SAYI 234

Önce eğitim
Beşiktaş Korkmaz Yiğit Anadolu Lisesi’nde gençler Avrupa programından sertifikalarıyla çıktı!..
Avrupa Gençlik Programı Eylem Gençlik Değişimleri Projesi’ne katılım sağlayan öğrencilere sertifikaları Korkmaz Yiğit Anadolu Lisesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen bir törenle verildi. Okulun öğretmenleri tarafından hazırlanan proje sunumunun ardından gerçekleştirilen katılım sertifikası dağıtım törenine Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel, İlçe Milli Eğitim Müdürü Şeref Çalışır, Korkmaz Yiğit Anadolu Lisesi Müdürü Kenan Sürbağan ve öğrenciler katılım sağladı. Okulun öğretmenlerinden Ayşe Seniye Türkmen, Arzu Çalık Seydim ve Neriman Güven tarafından gerçekleştirilen sunumda bazı Avrupa ülkelerinde ve Türkiye’de öğrencilerle birlikte yapılan etkinlikler anlatıldı. Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel öğrencilere devlet politikası belirlemede gençliğin önemini anlatırken İlçe Milli Eğitim Müdürü Şeref Çalışır ise “Avrupa Birliği bizi arasına alırsa çok şey kazanır ama almazlarsa ülkenin bir kaybı olmaz” diye mesaj verdi. Konuşmaların ardından gerçekleştirilen katılım sertifika töreninde Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel ve Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Şeref Çalışır katılım sertifikalarını öğrencilere verdi.

Deprem kapıda siz neredesiniz?
İSTANBUL Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, Beşiktaş’ı anlattı. Beşiktaş Belediyesi Afet Gönüllüleri “Deprem ve Siyaset” konulu panel düzenledi. Panele katılan ve açıklamalarıyla yine gündem oluşturan Ahmet Ercan, depremlerin siyasetin büyük bir parçası olduğunu söyledi. “Yer yüzünde 30 ile 50 yılda bir 9 büyüklüğünde, yılda da 12 ile 18 arasında 7-7.9 büyüklüğünde deprem oluyor” diyen Ercan, merkez üssü Gölcük olan Marmara Depremi’nin de bu depremlerden birisi olduğunu ifade etti. Öldüren kötü yapılaşma diyen Ahmet Ercan, şöyle konuştu: “Dünyada deprem çekincesi en yüksek olan ülkeler, toprağını genişliğine ve içindeki kırıklara bağlı olarak birinci sırada Rusya, ikinci Endonezya, üçüncü Pakistan, dördüncü Brezilya, beşinci ülke ise Türkiye’dir. Türkiye birinci derece deprem ülkesi değildir, ama Türkiye depremlerin çok fazla yıkım yaptığı ülkelerin başında gelmektedir. Kocaeli’deki depremde aslında yalnızca 1 kişi öldü, o da açılan yarığın içine düşen bekçiydi. Geri kalan 17 bin 999 kişi, insanın yaptığı kötü kentler ve kötü yapılaşmayla insan tarafından öldürülmüştür.”
Türkiye’de her 5 yılda bir 7’den daha büyük deprem olduğuna, ama Marmara Depremi’nin ardından bir daha bu büyüklükte deprem olmadığına dikkati çeken Ercan, 1998 yılından beri yer ile uzay arasında bir dengesizlik oluşmaya başladığını savundu. Ercan, depremle ilgili şunları da söyledi:
“Depreme hazırlık toplumun bilinçlendirilmesi ve sağlam konut yapılmasıdır. Sağlam yerde sağlam konut bu işin kırılma noktasıdır. Sağlam yerde sağlam konut için paranız olması gerek. Ecevit bunu düşündü ve bir deprem vergisi koydu. Deprem vergisi iyi bir vergi bence ama önemli olan kullanılışı. O vergilerle depreme dayalı konutlar yapıldı. 99 depremi İsanbul’da olsaydı salondakilerin bir çoğu olmayacaktı. Bugün hâlâ gece 3’e kadar uyuyamayan insanlar var.”
Öte yandan Ercan, Beşiktaş’la ilgili örnekler verirken Ortaköy’e de değindi. Ağaçlar depremden korur diyen Ercan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Beşiktaş depremi en az hasarla atlatacak yerlerden bir tanesi. Ortaköy Camii’nin bulunduğu yer bir dolgu alanıdır. Bu dolgu alanı da depreme çok duyarlıdır. Bu camimiz bir dünya mirası dolayısıyla İstanbul’da beklenen yıkım 100 milyar ila 350 milyar dolar arasında değişir. Beşiktaş’ın yer yapısı çok iyi ama dere yatakları çok kötü. İstanbul’da deprem açısından en iyi yerlerden bir tanesi yerleşim açısından. Beşiktaş’ın içerisinden hançer gibi geçen köprüye bir korunak yapılmadı. Camilerimizin minareleri çok uzun. Cami minarelerinin boylarını azaltmak gerek. 99 depreminde bir çok minare yıkıldı ve kubbeler çöktü. Ortaköy’ün eski dokusunda ahşap evler var. Ahşap evler Türk buluşudur ve son derece dayanıklıdır. Ağaçlar depremden korur. Ortaköy Lon Sokağı’nda hiç ağaç yok. Ortaköy’de her yerde arabalar var.”
Uyuşturucuya dikkat çekildi
MHP Beşiktaş İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Madde Bağımlılığı” konulu panel, Beşiktaş’ta gerçekleşti. Büyük ilgi gören panel, Narcotics Anonymous “Adsız Narkotikler” Türkiye Organizasyonu’nun iki üyesinin katılımı, bağımlı insanların ötekileştirilerek toplum dışında bırakılmasının ve onlara ön yargılı yaklaşılmasının ne denli büyük bir hata olduğuna dikkat çekti. Yetkililer konuyla ilgili detayları şöyle paylaştı: “Adsız Narkotikler, bağımlılığın nedenlerini, bağımlı oldukları süre zarfında neler yaşadıklarını ve bağımlılıktan kurtulmayı nasıl başardıklarını açık yüreklilikle paylaştılar. Onların hikayesi hepimiz için çeşitli dersler içerdiği gibi bağımlılıktan kurtulma yolundaki başarıları da büyük mutluluk kaynağı oldu.”
Uyuşturucu ve benzeri madde bağımlılığın giderek arttığına ilişkin detayların yer aldığı panelde, çocukların yetişmesinde nelere dikkat etmek gerektiği konusunda önemli bilgiler veren Prof. Arif Verimli, konuşmasıyla bir çok teşvik içermeyen olumsuz yaklaşımların bu konuyla olan bağına dikkat çekti. Verimli, özellikle gençlerde ilgi alanları yaratılmamasının, okul dışında çocukların sanat, spor gibi sosyal uğraşları olmamasının, gençlerin anne babaları tarafından övgüye değer bulunmamasının, yaptıkları işlerin önemsenmemesinin ve arkadaş çevresinin madde bağımlılığına neden olan etkenlerden bazıları olarak sıralanabileceğini vurguladı. Haberin tamamı www.besiktasgazetesi.com’da

CHP’ye yoğun katılım
AKATLAR – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Beşiktaş Mustafa Kemal Merkezi’nde (MKM) 250 öğretim üyesinin “Partiye Katılım Töreni’ne” iştirak etti. Partililerin sloganları ile törenin yapıldığı salona yoğun katılımdan dolayı zorlukla inebilen Kemal Kılıçdaroğlu, sunumunu Altan Erkekli’nin yaptığı törende yeni katılımcılara rozetlerini taktı. İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek ve Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın da katıldığı katılım toplantısı’nda Prof. Oğuz Gündoğdu da Kılıçdaroğlu’ndan rozetini aldı. Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi’nde gerçekleşen törene Marmara Üniversitesi, İTÜ, Hacettepe Üniversitesi’ne mensup öğretim üyeleri ile çok sayıda sanayici, işadamı ve sanatçı çok sayıda partilinin takip ettiği organizasyonla CHP’ye katıldı.
Kent Konseyi’nden atak!
Beşiktaş Kent Konseyi çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Beşiktaş Belediyesi Akatlar Mahallesi Muhtarı Tayfun Kirmanlı, kent konseyinin de bir üyesi olarak çalışmaların devam ettiğini söylüyor ve yeni binanın açılışıyla birlikte de oldukça mutlu olduklarını dile getiriyor. Kirmanlı, “Çok memnunuz, çalışabileceğimiz temiz güzel bir ortam, donanımlı bir yerimiz oldu. Kent konseyinin bulunduğu yerin altında aşağısı da kültür sanat faalyetlerinin olduğu bir yer, merkez vaziyetinde. İlk dönemde kent konseyinde çok güzel işler başardık. Yeni binamızda da ilk toplantımız geçtiğimiz günler içinde gerçekleşti. Kent konseyi binası güzel oldu ve çalışma ortamımız elektronik aletlerin olduğu bir ortam. Belediye Başkanımız Sn. İsmail Ünal’a teşekkür ediyoruz” dedi.
Beşiktaş Kent Konseyi’nin Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi’nin üstünde yer alan merkezin açılışına Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, eşi Şefika Ünal ile birlikte katılmıştı. Açılışın ardından yeni binada Kent Konseyi Kadın Meclisi Genel Kurulu gerçekleşti. Aralık ayındaki açılışla birlikte Kent Konseyi binasına kavuşmuş oldu. Kurullardan oluşan konsey artık çalışmalarını yeni binasında sürdürmeye devam edebilecek. Beşiktaş’ta kent yaşamında, kent vizyonunun ve hemşerilik bilincinin geliştirilmesi, kentli hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım, yönetişim ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışan Beşiktaş Kent Konseyi, ‘Merkezi yönetimin, yerel yönetimin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve sivil toplumun ortaklık anlayışıyla, hemşehrilik hukuku çerçevesinde buluştuğu, Beşiktaş’ın kalkınma önceliklerinin, sorunlarının, vizyonlarının sürdürülebilir kalkınma ilkeleri temelinde belirlendiği, tartışıldığı, çözümlerin geliştirildiği, ortak aklın ve uzlaşmanın esas olduğu demokratik yapılar ile yönetişim mekanizmalarını’ tümüyle içine alan bir yapı olarak tanımlanıyor.
