SAYI 66

GAZETE BEŞİKTAŞ

SAYI:66, 07 NİSAN 2004

SAYFA 2

“Herkes elini taşın altına sokmalı”

KAPTANOĞLU Şirketler Gurubu Yönetim Kurulu üyesi Cengiz Kaptanoğlu aynı zamanda DENİZ TİCARET ODASI’ nında başkanı. Kaptanoğlu önce şirketlerinin kısa bir tanımını yaptı “KAPTANOĞLU DENİZCİLİK 50 seneye yakın bir şirkettir. Babalarımız Karadeniz’den göç ettiğinden beri bir aile şirketi olarak devam etti. Kardeşler arasında ortaktılar. Ayrıldıktan sonra biz üç erkek bir kız kardeş çalışmalarımıza devam ettik. 1980’li yıllardan önce çok zorluklar çekildi. 1994’te ise, filomuz 10 gemiye ulaştı. Bu arada KAPTANOĞLU DENİZCİLİK, CENK DENİZCİLİK’e ve BEŞİKTAŞ DENİZCİLİK’e de ortak oldu, tankercilik yaptı. Ondan sonra Deniz Nakliyatının özelleştirmesine girdi. Bir de KAPTANOĞLU DIŞ TİCARET var. Onda da dış ticaret imkanları sağladık. 10 gemiden 2’si, yaşlandığı için hurdaya çıktı, 8 gemi ile yola devam ediyoruz” diyen Kaptanoğlu’ nun işyaşamına dönük deneyimleri şöyle.
Hem okudum,
hem de çalıştım
Biz işimize çok düşkünüz. 1971 senesinde üniversiteyi bitirdim. Beyoğlu Ticaret Lisesinde okurken, yazıhanemiz Karaköy’deydi. Yazıhane ile ilişkilerim o zamandan başlar. Üniversite hayatım boyunca da işle ilgili mesuliyetim devam etti. Şimdi kendi çocuklarıma da onu tavsiye ediyorum.
Cemiyet hayatı
önemlidir
Ömrüm cemiyetçilik ve siyasetle geçti. Bunların hepsini başarıyla yaptım. Benim bir prensibim var. Yaptığım işleri hep üst düzeyde yapmak isterim. Bugün siyaseti üst düzeyde yaptım, yöneticiliği de üst düzeyde yaptım. Denizcilik Ticaret Odası Başkanıyım. Beşiktaş Kulübünde As Başkanım. Siyasette teşkilat başkanıydım. İl başkan yardımcısıydım. Her zaman şunu derdim. ilk önce iş… İşi iyi olmayan kişilerin cemiyet hayatı da olmaz. İşini ikinci plana atmayacaksın. Cemiyet hayatında başarılı olan, iş yaşamında da başarılı olur. Bu iyi bir dengedir.
İşadamı siyasete
damgasını
vurmalıdır
İşadamı ülke için çok önemli. Üretim yapıyor, beraberinde istihdam geliyor. Katma değer yaratıyor. Ancak, iş adamının da artık siyasete damgasını vurması gerekir. Türkiye’ye faydalı olacak insanların siyasette veya toplumu temsil eden bu cemiyetlerde yerini alması gerekiyor.
Sinirlendiğimde,
sinirlendiğim
konuyu
unutuyorum
Biz zaten çok stresliyiz. Ben sıkıldığım zaman kendimi doğaya atıyorum. Yeşili seviyorum. Zaten sinirsel tansiyonum, dikkat ediyorum. Tedavi de oluyorum. İlaç kullanıyorum. Sinir stres içinde kaldığım oluyor.

SAYFA 3

‘Sözlerinde dursunlar yeter’

Vatandaş
ne istediğini biliyor
Beşiktaş seçimini yaptı ve CHP başkan adayı İsmail Ünal’ı 5 seneliğine başkanlık koltuğuna oturttu. Biz de bu hafta, Beşiktaşlılara yeni başkandan bekledikleri ilk icraatları sorduk. İlginç yanıtlar aldık. Seçim döneminde verdiği sözleri tutmasını isteyen vatandaşlar, yeni seçilen başkandan umutlu… Sürekli halkın arasında dolaşmasını istedikleri Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın tüm Beşiktaş ilçesine faydalı olmasını istiyorlar.
Güveniyoruz ve yakından takip
edeceğiz
Beşiktaş Çarşısında yer alan esnaflardan biriyim. Burada yerimizin değişmemesini istiyoruz. Yerimizi ANAP zamanında almıştık, eğer şimdi yerimiz kaldırılırsa mutlaka kapalı bir yerin bize tahsis edilmesini istiyoruz. Yazın sıcağın altında kışın soğukta eziyet çekiyoruz. Bir halk partili olarak hayırlı olmasını diliyorum, yeni başkanımızın. Kendisine çok güveniyoruz.
Mücella Akdağ
37 yaşında
Çalışan başarılı olur
İnanıyoruz ki, çok iyi işlere imza atacak, çok başarılı olacak. Yeni başkanımızdan her şeyden önce esnafından uzak kalmamasını istiyoruz ben çarşıda yer alan esnaflardan biriyim. Açıkçası, öncelikle durumumuzun iyileştirilmesini istiyoruz. Bizimle irtibatı koparmasın.
Güllü Epal
42 yaşında
Bizi yalnız bırakmasın
Yeni başkanımız İsmail Ünal’ın tüm Beşiktaş’a ve Beşiktaşlılara hayırlı olmasını diliyorum. Benim beklentilerim, esnaf ile iç içe bir başkan olması. Sorunlarımızı sıkıntılarımızı bir arada çözümleyecek bizi yalnız bırakmayacak bir başkan olmasını istiyoruz.
Suzan Hanım
50 yaşında
Çarşı’yı
unutmasın
Her şeyden önce, Beşiktaş sadece Etiler Ortaköy’den ibaret değil. Bunu unutmasın. Çarşı’ya çalışsın. Bizim aramızdan çıkan bir başkana sahibiz. Bir deyişle, kendisi bizim evladımız. Buralar unutulmuştu, o ise buradan çıktı, buranın evladı. Öncelikle, buraya çalışmasını istiyoruz.
Tarık Dizdar
50 yaşında
Yatırım yapsın
CHP’den aday gösterilen İsmail Ünal, oyları bizden, Çarşı’dan aldı. Biz istiyoruz ki, öncelikle bize yatırım yapılsın. Eksiklerimiz giderilsin, sıkıntılarımız dinlensin. Sorunlarımız hafife alınmasın. İçimiz rahat ama oyumuzun karşılığını da bekliyoruz.
Salih Yıldız
45 yaşında
Çalışan insanı severiz
İnsanlara iyi davransın. Şişli belediyesini örnek alsın. Çalışan insanı severiz biz. Sokakta olan insanların fazla bir beklentisi yok. Bizi rahat bıraksınlar, yeter. Ben simitçilik yaparak geçiniyorum. İstediğim, ilk olarak şu, halkla iç içe bir başkan olması. Beşiktaş’ın içinden gelen bir insan. Destekliyoruz. Kendisi de mimar ve belediyecilikten anlıyor.
Remzi Demir
38 yaşında
Örnek olsun
İyi çalışsın, örnek olsun. Bizim sorunlarımızı sıkıntılarımızı dinlesin. Aramıza gelsin, rahat rahat dolaşsın. Tüm Beşiktaşlılara hayırlı olmasını diliyorum. İsmail Ünal, bizim insanımız zaten, buranın insanı. Bundan sonra da bizden kopuk olmasın.
S. Kemal Bostan
34 yaşında
Sözlerini
tutsun
Bizi buradan kaldırmasın. Eğer bizi ille de, burada çalışmamıza izin vermeyecekse hepimizi düşünmesini isterim. Kapalı bir yer olursa, hepimiz zarara girmeden devam edebiliriz. Ama buradan gitmeyi istemiyoruz. Seçim öncesi sözü ne ise şimdi de onu görmek isteriz. Yerimiz değişmesin.
Sever Toz
19 yaşında
Halktan
kaçmasın ve herkesi
kucaklasın
Bana biraz fazla bir sempatik geldi. Herkese güzel ve güler yüzlü görünen bir kişi olarak algı- ladık. Şişli Belediye Başkanı Sarıgül’den tavsiyeler alsın, önerilerine kulak versin. Bununla birlikte, halkın içinde olsun. Esnaftan halktan kaçmasın. Öcü gibi değil bizi bir arkadaş dost gibi görsün. İnşallah, Beşiktaş’ımıza layık olur.
Ahmet Aksoy
40 yaşında
Eskiyi
aratmasın
Geçmişteki başkan çok iyiydi. Akatlar’a büyük hizmetlerde bulundu. Hizmetleri saymakla bitmez. İnşallah yeni başkanımızda da aynı hizmet anlayışını bulabiliriz. Umarım geçmişi aratmaz. Tüm Beşiktaşlılara hayırlı olsun.
Necmettin
Karabayır
65 yaşında

