SAYI 69

GAZETE BEŞİKTAŞ

SAYI:69, 28 NİSAN 2004

SAYFA 2

‘Fark yaratacağız’

Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal Gazete BEŞİKTAŞ’a konuştu ve “seçimlerden önce neler söyledimse yerine getireceğim. Kimse merak etmesin” dedi. Yerel yönetimlerin demokratik düzende çok önemli bir yer teşkil ettiğini söyleyen Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal Çoğu zaman sabahın ilk ışıklarıyla beraber hizmete başladıklarını söylüyor. “Benim için saat 07.00’da gün başlıyor” diyen Ünal, “yerel yönetimler halka en yakın yöneticilerdir. Ekiplerimiz 05.00’te çöp toplamaya başlıyor. Biz bazen 02.00’a kadar çalışıyoruz. Bizim hizmet anlayışımızda halka direkt yaklaşım vardır. Saat sınırlaması yoktur” şeklinde konuşuyor.
Vatandaş eleştirecek
Vatandaşın her zaman eleştiri hakkı olduğundan bahseden İsmail Ünal Biz kendi seçim bildirgemizde iddiamızı ortaya koyduk. Beşiktaşlı 5 yıl içinde bir gün karşımıza çıkacak ve arkadaş sen ne yaptın?”diyecek. Bizim verdiğimiz sözler, hep insana odaklı anlayıştır. Öncelikle vizyon yaratacaksınız, yüksek kent standartlarına ulaşacaksınız, farklılaşacaksınız, markalaşacaksınız. Bunların ilk sözcüsü biz olduk. Artık birçok yerel yönetici arkadaşın bunları söylediğine tanık oluyorum. Bu da bizi sevindiriyor. Demek ki şimdiden bazı anlayışları değiştirdik. Herkes bu anlayış içinde olsun, kullansın ve herkes yapsın. Çünkü İstanbul bir tane. Ancak bunu yaparken de belli bir çalışma içinde olmanız lazım. önce işin kültürünü koruyacaksınız. Örneğin Beşiktaş ilçesi çok farklı ve sıra dışı bir anlayışı var. Çarşısı, Ortaköy’ü, Kuruçeşmesi, Arnavutköy’ü, Bebeği İstanbul’un gözbebeği semtler.
Turistleri çekmeliyiz
Organizasyonu iyi yaparsak, her şey istenildiği gibi olur. Kimseyi üzmeden, yapılar korunarak, görüntü kirlilikleri giderilerek uyumun yakalanması gerekir. Markalaşmalıyız. Beşiktaşı markaları, semtleri ve sahili ile turizm’e açmak lazım. Örneğin Bulgarın kaymakçısı, haspi restoran, turşucumuz, helvacımız var bizim. Balıkçılarımız, köftecilerimiz var. Turisti Sultanahmet, Mısır Çarşısı, kapalı çarşı ve Ayasofya’dan Beşiktaş’a yönlendirebiliriz.
Vizyonunuz olmalı
Farklılaşıyoruz markalaşıyoruz yüksek standartlara ulaşıyoruz işte vizyon budur. Yüksek kent standardını arzuluyoruz. Yüzlerce gönüllümüz var. Sivil toplum örgütleriyle birebir ilişkilerimizi sürdürüyoruz. Bu gönüllüler içinde işçi, memur, sporcu, sanatçı, mimar, mühendisi, doktor ve daha birçok meslek dalından insan var. Beşiktaş için çalışıyorlar. Katılım varsa güç vardır. Ekip v e takım ruhuna inanmak lazım. Ar-Ge çalışmaları çok önemlidir. Projeler hazırlamak, hayata geçirmek, tarama yapmak,ve değerlendirmek bizleri sağlıklı sonuçlara ulaştırır. İdari ve teknik olaylar zaten belediye çalışmaları içinde yürüyecek. Önemli olan bizim katacaklarımızdır. Kısa zamanda da bu tür çalışmalara başlıyoruz.

HAFTAYA BEŞİKTAŞ BELEDİYE BAŞKANI İSMAİL ÜNAL’IN
AĞZINDAN BEŞİKTAŞ’IN GİRİŞLERİ VE SOKAKLAR

SAYFA 3

‘Yönetime katılmalıyız’

Yeni belediyeden ne bekledikleri bu defa Türkali Mahallesi sakinlerine sorduk. Kimisi temizlik çok önemli derken kimisi vaat edilen sözlerin yerine getirilmesini beklediklerini dile getiriyor. Gençler kültür merkezi sanat evi isteklerini yinelerken esnaf ise, işportacılar ile ilgili yaşanan sıkıntının çözülmesini bekliyor.
El işlerimiz
değerlensin
Biz kadınlar olarak evde el işleri yapıyoruz. Boncuklar, nakışlar, örgüler. Belediye acaba bizim bu evde yaptığımız işleri değerlendirebilir mi? Açıkçası, ekonomik olarak da katkıda olabilecek bir şey. Yeni başkanımızdan bunu bekliyoruz. Sergiler olabilir, kermesler, atölyeler olabilir. Kendisinin bu konuda bir sözü de vardı. Umuyoruz hızlı bir şekilde hayata geçirir.
Hüsniye Aktan,
36 yaşında
Temizlik şart
Biz sokağa çıktığımızda, her şeyden önce temizlik görmek isteriz. Bundan önceki başkan çöpler konusunda titizdi, hakkını yememek lazım. Çöplerin alınmasında herhangi bir sorun yaşamamıştık. Şimdi de İsmail beyden aynı titizliği bekliyoruz. Sokaklar bir milletin aynasıdır. Özen gösterirse kaybetmez diye düşünüyorum.
Halil Yağız,
61 yaşında
Gençlik unutulmasın
Üniversite öğrencisiyim. Okul bitince hep Beşiktaş’ta zaman geçiriyoruz. Bir gençlik merkezi daha doğrusu gençlerin zaman geçirebileceği, etkinlikler yapabileceği bir yerimiz olsa. Hem ekonomik olarak hem de kültür açısından çok yararlı olur diye düşünüyorum.
Aydın Kaya
25 yaşında
öğrenci
Başkanı hala
tanımıyoruz
Başkanımız seçildi önce tüm Beşiktaş’a hayırlı olmasını diliyorum. Ancak henüz ne kendisini görmek ne de dinlemek gibi bir durumla karşılaştım. Yani tanımıyorum. Bence gelsin toplasın vatandaşları anlatsın yapacaklarını biz de fikirlerimizi söyleyelim. Karşılıklı olsun. Kendi başına karar almasın. Önceki başkan da hiçbir şey sormadan, bir sürü iş yaptı ama bakın şimdi kimse kullanmıyor oraları.
Fatmagül Genç,
37 yaşında
İşimizi kolaylaştırsın
Yeni Başkandan bir şey beklemiyoruz. Halimizden memnunuz. Pahalılığı çözmek onun yapabileceği bir şey değil. Tek derdimiz bu. İşlerimizi kolaylaştırsın. Sadece Beşiktaş’ı düşünsün bize yeter.
Ahmet Günaydın,
69 yaşında
Umudumuz var
Yeni belediyeden hizmetleri geniş bir alana yaymasını istiyoruz. Beşiktaş’ın her yerine hizmet gitsin. Sadece Etiler Levent’ten oluşmuyor bu ilçe. Bizim umudumuz var. Kendisinin mutlaka yapacakları da vardır. İyi şeyler umut ediyoruz.
İbrahim Eker,
29 yaşında
Bizden kopmasın
Yeni başkanın halkın arasında olmasını bekleriz. Dolaşsın, bizleri sıkıntılarımızı dinlesin. Esnafı dinlesin. Çözümcü olsun. Bir sürü sözler ile geliyorlar, tutsun sözlerini. Beşiktaş güzelleşecek diyor. Bekleyip göreceğiz. Ama insanlardan uzak durmasın.