Ustalara saygı toplantıları
CAHİT SITKI TARANCI ve ALAADDİN YAVAŞCA
Ustalara Saygı Geceleri sanatseverleri ve sanatçıları bir çatı altında buluşturmaya devam ediyor. 100. doğum yılı kutlanan Cahit Sıtkı Tarancı için hazırlanan gece, geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirildi. “Ustalara Saygı”nın bir diğer konuğu da Türk Müziği’nin önemli ismi Alaaddin Yavaşça’ydı. Cahit Sıtkı Tarancı gecesi ve Alaaddin Yavaşça gecesi sanatseverlerin de katılımıyla Akatlar’da gerçekleşti. Usta şair Tarancı için, 100. doğum yılı nedeniyle gerçekleştirilen etkinlik, Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde Faruk Şüyün’ün hazırladığı “Ustalara Saygı” toplantısında; şairin yakınları da katıldı. Tarancı, şiirlerinde özellikle ölüm, yalnızlık, yitik aşklar, yaşama sevinci, özlem gibi konular üzerinde duran Tarancı’nın sanatını Prof. Dr. Abdullah Uçman, Adnan Özyalçıner, Baki Asıltürk, Beşir Ayvazoğlu, Prof. Dr. İnci Enginün, Ömer Erdem, Sennur Sezer ve Prof. Dr. Zeynep Kerman yorumladı. “Abbas”, “Akşam Vakti”, “Ömrümde Sükut”, “Düşten Güzel”, “Desem ki”, “Gün Eksilmesin Penceremden”, “Memleket İsterim” gibi unutulmaz şiirlerin yaratıcısı için hazırlanan geceye, sanatçının hayatta kalan tek kardeşi Yılmaz Tarancı ve yaşıtı kuzeni Reşit İskenderoğlu da katılarak Cahit Sıtkı Tarancı’yla ilgili anılarını konuklarla paylaştı. Dilara Küçükşahin’in ustanın şarkıya dönüşen şiirlerini seslendirdiği gecede, Tuna Egemen ve Ergün Işıldar da bir şiir dinletisi gerçekleştirdi. Bir diğer gece de Türk Müziği’nin duayen ismi Alaadin Yavaşça için gerçekleşti. Geceye sanatçı dostları ve sanatseverler de yakın ilgi gösterdi. Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde sanatseverleri bir araya getiren organizasyonda Alaaddin Yavaşça’nın hayatı, eserleri konuşuldu.
ALAADDİN YAVAŞÇA KİMDİR?
1 Mart 1926’da Kilis’te doğdu. Kilis Kemaliye İlkokulu ve Kilis Ortaokulu’nu bitirdikten sonra lise birinci sınıfı yatılı olarak Konya Lisesi’nde başlayıp, 2 ve 3. Sınıfları İstanbul Erkek Lisesi’nde tamamlayıp 1945’de mezun oldu. İstanbul Üniversitesi’ne giriş imtihanını kazanarak Tıp Fakültesine başladı. 1955 yılında Kadın-Doğum Mütehassısı oldu. Prof. Dr. Yavaşca’nın mesleki hayatı esnasında Tıp Dünyası, Şişli Hastanesi Bülteni, Zeynep Kamil Hastanesi Bülteni, Vakıf Gureba Bülteni, Haseki Tıp Bülteni, Sağlık Bakanlığı Bülteninde yayınlanmış 54 bilimsel neşriyatı bulunuyor. İstanbul Belediye Konservatuarı, İleri Türk Musikisi Konservatuarı, İstanbul Üniversitesi Korosu gibi kuruluşlarda icra kabiliyetini ve musiki bilgisini geliştirdikten sonra 1950 yılında açılan imtihanı kazanarak İstanbul Radyosu’nda solist icracı olmuş, zamanla Türkiye Radyolarında ve TRT Bünyesinde “Danışma, Denetleme ve Repertuar Kurulları’nda üyelik ve başkanlık dahil önemli görevler almış. 1967’den bu yana solistliği yanında Koro Yöneticiliği de yaptı. Ayrıca Prof. Dr. Alaaddin Yavaşça’ya çeşitli dallarda almış olduğu 200’ü aşkın ödülün yanı sıra Türk Mûsıkîsi’ne yaptığı önemli katkılar nedeniyle Müzik Dalında 2008 yılı “Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü” ve Sanat dalında 2010 yılı “TBMM Üstün Hizmet Ödülü” verildi.
Rahşan Düren
Beşiktaş Sanat Galerisi’nde
Beşiktaş Sanat Galerisi yeni bir sergiye daha ev sahipliği yaptı. Beşiktaş Belediyesi Levent Hizmet Binası’nın giriş katında yer alan Beşiktaş Sanat Galerisi, BJK Yönetim Kurulu Üyesi ve basın sözcüsü Mete Düren’in eşi Rahşan Düren’in “Rush” ismini verdiği resim sergisini sanatseverlerle buluşturdu. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın da katıldığı resim sergisinin açılışını, BJK Başkanı Yıldırım Demirören’in babası Erdoğan Demirören açtı. Büyük boyutlu tualler üstüne yağlı boya ile çalışılmış ekspresyonist akıma ait 52 parça resimden oluşan serginin açılışına Erdoğan Demirören’in yanı sıra, yöneticiler Mete Düren, Fahrettin Curoğlu Şeref Yalçın, Orhan Saka, Erdoğan Akpınar, Engin Baltacı, Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Beşiktaş Teknik Direktörü Bernd Schuster, Beşiktaş Cola Turka oyuncusu Allen Iverson, siyah-beyazlı takımın eski teknik direktörü Mustafa Denizli, iş, spor ve sanat dünyasından çok sayıda isim katıldı. Erdoğan Demirören ile Rahşan Düren, kurdele keserek serginin açılışını gerçekleştirdi. Aralık ayının üçüncü haftasında sanatseverlere merhaba diyen sergi, 2010 yılının son gününe kadar ziyarete açık kalmıştı.
KORE – TÜRKİYE
kültür hattı
Göktürk Kağanlığı Antik Kültürü Beşiktaş’ın göbeğinde sanatseverlerle buluştu. Büyük ilgi gören sergi Ortaköy’de gerçekleşti. Beşiktaş Belediyesi, sanatseverleri yeni bir sergiyle buluşturdu. Ortaköy Kültür Merkezi’nde yer alan Ortaköy Sanat Galerisi, “Kore’nin Antik Krallığı, Koguryo’nun Mezar Duvarları’ndaki Resimleri Sergisi”ne ev sahipliği yaptı. Sergide Kore Antik Krallığı hakkındaki detaylar gerek doku gerek resimsel olarak sanatseverlerle paylaşıldı. Sergiyle ilgili verilen detaylar şöyleydi:
“Milattan önce 1. yüzyılda kurulan Kore’nin Antik Krallığı Koguryo, Türkler’in ataları, Göktürk Kağanlığı ile güçlerini birleştirip Asya Kıtası’na hükümettiler. Koguryo, antik Doğuasya’nın güçlü devleti olarak, görkemli ve çok sayıda kültürel mirasını geride bıraktı. Özellikle, Koguryo’nun Duvar Resimli Mezarları; yüksek sanatsal değerlerinden ötürü, dünya kültür mirası olarak belirlenip, korunmaktadırlar. Bizler, kardeş ülke Türkiye’de gizemli ve harika Koguryo’nun Duvar Resimli Mezar dünyasını sergilemiş olmaktan, kıvanç duymaktayız.
Bu serginin; Göktürk Kağanlığı’nın antik kültürünün anlaşılmasında da, büyük faydası olacağını düşünmekteyiz. Dolaysıyla, bu sergiyi vesile kılarak, Kore’nin ve Türkiye’nin kültürel alışverişlerinin daha canlı gerçekleşmesini dileriz.”
Dev akvaryum ve balıklar
miniklerin nefesini kesti!.
Miniklerin heyecanı balıkadamlar eşliğinde denizdeki yaşam üzerine gerçekleştirdikleri geziyle birlikte doruktaydı… Beşiktaşlı öğrenciler, Beşiktaş Belediyesi’nin desteğiyle gerçekleştirilen gezide denizin derinliklerindeki yaşamı keşfetmeye devam ediyorlar. Deniz canlıları hakkında detaylı bilgi alan minikler, yaz aylarında ise edindikleri bilgilerle birlikte kendi gözlerinden deniz canlılarını ele aldıkları maketlere adeta dev bir akvaryum oluşturacaklar…
Çocuklar keşfetmeyi sürdürüyor ve denizin derinliklerindeki yaşamı inceliyor… Beşiktaş Belediyesi ve Turkuazoo’nun yaptığı işbirliğiyle Beşiktaşlı çocuklar dev akvaryumda deniz canlılarıyla buluşuyor. “Çocuk Gözünde Deniz” Projesi ile Boğaz’ın kenarında yaşayan Beşiktaşlı çocukların deniz canlılarını daha yakından tanımaları amaçlanıyor.
Kasım ayında başlayan proje yeni yılla birlikte yine tüm hızıyla devam ediyor. Buna göre proje kapsamında Beşiktaş’taki ilköğretim okullarının ikinci sınıf öğrencileri dev akvaryumu ziyaret edecek, deniz canlıları hakkında bilgi alacak ve akvaryumda gördükleri canlıların farklı malzemeler kullanarak maketlerini yapacakları bir atölye çalışmasına katılacaklar.
Beşiktaş Belediyesi, Haziran ayı sonunda tamamlanacak projenin ardından Beşiktaş Meydanı’nda çocukların yaptığı maketlerden dev bir Beşiktaş akvaryumu sergisi açmayı planlıyor. Dev akvaryum hakkında şu detaylar veriliyor: “29 canlı sergi akvaryumu, 8 bin metrekarelik dev akvaryum, 10 binin üzerinde deniz canlısı, 80 metre sualtı tüneli, 270 derecelik panorama odası.”
YENİ YIL BEKLENTİLERİ
Yeni yılın gelişiyle birlikte 2010 yılından kalan umutlar adeta yeni yıla devretti. Beşiktaş kentlisi yeni yıldan beklentilerini, isteklerini ve sorunlarını dile getirdi. Beşiktaş yaşayanları tüm Türkiye’nin sorunu olan istihdam işsizlik sorununu ile ilgili sıkıntıların yeni yılda çözülmesini istedi ve Beşiktaş’ın en büyük dertlerinden bir tanesi olan trafik sorununun da tamamen bitmesini arzuladıklarını vurguladı.
“İŞSİZLİK BİTSİN”
“Ben yeni yılda yeni vergiler, yeni zamlar bekliyorum. Elbette bu işin şakası ama maalesef her sene böyle oluyor. Toplumsal refah artmalı ve ben bir esnaf olarak esnafa verilen değerin de artmasını istiyorum. Hükümet kira artışlarına müdahale etmeli. Bence esnafın yanında çalıştırdığı elmanların sigortasını devlet ödese bu işsizlik sorunu da biter.” Cevat Duygun.
YAŞAM STANDARTI OLSUN
“Her vatandaşımız gibi ben de yeni yıldan huzur ve mutluluk diliyorum. Ancak bu yıl böyle geçmedi. Vatandaş olarak yerel yönetimlerden ve hükümetten taleplerimiz oldu ve bu taleplerin çoğu yerine getirilmedi. İşsizlik bitmeli, ülkemizde ben iş yapacağım ki komşumdan da alışveriş yapabileyim.” Taner Mercan.