Beşiktaş’ın Yeni Belediye ve İl Genel Meclisi üyeleri

CHP
İl Genel Meclisi: Metin Doğan Timur, Mithat Demircioğlu, Ergün Ağırkol, Aydın Gürhan, Nasrullah Sevinç
Belediye Meclisi: Çetin Soysal, Mehmet Aslan, Bülent Tatar, Namık Kantoğlu, Kemal Çiloğlu, Necati Avcılar, Uğur Büyükbalkan, Erdinç Reis, Levent Serdaroğlu, Yakup Şeker, Erhan Ulusel, Uğur Gedik, Hasan Bozkurter, Egemen Olcay, İdris Ekşi, Zakir Özlü, Hasan Şenyurt, Mehmet Dil, Selma Tosun, Yavuz Çakmakkaya, Kontenjan: Kemal Akar, Mehmet Hanif, Cem Duruakan.
AK Parti
İl Genel Meclisi: Sertap Yazıcı
Belediye Meclisi: İsmail Akyıldız, Sunusi Mısıroğlu, Yasin Süsli, Fatih Demir, Nusret Bozdemir.
ANAP
Belediye Meclisi: Metin Keçeli, Sinan Genim, Celal Akgün.

SAYFA 4

Beşiktaş’ın markaları var
DİDEM TUTAL

80 senelik turşucu:
Soydan
Yemeklerin vazgeçilmez yardımcısı turşu, yemek sofralarını süslemeye devam ediyor. Beşiktaş’ta 70-80 yıldır turşuculuk yapan Soydan Turşucusu, bulunmaz tadıyla ve doğallığıyla Beşiktaşlıların turşudaki tek adresi. 44 yaşındaki Ahmet Öğretmen, bu mesleğin kendisine, dedesinin babasından geçtiğini söylüyor ve iyi turşunun nasıl olması gerektiğini şöyle anlatıyor:
“Turşuları özenle kendimiz yapıyoruz. Bunun için oluşturduğumuz kendi imalathanemiz var ve sezonluk olarak orada turşularımızı kuruyoruz. Bizim turşularımızın restoranlardan ciddi farkları var. Çünkü onların turşuları fabrikasyondur. Ticari amaçlı işletmeler olduğu için turşuları, fabrikalardan, hormonlu, suni gübreli sebzelerden yapılıyor. Oysa güzel bir turşunun ortaya çıkması için, sebzenin hormonsuz ve suni gübresiz olarak yetişmiş olması lazım”
Öğretmen, bir turşunun yararlarını şöyle sıralıyor:
“Turşu bir nevi antibiyotiktir. Vücuda direnç kazandırır, aynı zamanda iştah açar, kilo aldırır. Güzel bir kış yemekleri yardımcısıdır. Kışın turşular sirkeli, yazın ise limonlu olur. Turşu yemeğe göre seçilir. Örneğin yemekte kuru fasulye varsa, hemen salatalık, domates, biber gibi ana turşular sofraları süsler”
Beşiktaşlıların turşuda tek adresi Soydan Turşucusu, kışın işlerinin yoğunlaştığını gençlerin de genelde turşu suyu için burayı tercih ettiğini belirterek dükkanındaki turşu türlerini şöyle sıralıyor:
“Lahana, biber, domates, pancar, patlıcan, havuç, acur, kelek, sarımsak, dolma çeşitleri, fasulye…Ürünlerimizin hepsi tek fiyattır kilosu 5 milyon”
Şekerde 80 yıllık
bir marka:
Yılmaz Şekerleme
Yılmaz Şekerleme, Balıkçılar Çarşısı içinde, Beşiktaş’ın göbeğinde… Kırmızısından, sarısına, pembesinden, çikolata kaplısına kadar bin bir çeşit şekerlemeler, tezgahını süslüyor. Yediden yetmişe kadar tüm Beşiktaşlıların tek şekercisi, hala çok kalabalık. 80 yıldır Beşiktaşlılara hizmet veren Yılmaz Şekerleme’nin 15 senelik emektarı Çetin Gülmez, “Afyon’dan, Bursa’dan ve Safranbolu’dan gelen tatlılar ve lokumlar Beşiktaşlıların ikramlarında bir vazgeçilmezdir” diyor. Tezgahtar Gülmez, aynı zamanda, Beşiktaş’ın tek şekercisinin geçmişinin, semtin kulübü kadar eskiye dayandığını söylüyor. Nanelisinden, meyvelisine birbirinden değişik renklerde şekerler, hindistan cevizli lokumlarından limonlusuna, kıpkırmızı akide şekerinden kakaolu, fıstıklı helvasına kadar, çok çeşitli tatlıları bir arada bulmak mümkün. Yufkası ve helvası ile meşhur olan Yılmaz Şekerleme’nin müdavimleri, sadece Beşiktaş ilçesinden değil. Dükkanın en kalabalık olduğu saatler, 12:00 – 15:00 arası. Tezgahtar Çetin Gülmez, en çok çocuk müşterilerinin olduğunu dile getiriyor ve şöyle devam ediyor:
“Çocuklar şekerleri seviyorlar. Özellikle akide şekerlerine çok ilgi gösteriyorlar. Daha önce görmedikleri için hoşlarına gidiyor. Bugünlerde en çok, kadayıf, yufka, ceviz, mantı, helva, bal, kaymak rağbet görürken; bayramlarda ise akide şekeri, kağıtlı şekerler, çikolatalar, bademler ilgi görüyor. Çeşitlerimiz bol. bir de kendi imalatımız olan ürünlerimiz var: yufka ve yassı kadayıf olarak. Yufkamız ve helvamız çok meşhur. Çünkü helvayı özel olarak yaptırıyoruz. Çok değişik bir tadı var, bize özel…”
Tatlı ikramı,
vazgeçilmez bir
misafirperverlik adeti…
Gülmez, dünden bugüne şekerlemelerin çeşitlendiğini, bu değişiklik sonucunda, farklı damak tatlarının da beraberinde geldiğini söylüyor. Yıllardan bu yana, tatlı ikramı, vazgeçilmez bir misafirperverlik adeti.

