SAYI 232

CHP’de yeni bir dönem başladı
TÜRKİYE’NİN en köklü partisinde geçtiğimiz hafta içinde belki de bu çapta en büyük değişiklik yaşandı. Türk siyaset tarihinde önemli bir geçmişi olan CHP şimdi yoluna yeni isimlerle devam ediyor. Yargıtay Başsavcılığı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gönderdiği listeyi onayladı. Karar üzerine CHP Lideri “Hukukun gereği yapılmıştır” dedi. Yargıtay Başsavcılığı Kemal Kılıçdaroğlu’nun belirlediği yeni MYK üyelerini parti siciline işledi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan yazılı bir basın açıklamasında CHP’nin yeni MYK üyelerinin, siyasi partiler siciline işlendiği duyuruldu: “Tüzük değişikliği uyarınca gerekli kararların alınarak işlemler yapılması için Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı’na yazılan 26/10/2010 gün ve 2010/787 sayılı yazımız üzerine, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı tarafından Başsavcılığımıza gönderilen 03/11/2010 günlü yazı ile parti tüzüğünün 39. maddesi gereğince Parti Genel Başkanı tarafından Parti Meclisi Üyeleri arasından seçilen Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri’nin isimleri bildirilmiş, bu isimler 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası’nın 10. maddesi uyarınca siyasi partiler siciline Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri olarak işlenmiştir.” Başsavcılık bu karar ile Kılıçdaroğlu’nun listesini onaylamış oldu. Kılıçdaroğlu’nun yeni listesinde Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olan Gürsel Tekin Başsavcılığın kararını, “Böyle bir kararı bekliyorduk. Tüzük ortada” şeklinde değerlendirdi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Önder Sav’ın yerine Süheyl Batum’u genel sekreterliğe getirdi. Kılıçdaroğlu, “Korku imparatorluğunu yıktık” dedi. Yeni bir anlayışla yola çıkacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Ben ve arkadaşlarım beraber tek yürek olarak yola çıkacağız. Özgürce tartışacağız. Kimse ‘acaba ben böyle söylersem birileri ne düşünür, genel başkan ne düşünür’ diye düşünmeyecek. Onların özgürlüğü benim teminatım altında bile olmayacak” şeklinde konuştu. CHP’ye geçmiş seçimlerde oy vermeyen vatandaşlara da seslenen Kılıçdaroğlu, ”Yeni Cumhuriyet Halk Partisi’ni bilin, yeni Cumhuriyet Halk Partisi’ni tanıyın. Yeni Cumhuriyet Halk Partisi halka hizmet etmek için yola çıkan bir partidir. Biz hiçbir zaman sırça köşklerde oturmadık. Halktan birisiyiz, halkla beraberiz, halk gibi yaşıyoruz. Onların desteğini istiyoruz. Onların desteğine ihtiyacımız var. Çünkü, Türkiye’nin demokrasiye ihtiyacı var” açıklamasında bulundu.
Bir hayli gergin geçen yeni kadro oluşturma sürecinde son noktayı yargıtayın koymasının ardından yeni kadroda isimler ve görevleri şu şekilde oluştu:
Gürsel Tekin Örgütlenme ve Örgüt Yönetimine, Hurşit Güneş İdari ve Mali İşler Sorumluluğu’na, Mesut Değer Seçim ve Hukuk İşleri’ne, İsa Gök Tanıtım Basın Propoganda Sorumluluğu’na, Alaattin Yüksel Yerel Yönetimler, İzzet Çetin Meslek Kuruluşları Sendikalar ve STK’lar Sorumulusu, Oğuz Oyan Dış İlişkiler ve Yurt Dışı Örgütlenmeler, Didem Engin Kadın Örgütlenmesi ve Kadın Kolları, M. Zeki Gündüz Gençlik Örgütlenmesi ve Gençlik Kolları, Umut Oran Eknomik ve Mali Politika, Mehmet Ali Özpolat Halkla İlişkiler, Sencer Ayata AR-GE BYK Platformu, Melda Onur Parti İçi Eğitim, Süheyl Batum ise Genel Sekreter görevlerine getirildi.
Kılıçdaroğlu yeni ekibiyle Beşiktaş’ta
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdar-oğlu yeni ekibiyle ilk defa Beşiktaş’a geldi. Havalimanından bu yana yoğun bir katılımın karşıladığı Kılıçdaroğlu, İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi’nde Türkiye Sosyal Akademik Siyasi Araştırmalar Vakfı’nın eski Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Erdal İnönü’yü anma toplantısına katıldı. Beşiktaş’ta bulunan Bahçeşehir Üniversitesi’nde gerçekleştirilen toplantıya Erdal İnönü’nün eşi Sevinç İnönü’de katıldı. Ufuk ÇOBAN
“Ölmedin kalbimizdesin”
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikalinin 72. yıldönümünde, Beşiktaş Meydanı’nda gerçekleştirilen törenle anıldı. Törene, Beşiktaş ilçe Kaymakamı Sadettin Yücel, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, meclis üyeleri, siyasi parti temsilcileri, kamu kurul ve kuruluşların temsilcileriyle birlikte muhtarlar da katıldı. Beşiktaş Meydanı’ndaki Cumhuriyet ve Demokrasi Anıtı’na çelenklerin konulması ile başlayan anma töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından bayrağın göndere çekilmesi ve yarıya indirilmesiyle sona erdi. Meydandaki törenin ardından Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Kabataş Erkek Lisesi’nde ‘Atatürk’ün ebediyete intikalinin 72. yıldönümü’ nedeniyle yapılan 10 Kasım anma programını da yakından takip etti. Başkan Ünal, öğrencilerin Atatürk anısına hazırladığı programı izledi.
Büyük Usta Turhan Selçuk Beşiktaş’ta anıldı
Beşiktaş Belediyesi tarafından düzenlenen “Ustalara Saygı” toplantıları devam ediyor. Ustalara Saygı gecelerinde, 11 Mart’ta hayatını kaybeden usta karikatürist Turhan Selçuk anıldı. Faruk Şüyün tarafından hazırlanan etkinlik Akatlar Kültür Merkezi, Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde, Kasım ayının ilk haftasında gerçekleşti. Sunuculuğunu Turhan Selçuk’un dostu Halit Kıvanç’ın yaptığı “Ustalara Saygı” toplantısı, Selçuk’un ölümünden sonra gerçekleştirilen ilk saygı toplantısı olmuş oldu.
Semih Balcıoğlu ve Ferit Öngören ile birlikte Karikatürcüler Derneği’ni kurarak Türkiye’de karikatürün kurumsallaşması için çaba gösteren Turhan Selçuk’un anıldığı toplantı, basın ve çizgi dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi.