İŞ YOK
“Her sene olduğu gibi bu senede iş bekliyor olacağız. İşler iyi olursa bizim de psikolojimiz yeni yılda daha iyi olur. Ben de sağlık, mutluluk ve huzuru yeni yılda da herkes için diliyorum.” Abidin Yaşar:
PARA VE SAĞLIK
“Sağlık ve para yeni yılda dileğim. Umarım önümüzdeki sene kriz biter. Ama bu umutlarım fazla da değil maalesef. Bunun yanı sıra yerel yönetimden de beklentim var. Yöneticilerimiz ara sıra bize uğramalı ve her gün biraz daha azalan işsizlik için ve çevremizin güzelleşmesi için bizlerle yapacaklarını paylaşmalılar.” Melek Kement.
DAHA GÜZEL BİR TÜRKİYE
“Yeni yılda sağlık ve huzurun yanı sıra artan işşizlik sıkıntısının bitmesini istiyorum. Yerel yönetimden memnunum. Hükümetimizden daha güzel bir Türkiye için çalışmalar bekliyorum.” Gül Cergel.
HUZUR VE BARIŞ
“Huzur ve sağlığın yanı sıra güven ve işlerde düzelme bekliyorum. Beşiktaş’ta trafik sorunu var, bunun bitmesini diliyorum. Hükümetten ise yeni bir anayasa bekliyorum. Küçük değişiklikler yetmiyor. Bütün insanların hür ve barış içerisinde yaşayabileceği bir anayasa istiyorum.” Abdülkadir Gemici.
BU YILDAN UMUTSUZUM
“İnsanlar için kazançlı, sağlıklı ve sevgi dolu bir yıl istiyorum. Bir Beşiktaşlı olarak yerel yönetimden şikayetçi değilim, hükümetten beklentilerim vardı ama boşa çıktı. Ben bu yıl için umutsuzlardanım.” Birgül Erdoğan.
İYİ BİR EĞİTİM İSTİYORUM
“Bir genç olarak eğitimimin başarılı olmasını diliyorum. Bunun yanı sıra her sene olduğu gibi bu sene de sağlık, mutluluk, aşk, para ve huzur diliyorum.” Ege Erim.
BEŞİKTAŞ BULUŞMALARI
Ulus Mahallesi’nin sorunlarını dinledik
Mahalle turumuzun yeni durağında Beşiktaş’ın en ünlü mahallelerinden bir tanesi olan Ulus Mahallesi’ndeyiz. Daha önce Ortaköy Mahallesi sınırlarında olan Ulus, 1998 yılından itibaren yaklaşık, 8.000 nüfus iken şimdilerde 10 bin nüfusu aşıyor. Önemli alışveriş ve eğlence merkezlerine sahip olan Ulus Mahallesi, Beşiktaş’ın düzenli yerleşim merkezlerinden biri olsada sorunlarında yaşandığı mahallelerden bir tanesi. Önceleri Ambarlıdere olarak anılan mahalle, zaman içerisinde Ulus ismini alsada mahallede Ambarlıdere’nin izlerini görmek hâlâ mümkün. Mahalle turumuzda mahallenin eskilerinden olan Emine Sert’e rastlıyoruz. Emine Teyze; Ulus’a ilk yerleşenlerden biri olarak mahallesinin gelişim sağladığını ancak komşuluk ilişkilerinde gerileme olduğunu dile getiriyor. Her zaman olduğu gibi yine mahalleyi muhtarına ve vatandaşlarına sorduk.
BİR ZAMANLAR KURTLAR İNERMİŞ
Ulus Mahallesi’nin önceden Ortaköy’e bağlı olduğunu söyleyen Ulus Mahallesi Muhtarı Kadriye Gedik, mahallesini ve muhtarlığa başlangıç hikayesini şu sözlerle anlatıyor, “12 yıl önce kayınpederim Kadir Gedik, Ulus Mahalle Muhtarı seçildi ve ben de kayınpederimin yanında aza olarak görevi yürüttüm. 10 yıl boyunca ben de mahalleme hizmet ettim. Daha sonra kayınpederim emekli olmak isteyince ben muhtarlığa aday oldum ve 29 Mart’taki seçimlere girerek yüzde 71 oyla mahalleme muhtar seçildim. Bizim mahallemizde eskiden yaşam bir hayli zormuş. Bir zamanlar kurtların indiği mahallemizde ne bakkal varmış ne eczane. Kar yağdığı zaman vatandaşlar kayarak inermiş yoldan aşağı. Yol yok, apartmanlar yok, şimdi ise her yer rant. Artık Ortaköy’de yapılan sitelerin adı bile ‘Yeni Ulus Sitesi’ gibi Ulus’un adı kullanılarak yapılıyor. Ulus Mahallesi’nin ismi eskiden Ambarlıdere idi. Ulus, Ortaköy Mahallesi’ne bağlıydı. Ortaköy’den mahalleyi ayırdık. Hatta Mahalle Muhtarı Refik Bey bir kolum gitti diyerek buna üzülmüş. Çünkü Mahalle Refik Bey’in mahallesine bağlıydı. Ancak Ortaköy neresi, Ulus neresi? Ortaköy’e neden bağlı olsun ki. Mahallenin adı Ambarlıdere’ydi. Sitelerden şikayet geliyordu, neden Ambarlıdere diye. Ambarlıdere ismini beğenmiyorlardı. Kayınpederim dilekçe verdi ve mahallenin adını Ulus Mahallesi yaptırdı. Hatta yeni yapılan duraklara yanlışlıkla Ambarlıdere yazmışlar. Büyükşehir Belediyesi’ni konu ile ilgili bilgilendirdik, onlar da özür dileyip düzelteceklerini belirttiler.”
HAVAİ HATLAR SORUNU ÇÖZÜLSÜN
Mahallesinde yaşayan vatandaşlara elinden gelen yardımı esirgemediğini ifade eden Ulus Mahallesi Muhtarı Kadriye Gedik, tüm içtenliğiyle şunları aktarıyor:
“Mahallemiz için elimizden geleni yapmaya çalışıyorum. Mesela vatandaş yeşil kart çıkaracak, ne yapacağını bilmiyor. Ben atlıyorum arabama götürüp işini halledip geri getiriyorum. Buna kimse inanmıyor. Ben mahallemdeki insanlarımızı kendi annemin, babamın, akrabamın yerine koyup yardım ediyorum. Ben yardım etmeyi seviyorum. Muhtar olan kayınpederim Kadir Gedik Belediye Meclisi Üyesi olduğu dönemde çalışkanlığıyla bu mahalleye birçok hizmetler getirdi. Muhtarlığımızın köşesindeki sokağa bir park yaptırdık. Okul Yolu Sokağı’na bir park yapıldı. Muhtarlığımızı belediyeye AB uyum yasasına göre devrettik ve buraya Belediye Hizmet Binası yapıldı. Bunlar yapılan hizmetlerden bir kaçı ancak mahallemizin sorunları da var. En basiti havai hatların yeraltına alınması. Büyükşehir’e konuyu defalarca bildirdim. Gültepe’de, Çeliktepe’de dahi elektrik kabloları yerin üstünden geçmiyor. Kırsal kesimde bile yok. Ama benim mahallemde var. Büyükşehir Belediyesi yazın olacak dedi ancak koskoca yaz geçti hâlâ birşey olmadı. Bana trafolar yetersiz dendi. Bu trafolar yetersizse önce onları değiştirin o zaman sonra havai hatları yeraltına alın dedim. Diğer bir sorunumuz ise kanalizasyon sorunu. Kanalizasyonlarımız ufak bir yağmurda taşıyor. Ne elektrik kaldırıyor ne de kanalizasyon.”
Gedik, mahalleyle ilgili açıklamalarına şöyle devam ediyor:
“Öztopuz Caddesi’nde bizim camimiz var. Cuma günleri burası kilitleniyor. Okul yolu ve MEF’e inen yolda bir göbek vardır ve bu göbekten iki tane yol geçer. Bu yollar çift yönlü. Her cuma günü hep kavga oluyor. Ben de konuyla ilgili dilekçemi trafiğe ve Büyükşehir’e yolladım. Trafikten polis geldi. Beraber sorun olan caddemizi gezdik ve “Haklısınız muhtarım, doğru söylüyorsunuz’’ dediler. Ben de yolu tek yön yapın dedim. İki yönde aynı yere çıkıyor dedim. Bir de MEF okulları var. Onların servisleri kaldırıma sağlı sollu park ediyorlar ve trafiği felç ediyorlar. Bana trafikten yazı geldi. Yazıya göre “Haklısınız. Uygun görülmüştür ancak yapamayız” dendi. Bu mudur? Haklı görüyorlar beni ancak yapamayacaklarını söylüyorlar. Her gün bir trafik ekibi meydanda görev halinde bekliyormuş. Bir kere bile görmedim ben o ekibi. Tek çözüm var o da tek yön.”
TAPU BEKLEYENLERİMİZ VAR
Mahallesinin yardımlaşma konusunda birbirine sahip çıktığını ancak bunu kötüye kullanıldığını belirten vatandaşlarında bulunduğunu söyleyen Kadriye Gedik, “Benim mahallemde gerçek ihtiyaç sahiplerine yardımlarımızı yapıyoruz. Ancak bu iyiniyeti kötüye kullanmaya çalışan insanlarımızda çıkıyor ve bu insanlar benden fakirlik kağıdı istiyorlar. Ben de haketmediği için yardımda bulunmayınca bazı olaylar olabiliyor. Belediyeye dilekçe yazdım fakirlik kağıdını kaldırın diye. Kötüye kullananlardan çarpıcı bir örnek vermek gerekirse damadı Ankara’da milletvekilliği yapıyor. Adam emekli 5 katlı bir binası var. Ve bana diyor ki “Kızım kömür yardımı nasıl alabilirim. Belediye’nin öyle bir imkanı yok ancak Kaymakamlık veriyor. Kaymakamlığa başvuracaksınız.’’ dedim. Durumu var ama yine de yardım istiyor” diyor ve devam ediyor:
“Mahallemizde 180’e yakın evin yarısı vakıflara yarısı da hazineye ait olarak gözüküyor. Bu evlerde oturan vatandaşlarımız tapularını bekliyorlar. Vatandaşlarımızın en büyük dileği bir an önce tapularına kavuşmasıdır.”
Ulus Mahallesi sakinleri mahallelerinin bir çok sorunu olduğunu söyleyerek, “Bir çok köyde, mezrada elektrikler yer altına alındı ancak biz hala havai hatlarla, bir türlü çözülmeyen trafik sorunuyla ve evlerimizin tapularını almakla uğraşıyoruz” diyorlar. Görüşlerden bazıları ise şöyle:
Melih Kılıç: “Mahallemizde bir otopark olsaydı trafik sorunu bu kadar çok olmazdı. Ben bu mahallede 1995’den bu yana yaşıyorum ve o zamandan bu zamana çok şey değişti. Dediğim gibi buralar çok iyi ancak mahallemde otopark sorunumuz var.”