Sıkça sorulan sorular
MEDLINE Sağlık Hizmetleri tarafından hazırlanmaktadır.

Hamilelikte Ağız Ve
Diş Sağlığı

Hamilelik ağız ve diş sağlığını nasıl etkiler?
Hamilelik döneminde artan östrojen ve progesteron hormonları, dişler üzerindeki bakteriyel plak birikiminin artmasına neden olur. Hamileliğin ilk aylarında hassaslaşan, kanamaya eğilimi artan dişetleri, bakteriyel plak temizlenmezse kızarır, şişer ve daha çok kanamaya başlar. Bu duruma hamilelik gingivitisi (pregnancy gingivitis) adı verilir. Gerekli önlemler alınmazsa, tablo ağırlaşabilir ve dişin çevre dokuları da etkilenebilir. Hamilelik gingivitisi, genellikle 2.ayda başlar, 8.ayda en ağır düzeye ulaşır ve doğumdan sonra hafifler.
Hamilelik döneminde, dişeti büyümelerinin irritasyonu sonucu “hamilelik tümörü” adı verilen iltihaplı lezyonlar da gelişebilir.Kişinin ağız hijyeni iyi ise, hamilelikte oluşan bu tür değişiklikler doğumdan sonra kendiliğinden iyileşir. Ancak hamilelik tümörleri diş fırçalamaya, yemek yemeye engel oluyor, kişiyi rahatsız ediyor ve ağız bakımını engelliyorsa hekim tarafından alınır.
“Her doğumda bir diş kaybedilir” düşüncesi doğru mu?
Halk arasında, bebeğin kendisi için gerekli kalsiyumu annenin dişlerinden aldığına, bunun da annenin dişlerinin zayıflamasına ve çürümesine yol açarak diş kaybına neden olduğuna inanılır. Bu inanç, tamamen yanlıştır. Hamilelikte dişlerden kalsiyum çözülmesi olmaz. Bu dönemde ağız ve diş sağlığının bozulması, şu etkenlere bağlıdır:
1. Hamilelik dönemindeki hormonal değişiklikler, bakteri plağında artışa neden olduğundan, ağız daha fazla bakıma ihtiyaç gösterir. Bu yapılmazsa, dişetleri normal döneme göre daha fazla etkilenir.
2. Anne adayları, hamileliğin özellikle ilk aylarında bazı yiyeceklere karşı aşırı ilgi duyabilir, çok sık birşeyler yiyerek, yemek sonrası ağız ve diş bakımını ihmal edebilirler. Bu da dişeti problemlerine ve çürüklere neden olabilir.
3. Yine anne adayı, bebeğinin sağlığıyla ilgilenmekten kendi ağız ve diş sağlığını ihmal edebilir, bu da ağız sağlığının bozulmasına neden olur.
4. Hamileliğin özellikle ilk aylarında oluşan kusmalar, ağızdaki asidik ortamı artırır. Dişler yeterince sık fırçalanmazsa, bu asidik ortam da dişlerin çürümesini artırır.
Hamilelikte özel bir diş ve ağız bakımına ihtiyaç var mıdır?
Yukarda saydığımız nedenlerle, anne adaylarının hamilelik döneminde ağız ve diş sağlıklarına daha fazla dikkat etmeleri gerekir. Günlük diş bakımının kesintiye uğramaması önemlidir. En az iki kez dişlerin fırçalanması, diş aralarının diş ipi ile temizlenmesi, ara öğünlerden sonra ağzın çalkalanması gerekir. Ayrıca, hamilelik öncesi dişhekimi kontrolünden geçilerek optimum ağız sağlığının sağlanması gerekir. Böylece, hamilelikte zaten varolan problemlerin ağırlaşması olasılığından korunulmuş olur.

SAYFA 5

TANITIM

The Wrap/ETİLER
The Wrap’in wrapları alıştığımız Türk usülü dürümden çok farklı. İçlerinde en iddialıları; Basil Wrapborne ve Steaky. Bizim Adana, Urfa dürümlerden sonra içinde fesleğenli ızgara tavuk, ızgara kabak, mozarella, hardallı ızgara soğan ve pesto olan (7 milyon 500 bin TL) bir dürümün bu kadar lezzetli olabileceğine inanamıyorsunuz. Steaky’nin içinde ise; ızgara biftek, ızgara mantar, soğan ve biber, fırnlanmış susam ve erimiş peynir var (12 milyon TL) The Wrap’te bunlar gibi; etli, tavuklu, vejetaryen ve deniz ürünlü olarak gruplanmış 20 farklı wrap çeşidi var. Ayrıca taze meyve suları, donmuş meyveler ve yağsız frozen yoğurt ile hazırlanan Smoothies, içecekleri de özel kılıyor. The Wrap, 11.30-23.30 arası açık, kredi kartları geçiyor.
Garanti mah. Tepecik Yolu
Edincik sok. No:1 Etiler
Tel: 0212 257 56 41

