TÜRKİYE: TDH’dan gözdağı!..

Gerçek Gündem’deki habere göre, detaylar şöyle:“Türkiye Değişim Hareketi Genel Sekreteri Hasan Aydın, Sarıgül’ün “CHP’yle devam edip etmeme kararını beklediklerini” söyledi. Şişli Belediyesi’nde yaşanan olayları da yakından takip ettiklerini söyleyen Aydın’a göre Şişli’yi bazı CHP yöneticileri tezgahladı.

Eski CHP Milletvekili Hasan Aydın, siyaseten 2005 yılından bu yana Mustafa Sarıgül ile birlikte hareket ediyor. Sarıgül’ün başlattığı Türkiye Değişim Hareketi’nin (TDH) Genel Sekreteri, yani ikinci adamı.
Sarıgül, CHP’ye katıldı ancak TDH varlığını sürdürüyor. Sarıgül ile iletişimleri de sürüyor. Aydın, liderleri olduğunu söylediği Sarıgül’den haber beklediklerini söylüyor. CHP’nin gidişatından memnun olmadığını da açık açık söylüyor. Şişli Belediyesi’ndeki son tartışmalar TDH cephesinde yankı uyandırmış.
Aydın ile TDH’nin CHP ile ilişkilerini ve Şişli Belediyesi’nde yaşanan tartışmaları konuştuk.
Türkiye Değişim Hareketi devam ediyor mu?
Devam ediyor. Çok net bir biçimde. Ancak liderimizin CHP’den aday olmasıyla dondurduk. Daha doğrusu Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan olunca biz şans vermek ve kendisine fırsat tanımak açısından dondurduk. Kılıçdaroğlu’na bir fırsat tanımak gerektiğine inandık. Bu durum, Sarıgül’ün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı sürecinde de devam etti. Teşkilat olarak yerinde duran, il başkanı olan, ilçe başkanı olan, yöneticisi olan bir siyasal hareket olarak durağanlaştık. Son yerel seçimlerde Türkiye’nin birçok yerinde CHP’ye ve CHP adaylarına desteklerimizi sunduk, şimdi durağan olarak bekliyoruz.
Kendinizi feshetmiş değilsiniz, CHP’ye de katılmadınız. Neyi bekliyorsunuz?
Liderimiz Sarıgül’ün kararı önemli. Bu süre içerisinde CHP’yi farklılaştırma da, yenileştirme de bir katkısı olabilecek mi olmayacak mı gözlemliyoruz. Eğer CHP Türkiye’nin içinde bulunduğu sorunlara cevap verecek boyuta gelse bizim varlık nedenimiz kalmıyor ama şu ana kadar böyle bir manzara da görmüş değiliz.
CHP’ye yönelik ümidinizi hâlâ koruyorsunuz o halde, değil mi?
Sayın Sarıgül’ün CHP içinde olmasının meşruiyeti bir yana TDH şu anda Türkiye siyasetinin iyi gitmediği kararı ve kanaatindedir. Bu şekilde de bir noktaya varılacağı inancında değildir. Gerek iktidar partisinin gerek muhalefet partilerinin görevlerini yapabildiklerine inanmıyorum.
Hasan Aydın Mustafa Sarıgül ile 1974 yılından bu yana tanıştıklarını söylüyor.

Buna CHP de dahil mi?
Evet dahil. TDH bir umut beklentisi içerisinde ancak şu anda sorarsanız CHP’den de Türkiye siyasetinde de umudu yoktur. Biz bu düşüncelerimizi düzenli olarak Mustafa Sarıgül ile paylaşmaktayız. Sürekli bir iletişim halindeyiz.
CHP’yi gözlemlemeyi ne kadar sürdüreceksiniz?
Benim şahsi kanaatim; çok uzun değil. Türkiye’de liderin rolünün ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Bizim liderimizin Türkiye’deki bütün kesitlerle iyi bir iletişim içinde olduğu da aşikar. Bir fırsat vermişiz ama bu fırsat CHP değişebilecek bir noktadaysa anlam ifade ediyor. TDH’nin varlık nedeni gerek CHP gerek diğer partilerin bu işi becerememeleri nedeniyle ortaya çıktı. Bu neden ortadan kalkmış değil.
