SAYI 78

GAZETE BEŞİKTAŞ

SAYI:78, 25 AĞUSTOS 2004

SAYFA 3

BRAVO Beşiktaş halkına

Semt sakinlerinden durakların yenilenmesi ile ilgili bir çok talep gelince, Beşiktaş durağı yenilendi. Atatürk Cumhuriyet Demokrasi Anıtı’nın önünde yer alan durak, baştan aşağıya değişti. Beyaz bir görünüme bürünen durak, tahta zeminli bankı ve şeffaf camları ile Beşiktaş’ın merkezinde dikkat çekiyor.
İETT tarafından yenilen bu durak, Beşiktaş’ın diğer duraklarından farklı. Diğer duraklar ise yeşil kenarlıklı, şeffaf camlı ve bankları da madeni. Yenilen durak, Beşiktaş’tan Taksim, Eminönü hattına gidiş yönünde yer alıyor. Dönüş yönündeki durakta ve civar duraklarda ise herhangi bir değişme yok. Bunun nedenini ise, İETT Daire Başkanlığı şöyle açıklıyor, durak yoğunluk kazanmayan bir durak olabilir, durağın yenilenmesi ile ilgili herhangi bir talep olmamıştır, o alanda inceleme kapsamına girmediğinden yenilenme gereği tespit edilmemiştir, şeklinde belirtiliyor.
Eğer Beşiktaş durağının bir benzerini bulunduğunuz duraklar için de istiyorsanız, İETT’ye başvurmanız yeterli. Resmi makamların talepleri dışında vatandaşların da İETT’ye taleplerini bildirerek inceleme yaptırabilirler. Bunun için İETT Daire Başkanlığı’na ayrıntılı bir şekilde durak yenilenmesi için (0212) 252 63 61 no’lu faksla talep edebilirsiniz. Göndereceğiniz her faksta, mutlaka açık adres ve telefon numarasının olması ise gerekiyor. Talepler, o bölgede yapılacak gerekli denetim ve incelemeden sonra değerlendiriliyor ve buna göre durakların yenilenip yenilenmeyeceği kesinleşiyor.