Gülen Köfte/BEBEK
Gülen Köfte artık çok meşhur. Bebek’te arnavut kaldırımı bir sokağa yayılan masaları, ıhlamur ağaçlarının altında durur. Küçük bir kapalı alanı olmasına rağmen yağmur, kar olmadığı müddetçe herkes dışarıdaki masalarda oturur. Çok lezzetlidir, siparişiniz hızla getirilir, garsonları süper efendidir, sahibi mütevazidir. Adı köfteci, köftesi de güzel ama Gülen Köfte’nin en favori yemeklerinden biri tavuk but. Tavuğun yanına mutlaka patates kızartması isteyin, nasıl beceriyorlarsa aynı annemizin yaptığı gibi oluyor. salata barının gözdesi piyaz ama piyazı roka ve domatesle karıştırdığınızda daha iyi oluyor. İki kişi bu mönüye yaklaşık 20 milyon TL ödeyerek çıkıyor. Her gün 09.00-21.30 arasında hizmet veren Gülen Köfte’de kredi kartları geçiyor.
İpek sok. No:2/B Bebek,
Tel: 0212 257 24 29

SAYFA 6

Ortalık cıvıl cıvıl

Çarşı’da yeni markalar
Çarşı mağazaları, yaptığı defile ile ilkbahar – yaz koleksiyonunu tanıttı. Yenilikçi bir tarz ile karşımıza çıkan markalar, Cotton Bar, Asymmetry, Pi.
Şıklık arayanlar için Cotton Bar, 80’lerin etkisinde. Yenilikçi tarzıyla Pi ve modayı takip edenler için Asymmetry de Çarşı’da.
Bu yazın rahatlığı
ip terlikler
Plajlarda kullanılan flip flop’ların gündelik hayata uyarlanmış halleri kadınların vazgeçilmezi olacak. Modanın önde gelen isimlerinin tavsiyesi ise, beyaz kapri pantolon ve kocaman güneş gözlüğü ile kullanılması. Bir çok çeşitleri vitrinlerde şimdiden bulmanız mümkün. Hem rahat hem klas.
YKM çiçek gibi
YKM bu sezon kadınları çiçekler ile donatıyor. Çiçekler, puantiyeler, şifon kumaşlar, askılı elbiseler bu sezonun gözdeleri olacak. Erkekler de ise krem ve bej renkli kapri pantolonlar göz kamaştıracak.
Network farkı
2004 İlkbahar – Yaz Kadın koleksiyonunda ince yün, keten, viskon ve asetat karışımlı kumaşlardan takım elbiseler, oryantal etkiler taşıyan penyeler dikkat çekiyor. Erkek koleksiyonu ise, klasik, modern, casual olmak üzere üç gruba ayrılıyor.
İnci ile ışıldayacaksınız
İnci’nin 2004 İlkbahar – Yaz koleksiyonunun çıkış noktası rahatlık, modernlik ve parlaklık… Doreler, lameler ve ruganlar bu sezon önemli bir yere sahip. Vazgeçilmezlerden tokalar ve fiyonklar ile zenginleştirilmiş modeller ise artık hem geceye hem gündüz kullanım için ideal.
Gas’den özgür hareket
Gas 2004 İlkbahar koleksiyonu özgürce hareket edebilme üzerine tasarlanmış. 5 cepli jeanler bunlardan biri. Gri tasarımlar ve denim kenarında yer alan ayrıntılar ise dikkat çekici. Ceketsiz olmaz diyorsanız, Gas koleksiyonunda bu sezon değişik ayrıntılarla bezeli ürünler de yer alıyor.
Stefanel ve romantizm
İlkbahar – yaz koleksiyonunda canlı renkler ile birlikte yumuşak renklerin de hakim olduğu koleksiyonda Stefanel’de romantizm rüzgarı yeniliklerle esiyor. Eski kalıplar daha modern ve yeni materyallerle birleştirilmiş. Belin inceliğini vurgulayan ceketler ise, göz alıyor. Çiçekli elbiseler, ince ve hafif kumaşların kullanıldığı koleksiyon bu yazın vazgeçilmezlerinden olacağı benzer.
Damat&Tween’den
yeni konsept
Damat&Tween bu yazın trendini casual olarak tanımlıyor. Erkeklerin daha rahat ve şık olmasını amaçlayan koleksiyonlarda, gömlekler turkuaz, yeşil, nar çiçeği gibi renklerle donanmış. Çok canlı desenler, renkli emprime gömlekler bulmanız mümkün. Takım elbiselerde de keten ağır basıyor.
Sarar’dan yeni modeller
Sarar, bu yazın erkeklerini yaşam tarzlarına ve yaş gruplarına göre giydirecek. Sartoria, el işçiliğinin ön plana çıktığı bir markası. Pantolonlar dar, gömleklerde çizgiler hakim. Sarar’ın kırmızı etiketli ürünlerinde, yazlık kıyafetler yer alıyor. Yüksek bükümlü ince tropikal yünlüler ve moherler koleksiyonun omurgasını oluşturuyor.

OTOMOBİL

Mazda 3 ödül avcısı
Mazda’nın yeni C segment otomobili Mazda 3 uluslararası platformda başarılarına başarı eklemeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanından kazandığı ödüllerle Mazda 3 ağabeyi ödül avcısı Mazda 6’nın izinde ilerliyor. Mazda 3 2004 Danimarka, Çem Cumhuriyeti, Hırvatistan, RJC, Kanada, Türkiye, Portekiz, İsrail, Belarus, Finlandiya, Serbia-Montenegro, Slovakya’da yılın otomobili seçildi. ABD’de 2004’ün en çok arzulanan otomobili, Car of the Year Europe 2.’lik ödülü, En Çok Beklenen Yeni Otomobil, İsrail’de Yılın Aile Otomobili, Çem Cumhuriyeti’nde En Popüler Otomobil, En iyi 10 Otomobil Ödülü, En Çok Tavsiye Edilen Yeni Otomobil. Hırvat Auto 1.

SAYFA 7

Divan Kurulu Başkanlığı’na yeniden seçilen Şeref Nasır Gazete BEŞİKTAŞ’a konuştu
‘Beşiktaş benim canım’