Kadir Şenkaya,
58 yaşında
İşportacılar kalksın
Öncelikle konteynırların tekrar konmasını istiyoruz. Böyle olmuyor, yollar kaldırımlar hiç iyi görünmüyor. Bir de işportacılar. Bu bizi rahatsız ediyor. Vergimizi veriyoruz ama onlara göz yumuluyor. Olmaz bu. Bunun dışında Beşiktaş için yeni başkanın mutlaka düşünceleri vardır benim bir şey söylemem pek hoş olmaz. Bekliyoruz ve hizmetlerini göreceğiz.
Fatih Namlı,
29 yaşında
Eşit Hizmet istiyoruz
Yeni başkanın bizim için iyi olmasını diliyorum zaman gösterecek Beşiktaş halkı için yapacaklarını. Ama Beşiktaş’ın her yerini kalkındırsın. Ayırmasın. Belli yerlere ağırlık vermesin her yere eşit dağılsın hizmetler. Halktan kopmasın. Sorun yaşadığımızda bizi yalnız bırakmasın.
Nazmi Arslan,
46 yaşında
Ağaçların bakımı
yapılsın
Şu anda bir sıkıntım yok açıkçası. Kendisinin başa gelmesini istemiştik, istediğimiz bir isimdi. Bir tek benim iletmek istediğim iş yerimizin önünde sıra ile yer alan ağaçlar ile ilgili. Ağacın büyümesi için kazıklar çakılı idi. Ancak onları çalıyorlar. Bakıyorum temizliyorum. Ama şöyle bir bahçıvan gelip düzenler ise çok daha iyi olacak. Önümüzdeki bu yeşillikler de yok olmasın. Yeşil alanların eksikleriyle ilgilenilirse çok memnun olurum.
Tarık Akyol,
60 yaşında

Sporcular Parkı’nı kontrol edin

Kısa bir süre önce yapılan Sporcular Parkı’nın durumu gün geçtikçe kötüye gidiyor. Özellikle pazar günleri hınca hınç dolan Sporcular Parkı’nın bulunduğu çevrede arabayla adım atmaya imkan yok. Tretuarlar dahi araç dolu. Çimlerde piknik yapanlara rastlamak aşikar hale geldi. Yürüyüş parkuru için de bisiklet ve motosiklekle hız gösterileri dahi rahatlıkla yapılabiliyor. Mahalle sakinleri bu park olmadan önce mahallemiz daha sakindi diye şikayetlerini dile getiriyor.

Çiçekçi gitgide yayılıyor

Akatlar’da yeni yapılan Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nin yanındaki boş arazide bulunan çiçekçinin yola kadar yayıldığını söyleyen semt sakinleri “bu nasıl iştir anlamadık” diyor. Gün geçtikçe daha da geniş bir alana adeta sera kuran çiçekçinin kontrol edilmesi gerektiğini belirten Beşiktaşlılar, bu tür derme çatma görüntülerin önüne geçilmesi ve herkesin hakkının korunması için konuyla ilgili yetkililerin bir an önce tedbir almasını istiyor.

Çilekli’den yükselen ses

Çilekli’de yapılan çim futbol sahası gençlerin umudu olmuştu. Özellikle burada birçok maçın yapılacağı semt sakinlerince de hoşnutlukla karşılanmıştı. Ancak Beşiktaş ilçesi dışındaki futbol takımlarının da burada maç yapması ve her hafta sonu kavga kıyamet kopması semt sakinlerini çileden çıkartıyor. Cumartesi-Pazar sokağa çıkamaz hale geldiklerini söyleyen semt sakinleri “terbiyemiz bozuldu, spor seyretmiyoruz, kavga seyrediyoruz” diyorlar.