Turhan Selçuk için hazırlanan toplantıya; Altan Öymen, ünlü çizerin kızı Aslı Selçuk, Haslet Soyöz, Hikmet Çetinkaya, Orhan Erinç, Suat Yalaz, Tufan Türenç, Yalçın Bayer, Yaşar Kemal ve Zeynep Oral katıldı. Karikatürlerini 70 küsur yıl boyunca Aydede, Yeni İstanbul, Yeni Gazete, Akşam, Milliyet ve Cumhuriyet gibi yayın organlarında okurlara sunarak toplumun nabzını tutan Turhan Selçuk için hazırlanan etkinlikte, bir dia gösterisi ve ustanın yaşamının çeşitli anlarına tanık görüntüler de konuklarla paylaşıldı. “Ustalara Saygı” toplantıları, 22 Kasım’da Ersan Erdura için hazırlanan gece ile devam edecek.
Düşler Akademisinde dans
Düşler Akademisi, düşleri gerçekleştirmeye devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi desteğiyle de gerçekleşen projeyle sanat engel tanımaz sloganıyla bir çok etkinlik bir çatı altında gerçekleştirilmiş oluyor. Bunlardan bir tanesi de Kasım ayıyla birlikte hayata geçiriliyor. Tolga Bozkurt ve Korhan Korkmaz’ın eğitmenliğini üstlendiği üç dönemde gerçekleşecek olan dans atölyesi çalışmaları başlıyor. Dilek Sabancı Parkı bünyesinde gerçekleşen etkinlikler için şu söyleniyor:
“Dans atölyesindeki öncelikli amaçlardan bir tanesi, öğrencinin kendi bedeniyle olan bağları tanımlamaktır. Ardından klasik, pop, latin, tango, hiphop ve modern dans stil ve tekniklerini öğreterek, eğitim sonunda ortaya çıkacak şova hazırlık yapılacak” Beşiktaş Belediyesi desteğiyle bir çok projenin hayat bulduğu Düşler Akademisi çalışmalarını ara vermeden yürütüyor. Akademiyle ilgili verilen bilgiler ise şöyle:
“Çağdaşlığın en önemli ölçütlerinden biri de engelli vatandaşlara sağlanan yaşam koşullarıdır. Beşiktaş Belediyesi olarak, onların yaşam kalitesini yükseltmeyi, sosyal faaliyetlere katılmalarını kolaylaştırmayı, bu toplumun bağımsız ve üretken bireyleri olmalarına katkıda bulunmayı önde gelen görevlerimiz arasında sayıyoruz. Dezavantajlı gençlerimizin engelsiz bir yaşama kavuşmaları için Alternatif Yaşam Derneği ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın ortaklaşa geliştirdiği ve Türkiye Vodafone Vakfı’nın maddi desteğiyle hayata geçirilen Düşler Akademisi, Beşiktaş Belediyesi tarafından tahsis edilen mekanlarda eğitim verecek.
Engelli ve sosyal dezavantajlı gençlere ücretsiz olarak kültür ve sanat eğitimlerinin verildiği uluslararası bir sosyal sorumluluk projesi olan Düşler Akademisi, vokal, ritim, dans, film, fotoğraf, DJ, enstrüman, resim ve tasarım atölyelerinden oluşuyor.”
Beşiktaş Kent Konseyi her yerde…
Gönlünüzden ne geçiyorsa anlatabilir, aktarabilir, yazıp tasarlayabilir ve gerçekleşmesi için el ele vererek hayata geçirebilirsiniz. Nasıl mı? Beşiktaş Kent Konseyi Beşiktaş Kent Gönüllüleri Çalıştayı’na ulaşabilirsiniz. Festivaller kenti olmaya aday Beşiktaş’ın yaşayanına ve kentlinin ihtiyacına yönelik projeler oluşturmak ve hayata geçirilmesi adına gerekli hazırlıkları yapmak için adeta gece gündüz çalışıyorlar. Şimdiden yeni dönem çalışmaları listelendi bile… Beşiktaş Belediyesi’nden yetkililer çalışmalardan ve konseyin çalıştayı ile ilgili yapılanmadan şöyle söz ediyor:
“İnsanların kendi bölgelerindeki problemler önemli. Herkes kendi sokağında örgütlensin, sorunlara ortak çözümler üretelim ve belediye bir şekilde yerel gönüllülerle çözümünü üretmeye çalışsın. Bunun yasal anlamı da şu kent konseyleri projelerini belediye meclisine sunar, belediye meclisinin onayladığı projeler doğrudan belediyenin projesi anlamına gelir ve bütçeye girer. Seçimin hemen sonrasında 23 mahallemizi 11 bölgeye böldük. Başkanımızla beraber birinci tur bir gezi yaptık ve orada belediyeden talepleri, insanların problemlerini ve çözümüne ortak olabileceği konuları sorduk. 30 kadar proje ve 650 gönüllümüz var. Projelerin birinci grubu geldi ve ikinci projelerin çalışmasını yapıyoruz.”
Buna göre projeler şöyle sıralanıyor: “Ayrıştırılmış atıkların toplanmasından sağlıklı beslenmeye bahçe-balkon-teras yarışmasından sokak hayvanlarının sahiplenilmesine, Arnavutköy Çileği’nin yeniden yaşatılmasından organik pazara Ortaköy’ün genç sanatçılar için çekim merkezi olmasından Beşiktaş’ın moda tasarımının çekim merkezi olmasına 30’u aşkın proje, yaklaşık 650 gönüllünün katkısıyla hayat buldu.” Projelerden bazı başlıklar ise gerçekten ilgi çekici. Kendine has yapısıyla Arnavutköy Çileği olarak bilinen meyve, yeniden toprağında hayat bularak kentliyi bir araya getirecek olan festivallere adını verecek.
“Arnavutköy Çileği Projesi: Biz 70 Arnavutköy Çileği Fidesi bulduk ve 1 dönümlük yer tahsis edildi ayrıca çilekler evlerde de çoğalıyor. Bu fideleri dağıtmaya başladık. Sonrasında da her yıl gerçekleşen festival olacak ve Arnavutköy Çileği Festivali yapılacak.”
“Köyiçi ve çevresinde ‘En güzel bahçe, balkon, teras’ yarışması yaptık.”
“Etiler Akatlar’da ‘Sağlık Beslenme Projesi’ de yer alıyor. Üç aşamalı olan bir projemizdi. ‘Bilinçili Alışveriş, Sağlıklı Menü Tasarımı ve Sağlıklı Yemek Menüleri’ adı altında devam edecek olan çalışma daha sonra kitaplaşacak. Diyetisyen gönüllülerimiz bu konuda gerekli eğitimi veriyor.”