Tam 30 senedir Beşiktaş’ta yöneticilik yapan Divan Kurulu başkanı Şeref Nasır, seçimlerden zaferle çıktı ve 2007 yılına kadar başkanlığı yürütmeye devam edecek. Nasır, Beşiktaş’la sevinip Beşiktaş’la üzülenlerden… Beşiktaş semtinde dolaşmadığı zamanlarda kendini rahatsız hisseden Nasır, kendimi bildim bileli Beşiktaşlıyım, diyor ve nasıl Beşiktaşlı olduğunun ilginç hikayesini şöyle anlatıyor:
“Benim Beşiktaşlı olma hikayem çok enteresan ama hakikat. Benim Beşiktaşlılığım, Beşiktaşlı Şeref Görkey’den dolayı geliyor. Benim babam ve amcam o tarihlerde spora çok düşkün kimseler. 1942 senesinde doğdum. Benim doğduğum sene Beşiktaş’ta bir Voleci Şeref Görkey furyası hakim. O sene benim ismimi Şeref koyuyorlar. Amcam babama çok bastırıyor özellikle. Kendi oğluna da Muhteşem ismini koyuyor o da Vefa’nın popüler bir sporcusu. Tabi Vefa o zamanlar, Birinci ligde kök söktüren bir kulüptü. Ablasının oğluna da Fenerbahçe’nin kalecisi Cihat’ın ismini koyuyor. Babam, Şeref’ten dolayı Beşiktaş’a sempati duyuyor. Ben de Beşiktaşlı olarak büyüdüm. Sen Beşiktaşlısın dediler bana, kendimi bildim bileli de Beşiktaşlıyım. Şeref Görkey’le de tanışıyorum. Hatta bugünlerde çok güzel bir davet aldım. Türkiye futbol adamları beni divan başkanı olarak çağırdılar ve Lefter, Can Bartu, Şeref Görkey’e plaketi benim vermemi istiyorlar. Çok heyecan verici bir olay bu benim için”
Nasıl bir Beşiktaşlıydınız?
“Fanatik bir tribün Beşiktaşlısıydım. 12 yaşımdan beri takip ederim. O zamanlar kombine biletler vardı. Biz de babamla bütün maçlara giderdik Fener, Galatasaray, Beşiktaş… Şeref Stadı’nda Beşiktaş’ın antrenmanlarını seyrederdim öğrencilik yıllarımda. 1974 yılında Beşiktaş’ta yöneticilik yapmak nasip oldu. 1976’da Beşiktaş’ta genel sekreter olarak görev aldım, ondan sonra kulüpten çıkmadık zaten, her kurulda mutlaka bir vazifemiz vardı. Beşiktaş’ın her zaman sporunun içinde oldum. İki dönem Beşiktaş disiplin kurulunda çalıştım; 1990’lı yıllarda ikinci başkan olarak. Sonraki iki dönem de divan kurulu yönetiminde çalıştım, şimdi de ikinci dönemime başladım, divan kurulu başkanı olarak”
Beşiktaş semti bana huzur veriyor
“Beşiktaş semtine uğramasam rahatsızlık hissediyorum. Eşimle sık sık geliyorum Beşiktaş Köyiçi’nde yemek yiyorum. Geziyorum. Huzur duyuyorum. Beşiktaş çok güzel bir semt Beşiktaş semti ile kulübü özdeşleşmiş bence. Beşiktaş semti, Beşiktaş kulübünün, ben öyle görüyorum. Ama bu demek değil ki bütün Köyiçi Beşiktaşlı. Ben bir istatistik yaptırdım. Kadıköy’deki Beşiktaşlıların sayısı Köyiçi’ni geçti. Beşiktaş’ın yayılması lazımdı. Semtte kalmaması lazımdı. Şimdi artık iş profesyonelliğe gidiyor. Seçilen yöneticilerin işleri o kadar ağır ki. Köyiçi’nden devamlı bu insanların çıkması mümkün değil. Ama her gelen yönetici, Beşiktaş’ın içindedir, çıkamaz şansı yok”
Divan Kurulu’nun Beşiktaş yönetimindeki yerini anlatır mısınız?
“Divan kurulu, 1959 yılında yaşanan siyasi karışıklıklarından dolayı ihtiyaç duyulan bir kurum. Çözüm için de 1960 yılında Beşiktaş’a alternatif bir yönetim düşünüldü. Ve kulübün yaşayabileceği olağanüstü durumlarda kulübe el koyabilecek bir kurul fikri ortaya çıktı. Divan kurulu bu nedenle 1960 yılında kurulan bir üst kurul niteliği taşıyor. Kulübün zor durumlarında örneğin, yönetim, istifa gibi beklenmedik bir durumla karşı karşıya kaldığında, divan kurulu geçici olarak, kulübü devralıyor ve 1 ay içinde de, tüzüğümüze göre, seçime götürüyor ve yeni kurula teslim ediyor”
Divan Kurulu üyeleri nasıl seçiliyor?
“30 yıldır kongre üyesi olanlar, otomatikman kurula seçiliyorlar. Tabii, yüz kızartıcı bir suçları yoksa ve dernekler yasasına uygunlarsa, genel kurulun da kararıyla her seçim döneminde seçiliyorlar. Ayrıca her seçim döneminde müracaat eden, 10 yılını doldurmuş üyeleri, genel kurul 10 kişi olarak seçiyor ve divan kuruluna gönderiyor. Şu an toplam 278 üyemiz var. Divan kurulu, Beşiktaş’ın başarıları ve parlak geleceği için destek olan, yol gösteren, Beşiktaşlının kuşku duymayacağı şeffaf bir kurumdur. Gelenekselleşmiştir”
Beşiktaş’ı denetliyoruz
“Yönetim ile biz üç ayda bir toplanıyoruz. Beşiktaş’ın üç tane kurulu var: Yönetim kurulu, denetleme kurulu ve divan kurulu. Denetleme kurulu, genel kurul tarafından seçilen ve her ay yönetimi denetleyen bir kurul. Mali işlerden çok iyi anlayan profesörler, eski maliye uzmanları çalışıyor, raporları alıyor. Bunu üç ay sonunda divan kuruluna sunuyorlar. Ben de divan kurulu üyelerimizi topluyorum, yönetim kurulunu ve denetleme kurulunu çağırıyorum. Üçümüz bir arada mali raporları görüşüyoruz. Anlamadığımız hususları soruyoruz. İstediklerimize açıklama istiyoruz. Bunun yanında sohbet toplantılarımız da oluyor”
Bingöl’ü Beşiktaşlı yaptık
“Örneğin, geçen sene 100. Yılda 100 tane çocuğu sünnet ettirdik, giydirdik. Hatta, bu etkinliğimizi Bingöl valisi öğrendi ve bizimle iletişime geçti. Biz de oranın zelzele bölgesi olması nedeniyle, fabrikalardan 1000 tane giyilmemiş giysi topladık ve Bingöl’e gittik. Orada 116 çocuğu sünnet ettirdik, hediyeler, altınlar verdik. Diğer çocuklara hediyelerimizi dağıttık. Ve inanıyorum ki Bingöl’ü Beşiktaşlı yaptık. Herkese forma, Beşiktaş amblemli çantalar dağıttık, çok güzel oldu”
“Şimdi okullarda bir sağlık taraması yaptırmak istiyoruz. Özellikle Beşiktaş’ta fakir semtlerin ve okulların araştırmasını yaptırıyoruz. Ayrıca, Bakırköy’den talep geldi, orada da okullara Beşiktaş amblemli kalem, defter yardımı yapacağız. Ekonomiye gelince, kulüp gelirlerinden binde bir oranında pay alma hakkımız var ama bu çok yüksek bir mebla tutuyor biz almıyoruz, açıkçası kullanmayı da arzu etmiyoruz. Çünkü, kulübümüzün parası bizim paramız. Kulüpten aldığımız tek katkı, üç ayda bir yaptığımız toplantılarda salona ödediğimiz paradır. Etkinliklerimiz gönüllülük esasına dayalı. Divan üyelerimiz profesörler, doktorlar, hukukçular, emeklilerden oluşuyor. Çalışmayı arzu ediyorlar, hep beraber yapıyoruz”
Nereden nereye geldi Beşiktaş
“Beşiktaş tesis olarak diğer kulüplerin çok önünde. Avrupa kulüplerinin özendiği bir durumda. Şeref stadını yaşadık, çok sert bir zemindi kayaydı, Fulya’yı yaşadık, orada mümkün olmadığı zamanlarda Beşiktaş, Yeşilköy’deki Harp Okulu’nda bile yaptı antrenmanlarını. Nereden nereye geldi Beşiktaş. 7 senedir şampiyon olamamış bir takım ilk defa şampiyon oldu ve ilk defa da UEFA’da çeyrek finale kadar çıktı. Tabi, şimdiki düşüşe gelince, açıkçası bunu biz de çözemiyoruz. Zannediyorum ki, futbolcularımız bir rehavet içine girdi, bir de yaş ortalamamız çok yüksek. Ama şampiyonluk son ana kadar belli olmaz. Bu sene bir basketbol fırtınası yaşıyoruz. Beşiktaşlılara sesleniyorum, maçlara gidemiyorlarsa bile televizyondan izlesinler. Bu bir şov. Basketbol büyük zevk veriyor”