SAYFA 4

‘Sevgili Karım’ Akatlar’da
DİDEM TUTAL

O öyle bir kadın ki, kocasını elektrik çarpmasını fırsat bilip sigortadan 500 bin dolar koparmaya çalışıyor. Üstelik panik atak bir avukat ile yola çıkıyor ve işler karışıyor… Sevgili Karım adlı oyundan söz ediyoruz. Galasını Akatlar Kültür Merkezi’nde yapan MEK grubu, komik bir oyunla merhaba diyor. Gayet agresif hin ama bir o kadar da keyif verici oyunculuğuyla evin hanımı Seray Sever karşımızda… Sever ile Sevgili Karım adlı oyunu ve enine boyuna oyunculuğu konuştuk.
Akatlar Kültür Merkezi ile nasıl tanıştınız?
“Burası, benim çok sevdiğim bir sahne. Oyunumuzun galasının Akatlar Kültür Merkezi’nde olmasını, özellikle ben rica ettim. Daha önce bu sahnede oynamıştık. O zaman Çolpan İlhan ile birlikte idik. İkinci kez burada sahne alıyorum. İlk, Çolpan İlhan’ın Küçük Sahne – Sadri Alışık tiyatrosu idi. Bu oyunda MEK ile birlikteyiz. Kayra Şenocak’ın yazdığı yönettiği bir oyun ve onun kurduğu bir tiyatro.
Sahneye hangi oyun ile adım attınız?
“İlk, Nedim Saban’ın Zeki Müren müzikali vardı, Orada Ajda’yı canlandırmıştım. Pekkan’ın gençliğini oynuyordum. Üçüncüsü de bu oyun. Bu arada bir çok teklif aldım, ama gerçekten inandığım bir metini oynamak istiyordum. İnandığım bir şey daha heyecanlandırıyor. Birbirinden farklı kişilikler olması lazım. Gerek tiyatro gerek televizyon gerek sinema filmi, hep aynı karakter olmamalı. Oyunculukta ve rollerde kendimi tekrarlamak istemiyorum. Benim amacım her rolün insanı olabilmek…”
Televizyondaki tiyatro ile sahnede tiyatro oynamayı nasıl tanımlıyorsunuz?
“Televizyondaki sit com’dur. İkisi aynı şey değil tabi. Birisinde iki ay oturup prova ediyorsunuz, bir kerede oynuyorsunuz ve hata kabul etmiyor. Ama Dadı’da öyle değil. Metin sahnelere bölünüyor, onu orada çalışabiliyorsunuz, oynuyorsunuz ve bitiyor. Burada seyirci söz konusu. Orada kameraya oynuyorsunuz, açılarınız var. Elbette, televizyonda kameralara oynadığınız için o kadar büyük oyunlar olmayacak. Sahnede daha büyük oynuyorsunuz, sesiniz daha yüksek çıkmak durumunda. Çünkü en arkadaki izleyiciyi de o sesi ulaştırmanız lazım”
İlk sahne heyecanını hala yaşıyor musunuz?
“Elbette. Bu heyecanı duyuyorum, her zaman. İddiam da hep vardır, her çalışmamda. Zaten iddialı olmadığım bir işe girmem. Şunu söyleyeyim, tiyatro teklifi bana on sene evvel gelmişti, oyunculuk teklifi de. Kabul edemedim, yapamam demiştim. O zaman kendime güvenmiyordum, ancak kendime güvendiğim noktada girdim ve başarılı oldum. Bu içsel bir enerji. Bir yerde kendimi geliştirecek bir şey kalmadığı zaman, her şeyi yapabilirim dediğinde heyecan gidiyor. Sunuculuk bir bakıma böyle benim için. Ukalalık olarak anlaşılmasın”
Tiyatro denilince kendinizi nasıl bir yere koyuyorsunuz?
“Öncelikle, beni zorlayan rolleri seviyorum öncelikle. Tiyatro sahnesi oyunculuğa katkıda bulunuyor bence. Bir oyuncu olarak tiyatrodan para kazanmak adına değil beslenmek ve kendimi geliştirmek adına, tiyatro yapıyorum. Tiyatro ile birlikte, oyunculuğum değişti. Her sene kendimi biraz daha ileri gitmiş görüyorum. Uzun zaman sunuculuk yapmama rağmen, oyunculukla Seray Sever parladı. Ancak teknik oyuncu değilim, rolü hisseder içine girerim”
Tiyatro oyunculuğunda tavrınızı etkileyen isimler var mı?
“Haldun Dormen, Kenan Işık gibi isimler vardı, çalışırken. Haldun Dormen ile konuştum ve tiyatro yapman lazım dedi ve bunun üzerine Çolpan İlhan, teklif getirince büyük bir zevkle kabul ettim. O projede, Selçuk Yöntem gibi bir usta vardı. Hayatımda çok önemli bir isim. Birebir eğitim verdi, bir çok şeyi öğretti”
Sevgili Karım oyununu nasıl kabul ettiniz?
“Ben Karya Şenocak’ın yazdığı Sevgili Karım adlı bu oyunu, özellikle tercih ettim. Bu oyunu kabul etmemin nedeni, daha okurken gülmeye başladım. Çok çok keyifli. Biz Dadı’da da böyleydik”
Seray Sever’in sahnedeki hatası nedir desem…
“Gülüyorum. Başladı mı yapılacak bir şey yok. Millet ile beraber gülüyorduk bazen. Bunu çok yapmadım belirteyim ama bir oyunda olmuştu. Bu oyunda ise, daha kontrollüyüm. Agresif, hin bir kadını canlandırıyorum.”
Oyunu ve rolünden bahseder misiniz?
“Kadının kocasını elektrik çarpıyor, adam da bayılıyor. Kadın da avukatı ile birlikte olup adamı ölü gibi gösteriyor. Kadın sigortadan 500 bin dolar almaya çalışıyor. Bir vodvil… Kadın her şeyi toparlamaya çalışıyor, bu arada avukat da panik atak… Çok komik bir oyun. Bu oyuna gelen seyircilerimiz gülerek ve mutlu çıkacak. Bunu biliyorum ve kendimi iyi hissediyorum. Ben de sevgili karısıyım. Hin, agresif bir kadını canlandırıyorum”
Sizi başka hangi projelerde göreceğiz?
“Önümüzdeki günlerde bir şov programı düşüncem var. Bir kadın şovu var. İlk düşüncemiz bu. Seray Sever’in görünmeyen yanlarını bu şovda görebileceksiniz. Dolu dolu olacak. Yurt dışına da açılmayı düşünüyoruz. Özellikle Almanya. Oyunculuk elbette olacak bu bir tutkulu aşk ilişkisi. Sunuculuk kocam gibi artık her şeyini biliyorum ama bir late night şov olursa o da bir aşk olacak”
Seyircinin tiyatroya ilgisi sizce nasıl artabilir?
“Televizyon karakterlerinin tiyatro oyunlarında oynaması, seyirciyi daha da tiyatroya çekebilir diye düşünüyorum. Bir zaman çok sorgulandı bu. Biz tiyatroda oynarsak tiyatroya renk gelir, daha çok hareket kazanır. Televizyonlardan tanıdığı insanları birebir görmek için can atıyor. Bunu değerlendirmek gerek. Ustaların eğitmesi lazım. Ben şanslıyım büyük ustalar ile çalıştım. Beni iyi yetiştirdiler düşünüyorum. Bu oyunda da iki ekran karakteri var. Ayrılsak da Beraberiz dizisinden bildiğimiz Hakan Yılmaz bizimle”

Sıkça sorulan sorular
MEDLINE Sağlık Hizmetleri tarafından hazırlanmaktadır.

KADIN SAĞLIĞI

Tinea Kapitis
(Saçkıran):
Saçlı deri ve saçların mantar hastalığıdır. Hijyen ve temizlik koşulları ve sosyoekonomik durumları kötü olan kalabalık ailelerde daha sık rastlanır. En sık 6-10 yaşları arasında görülür; ergenlikten sonra enderdir. Doğrudan temasın yanı sıra, tarak, makas, şapka, yastık kılıfı gibi eşyaların kullanılmasıyla da bulaşabilmektedir. Saçlı deride bir ya da daha fazla sayıda keskin sınırlı kel alanlar görülür. Kırık saçlar ve kepeklenme varlığı tipik bulgulardır. Saçkıranın özel bir şekli favustur. Favus insandan insana geçer. Saçlı deride izler ve kalıcı saç kaybı oluşur.
Tinea Korporis
(Vücut mantarı):
El, ayak ve kasık dışında gövde, kollar ve bacaklarda görülen mantar hastalığıdır. Her yaşta görülebilir. Vücudun diğer kısımlarından örneğin ayak mantarından veya hayvanlardan bulaşabilir. Keskin sınırlı, halka şeklinde, kenarları hafifçe kabarık, kırmızı ve kepekli, ortası normal deri görünümünde tek ya da çok sayıda yaralar şeklindedir.
Tinea Pedis
(Atlet ayağı,
Ayak mantarı):
Ayak ve ayak parmak derisinin mantar hastalığıdır. Mantarın en sık görüldüğü bölge ayaklardır. Bunun olası nedeni mantarın nemli alanlarda kuru alnlara göre daha iyi gelişmesidir. 20-50 yaşlar arasında ve erkeklerde sıktır. Sıcak ve nemli hava , kapalı ayakkabılar, aşırı terleme kolaylaştırıcı faktörlerdir. Yüzme havuzları ve duşlar bulaşmanın genel kaynaklarıdır. Mantarlı zeminlerde çıplak ayakla dolaşma sonucunda bulaşır. Yalnızca ayak parmak aralarına sınırlı, kabarcıklı veya kuru kepekli şekilleri olabilir.

İLKYARDIM NEDİR? – 2

İlkyardımın temelleri
Olayın geçtiği yeri inceleyin. Önce kendinizin, ardından çevrenin ve hastanın can güvenliğini sağlayın. Derhal ambulans çağırın veya çağrılmasını sağlayın. Kendinizi tanıtarak bu konuda eğitim aldığınızı çevrenize açıklayın ya da etrafta ilkyardım konusunda daha bilgili biri varsa müdahaleyi ona bırakıp, yardımcı durumuna geçin. Soğukkanlı ve çevrenizi sakinleştirici şekilde davranın. saniyelerin önemli olduğu bu durumda hastayı, soğukkanlı ve hızlı bir şekilde değerlendirin. Gereken müdahaleyi yapın. Bilmediğiniz bir konuda müdahale etmeyin veya yanlış ve bilinçsiz müdahale edilmesini engelleyin. Hastayı sakinleştirici ve yumuşak bir ses tonuyla konuşun. Olay yerine ulaşan sağlık personeline doğru ve detaylı bilgi verin.

