HAYRİ ÜLGEN
Galatasaray – Beşiktaş Derbisi’nin ardından çok şey söjylendi. Yazıldı ve çizildi. Bizle sizler için spor yazarlarına sorduk. Maçın ardından hemen ilk gün Radyo Beşiktaş’ta bizlerle canlı yayında Hayri Ülgen vardı. Ülgen oldukça ilginç tespitler yaptı İşte Beşiktaş’ı yakından tanıyan yorumcu Hayri Ülgen’in Radyo Beşiktaş’ta söyledikleri;
LİGİN ALTI ÜSTÜNE GELDİ!..
“Beşiktaş ve Galatasaray bundan yıllar önce, bundan bir kaç yıl öncesine kadar hep birincilik, ikincilik için savaşırlardı, şampiyonluk için savaşırlardı. Ama gördük ki artık Beşiktaş ve Galatasaray yukarılara tırmanmak için yani 6.lık, 7.lik, 8.cilik savaşıyorlar. Bu da tabi ayrı bir entresan yaklaşım ve karşılaşma.. Maçın analizine ve Beşiktaş’a gelince, Beşiktaş Takımı daha iyi top oynadı. Daha çok istekliydi. Ben sezon başından bu yana Beşiktaş’ın bu kadar takım olarak birbirine iyi yardımlaşma yapmasını izledim, iyi top çevirdiklerini ve kazanmak için hırslı olduklarını ve Beşiktaşlılık ruhunu gösterdiğini gördüm. Ben bir hafta içerisinde de Beşiktaş’ın idmanlarına gittim. Başta Guti olmak üzere tüm Beşiktaşlı futbolcuların hocalarıyla beraber bu maçı alacağına inandığım için de maçtan önce de bazı yorumlar yaptım. Beşiktaş kazanacak diye. Sonuçta, Beşiktaş nihayetinde de kazandı. Şampiyonluk için hatta Avrupa maçları için bir büyük moral oldu. Ve ‘lige devam, işte ben de artık varım’ dedirten bir galibiyetle… Biraz da şunu söylemem lazım, eğer Hakem Cüneyt Çakır biraz cesaretli biraz yürekli olmuş olsaydı, ben o Nobre’nin golünü gözü kapalı gol olarak vermiş olurdum. Bir de Holosko’nun direkten dönen topu gol olmuş olsaydı belki Beşiktaş, Ali Sami Yen Stadı’nda tarihi bir farkla ve ilk defa derbinin burada biteceğini biliyorsunuz, bundan sonra Galatasaray Stadı’nda derbi oynanmayacak… Onun için de büyük bir zaferle ayrılacağını düşünüyordum. Yine de bir dönüm noktası oldu şeklinde de yorumlayabiliriz.
SCHUSTER’İ İLK KEZ AKTİF GÖRDÜM
Schuster’in ben ilk defa böyle devamlı sahanın içerisine kadar gelip futbolcularla fikir alışverişi yaptığını gördüm. Hatta az kalsın biraz daha cesaretli olsa hele saha içerisine girip paslaşmayı bile düşündüğünü, heyecanlı olduğunu, büyük sorumluluk taşıdığını gördüm. İşte benim de beklediğim Schuster budur. Eğer bir futbolcu sahada hocasının o heyecanını, hırsını görürse zaten futbolcu sahada onu yansıtır. Futbolculara baktım hep gözleri hocalarındaydı. Ve hocalarının gözü de sahanın içerisinde Beşiktaşlı futbolcularlaydı. Eğer futbolcu ve teknik direktör birleşirse ve anlaşırsa, birlik içerisinde olursa yenemeyeceği takım ve başaramayacağı da sonuç yoktur. Tabiki sonraki maçların da hep derbi hüviyetinde geçmesini istiyoruz. Beşiktaş’ın iyi bir kadrosu var. Sizinle daha önce zaten konuştuk. Beşiktaş Türkiye’nin en iyi starlarına sahip, görüyorsunuz mesela bir Guti çıktı. Neler yapabildiğini gördük. Nobre’yi gördük. O beğenmediğimiz Nobre… Bobo yok biliyorsunuz, bunu da ilk defa buradan söyleyeyim, Bobo en az 3 ay yok. Eğer ameliyat olursa 7-8 ay yok. Onun için 3 ay olarak Brezilya’ya gidip tedavi görecek. Bu tabi ne demek, Beşiktaş’ın bir golcüsü sezon sonuna kadar hemen hemen yok gibi. Bobo çok iyi oyuncuydu ve çok gol atan bir oyuncuydu. Nobre’nin de kendini gösterme maçıydı ve gösterdi. Ve iyi de top oynadı, iyi de gol attı. Beşiktaş’ın her şeye rağmen devre arasında iyi bir golcü alınırsa inanıyorum ki; Beşiktaş hem UEFA’da hem de ligde hatta Türkiye Kupası’nda iyi bir yere geleceğini düşünüyorum.”
NOT: Canlı yayını kaçıranlar programın tamamını www.radyobesiktas.tv’den dinleyebilir.
(08/12/2010)