SAYI 83

GAZETE BEŞİKTAŞ

SAYI:83, 29 EYLÜL 2004

SAYFA 3

Almanya’ya çıkartma yaptı

Alman hükümeti ve federal parlamentosu 20-24 Eylül tarihleri arasında Berlin’de gerçekleştirildi. “Almanya’da ve AB’de yerel yönetimler politikası” konulu toplantıya, Türkiye’den tek ilçe belediye başkanı olarak Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal katıldı. İsmail Ünal’ın yanı sıra Türkiye’den davet edilen; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Zekeriya Şarbak, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşar Yardımcısı Lütfü Elvan, Artvin Valisi Orhan Kırlı ve DPT Avrupa Birliği İlişkileri Genel Müdürü Cevdet Yılmaz bir heyet olarak Almanya’ya gitti.
Türk heyeti; Berlin’de Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Alman-Türk Parlamenterler Gurubu ile temaslarda bulundu. Toplantıya tek ilçe belediye başkanı olarak davet edilen Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, toplantıda yaptığı konuşmasında “Türkiye’nin AB’ye giriş süreci kapsamında büyük önem taşıyan bu toplantıda, AB ve Almanya’daki yerel yönetimlerin işleyişi, farklı toplumlardan gelen insanların yeni projeler etrafında toplanarak dayanışma bilinci oluşturup kolektif çalışması bu toplantıya katılanlar için çok faydalı olmuştur. Konuşma ve projelerimizle ortaya yeni fikirler, yeni projeler çıktı” dedi. “Almanya’da ve AB’de yerel yönetimler politikası” konulu toplantının üçüncü gününde toplantıya katılanlar Brandenburg Eyaleti Ekonomi Bakanlığı’ndaki toplantının ardından, Krauss GmbH ve MTU Ladwigsfelde şirketlerini ziyaret ettiler.

Beşiktaş Kaymakamı Nihat Nalbant:
‘Okullarımız hazır’

Okullar açıldı ve öğrenciler yeni öğretim yılına “merhaba” dedi… İstanbul’un bir çok semtinde ikamet eden veliler okulların temiz olup olmadığı konusunda merak içinde. Beşiktaş ilçesindeki tüm okullar ise, diğer okullara örnek olacak konumda. Beşiktaş Kaymakamlığından yapılan açıklamaya göre; Beşiktaş ilçesinde yer alan tüm okullar eğitim – öğretim yılına başlamadan önce bakımı yapıldı, gerekli boya badanası işlemleri tamamlandı, temizlendi ve yeni öğretim yılına hazır olup olmadığı denetlendi.
Beşiktaş Kaymakamı Nihat Nalbant, bu konuda şunları söyledi:
“Okullar açılmadan önce geniş kapsamlı bir çalışmamız oldu. Binaların gerek temizliği gerek boya – badana işleri eksiksiz olarak gerçekleştirildi. Beşiktaş Belediyesinin katkılarıyla okulların boya – badana işlerini gerçekleştirdik. Malzeme temini ile okullarımızın içi ve dışı görünümü okullar açılmadan önce güzelleştirilmiş ve temizlenmiş oldu. Tuvaletlerin temizliği, bakımı, ilaçlanması okullar açılmadan önce tamamlandı”
Okullarda en büyük tehlikenin tuvaletlerden ve sulardan çıktığının altını çizen Nalbant, temizliğin hijyenin önemine değindi. Nihat Nalbant, sağlık ekiplerinin öğretim yılı başlamadan önce okullarda gerekli denetleme inceleme işlemlerini takip ettiklerini dile getiriyor.
Kaymakam Nihat Nalbant, velileri uyarıyor. Nalbant, çocuklar okulda hasta olur kanısının yanlış olduğunu vurguluyor ve anne – babaya büyük görev düştüğünü söylüyor. Çocukların okula sağlıklı gelmeleri ve evlerine de sağlıklı dönmeleri içinde elimizden geleni yaparız diyen Nalbant, velilere şu tavsiyelerde bulunuyor:
“Veli, çocuğunda bulaşıcı hastalık olabileceği şüphesini taşıdığında öncelikle, çocuğu okula göndermeyecek. Okul idaresine durumu bildirecek. Ailenin maddi durumu müsait değilse, Kaymakamlık olarak gereken desteği ve yardımı gösteririz. O aileyle beraber sorunu çözebiliriz. Çocuk izin aldığında hem daha çabuk iyileşir hem de başkasını etkilememiş olur. Burada anne babaya büyük görev düşüyor. Çocuğun neresi ağrıyor, ateşi var mı halsiz mi… Bunu ebeveynler daha çabuk fark edebilirler”
Şu anda okul aşılarının devam ettiğini söyleyen Nalbant, Beşiktaş ilçesinde aileler kültürlü, ekonomik durumları daha iyi olduğunu dolayısıyla çocukların hastalanmaları halinde kısa sürede tedavi ettirdiklerini söylüyor. Ancak durumu iyi olmayanların da olduğunu, Kaymakamlığın yeterli maddi imkana sahip olamayan ailelerin çocuklarını tedavi ettirmeleri için, her zaman destek olmaya hazır olduklarını ifade ediyor.

Rekor kırdılar
DİDEM TUTAL

Kaan Ertem’in yönettiği Oda Tiyatrosu oyuncuları, geçtiğimiz hafta en uzun oyununu sahneye koydu. Beşiktaş Ortaköy Kültür Merkezi Afife Jale Sahnesi’nde yer alan oyun, saat: 20:00’de start aldı ve 24 saat aralıksız olarak devam etti.
İngilizlerin 1979 yılından bu yana 18 saat 5 dakikalık en uzun oyun rekorunu, Ortaköy Kültür Merkezi Afife Jale Sahnesi’nde gerçekleşen oyun ile Türklerin oldu.
Almanya’da Türkçe ve Almanca yayınlanan Turkiche Allgemeine adlı gazetenin öncülüğünde düzenlenen organizasyonda, Guinness’in Türkiye temsilcisi Orhan Kural da hazır bulundu. Dünyanın en uzun oyunu start almadan önce Ortaköy Kültür Merkezi, tenor Hakan Aysev’i ağırladı. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın da yer aldığı bu özel gösteride, Guinnes Rekorlar Kitabına girmesi beklenen Spagetti adlı oyun, Türk tiyatrosu adına dünyada bir ilke imza attı. İsmail Ünal da yaptığı konuşmada Ortaköy Kültür Merkezi’nin böyle bir ayrıcalığa ev sahipliği yapmış olmasından dolayı gurur ve mutluluk duyduklarını dile getirdi.