SİNEMALAR

Polly Gelince
Yönetmen: John Hamburg, Oyuncular: Ben Stiller, Jennifer Aniston, Philip Seymour Hoffman, Debra Messing, Alec Baldwin, Hank Azaria
Reuben Feffer (Ben Stiller) düzenli bir hayat kurmuştur. İyi bir kariyeri vardır. Oyununu güvenli oynar. Ülkenin önde gelen sigorta şirketlerinden birisinde risk danışmanı olarak görev yapan Reuben, tehlikeleri minimum düzeye indirme konusunda uzmandır. Zaten risk danışmanlığı yaparak bu fobisini mesleğe dönüştürmüştür. Hayatının her alanında güvence unsurunu daima ön planda tuttuğu için hiçbir maceraya atılmaz, böyle olunca da hiçbir şey kaybetmez.

The Perfect Score
Yönetmen: Brian Robbins, Oyuncular: Scarlett Johansson, Erika Christensen, Chris Evans, Bryan Greenberg, Darius Miles, Leonardo Nam
Lise son sınıf öğrencisi Kyle’ın (Chris Evans) geleceğe yönelik büyük hayalleri vardır. Kaliteli bir üniversitede mimarlık eğitimi almak istemektedir. Ancak okulda girdiği SAT sınavlarında elde ettiği dereceler berbattır. Bunun üzerine zekice bir plan geliştirir. Sınav sorularının saklandığı binaya gizlice girerek yanıtları alacaktır. Planı başarılı olduğu takdirde sadece yanıtları ele geçirmekle kalmayacak, aynı zamanda geleceğinin de anahtarına sahip olacaktır. Ancak bu zor işi başarmak için öncelikle ekibini kurmak zorundadır.

GAZETE BEŞİKTAŞ,

SAYI:66, 07 NİSAN 2004

SPOR YAZILARI

SAYFA 10

Derbinin galibi Beşiktaş

GALATASARAY: 1 – BEŞİKTAŞ: 2
STAT: Atatürk Olimpiyat
HAKEMLER: Ali Aydın x, Koray Gencerler xx, Cemal Gemici xx
GOLLER: Orhan (Dk.31), Pancu (Dk.54 penaltı), İlie (Dk.88 penaltı)
GALATASARAY: Mondragon x, Suat xx (Dk. 77 Arif x), Bülent xx, Orhan xx,Hakan Ünsal xx, Sabri xx, Berkant x, Petre x (Dk. 84 Baliç ?), Ayhan xx, Hasan xx, Necati xx (Dk. 68 Ümit Karan xx)
BEŞİKTAŞ: Cordoba x, Emre x, Ahmet Yıldırım xx, Zago xx (Dk. 71 Ilie xx), Tayfur xx, Tümer x, Yasin Sülün x, Giunti x (Dk. 85 Ümit ?), İbrahim x, Pancu xx, Ahmed Hassan xx (Dk. 90 Sinan ?)
SARI KARTLAR: Necati, Ayhan, Hasan, Bülent (Galatasaray), Zago, Pancu, Yasin Sülün, Cordoba, Ümit (Beşiktaş)

Beşiktaş, Atatürk Olimpiyat Stadı’nda ezeli rakibi Galatasaray karşısında hem öldü öldü dirildi, hemde öldürüp öldürüp diriltti. 1-0 geriye düştüğü karşılaşmada Aslan’ı evinde 2-1’le devirip, lider Fenerbahçe ile arasındaki puan farkını korudu. Hakem Ali Aydın tartışmalı kararlarıyla derbiye gölge düşürdü, çok kötü bir yönetim gösterdi.
Kartal, Galatasaray karşısında rüzgara karşı oynamasının da etkisiyle ilk yarıda tek etkili atak yapamadı. Galatasaray daha istekli ve arzuluydu.
31.dakikada Hasan Şaş’ın sert şutunda Beşiktaş savunmasına çarpan top, konere çıktı. Köşe atışından gelen meşin yuvarlağı Petre altı pasa havalandırdı, Necati ile Cordoba birlikte yükseldiler, seken topu Orhan tamamladı. İbrahim çıkarayım derken top kale çizgisini geçti, Galatasaraylıfutbolcular sevince boğuldu.
İkinci yarıda da Beşiktaş baskı kuramadı ama hırslıydı. 52.dakikada Suat, Ahmed Hassan’ı formasından çekti. Ali Aydın penaltı noktasını gösterdi.
Galatasaraylılar uzun süre bu karara itiraz etti. Atışı kullanan Pancu durumu 1-1 yaptı. 87.dakikada Sabri, Yasin’i ceza sahası içinde uçurdu. Ali Aydın ikinci kez penaltı noktasını gösterdi. İlie atışı kullandı, Kartal’a 3 puan getiren golü ağlara bıraktı.