“Arnavutköy Sözlü Tarih Çalışması yapıldı. 80 yaş üzeri 30 kişi ile görüşüldü ve 10 kişi ile daha görüşülecek. Bu ilk sözlü tarih çalışması olarak kitaplaştırılacak.”
“Ortaköy’ü genç sanatçılar için çekim merkezi yapma projemiz var. Temel amacımız Ortaköy’de sanat Akademisi gibi bir eğitim yeri yapmak olacak ve sanat mekanlarımız yaygınlaşacak. Mayıs ayından itibarende her yıl bir Ortaköy Kültür Sanat Festivali düzenlenecek.”
“Beşiktaş’ın moda tasarımı için çekim merkezi yapma projemiz de var. İki tane moda tasarımcısı gönüllümüz var. Belediyenin Fulya’dan başlayan vadiyi moda merkezi ve moda tasarımı merkezi yapma çalışmamız olarak söyleyebiliriz. En son geldiğimiz aşama şu bunu sadece moda tasarımı değil çağdaş bir insanın günlük ihtiyaçlarıyla ilgili her tür tasarımı içeren bir merkez olarak öneriyoruz.” Avrupa destekli bir proje olmasıyla da farkını ortaya koyuyor. Buna göre tasarımcılar projesiyle gelecek ve fondan faydanalabileceler. Beşiktaş Belediyesi yetkililerin gerçekleşmesi beklenen bu projeyi ‘Bu bir tür kalkınma projesi’ olarak da ifade ediyor.
“Sokak hayvanları için bir kedi evi tasarladık. Kedileri kontrol altına alabilecek bir proje bu. Proje Levazım’da başladı.”
“Organik Pazar projemiz var. İlçemiz sınırları içinde bir Organik Pazar kurulması amacıyla başlatılan proje kapsamında belediye meclisimizden gerekli onay alınmış, pazarın örgütlenmesi konusunda Buğday Derneği’yle prensip anlaşmasına varılmış ve seçenek mekanlar değerlendirilmiştir. Organik Pazarın yıl sonundan önce açılması planlanıyor. Organik Pazarda yer almak isteyenler belgeleriyle başvurabilirler.”
“Sporcular Parkı ve Abbasağa Parkı’nda sorunlar var. İstanbul’un köpek gezdirmek için en ideal yer olarak gösterildi ama şimdi vatandaş zor durumda kalabiliyor. Diğer taraftan bir çok sorunun yoğunluştuğu yerler için ‘Güvenli Sokaklar Projesi’ni’ yapmayı planlıyoruz. Her gece bir nöbetçi oluyor ve o evde tek tuşla ambulansa polise ulaşmak mümkün olacak.”
“En güzel bina cephesi projesi Gayrettepe’de gerçekleşecek.”
“Gençler arasında çeteleşme ile ilgili ‘Bizim Çocuklar’ projemiz var. Sosyal etkinliklerimiz var. Kültürel İletişim Projesi İstanbul’un en aykırı yerlerini gezip daha sonra Beşiktaş’ı gezmek gibi.”
“Belirli yerlere konteyner koyarak çöp ayrıştırma işinin yapılmasını sağladık. Bir gereksinim doğdu ve bunun sonucunda Çevre Müdürlüğü’nü kurduk.”
“Ortaköy, Gayrettepe ve Ihlamur Caddesi gibi yerleri temel afet eğitiminden geçireceğiz.”
“Esnafı kalkındırmak için Köyiçi’nde festival düzenlemeyi düşünüyoruz.”
BEŞİKTAŞ BULUŞMALARI
Türkali
Mahallesi içini döktü!..
Türkali Mahallesi sakinleri tüm içtenlikleriyle sorularımaza yanıt verdiler. Görüş, düşünce ve şikayetlerini bizlerle paylaştılar. İşte Türkali Mahallesi sakinlerinin görüş, düşünce ve şikayetleri…
n Muhtar’ın kızı Dilber Öztürk: “Babamla beraber on altı yıldır bu işi yapıyoruz. Ihlamurdere Caddesindeki kaldırımlardan çok şikayetçiyiz. Vatandaşlarımızın isteklerini iletmek istiyorum. Mahalleli sağlık ocağı yapılmasını istiyor çünkü mahallemizde yaşlılar oldukça fazla, sağlık ocağının bulunduğu yer çok rampa olduğu için yaşlılar için sıkıntı oluyor. Yeni kanunlara göre hastalar gelmeden yakınları ilaç da yazdıramıyorlar. Benim binam düzayak olduğu için vatandaş burayı çok istiyor. Ben de önayak olarak imzaları toplayın getirin kaşeleyelim bir dilekçe ile de belediye başkanına sunarız. Sonrada İl Sağlık Müdürlüğü’ne gösteririz. Onay çıkarsa da yardımcı olurlar dedim. Dikilitaş ve Muradiyedeki vatandaşlar buraya reçete yazdırmaya geliyorlar. Burada babamın ne kadar sözü geçiyorsa benim de o kadar geçiyor, beni de babam kadar sayar ve severler.”
n Selma Gürel: “Beşiktaş’ı seviyorum, mahallemi seviyorum. Beşiktaş Belediye’sinin etkinliklerini çok fazla takip etmek istiyorum ama edemiyorum ne yazık ki çünkü işle ev arasında geçiyor çoğunlukla vaktim…”
n Ahmet Çınar: “Mahallemizi seviyoruz ama Beşiktaş’ın genelinde çevre ile ilgili bir problem var. Parkların kenarında çöp konteynerları var, bu çevrecilikle hiç uyuşmayan bir durum. Camları açtığınız zaman içeri sinek gibi haşeratlar giriyor. Hepimiz hayvan severiz fakat hayvanların parklarda serbestçe dolaşıp istedikleri yerlere pislemesine karşıyız. Beşiktaş Belediyesi’nin kültür hizmetlerini yakınen takip ediyorum. Belediye mesajlarla, pankartla zaten etkinlikleri duyuruyor. Beşiktaş’ta özellikle Mısırlı Bahçe Parkı’nın kenarlarına ya da yaya alanlarına bazı araçlar park ediyor, bu konuda da muhtarımıza gerekli bilgiler verildi. Ben inanıyorum ki muhtarım gerekeni yapacaktır.”
n Hüseyin Çeplin: “Mahallemizi seviyoruz, herhangi bir sorunumuz yok. Herşey yolunda bir isteğim yok.”