Hakan Ayan: “180 evin tapusu yok. Vakıflara dava açtık ama kazanamadık. Tapularımızı almak istiyoruz. Aileler çocuklarını parka göndermeye çekiniyor. Parklarımızın güvenliği biraz daha arttırılmasının gerekir diye düşünüyorum.”
Oğuz Yılmaz: “Otopark sorumuz var. Okul çıkışlarında ve Cuma Namazlarında Okul yolu sokağımızda yol kenarlarına park edilen arabalardan dolayı trafik oluşuyor. Otopark istiyoruz.”
Cafer Çelebi: “Mahallemden memnunum. Ancak iş yok işlerin açılması için farklı alternatifler düşünülebilir, mesela bir Ulus Festivali yapılsa mahallemiz daha iyi olur.”
Emine Sert: “51 seneden bu yana bu mahalledeyim. Eskiden burası adeta bir köydü. Yıldız’da oturuyorduk ve Haşim İşcan’ın belediye başkanlığı döneminde buraya geldik. 1968’de tapumuzu aldık ancak tapu almayanlarda vardı. 60’lı ve 70’li yıllarda çeşmelerden su taşırdık şimdi ise su ve elektrik evimizde. Eskiden bu mahallenin kapılarında anahtar yoktu o zamanlar hırsızlık olmazdı. Şimdilerde ise insanlığımızı unuttuk komşuluk öldü.”
Memduh Özenç: “Vakıflara ve hazineye ait 180 tane ev var. Yani evlerimiz bizim değil. Tapumuz yok. Vakıflara belli bir kira ödeyerek oturuyoruz, tapumuzu almak istiyoruz.”
Leyla Kuşçu: “Mahallemizde çok sokak köpeği var. Ne geceleri rahat uyuyabiliyoruz ne de sokakta rahat dolaşabiliyoruz.”
Nereden çıktı
bu mezarlık işi?
Kültür Mahallesi’ndeki Polat Sitesi’nin yanındaki boş araziye İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından mezarlık yapılmasına karar verilmesi mahalle sakinlerinin tepkilerine neden oldu. Konu ile ilgili konuşan Kültür Mahallesi Muhtarı Dursun Gül, “Yaşayan insanların yaşam ortamlarının ölülerden daha kıymetsiz olduğunun açık örneklerinden birini daha yaşıyoruz” dedi.
Kültür Mahallesi sakinleri her sabah site girişinde toplanarak görevlilerin girmesini engelliyor. Çocuklarının psikolojisinin bozulduğunu belirten site sakinleri, mezarlık yerine çocuklar için park yapılmasını istiyorlar. Beşiktaş Ulus’taki Polat Sitesi sakinleri yakın zamanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Mezarlıklar Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerin sitelerine gelerek site içinde bulunan boş arsaya mezarlık yapılacağını bildirdiler. O günden beri gözlerine uyku girmeyen site sakinleri, her sabah uyandıklarında mezarlıkla karşılaşmak istemediklerini belirterek, bu durumdan çocuklarının psikolojilerinin daha şimdiden etkilendiğini söylediler. Her sabah erkenden site girişini tutan site sakinleri, arsada inceleme yapmak için gelen belediye yetkililerine kapıyı açmayarak geri gönderdiler.
BİZİM BAŞIMIZA GELDİ
Mahallesi’nde yaşanan olayın Beşiktaşlıları derinden üzdüğünü söyleyen Kültür Mahallesi Muhtarı Dursun Gül yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor, “Hiç ummazdık ama bu olay bizim mahalle sakinlerinin başına geldi. Mahalle sakinlerinden biri telaşlı ve heyecanlı olarak yanıma geldi ve bana bize mezarlık yeri hazırlanıyor dedi. Şaşırdım kaldım ne mezarlığı diye. Hemen Beşiktaş Belediyesi’ni aradım ve bahsedilen alanın Boğaziçi İmar Müdürlüğü’ne ait olduğunu ve öngörünümde olduğunu ve Beşiktaş Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü’nün bu çalışmalardan dolayı bilgilendirilmediğini söylediler. Mezarlıklar Müdürlüğü’nü aradım, burasının 1983 imar yasası ile mezarlık yeri olduğu Zincirlikuyu Mezarlığı’nda yer kalmadığı için burayı Şubat ayında gömü yapılmak üzere hazırlıklar yapıldığını söylediler” dedi.
“Beşiktaş’ın bu güzide yerinde ve yaşam alanı içerisinde böyle bir yer mezarlık yeri olarak ayrılmış olsa bile şehir dışında geniş alanlara yapılmasının daha uygun olacağını söylediğimde Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün kararı Mezarlıklar Müdürlüğü’ne tahsisi ile çalışmaya başlandığını söylediler. O günden beri sitelerde oturan mahalle sakinleri ile birlikte tepkilerimizi duyurmaya çalıştık. Şu anda konuyla ilgili yürütmeyi durdurma kararı alındığını yetkililerden öğrendik. Yaşayan insanların yaşam ortamlarının ölülerden daha kıymetsiz olduğunun açık örneklerinden birini daha yaşıyoruz.”
‘GERİ ADIM YOK’
Öte yandan İstanbul Mezarlıklar Müdürlüğü’nden de yapılan açıklama Kültür Mahallesi’ndeki site sakinlerini şoke etti. Planda bu arsanın mezar olacağı yazıyor diye konuşan Müdür Adem Avcı, site sakinlerinin rahatsız olmaması için gerekli hassasiyeti göstereceğiz” dedi. Avcı sözlerini şöyle sürdürdü: “Siteyle mezarlık arasında mesafe bırakacağız. Vatandaşların rahatsız olmaması için site ile mezarlık arası ağaçlandırılacak. Site sakinleri mezarlığı istemiyor. Peki ya site, mezarlık alanının içine yapılmışsa ne olacak? Böyle bir kuşkumuz var. Araştırma yapıyoruz. Mezarlığa ait alanın tam olarak sınırlarını belirleyeceğiz.”
HAZIR MIYIZ?
Afet halinde toplanılacak yerler
Beşiktaş Belediyesi Afet Yönetim Merkezi, olası bir afet sonrası için yerleşim planı hazırlayarak, Beşiktaş’taki her mahalle için afet toplanma alanı belirledi. Toplam 23 mahalle için ayrı ayrı toplanma alanlarının oluşturulduğu duyuruldu. Bu mahallelerden bir tanesi de Türkali Mahallesi’ydi. Nüfus artışı hızının yüksek olduğu mahalle Beşiktaş’ın oturmak için tercih edilen yereleşim yerleri arasında biliniyor. 1990’lı yıllardan sonra yoğun göç almış olan Türkali Mahallesi’nin 5.000 olan nüfusu 15,000 kişiye ulaştığı belirtiliyor. Türkali Mahallesi’nde 48 sokak sayısı, 783 bina sayısı, 7033 hane sayısı bulunuyor. 16606 m2’lik alanıyla Abbasağa Parkı olası bir afet durumunda şu sokak sakinleri toplanabilecek:
“Salnameci Sokak, Altıntaş Sokak, Abbasağa Kuyu Sokak, Asmalı Kahve Sokak, Abbasağa Çıkmazı, Muhtar Molla Sokak, Maşuklar Yokuşu, Loşbahçe Sokak, Şehit Nuri Sokak, Şehit Asım Caddesi, Türk Çeşme Sokak, Hattat Tahsin Sokak, Harem Ağası Sokak, Nüzhetiye Karakolu Sokak, Davut Efendi Sokak, Bozca Keşkül Sokak, Yeniyol Sokak, Mısırlıbahçe Sokak”
Evlendirme Dairesi karşısındaki 15971 m2’lik alanıyla Barış Parkı’nda olası bir afette toplanabilecek cadde ve sokakların ismi ise şöyle:
“Ihlamur Yıldız Caddesi, Hakkı Yeten Caddesi, Uzuncaova Caddesi, Ihlamurdere Caddesi, Nüzhetiye Caddesi (No: 57-69 ve 56-68 arası), Sel Altı Sokak, Ali Suavi Sokak, Kemal Türel Sokak, Muradiye Bostanı Sokak, Gazi Refik Sokak.”
1500 m2’lik alanıyla Büyük Esma Sultan İlköğretim Okulu alanında şu sokak sakinleri toplanabilecek:
“Ihlamur Teşvikiye Yolu, Yaverağa Sokak, Meddah İsmet Sokak, Behçet Necatigil Sokak, Mecit Ali Sokak, İmamzade Sokak.”
2480 m2’lik alanıyla Mısırlıbahçe Parkı’nın kapsadığı cadde ve sokak isimleri ise şöyle:
“Nüzhetiye Caddesi (No: 1-55 ve 2-54 arası), Mısırlı Sokak, Dizi Sokak, Şehit Ali Kerem Mergen Sokak.”
5700 m2’lik alanıyla Milli Saraylar boş alanında ise Tabakçı Hüseyin Sokak ve Türkali Köprü Sokak sakinleri olası bir afet durumunda toplanabilecek.
AKATLAR KÜLTÜR MERKEZİ
Hiç kimsenin güzelliğini farketmediği genç kız baloya gitmek ister ama üvey kardeşleri ona izin vermez… O gece neler olur? İşte bu sorunun yanıtı, Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde sahnelenen oyunla yanıtlanıyor. 7’den 77’ye herkesin ilgisini çeken çocuk oyunları yine yeni yılda da seyirciyle buluşmaya devam edecek. 2010 yılının son ayında minikler tiyatro için yollarını Akatlar’a çevirdi. Minikler Aralık ayının son günlerinde de hem güldü hem de neşeli dakikalar geçirdi. Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde tiyatro oyunları devam ediyor. Külkedisi Sinderella adlı oyun Akatlar Kültür Merkezi’nde Aralık ayının son haftasında Cumartesi günü saat: 13.00’te miniklerle buluştu…
Oyunla ilgili detaylar ise şöyleydi: “Külkedisi-Sinderella Müzikal Çocuk Oyunu olarak biliniyor. Yazan: Neslihan Dörtcan. Yöneten: Salim Dörtcan. Müzik: Tuğrul Aray – Atacan Canay. Dekor: Ferit Özen. Kostüm: Aygül Kostüm Evi. Oynayanlar: Seçil Hergül, Merve Durgun, Çiçek Üstün, Gülay Özcan, Fatoş Baş, Dilhan Özgülüş, Yunus Emre Yıldırımer, Tutku Yıldırım, Ayşe Taşyar, Salim Dörtcan.
Tiyatro Mie, dünya çocuk edebiyatının klasiği Külkedisi – Sinderella’yı, sahneledi. Kabağın saray arabasına dönüştüğü fantastik öyküsü ve orijinal dönem kostümleri, büyüleyici danslarıyla çocuk büyük herkesi büyülüyor. Babasının evlenmesi ile eve gelen üvey kız kardeşleri, Sinderella’yı güzelliği yüzünden kıskanırlar. Ona hizmetçi gibi davranır, ocak önünde uyuduğu için kül kedisi derler. Bir gün, ülkenin prensi bir balo verir, Sinderella da bu baloya gitmek ister ama üvey kardeşleri ona izin vermezler. O gece neler olur?”