SAYFA 4

Okula gitmeyen çocuk var

İstanbul’da yapılan bir seminerde acı bir gerçek ortaya çıktı. Okul çağında çalışan çocukların çokluğundan bahseden konuşmacılar: ”çocuklarınızı çalıştırmayın, okula gönderin” dedi.
EĞİTİME DESTEK
Türkiye ile Avrupa Komisyonu arasında imzalanan “AB Türkiye Temel Eğitime Destek Programı” kapsamında, “Çalışan Çocukların Eğitime Kazandırılması Semineri” Taksim Elit Otel’de düzenlendi.
İSTANBUL’DA SEMİNER
Seminere İstanbul’dan 64 rehber ve danışman öğretmen katıldı. Açılışta konuşan İstanbul İl Milli Eğitim müdürü Ömer Balıbey, her yıl aileleriyle birlikte 70-80 bin çocuğun kente göç ettiğini ve bir kısmının okutulmayarak çalıştırıldığını anlattı. Balıbey, “İstanbul’da okula gitmeyen çocuk sayısı 6 bin. Çalışan çocukların yüzde 80’i eğitim almıyor. Hedefimiz, okula gitmeyen bir tek çocuk kalmaması” dedi.
AB KRİTERİ
Projenin AB TEDP Eş Direktörü Anders Lönnqvist de “Türkiye’nin bazı bölgelerinde çocuklarını okula göndermeyen insanlar hakkında yasal işlem yapsanız, nüfusun yarısını mahkemeye vermeniz gerekir. İkna yöntemi kullanılmalı. Bilinçlendirme kampanyaları düzenlenmeli. Bu tür çocuklar yarım gün okuyup, yarım gün çalışabilir” dedi.
ÇALIŞTIRMA OKUT
Öğretmenleri çalışan ve çalıştırılan çocuklar konusunda bilinçlendirmek ve bölgelerinde bu konuda çalışma yapmalarını sağlamak amacıyla düzenlenen seminer, beş gün sürdü.

Işık Üniversitesi’ne yeni rektör

Işık Üniversitesi’nde görev değişimi gerçekleşti. Üniversitenin rektörlüğünü yürüten Prof. Dr. Sıddık Yarman, görevini Prof. Dr. M. Ersin Kalaycıoğlu’na devretti.
PROF. DR. ERSİN KALAYCIOĞLU
Işık Üniversitesi’nden yapılan açıklamada; Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu’nun İstanbul Üniversitesi (İktisat Fakültesi Siyaset İlmi Kürsüsü, Siyasal Bilimler Fakültesi), Iowa Üniversitesi (ABD), Boğaziçi Üniversitesi (Üniversite Yönetim Kurulu Üyesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, Siyaset Bilimi Bölümü, Yabancı Diller Yüksek Okulu Müdürlüğü), Minnesota Üniversitesi (ABD), Oxford Üniversitesi (St. Antony’s College) (İng.) ve Sabancı Üniversitesi’nde (Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi) akademik ve idari görevlerde bulunduğu ifade edildi.
Rektör Prof. Dr. M. Ersin KALAYCIOĞLU’nun siyasal temsil, katılma ve Türk siyasal hayatı konularında yayınlanmış çok sayıda bilimsel makalesi ve kitabı bulunuyor.

Rahim kanseri hakkında bilmek istedikleriniz

Bu hafta sizleri rahim kanseri hakkında aydınlatmaya çalışacağız. Konu hakkında Medline uzmanları şunları söylüyor.
“Genelde kullanılan “Rahim Kanseri” deyimi görülme yaşı, kaynak dokusu, görülme sıklığı, risk faktörleri birbirinden tamamen farklı olan iki ana kanser türünü kapsar; 1. Rahim ağzı kanseri 2. Rahim örtüsü kanseri (endemetrium). Geç kalındığı takdirde mutlak ölümcül olan bu iki kanser türünde de örtüştüğümüz iki nokta vardır; 1. En ileri evreye kadar ikisinin de ağrı yapmaması 2. İkisinin de kansere dönüşmeden periyodik kontrollerde tespit edilebilmesi ve basit cerrahi yöntemlerle önlenebilmesi.
Bedenin diğer yerinde, örneğin akciğerlerde normal hücre birdenbire kanser hücresine dönüşür. Kansere dönüşmeden ve bu dönüşüm çıplak gözle görünür hale gelmeden tanı koymak olanaksızdır. Rahim ağzı ve örtüsü kanserlerinde ise normal hücre birdenbire kanserleşmez. Displazi olarak ifade ettiğimiz yaklaşık 10 ila 15 yıl süren birtakım hücre bozukluğu aşamalarından geçtikten sonra kansere dönüşür. 30 yaş üzerindeki kadınlarda, senede 1 kez rahim ağzından fırça ile toplanan hücrelerin mikroskobik incelemesine dayanan pap smear test ile bu ara aşamalardan birinde yakalanırsa, basit bir cerrahi tedavi ile rahim ağzı kanserine dönüşmesi önlenir.
Aynı şekilde, genelde menopoz sonrası dönemde gözüken rahim örtüsü kanserinin, kanser öncesi aşamada belirlenmesinde transvajinal ultrasonografik incelemedeki rahim örtü kalınlığı 5 mm’nin üzerinde ise, otonom hücre çoğalmasının belirlenebilmesi için mutlaka tanı amaçlı kürtaj yapılmalıdır. Rahim örtüsü kanserinin menopoza geçiş döneminde de görülebileceği unutulmamalı, düzensiz vajinal kanamalarda mutlaka hekime müracaat edilmelidir. Kadında, meme kanserinden sonra en sık görülen kanser türü rahim ağzı kanseridir ve 30 yaş üzeri senede 1 kez vaginal smear test yaptırmalıdır. Az gelişmiş ülkelerde meme kanserinden sonra 2. sırada olan rahim ağzı kanserinin görülme sıklığı ABD’de zorunlu smear taramaları sonucu en alt sıralara gerilemiştir. Genel sağlık sigortasının yaygın olduğu ülkelerde bu testi zamanında yaptırmayanları kendi sigortası dava etmekte ve kişiden yüklü tazmünat alınmaktadır. Çünkü kişi kanser olduğu takdirde yüklü tedavi masraflarını sigorta şirketi ödeyecektir. Ülkemizde ise maalesef kontrol amaçlı smear testi birçok sağlık sigortası ödememektedir. Poliçemizi yenilerken, smear testi poliçe kapsamı altına aldırmayı unutmayın.
Ülkemizde 4. sıradaki rahim örtüsü (endometrium) kanserinden korunmak için menopoz döneminden sonra 6 ayda bir jinekoloğumuza muayene olup, vajinal ultrasonografik inceleme yaptıralım.”