Ayhan Güner: “Bu mahallenin İspark’a verilmesini ben çok yadırgıyorum. Kendi binamızın önünde arabamızı park edecek bir yerimiz yok. Açık ve kapalı otoparklardan daha pahalıya geliyor, İspark’ın aldığı paralar. Biz Beşiktaş’ta oturuyorsak, Beşiktaş Belediye Başkanlığı’ndan, bu sorunu çözmesini bekliyoruz. Temizlik İşleri burada çok düzgün çalışıyor. Yağmurlar da oluşan kimi su taşkınlarının da giderilmesini istiyorum.”
“Ihlamurdere Nişantaşı olur mu?”
Türkali Mahallesi sakinleri diğer yandan ilginç önerilerde de bulundu. Özellikle Ihlamurdere Caddesi’nin Beşiktaş’ın en önemli yerlerinden biri olduğunu belirten sakinler, bu bölgenin Nişantaşı gibi yeniden düzenlenmesini istedi. Diğer görüşler şöyle:
n Murat Bey: “Ihlamurdere Caddemiz çok daha renkli olabilir. Caddemiz buna müsait. Sinanpaşa Mahallesi’nde bulunan sağlık ocağı çok yoğun olduğu için buraya da bir sağlık ocağı düşünülebilir. Oraya yaşlı insanlar gittiği zaman çok sıra bekliyorlar. Beşiktaş Belediyesi’nin etkinliklerini takip edemiyorum.”
n Cem Bey: “Günümüzün en büyük sorunu trafik canavarları Ihlamurdere Caddesi’nde bazen öyle bir geçiyorlarki, arabalar kendinizi karşıdan karşıya zor atıyorsunuz. Beşiktaş Belediyesi’nden bizim ricamız bu sürati engellemek için kasisler yapılmasını istiyoruz. Bu çok önemli bir sorun. Karşımızda ilkokul var; çocukları karşıdan karşıya geçerken Allah onları koruyor.”
n Özlem Hanım: “Sadece benim şikayetim yollarımız çok kötü. Bunu belediye başkanına söyledik. Ben de söyledim ama yapılmadı henüz maalesef. Taşlar çok kalkık bu yüzden yürürken zorluk çekiyoruz. Ama şunu da söylemeliyim ki, çöp toplama konusunda belediyemiz çok iyi o konuda çok memnunum.”
n Okan Bey: “Beşiktaş Belediyesi’nin çalışmalarını beğeniyorum. Mahalleyle ilgili herhangi bir sıkıntım yok.”
n Leyla Hanım: “Mahallede mutlu olduğumuz yanlarda var, olmadığımız yanlarda var. Burası özellikle akşam saatlerinde trafik açısından çok yoğun oluyor. Benim en şikayetçi olduğum konu çöp konusu… Çöpü atacağınız zaman kağıtlar ayrı plastikler ayrı atılması lazım. Bize böyle bir imkan sunulmadığı için hepsini bir arada atmak zoruda kalıyoruz. Bunun düzeltilmesini yetkililerden rica ediyorum. Yollarımız trafik nedeniyle yıllar içinde bozuluyorlar. Ali Suavi’den Ihlamurdere Caddesi’ne giderkenki ara yolda kaldırımlar çökmüş vaziyette. Bir sıkıntı da Beşiktaş Pazarı’dır mutlaka denetlenmeli. Zabıtaları görmek istiyoruz. Satıcıların da hal ve hareketlerine daha fazla dikkat etmesi gerekir.”
n Ahmey Kanter: “Mahalleden hiç bir sıkıtımız yok, İsmail bey’den çok memnunuz. Görüşlerimizi dinlediğiniz için çok memnunuz.”
n Lütfü Ortakaya: “Türkali Mahallesi’nde hiçbir sıkıntımız yok, mutluyuz. Üstelik burada PTT hizmeti de veriyoruz. Sağolsun muhtarımızdan da çok destek görüyoruz, halkımız da bize yardımcı oluyor. Biz PTT olarak hizmet ehliyiz, halkımıza hizmet ettikçe mutlu oluyoruz.”
n Adnan Bey: “Aşağı yukarı on senedir bu mahalledeyiz. Muhtarımızdan ve mahallemizden çok memnunum. Beşiktaş Belediyesi’nin kültür sanat faaliyetlerini takip ediyorum. Elimden geldiğince de katılmaya çalışıyorum.”
n Nesrin Çalışır: “Ben doğma büyüme Beşiktaşlıyım, o yüzden burayı çok seviyorum. Türkali Mahallesindeki sağlık ocağının kalkması bizi çok üzüyor. Burada bir tane var oda çok uzakta olduğu için ben gidemiyorum. Benim kızım emes hastası yollar kötü olduğu için yürüyemiyor. Ayrıca, çöpçüler günde on defa dolaşıyorlar ama yine kirleniyor. Bizim halkımızın temizlik alışkanlığı yok. Çöp toplanması yönünden çok memnunuz belediyemizden… Bütün Türkali Mahallesi’nin yaşlılarının dileği sağlık ocağınn kapatılmamasıdır.”
n Kemal Özkaya: “Mahallemi çok seviyorum, hiç bir eksiği yok. Beşiktaş Belediyesi’nin çalışmalarını takip ediyorum ama bizim hiç bir sorunumuz olmadığı için belediyenin de yapacağı hiç bir şey yok. Önce muhtarımdan sonra belediyeden memnunum.”
n Yasemin Alkan: “Evimizin karşısındaki Mısırlı Bahçe Parkı’nın yerine otopark yapılacağını duyduğum zaman çok üzülüyordum ama sonra Başkan bunu telafi etti. Halkın istemediği bir şey yapmam, dedi. Üç günde bir yapılan yol çalışmalarından da çok şikayetçiyim. Belediyenin birebir iletişime geçmesi gerektiğini düşünüyorum.”
n Aysel Araz: “Belediyenin verdiği bir sağlık hizmeti var, orasının kapatılacağını duyduk. Bundan çok rahatsızlık duyuyoruz. Yaşlılarımız için burası düzayak olduğu için çok makuldü.”
n Ferdi Araz: “Mahallemizi çok seviyoruz, bir eksik görmüyorum. Hem temiz hem bakımlı ve belediye çalışmalarından da muhtarımızdan da çok memnunuz.”
n Gülümser ve Nigar Hanım: “Sağlık merkezi sıkıntımız var. Biz Beşiktaş’ta tam kapasite bir hastane istiyoruz. Çöpler toplanmasına rağmen yolların doğru düzgün temizlenmediğini görüyoruz. İnsanlar da temizlik konusunda daha duyarı olmalılar. Parklardaki köpekler yüzünden parklarda da oturamıyoruz.”
n Çağatay Hanım: “Mahallemden çok memnunum. Benim tek isteğim muhtarlık içinde bulunan belediyemiz tarafından verilen sağlık hizmetinin devam etmesidir.”
n Mehmet Akyol: “Mahallemi çok seviyorum sevmesem giderdim buradan… Yollarımızın bozuk olmasından rahatsızım başka da bir şikayetim yok.”