HALK MECLİSİ

Abbasağa Mahallesi Yüksel Ağat: Birkaç gün önce yaşanan yağış ile ilgili olarak pek bir sorun yaşamadık. Ancak yine de bir tane su baskını oldu. Bodrum katı jandarma mektebi sok. 69 numara yanındaki binadan dolan su yandaki evi etkiledi. Belediye geldi suyu çekti. Su basmasıyla ilgili başka sorun olmadı. Bir haftadır mahallemizin elektirkleri yanmıyor. Sorun trafolar ilgili sanırım. Sokak hayvanları başı boş dolaşıyor. Belediyeden bu konuda yardım istiyoruz.
Dikilitaş Mahallesi Abdullah Sızmaz: Yağmurda hiçbir şey olmadı, açıkçası bu sene iyiydi. Altyapı olunca oluyor. Her sene su baskınları oluyordu bu sene bir sorun yaşanmadı. Bizim şu an ki sıkıntımız ise, okullara kayıtların başlamasıyla bağış sorunu. Bağış zorunlu değil ama okul müdürleri, banka dekontu gelmeden kayıt yapmıyor. Bu okullar, devlet okulları… Gazete Beşiktaş aracılığıyla Milli Eğitim Müdürlüğü’ne sesleniyorum.
Konaklar Mahallesi Oya Çolpan: Yaşanan yağmur sonrası mahallemizde Koza Sitesinde bir blokta su taşması oldu. Belediye yetkilileri suyu çektiler. Ama geçici bir çözüm aslında. Kanallar suyu taşımaya yetmiyor. Bu yüzden kanalların yenilenmesi, büyütülmesi gerekiyor. Bununla beraber Yeni Levent Sitesi’nde, Ladin Sokak’ta mazgalların tıkalı olmasından dolayı taşma oldu. Bir de 4 levent metro çıkışındaki yerler, mazgallar tıkalı olduğundan su taşmalarına sebep oldu. Hatta oradaki işyerlerine kadar su bastı. Müdahale olmasa çok daha kötü şeyler yaşanabilirdi.
Mecidiye Mahallesi Sabit Akgün: Yağmurlardan sonra ana caddedeki binaların altını su basıyor. Alt yapı, kanalizasyon bozuk. Hayati bir şey olmadı ancak vatandaşlar yine de yağmur yağınca sıkıntı çekiyor. Bu sorun boruların yetersizliğinden kaynaklanıyor, değişmesi gerekiyor. Önemli olan da, ara sokaklar bir bakıma. Çünkü, ana caddedeki kanal gerekli kadar derin olmadığı için ara sokaklarda bu basmaları oluyor. Künkler, küçük çaplı düşünülmüş bir mahalleye göre ancak mahalle büyüdükçe bu kapasitedeki kanallar yetmiyor. Su baskınlarının her zaman yaşanacağın tehdit altında olan sokaklar ise şöyle; Kırmızı sokak, Fıstıklıköşk sokak, Gülistan sokak, Şehit Nuri Pamir sokak.
Ortaköy Mahallesi Refik Mamunlu: Mahallemizde yağmur sonrası bir sıkıntı yaşamadık. Bir alt yapıya sahip, yeni yapıldı. 1984 yılından sonra yeniden elden geçirildi, 3 belediye başkanı atlattı. Dereboyu’nda kanallar yoktu, kanallar döşendi. Bu yapım çalışmaları ise, Mümtaz Kola zamanında gerçekleşti. Yolun sağına soluna kanallar döşendi, şu anda da her hangi bir sorun yaşanmıyor.
Sinanpaşa Mahallesi Zeki Bölükbaşı: Yaşanan yağmur sonrası pek etkilenmedik. İlginçtir ki bu sene yağmur yağdı bir sorun olmadı. Bunun nedeni de, kanalizasyonun yapılmasıdır. Geçen sene tam olarak bu çalışmalar bitmişti. Bu yıl rahat ettik. Böylelikle hiçbir yağıştan etkilenmedik. Mazgallara gelince ise, periyodik bakımları yapılıyor. Bu yüzden sorun yaşamıyoruz.
Bebek Mahallesi Aydın Onar: Bebek’te pek bir şey olmadı, alt yapımız sağlam. Epey zaman önce alt yapısı oluşturulmuş, 1980’li yıllarda. Şu anda asfalt dökülüyor, yeni baştan kanallar düzenleniyor, su ızgaralarını yeniden koyuyorlar. Bunları Büyükşehir Belediyesi yapıyor. Şu anda hiçbir sorun yaşamıyoruz. Kimi kanalizasyonlar 60 – 70 seneden beri yapılmamıştı. Taşmalar oluyor. Yandan, duvardan taşıyor ya da geriye tepiyor. Kara Kanal bile hala bu zamanda rastlanabiliyor. Bu büyük çoğunluğu İSKİ’nin sorunu. Ufak tefek arızalar oluyor ancak bütün kanalları döşediler, yolu kapladılar ancak yarısı yapıldı, yarısı kaldı. Bu durumu da Beşiktaş Belediyesi’ne ilettim, Sayın Ahmet Yoldar ilgilendiler, eksik olmasın her işimizle ilgileniyorlar. Çalışmalar iyi gidiyor.
Türkali Mahallesi Ahmet Bayraktar: Bu yağmurla birlikte şöyle bir bakarsak hiç sorun yaşamadık. Çünkü, Ihlamurdere Caddesi’nin Yusuf Namoğlu zamanında künkleri değişmişti. Bu yüzden hiçbir sıkıntımız olmadı. Arada mazgallar tıkandığı için sorun yaşanıyor ve belediye temizleyince sorun kalmıyor. Evlere su basmıyor elbette kanalizasyon tıkanmadığı sürece. Herhangi bir baskın yaşanmaması biraz vatandaşa bağlı. Ama bu yağmurda bir sorun çıkmadı.
Levent Mahallesi Muzaffer Türk: Geçtiğimiz günlerde yağmur yağdı ve Levent’te her hangi bir sorun yaşamadık. Mazgallar da gayet temiz. Şöyle ki, Levent’in alt yapısı 50 sene önce yapılmış. Ancak tabi kanalların genişletilmesi lazım
Arnavutköy Mahallesi Sedef İrteş: Yağan yağmurda Set sokaktaki duvarımız uçtu. Selden kaynaklandı. Aslında çok yoğun bir yağış olmadı ama sadece böyle bir sıkıntı yaşadık. Fakat bunun dışında pek fazla sorun yaşamadık. Mazgallar ise zaten periyodik zamanlarda temizleniyor. Kanalizasyona gelince, her hangi bir sıkıntımız yok. Şu andaki en büyük sıkıntı, sokak lambalarının yanmaması. Onunda sebebi, TEK’in taktığı ampullerin kalitesizliği. Ampuller değişse de ya hiç ışık vermiyor ya da bir gün sonra ampul yanıyor. Bu konuda şikayetçiyiz. Takılan ampuller randıman vermiyor.
Kültür Mahallesi Dursun Gül: Yağmur sonrasında yaşanan ilk sorun ızgaralarda oldu, bu logarların kapaklarında ızgaralarında taşmalar oldu. Tıkanıklıklar meydana geldi. Muhtarlığın önünde var, mesela. Ali Yalkın İlköğretim’in oralardaki ızgaralar ile ilgili biraz sıkıntılarımız oldu. Kimi ara sokaklarda da yaşandı. Evvelce daha iyiydi ancak seçimlerden sonra bir boşluk olduğuna inanıyorum. Belediyede de geç kalınmalar oldu. Hatta Park ve Bahçeler ile çok uğraşıldı. Nerede ise, kurudu. İhaleler gecikti. Ancak şunu da söylemeliyim ki, temizlik gayet iyi. Alt yapı ile ilgili kimi sorunlar yaşanabiliyor mesela, asfalt çalışması yapıldı. Çıkmaz sokakta yapıldı asfaltlama. Ancak vatandaşlarca tepkiyle karşılandı çünkü orada alt yapı yok. Mesela, logar ağızları altta kalabiliyor. Tretuar da yapılınca arka taraflarda çukurlar meydana geliyor ve bodrum katlarına su basmalarına neden oluyor.
Kuruçeşme Mahallesi Adnan Soysal: Yağmur sonrasında herhangi bir sorun olmadı. Mazgallar veya kanalizasyonların durumunda bir sorun çıkmadı. Gecekondu bölgelerinden endişe ettim ancak beklenildiği gibi olmadı. Çünkü o bölgenin yapısı itibariyle yüksek olmasından dolayı su basmaları gibi durum yaşanmadı. Ancak bayırın üzerinde yer alan gecekondular için endişemiz toprak kayması olabileceği idi, neyse ki böyle bir şey yaşanmadı. Gerekli olanları belediyeye bildiriyoruz. İsteklerimiz yavaş yavaş gerçekleşiyor. Gazete BEŞİKTAŞ aracılığıyla, başkanımız İsmail Ünal ve başkan yardımcısı Ahmet Yoldar’a gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkürlerimi iletiyorum.

Laila çıkışı seks tuzağı

Edinilen bilgiye göre işadamı Yavuz G. Laila’dan çıkışta kendini masöz olarak tanıtıp arabasına binen iki genç kızla otele gitti. İddiaya göre kızlar, işadamını ilaçlı içkiyle uyutup soyduktan sonra kaçtı. Yavuz G. olaydan sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü gasp bürosuna başvurarak iki kızdan şikayetçi oldu. Kızlardan biri yakalandı. Olay şöyle gelişti; Laila’ya eğlenmeye giden Yavuz G. eğlence çıkışı Beşiktaş istikametine giderken iki genç kızı arabasına aldı. Otelde ilaçlı içkiyle uyutulan işadamının cep telefonu, kredi kartları ve BMW marka otomobili çalınmıştı. Şikayet üzerine Ebru G.’yi yakaladı, Hande S. ise aranıyor.