SAYFA 9

Yağmur geliyor

Yaz bitti, sonbaharla birlikte yağmurların da başlaması bekleniyor. Birçok firma bu nedenle şimdiden yağmurluk ve şemsiden oluşan ürünlerini piyasaya sürerek kıyasıya bir rekabet içine girdiler. Bu hafta sizleri bilgilendirmek için bu rekabet halindeki ürünleri karşılaştırdık. Kaliteli ve hesaplı alışveriş yapabilmeniz için çeşitli haberler topladık. İşte bunlardan birkaçı…
Şemsiyeler yenilendi
Şemsiyelerde de çizgiler ve geometrik desenler var artık. Pembe, yeşil gibi floresan renkler de çok moda. Çanta tipi üçe katlanan modeller kadınların ilk tercihi, ama baston tipi şemsiyelere olan rağbet de yabana atılacak cinsten değil. Son yenilik ise teflon kaplama gövde ve karbon fiber teller. Gövdesi teflon şemsiyeler suyun üzerinden kaymasını sağlarken, açık bırakarak kurutmanıza da gerek kalmıyor.
Yağmurlukları çıkarın
Sıcak havalarda yağmura yakalandığımızda ne giyeceğimizi şaşırırız. Kalın trençkotlar insanı terletip sıkabilir. O nedenle yağmurluk alırken, kumaşına mutlaka dikkat etmek gerekir. Poşet yağmurlukların kısa, tümüyle şeffaf ve floresan renkte olanları gayet şık olabiliyor.
Mango: Parlak kumaşlı yağmurluklar, simli gibi görünüyor. Ama renkleri bej, haki gibi pastel tonlarda. Boyları diz hizasında, iri kemik düğmeleri ve büyük yakaları var. Fiyatları 76.5 milyon liradan başlıyor.
Lacoste: Yağmurluklar trençkot tarzında ama klasik trençkotlardan biraz farklı. Açık pembe-siyah gibi puantiyeli, ince kemerli, minik düğmeli olanları var. Uyumlu şemsiyelerde bulmak mümkün. Trençkotlar 265, şemsiyeler 85 milyon lira.
Miss Sixty: Miss Sixty-Killah’da kapüşonlu, kırmızı-siyah pöti kareli uzun modeller ya da kısa, parlak naylon kumaştan dikilmiş, düğmesiz yağmurluklar var.
İpekyol: Kış koleksiyonunda 1950 esintilerini devam ettiriyor. Trençkotlarda mor renk bolca kullanılmış. Kemerli, diz boyu olanlar da var. Fiyatlar 299-315 milyon lira.
Koton: Özellikle kırmızı ve bej renkler çok satıyor. Yağmurlukları su tutmuyor, kalın kumaştan yapılmış. Fiyatlar 129-179 milyon lira arasında.
ETAM: İri kemik düğmeli, diz boyu, kemerli klasik modeldeki bu trençkotlarda gri, kahverengi, bej kareli olanlara rağbet var. Fiyatları 110 milyon liradan başlıyor.
Öte yandan yine çeşitli firmalar sonbahar alışverişi için tüketiciye çeşitli fırsatlar sundukları hakkında bilgiler verdiler. Bu tüketiciyi bilgilendirmeye yönelik verilerden derlediğimiz haberler ise şunlar:
Sonbahar alışverişi
devam ediyor
Anne Klein: Sonbaharı yeniliklerle karşılayarak kadınların arayışlarına son verirken, taşlar ve broşlarla süslediği koleksiyonlarıyla kendinden söz ettiriyor. Kaşmir ve süetin ağırlıklı olarak kullanıldığı tasarımlarda gömlekler ve pantolonlar 50’li yıllardan esinlenerek yaratılmış. Siyah ve koyu gri kaşmir paltolarda kullanılan zengin çinçila yakalar 2004 kışının sürprizi olarak karşımıza çıkıyor.
Top Shop: Binici çizmeleri ve seksi kalın topuklu iskarpinler bu sezonun dikkat çekici detayları arasında yer alıyor. Herşeyin üst üste giyildiği 70’lerde, eskitilmiş ve kullanılmış görünümlü jeanler logolu tişörtlerle kombine ediliyor. Kürkle süslenmiş anoraklar, panço ve hırkalar, koyun derisi borg çizmeler eski zamanlardan günümüze taşınıyor.
Ten: İki farklı konseptle kışı karşılıyor. X-intima günün her saati şık ve seksi olmayı seven kadınlar hazırlanmış. Genç hanımlar ise Loliten ile cıvıl cıvıl ve rengarenkler. Ten 2004-2005 sonbahar-kış koleksiyonunda lycra ve pamukluları iki grupta toplayarak iç çamaşırından capri pantolona uzanan geniş bir katalog hazırlamış.
Roman: 40’lı yıllardan 80’lere göz kamaştıran bir sentez sunuyor. Duygusallık modernle, siyah-beyazla buluşuyor. Yüksek bel pantolonların geri geldiği sezonda bedeni saran dar siluetler, boru paça pantolonlar, dar pilili eteklerle basen hizasında biten ceketler dikkat çekiyor. Kürkten dantele, kadifeden ipeğe bir çok özel kumaş seçeneği sunan Roman, kadını altın ve gümüş pırıltılarla süsleyecek.
Aker: Her sezon olduğu gibi bu sezonda Aker Eşarp, kalitesinden ödün vermeyerek yeni koleksiyonunu hazırlamış. Ağırlıklı olarak geometrik desenlerin yanı sıra çiçek desenleri de yer alıyor ürünlerin üzerinde.