Song of Song
Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde ezgiler sanatseverleri çepeçevre sardı. Aralık ayının son haftalarında Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde müzikseverler muhteşem bir gösteriyle karşı karşıya geldi.
Song of Song-Ezgiler Ezgisi adlı etkinlik hakkındaki detaylar şöyleydi:
“Song of Songs-Ezgiler Ezgisi Frankfurt’tan sonra İstanbul’da…
‘Sevgili benim, ben sevgilinin…’
Dünya prömiyeri 26 Kasım’da Frankfurt’da gerçekleştirilen Ezgilerin Ezgisi / Song of Songs Çağdaş Teatral Oratoryosu, Akatlar Kültür Merkezi’nde sahnelendi.
M.Ö. 1200’lerde Suriye dolaylarında bulunduğu sanılan tabletlere yazılı, gerçek sevgiyi konu alan “Ezgiler Ezgisi-Song of Songs” adlı aşkı anlatan metin, sevginin evrenselliğini baz alarak, Tobias Winter’ın koreografisiyle ve çağdaş bir yorumla sahnelenen bu teatral gösteri, seyircinin ortak kültürel kökleri sorgulamasına, yorumlamasına ve düş kurmasına neden oluyor.”
Türk-Alman ortak yapımı olan Song of Songs-Ezgiler Ezgisi projesinin İstanbul gösterileri; Nodancerscompany, Mimar Sinan Üniversitesi ve Beşiktaş Belediyesi işbirliğiyle gerçekleşti.
Basit bir ev kazası
Televizyon ve sinema dünyasının sevilen oyuncusu Günay Karacaoğlu, tek kişilik komedi “Basit Bir Ev Kazası” oyunuyla Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde tiyatro seyircisiyle buluştu… Murat İpek’in yazıp yönettiği “Basit Bir Ev Kazası”, hayatında gerçekler ve hayalleri arasında gelgitler yaşayan, aradığı aşkı bulamamış bir ev kadınının yaşadıklarını ve kurduğu hayal dünyasında mutluluğu arayışını anlatılıyor. “Basit Bir Ev Kazası” hakkındaki detaylar şöyleydi: “Basit Bir Ev Kazası adlı oyunda Günay Karacaoğlu’nun canlandırdığı “Songül” karakteri her kadının günlük yaşamında zaman zaman aklından geçenlere, düşlerine, isteklerine dair dile getiremediklerini cesurca dile getiriyor. Kadınların, aşka, evliliğe, aile kavramına ve genel olarak hayata bakışına bir ayna tutuyor. Bunu yaparken kimi zaman güldürüyor, kimi zaman hüzünlendiriyor. En son “Bana Mastikayı Çalsana” oyunuyla tiyatro sahnesinde izlediğimiz Günay Karacaoğlu, “Basit Bir Ev Kazası” oyununda kara mizah öğelerini kullanarak eğlenceli bir dille kadınların dünyasına hem kadınlara hem de erkeklere anlatıyor. İki perdelik komedi oyununun dekor ve sahne tasarımı Barış Dinçel, müzikleri Çiğdem Erken tarafından hazırlandı.
Oyunun konusu ise şöyle, “Eğer kocanız 15 yıldır kapıdan hep aynı şekilde giriyor, hep aynı yere çantasını bırakıp klozetin kapağını 15 yıldır açık bırakıp fermuarını koridorda çekiyorsa, hele birde evliliğinizi “Eh! Artık zamanıdır…” diyerek yapmışsanız emin olun siz de ziyan ve zebil ( ! ) olmuş kadınlar kulubüne üyesiniz. Songül, savrulduğu Brezilya dizilerinden, bizi yazmaya çalıştığı romanın kıyılarında dolaştırıp, kara mizah bir kahkaha tufanına götürüyor. ”
MUSTAFA KEMAL MERKEZİ
KONSER: Paola Resitani
Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi’nde resitaller devam ediyor. Yeni yılda İtalyan Virtüöz sanatseverler ile buluşacak. Paolo Resitani yeni yılın ilk aylarında Beşiktaş’ta olacak ve Mustafa Kemal Merkezi’nde mükemmel performanslarından birini daha sergileyecek.
1967 doğumlu İtalyan virtüöz Paolo Restani, ilk resitalini verdiğinde henüz 12 yaşındaydı. Vincenzo Vitale, Gerhard Oppitz ve Peter Lang gibi isimlerle çalıştı. 16 yaşına geldiğinde büyük sanat yönetmeni Francesco Siciliani onu Roma`da kuruluşu 1500`lü yıllara dayanan Accademia Nazionale di Santa Cecilia`da çalmaya davet etti. 1967 doğumlu İtalyan Virtüöz Paolo Restani, ilk resitalini verdiğinde henüz 12 yaşındaydı. Vincenzo Vitale, Gerhard Oppitz ve Peter Lang gibi isimlerle çalıştı. 16 yaşına geldiğinde büyük sanat yönetmeni Francesco Siciliani onu Roma`da kuruluşu 1500`lü yıllara dayanan Accademia Nazionale di Santa Cecilia`da çalmaya davet etti. Onun bu sıradışı başarısını İtalya`nın en prestijli salonlarından gelen davetler izledi. 25 yıllık kariyeri boyunca dünya çapında önemli merkezlerde konserler verdi. Özellikle romantik repertuardaki mükemmel performansları ve üstün yeteneği onu piyano alanında dünya çapındaki önemli birkaç isimden biri yaptı. 1996 yılında Frankfurt`ta verdiği resitali sonrası Allgemeine Zeitung”… Onun Chopin yorumu, Vladimir Horowitz`in melodilerindeki berraklık, renk zenginliği ve tınıları ile şaşırtıcı derecede aynı!’ diye yorumladı. 2004`te Riccardo Muti yönetiminde Orchestra Filarmonica del Teatro alla Scala ile Liszt`in 2. Piyano Konçertosunu seslendirdiği performansı klasik müzik dinleyicileri için asla unutulmayacak performanslardan biri oldu. 2005`te 4. Güney Amerika turnesinde ‘Argentina Critics Award’ ödüllerinde ‘Yılın En İyi Klasik Müzik Solisti’ ünvanı ile ödüllendirildi.
Bubi’nin sergisi bitti
Resim sanatının çağdaş yorumcusu Bubi’nin, “Beş Dönem” adını verdiği kişisel sergisi sona erdi. Farklılığıyla tanınan sanatçının sergisi Aralık ayının ortalarına kadar sanatseverler ile paylaşıldı. Bubi’nin özel açılış davetinde Beşiktaş Belediye Başkanı Sayın İsmail Ünal da yer almıştı.
Bubi’nin sanat yaşamına ilişkin, 5 ayrı döneme ait eserlerinin bir arada yer aldığı sergide, dikişli yüzeyler, motifler, şekilli tuvaller, aplike yüzeyler, kafesler gibi üç boyutlu çalışmalar göz önündeydi. 100’den fazla eserin bulunduğu sergide sanatçının eserlerindeki en önemli özellik, daha önce yapılmamış ve denenmemiş tekniklerle gerçekleştirilmiş olmasıydı.
Sanatçı, her biri orijinal üretim olan eserlerinde, atık bezler, ipler, borular, elektrik telleri, ahşap, karton gibi birçok farklı malzeme kullanıyor. Sanatında değer yıkıcı tarzı ve sanat eleştirmenlerinin “anarşist” olarak tanımladığı Bubi, değerleri alt üst ederek, altın kaplama, gümüş ve pası aynı eserde kendi yorumuyla buluşturuyor. Taşıyıcılığa, kopyacılığa ve benzemeye dair yerleşik değerlere karşı duruşuyla tanınan Bubi eserlerini, hayatın iniş çıkışlarıyla, aldığı psikoloji eğitimiyle, özel yaşamıyla ve sokağın izleriyle besliyor, yoğuruyor ve üreterek hayata geçiriyor. Tuvallerine kaligrafinin estetiğini yansıtan sanatçı, kendini kısıtlayan sınırları aşıyor ve tuvallerini renkli iplerle dikiyor, çeşitli materyallerle kafesler üretiyor, sanatta yaratıcılığın sınırlarını zorluyor.
Özgün tarzını, “Eser kendi kendine oluşur ben ona sadece yardımcı olurum” diyerek betimleyen, enerjik ve asi ruhunu, Beşiktaş Çağdaş Sergi Salonu’nun duvarlarındaki rölyefe de yansıttığı gibi “Peşimden gelen yok olacak” sloganıyla sanatseverler ile buluşturan Bubi, “Beş Dönem” sergisini de sanatsal bir teşhir olarak tanımlamıştı.
Bubi hakkındaki bazı detaylar ise şöyle: “İstanbul’da doğdu. Psikoloji öğrenimi gördü.
1979 Nihat Sümeralp ile birlikte “Koleksiyon Sanat Galerisi”ni kurdu. 1987 yılına kadar yönetti. 1989 Hüsamettin Kütle ile birlikte “Lami Sanat Galerisi’ni kurdu ve 1992 yılına kadar yönetti. 1989 Yalçın Sadak ile birlikte “Lami Sanat Gazetesi”ni çıkardı ve yönetti. 1990 Eğitim amaçlı “Bubi Atölyesi”ni kurdu. 1990 Hazırladığı sanat projesini PSD’ye önerdi. 1991 1. İstanbul Sanat Fuarı’nı PSD ile birlikte kurdu ve genel koordinatörlüğünü yaptı. 1995 Nişantaşı’nda “Her Vitrin Bir Galeri” Sergisi’nin genel koordinatörlüğünü, sanatçı ve mekan seçimlerini yaptı.”
LEVENT KÜLTÜR MERKEZİ
Yeni yılla birlikte film gösterimleri aralıksız devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi yeni sezona ‘İfakat’ ile merhaba demişti. Sanatın her alanına destek olmayı temel amaçlarından biri olarak gören Beşiktaş Belediyesi’nin “Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit” etkinliği, Belgesel Sinemacılar Birliği ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin desteğiyle gerçekleştirdiği gösterimlerin arasında yenileri de ekleniyor. Belgesel sinemacılar ve sinemaseverler Beşiktaş’ta buluşmaya devam ediyor. Bu gösterimlerden bir tanesi de,
Ustalar ve Bilgeler: ‘Cemal Reşit Bey’ Filmin yönetmenliğini Suha Arın üstlendi. 5 Ocak Çarşamba Saat: 19:00’da gösterilecek olan film ile ilgili detaylar şöyle: “Cemal Reşit Rey, (1904-1985) Cumhuriyet tarihinin ilk kuşak bestecilerinden, Türk Beşleri grubunun bir üyesi, Onuncu Yıl Marşı, Lüküs Hayat opereti gibi ünlü eserlerin de bestecisidir. Uzun yıllar Serencebey Yokuşu’nda yaşayan bu büyük kompozitör, sözlerini Nazım Hikmet’tin yazdığı “Lüks Hayat” operetini ağabeyi Ekrem Reşit Rey ile birlikte besteler. Belgeselde bugünün ünlü müzisyenlerini gençlik halleriyle göreceksiniz. Beşiktaş Belediyesi’nin “Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit” etkinliğinde bir diğer gösterim de, Ustalar ve Bilgeler: ‘Aşık Ali İzzet Özkan’ adlı film yer alıyor. Suha Arın’ın üstlendiği filmlerden biri olan belgesel, 12 Ocak Çarşamba günü Saat: 19:00’da sinemaseverler ile Onat Kutlar Sinema Salonu’nda buluşacak.