SAYFA 4

‘Gelin taraftarı birlikte eğitelim’

Futbol maçlarında kavganın eksik olmadığını söyleyen Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Sıddık Yarman başta Futbol Federasyon başkanı olmak üzere tüm kulüp başkanlarına seslendi: “ Taraftar eğitimine önem verelim”
Prof. Dr. Sıddık Yarman her kulübün bir stadı olduğunu belirterek “ bu statta dev televizyon ekranları var. Burada önemli maç dakikalarının tekrarı veya reklamlar yayınlanıyor. Bu ekranların sayısı daha da arttırılıp, eğitici yayınlar verilebilir. Bu konuda biz üniversitelerde bir görev düşüyorsa seve seve yardıma hazırız dedi.
İpin ucu kayıyor
Prof. Dr Sıddık Yarman konu hakkında şunları söyledi; “Spor centilmenliktir, insanları eğitir,.vücudu zinde kılar. Kaynaşmayı sağlar, kardeşliği teşvik eder. Sporu bir kan davası haline getiremezsiniz. Herkes yenmeyi ve yenilmeyi kabullenmelidir. Bu bir kültürdür. Galibiyetin kutlamasının dahi kendine has özellikleri olması lazım. Her şeyde aşırıya kaçıyoruz. Buda tavandan tabana yayılıyor. Ülkemizde son yıllarda nüfus artıkça eğitimin aynı düzeyde gelişmediğini düşünüyorum. En küçük bir olayda insanların birbirini öldürmesi, kavgaların çıkması, magandaların silah atarak kutlama yapması yanlış. İnsanların ölmesini anlayabilmek mümkün değil. Her düzeyde eğitimin olması lazım. İnsanlar üniversite bitirememiş olabilir. Ama bitiren de bitirmeyen de bazı değerleri beraberinde taşımaları gerekir. Biz elbirliği ile bu kültürü ve eğitimi vermeliyiz. Bununda bir çok yolu var. İnsanlar istedikleri futbol takımını tutabilir. Bu güzel bir olaydır. Çünkü insanları bu yılla bir araya gelir. Sosyalleşir. Takım ruhu acısından bu yararlıdır. Bu yönüyle futbolun da insanların bütünleşmesi ve kültürlerin yükselmesi anlamında değeri vardır. Ancak bir eğitim mekanizması da olması gerekir. Çünkü son zamanlarda olay başka ve yanlış yönlere kaymaya başladı. Eğitim mekanizmasını siz kuramazsanız, ehli olmayanlar bu işi ele alır. İpin ucu da kaçar. Bunu düzeltmekte bize düşüyor.”
Sosyal fayda bizim görevimiz
Prof. Dr. Sıddık Yarman konu hakkında daha sonra sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye futbolu son yıllarda büyük yerlere geldi. Moralimiz yükseldi. Kulüplerimiz Avrupa’ da varlığımızı hissettirdi. Bunlar çok önemli meseleler. Peki biz futbol oynama kültürünü geliştirdik ama maç seyretme kültürünü geliştiremeyecek miyiz? Kendimizi daha uygar koşullar altında deşarj etmenin yollarını araştırmayacak mıyız? Zaman geçmeden, stadyumların bir eğitim merkezi olmasını arzu ediyorum. Yalnız futbolcunun gelişimini değil taraftarın gelişimini de kulüpler sağlamalıdır. Hiç değilse bazı girişimlerle öncülük etmelidir. Sosyal fayda sağlamak görevleridir. Örneğin, statlarda dev ekranlar var, madem ki orada araç kuran sistemler var, madem ki insanlar erkenden stadyuma gidiyorlar, orada çok eğitici filmler de olabilir. Anadolu ile, İstanbul’un kültürü ile, kent kültürü ile, trafikle, iletişimle veya benzeri birçok sonuyla ilgili kısa filmler gösterilebilir. İnsanları sıkmadan, eğlendirici bir biçimde bunlar verilebilir. O arada reklamlar da olur. Diğer işlerde yapılabilir. Ben bir tecrübeli üniversite rektörü olarak Türkiye’deki spor kulüplerinin başkanlarına ciddi bir çağrıda bulunmak istiyorum. Sevgili spor kulüpleri başkanları, yöneticileri, siz üniversiteler kadar sorumluluğu üstlerinize almışsınız. Hatta üniversitelerden çok daha sorumlu bir durumdasınız. Çünkü okumuş veya okumamış insanları veya değişik eğitim düzeyindeki insanları bir araya toplayabilecek gücü üstünüzde bulunduruyorsunuz. Milyonlar sizi takip ediyor, dolayısıyla siz her maçınızı bir okul eğitimi gibi düşününüz. Seyirciye eğitici filmler hazırlayın. Mesajlar verin. Her şeyden önce sporun centilmenlik simgesi olduğunu vurgulayın.”

SAĞLIK HATTI

Bu besinler kanserle savaşıyor

Yapılan araştırmalara göre bütün kanser türlerinin yüzde 70’inin kötü diyetle bağlantılı olduğu, sağlıklı diyet ve beslenmeyle de kansere yakalanma oranının düşürülebileceği iddia edildi. Kanser ve beslenme ilişkisi üzerine yapılan araştırmaların sonucu olarak ortaya çıkan durum şöyle:
Pankreas: Beklegil, çay, domates ve domates ürünleri.
Mesane: Sarımsak, yeşil yapraklı sebzeler, soya ürünleri, çay (yeşil ya da siyah), sarı-turuncu sebzeler, yoğurt ve diğer fermente süt ürünleri.
Mide: Brokoli, Brüksel lahanası, lahana, bakla, sarımsak, yeşil çay, kara lahana, soğan, portakal ve diğer narenciye meyveleri, domates ve domates ürünleri.
Göğüs: Yağlı süt, elma, buğday kepeği, Brizelya fındığı, baklagiller ve fasulyeler, brokoli, Brüksel lahanası, küçük mantarlar, lahana, havuç ve havuç suyu, kiraz, vcişne, yağlı balık (somon, ton), keten tohumu, keten tohumu yağı, sarımsak, kök lahana, düşük yağlı süt ürünleri, kabuklu yemişler, kırmızı turp, soya ürünleri, ıspanak, tam tahıllar, sarı-turuncu sebzeler, yoğurt.
Kolon: Brezilya fındığı, brokoli, Brüksel lahanası, lahana, havuç, karnabahar, sap kereviz, yağlı balıklar, sarımsak, üzüm ve üzüm suyu, kara lahana, baklagiller, kıvırcık, düşük yağlı süt ürünleri, kabuklu yemişler, yulaf kepeği, tam tahıllar, yoğurt ve diğer fermente süt ürünleri.
Karaciğer: Sarımsak, yeşil çay.
Akciğer: Brezilya fındığı, brokoli, Brüksel lahanası, lahana, havuç ve diğer sarı turuncu sebzeler, karnabahar, acı biber, kara lahana, düşük yağlı süt ürünleri (kaymağı alınmış süt hariç), soğan, portakal, ıspanak, diğer yeşil yapraklı sebzeler, domates ve domates ürünleri.
Yumurtalık: Brokoli, Brüksel lahanası, lahana, karnabahar, kara lahana ve diğer yeşil yapraklı sebzeler, sarı-turuncu sebzeler.
Prostat: Brezilya fındığı, Brüksel lahanası, brokoli, lahana, kanola yağı, karnabahar, kara lahana, az yağlı süt ürünleri, zeytinyağı, fıstık yağı, soya ürünleri, domates ve domates ürünleri.
Yemek borusu: Yeşil çay, domates ürünleri.