OTOMOBİL

Otomobil sektörü her zamanki gibi yine hareketli. Birbirinden güzel modelleri piyasaya süren otomotivciler cazip imkanlar da sunuyor. Bu hafta Toyota Prius’u analiz ettik. Toyota Prius, B segmentindeki bir otomobilden daha az yakıt tüketim değerlerine sahip. Hem de D segmentindeki bir otomobilin konfor ve iç genişliğini sunuyor. Yakıt tüketimi şaşırtıcı… Şehir içinde düşük hızlarda, benzin motoru çalışmıyor. Bataryadan gelen enerjiyle elektrik motorunun gücü otomobili harekete geçiriyor.

BAR/CAFE

Levent’te peşi sıra bar açılıyor. Bu barlar içinde bu hafta sizler için 4. Aralık barını analiz ettik. Sera salonu sayesinde yaz kış bahçe keyfi yapmanıza olanak sağlayan 4. Aralık, hem içki içip sohbet etmek, hem gecenin geç saatlerine kadar eğlenmek ve dans etmek isteyenler için ideal bir mekan. Cuma ve Cumartesi akşamları canlı müzik dinleme şansı var. Ayrıca, Çalıkuşu Sokak’ta olan 4. Aralık’ın olduğu villada Reşat Nuri Güntekin yaşamış. 12.00-02.00 saatleri arasında hizmet veren mekanda kredi kartları geçiyor.

Hem fotokopi makinesi hem yazıcı

Teknolojinin hızına yetişilmiyor. Birçok ünlü marka hem fotokopi hem de yazıcı üretiyor. Bu hafta sizin için Mita’yı inceledik. Kyocera Mita’nın yeni FS-1018MFP modeli ofis çözümlerine yeni bir seçenek daha ekledi. Bu cihaz, Kyocera’nın maliyet tasarrufu sağlayan ECOSYS teknolojisini sunan, ilk çok fonksiyonlu yazıcı olma özelliğini taşıyor. FS-1018MFP’de ihtiyaç duyulan tek malzeme toner. Bu nedenle de cihaz, kendi sınıfında maliyetleri en düşük seviyede tutan bir özelliği sahip. 1200 dpi kalitesinde, A4 boyutundaki kağıtları 18 ppm baskı hızında gönderiyor.

SAYFA 10

Şehir Tiyatroları perde diyor

Üçü yeni, 21 oyunla perdelerini açacak olan İstanbul Şehir Tiyatroları 1 Ekim’de tüm seyircileri tiyatro izlemeye çağırıyor. Antik dünyanın en önemli yazarlarından Sophokles’in Antigone, Turgay nar’dan Can Ateşinde Kanatlar ve Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Kiralık Konak eserinden tiyatroya uyarlanmış yapıtlar, Şehir Tiyatroları’nın repertuvara kattığı yeni eserler arasında. Geogr Büchner’in yazdığı Danton’un Ölümü ve Ahmet Kutsi Tecer imzalı Köşebaşı oyunları da 2004-2005 sezonunda sahne alacak. Makedonya Uluslararası Yaz Festivali’nde en iyi kadın oyuncu ve en iyi yönetmen ödülleri kazanan Medea ile birlikte geçen yıl repetuvarda yer alan şu oyunlar da tekrar izleyiciyle buluşacak.
Çocuklar unutulmadı: Kanlı Nigar, Hırçın Kız, Gayri Resmi Hürrem, Yaprak Dökümü, Çengi, Trendeki Derviş, Pazartesi-Perşembe, Ay Uyuyor muydun Afedersin?, Hakimiyet-i Milliye Aşevi, Cengiz han’ın Bisikleti, Gılgameş, Lüküs Hayat, Ben Anadolu, Hamlet, Hadi Ömdürsene Canikom. Ekim ayının çocuk oyunları ise Don Kişot Petmen’a Karşı ve Kurşun Askerin Utancı olacak.
Şehir Tiyatroları bilet fiyatlarında bu sezon değişiklik yapmadı. Buna göre müzikal oyunlarda tam bilet 6 milyon 500 bin, indirimli bilet 5 milyon 500 bin, oyunlarda tam bilet 5 milyon 500 bin, indirimli 4 milyon 500 bin, çocuk oyunları biletleri ise 2 milyon liradan satışa sunulacak.

Eyüp Musiki Vakfı yeni dönemine başlıyor

Eyüp Musiki Vakfı, 2004 – 2005 çalışma dönemini önümüzdeki günlerde vakıf binasında vereceği kokteyl ile başlayacak. Müzikseverlerin bir araya geleceği gecede, vakıf eğitmenlerinin vereceği mini bir konser gerçekleşecek. Bununla birlikte vakıf faaliyetleri ile ilgili barkovizyon gösterisi de gecede konuklara gösterilecek. Vakıf Başkanı Nihat İncekara; vakfın amacını şöyle dile getirdi:
“Eyüp Musiki Derneği’nin vakfa dönüşmesiyle belirlenen hedefler içerisinde, Türk müziğini öğrenebilmek ve bir Türk müziği enstrümanı çalabilmek için konservatuara gidemeyen gençlerimize ve musikimize gönül verenlere bu imkanı daha geniş anlamda karşılayabilmek ve bir Türk Musikisi Enstitüsü, Çalgı Müzesi, Türk Musikisi Konser evi ve Türk Musikisi Kütüphanesi kurmak gibi amaçlarla, yakın bir gelecekte vakıfa ait konser salonunun hizmete girmesiyle salonda musiki konserleri, musiki sohbetleri ve daha bir çok etkinliklerle çevre halkına hizmet etmek”dedi.

SİNEMALAR

İki kardeş
1988’de “Ayı” (“L’ours”) filmiyle yıldızı parlayan Jean-Jacques Annaud, “İki Kardeş”te bizi yeniden hayvanların dünyasına götürüyor ve iki kaplan yavrusunun insanlar yüzünden yaşamak zorunda kaldığı bir trajediyi anlatıyor. İki kaplan yavrusu doğal ortamlarından koparılır. Biri, gösteriler için eğitilmek üzere sirke, diğeri ise yalnız çocuğuna arkadaşlık etsin diye onu satın alan Fransız bir adamın evine gönderilir.