GÖRMEDİKLERİNİZ DUYMADIKLARINIZ
SERANAD DEMİRHAN

Taraftarlar arasında dostluk hakimdi: Beşiktaşlı ve Galatasaraylı taraftarların arasındaki dostluk dikkatleri çekti. Stada seyircileri taşıyan otobüslerde her iki takımın taraftarlarının birlikte seyehat etmesi dikkatlerden kaçmadı.
Geniş güvenlik önlemleri alındı: Derbi maçta geniş güvenlik önlemleri alınmıştı. 3 bin 800 polis görev yaptı. Çevik Kuvvet’te tüm izinler kaldırıldı. Güvenlik güçleri çevrede adeta kuş uçurtmadı. Beşiktaş taraftarlarının çevresinde de adeta etten duvar ördü.
PAF maçını Galatasaray kazandı: PAF takımları arasındaki maçı Galatasaray 2-0 kazandı. Sarı-Kırmızılılar’ın gollerini Cihan ve Mülayim attı.
Toplam 257 gazeteci akredite oldu: Derbi maç için toplam 257 gazeteci akredite oldu. Dev maçı Romanya’dan gelen 12 basın mensubu da izledi.
Beşiktaş ilk kez Olimpiyat Stadı’na çıktı: Beşiktaşlı oyuncular ilk kez Olimpiyat Stadı’nda maça çıktı. Karşılaşmadan 1.5 saat önce Siyah-Beyazlı oyuncular sahaya çıkıp zemini kontrol ettiler.
Hagi Beşiktaş soyunma odasındaydı: Galatasaray teknik Direktörü Hagi maçtan önce Beşiktaş Soyunma odasına gidip Mircea Lucescu’ya başarılar diledi.
Ali Aydın Lig TV’yi kapattırdı: Orta hakem Ali Aydın maçtan 2.5 saat önce hakem odasına girdi. Televizyonun açık olduğunu görünce, motivasyonu bozuyor diye Lig TV’nin yayınını kapattırdı.
38 kamera taraftarları kontrol etti: Stattaki güvenlik odasına kurulan sistemle taraftarlar 38 ayrı kameradan maç boyunca kontrol edildiler.
Usta-çırak ikinci kez karşı karşıya: Usta ile Çırak ikinci kez karşı karşıya geldi. Bursa’nın başındayken çırak Hagi, ustası Lucescu’ya yenilmişti. Hagi ustasından ikinci yenilgiyi de Galatasaray’ın başındayken aldı.
Lucescu: İkinci yarı iyiydik: İkinci yarı oyun organizasyonunu değiştirdik doğal olarak orta sahada oyun kontrolünü elimize aldık. Oyuncularım kazanmak için çok hırslıydı. Elde etmiş olduğum en acı zafer oldu. Özellikle Hagi için, galatasaray için üzüldüm. Tekrardan arkalarına bir rüzgar almak istiyorlardı. Takımlaşma ruhunun da Galatasaray’da geriye geldiğini gördüm. Bazı eksikleri var ama doğaldır. Hagi’yi tebrik ediyorum. Galatasaraylı oyuncuları da tebrik ediyorum. Ruhlarını ve kalplerini ortaya koydular. İki takımın da ruhu sahadaydı. Az zaman içinde Galatasaray’ı eskisi gibi göreceğimden eminim. Bu maçı kaybetsek zor olurdu. Herkes gördü ki bazı bölümler var. Aleyhimize olan lehimize olan durumlar oldu. Yaşadığımızı ve yaşayacağımızı gösterdik.
Haşmet Bedii Kürüm: Yenilmemiz iyi olmazdı: Yenilsek büyük dezavantaj olurdu. İlk yarı iyi oynamadık. Bu kadar stres olacağını sanmıyordum. Galatasaray prestij, biz onur için oynadık. Çok direndiler. Fair-Play’e uygun bir maç olduğu için sevinçliyim.
Sinan Engin: Kazanmak için geldik: Buraya kazanmak için geldik. Kaybetsek şampiyonluk şansı giderdi. Kendimizi kandırmayalım. Futbolcular iyi mücadele etti. Galatasaray ligden koptu güçsüz diye düşünmemek lazım. nitekim öyle oldu. Onların golünde Ali Aaydın pozisyona uzaktı. Necati topu elle aldı. İki penaltıda ise Aydın’ın kararı doğruydu. Şansımız devam ediyor. Fener bize gelecek. Bir maç kaybeder, Biz de hepsini alırsak, şampiyon oluruz. Zaten İnönü’de Fener’i yeneceğiz.
Hüsnü Güreli: Verdiğimiz gibi alırız: 11 saattir stata olan taraftarlarımıza maç bitimi teşekkür ettim. 6 bin civarında seyircimiz vardı. Sağolsunlar. Bu kadar kısa sürede bu kadar puan verdiğimize göre alırız. Kapanmaması için neden yok. Çünkü Fener’i bu duruma biz getirdik. Fener bir maç kaybeder veya iki beraberlik alır biz de her maçı kazanırsak şampiyonluğa ulaşırız. İki penaltı da doğruydu.
Protokol çıkışında gerginlik yaşandı: Beşiktaş’ın penaltı golleriyle 2-1 kazandığı Galatasaray derbisi sonrası Atatürk Olimpiyat Stadı’nın protokol tribünü çıkışında gergin anlar yaşandı. Beraberinde yöneticilerle birlikte protokol tribünü önüne gelen Beşiktaş Kulübü Başkan Bilgili’ye, bu sırada Galatasaraylı birkaç taraftar tepki gösterirken, daha sonra kalabalık içinden ”Kokainman” diye bağırılması sonucunda, gerginlik bir anda yükseldi. Bilgili’nin yanında yer alan kişilerle, sarı-kırmızılı taraftarlar arasında yaşanan arbedeyi, araya giren çok sayıda emniyet görevlisi güçlükle önledi.
Bitiş düdüğüyle sevinç yumağı oldular: Maçın bitiş düdüğüyle birlikte Beşiktaşlı futbolcular galibiyet sevincini, kale arkası tribündeki taraftarlarıyla paylaştı. Bitiş düdüğünün ardından tribünlere koşan futbolcular, formalarını taraftarlara attı. Daha sonra futbolcular, taraftarlarla birlikte uzun süre karşılıklı tezahürat yaparak, galibiyeti kutladı. Bu arada, kulüp başkanı Serdar Bilgili ve yöneticiler, maç sonrası Beşiktaş taraftarlarının bulunduğu tribünlerin önüne giderek birlikte galibiyeti kutladı.