SAYFA 9

Kampanyalar bitmek bilmiyor

Yaz bitti bitiyor ama kampanyalar henüz bitmiş değil. Siz de vakit varken birbirinden değişik modellerde elbiseler, kotlar, takımlar, tişörtler için adreslerinizi belirleyin. Hem şık hem bakımlı olmak isteyen kadınlar için de çeşitli seçenekler mevcut. İşte sizler için bazı seçtiklerimiz…
Saçlarınız artık daha güzel: Birbirinden değişik saçlar için vazgeçilmez bir ürün şimdi piyasada. Dalgalı, düz hacimli, bukleli… saçınıza istediğiniz şekli vermek için Philips’in saç bakım ürünlerinden birini kullanmanız mümkün. Saçlarına özen gösteren kadınların tercihleri arasında yer alan Philips’in saç bakım ürünleri ile her gün birbirinden farklı saçlara sahip olabilirsiniz.
Nivea ile dikkat çekin: Nivea 200 ml saç bakım ürünleri saçlarının bir türlü şekle girmemesinden ve kırılmasından yakınanlar için bire bir. Piyasada yer alan Nivea saç bakım kremi ile saçlarınız forma girebilir, şekillendirilebilir, sağlık kazanabilir. Üstelik çok makul fiyatta… Yaklaşık olarak 7 milyon TL’ye bulabilirsiniz.
Cildiniz Dermalogica ile koruma altında: Hassas ciltleri korumak artık zor değil. Dermalogica ile bu sorunu kökten çözebilirsiniz. Cildiniz stressten hava değişikliğinden hassaslaşabilir, cildiniz susuz kalabilir. Nemsizlikten dolayı oluşan ince çizgilerden Dermalogica ile kurtulabilirsiniz. Cildinizi korumak için ise Dermalogica’nın üç tane ürünü piyasada. Multi Active toniği, Skin Hydrating nemlendirici maskesi ve Skin Hydrating destek bakımı ile cildiniz yeniden canlanacak.
Jean tutkunları için..: Blue System’de yüzde 50 indirimli satışlar devam ediyor. Her yaş grubu için bir çok alternatif var. Fiyatlar yaklaşık olarak 30 milyon TL ile 50 milyon TL arasında değişiyor. Mini etekler ise yaklaşık olarak 40 milyon TL. Eğer kredi kartınız var ise, alışverişinizde 6 taksit imkanı da sizler için. Daha detaylı bilgi almak için tel: (212) 243 10 72
Eksmar’da kaçırdıklarınızı bulabilirsiniz: Güneşli’de bulunan Eksmar’da seçkin markaların seri sonu kotlarını bulmanız mümkün. Replay, Guess, Levis ve Diesel markalarının seri sonu kot pantolonları Eksmar’da çok uygun fiyatlarda yerini alıyor. Replay jeanlar yaklaşık olarak 60 milyon TL’den Levis jeanlar 29 milyon TL’den başlıyor. Levis jean etekler ise 86 milyon TL’den satışa sunuluyor. Replay montların fiyatı ise, 120 milyon TL.
Mavi Jean isteyenler, haydi Olivium’a: Mavi Jean düşkünleri için yeni bir fırsat daha. Güneşli, Bostancı veya Olivium Alışveriş Merkezi’’de outlet mağazalarından uygun fiyatlara birbirinden değişik modellerde Mavi Jeanler bulabilirsiniz. Fiyatlar 25 milyon TL’den başlıyor. Mini etek sevenler de unutulmamış, yaklaşık olarak 35 milyon TL. Kot mont ise 50 milyon TL.
Diesel ile şık olun: Diesel markasının kadın modelleri dışında erkek ve çocuk modellerini bir arada bulmanız mümkün. Çeşitli modellerin yer aldığı Bostancı’daki Outset’te Diesel imzalı bir çok ürün vitrinlerde çok cazip fiyatlarda. Fiyatlar ise 55 milyon TL’den başlıyor.
OutFıt Garage Outlet’ten büyük fırsat: Outfıt Garage’in koleksiyonunu oluşturan Lee, Wrangler ve Bigstar marka kot pantolonlar, 19 milyon liradan itibaren… Bostancı’da bulunan Outfıt mağazalarında birbirinden değişik modeller bulmanız mümkün. İndirimler bitmeden bu fırsattan yararlanın.
Şifon size çok yakışacak: Yaz mevsiminin favorileri arasında yer alan şifonlar şimdi tüm vitrinlerde çeşitli modelleriyle baş döndürüyor. Stilettolarla tamamlanan giyim tarzının benimseyen kadınların adresi ise, Morgan. Morgan ismini taşıyan elbisenin fiyatı, 188 milyon TL.
Mudo’da yüzde 70’e varan indirim: Mudo, kadınlar için özel bir kampanya düzenliyor. Yüzde 70’e kadar varan indirimlerden yararlanmak için ise, önümüzdeki hafta sonu Mudo mağazalarına yolunuzu çevirmeniz gerek. Birbirinden değişik modeller için fırsatı kaçırmayın…
Sonbahar kadınlarına özel koleksiyon Home Store: Home Store ile sofistike bir sonbahar yaşayacaksınız. Koleksiyonda ağırlıklı olarak bej ve toprak tonları, mürdüm ve acı kahve, hardal, avakado yeşili ve petrol mavisi yer alıyor. Sonbahar mevsimine damgasını bu renkler vuracak.

OTOMOBİL

Fiat 4×4 2006’da geliyor

Fiat ile Suzuki’nin birlikte üreteceği SUV (Sport Utility Vehicles), gelecek nesil Vitara’nın platformunu paylaşacak. 2006 Kış Olimpiyatları’nda piyasaya çıkması beklenen araç, konsept olarak daha önce bir fuarda sergilenecek. Fiat’ın bu hamlesinin Volkswagen, Renault ve Peugeot gibi üreticilerin bu segmente daha fazla ilgi göstermesine neden olabileceği belirtiliyor. Bu yeni projeye büyük önem veren Fiat, japon otomotiv üreticisi Suzuki ile işbirliği yapıyor. Fiat’ın 120 beygir gücündeki 1.6 litrelik JTD 16V motoru da ilk kez bu otomobilde kullanılacak.