İnfazcı
Özel ajan Frank Castle istediği her şeye sahiptir: İyi bir aile, mutlu bir hayat ve hareketli bir iş. FBI için çalışan Castle son görevin ardından uzun bir süreliğine Londra’ya taşınacak, karısı ve küçük oğluyla sakin bir hayat sürecektir. Castle’ın son görevi başarıyla sonuçlanır. Ancak ölen uyuşturucu satıcıları arasında yerel mafya lideri Howard Saint’in oğlu da vardır. Saint, oğlunun ölümünden sorumlu olan ajanın izini bulmakta gecikmez.
Oyuncular:Tom Jane, John Travolta

Kral Arthur
“Pirates of the Caribbean 1,2, 3” ,”Armageddon”,ve “Black Hawk Down”,”Con Air”,”Rock”,”Pearl Harbor”,”Enemy of the State”,”Top Gun”,”Days of Thunder”,”Beverly Hills Cop”,”Flashdance”,”American Gigolo” filmlerinin yapımcısı Jerry Bruckheimer; “Training Day”in yönetmeni Antoine Fuqua ve “Gladiator”ün senaryo yazarı David Franzoni’den her sahnesi göz kamaştıran yeni epik destan… Kaderinin gösterdiği yoldan ilerleyerek halkının başına geçen Kral Arthur’ün kuşaktan kuşağa aktarılan unutulmaz öyküsü…
Oyuncular: Clive Owen, Stephen Dillane

Yeniden Sev Beni
Hayal ve gerçeğin birbirine karıştığı atmosferiyle “Yeniden Sev Beni”, aşkın iki kişilik dünyasının gizli sınırlarını araştırıyor.
Alex az sonra bir bara girip Aimee’yi görecek. İlk kez tanışacaklar ya da daha önce tanıştılar ancak farkında değiller. Laf lafı açıcak ikisi birbirine aşık olacak. Alex ve Simone ancak romanlardakine benzer bir şeyler yaşayacaklar. Şehrin başka bir yerinde yaşlı bir yazarsa son romanı üzerine yoğunlaşmış durumda…
Oyuncular:
Nikolaj Lie Kaas, Maria Bonnevie

BEŞİKTAŞ GAZETESİ

SAYI:83, 29 EYLÜL 2004

SAYFA 5

Yine olmadı

BEŞİKTAŞ: 2 – B.B. ANKARASPOR: 3

HAKEMLER: Metin Aydoğan x, Şahan Yılmaz xx, Cemal Gemici xx
BEŞİKTAŞ: Murat xx – Ali Güneş x, İbrahim Toraman xx, Ronaldo x, İbrahim Üzülmez x, Okan x (Dk. 58 Ahmed Hassan xx), Tayfun x, Ahmet Yıldırım xx, İbrahim Akın xx, Sergen xx (Dk. 72 Juanfran x), Carew xx (Dk. 69 Çağdaş xx)
ANKARASPOR: Şenol x – Tolga xx (Dk. 68 Hasanxx), Ramazan xx, Gökmen xx, İsmail xx, Tita xxx, Hürriyet xxx, Molnar xx, Wederson xxx, Saffet xx (Dk. 74 Hüseyin x), Jaba xx (Dk. 71 Sobrinho x)
GOLLER: Dk. 32 ve Dk. 90 Tita, Dk. 59 Carew, Dk. 64 Ahmed Hassan, Dk. 78 Wederson
KIRMIZI KART: Dk. 66 Tayfun (Beşiktaş)
SARI KARTLAR: Hürriyet, Tolga, Gökmen, Molnar, Tita (Ankaraspor), Okan, Ali Güneş, Carew, İbrahim Üzülmez, Sergen, Murat, Ronaldo, Juanfran (Beşiktaş)

Kartal, İnönü’de yine gülemedi. 6 aydan beri evinde kazanamayan Beşiktaş, Ankaraspor’a yaklaşık 20 bin taraftarı önünde 3-2 mağlup oldu. Siyah-Beyazlı takım ilk yarıda Carew’in direk dibinde vuramadığı bir top ve İbrahim Akın’ın çaprazdan attığı şut dışında başkent ekibinin kalesinde tehlike yaratamadı. Siyah-Beyazlılar 32.dakikada Tita’nın ayağından yediği golle devreyi 1-0 yenik kapattı. 59.dakikada Carew, durumu eşitledi: 1-1. 64’te Ahmed Hassan tribünleri ayağa kaldıran ikinci golü kaydetti: 2-1. 78’de Ankaraspor’un diğer sambacısı sahneye çıktı durumu 2-2 yaptı. 90+2’de Tita skoru açtığı gibi takımı lehine kapattı: 3-2. Böylece Kartal Fenerbahçe ve Trabzon’un 13 puan gerisinde kaldı.

Geçen Hafta

Birinci Süper Futbol Ligi’nde 7. hafta karşılaşmaları sonunda, Fenerbahçe ile Trabzonspor liderlik koltuğuna birlikte oturdular.
Ligde bu hafta 31 gol atılırken, Fenerbahçe deplasmanda Gençlerbirliği’ni son dakikalarda attığı 2 golle 2-1 mağlup etmeyi başardı. Geçen hafta 2. sırada yer alan Trabzonspor da deplasmanda Sakaryaspor’u 3-1’lik skorla geçerek Fenerbahçe’yi puanın yanı sıra averaj olarak da yakaladı ve liderliğe ortak oldu.
Şampiyonluk mücadelesi veren takımlardan Galatasaray, İstanbulspor karşısında 4-1’lik skorla bu sezon en farklı galibiyetini aldı.
Beşiktaş ise kendi sahasında Büyükşehir Belediyesi Ankaraspor’a da 3-2 yenilerek düşüşünü sürdürdü.
3 maçı ev sahibi, 4 maçı deplasman takımlarının kazandığı bu haftada 2 karşılaşma da beraberlikle sonuçlandı.
Gol krallığı yarışmasında Trabzonsporlu Fatih Tekke, Sakaryaspor’a attığı 2 golle toplam gol sayısını 8’e yükseltti ve ilk sıradaki yerini korudu. Bu futbolcuyu İstanbulspor maçında 1 gol atan Galatasaraylı Hakan Şükür 6 golle izliyor. Ligde, ayrıca Galatasaraylı Necati Ateş’in, Fenerbahçeli Van Hooijdonk’un ve Trabzonsporlu Gökdeniz Karadeniz’in 5’er golü bulunuyor.
Ligde 7. hafta maçlarında alınan sonuçlar ve 8. haftanın programı şöyle:
Denizlispor-Ankaragücü: 2-0, Akçaabat Sebatspor-Çaykur Rizespor: 0-0, Beşiktaş-Büyükşehir Belediyesi Ankaraspor: 2-3, Gençlerbirliği-Fenerbahçe: 1-2, Malatyaspor-Konyaspor: 5-0, Kayserispor-Samsunspor: 1-4, Sakaryaspor-Trabzonspor: 1-3, Gaziantepspor-Diyarbakırspor: 1-1, Galatasaray-İstanbulspor: 4-1.
8. Hafta:
Konyaspor-Gençlerbirliği, Diyarbakırspor-Sakaryaspor, Çaykur Rizespor-Malatyaspor, Ankaragücü-Gaziantepspor, Trabzonspor-Beşiktaş, Büyükşehir Belediyesi Ankaraspor-Galatasaray, İstanbulspor-Kayserispor, Samsunspor-Akçaabat Sebatspor, Fenerbahçe-Denizlispor