Tüm gençlerin gözde mesleği web tasarımı
Bilgisayar web tasarımı hakkında bimek istediğiniz hemen her şey sizler için Beşiktaş’ta… Beşiktaş Belediyesi’nin, Halk Eğitim Merkezi ile ortaklaşa tüm Beşiktaş Kentlilerine ücretsiz olarak el emeği değerlendirme ve meslek edindirme kursları yeni sezonda da tüm hızıyla devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi ücretsiz kurslar, Kasım ayında yenilenmiş haliyle yeniden Beşiktaş kentlilerini kucaklıyor. Yabancı dilden yağlıboya resime, bilgisayardan takı tasarımına kadar pek çok farklı alanda kendinizi yetiştirmek, geliştirmek, bu kursun sonunda kendinize yeni bir mesleki beceri edinmek mümkün. Kurs programını başarı ile tamamlayan katılımcılara, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylı eğitim sertifikaları veriliyor.
2010 – 2011 döneminde tam 43 branşta verilecek olan kurslar içerisinde web tasarımı da yer alıyor. Bilgisayar üzerinden gerçekleştirilecek olan web tasarımı kursu ilgililerini bekliyor. Günümüzde yine artık büyük önemlilik arz eden branşlardan bir tanesi olan web tasarımı ile ilgili kurs programı uzmanlarından kursiyerlere aktarılıyor. Web tasarımı ile ilgili bilgi edinmeye ilk başta web dünyasına girişi sağlayan web’in ne olup olmadığı belirtilerek başlıyor. Peşi sıra web sayfası web sitesinin ne olduğu da geliyor. Html olarak bilinen kavramın niye içerdiği aktarılıyor. Buna göre web tasarımı nedir denirse, şöyle tanımlanabiliyor:
“Web sitesinin görüntülenen grafik arayüzünün, menu ve erişim yapısının kullanımı kolay, bilgiye en kısa yolla ulaşabilecek, işlevsel ve hızlı bir yapıda oluşturulmasıdır.
Profesyonel bir web sitesinin karakteristik özellikleri de, web siteleri, onu kullanacak olan müşterilerin yada ziyaretçilerin beğenisinden öte, web sitesini yaptıracak kuruluşun görsel tatmini doğrultusunda da oluşturulabilir. Profesyonel bir web sitesinin grafik arayüzü, kullanılan renkler, menu ve erişim yapısı, programlama altyapısı, kullanıcı odaklı oluşturulur. Esas olan, kullanıcıya ürün ve hizmeti en kısa yolla ulaştırmaktır. Bu nedenle sitenin hızını düşürecek abartılı animasyonlar, bekleme süreçleri, video ve ses objeleri, kullanımı zor menüler tercih edilmez. Profesyonel bir web sitesinde yer alan her sayfa arama motorları tarafından indekslenebilir yapıda oluşturulur. Bu kullanıcıların sitedeki bilgiye ulaşmasındaki en hızlı yoldur. Profesyonel bir web sitesi amacına uygun yapıda hazırlanır. Fonksiyoneldir, gereksiz ve kullanılmayacak öğeler içermez. Profesyonel web sitesi özgün yapıdadır. Tasarım ve programcısı kurumun kimliğine özgü tasarım ve yazılımlar üretir. Template olarak adlandırılan hazır grafik şablonlar üzerine oturtulmuş web siteleri de seçenekler arasında yer alır.”
LÜTFEN DİKKAT!
Deprem ve afette ne yapmalıyız?
Beşiktaş Belediyesi Afet Yönetim Merkezi, olası bir afet sonrası için yerleşim planı hazırlayarak, Beşiktaş’taki her mahalle için afet toplanma alanı belirledi. Toplam 23 mahalle için ayrı ayrı toplanma alanlarının oluşturulduğu duyuruldu. Bu mahallelerden bir tanesi de Nisbetiye Mahallesi’ydi.
1960’ lı yıllarında kurulan mahallenin ana arterlere yakın kısımları iş merkezleri, iç kısımları ise yerleşim yeri olarak biliniyor. İş yerleri nedeniyle hareketli nüfusa sahip olan Nisbetiye’nin yerleşik nüfusu, yaklaşık 12.000 civarında olarak belirtiliyor.
Nisbetiye Mahallesi’nde 59 sokak, 715 bina sayısı 8554 hane sayısı bulunuyor. Yaşayanları arasında da verilen bilgilere göre, mahallede 6142 kadın, 5019 erkek yaşıyor.
Beşiktaş Belediyesi’nden, 96700m2’lik toplam kullanılabilir toplanma alanına sahip Nisbetiye Mahallesi için olası bir afet durumunda toplanma alanları şöyle açıklanıyor:
“4000 m2’lik alanıyla Birlik Parkı’nda Birlik Sokak, Fecri Ebcioğlu Sokak, Park Sokak sakinleri toplanacaklar.”
“8000 m2’lik alanıyla Gözde Parkı’nda Aslı Sokak,
Doğa Kent Sitesi, Doğa Sokak, Gözde Sokak, Mete Han Sokak, Nihan Sokak, Selvi Sokak sakinleri olası bir afet durumunda toplanabilecekler.”
“3200 m2’lik alanıyla Engin Sitesi Yeşil Alanında olası bir afet durumunda toplanabilecek sokak sakinleri şöyle sıralanıyor: “Engin Sitesi Yolu, Yücel Sokak”
“Doğakent Sitesi 34 bin m2’lik Kentsel Park Alanı’nda olası bir afet durumunda toplanacak sokaklar şöyle: ‘Aytar Caddesi, Başa Sokak, Başlık Sokak, Bilgin Sokak, Saydam Sokak, Tören Sokak, Ak Merkez Levazım Yolu, Altın Sokak, Bronz Sokak, Elmas Sokak, Ilgın Sokak, İnci Sokak, Pırlanta Sokak, Safir Sokak, Sedef Sokak, Yakut Sokak, Nisbetiye Caddesi, Zümrüt Sokak.”