Film ile ilgili detaylar şöyle: “Anadolu’nun ozanlar kuşağının Aşık Veysel ile birlikte son temsilcilerinden sayılan Aşık Ali İzzet’in sanatı üzerine yapılan bir belgesel. Belli bir öğrenim görmeyen Özkan, uzun yıllar yurdun çeşitli yerlerinde gezip dolaştı. Pek çok şiir söyledi. 500’ü aşkın şiiri vardır ve şiirlerini zaman zaman çıkardığı kitaplarda toplamıştır. Bazı türküleri de sanatçılar tarafından plağa okundu. Ali İzzet belgeselin bitiminden kısa süre sonra 1981 yılında Hakk’a yürür.”
Belgesel filmlere büyük ilgi var
Beşiktaş’ta sinema gösterimleri tüm hızıyla devam ediyor. Belgesel sinemacılar ve sinemaseverler Beşiktaş’ta buluşmaya devam ediyor. Sanatın her alanına destek olmayı temel amaçlarından biri olarak gören Beşiktaş Belediyesi’nin “Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit” etkinliği, Belgesel Sinemacılar Birliği ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin desteğiyle gerçekleştirdiği gösterimlerin arasında geçtiğimiz haftalarda iki önemli filmi kucakladı. Onat Kutlar Sinema Salonu’nda, Ernsto Cabellos ve Stephanie Boyd’un yönettiği Tambogrande: Mangolar, Cinayet, Maden adlı film ve Pınar Okan ve Tuğba Karakaya’nın yönetmenliğini üstlendiği Çıkmaz adlı film sinemaseverler ile buluştu.
‘Tambogrande: Mangolar, Cinayet, Maden’ adlı filmin konusu ise şöyle aktarılıyor:
“Maceracı öncüler Peru’nun hırçın kuzey çölünü verimli bir mango ve limon bahçesine çevirirler. Fakat uğruna çalıştıkları her şey, arsalarda altın bulunduğu zaman tehdit altında kalır. Korku, şiddet ve cinayet bir zamanlar sessiz olan topluluklarını sarsar. Kaosun ortasında, bir şehidin hayali, çiftçileri birleştirir ve onları şiddet içermeyen bir direnişin devrimci yoluna götürür. Bu cesur adamlar ve kadınlar, sıradan insanların büyük kriz anlarında kahramanca hareketlere kalkıştığı destansı bir hikâyede, yozlaşmış politikacılar ve küresel maden endüstrisinin üzerine giderler.”
Çıkmaz adlı filmin konusu ise şöyleydi:
“Film, İstanbul Samatya’da bulunan ve bir çıkmaz sokak olan “İçkalpakçılar Çıkmazı” ile ilgili. Önceden sadece gayrı Müslimlerin yaşadığı İçkalpakçı Çıkmazı’ndaki Rum ve Ermeni nüfus, 1955’te gerçekleşen ve gayrimüslimlerin ciddi yaralar aldıkları 6-7 Eylül olaylarından sonra göç etmeye başlar ve çoğunlukla yurtdışına gitmeye mecbur bırakılır. Özellikle 1980 sonrasında, azınlıkların gidişinin ardından sokak daha çok Doğu’dan Güneydoğu’dan göç almaya başlar. Film, bu büyük çatışmadan doğan yabancılaşmayı, yalnızlaşmayı ve yozlaşmayı anlatmakta; bu sokakta yaşayan insanların hayatlarındaki çıkmazlar, sokağın çıkmazı ile örtüşmekte…”
ORTAKÖY KÜLTÜR MERKEZİ
Oyunlar-sergiler hepsi bir arada
Farklılıklarıyla dikkat çeken ‘Üçgüdü Ortaköy’de sergisi sanatseverler ile buluşuyor. Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nde 15 Ocak 2011 tarihine kadar Şebnem Keçeli – Pembe Tüzüner – Tina Varon “Üçgüdü Ortaköy’de” başlıklı heykel sergisi izlenebilecek. Sergi ile ilgili detayları yetkililer şöyle aktarıyor:
“Heykel serüveni emek, kendi kültürünün devamlılığını ister, çaresizlik değil hayatın ta kendisidir. Heykel, üç boyutluluk ilişkileri içinde hayatın rengini, umudu, umutsuzluğu, kadın formunda değişkenliği, estetiği, kuş formuna girip özgürlüğü, gerçek anlamda formlaştığında hayatın karmaşık olan her şeyini hissettirir. Ona verilen emek alınteri, sevgi heykelin içinde olanlara kısa ve uzun zaman diliminde bütün samimiyetiyle geri döner. 21.Yüzyılda her şeyin ekonomiye ve soyut ilişkilere dönüştüğü zaman dilimi içinde var olmayan ortada olmayan düşüncenin üç boyuta dönüşmesi zaman için en önemli insanlık ilişkisidir. Ve bu taşın direncini kırarak, demirin ısısına dayanılarak, ahşabın hassasiyetini keşfederek, bronzun rengini dokusu parlaklığı severek, hayatımızdan parçalar ekliyorsak ciddi bir sanat ilişkisine başlamışız demektir. Sebnem Keçeli , Tina Varon, Pembe Tüzüner bu üç hanım yılların öğretisine emek vererek farklılıklarını, kadın olmalarını, yaşamlarını formlaştırmaya başladılar.”
Ortaköy Kültür Merkezi’nde sergilerin yanı sıra oyunlar da yine tüm hızıyla devam ediyor. Yeni yıl öncesinde oldukça dikkat çeken oyunlardan bir tanesi de Kuş Kafesi’ydi. Kuş Kafesi adlı oyun, Ortaköy Kültür Merkezi’nde sanatseverler ile buluştu. Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nde aralık ayının ikinci yarısında Vetiyatro topluluğu tarafından sahnelendi. Kadının sosyal yaşamdaki yerini sorgulayan oyun, seyircisini de yine farklı ve dikkat çeken sunumuyla dikkat çekti. Oyununun tanıtım yazısındaki bazı detaylar şöyleydi:
“Alınıp Satılmak bir eşya gibi… Ya da ölmeyi dilemek hiç yaşamıyor gibi… Hangi Kadın ikisi arasında bir seçim yapmayı ister..”
Oyunla ilgili diğer detaylar şöyleydi:
“Oyunu uyarlayan: Doğan Korkmaz. Oyunun yönetmeni ise Nevzat Süs. Oyuncular: Tuğba Birincioğlu, Müge Saut, Hale Üstün, İnci Bilaloğlu, Cansu Polat, Ayça Akbaş, Ezgi Ergenlik, Mustafa Payat, Kerem Tanık, Şahin Adıgüzel, Ahmed Saka, Rayzan Başeğmez, Nevzat Süs, Aydan Cömert, Metin Gökcan, A. Kerem Kaynar, Rayzan Başeğmez.”
Kadınlar Erkekler Çelişkiler
Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi Afife Jale Sahnesi’nde tiyatro gösterimleri devam ediyor. Yeni yılla birlikte birbirinden değişik oyunlar yine tiyatroseverler ile birlikte olacak. ‘Kadınlar Erkekler Çelişkiler’ adlı oyun, Aralık ayının ikinci yarısında da sanatseverleri bir çatı altında buluşturmuştu. 6 Ocak’ta sahnelenecek olan Kadınlar Erkekler ve Çelişkiler adlı oyunda yine sahnede Kaan Erkam yer alıyor. Erkam her zamanki gibi sahnede izleyenleri şaşırtmaya devam ediyor ve kah güldürüyor kah utandırıyor. Sinan Kaya da oyun da minik de olsa pay sahibi olanlardan biri… Kaya, oyuna ara ara girerek renk katmaya devam edecek. Oyun izleyini gündelik yaşamdaki detaylarla yakalamaya çalışıyor ve oyunu izlerken süprizlerle de karşılaşabilirsiniz ve bir ihtimal ki, her an kendinizi sahnede bulabilirsiniz… Burçlarınız ve aşklarınız burada; şarkılar, şarkıcılar, sizin görüp de söyleyemediğiniz her şeyi bu oyunda bulabilmeniz mümkün. Kaan Erkam’ın yazıp yönettiği tiyatro oyun hakkındaki detaylar şöyle:
“Özellikle kadınlar şaşkın. Çünkü zırhları kırılıyor. Çünkü sahnede şimdiye kadar hiç görmediğiniz bir performans var. Bu oyundaki herkes sizden biri hatta sizsiniz, düğünde göbek atan adamdan, burcunun ne kadar tehlikeli olduğunu bilen kadına, karısını aldatan adama kadar… Bir tokat gibi yüzünüze çarparken şimdiye kadar başınıza gelen her şey, sizler gülmekte olacaksınız. İlk ne zaman el ele tutuştunuz,nasıl öpüştünüz ve o kızın yanında başınıza neler geldi. Ve aman sahnedeki sarışın siz olmayasınız. Sarışın bir kızdan bahsedilirken işte o sizsiniz. Artık rolünüz var oyunda. Bu oyun 20 yıl öncesinde ve 20 yıl sonrasında, aşkla ilgili değişmeyen açmazlarla dalga geçen bir oyun. Daha fazla şaşırmak ve daha fazla gülmek için kendinize bir şans verin… Kadınlar Erkekler ve Çelişkiler’e gelin.”
Sanat galerileri
Sıra Evler’e geliyor
SIRA Evler kentin yeni sanat merkezi olacak. Lüks giyim markalarının adresi olan Akaraetler’deki Sıra Evler, şimdi de sanatın merkezi olmaya aday. “İstanbul’da sanata ilgi artarken mekân anlamında boşluk vardı” diyen Bilgili Holding Başkanı Serdar Bilgili, sanat galerilerinin peşpeşe kiracıları olduğunu belirtti. Bilgili, kaynak sağlamak amacıyla dolaylı ya da doğrudan bir yabancı ortakla yola devam edebileceklerini söyledi.