Maç öncesi ve sonrası

Beşiktaş, Büyükşehir Belediyesi Ankaraspor maçına, geçen haftaki Galatasaray derbisinin ilk 11’i ile çıktı. Teknik direktör Vicente Del Bosque, Galatasaray maçının 11’ini bozmazken, sakatlıkları geçen Sergen ve Carew’i forvette oynattı. Beşiktaş, böylece bu sezon ilk kez 2 maç üst üste aynı kadroyla sahaya çıkmış oldu.
Galatasaray derbisinde stadı tıklım tıklım dolduran siyah-beyazlı taraftarlar, aynı ilgiyi Büyükşehir Belediyesi Ankaraspor maçına göstermedi. Özellikle açık tribünlerde boşluklar göze çarparken, karşılaşmayı yaklaşık 20 bin sporsever izledi. Bu arada, 100’e yakın Büyükşehir Belediyesi Ankaraspor taraftarı da eski açık tribündeki yerlerinden takımlarını destekledi. Öte yandan, geçen haftaki Galatasaray maçında olduğu gibi, Ankaraspor karşılaşmasında da güvenlik nedeniyle tel örgü olmayan eski ve yeni açık tribünün ilk sıralarında polisler oturdu.
Kartal’ın taraftarları, ligde kötü durumda bulunan takımlarına maç öncesi destek verdi. Beşiktaş’ın büyük puan farkı ile liderden geride olmasına rağmen maç öncesi taraftarlar futbolcuları tribünlere çağırarak “Yensen de yenilsen de taraftarın seninle’’ diye tezahürat yaptı. Taraftarlar daha sonra futbolcuları tek tek tribünlere çağırarak “yumruk şov’’ yaptırdı.
Taraftarlar ayrıca İspanyol teknik direktör Del Bosque lehine de uzun süre tezahüratta bulundu.
PAF Ligi’nde oynanan maçta Beşiktaş, Ankaraspor’u 3-1 mağlup etti. Fulya Tesisleri’nde oynanan karşılaşmada siyah-beyazlıların gollerini Nail, İbrahim ve Bahadır attı. Konuk ekibin tek golü ise Halil İbrahim’den geldi.
Ahmet Hassan’ın 64’de attığı golden önce Sergen korner kullanacaktı. O sırada Sergen’in yerine Juanfran’ın girmesi için hakeme değişiklik bilgisi verildi. Ancak Bosque müdahale etti ve Sergen korner attıktan sonra değişikliğin yapılmasını istedi. Sergen’in kornerinde de Beşiktaş öne geçti. Bosque sonra bu değişikliği yaptırmadı.
Ankaraspor’a kendi evinde 3-2 yenilen Beşiktaş, ligde 7. haftada zirvenin 13 puan gerisine düştü. Bu sezonki 7. lig maçında 3. yenilgisini alarak, tarihinin en kötü dönemlerinden birisini geçiren Kartal, toplam puan kaybını 15’e çıkardı ve şampiyonluk umutlarını henüz ligin başında tüketti.
Beşiktaş, kendi evindeki 181 günlük galibiyet hasretini Büyükşehir Belediyesi Ankaraspor maçında da dindiremedi. Siyah-beyazlılar, BJK İnönü Stadı’nda yaklaşık 6 aydır taraftarlarını sevindiremiyor. 2003-2004 sezonunun 27. haftasında, 27 Mart 2004’te Gaziantepspor’u 4-1 yenen “Kara Kartallar’’, daha sonra Dolmabahçe’de oynadığı maçlarda Gençlerbirliği ile 2-2 berabere kalmış, Fenerbahçe’ye 3-1, Akçaabat Sebatspor’a da 2-0 yenilmişti.
Bu sezonda yenilenen stadında oynadığı ilk maçta ezeli rakibi Galatasaray ile 0-0 berabere kalan Beşiktaş, başkent takımı karşısında da 3-2 yenilerek taraftarlarına yine 3 puan armağan edemedi.
Beşiktaş-Büyükşehir Belediyesi Ankaraspor maçında kartlar adeta havada uçuştu. Maçın hakemi Metin Aydoğan, adeta sinir harbi biçiminde geçen maçta 1 kırmızı, 13 de sarı kart gösterdi. Beşiktaş’ta Tayfun 66. dakikada kırmızı kartla oyun dışı kalırken, Okan, Ali Güneş, Carew, İbrahim Üzülmez, Sergen, Murat, Ronaldo ve Juanfran, başkent takımında ise Hürriyet, Tolga, Gökmen, Molnar ve Tita sarı kart gören isimler oldular.
Bu arada, Beşiktaş’ta geçen sezon sonradan oyuna girdiği maçlarda attığı gollerle dikkat çeken Ahmed Hassan, bu sezon aynı özelliğini ligdeki ilk golünü atarak gösterdi. Carew de İstanbul’da ilk gol sevincini yaşadı.
DEL BOSQUE: “İstifayı düşünmüyorum. Bizim için çok zor bir gün oldu. Böyle günlerde takımı bırakıp gidicek bir insan değilim. UEFA’daki Bodo maçını düşünüyorum. Oyuncularımı tekrardan canlandırmam gerekecek. İlk yarıda rakip 1-0 öne geçti. İkinci yarı onların reaksiyonuna karşılık verdik. Zafer bizim olacaktı ama beceremedik. Tayfun gibi önemli bir oyuncuyu orta sahadan kaybettik. Hafta boyunca az antrenman yapan ve sakatlıkları olan Sergen ve Carew’i bir noktada çıkarmak durumundaydım. Oynamayanlar her zaman iyi diye düşünülüyor. Ama öyle bir şey söz konusu değil. Oyuncularım sahada iyi mücadele ettiler. Ama ben üzgünüm. Hepimiz hayal kırıklığına uğradık. Seyircimiz buna rağmen bize destek veriyor. Zafer istememize rağmen alamadık ama mutlaka bu zaferleri kazanacağız.”