Başkan koltuğu bıraktı
Didem TUTAL

Tüm ülkede olduğu gibi Beşiktaş’ta da 23 Nisan coşkuyla kutladı. Program saat 9:30 da Beşiktaş Meydanı’ndaki Cumhuriyet ve Demokrasi Anıtı’nın önünde başladı. Protokolde Garnizon Komutanı Tuğgeneral Halil Helvacıoğlu, Beşiktaş Kaymakamı Nihat Nalbant ve Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal hazır bulundu. Protokol sırasına göre çelenk koyma gerçekleşti. Tüm partilerin temsilcileri, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve çeşitli sivil toplum kuruluşları çelenk koydu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı sonrası Halk oyunları gösterisi ile 23 Nisan programına katılan halk coşkuyla gösteriyi izledi.
Tam kadro Çocuklar Meclisi: Programın bir sonraki adımda ise, Başkanlık Makamı’nda okullardan gelen öğrencileri ağırlamak vardı. Ünal, tüm içtenliği ile ilçedeki tüm okullardan gelen temsilcileri selamladı, öğrenciler ile sohbet etti. Ardından meclisi açıldı. İsmail Ünal, ‘genç meclis arkadaşlarım, merhaba!’ diyerek açılış konuşmasını yaptı. Ünal şunları söyledi: “Ülkemizin kurtarıcısı, büyük lider Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizin savaşta büyük sıkıntılar yaşayarak, şehitler vererek Çanakkale’de Kocatepe’de Dumlupınar’da, ülkemizin her yerinde Türk insanının, kadını, genç kızları, genç erkekleri ve çocuklarıyla yaptığı mücadeleden galip çıkarak yeni bir ülke yeni bir cumhuriyet kurmuştur. Mustafa kemal Atatürk, dünyada eserleri bu kadar korunan tek liderdir. Atatürk tek lider olduğu kadar her noktada da ilkleri gerçekleştirmiş bir liderdir. İşte biz de ilk defa, sadece biz de değil, dünyada ilk defa 23 Nisan bayramını çocuklarımıza armağan etmiştir. Sadece Türkiye’deki çocuklarımız için değil, dünya çocukları için de bir bayramdır. Çünkü Atatürk hep ilkleri başarmıştır, bizler onun çizdiği yolda yürüyeceğiz. Onun uyguladığı planlama içerisinde ülkemize hizmet edeceğiz”
Açık Oyla Başkanlık Seçimi: Ünal, koltuğunu bir günlüğüne bırakacağı başkanın açık oy ile seçileceğini duyurdu. Öğrencilerin neredeyse hepsi başkan olmak isteyince İsmail Ünal kısa sürede çözümü buldu. Her beş oturma grubunda yer alan öğrencilerin içlerinden birini seçmelerini istedi. Seçilen bu minikler, 23 Nisan’ın başkan adayları oldular ve aralarından Ulus Lisesinde okuyan Ulus mahallesini temsil eden kız öğrenci başkanlık koltuğuna oturdu. Ünal, ‘Sayın Başkan, görevimi size devretmenin rahat huzurluluğu içerisindeyim. Siz ülkenin geleceğisiniz çok teşekkür ederim, dedi ve minik başkan ile birlikte mecliste her mahallenin temsilcisi olarak bulunan öğrencilerin isteklerini şikayetlerini dinledi, bir bir not etti.
Daha güzel bir Beşiktaş için…: Spor alanlarının çoğaltılmasını, yeşil alanların artırılmasını, çevrenini daha temiz tutulmasını, okula önünde trafiğe açık hızlı akan yollar için çözüm bulunmasını, okullarında teknik bölümlerin laboratuarların açılmasını isteyen öğrenciler, Başkan İsmail Ünal’dan sorunların çözümü için söz aldı. Devlet okulların kalkınması, yeni aktivite alanların açılması ve gerçekleştirilmesi için çalışmaları olacağını değinen Ünal, üçüncü köprü olacak mı sorusunu, ‘Ben üçüncü köprüye karşıyım, Arnavutköy’de üçüncü köprü gerçekleşmemesi için birlikte, kol kola mücadelemizi veririz” şeklinde yanıtladı. Beşiktaş’ı sevdiklerini her fırsatta yenileyen öğrencilerden projelerini gerçekleştirmek için zaman isteyen Başkan Ünal, miniklerin dile getirdiği sorunları dikkate alacağını ve en kısa sürede harekete geçeceğini söyleyerek sözlerini tamamladı.
23 Nisan Programı Akatlar Kültür Merkezi’nde düzenlenen çocuk şenliği ile son buldu. Akatlar Kültür Merkezi’nde çocuklar animasyon ve palyaço gösterileriyle çok eğlendi. Şenlik şarkıcı Faruk K’nın söylediği çocuk şarkılarıyla son buldu.

SAYFA 5

TANITIM

Kiliza/LEVENT

Güneydoğu’nun otantik yemeklerini tatmak için yollara düşmenize gerek yok. Levent’te bahçe içinde bir villada, Güneydoğu yemeklerine olan hevesinizi gideren Kiliza ne güne duruyor? Adını, Kilis’in Ortaçağ’daki isminden alan restoranın sahipleri tüm o lezzetleri İstanbul’un orta yerinde layığıyla hazırlıyorlar. Yörenin doğal ürünleri ile hazırlanan yemekler ve kebapların tatları kadar sunum şekilleri de aslına uygun.
4. Gazeteciler Sitesi A Blok No:28/2 Levent/İstanbul
0212 325 71 70

SAYFA 6

Çocuklar yaşadı

Minikler de artık şık olacak
Modacılar bu yaz çocukları da düşündü ve onlar için birbirinden güzel kreasyonlar hazırladılar. Ünlü markalarla minikler için kolları sıvadı. Nike ayakkabılar 60 milyon, tişörtler 23-35 milyon, şortlar 16.5-44 milyon. Zara jean pantolon 43-46 milyon, yağmurluk 60 milyon, spor ayakkabı 50-56 milyon, kemer 13 milyon. Marks&Spencer kız çocuk üst 32 milyon, etek 52 milyon, erkek çocuk üst 36 milyon, pantolon 52 milyon, mayo 36 milyon lira. LcWaikiki ayakkabı 50-80 milyon, çanta 20-36 milyon, şapka 10-18 milyon lira. Benetton triko 39-69 milyon, tişört 19-35 milyon, pantolon 59-69 milyon, etek 59-69 milyon lira.