2015 Genel Seçimleri’nin sonuçlarını mı bekliyorsunuz?
Ben 2015 illa olacak diyemem. Şu anda muhalefetin ve iktidarın 2015 için ne önerdiklerini bekliyoruz. Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek, toplumun heyecanını artıracak bir şeyler denecek mi, denmeyecek mi? Şu ana kadar denmiş değil. TDH aynı zamanda yarın seçime girebilecek bir altyapıyla faaliyet gösteriyor.
“Bir gecede seçime girecek hale gelebiliriz”
Halkın Yükselişi Partisi formülünü mü kastediyorsunuz? Nasıl olacak o iş?
Çok kolay. HYP bir gecede kurultayını yapar. İsmini değiştirir. İsmini TDH yapar, ertesi gün de seçime girer.
Yani isterseniz 2015 genel seçimlerine girebilirsiniz?
Tabii ki fiilen ve hukuken mümkün.
Bunun hazırlığında mısınız?
Yok. Net söylüyorum. Madem yola çıkılmış bir fırsat noktasında değiliz ama samimiyetle ve içtenlikle ‘kusura bakmayın kardeşim’ noktasındayız yani. Düzeltin, birşeyler söyleyin…
CHP’ye mi sesleniyorsunuz?
Evet, CHP’ye. Ciddi ciddi ortaya çıkın. 40 kafadan 40 sesin çıktığı bir parti olmaktan vazgeçin. Önseçim kavramını sürekli söylüyorsunuz, uygulayın. AK Parti’den, MHP’den bir farkınız olsun.
Bunları Mustafa Sarıgül, Kemal Kılıçdaroğlu’na söylüyor mu?
Tabii ki..
“Bunları yapmazsanız gideriz” de diyor mu?
Bu olunca şantaja girer bu olmamalı ama arkadaş biraz farklı olsun ortaya bir şeyler çıksın. CHP önseçim yapmazsa, CHP toplumun halkın iradesine saygı göstermezse, CHP yeni çıkışlar, yeni çözümler, yeni öneriler ortaya koymazsa CHP Türkiye’nin temel meselelerinde anlaşılır tutumlar almazsa… Kürt Sorunu konusunda CHP ne diyor? Türkiye’deki idari yapılanma ne olacak? Bu konuda bazı şeyleri söylemek zorundasınız. Bu işler hiç kimsenin anlamadığı dilde, idari maslahat cümleleri ile olacak şeyler değil. Sopanın ucunu gösteriyor algılaması da oluşturmak istemiyoruz. Şu zamana kadar yaparsanız yapın yapmazsanız şu olur gibi bir cümle kurmaktan da imtina ediyoruz açıkçası ama şüphesiz bunun bir süresi var. Mustafa Sarıgül CHP üyesidir. CHP beklentileri karşıladığı ölçüde TDH arkasındadır. Mustafa Sarıgül “Evet arkadaşlar, CHP beklentilerimizi karşılıyor, iyileştirilmesi, değiştirilmesi, güzelleştirilmesi çalışması başarıya ulaşmıştır” derse o zaman TDH’nın varlığı ortadan kalkar.
Kampanya süreçlerinde Hasan Aydın ile Mustafa Sarıgül yan yanaydı…

“CHP ile TDH kaynaşamadı”
Böyle bir mesaj geldi mi hiç?
Hayır, böyle bir mesaj gelmiş değil..
Olumlu bir mesajın gelmesi gittikçe zorlaşıyor mu, kolaylaşıyor mu?
Gittikçe zorlaşıyor.
O zaman siz Mustafa Sarıgül’den CHP içerisinde “bu iş olacak” ya da “olmayacak” haberi bekliyorsunuz. Değil mi?
Evet. Tabii. Sonuçta TDH bir siyasi hareket. Bu hareketin lideri Mustafa Sarıgül’dür, kendisiyle iletişim halindeyiz. Mustafa Bey’in CHP’nin değişmesi, dönüşmesi konusundaki bütün girişimlerinin arkasındayız. Bütün bunlara rağmen böyle bir değişim olmazsa Türkiye Değişim Hareketi de “ne yapalım canım” duruşu içinde olmayacaktır.
“HYP Kongresi’nin toplar isim değiştiririz seçime gireriz” mi diyorsunuz?
Evet. Bunu tüm Türkiye de biliyor, CHP de biliyor.