“Jandarma Lojmanları 6600 m2’lik boş alanında Barbaros Bulvarı, Binbaşı Nazım Kaptan Sokak, Büyükdere Caddesi, Cahit Aybar Sokak, Gazi Güçnar Sokak, Malazgirt Sokak”
“26000m2’lik alanıyla Levent Kız Meslek Lisesi önü boş alanıyla Akulus Sitesi, Beyaz Vadi Konakları, Belediye Sitesi Yolu sakinleri toplanabilecekler”
“2600 m2’lik alanıyla Murat Beyaz İlköğretim Okulu bahçesinde Ahmet Adnan Saygun Caddesi, Bakır Sokak, Gümüş Sokak, Hakkı Şehit Han Sokak, Müderris Salih Rüştü Bey Sokak, Okul Sokak sakinleri olası bir afet durumunda toplanabilecekler.”
“8500 m2’lik alanıyla Petrol Sitesi boş alanında Peker Sokak ve Petrol Sitesi yolu sakinleri toplanabilecek.”
AKATLAR KÜLTÜR MERKEZİ
Resim ve el sanatları sergisi
Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde tiyatro oyunları hız kesmiyor… Tüm etkinlikler yeni ayın ikinci yarısında da yine dolu dizgin sanatseverleri çatısı altında buluşturuyor. Etkinlikler kapsamında el emeği göz nuru sergilerden biri sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Kasım ayının ilk başlarında da ziyaretçilerini ağırlayan sergiye ilgi büyüktü. Pratik Kız Sanat Okulu öğrencilerinin sergisi Akatlar Kültür Merkezi’ndeydi. Natuk Birkan Pratik Kız Sanat Okulu’nda resim ve el sanatları derslerine katılan kadın öğrenciler, goblen tablolar, boyutlu resim çalışmaları, yağlı boya resimlerden oluşan el emeği, göz nuru eserlerini bir ay boyunca Akatlar Kültür Merkezi’nde sergilediler. Natuk Birkan Pratik Kız Sanat Okulu’nda resim ve el sanatları derslerine katılan kadın öğrenciler el emeği, göz nuru eserlerini Akatlar Kültür Merkezi’nde sergiledi. Ekim ayının ikinci haftasında start alan sergi, Kasım ayının 11’inde son buldu. Akatlar Kültür Merkezi’nin girişi katında sergilenen “Karma Sergi”de yer alan eserler arasında, goblen tablolar, boyutlu resim çalışmaları, ebru, yağlı boya resimler ve modern karışık teknik örnekleri bulunuyordu. Sergi ile ilgili verilen bilgiler arasında ise şu detaylar yer alıyor: “Karma sergide eserlerini sergileyen katılımcılar yıllardır amatör olarak resimle ilgileniyorlar. 20 yıldır resim ve el sanatlarıyla ilgilenen 66 yaşındaki Aysel Palandöken, Nişantaşı Kız Enstitüsü mezunu. Daha önce de iki kez kişisel sergi açan, yıllarca Halk Eğitim’de gönüllü el sanatları dersleri veren Palandöken özellikle sürreal yağlı boya çalışmalarıyla tüm ziyaretçilerin dikkatini üzerine topluyor. Boyutlu resim çalışmalarıyla hayranlık uyandıran 50 yaşındaki Engin İre “Karma Sergi”de ayrıca ebru çalışmalarına da yer veriyor. Tüm çalışmalarında özellikle klasik yöntemlerin dışına çıkmasıyla tanınan İre’nin hem boyutlu resim hem de ebru çalışmaları da bu anlayışının ürünü olarak, büyük ilgi çekiyor. Daha önce de Beşiktaş Belediyesi binalarının sergi salonlarında “El İşi ve Göz Nuru Sergisi” düzenleyen 66 yaşındaki Fevziye Akay ise özellikle ince nakışlı çalışmalarda görenleri hayran bırakacak örnekler yaratıyor. Yıllardır goblen ve ince nakış işlerle çalışan Akay, ayrıca özel elişi dersleri de veriyor. Fevziye Akay’ın gelini 45 yaşındaki Silvia Akay ise yağlı boya eserleriyle “Karma Sergi”de yer alıyor” Bir ay boyunca ziyaret edilebilen, modern tekniklerin kullanıldığı “Karma Sergi” meraklılarını Akatlar’da ağırladı. Öte yandan tiyatro oyunları da tiyatroseverleri kucakladı. Probil çalışanları TOÇEV’in “Bir Şey Değişir Her Şey Değişir” projesine destek sağlamak amacıyla hazırlandıkları ve Müjdat Gezen ve Kandemir Konduk tarafından kaleme alınan “Artiz Mektebi” isimli oyun 9 Kasım’da Akatlar Kültür Merkezi’nde yeniden tiyatroseverler ile buluşturdu.
Çilek kız minikleri neşelendirecek
Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde Çilek Kız’ın hikayesi sahneleniyor. Melih Cevdet Anday sahnesinde 7’den 77’ye bir çok tiyatroseveri güldürecek neşeli ve öğretici çocuk oyunu Akatlar’da anne baba ve çocukları bir araya getiriyor. Sadece ebeveynler değil okul hayatına merhaba diyen minikler de öğretmenleriyle birlikte heyecana ortak oluyor. Çilek Kız’ın hikayesine İstanbul Çocuk Sanat Tiyatro Topluluğu hayat veriyor. 21 Kasım’da miniklere merhaba diyecek olan oyun, Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde 27 ve 28 Kasım’da da sahnelenecek.
Oyunun konusu ise şöyle: “Çilek Kız ve arkadaşları geleneksel pasta yarışmasına katılmak için hazırlık yaparlar. Amaçları büyük ödülü kazanıp hayvan dostlarına barınaklar yapmaktır. Aynı yarışmayı kazanmak isteyen kötü insanlara karşı yapmış oldukları mücadele müzikle ve komik bir dille anlatılıyor. Oyunda arkadaşlık değerleri ön plana çıkıyor ve paylaşımın önemi vurgulanıyor. Oyunda 23 adet şarkının olduğu söyleniyor. Ve her şarkıda da farklı bir dans var. Verilen bilgiye göre her şarkıya farklı bir kareografi uygulandığı söyleniyor.”
Hem güldürüyor hem düşündürüyor
Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’ne gelenler yüzlerinde gülücüklerle yuvalarına dönüyorlar. Kasım ayında da neşe tuhafınına bu kez, Akatlar Kültür Merkezi’nde tiyatroseverler E.S.E.K’in oyunuyla devam ediyor… Ekim ayının son haftasında herkesi güldüren oyun, Kasım ayında da yine Melih Cevdet Anday sahnesinde olacak. Kasım ayının ikinci ve son haftasında oynanacak olan ‘Kaygan Zemin’ adlı oyunu ile muhteşem dakikalar sizleri bekliyor. Oyunun konusu özetle şöyle: “Hiç bir komedi, sezona bu kadar iddialı başlamadı.