SAYFA 6

Basketbolu sevdiriyor

Beşiktaş Basketbol takımı geleceğin yıldızlarını bekliyor. Ufuk Sarıca yönetimindeki futbol okulu start aldı ve bugünün minikleri yarın, rakip takımların potalarını zorlayacağı benziyor!
Basketbol Okulu kayıtlar başladı. Ufuk Sarıca, Beşiktaş’ın basketbol yatırımını şöyle ifade ediyor:
“Beşiktaş Kulübü elbette, sadece futboldan ibaret değil. Beşiktaş çatısı altında bir çok branş yer alıyor. Başkanımızın bir beyanı var; Beşiktaş armasının olduğu her branşı, şampiyonluğa başarıya taşımak hedefimizdir, şeklinde. Bizlerin de hedefi, ö0nümüzdeki üç – dört sene için basketbol alt yapısına oyuncu yetiştirmek. Düşünün ki, günümüzde her şey o kadar profesyonel hale geldi ki, maliyetler arttı. Buna göre kulüp, kendi oyuncusunu alttan yetiştirip üretmek, yukarıya bu oyunculardan monte etmek durumunda. Bu durum futbol için de geçerli. Beşiktaş bunu yapıyor. Bunu Basketbol’da da hayata geçirmek istiyoruz. Önümüzdeki yıllarda Beşiktaş A takımına oyuncu verebilmek, genç milli a milli takımına oyuncu verebilmek istiyoruz. Buna bağlı olarak spor okulunun ne denli önemli bir yatırım olduğunun altını çizmek gerek”
Sarıca, oyuncu seçerken ne gibi özellikler arandığına ilişkin öncelikle küçük yaşa rağmen fiziki uygunluğu dikkat çekiyor. Sarıca, ebeveynlerinden ötürü bir çocuğun boyunu belli edebileceğini ve fiziksel gelişimine bakılarak boyunun ne kadar uzayabileceğini tahmin edebildiklerini söylüyor.
“ÇOCUĞUM BASKETBOLCU OLACAK MI?”
Ufuk Sarıca, miniklerin spor okuluna başladıkları zaman sosyal ve fiziksel anlamda gelişimlerini hızlandırdıklarını söylüyor. Hem eğleniyorlar hem öğreniyorlar diyen Sarıca, ailelerin çocuklar üzerinde bir baskı kurmalarının yanlış olduğuna dikkat çekiyor. Milli takımda yetişen ve Efes Pilsen’de oynayan Sarıca, basketbola ‘basketbolcu’ olmak için başlamadığını belirtiyor. Zaman içinde her şey netleşir diyen Sarıca, başarılı bir basketbolcu olabilmeni kat edilen aşamalara bağlı olduğunu söylüyor.
İYİ ORGANİZASYON BAŞARIYI DA GETİRİR
Minikler, basketbol eğitimine başladıklarında onları yeni bir ortam bekliyor. Ekip olmayı öğrenirken bireysel olarak kendilerini nasıl ifade etmeleri gerektiğini de öğreniyorlar. Sarıca, bu tanımlamada önemli unsurun, çocuğun kulübü, takımı benimsemesine bağlıyor. Bunun için de organizasyon önemli olduğuna işaret ediyor. Özellikle spor okullarındaki çocuklara basketbol eğitimiyle birlikte Beşiktaş ruhunu da aşılamaya çalıştıklarını söylüyor. Beşiktaş kültürü denilince, minikler saymaya başlıyor; dostluk, dürüstlük, disiplin, çalışkanlık…
Sarıca, ilk başladığı zamanı hatırlıyor ve çocukken hafta sonları antrenmanlara gittiğini söylüyor. diyordum. O yaştaki çocukta bir çekingenlik oluyor, bizde çocuklarımızın bunu kolay bir şekilde aşmasına da yardımcı oluyoruz, diyerek sözlerini tamamlıyor.

SAYFA 7

UEFA sınavındayız

Beşiktaş, Norveç’te 1-1 berabere kaldığı Bodo Glimt’i safdışı bırakmak için İnönü’de sahaya çıkıyor. Kendi evinde ve seyircisi karşısında Norveç ekibini elemesi beklenen Karakartal, UEFA’daki gururumuz olacak.
Haydi Beşiktaşlılar 30 Eylül’de Karakartal’ı desteklemek üzere BJK İnönü Stadyumu’na. Norveç’te yapılan maçta rakibi ile 1-1 berabere kalan Kartal, 30 Eylül’de Bodo Glimt’i geçmek için İnönü’de sahaya çıkacak. Beşiktaş taraftarı Karakartal’ın İnönü’de Norveç ekibini kesin yeneceklerine inandıklarını belirterek, İnönü Stadı’nı ağzına kadar dolduracaklarını söylediler.
İlk maç Norveç’te oynanmış ve şöyle gelişmişti: Bodo’nun Aspmyra Stadı’nda oynanan ve Rus hakem Nikolay Ivanov’un yönettiği karşılaşmaya Beşiktaş, Siyah formasıyla çıktı. Soğuk ve yağışlı bir havada oynanan mücadeleyi, Beşiktaş’la birlikte Norveç’e giden Başkan Yıldırım Demirören ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile Bodo’da yaşayan bir grup Türk de izleyerek, Kartal’a destek verdi. Mücadelenin 3. dakikasında ayağında çekme meydana gelen Oscar Cordoba, yerini Murat Şahin’e bıraktı. Mücadelenin 20. dakikasında Runar Berg, takımına 1-0’lık üstünlüğü getiren golü kaydederken, bu ilk yarının da sonucu oldu. İkinci yarıda oyuna ağırlığını koyan Beşiktaş, rakibin katı savunmasını aşmakta zorlanırken, 86. dakikada İbrahim Akın’ın ortasıyla ceza sahasında buluşan Ahmed Hassan, topa bekletmeden vurarak Bodo Glimt’in kilidini açtı. Mısırlı oyuncunun golüyle Norveç’te 1-1’lik eşitliği yakalayan siyah-beyazlı ekip, ikinci maç için avantaj elde etti.