Mustafa Sarıgül ile birlikte TDH içinden birçok kişi belediyelerde meclis üyesi oldu. İddialar CHP’nin İstanbul Büyükşehir Meclisi’ndeki 125 üyesinin 20-25 kişisi TDH kökenli olduğu şeklinde. Beşiktaş ve Bakırköy belediye başkanları da Sarıgül’ün önerdiği isimler. TDH’li ile CHP’li kaynaşması olamadı mı?
Kılıçdaroğlu’nun seçimlerden sonra söylediği doğrudur. CHP ile TDH birlikte hareket edemedi. Kaynaşamadı. Yani “sen bendensin” diyemedi. 8-9 ayda da bir kaynaşma olmadı.
Yani CHP içinde TDH kimlikli siyasetçiler var. Durum bu mudur?
Evet o kadar..
“Şişli’yi bazı CHP yöneticileri tezgahladı”
Şişli Belediyesi’ndeki Sarıgül aileleri ile Hayri İnönü arasındaki tartışmayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Facebook hesabınızda Şişli için Sarıgül’e planlı ve bilinçli saldırı yazmışsınz. Yoksa orada bir TDH, CHP çekişmesi mi yaşanıyor?
Burada Sayın İnönü’nün çok vefasız bir duruş içine girdiğini söylemeliyim. Bir gecede başarılı ilçenin 25 müdürünü görevden alırsan bu vefasızlığın ötesinde bir ihanet olarak da değerlendirilebilir. Burada bazı CHP’li yöneticiler de bu işi tezgahlıyorlar.
Hayri İnönü birilerinin yönlendirmesiyle mi bu görevden almaları gerçekleştirdi?
Hiç şüphesiz. Hayri İnönü kendisi inisiyatif kullananacak, duruş alabilecek özelikte bir arkadaşımız değil.
Bunu bilgiye dayalı mı söylüyorsunuz yoksa tahmin mi?
Bilgiye dayalı söylüyorum. Bu bir bakıma da Mustafa Sarıgül’ü itibasızlaştırma, zayıflatma gelecek noktasındaki iddialarını karartma, toplumda bir güven sorunu yaratma projesidir. Hem CHP içinde yollarını kapatmak hem yarın öbür gün yeni bir alternatifle ortaya açıktığı zaman itibarını azaltmak bunu da bir kısım CHP yöneticileri yapıyor.
Kim bu bir kısım CHP yöneticileri?
Niye söyleyeyim yani bu çok açık.
Şişli işi büyür ve Emir Sarıgül’ün partiden ihracı gündeme gelirse ne olur?
Ona kimsenin gücü yetmez. Cesaret de edemezler.
Bu bir kırılma noktası mı olur?
Bu bir kırılma noktası olmaz. TDH bir karara varır o zaman der ki; ‘Buradan ne köy olur ne kasaba’ der. Emir Sarıgül’ün ihraç edilmesi halinde Mustafa Sarıgül’ün orada durması söz konusu olamaz. O şu anlama gelir; “Defol git”.
Şişli Belediyesi konusu sizin için ciddi bir kriz mi?
Evet. Düzeltecek, CHP Genel Başkanı bu işi düzeltecek. Kamuoyuna “Bu işi ben düzelteceğim” dedi. Emir Sarıgül ile Hayri İnönü’yü aldı. Tokalaştırdı, barıştırdı. Bir gün sonra İnönü’nün hanımının demeci çıkıyor. O zaman bir ses vereceksin “Bir dakika kardeşim” diyeceksin. CHP Milletvekili İhsan Özkes diyor ki; “Ben İnönü’ye sordum 3 kere tehdit falan yok dedi” diyor. Ertesi gün İnönü “Tehdit edildim” Oranın genel başkanıysan çözersin bu işi.
Emir Sarıgül görevinden istifa etti. Sular duruldu. Bu çözüm sizi tatmin etmiyor mu?
Hayır, kesinlikle etmiyor. Şişli Belediyesi olayını yakından takip ediyoruz Biz orayı CHP ile ilişkilerimiz açısından değerlendiriyoruz.
Şu anda Sarıgül cephesi kaybeden mi oldu?
Siyaset o günkü iş değildir O gün kaybetmiş gibi gözükebilirsiniz. Şu anda bir çözüm falan söz konusu değil. Emir Sarıgül bir jest yaptı “madem sen çözemiyorsun ben istifa ediyorum” dedi.”