Bir koleksiyon
altı farklı tarz
Fabrika Altınyıldız’ın 2004 ilkbahar yaz kreasyonu vitrinlere çıktı. Enerjik tasarımlarda uçuşan kumaşlar ve bolca çiçek deseni kullanılmış. Lacivert gri gibi ağırbaşlı renkler de yok değil. Keten, koton, saten, ince yünlü ve şantuk kumaşlar var. Kadın koleksiyonu soft, light, multi, aqua, stone ve dark olmak üzere altı gruptan oluşuyor
Step çocuklara özel
Step çocukların hayal dünyasını süsleyen renk ve desenlerde koleksiyon sunuyor. Birbirinden renkli halılar, balon desenli bornoz ve havlu takımları, banyo aksesuarları kanvas puflar ve abajurlar bulunuyor. Çocuklar için yüzde 100 pamuklu ve hipoalerjik maddelerden yapılan bu ürünler çamaşır makinesinde rahatça yıkanabiliyor. Halı 525 milyon, kanvas puf 99,5 milyon, havlu 7 milyon lira
Mudo’da renk renk
abajurlar
Mudo Concept’te cam ahşap ve metal gövde üzerine yerleştirilen farklı ebatlardaki şapkalar sade ve yapma çiçek objeleriyle süslenmiş. Pembe renk üzeri güllü masa lambası 37 milyon 500 bin lira, cam gövde üzerine beyaz şapka abajur 125 milyon
Vakko göz kamaştırıyor
Vakko’nun yaz koleksiyonunda göz alıcı modeller var. Buruşturulmuş kumaşlar çiçek ve çizgi desenli kumaşlar, işlemeli gömlekler, taşlı boncuklu stilettolar göz kamaştırıyor. Bir başka koleksiyonda ellilerin Brigitte Bardot’sunu hatırlatan kıyafetler yer alıyor.
Çıkmayan ruj
Nivea Beaute kalıcı ruj çıkardı. Adı Stay on Soft. Canlı renk seçenekleri bulunan ruj, dudakların dolgun ve çekici görünmesini sağlıyor. Aynı zamanda nemlendirip bakımını yapıyor. Fiyatı 22 milyon lira ve tam 14 farklı renk seçeneği mevcut.
Montel’de
yüzde 30 indirim
Montel deri oturma grupları, 10 mayısa kadar yüzde 30’a varan indirimlerle İstanbul mağazalarında sizleri bekliyor. Türkiye’nin ilk ve tek deri oturma grupları üreticisi Montel, birbirinden şık rahat ve kaliteli ürünlerini şimdi çok daha ekonomik fiyatlarla sizlere sunuyor.
Esse’de özel tarz
Esse’de mutfak eşyaları arasında en dikkat çekici olanları ocak üstü espresso makineleri. İtalyan Bugatti marka espresso makineleri iki kişilik ve dört kişilik olarak satılıyor. Ocak üstü espresso makinelerinin küçüğü 100 milyon, ibikli olan büyüğü ise 120 milyon lira. Ancak bunlar bulaşık makinesinde yıkanamıyor.
Toys’R’Us yine ucuz
Toys’R’Us’ta satılan herhangi bir ürünün başka bir yerde daha ucuza satıldığını, en fazla 15 gün öncesine ait fiş veya fatura ile belgelediğinizde, ürünü, belgelenen fiyatın yüzde 10 altına veriyoruz” diyecek kadar iddialı olan dünyanın en büyük çocuk süpermarketine, uzaktan kumandalı süper ralli cipleri 7 990 000, action man 19 990 000liraya satılıyor.
İngilizlerin modası
İngiliz markası River Island artık Türkiye’de. Ünlü marka, Metrocity’de açtığı mağazasında kadın erkek giyim, ayakkabı ve iç çamaşırı koleksiyonlarını satışa sunuyor.
Fiyatlar: Erkek; Kısa kol casual gömlek 75 milyon, Kadın; Bluz 60-90 milyon, aksesuar; küpe 12-39 milyon.

SAYFA 7

SİNEMALAR

Kedi – Şapkası marifetli
Yönetmen: Bo Welch, Oyuncular: Mike Myers, Alec Baldwin, Kelly Preston, Dakota Fanning, Spencer Breslin, Sean Hayes.
Hiç akıllarından geçirmiyor olsalar bile, Conrad ve Sally Walden için bugün çok özel bir gündür. Peki ama bu kadar sıkıcı bir günün neresi özel olabilir? Annelerinin işe giderken emanet ettiği çocuk bakıcısının uyuyakalmış olması mı? Conrad ve Sally gibi iki yaramaz çocuğa “eğlence” sözcüğünü çağrıştıracak herşeyin yasaklanmış olması mı? Pencere kenarında oturup dışarıda yağan yağmuru seyretmek mi? Bütün bunların iki kardeş için hiç de özel olmadığı ortadadır. Hatta bırakın özel olmasını, herşey “hiçlik” denebilecek düzeyde berbat gitmektedir. Ancak 1.90 boyundaki insan görünümlü Şapkalı Kedi’nin ansızın ortaya çıkmasıyla herşey değişir. Karşılarında kırmızı beyaz çizgili silindir şapkasının üzerine çok havalı kırmızı fular takmış konuşan bir kedi vardır. Üstelik eğlenmek ve eğlendirmek için hazırdır. İşte şimdi herşey çok özeldir.

Hidalgo
Yönetmen: Joe Johnston, Oyuncular: Viggo Mortensen, Zuleikha Robinson, Omar Sharif, Louise Lombard, Adam Alexi-Malle.
Arap çöllerinde yüzyıllardır düzenlenen Ateş Okyanusu koşusu, dünyanın en zorlu uzun mesafe yarışıdır. Sadece Arap atlarının katılabildiği 3000 mil (4800 km) mesafeli bu koşuda zengin kraliyet ailelerinin sahibi olduğu en seçkin safkan atlar adeta ölüm kalım mücadelesi verirler. 1890 yılında Riyad’ın en zengin şeyhi, Frank T. Hopkins adlı Amerikalı biniciyi atıyla birlikte bu yarışa katılması için davet eder. Böylece sadece Bedevi binicilerin at bindiği bu yarışa ilk kez bir Amerikalı katılmış olacaktır. Eskiden Amerikan ordusunda süvari olan Hopkins, Batı’nın gelmiş geçmiş en iyi binicisi olarak nam salmıştır ama Hidalgo adlı atıyla gireceği bu yarışı kazanmak, imkansızı başarmaktan farksızdır. Kazanmaya yeminli rakipleri, bu yabancının birinciliğini önlemek için kararlıdırlar. Öte yandan bu yarış Frank Hopkins ve atı Hidalgo için bir onur mücadelesine dönüşecektir.

SPOR YAZILARI

SAYFA 10

İşi derbi bitirdi: 1-3

BEŞİKTAŞ: 1 – FENERBAHÇE: 3
STAT: BJK İnönü
HAKEMLER: Selçuk Dereli x, Ekrem Kan x, Selçuk Kaya x
GOLLER: Serhat (Dk.32 ve 57), Tuncay (Dk.60), İlie (Dk.89)
BEŞİKTAŞ: Cordoba x – Zago x, Yasin Sülün x (Dk. 59 Ilie xx), Ahmet Yıldırımx, Kaan Dobra (Dk. 68 Okan xx), Giunti x, Pancu x, Tümer x, İbrahim x, Sergen xx, Serdar Topraktepe x
FENERBAHÇE: Volkan xxx – Fatih xxx (Dk. 47 Selçuk xx), Luciano xxx, Thomasxxx, Ali Güneş xxx, Serhat xxxx (Dk. 90 Mehmet Yozgatlı ?), Aurelio xxx, Ümit xxx, Tuncay xxx, Van Hoojdonk xxx, Nobre xx (Dk. 85 Rebrov ?)
SARI KARTLAR: Giunti, Zago, Sergen (Beşiktaş), Serhat, Ali Güneş, Tuncay (Fenerbahçe)

Beşiktaş, Fenerbahçe’ye İnönü’de farklı yenilip şampiyonluk yarışına veda etti: 3-1. İkinci sıradaki Trabzon’un da 6 puan gerisinde kalan siyah-Beyazlılar, Devler Ligi hayalini de yok denecek kadar zayıflattı. Zira Kartal’ın kalan bütün maçlarını kazanması, Trabzon’un da 1 maçı berabere bitirmesi, 1 maçı da kaybetmesi gerekiyor. Beşiktaş’ta İlie hariç tüm yabancıların oyuna hiçbir katkısı olmadı.
Cordoba ile Zago yaptıkları inanılmaz hatalarla yenilginin baş mimarı oldular. Fenerbahçe 32.dakikada Serhat’ın golüyle 1-0 öne geçti. Hooijdonk’un pasında Cordoba’nın çeldiği top, Luciano’ya çarptı. Brezilyalı oyuncu topu çevirdi, Serhat da arka direkte kafayı yapıştırdı: 1-0. Beşiktaşlı futbolcular uzun süre topun dışarıdan çevrildiği yönünde itirazlarda bulundu. Devre 1-0 Fener’in lehine kapandı. 57’de Ümit Özat topu Giunti’den kaptı ve Serhat’a uzattı. Serhat da sert bir vuruşla golleri ikiledi: 2-0. 60’ta Ümit Özat’ın ara pasında Tuncay farkı 3’e çıkardı. 89’da Okan Koç çıkardı, İlie de skoru ilan etti: 3-1.