BAR/CAFE

ET-X/KURUÇEŞME

Boğaz’da yalnızca balık keyfi yapılır diye düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Bir ay önce Kuruçeşme’de hizmete giren ET-X sayesinde artık boğaza karşı kebap keyfi de yapabileceksiniz. Mekan, Boğaz’ın ilk et lokantası olma özelliğini taşıyor. Burada geleneksel tüm kebapların yanısıra, fırında ET-X kaburga, ET-X pirzola gibi özel yemekleri tadabilirsiniz. Bir yanda boğaz, bir yanda orman ve tepenizde ışıldayan yıldızlar. Akşam saatlerinde yemek keyfini uzun saatlere yaymak gerek! Tel: 0212 263 37 37-47

TEKNOLOJİ

Müzisyenlere özel klavye

Creative’in Prodikeys DM adlı yeni ürününü duyurdu. Bu ürün, daha önceden ödül kazanmış ve dünyanın ilk PC ve müzik tabanlı klavyesi olan Creative Prodikeys’in geliştirilmiş bir versiyonu. Creative Prodikeys DM (Desktop Music) yeni ve daha kompakt bir tasarıma sahip. Ürün üzerinde 37 tuşlu MIDI klavye, Sustain ve Octave Shift gibi müzik kontrolleri, Pitch Bend Wheel ayarı ile ergonomik tasarımlı multimedya klavye bir araya getirilmiş. Creative Prodikeys DM ile birlikte kullanımı kolay bir yazılım hediye ediliyor.

SAYFA 10

SİNEMALAR

İnsanlık Suçu
Günümüz Fransa’sında geçen film, Pierre Brossard adındaki yaşlı bir adamın hikâyesini anlatıyor. Brossard gençliğinde, II. Dünya Savaşı yıllarında nazilerle işbirliği yaparak ve kendi vatandaşlarına ihanet ederek büyük bir suç işlemiştir. Yaşlı adam hiç yargılanmamıştır ve gözlerden ırak, sakin bir hayat sürmektedir. Kararlı bir hakim ve vicdanının sesini dinleyen bir subay bu üstünden yıllar geçmiş olayı tekrar gündeme getirirler.

Kayıp Aranıyor
80’lerin fetiş oyuncusu Rosanna Arquette’in tüm kızgınlığı ile soruyor. Neden erkek oyuncuların kariyerleri 60’lı yaşlarına kadar uzanırken, kadınların son kullanma tarihleri 40’ı bile bulmuyor. Üç kez Oscar’a aday olan ve zamanının en önemli kadın oyuncularından sayılan Debra Winger’ın ortadan kaybolmasını metefor olarak kullanan belgeselde Rosanna Arquette, her biri zamanından yüzbinlerce kişinin rüyalarına girmiş 40 yaşın üzerinde pek çok oyuncunun tanıklığına başvuruyor. Seyirciye kahkakalarla geçecek 100 dakika vaat ediyorlar.

Mavi Yalanlar
Sandro, İbiza’da yaşayan, 50 yaşında bir porno film yönetmeni. İnişli çıkışlı hayatının en kaydadeğer ürünü 17 yaşına basan kızı Luce. Ancak, gelip geçici bir aşkın meyvesi olan bu genç kız ile babasının ilişkisi, birlikte geçirdikleri birkaç tatilden ibaret. Ne annesi ne de babasından beklediği ilgiyi göremeyen Luce ise hayatını bir yatılı okulda geçiriyor. Yaz tatili için babasının yanına geldiğinde, ortalığı nasıl da karıştırdığından hiç haberi yok. Tekstilci sandığı babası Sandro’nun lüks malikanesinde yeni bir porno film çekmeye başladığını bilmiyor ne de olsa…

Shrek 2
2001 yılının Oscar ödüllü olay filmi “Shrek”in devamında Shrek, Prenses Fiona ve Eşek, bataklıklar dünyasından çıkıp bambaşka ülkelerde yepyeni maceralara yelken açacaklar.
Birinci filmde Prenses Fiona’yı kurtarmak için, şeytani ruhlu Lord Farquaad ve ateş saçan ejderhaya karşı mücadele veren Shrek, finalde güzel prensesle evlenerek mutluluğa ulaşmıştı. Ürkütücü görünümlü ama iyi yürekli kahramanımızı “Shrek 2”de çok daha büyük bir engel bekliyor: Sevgili eşinin vatanı olan Uzak Ülke’ye giderek kayınpederi ve kayınvalidesiyle tanışmak…

SPOR YAZILARI

BEŞİKTAŞ GAZETESİ

SAYFA 5

Biraz sabır

DENİZLİSPOR: 3 – BEŞİKTAŞ: 1
HAKEMLER: Oktay Demiray xx, Fatih Gündoğdu xx, Cem Sakman xx
DENİZLİ: Souleymanou xxx – Özgür xx, Kratochvil xxx, Burak xxx, İbrahim xx, Mikka xxx, Tomas xxx, Serhat xxx, Mustafa Keçeli xxx, Timuçin xxxx (Dk. 90 Bülent?), Ömer Rıza xxx (Dk. 60 Alp xx)
BEŞİKTAŞ: Murat x – Ali Güneş xx, Ronaldo xx, İbrahim Toraman x, İbrahim Üzülmez x, Tayfun x, Okan x (Dk. 70 Berkant x), Tümer xxx, Juanfran x (Dk. 46 İbrahim Akın xx), Ahmed Hassan x (Dk. 46 Sergen x), Veysel xx
GOLLER: Dk. 31 Ömer Rıza, Dk. 73 Tümer (penaltıdan), Dk. 75 Timuçin, Dk. 83 Alp
SARI KARTLAR: Dk. 57 Özgür, Dk. 76 Timuçin, Dk. 84 Alp (Denizlispor), Dk. 9 Tümer, Dk. 53 İbrahim Akın (Beşiktaş)

Siyah-Beyazlılar, 18 yıldır yenilmedikleri Horoz’a deplasmanda boyun eğdi: 3-1. Maçın geneline bakıldığında topla daha fazla oynayan Beşiktaş idi. Ancak takım olarak iyi organize olamadıklarından sahadan yenik ayrıldılar. Böylece Kartal, 3 haftada 7 puan yitirdi. Denizlispor ise takım oyununu iyi uyguladığından gülen taraf oldu. 31.dakikada Timuçin, Ömer Rıza’yı gördü. Bu oyuncunun bekletmeden vurduğu top köşeden filelerle buluşunca Beşiktaş ilk yarıyı 1-0 mağlup kapadı. 73. dakikada Kartal eşitliği yakaladı. İbrahim’in ceza alanı içinde Ronaldo’ya yaptığı hareketi hakem penaltı ile değerlendirdi. Topun başına geçen Tümer Souleymanou’yu terse yatırdı: 1-1. Beşiktaş’ın sevinci kursağında kaldı. 75’te Timuçin’in vuruşunda top Ali Güneş’ten sekip filelerle kucaklaşınca Horoz yeniden öne geçti: 2-1. 83. dakikada Timuçin soldan taşıdığı topu Alp’in önüne bıraktı. Bu oyuncu da skoru ilan etti: 3-1.