Espri Standartları Enstitüsü Kurumu’ndan yeni bir kahkaha bombası. 3. Türden Yakın İlişkiler, Tanrım Beni Baştan Yarat ve 27 Numara ile komediye getirdikleri boyutla adından sıkça söz ettiren ekibin, bu yeni oyununda yine eğlence sizleri bekliyor. Karınızla, kocanızla, eski sevgilinizle, yeni sevgilinizle, sevgili adayınızla, çıktığınız çocukla, konuştuğunuz kızla, platoniğinizle, en yakın arkadaşınızla, onun sevgilisiyle, onun sevgilisinin diğer sevgilisiyle, en büyük aşkınızla, tek gecelik ilişkinizle; kısacası sevgiyi bir an olsun paylaşma gafletinde bulunduğunuz karşı cinsle ilişkilerinizi yeniden sorgulayacaksınız. Beraber eğlenemeyen insanlar, beraber bir gelecek kuramazlar.” Kaygan Zemin’in yönetmenliğini Uğur Uludağ’ın yaptığı oyunun oyuncuları arasında ise şu isimler yer alıyor: “Yosi Mizrahi, Yağmur Kaşifoğlu, Hakan Bilgin, Doğa Rutkay, Murat Akkoyunlu, Barış Ataş, Koray Şahinbaş, Funda Kurt.”
MUSTAFA KEMAL MERKEZİ
10 Kasım’a özel resital
Beşiktaş Belediyesi’nde özel bir resital sanatseverleri duygulandırdı. Mustafa Kemal Merkezi’nde gerçekleşen resital 10 Kasım’da özel bir günde müzikseverleri bir araya getirdi. Etkinlik takviminde Mustafa Kemal Merkezi’nde yeni sezon içinde yeni ayda Ophélie Gaillard ismi, konseriyle sanat programları içinde bulunuyordu. Konser, 10 Kasım’da Beşiktaş’ta gerçekleştirildi. Konser ile ilgili konser program detayları arasında da verilen bilgilerle birlikte sanatçı hakkında paylaşılanlar şöyleydi:
“2003 yılında Fransız Klasik Müzik Ödülleri töreninde kazandığı ‘Yılın Enstrümantal Solisti’ ünvanından sonra Ophélie Gaillard`ın Barok`tan Klasiğe, Romantik`ten Çağdaş müziğe eşit başarıyla hakimiyeti ile kazandığı ün geniş kitlelere yayıldı. Başlıcaları arasında Leipzig, J.S. Bach Uluslararası Çello Yarışması’nın da bulunduğu sayısız yarışma ve festivalde kazanmış olduğu birincilikler, Gaillard’a dünyanın en büyük konser salonları ve orkestralarıyla yıllar içinde gittikçe büyüyerek pekişen başarı serüveninin kapılarını açtı… Bach Çello Süitlerinin iki ayrı albümde yayınlanan kayıtları dünya basınında geniş yankı uyandırdı. Benjamin Britten’ın Çello sonatını piyanist Vanessa Wagner ile kaydettiği CD, Diapason, Le Monde de la Musique, Répertoire, Scherzo, Goldberg, Crescendo gibi dünyanın belli başlı müzik yayınlarında çok çok olumlu eleştiriler aldı.
Ophélie Gaillard, Orchestre de Cannes- Provence- Alpes Côte d’Azur, Polish Radio Orchestra, Orchestre de Picardie , European Camerata, Orchestra Les Siècles, Franz Liszt Orchestra of Budapest, Japan Philarmonic Orchestra gibi büyük orkestralar eşliğinde solo konserler veriyor, Saint-Denis, Quimper, Messiaen at La Meige, Orangerie de Sceaux, Sablé-sur-Sarthe, Beaune, Evian, Montreux, Bach in Lausanne, October in Normandy, Reims Flâneries Musicales,Toroella de Montgri gibi festivallerde sahneye çıkıyor, Avrupa ülkelerinin yanısıra Japonya, Kore, Latin Amerika ve Orta Amerika’da resitaller veriyor. France Musique, BBC Radio 3, France 2, Mezzo ve Arte gibi radyo ve televizyon kanallarında kayıtları yayınlanıyor. Ophélie Gaillard kendisine Fransa’nın en büyük bankalarından CIC tarafından emanet edilmiş bulunan Francesco Goffriller (1737) yapımı bir çello çalıyor.
Ophélie Gaillard, Orchestre de Cannes- Provence- Alpes Côte d`Azur, Polish Radio Orchestra, Orchestre de Picardie, European Camerata, Orchestra Les Siècles, Franz Liszt Orchestra of Budapest, Japan Philarmonic Orchestra gibi büyük orkestralar eşliğinde solo konserler veriyor, Saint-Denis, Quimper, Messiaen at La Meige, Orangerie de Sceaux, Sablé-sur-Sarthe, Beaune, Evian, Montreux, Bach in Lausanne, October in Normandy, Reims Flâneries Musicales,Toroella de Montgri gibi festivallerde sahneye çıkıyor, Avrupa ülkelerinin yanısıra Japonya, Kore, Latin Amerika ve Orta Amerika`da resitaller veriyor, France Musique, BBC Radio 3, France 2, Mezzo ve Arte gibi radyo ve televizyon kanallarında kayıtları yayınlanıyor. Sanatçının bugüne kadar yayınlanmış 8 albümü bulunuyor.”
MKM’deki sergiye ilgi büyük
Sanat eleştirmenleri ona ‘anarşist’ diyor… Kimileri de sanatında değer yıkıcı tarzı ile dikkat çekiyor ve etkiliyor diyor… Bubi’nin dünyasına konuk olmak isterseniz, yolunuzu Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi’ne çevirmeniz gerek. Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi’nde farklı bir sergi sanatseverler ile buluşuyor. Resim sanatının çağdaş yorumcusu Bubi’nin “Beş Dönem” adını verdiği kişisel sergisi, farklı konseptiyle görücüye çıktı. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın katılmıyla Mustafa Kemal Merkezi (MKM)’nde açılış geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirilmişti. Bubi’nin 5 ayrı döneme ait eserlerinin sergilendiği gecede her biri orijinal üretim olan eserlerinde atık bezler, ipler, borular, elektrik telleri, ahşap, karton gibi birçok farklı malzeme kullanıyor. 100’den fazla eserin bulunduğu “Beş Dönem” adlı sergi Aralık ayının ortalarına kadar Mustafa Kemal Merkezi’nde sergileniyor. Açılışı da oldukça renkli geçen sergide açılış gecesinde de birçok ünlü isim katılmıştı. Açılışta Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Bubi’nin sanatını anarşist, modernizm sözleriyle tanımladı ve “Beşiktaş olarak arkasındayız” demeyi de ihmal etmedi.