GÖRMEDİKLERİNİZ DUYMADIKLARINIZ
SERANAD DEMİRHAN

Karaborsacılar yaşadı
Maça olan yoğun ilgi nedeniyle biletler karaborsada yüksek fiyattan alıcı buldu. Özellikle Beşiktaş iskelesi ile İnönü Stadı yolu üzerindeki güzergahta karaborsacıların maç biletlerini 3-4 kat fazlası fiyatlara sattıkları gözlendi.
Medya ordusu
Derbi maçta adeta bir medya ordusu görev yaptı. Karşılaşma için 8’i Alman olmak üzere, Türkiye Spor Yazarları Derneği’ne (TSYD) toplam 281 gazetecinin akredite olduğu bildirildi. Dev maçta basın tribününde 201, saha içinde de 80 medya mensubu çalıştı.
Daum
duygulandı
Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi öncesinde, Kanarya’nın Teknik Direktörü Christoph Daum ile yardımcısı Roland Koch, Beşiktaş’ta lig ve kupa şampiyonlukları yaşadığı BJK İnönü Stadı’na ilk kez rakip olarak çıktı. Maç öncesinde saha içinde Beşiktaş Menajeri Sinan Engin ile samimi bir şekilde sohbet eden Daum, yaptığı açıklamada ise Beşiktaş ile zamanında İnönü Stadı’nda kutladıkları başarıları unutmasının mümkün olmadığını, ancak bugün Fenerbahçe’nin başarısı için bu stada geldiğini belirtti. Daum, oluşturduğu atmosferden dolayı Siyah-Beyazlı kulübü tebrik de etti. Sinan Engin’in sohbet sırasında Alman hocaya tercüman vasıtası ile ‘’Fenerbahçe yaramış, çok yakışıklı olmuşsun’’ demesi dikkat çekti. Daum, Beşiktaş Kulübü Asbaşkanı ve Futbol Şube Sorumlusu Haşmet Bedii Kürüm ve siyah-beyazlıların Brezilyalı futbolcusu Carlos Antonio Zago ile de bir süre konuştu.
Coşkulu
karşılama
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım da takımı taşıyan otobüsle stada gelirken, Beşiktaş kafilesini taşıyan otobüs kapalı trübünün önünde siyah-beyazlı taraftarlarca durduruldu. Coşkulu taraftarlar yolda meşaleler yakarak, futbolculara sevgi gösterilerinde bulundu. Otobüs daha sonra polis kordonu altında yoluna devam etti.
Tribünler
tıklım tıklımdı
İnönü Stadı’nın tribünleri tıklım tıklımdı. Karşılaşma için 1200’ü Fenerbahçeli olmak üzere yaklaşık 30 bin sporsever tribünlerdeki yerini aldı. Statta sadece Fenerbahçeli taraftarların bulunduğu eski açık tribünde güvenlik nedeniyle bazı bölümler boş bırakıldı. Stat dışında ‘’beleştepe’’ denilen bölüm de tıklım tıklım doldu. Ancak polis, bu bölgenin güvenli olmadığı gerekçesiyle taraftarları arka kısma gönderdi.
Küs müler?
Beşiktaş Başkanı Serdar Bilgili ile Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım mecburen yanyana oturdular. Ancak maç hiç konuşmadılar. Böylece iki başkanın küs olduğu resmen ortaya çıktı. Bilindiği gibi Serdar Bilgili devlet güvencesi isteyen Yıldırım’ı protesto için İl Güvenlik kurulu toplantısına mazeret bildirerek gitmemiş yerine genç yöneticiyi göndermişti.
Mecburi kadro
Beşiktaş’ta, derbi maçta sarı kart cezası nedeniyle forma giyemeyen Ronaldo’nun yerine savunmada Yasin Sülün görev yaptı. Teknik Direktör Mircea Lucescu, yine sarı kart cezalısı olan Emre’nin yokluğunda savunmayı Zago, Yasin Sülün ve Ahmet Yıldırım üçlüsünden oluşturdu. Forvette, Sergen ile birlikte geçen hafta Konyaspor’a 2 gol atan Serdar Topraktepe’yi oynatan Lucescu, Adrian Ilie’yi ise yedek soyundurdu. Siyah-beyazlılarda sakatlığı geçen Pancu ilk 11’de sahaya çıkarken, geçen hafta ilk 11’de oynayan Ümit yedek kulübesinde oturdu. Sağ kanattaki tercihini Kaan Dobra’dan yana kullanan Luci, Tümer’i ilk 11’de görevlendirip, Giunti’yi savunmanın önünde oynattı.