Geçen Hafta

Birinci Süper Futbol Ligi’nde 2004-2005 sezonunun 3. hafta maçları sonunda Trabzonspor, liderliğini averajla sürdürdü. 28 golün atıldığı ligin 3. haftasında Trabzonspor, deplasmanda Malatyaspor’u 4-3 yenerek liderlik koltuğunu bu hafta da bırakmadı. ‘’3 Büyükler’’den Galatasaray, kendi sahasında Çaykur Rizespor’u Necati’nin golleriyle 2-1 yenerken Fenerbahçe, İstanbulspor’u 3-0 gibi net bir skorla geçti. Ligde şu ana dek beklediğini bulamayan Beşiktaş ise Denizlispor deplasmanında 3-1 yenilerek, bu haftayı puansız kapattı. 3. haftada 3 maçı evsahibi, 2 maçı deplasman takımları kazandı, 4 maç da berabere sonuçlandı.
GOL KRALLIĞI: Gol krallığı yarışmasında, Trabzonsporlu Fatih Tekke 5 golle ilk sırada yer alırken, Galatasaraylı Hakan Şükür, Denizlisporlu Ömer Rıza, Fenerbahçeli Van Hooijdonk ve Ankaraspor’dan Jaba, 3’er golle ikinciliği paylaşıyor. Ligde 3. hafta maçlarında alınan sonuçlar, 4. haftanın programı ve puan durumu şöyle:
İstanbulspor-Fenerbahçe (0-3), Gençlerbirliği-Büyükşehir Belediyesi Ankaraspor (1-1, Samsunspor-Konyaspor (1-1), Malatyaspor-Trabzonspor (3-4), Denizlispor-Beşiktaş (3-1), Akçaabat Sebatspor-Diyarbakırspo (2-2), Gaziantespor-Sakaryaspor (1-0), Kayserispor-Ankaragücü (1-1), Galatasaray-Çaykur Rizespor (2-1).

Maç öncesi ve sonrası

Beşiktaş, Denizli maçına ayağındaki nasır nedeniyle ağrıları olan ve operasyon geçiren Carew, Pancu, Serdar Özkan, Cordoba, Ahmet Yıldırım, Emre Aşık, Tayfur ve Fatih’ten yoksun bir kadroyla çıktı.
Cezası biten Tümer ilk kez forma giydi. Teknik direktör Vicente del Bosque, gol bölgesinde de sakat olan Carew’in yerine Veysel’e görev verdi. Juanfran ve Tayfun da kadroda yer bulan diğer isimler olurken, Sergen ise yedek kulübesindeydi.
Denizli’de cezalı Ersen Martin ve sözleşmedeki özel madde gereği Beşiktaş’tan transfer edilen Ümit Aydın forma giyemedi.
Çevre illerden gelen Beşiktaş taraftarları, kent girişinde durduruldu. Bu taraftarlar, üst araması yapılmasından ve biletlerinin alınmasından sonra, polis gözetiminde toplu olarak Atatürk Stadı’na götürüldü.
Karşılaşmayı, kendilerine üst kapalı tribünden yer ayrılan 1500 dolayında Siyah-Beyazlı taraftar izledi. Denizli Beşiktaşlılar Derneği, Kartal’ın Başkanı Yıldırım Demirören ve yönetim kurulu üyelerine yemek verdi. Maçta 600 resmi, 200 sivil olmak üzere toplam 800 polis görev yaptı.
PAF takımlar maçı da 1-1 berabere sona erdi.
Beşiktaş’ta ilk kez Denizli’ye karşı forma giyen son transfer Juanfran kötü bir performans sergiledi. Topla 13 kez buluşan Juanfran, 2 isabetli pas attı. Paslarından 4’ü yerini bulmadı. 1 top kaparken, 4 de top kaptırdı. Denizli kalesine 1 şut çekti. Juanfran 2. yarının başında yerini İbrahim Akın’a bıraktı.
2 haftadır maç kadrosunda kendine yer bulamayan Sergen, Denizli maçının ikinci yarısında oyuna Ahmed Hassan’ın yerine alındı. Ancak başarılı olamadı. Süper solak maçtan sonra da “Böyle bir oyun ve sonuç beklemiyorduk” dedi.
Beşiktaş uğursuzluğu Denizli karşılaşmasında da kıramadı. Lig tarihinde 799. galibiyetini 4 Nisan 2004’te Galatasaray’ı 2-1 yenerek elde eden Beşiktaş, 131 gündür kazanamıyor. Denizlispor’a deplasmanda en son 23 Mart 1986 1-0 mağlup olan Kartal, 18 yıl sonra yenilgiyle tanıştı.
Maçın hakemi Oktay Demiray en büyük hatasını Burak’ın İbrahim Akın’ı çekerek düşürdüğü pozisyonda penaltıyı vermeyerek yaptı. Üstelik bu pozisyonda İbrahim Akın’a gösterdiği sarı kart da yanlıştı.
Sahanın yıldızı geceye damgasını vuran Denizlisporlu Timuçin’di. Ömer Rıza’ya asist yaparak golü attıran Timuçin, skor 1-1 olduktan sonra sahneye çıktı. Golü atıp Denizli’yi 2-1 öne geçirdi. Alp’in son golünün de pasını verdi.
Beşiktaş’ın ise sahada ayakta kalabilen tek futbolcusu Tümer’di. Tümer olumlu hareketleriyle göz doldurdu ama arkadaşları ona ayak uyduramadı. Beşiktaş’ın en kötüsü ise sahada varlığı ile yokluğu belli olmayan Ahmed Hassan’dı.
Denizli’nin ilk golünü atan ve oyunuyla yıldızlaşanlardan biri de Ömer Rıza idi. Bu futbolcunun Horoz’a maliyetinin 100 bin dolar olduğu öğrenildi.
Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören’i Denizlispor maçı sırasında efkar bastı. Kötü oyuna üzülen, yenilen gollerde suratı sılan Demirören, sigara üzerine sigara yaktı. Maçtan sonra ise, başkanın çok üzgün olduğu görüldü.
Tayfun, ‘’Kötüydük. Bize yakışmayan bir maç oldu. Sonuçta sahada biz varız. Hatalar da bizim. Hem kötü oynadık, hem de 3 puan kaybettik. Bugün bazı şeyler kötü gitti’’ dedi.
Carew’in yokluğunda forma giyen Veysel de işlerin iyi gitmediğini ifade ederken, İbrahim Akın, sahadan galibiyetle ayrılıp bir seriye başlamak istediklerini, ancak bunu başaramadıklarını bildirdi.
Beşiktaş’ın 2. yediği golde Murat’ın yanılmasına yol açan Ali Güneş ise “Timuçin’in vuruşunda golü engellemeye çalıştım ama ayağıma çarpan top kalecimizi kontrpiyede bıraktı. Büyük bir talihsizlikti. Kahroldum” dedi.
Denizlispor Teknik Direktörü Giray Bulak, tempolu oynayan bir takım olduklarını ve kapalı savunmayla rakibi yorduklarını söyledi.Beşiktaş karşısında yürekli bir futbol ortaya koyduklarını ifade eden Giray Bulak, ‘’Maç içinde zaman zaman ters toplar atarak rakibin dengesini bozduk. Kapalı oyunla Beşiktaş’ı zorladık. Biz,tempolu oynayan ve dar alanda iyi pas yapan takımız. Sergen’in oyuna girmesiyle bir ara panik yaşadık. Top tekniği iyi olan ve iyi servis yapan oyunculara karşı savunma yapmak zordu. Ama çabuk oyuncularımızla bunu başardık’’ şeklinde konuştu.

