman önem vermeyen kendi olanaklarıyla sistemi oturmuş bir düzende oynuyor. Beşiktaş’ın başarılı olması için öncelikle yine diyorum üstüne basa basa söylüyorum, çok iyi transferler yapması gerekli.”
TAYFUR HAVUTÇU BU YILDIZLAR
TOPLULUĞU ILE BAŞARILI OLAMAZ
Tayfur Havutçu’ya gelince şimdi aklımda şöyle bir soru var. Tayfur Havutçu sezon başında gerçekten Beşiktaş’ın geleceğine yönelik hocası olur düşüncesinde yardımcı antrenör yapıldı. Ama Schuster ne yaptı, kendisini tribüne gönderdi. Sonra ne oldu? Schuster gidince birinci adam olarak Beşiktaş’ın başına geldi. Tayfur Havutçu iyi insan olabilir, iyi bir hoca olabilir. Transferlerinin kendisinin yapacağından emin değilim. Ayrıca bu kadar yıldız topluluğu Tayfur’un elinde, hiçbir şekilde başarılı olamaz çünkü neden, dikkat edilirse Guti’si de, Quaresma’sı da dört elle Tayfur Havutçu’ya sarıldı. Nedeni çünkü istediklerini Tayfur Havutçu’ya yaptıracaklar diye. Ama bana dersen ben başta Guti olmak üzere çok kişiyi gönderirim, yeni ve genç bir kadroyu eğer Tayfur’la başarılı olacaksa ona teslim ederim. Göreceksin ki Beşiktaş Yönetimi Tayfur Havutçu’nun dediği isimleri değil, kendilerine tasarladıkları futbolcuları transfer edecekler, onun için de Tayfur Havutçu sezon başında büyük sıkıntılar yaşayacağına şimdiden ben kanaatkarım.”
KOŞAN FUTBOLCU TERCİH EDİLMELİ
“Şimdi ben Holosko’nun da gönderilmesini isterim, Tabata’nın da Fink’in de hatta Fabian Ernst’in de zamanı doldu… Guti gönderilmeli… Yani şimdi Guti, Quaresma falan kaldığı zaman Bobo’nun gönderilmesi… Artık heyecanı olan futbolcular, koşan futbolcular Avrupa’da başarılı olur. Demin dedin ki Avrupa’da nasıl başarılı oluruz, işte Avrupa’da koşacak, Avrupa’da mücadele edecek, fizik gücü yüksek oyuncuları alırsanız, o zaman Beşiktaş şampiyonlukta en öne geçer, kupada öne geçer, Avrupa’da başarılı olur. Gelecek sene de eğer Guti falan kalacaksa ben bu Beşiktaş’tan hiçbir zaman umutlu değilim.”