Boksörler fırtına gibi

Beşiktaş Boks Takımı, İstanbul Ferdi Boks Şampiyonası’nda rakiplerine karşı büyük üstünlük sağladı ve 7 birincilik elde etti. Eyüp Spor Salonu’nda yapılan müsabakalar sonunda Beşiktaşlı boksörlerden 48 kiloda Altan Uyanık, 51 kiloda Ramazan Ballıoğlu, 57 kiloda Gökhan Dolunay, 64 kiloda Gökhan Üstüner, 69 kiloda Mustafa Karagöllü, 81 kiloda Serdar Üstüner ve artı 91 kiloda Gökhan Güllüce rakiplerini yenerek birinci oldular.

Masa tenisinde ikinci oldu

25-26 Eylül tarihleri arasında İstanbul’da yapılan müsabakalar sonrasında finale yükselen BJK Masa Tenisi Takımı, finalde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile karşılaştı. İlk maçta H. Gazi Yılmaz, rakibi Sefa Avcı’ya 3-2 mağlup oldu. 2. maçta rakip oyuncu Peng Fei, Beşiktaşlı masa tenisçi Halil Hacı’yı 3-1 yendi. Üçüncü maçta BJK’lı oyuncu Fatih Lonca, Gencay Menge’yi yenerek skoru 2-1’e getirdi. 4. karşılaşmada H. Gazi Yılmaz, Sefa Avcı’ya 3-2 mağlup olunca BJK Masa tenisi takımı İstanbul büyükler masa tenisi şampiyonasında 2.’liği elde etti.

Hentbolcular iyi bir başlangıç yaptı

Beşiktaş Erkek Hentbol Takımı 2004-2005 sezonunun ilk maçında Milli Piyango’yu deplasmanda 41-39 yenerek sezona iyi bir başlangıç yaptı. Hentbol Birinci Ligi A Klasmanı’nda ilk hafta maçları hafta sonu yapıldı. Şampiyonluğun en güçlü adaylarından olan Beşiktaş Erkek Hentbol Takımı, Ankara’da Milli Piyango’ya konuk oldu. Siyah Beyazlı ekip, sahadan 41-39’luk galibiyetle ayrılarak, sezona iyi bir başlangıç yaptı. Mücadelede Murat Güder 9, Utku Ergüder 8, Cengiz Hatırnaz 6, Janos Becsi 5, Bülent Erkol 5, Emin Halaç 3, Gökhan Aksu 3, Valeri Parshkov da 2 sayı kaydetti. Beşiktaş 1. hafta sonunda puan cetvelinde 4. sırada yer aldı.
Erkekler ligindeki toplu sonuçlar şöyle:
1.Hafta Sonuçları:
Milli Piyango 39-41 Beşiktaş, Altınordu 18-36 Taşköprü, Çankaya Bld. 39-27 İzmir Bş.Bld., Halk Bankası 35-32 Bafra Belediyesi, Trabzon Bld. 35-39 Nilüfer Bld., Polis Akademisi 36-27 İzmit Bld.

İSTANBUL

HAYDİ ÇOCUKLAR OKULA

İstanbul’da geçen hafta düzenlenen bir seminer acı gerçeği ortaya koydu. Türkiye ile Avrupa Komisyonu arasında imzalanan “AB Türkiye Temel Eğitime Destek Programı” kapsamında, “Çalışan Çocukların Eğitime Kazandırılması Semineri” Taksim Elit Otel’de düzenlendi. Seminere İstanbul’dan 64 rehber ve danışman öğretmen katıldı. Açılışta konuşan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, her yıl aileleriyle birlikte 70-80 bin çocuğun kente göç ettiğini ve bir kısmının okutulmayarak çalıştırıldığını anlattı. Balıbey, “İstanbul’da okula gitmeyen çocuk sayısı 6 bin. Çalışan çocukların yüzde 80’i eğitim almıyor. Hedefimiz, okula gitmeyen bir tek çocuk kalmaması” şeklinde konuştu. SAYFA 4’TE

Deprem tedbiri

Deprem riski taşıyan okullar yıkılıyor. İstanbul Valisi Muammer Güler, yaptığı açıklamada, İstanbul’da deprem riski taşıyan 131 okuldan 62’sini yıkıp, yerine daha büyük okullar yapacaklarını söyledi. Beyoğlu’ndaki Firuzağa İlköğretim Okulu’nun onarılarak yeniden eğitime açılması nedeniyle düzenlenen törende konuşan Güler, Afet Yönetmeliği çerçevesinde okullarda Deprem Master Planı hazırlanması kararı aldıklarını söyledi. Güler, “böyle bir çalışmayı İstanbul’daki bütün okullarda başlattık. Bilimsel olarak da raporlar elimize yeni ulaştı. Şimdi gereğini yerine getiriyoruz. Böyle bir şey yaptığımız için aslında alkışlanmamız lazım.Önemli olan insan hayatıdır” dedi.

Beşiktaş Kaymakamı Nihat Nalbant:
Okullar hazır

Okullar açıldı ve öğrenciler yeni öğretim yılına merhaba dedi… İstanbul’un bir çok semtinde ikamet eden veliler okulların temiz olup olmadığı konusunda merak içinde. Beşiktaş ilçesindeki tüm okullar ise, diğer okullara örnek olacak konumda. Beşiktaş Kaymakamlığından yapılan açıklamaya göre; Beşiktaş ilçesinde yer alan tüm okullar eğitim – öğretim yılına başlamadan önce bakımı yapıldı, gerekli boya badanası işlemleri tamamlandı, temizlendi ve yeni öğretim yılına hazır olup olmadığı denetlendi. SAYFA 3’TE