‘Barış, huzur, güven’

Beşiktaş Teknik Direktörü Vicente Del Bosque de iyi maç oynamadıklarını ve rakibin ortaya koyduğu oyunu çözemediklerini belirterek şunları söyledi: ‘’İkinci yarıda aktif oynadık. Skoru 1-1’e de götürdük. Ama hemen ardından Denizlispor’un 2. golü geldi. Bu gol bize oldukça zarar verdi. Takım olarak kötü bir imaj verdik. Atakları durduramadık. Kulüp, bu oyuncuları takıma kazandırmak için büyük fedakarlıklar yaptı. Oyuncuların da kulübe herşeylerini vermeleri gerekiyor. Geçmişte olanların anılarıyla yaşayamayız. Hepimizin yapması gereken geçen yılı unutmaktır. Depresyon geçiren oyuncularımız var gibi davranamayız. Benim görevim barış, huzur ve güveni sağlamak’’ dedi.

‘Ders çıkartmalıyız’

Türkiye’deki kulüplerin küçük düşünmemesi artık hepsinin birer dünya markası olmak için çalışma yapması gerektiğini söyleyen BJK Genel Sekreteri Kenan Öner bunun yolunun da kurumsallaşmadan geçtiğini açıkladı. Ekip ruhunun önemine değinen Öner, BEŞİKTAŞ Gazetesi’ne verdiği özel demeçte: “ başarı için bireysel değil, takım çalışması gerekir” dedi.

SAYFA 6

Tümer Metin böyle devam et

Denizli’de maça iyi başlayan Beşiktaş, oyunu 90 dakika boyunca kontrolünde tutamadı. Galip gelme hırsı futbolcuları etkilemiş olmalı ki çoğu istenileni veremedi. Karakartal’ın tek göz dolduran futbolcusu Tümer Metin oldu. Kendisinden çok şey beklenen Ahmed Hassan ise üç maçtır ilk 11’de sahaya çıkmasına rağmen suskundu.

SAYFA 7

BJK GENEL SEKRETERİ KENAN ÖNER:
‘Kartal beni etkiledi’