SAYFA 9

Taraftar ne yapsın?
Seranad DEMİRHAN

Beşiktaş taraftarı Bilgil’nin gidişine hem sevindi hem üzüldü. Sevindi çünkü Bilgili, kapalıyı localar için yıkmış, takım kötü giderken müdahale etmemişti. Üzüldü çünkü başkanın kendisine küfür edildiği için istifa etmesi camiaya yakışmadı. İşte taraftarın Başkan Serdar Bilgili’nin gidişiyle ilgili duyguları:
Amigo Alen: Taraftarın değil, kongre üyelerinin tepkisiydi
Ben Bilgili’yi tanıyan bir insan olarak, onun bu istifasını bir sürpriz olarak değerlendirmiyorum. Normal karşılıyorum. Çünkü kendisi istifa sözünü duyduğu anda istifa edebilecek bir yapıda. İnsanların homurdanmaları kelimelere bu şekilde dönüştü. Beşiktaş’ta ikinci devrede büyük bir kan kaybı vardı. Bu kadar kan kaybına ne kadar dayanabilirdi? O sorunun cevabını derbi maçında gördük. Hiçbir olaya müdahale edilmedi, seyirci kalındı. Bu durumlar da taraftarın gücüne gitti. Numaralı taraftan tepki gelmiş, oradakilerin hepsi de kongre üyesi. Taraftar değiller, bence yaşananları o şekilde değerlendirmek lazım. Ama Beşiktaş’ta çiğnenen etik değerler vardı.
Çarşı’dan Ayhan: Küfürle gönderilmesini kınıyorum
İstifayı herkes bekliyordu zaten ama böyle küfürle olması camiamıza yakışmadı diye düşünüyorum. Hiç hoş olmadı. Kınıyorum. Yoksa istifası istenebilir, biz de yeri gelince Bilgili istifa diye bağırabiliriz ama küfürle yollanması çok yanlış oldu bence. Kendisine hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Ama Beşiktaş camiası içinde elini taşın altına sokacak, Beşiktaş’ı sahiplenecek birileri mutlaka çıkacaktır. Bekleyeceğiz. Sonuçta Beşiktaş kalıcı, herkes gidici. Daha kötü dönemler de yaşadık. Kapalıyı soktuğu durum yüzünden Bilgili’ye kırgındım, İlhan Mansız’ı satınca da o benim için bitmişti. Bundan sonra gelecek başkan locaları yıkıp, kapalıyı bize geri vermeli.
Kartaladam’dan Barış: İstifa, Bilgili’yi kurtarmaya yetmez
Kuşkusuz bu iyi ve olumlu bir gelişmedir. Ama kesinlikle yeterli değildir. Bu hamle Bilgili’yi kurtarmaya yetmez. Oluşturmaya çalıştırdığı bütün kültürü ve kurumlarıyla yarattığı “şirketi” feshedip de gitmesi gerekir.
Dişi Kartallar’dan Elvan Yılmaz: Bilgili onurlu davrandı
Beşiktaşlılar onurludur. Bir maçta küfür edildi diye bir başkan istifa edebiliyor. Onuruna yakışan bir şekilde davranabiliyor. Ali Aydın da aynı tavrı göstermişti. Ama niye hakkında onca iddia ortaya atılan Cem Papila, Haluk Ulusoy, MHK başkanı yanı onurlu tavrı gösteremiyorlar? Beşiktaş bence bundan sonra bir belirsizlik içine düştü. Kimin başkan olacağını bilmeden yorumda bulunmak bana yanlış geliyor. Her an yeni bir sürprizle karşılaşabiliriz. Çünkü Serdar Bilgili’nin de istifa etmesi bizim için büyük bir sürpriz oldu.
Beşiktaşlılar Cemiyeti Başkanı Şenol Demirağ: Küfürler etik değil
Öncelikle başkanın aldığı karar saygı duyuyorum. Serdar Bilgili’ye edilen küfürler hiç etik değil. Ama 10 haftadır kan kaybı yaşayan bir Beşiktaş vardı. Ve yönetimden hiç kimse buna müdahale etmedi. Bence başkan çabuk pes etmemeliydi. Yine de kararına saygılıyım. Beşiktaş büyük bir camia. Başkansız kalmayacaktır. Bu yüzden hiçbir umutsuzluk yok, futbol takımının bundan daha kötü bir duruma gelmesi mümkün mü zaten?
UNİ BJK’den Güney: Bilgili’nin gitmesi gerekiyordu
Bilgili’nin istifa etmesine sevindim ama üzüldüğüm nokta Beşiktaş Bakanının küfürler yüzünden istifa etmiş olması. Biz statta Bilgili Laila’ya diye tezahürat yapmıştık gayet ilkokul seviyesindeydi yani ama kongre üyelerinin ettiği küfürler yanlıştı bence. Önümüzde şimdi 1 ay var. Adaylar ortaya çıkacaktır. Değişim olacaksa 3 yıl önce olmalıydı. Şimdi herkes şok olmuş durumda. Lucescu da miladını doldurdu. Bilgili’nin gitmesi gerekiyordu. 25 ocakta Samsun maçı vardı, Hüsnü Güreli 25 şubatta çıkıp hakem haklıydı dedi. Tarih tekerrürden ibarettir. Geçen seneki Fener maçından sonra Nouma gönderilmişti, şimdi başkan gitti. Aziz Yıldırım’ın diline düşmek Beşiktaş’a yaramıyor.
Siyah Beyaz Derneği’nden Hakan Aksoy: Başkan bırakmaya hazırmış
Aldığı karar doğru bundan sonra kendi yıpranırdı. Ama bahanesi çok yanlıştı. Orada kimse yönetim istifa demedi. Buradaki en can alıcı nokta 10 hafta önce ben bu takımı ligden çekiyorum deseydi şu anda omuzlardaydı. Yani Beşiktaş’ın haklarını koruyamadı. Şimdi bu açıklamasıyla kendine nobel ödülünü aldı ama Beşiktaş camiasını kötüleyerek. Şu anda zaten adaylar var. Son bir senedir heyecanın kalmadığını söylüyordu zaten. Bırakacaktı bahane bulmuş oldu.

Galatasaray geç açıldı

Galatasaray, Malatya’yı evinde vurup Hagi yönetiminde ikinci galibiyetini de aldı: 2-1. Maçın ilk yarısında gol sesi çıkmazken ikinci yarıda 65.dakikada Ümit Karan Galatasaray’ı 1-0 öne geçirdi. 71’de Atilla Birlik enfes bir vuruşla Mondragon’u avladı. 86’da Miloşevski, Ümit Karan’ı düşürünce hakem beyaz noktayı işaretledi. Atışı kullanan Arif skoru ilan etti: 2-1.

Trabzon pes etmiyor

Ziya Doğan’la bambaşka bir havaya bürünen Trabzon, Mehmet Yılmaz’ın iki golüyle Diyarbakır’ı da devirdi, üst üste 10’ncu zaferine imza attı. Trabzon bu sonuçla “şampiyonlukta ben de varım” dedi.

SAYFA 8

Serdar Bilgili hem başkanlığı bıraktı, hem de bir daha aday olmayacağını açıkladı
‘Hakkınızı helal edin’

Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdar Bilgili, derbi maçta yaşanan sözlü sataşmalar nedeniyle kulübü olağanüstü kurula götüreceğini ve başkanlığa yeniden aday olmayacağını söyledi. Bilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
En güzel yıllarımı Beşiktaş’a verdim: “1992 yılından beri Beşiktaş’a hizmet etmeye çalışıyorum. Yaklaşık 12 yıl oldu. 2000 yılından beri de çok sevdiğim güvendiğim arkadaşlarımla birlikte Beşiktaş’a hizmet etmeye çalıştık. Bugün uluslar arası standartta Avrupa’nın en modern kulüplerinin idare edildiği şekilde hatta en modern şirketlerin idare edildiği şekilde bir yönetim sistemi kurduk. İSO 9001 standardına geçtik. Türkiye’de halen ilk ve tek olan gerçek anlamda bir futbol anonim şirketini kurduk ve borsaya açtık, şirketleştirdik. Tesislerimiz daha evvelki dönemde olmayan, ve tabi değerli Nevzat Demir’in de sayesinde, Avrupa’nın en modern kamp tesisini Beşiktaş’ın hizmetine sunduk. İnönü stadı bugün Avrupa’nın önemli statlarından biri haline geldi, kapasitesinin arttırılması için gerekli yatırımlara başladık. Akatlar kompleksinin hayata geçirilmesinde büyük bir hukuk mücadelesi verdik. İnşallah beş ay sonra Türkiye’nin en önemli kongre merkezlerinden ve de kapalı spor salonlarından biri olarak Beşiktaş’a hizmet verecek. Fulya’nın izni için çok önemli adımlar attık inşallah kısa zamanda izni çıkacak. Geldiğimizde 30-35 milyon dolar seviyesinde olan Beşiktaş’ın bütçesi bugün 60-65 milyon dolar seviyesine geldi. Şu anda Beşiktaş, Türkiye’nin mali yapısı en güçlü, UEFA kriterlerine ilk uyabilen, idari olarak da en düzgün şekilde idare edilebilen kulüplerinden birisi oldu. 7 tane şirket kurduk Beşiktaş’ın bünyesinde bir holding yapısına geçtik”
100.yılda onurlu bir şampiyonluk yaşadık: “Beşiktaş futbol takımına çok büyük yatırımlar yaptık, yepyeni bir takım kurduk 100. Yılımızda Beşiktaş’ımızı çok onurlu bir şekilde şampiyon yaptık. Avrupa’da UEFA’da ilk defa çeyrek final oynama kısmetini elde ettik. Ben hayatımda hiçbir işi yarı yolda bırakmadım. Beşiktaş’ın en zor gününde 2001- 2002 yılında parasal sıkıntımız olduğu dönemde futbol takımın iyi gitmediği dönemde dimdik ayakta durduk, savaşımıza sonuna kadar devam ettik ve Allaha şükür hedeflerimize ulaştık. Ve ocak 2004 yılında tekrar seçime girdik. Seçime girme nedenimiz de başladığımız işleri yarı yolda bırakmamak sonuna kadar Beşiktaş’ı en iyi noktaya getirmekti. Avrupa’da herkesin saygı duyduğu herkesin ceketini iliklediği Beşiktaş’ın oluşması için yaptığımız işleri bitirmek üzere tekrar devam ettik ve hiçbir şekilde de yarı yolda bırakmak için aday olmadık”
Yarı yolda bırakmak için aday olmadım: “Ben bugüne kadar onuruyla haysiyetiyle yaşayan bir insanım. Bilerek hiç kimsenin hakkını yemedim. Beşiktaş başkanlığını sadece Beşiktaş’a hizmet etmek için yaptım ve çok iyi niyetle yaptım. Devletle iş yapmadım ihale peşinde koşmadım. Devlet bankasından kredi kullanmadım yani açıkçası Beşiktaş başkanlığını hiçbir şekilde kendi şahsi menfaatlerime kullanmadım. Hayatımın en değerli yıllarını verdim. 28 yaşından 40 yaşına kadar ailem işim canımdan çok sevdiğim kızım…”
Bunları hak ettiğimi düşünmüyorum: “Derbi maçında benim şahsıma aileme haysiyetime onuruma çok ağır hakaret ve küfür edildi. Ve en üzücü olan da bu hakaretler, küfürler Beşiktaş’ın sahibi olan Kongre üyelerinin ağırlıkta oturduğu numaralı tribün, VİP tribün ve localardan geldi. Ben şahsen ve yönetim kurulu arkadaşlarım birlikte mücadele ettiğim arkadaşlarım adına bunları hak ettiğimizi düşünmüyorum. Ve bizler onurlu insanlarız bunları hazmedecek kaldıracak insanlar değiliz. Orası İnönü stadıdır, Beşiktaş’ın evidir evimizdir biz bize küfreden o insanlara hizmet etmek için göreve geldik. Ve onurumuzla haysiyetimizle bugüne kadar görevimizi sürdürmeye çalıştık. Benim bulunduğum koltuk Beşiktaş başkanlık koltuğudur. Beşiktaş başkanlık koltuğuna o şekilde hakaret edilmesine ben müsaade etmeyeceğim. Onuruma haysiyetime arkadaşlarıma şerefime aileme yapılan hakaretlerden dolayı Beşiktaş camiasındaki maalesef bu ortamdan dolayı önümüzdeki bir ay içinde olağanüstü genel kurula götürme kararı aldım Beşiktaş’ı ve yeni yapılacak olağanüstü genel kurulda Beşiktaş’a aday olmayacağım”
Beşiktaş’taki misyonumu kapattım: “Ben Beşiktaş’ı bu şekilde bırakmak istemezdim görevimi bu şekilde bırakmak istemezdim. Çok önemli bir dönemini hayatımın verdim bu işe. Bırakırken de çok üst noktada Beşiktaş bir kupa kaldırırken şampiyonluk yaşatırken bırakmak isterdim. Bu şekilde bırakmayı hak ettiğimi düşünmüyorum. Beşiktaş’tan küfür işiterek bırakmayı hak ettiğimi düşünmüyorum. Elbette hatalar yaptım arkadaşlarım da yaptı ama sadece spor kamuoyunun değil herkesin de bazı mesajlar alması lazım. Hakkınızı helal edin. Beşiktaş camiasına teşekkür ediyorum benimle bugüne kadar görev yapan tüm mesai arkadaşlarıma bana inanan güvenen tüm kongre üyelerine tüm Beşiktaşlıların hakkını helal etmesini istiyorum. Hata yaptıysam affola sadece bu koltuğa layık olmaya çalıştım. İyi niyetle çalıştım bundan herkes emin olsun. Ama şunu da çok açık yüreklilikle söyleyeyim, saat gibi çalışan kim gelirse gelsin sistemi kurulmuş dört dörtlük bir kulüp geride bırakıyorum. Yeni gelen yönetime de sonuna kadar yardımcı olacağım. Fakat, Beşiktaş’taki misyonumu kapattım. Derbi maçındaki stadın hali tribünlerin hali camiamızın bulunduğu durum çok özür dilerim ama benim içimi acıtıyor artık maalesef birbirine düşmüş ve bölünmüş bir durumdayız. Bu uzun zamandır ortalıkta olan Beşiktaş’ı olağanüstü genel kurula götürmek için bir çalışma var zaten camiada da biliniyor. Ben tekrar ediyorum hiçbir şekilde görevden kaçmıyorum görevi yarı yolda bırakmıyorum, ben öncelikle kendime olan saygım aileme şahsıma olan saygım ve de Beşiktaş başkanlık koltuğuna olan saygımdan dolayı bu görevi bırakıp Beşiktaş’ımızı inşallah daha huzurlu bir ortamın olacağı genel kurula götürüyoruz”

Boğaz’da risk

İstanbul Boğazı’ndan geçen tanker sayısı ve yük miktarlarının günden güne artmasıyla endişelenen uzmanlar İstanbul Boğazı’ndaki risk durumunu ‘boru hattı gibi’ ifadesiyle tanımlıyorlar. Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Bayram Öztürk’e göre İstanbullular Boğaz’ın korunması konusunda sesini duyurmalı.
Gemiler için dünyanın en riskli yollardan biri olan İstanbul Boğazı’ndan taşınan yük miktarı Denizcilik Müsteşarlığı verilerine göre her geçen yıl artıyor.
Risk her geçen gün büyüyor
İstanbul Boğazı’nda tehlikeli yük trafiği 2000 yılında 91 milyon ton iken, 2001’de 95 milyon, 2002’de 117,7 milyon, 2003’te ise yaklaşık 129 milyon tona yükseldi. Yani önceki yıla göre hem geçiş yapan tankerlerde hem de yük miktarlarında yaklaşık yüzde 10 artış oldu.
Uzmanlara göre durum ürkütücü
Bu arada artan yoğunluk, tanker kazası riskini de güçlendiriyor. Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Bayram Öztürk’e göre İstanbullular bu konudaki tepkilerini ortaya koymalı. Öztürk “En azından boğaz kenarında oturanlar evlerinin camlarına yapıştırsalar buna karşı olduklarını seslerini duyurmuş olurlar” dedi.
Meclis kararı bekleniyor
Boğazlarla ilgili acil eylem planını da içeren tasarının Meclis’ten bir an önce geçmesini isteyen Öztürk’ün petrol şirketlerine önerisi ise Samsun’dan Ceyhan’a yeni bir petrol hattı yapılması.