SAYFA 9

Fener açıldı: 4-2

FENERBAHÇE: 4
AKÇAABAT SEBATSPOR: 2
STAT: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu
HAKEMLER: Mustafa Çulcu xx, Ekrem Kan x, Selçuk Kaya x
GOLLER: Selahattin (Dk.1), Tuncay (Dk.15), Serhat (Dk.19 ve 44), Van Hooijdonk (Dk.85), Oktay (Dk.86)
FENERBAHÇE: Volkan x – Ali xxx, Fatih xx, Luciano xxx, Petkov xx, Serhat xxx (Dk. 80 Selçuk ?), Ümit xxx, Aurelio xxxx, Tuncay xxx, Nobre xx (Dk. 81 Rebrov ?), Van Hooijdonk xxx
A.SEBAT: Metin x – Abdurrahman x, Mehmet x, Hamza x, Sedat xx, Semavi xx (Dk. 80 Ekrem ?), Bayram x, Macit x (Dk. 53 Orhan x), Erman Özgür xx, Muzaffer x (Dk. 66 Oktay xx), Selahattin xx
SARI KARTLAR: Selçuk (F.Bahçe), Selahattin (A.Sebat)

Fenerbahçe, A.Sebat’ı da evine puansız uğurladı: 4-2. Kanarya 3 topunun direkten döndüğü maçta attığının en az 2 mislini de kaçırdı. Sarı-Lacivertliler oynadıkları futbolla buz gibi havayı ısıtıp, tribündeki taraftarlarına keyif verdiler. Maçın yan hakemleri ise komediydi. A.Sebat’ın attığı ilk golde top taçtan çevrildi. Hooijdonk’un verilmeyen golünde ise ofsayt yoktu. 1.dakikada Selahattin A.Sebat’ı öne geçirdi ama Fenerbahçe yediği golden sonra rakibi bunalmaya başladı. 15’te Tuncay eşitliği sağladı. 4 dakika sonra Kanarya Serhat’la öne geçti. Devreyi de Serhat’ın 44’te attığı golle 3-1 önde bitirdi. İkinci yarıda da Kanarya fırtınası vardı. Ancak direkler ve forvetlerin beceriksizliği farkın fazla açılmasını önledi. 85’te Hooijdonk durumu 4-1 yaptı. Bir dakika sonra Oktay karşılaşmanın skorunu ilan etti: 4-2.

SAYFA 8

Kartal, basketbolda da iddialı olduğunu ortaya koydu: 83-74
TEKEL HAFİF GELDİ

TEKELSPOR:74 – BEŞİKTAŞ:83
SALON: Haldun Alagaş
HAKEMLER: Memduh Öget xxx, Mustafa Can xxx, Altuğ Köselerli xxx
1.PERİYOT: 28-18
DEVRE: 43-43
3.PERİYOT: 61-64
5 FAUL: 39.54 Nedim (Beşiktaş)
TEKEL: Reese xxx 21, Ufuk xxx 16, Gökhan x 5, Pelle xxx 19, Hyman xx 10, Zaza x 3, Barış x, Murat x
BEŞİKTAŞ: El Amin xxx 19, Ayuso xxx 20, Faruk xx 2, Nedim xx 10, Ruziç xx 8, Cuthrell xxx 21, Barış x, Evren x 3

Erkekler 1. Basketbol Ligi’nde Beşiktaş, İstanbul Tekelspor’u 83-74 yendi. Karşılaşmanın ilk dakikalarında İstanbul Tekelspor, hücumlardan boş dönen rakibi karşısında Ufuk, Hyman ve Pelle’nin basketleriyle 6. dakikayı 15-6 önde geçti. İyi savunma yapan ev sahibi ekip, son saniyede Reese’nin 3 sayılık basketiyle ilk periyodu 28-18 önde tamamladı. 2. periyoda iyi başlayan ve Ayuso ile Cuthrell’ın basketleriyle 12-2’lik seri yakalayan Beşiktaş, 14. dakikada 30-30 beraberliği sağladı. 16. dakikada Ayuso’nun 3 sayılık basketiyle 35-34 öne geçen siyah-beyazlılar, son saniyelerde Faruk ile hücumdan yararlanamayınca devre 43-43 berabere sonuçlandı. Maçın 2. yarısına alan savunmasıyla başlayan Beşiktaş, Nedim ve Ayuso’nun basketleriyle 25. dakikayı 54-48 önde geçti. Ancak İstanbul Tekelspor, Hyman ve Ufuk’un basketleriyle farkı kapattı ve 29. dakikada Reese’nin basketiyle 59-58 öne geçti. Beşiktaş, son dakikada El Amin ile bulduğu 5 sayıyla 3. periyodu 64-61 önde geçti. 4. ve son periyoda hızlı başlayan siyah-beyazlılar, 32. dakikada farkı 7 sayıya kadar (68-61) çıkardı. Bu dakikadan sonra rakibine 3 dakika boyunca sadece 2 sayı bulma imkanı veren İstanbul Tekelspor, 35. dakikada Ufuk’un 3 sayılık basketiyle 70-70’lik skorla yeniden beraberliği yakaladı. Maçın kalan dakikalarında El Amin ve Cuthrell’in etkili oyunuyla rakibine üstünlük kuran Beşiktaş, karşılaşmadan da 83-74 galip ayrıldı. Maçı Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdar Bilgili ve bazı yöneticiler de izledi.

BEŞİKTAŞ:3
ECZACIBAŞI:2

SALON: Burhan Felek
HAKEMLER: Serdar Nişancıoğlu xxx, Çetin Acar xxx
BEŞİKTAŞ: Dos Santos xxxx, Duygu xx, Deniz xxx, Elisangela xx, Julia xxx, Arzu xxxx (Nihan xxx, Melek xx, Emel xx)
ECZACIBAŞI: Bahar xx, Natalia xx, Özlem xx, Barbara xxx, Radostina x, Çiğdem x (Gülden xx, Izolda xx, Sinem x, Gökçen x)
SETLER: 25-19, 23-25, 14-25, 27-25, 15-12
SÜRE: 95 Dakika (19, 21, 18, 24, 13)
Bayanlar 1. Voleybol Ligi’nde Beşiktaş, Eczacıbaşı’na ilk yenilgiyi tattırdı. Baştan sona heyecan kasırgası şeklinde geçen maçta Dos Santos ve Arzu Kartal’ı galibiyete taşıyan isimler oldular. Aldığı bu galibiyetle Beşiktaş ilk 4’e girme yolunda büyük avantaj elde etti. Kartal puanını 43’e çıkardı. Eczacıbaşı’nın ise 58 puanı var.

Topbaş görev başında

Kadir Topbaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini geçtiğimiz gün düzenlenen törenle resmen devraldı. Törende bir konuşma yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul’u bir emanet olarak devraldığını ve kendisinden sonra gelecek başkana gereken hizmetleri yapmış olarak devretmek istediğini belirtti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, “İstanbul bir emanettir. Ben de bu şehri bir emanet olarak kabul ediyorum. İstanbullular bize güvendi. Bu güveni boşa çıkartmayacağız ve İstanbul’u, İstanbullular ile birlikte yöneteceğiz” dedi. İstanbul’un evrensel ölçekte değerlendirildiği bir dönem başladığını belirten Topbaş, tebrikleri bir iki günde bitirerek hemen hizmet etmeye başlayacaklarını da belirterek “şantiyeleri dolaşan ve yerinde müdahalelerde bulunan bir belediye başkanı olacağım” şeklinde konuştu.
Devir teslim törenine çok sayıda basın mensubunun yanısıra İstanbul milletvekilleri Hüseyin Kansu, Alaaddin Büyükkaya, AK Parti İstanbul İl Başkanı Mehmet Müezzinoğlu, ilçe belediye başkanları, meclis üyeleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve de vatandaşlar katıldı.