BJK Genel Sekreteri Kenan Öner, doğuştan Beşiktaş’lı… Öner, Babam da Beşiktaşlıydı, tüm aile fertlerimizde… Başka bir takımı tutmam zaten düşünülemez ve imkansızdı. Büyüdüğüm zaman bende Beşiktaş’ı sevdim. Hem de çok sevdim” diyor.
Kenan Öner “Hiç unutmam 1951 senesiydi. Kemerler olurdu. Hepsinin tokası koca koca…Üzerlerinde de figürler. Benim kemerimde de oldukça büyük bir kartal arması vardı. O kemer hep hafızamdadır. Uzun süredir çıkarmamıştım. O kemer beni daha fazla Beşiktaşlı yaptı. Kartalla özdeşleştim.” şeklinde konuşuyor.
HEP TEPE
YÖNETİCİ İDİ
Beşiktaş Genel Sekreteri Kenan Öner, iktisat mezunu. Bankacılık kökenli. Uzun yıllar üst düzey yöneticilik yapmış. Devlet tecrübesi var. Türkiye Denizcilik İşletmeciliğinde Genel Müdürlük, sonra Müsteşar Yardımcılığı ve Başbakan Danışmanlığı görevlerinde bulunmuş. Değerli bir tepe yönetici.
BEŞİKTAŞ’IN
ÇOCUĞU
Kenan Öner ayrıca Beşiktaş Muradiye doğumlu. Yani Beşiktaş’ın çocuğu…
Öner, önemli bir konunun altını çiziyor. “Tribünde kötü tezahüratı biz bitireceğiz” diye… BJK Genel Sekreteri Kenan Öner, “herkesin ailesi var, kişiliği var. Kim ister kötü bir söz ve muameleyle karşılaşmayı. “Bunun için bir dizi uygulama başlattık. Başkanımız Yıldırım Demirören bu konuyla çok önem veriyor. Hanımları ve aileleri maçlara çekmek istiyoruz. İlk etapta bilet fiyatlarını yüzde 25 indirdik. Ardından daha çok çalışma yapacağız. Yeter ki maçları bir şhow gibi izleyelim. Güzel vakit geçirelim. Beşiktaş seyircisi her zaman herkese örnek olmuştur. Bunu bir kez daha ispat edecektir.”
BİZ İYİ BİR
EKİBİZ
Ardından takım ruhu ve ekip çalışmasına da değinen Kenan öner bu konuda da önemli şeyler söyledi.
Türkiye’deki kulüplerin küçük düşünmemesi artık hepsinin birer dünya markası olmak için çalışma yapması gerektiğini söyleyen BJK Genel Sekreteri Kenan Öner bunun yolunun da kurumsallaşmadan geçtiğini açıkladı. Ekip ruhunun önemine değinen Öner, BEŞİKTAŞ Gazetesi’ne verdiği özel demeçte: “ başarı için bireysel değil, takım çalışması gerekir” dedi. “Yönetimlerinde aynen bir futbol takımı gibi uyum içinde olması lazım” şeklinde konuşan Kenan Öner”Başkanımız Yıldırım Demirören bu vizyona sahip. Her arkadaşımız kendi branşında uzman ve yetkilerle donatılmıştır. Beşiktaş’a hizmet için yola çıktık ve verdiğimiz sözlerinde hepsini tek tek yerine getiriyoruz. Kimse merak etmesin “dedi.
MARKALAŞMA
LAFLA OLMAZ
BJK Genel Sekreteri Kenan Öner, iddia sahibi insanların ve kurumların hedeflerine ulaşabileceklerini vurguladı ve daha sonra konu hakkında şunları söyledi:
“Artık Türkiye’de dünyada bir olgu meydana çıktı. Kulüpler iyi yönetilirse, kaynaklarını iyi kullanırsa, başarılı olmak da o ölçüde mümkün oluyor. Biz Beşiktaş’ı Türkiye’nin sınırların dışına taşıyıp, dünya takımı yapmak istiyoruz. Bunun için de öz kaynaklarımızı en maksimum seviyeye çıkarmak için kolları sıvadık. Çünkü artık yönetici takviyesi ile kulüp idare etmek çok zor. Kulüp yönetimleri kendi kaynaklarını devreye sokmakta, sponsorları çok iyi idare etmekle mümkün oluyor. Markalaşmanın yolu budur. “
BEŞİKTAŞ
HERŞEYİYLE
BİR BÜTÜNDÜR
Diğer yandan kurumsallaşmaya da dikkat çeten Öner, bu konu da da şu bilgileri verdi:
“Kurumsallaşmayı göz ardı edemeyiz. Zaten tüm kulüpler de yavaş yavaş bu sürece girdiler, biz Beşiktaş kulübü olarak da buna çok önem veriyoruz. Artık eskisi gibi dernekler bazında yönetim şekli geride kaldı. A.Ş olarak, İMKB’ye giren bir şirketiz. Resmen bir ticari holding gibi çalışıyoruz. Bunu da yapmak durumundayız. Avrupa standartlarında uzmanlarla çalışıyoruz. Kurumsallaşmanın faydası bu. Bu zincirin bir halkası eksik olduğunda olmuyor. Bizde yönetimde ahenkli bir çalışma içindeyiz. Biraz sabırlı olmak lazım. Beşiktaşlılık birlik ve beraberlik gerektirir. Camia bir bütün olursa Beşiktaş daha iyi yerlere gelir.”

SAYFA 8

BEŞİKTAŞ BAYAN VOLEYBOL TAKIMI, ABD’Lİ OYUNCU NORIEGA İLE ANLAŞTI

Beşiktaş Bayan Voleybol Takımı, ABD’li milli oyuncu Sarah Noriega ile anlaştı. Kulüp voleybol şubesi koordinatörü Cengiz Göllü, Sarah Noriega’nın geçen günlerde İstanbul’a geldiğini ve kendisini 3 antrenmanda izledikten sonra anlaşma sağlandığını söyledi. Göllü, 1.87 metre boyundaki Noriega’nın ülkesine döndüğünü ve 5 Eylül’de İstanbul’a gelerek takıma katılacağını bildirdi. 24 Nisan 1976 doğumlu Sarah Noriega, 1987 yılından itibaren ABD Milli Takımlarında görev almaya başladı ve 2000 Sydney Olimpiyat Oyunları’nda 4. olan ABD’nin kadrosunda yer aldı. 2003 Dünya Kupası’nda ise toplam 6 sayı üreten Sarah’ın, smaç yüksekliğinin 3.02, blok yüksekliğinin de 3.01 metre olduğu kaydedildi. Beşiktaş, yeni sezon hazırlıklarını Ayvalık’ta sürdürüyor.

BASKETBOLCULAR KAMPA GİRDİ

BJK Basketbol Takımı kamp için Slovenya’ya gitti. Ljubljana şehrinde deniz seviyesinden 1500 metre yüksekte kamp yapan takım, burada çalışmakta olan bazı takımlarla da hazırlık maçları oynayacak. Menajer Zeki Can, kondisyon ağırlıklı hazırlıklara başladıklarını belirterek, “Kamptan çok memnunuz. Burada maksimum faydayı sağlamayı düşünüyoruz. Bu kamptaki birinci hedefimiz, takım olmanın ilk adımlarını atmaktır. Birlikte düşünmeyi, birlikte kazanmayı ve birlikte kaybetmeyi burada öğreneceğiz” dedi.

İSTANBUL

Şehir magandalarının zararı trilyonu buldu

İstanbul’un sahil şeridinde bulunan park, bahçe ve yürüyüş sahaları şehir magandaları yüzünden vatandaşlar tarafından kullanılamaz hale geldi. Parklar için yapılan şehir mobilyalarını ve aydınlanma lambalarını kıran, korkulukları söken, ağaçlara zarar verenlerin yıllık zararı 8 trilyon lirayı buldu. istanbul Büyükşehir Belediyesi’nce yapılan açıklamada bu kişilerle uğraşmanın da oldukça zor olduğu kaydedildi.
Öte yandan şehir magandalarının yeşil alanlar üzerinde ağaçların yanabileceğini düşünmeden mangal yaptığı, içki sofrası kurduğu, etrafı yüksek sesle bağırıp çağırarak rahatsız ettiği de yetkililerce açıklandı.
Vandalizm olarak adlandırılan bu davranış biçimini sergileyen şehir magandalarının bilgisizlik ya da zevk için bu tür eylemlerde bulunduğu belirtildi.
Yukarıdaki Avrupai ve çağdaş kent mobilyaları yerine konduğundan bir kaç hafta sonra ya kırılıyor ya da çalınıyor. İnsan çevresinde bu tür güzellikleri görmek istiyor. Ama ne yazık ki şehir magandaları buna izin vermiyor.