Atatürk’ün eşyaları
dava konusu oldu
PERA Palas Oteli Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Süzer’in oğlu Kemal Süzer, Atatürk’ün koruması Rıdvan Gür Arı tarafından babasına hibe edilen Ata’ya ait 31 adet eşyanın İhsan ve Yavuz Kalkavan tarafından kendilerine iade edilmediğini ileri sürerek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Süzer, eşyaları geri istediklerinde Kalkavanların Pera Palas’taki devri sözleşmesiyle bu eşyaların da kendilerine devredildiğini ileri sürdükleri iddia edildi.
Levent Loft Bahçe’de yaşam başladı
ESKİ fabrika ve depo binalarının yaşam mekanına dönüşüm projesi, Türkiye’deki ilk ve tek örneği Levent’te gerçekleşiyor. Levent Loft projesi katılımları bekliyor. Proje, ikinci etabı satışa sunuldu. Akfen Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. ve Yıldız Holding bünyesindeki Sağlam İnşaat tarafından hayata geçirilen projenin mimari konsepti Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından gerçekleştirildi. Projeyle yatırım fırsatı da sunuluyor.
MMEKA ve AKSA’ya
vize vermediler
ELEKTRİK dağıtım bölgeleri ile kararlar dikkat çekiyor. Rekabet Kurulu enerji sektöründe taşları yerinden oynatacak bir karar aldı. Kurul; Boğaziçi, Gediz ve Trakya elektrik dağıtım bölgelerinin Mehmet Emin Karaahmet ve Mehmet Kazancı ortaklığı (MMEKA) şirketi tarafından devralınması halinde Kazancı Holding açısından hakim durum oluşacağına karar verdi. Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı ‘Bu üç şirketten ancak ikisini devralabilirler.” dedi.
Ortaköy Camisi tehlikede mi?
ORTAKÖY denince akla gelen ve ismiyle özdeşleşen Ortaköy Cami esas ismiyle Büyük Mecidiye Camii tehlike altında. Ortaköy Cami’nde aylardır tavan çökmeleri yaşandığı belirtiliyor. En son yaşanan olay ise, bir gece yarısı tavandan çok büyük bir parçanın caminin ortasına düşmesi şeklinde aktarılıyor. Bunun üzerine Boğaz kıyısında Sultan Abdülmecid tarafından ünlü mimar Nigogos Balyan’a 1853’te yaptırılan tarihi camiyi kurtarmak için devlet harekete geçti. Büyük Mecidiye Camii’nin imamı Mahmut Çolman, yaşananları şöyle anlatmıştı: “Camimizin üst katlarında su akıntısı var. Alçıpanlar olduğu gibi düştü. Cami girişindeki sıvalar ikindi namazında cemaatin üzerine döküldü. Ramazan ayında da tavanlarda çökme meydana geldi. Tavan altına branda gerdik. Diken üstündeyiz. Can tehlikesi var. Acil restorasyon gerekiyor. Bu konuda 3 kez dilekçe verdim.” Öte yandan Ortaköy Camii’nin restorasyon programına alındığını öğreniliyor. Sponsor desteğiyle yapılacak olan restorasyonun 3-3.5 milyon TL arasında bir rakama gerçekleşeceği söyleniyor.
Rezidansta
şok hırsızlık
BEŞİKTAŞ – Azeri şarkıcı Günel Zeynelov’un babası Rahman Zeynelov, Beşiktaş Arkon Residence’taki dairesinde bulunan 25 bin TL değerindeki altınların kaybolduğunu iddia etti. Rahman Zeynelov, dilekçesinde dairenin anahtarının bulunduğu kişilerin isimlerine de yer vererek, altınlarını çalan hırsız ya da hırsızların bulunmasını istedi.
Beşiktaş’ta yine
kumar operasyonu
BEŞİKTAŞ – Kumar oynadığı ve oynattığı iddiasıyla geçtiğimiz haftalarda 7’si kadın 20 kişi gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak ve Kumar Büro Amirliği ekipleri, kumar oynandığı ihbarı üzerine Bebek’te bir işyerine operasyon düzenledi.
Operasyonda 7’si kadın 20 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerle 1 adet rulet masası, 2 bin 500 oyun pulu ile 20 deste oyun kağıdı ele
geçirildi. Söz konusu 20 kişi hakkında Kabahatler Kanunu uyarınca işlem yapılacağı bildirildi. Önceki haftalardaki gibi Küçük Bebek Caddesi üzerinde yine yapılan baskın üzerine iki dedektif müşteri kılığında adrese giderek kumar oynandığını belirledi.
Beşiktaş Emniyeti
huzur toplantısı
BEŞİKTAŞ İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün gerçekleştirdiği ‘Huzur Toplantısı’ suç ve suçlu ile daha etkin bir şekilde mücadele ederken toplumun çözüme müdahil olması ve polis halk ilişkilerini en üst düzeye çıkarmak amacıyla gerçekleştirildi.
Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen Huzur Toplantısı’na Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürü Erkin Adalar, Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, İlçe Milli Eğitim Müdürü Şeref Çalışır, Beşiktaş Polis Derneği Başkanı Necati Tolun, parti temsilcileri, muhtarlar, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar katıldı. Toplantıda konuşan Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürü Erkin Adalar Beşiktaş’ta emniyet hakkında yapılan çalışmalarla ilgili şunları söyledi:
“Suç ve suçluyla daha etkin bir mücadele yürütmek amacıyla 2010 yılında İlçe Emniyet Müdürlüğü hizmetlerinde kullanılmak üzere 21 araç alınarak hizmete sunuldu. 69 noktaya 69 hareketli ve 146 adet sabit olmak üzere toplam 215 adet MOBESE kuruldu” dedi. Toplantıda huzur ortamının sağlanması için güvene ve hoşgörüye ilişkin kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğinin bir kez daha altı çizildi.

SPOR HABERLERİ

İlk yarı böyle geçti
Spor Toto Süper Lig’te Beşiktaş ilk yarıyı 5. sırada 28 puanla tamamladı. Siyah-Beyazlı ekip, ilk yarı kapanış karşılaşmasını, Antalya’da seyircisiz oynadığı Gaziantepspor maçıyla gerçekleştirdi. Gaziantepspor maçında beraberlikle bir puan alarak ligin ilk yarısını bitirdi. Beşiktaş’ın lider ile arasında 14 puan fark bulunuyor. Ligin ilk yarısına bakıldığında Bobo 8. sırada yer alıyor. Bobo Da Silva, 7 golüyle Beşiktaş’ta en çok gol atan oyuncusu. Beşiktaş ilk yarıda kendi evinde 9 maç oynadı. Deplasmanda 8 karşılaşma yaptı. Beşiktaş ilk yarıda kendi evinde 4 galibiyet aldı. Deplasmanda 3 mağlubiyeti bulunuyor. Beşiktaş, evinde 15 gol atarken deplasmanda da 10 gol atabildi. Kendi evinde 11 gol yiyen takım Beşiktaş olurken bu tablo deplasmanda farklılaştı ve 7 gol yediği kaydedildi.
Yıldıza doymuyor
Simao Sabrosa transferini Beşiktaş, bitirdi. Siyah- Beyazlı ekip, transferi bitirdiğini geçen hafta resmen açıkladı. Atletico Madrid kulübü resmen Simao’nun Beşiktaş’ta olduğunu açıklamasının ardından, Beşiktaş’tan resmi duyuru geldi. Ardından yine bir Portekizli oyuncu Almeida, Siyah-Beyazlı renklere katıldı. Daha önce de Fernandes transfer edilmişti. Ligin ilk yarısında ise yıldız futbolcu Querasma ile imza atılmıştı. Böylelikle, Beşiktaş ligin ikinci yarısı 4 Portekizli ile yola devam edecek.
Giden gidene!
Transferler gündeminde Beşiktaş ismi yine üst sıralarda bulunuyor. Yönetimin üç futbolcuyu sezon sonuna kadar kiralık gönderdiği söyleniyor. Beşiktaş’ın, yabancı futbolcuları Fink, Zapatocny ve Rodrigo Tabata’yı sezon sonuna kadar Bucaspor’a kiraladığı iddia edildi. Bucaspor Kulübü, futbolcuların bonservisini almak istediği takdirde, Beşiktaş Kulübü ile sezon sonunda yeniden masaya oturacak. Tabata Gaziantepspor’dan 8 milyon euro karşılığında transfer edilmişti ve büyük tepkilere yol açmıştı. Geçtiğimiz sezon Bursaspor’da başarılı bir grafik çizen Zapotocny de bu sezon istenileni veremeyince gözden çıkarıldı. Vasat bir görüntü çizen Fink ise yabancı sınırlamasına takıldı.

Ligde istediği yerde değil ama Avrupa’da yola devam ediyor
Avrupa Fatihi KARA KARTAL
Siyah – Beyazlı takım, Avrupa’da rüzgar estirmeye devam ediyor. Türkiye’de tek Avrupa yollarında temsil eden Kara Kartal, Şubat ayındaki karşılaşma için şimdiden turdan çıkma hesaplarını yapıyor. Beşiktaş, Avrupa yolunda sağlam adımlarla ilerliyor. Avrupa’daki tek temsilcimiz konumunda olan Beşiktaş; G.Saray, Fenerbahçe ve Trabzonspor UEFA Avrupa Ligi’ne katılamadığı için bu kulüplerin hakkı olan parayı da kasasına koydu. Bu sezon 15 Temmuz’da Vikingur ile oynadığı karşılaşma ile Avrupa macerasına adım atan Beşiktaş adını son 32 takım arasına yazdırdı.
UEFA Avrupa Ligi’ne kalabilmek için 3 ön eleme turu oynayan ve sırası ile Vikingur, Victoria Plzen, HJK Helsinki’yi saf dışı bırakan Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi’nde L Grubu’nda Porto, Rapid Wien ve CSKA Sofya ile mücadele etti. 16 Eylül’de İstanbul’daki CSKA Sofya galibiyeti ile grup maçlarına iyi bir başlangıç yapan Siyah Beyazlılar, Rapid Wien’i de İnönü Stadı’nda mağlup ederek UEFA’da son 32 takım arasına kalmayı başardı. L Grubu’nda oynadığı 6 maçı 4 galibiyet, bir beraberlik ve bir mağlubiyet ile kapatan Beşiktaş topladığı 13 puan ile grup ikincisi olmuştu.
Kura sonuçları geçtiğimiz haftalarda açıklanmıştı. Kaptan İbrahim Üzülmez, Dinamo Kiev’i eleyebilecek güçte olduklarını söyledi. Dinamo Kiev ile Avrupa arenasında 3. kez eşleşen Beşiktaş ise Ukrayna temsilcisi karşısında elemelerde tur geçen tek Türk takımı. Üzülmez, “Bizim için iyi bir kura. Daha önce de Dinamo Kiev ile maç yaptık. İlk karşılaşma yine İstanbul’daydı ve yendik. Oradaki maçta da berabere kalıp turu geçtik. İlk maçta Dinamo Kiev’i yine İstanbul’da ağırlayacağız. Amacımız avantajlı sonuç elde etmek. Kendi sahamızda alacağımız iyi bir sonuçla turu geçeceğimize inanıyorum.” Kura çekimini değerlendiren Serdal Adalı, eşleşmelere katılan tüm ekiplerin iyi takımlar olduğunu kaydederek, “Dinamo Kiev kolay rakip değil ama Beşiktaş’ın yenemeyeceği bir takım da değil. İlk önce İstanbul’da oynayacağımız maça, sonra deplasmanda yapacağımız maça bakacağız” dedi.
Beşiktaş: 1 – Bursaspor: 0
Spor Toto Süper Lig’in 15. haftasında Fiyapı İnönü Stadı’nda Beşiktaş – Bursasporu 1-0 yenerek önemli 3 puan aldı. Maçın 66. dakikada Bursaspor savunmasının yaptığı üst üste top kayıplarının ardından top Hilbert’in önünde kaldı. Hilbert savunmanın arkasına Holosko’yu kaçırdı. Holosko önünde kalan topa yerden vurdu ve Ivankov’un altından ağlara gönderdi. Beşiktaş attığı bu golle maçı 1-0 kazandı. Maçta dikkat çeken dakikalar içinde Ali Kuçik, nefis hareketlerle ceza sahasına girdikten sonra Guti’ye pas vermesi yer alıyor. İspanyol oyuncu, bekletmeden Holsoko’ya çıkardı. Bu futbolcu, müsait pozisyonda Ivankov’u geçemedi. 18’de soldan son çizgiye inen Ozan içeriye ortaladı, Cenk’in hatasıyla boşta kalan topa dokunan Volkan Şen, çerçeveyi bulamadı. 30’da Ernst’in 25 metreden müthiş şutu az farkla auta gitti. İkinci yarıda Bursaspor 10 kişi kaldı. İbrahim Üzülmez’e faul yapan Volkan, önce sarı kart gördü, hakemi alkışlayınca ise cezası kırmızı karta döndü. Rakibin eksik kalmasıyla rahatlayan Schuster, ikinci yarıya daha ofansif bir görüntüyle başladı. Necip’i kenara alan Alman hoca, Tabata’yı sahaya sürdü. Karşılaşmanın en net pozisyonu 55. dakikada yaşandı. Ancak ceza sahası sağ çaprazında kaleciyle karşı karşıya kalan Holosko, mutlak gol şansını değerlendiremedi. 65’te ise Holosko, 10 dakika önce kaçırdığı pozisyonun benzerinde golü buldu. Slovak futbolcu, çapraz pozisyonda düzgün bir vuruşla takımını öne geçirdi: 1-0. Maçın sonunda Beşiktaş, konuk ettiği Bursaspor’u karşısında galibiyeti aldı.
Eskişehir: 2 – Beşiktaş: 0
Spor Toto Süper Ligin 16. haftasında Eskişehir, Beşiktaş arasında oynanan karşılaşma, Eskişehirspor’un 2-0 üstünlüğü ile tamamlandı. Eskişehir Atatürk Stadı’nda gerçekleşen maçta ilk yarı 0-0 sonuçlandı. İkinci yarıda Eskişehirspor, istediği golü 61. dakikada Veysel’le buldu. Kısa süre önce oyuna giren Tello’nun ceza sahası içine gönderdiği arapasında sağ çaprazdan savunmanın arkasına sarkan Veysel, topla buluştu. Veysel ardından dar açıdan kaleye çok sert yaptığı vuruşta top fileye değdi ve skor 1 – 0 oldu. 72. dakikada İbrahim Toraman ceza sahası dışından kaleye sert vurması dikkat çekti fakat top kaleci Ivesa’da kaldı. İlk golün ardından moral bularak oyundaki performansını daha da artıran Eskişehirspor, 78. dakikada Sezer’le ikinci golü buldu. İlk golün pasını veren Tello, bu kez yine ceza sahası içine arapasını verdi. Geriden gelen Sezer korner çizgisine gitmekte olan topa yetişti ve bekletmeden uzak köşeye sert vurdu. Skor, 2 – 0 oldu.
İlerleyen dakikalarda başka gol olmayınca karşılaşma, ev sahibi Eskişehirspor’un 2-0 üstünlüğü ile sona erdi. Eskişehirspor’un Beşiktaş karşısındaki 30 yıllık galibiyet hasreti bu maçla sona ermiş oldu. Kadir GÜNYOL

‘Bayern Münih’ten farkı yok’
BEŞİKTAŞ’IN Alman defans oyuncusu Roberto Hilbert, Siyah-Beyazl ekip için “Alman devi Bayern Münih ile kyaslanacak kadar büyük bir takmdr” dedi. Türkiye’deki en büyük iki rakiplerinin Galatasaray ve Fenerbahçe olduğunu fakat bu iki takmnda özellikle maddi açdan Beşiktaş ile mücadele edecek kadar gelişmiş bir finansal yapsnn olmadğn belirtti.
Beşiktaş:1-G.Antep:1
Beşiktaş, Spor Toto Süper Ligi ilk devresinin son maçında Gaziantepspor ile 1-1 berabere kaldı. Kartal’ın golünü 65. dakikada Ali Kuçik attı. Siyah-Beyazlıların cezası nedeniyle Mardan Antalyaspor Stadı’nda seyircisiz oynandı. Maça bakıldığında karşılaşmanın ilk dakikaları orta saha mücadelesi şeklinde geçti. Beşiktaş’ın Portekizli yıldız futbolcu Quaresma, sık sık faullere maruz kaldı. Her iki takımın da temkinli bir futbolu tercih ettiği görüldü. İlk 45 dakikalık bölümde gol olmadı. Mücadelenin ikinci devresinde daha istekli bir oyun sergileyen Siyah-Beyazlılar kısa sürede oyunun kontrolünü eline aldı. Ancak 60. dakikada Gaziantepspor’un kullandığı serbest vuruş sonrasında seken topu ağlarla buluşturan Olcan, takımını 1-0 öne geçirdi. Beşiktaş ise 65. dakikada Ali Kuçik’in golüyle beraberliği sağladı ve skor 1-1 oldu. Beşiktaş aradığı galibiyet golünü bulamadı ve mücadele 1-1 tamamlandı.
Sancılı başladı: 3-2
Beşiktaş, Ziraat Türkiye Kupası B Grubu 2. hafta maçında Konya Torku Şekerspor’u Mardan Antalyaspor Stadı’nda 3-2 yendi. Siyah-Beyazlı ekip, 10. dakikada Aurelio’nun kafa golüyle 1-0 öne geçti. Şekerspor, bazı pozisyonlarda gole yaklaşsa da Cenk zamanında yaptığı müdahalelerle tehlikenin büyümesine izin vermedi. İlk yarıya bakıldığında, Quaresma’nın hızlı hücumlarıyla rakip ceza sahasında etkili pozisyonlar bulan Kartal, ilk yarının son dakikasında Guti’nin golüyle soyunma odasına 2-0 önde gitti. İkinci yarıya Tabata-Fink, İbrahim Üzülmez-İsmail Köybaşı değişiklikleriyle başlayan Beşiktaş, oyunun tüm kontrolünü eline aldı. İkinci 45 dakikanın başlamasıyla birlikte Konya Torku Şekerspor’a topu göstermeyen Beşiktaş 60. dakikada sonuç verdi. Quaresma’nın mükemmel pasıyla başlayan atağı, topu filelere göndererek sonlandıran isim Fink oldu. Alman oyuncu attığı bu golle farkı 3’e çıkarttı. Konya Torku Şekerspor da aradığı golü 75. dakikada Hasan’la buldu. Golden sonra açık oynamayı tercih eden rakip, 83. dakikada bir kez daha fileleri havalandırdı. Genç oyuncu Yusuf, uzaktan çektiği şutla farkı 1’e indiren golü attı. İlerleyen dakikalarda gol olmadı ve maç 3-2 Beşiktaş’ın üstünlüğü ile sona erdi.

MAGAZİN HABERLERİ
AJDA PEKKAN’DAN ŞOV
KURUÇEŞME- Ajda Pekkan, geçtiğimiz haftalarda Beşiktaş’taki davete katıldı. Pekkan, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği’nin Suada’daki davetinde sahne aldı. Boğaziçi Üniversitesi’nin mezunları tarafından 1985 yılında kurulan Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği, 25. yılını geçen hafta Kuruçeşme’deki Suada’da bir parti vererek kutladı. 650 kişinin katıldığı gecede Ajda Pekkan, sevilen şarkılarıyla ve muhteşem performansıyla unutulmaz bir gece yaşattı.
VİCTOR LAZLO LEVENT’TE
LEVENT- Dünyaca ünlü latin müzik şarkıcısı Levent’e geldi. Victor Lazlo Leventte bir mekanda sahne aldı. Sanatçı sevenleriyle bir arada güzel bir akşamı müzikleriyle yoğurdu.
KAFAYI ATTI BURNU KIRDI
ETİLER- Medyanın yakından tanıdığı iki sima Etiler Şamdan’da birbirine girdi. İddiaya göre Armağan Özgörkey, Efe Önbilgin’e kafa atarak burnunu kırdı.
ANLAŞTILAR VE AYRILDILAR
BEBEK- Her konuda anlaşan ikiliden Nurgül Yeşilçay, boşanma davasn açt. İkili, Osman Nejat’n annesi Nurgül Yeşilçay’da kalmas kararn ald. Çiftin Bebek’te bulunan evlerinin de Nurgül Yeşilçay’n olacağ, Cem Özer’in kendisine yeni bir ev tuttuğu öğrenildi.
MUHTEŞEM DOĞUM GÜNÜ
ORTAKÖY- Leyla Bilginel’in Ortaköy’deki muhteşem doğum günü partisine mekana ünlülüre akın etti. Partiye katılanlar arasında Erol Evgin’in oğlu Murat Evgin, Metin Özülkü, Şarkıcı Zeynep, Seda Üren, Ozan Doğulu, Tan Taşçı, Hakan Altun, Suat Suna gibi isimler yer aldı.
SOHBETLERİ DİKKAT ÇEKTİ
ORTAKÖY- Sezen Aksu, Ortaköy’de Güler Sabancı ile sohbet etti. Papermoon Lounge’de görülen Aksu ve Sabancı koyu bir sohbet etti ve akşam saatinde yaptıkları koyu sohbetle iki ünlü isim mekanda oldukça dikkat çekti.
NEZ ORTAYA ÇIKTI…
LEVENT- Nez geçtiğimiz haftalarda Beşiktaş’taydı. Uzun bir aradan sonra ilk kez görüntülenen Şarkıcı Nez, Abajur adlı mekanda objektiflere yakalandı. Gece yarısı mekana gelen şarkıcı Nez’den sonra ünlüler de mekana akın etti.