Başkan İsmail Ünal’ın, ünlü ressam Bubi ile çöp kamyonunda çöp toplarken fotoğrafları ise izleyicilerin dikkatini çekti ve büyük ilgi gördü. Sanatçı ile ilgili verilen detaylar arasında da şunlar yer alıyor:
“1949 İstanbul’da doğan, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji ve Antropoloji Bölümü’nü bitiren Bubi’nin 100’den fazla eseri sergide yer alıyor.”
Bubi hakkında ise söylenenlere de bakılırsa bazı aktarımlar da aynen şöyle: “Sanatında değer yıkıcı tarzı ve sanat eleştirmenlerinin “anarşist” olarak tanımlanıyor. Bubi, değerleri alt üst ederek altın kaplama, gümüş ve pası aynı eserde kendi yorumuyla buluşturuyor.”
LEVENT KÜLTÜR MERKEZİ
Belgesel sinemacılar ve sinemaseverler Beşiktaş’ta… Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi yeni sezona yepyeni yüzüyle merhaba dedi. Sanatın her alanına destek olmayı temel amaçlarından biri olarak gören Beşiktaş Belediyesi’nin Şubat 2010’da başlattığı “Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit” etkinliği, Belgesel Sinemacılar Birliği ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin desteğiyle ikinci sezonuna girdi. Belgeseller geçen sezon olduğu gibi bu sezon da her çarşamba saat 19:00’da Levent Kültür Merkezi’nde gösterilmeye devam edecek. 3 Kasım 2010 tarihinde başlayan ve 8 Haziran 2011 tarihine kadar sürecek ikinci sezon etkinliklerinde ne var derseniz, yerli belgesellerle birlikte dünyanın dört bir yanında çekilmiş yabancı belgeseller de izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. Ayrıca, program dahilinde gösterilecek yerli belgesellerin ortak özelliği yurtiçi ve yurtdışında birçok ödül almış olmaları… Bu yıl yapılan Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “en iyi belgesel” ödülü alan “Anadolu’nun Son Göçerleri Sarıkeçililer”; Macaristan’da düzenlenen Uluslararası Cinepecs Film Festivali’nde “Proxima” ödülünü alan “İfakat”; Atlanta Uluslararası Belgesel Film Festivali’nde “en eğitici belgesel film” ödülünü alan “Dünyanın İlk Tapınağı: Göbeklitepe”; Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali’nde “en iyi belgesel” ödülünü paylaşan “Miraz: Umut” ve “Selahattin’in İstanbul’u” belgeselleri Levent Kültür Merkezi’nde seyredilebilecek.
Bu yılın bir başka yeniliği ise “İş Bankası Müzesi’nden Beyaz Perdeye” adını taşıyan bölüm… Beşiktaş Belediyesi’nin Türkiye İş Bankası’yla yaptığı işbirliği sonucunda İş Bankası Müzesi arşivinde yer alan daha önce izleyiciyle buluşma şansı yakalayamamış “Ustalar ve Bilgeler” isimli altı bölümlük belgesel dizi etkinlik programına dahil edildi. Cemal Reşit Rey, Ali İzzet Özkan, Bedia Muvahhit, Eşref Üren, Vasfi Rıza Zobu ve Meriç Sümen’in hayat hikâyelerinin anlatıldığı “Ustalar ve Bilgeler” dizisi 5 Ocak-9 Şubat 2011 tarihleri arasında izlenebiliyor olacak. Öte yandan “Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit” etkinlikleri Kasım ayının ilk günü Mehmet Aksoy belgeseliyle başladı. Türk sinemasında sosyal ve politik içerikli filmlere oyuncu olarak imza atan Tarık Akan, şimdi de kameranın arkasına geçerek bir belgesel yönetmeni olarak sinemaseverlerle buluştu. Belgeselden sonra yapılan söyleşi bölümünün konukları heykeltıraş Mehmet Aksoy ve belgeselin yönetmeni Tarık Akan. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Belgesel Sinemacılar Birliği Başkanı Semra Güzel Korver ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç’in katıldığı gecede, Tarık Akan’ın yönetmenliğini yaptığı “Işık Yontucusu Mehmet Aksoy” adlı belgesel film, sinemaseverlerle buluştu.
Belgeseller yine boy gösteriyor!
Levent Kültür Merkezi’nde geçtiğimiz sezon çok önemli filmler, belgeseller ve benzeri etkinlikler Beşiktaş kentlisi ile buluştu. Geçen sayı bu buluşmalardan bilgi vermiştik. Bu sayıda kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Levent Kültür Merkezi’nde geçtiğimiz sezon gösterilen Bizim Köy filminin konusu şöyleydi: “1933 yılında Niğde’nin Aksaray ilçesi Demirci köyünde doğan, İvriz Köy Enstitüsü mezunu yazar Mahmut Makal’ın öyküsü. Makal, köy yaşantısını, köyde doğmuş ve büyümüş biri olarak, köyün içinden anlatan ilk yazardır. Kendi ifadesiyle İvriz Köy Enstitüsü yazarın bütün hayatını değiştirmiştir. Film, Makal’ın köy öğretmenliği yaptığı sıradaki izlenimlerini yansıttığı “Bizim Köy” romanından esinlenmiştir. Mahmut Makal ve Antalya Aksu Köy Enstitüsü mezunu eşi Naciye Makal yıllar sonra Demirci köyünü ziyaret ederler. Zaman zaman politik baskılarla önü kesilen öğretmenlik mücadelelerinin öyküsü aynı zamanda köy enstitülerinin de öyküsüdür.”
Son Kumsal filminin konusu şöyle: “Güzel bir yaz günü, Vakfıkebir kasabasının Dutluk plajında neşeyle koşan çocuklar, top oynayan, horon tepen gençler, güneşlenenler, yüzenler. Bir kaç yüz metre uzakta, onlarca kamyonun sahile boca ettigi kayalar, denizi dolduran iş makineleri. Koyun diğer ucunda ise otoyolu yine aynı dalgalardan korumak için yapılan dalgakıran inşaatları. Doğal limanların ve balıkçı barınaklarının otoyol yapımı yüzünden yok olmasıyla kendilerine yeni yerler arayan balıkçıların takalarını karayoluyla taşımaları ve trajikomik öyküleri… Karadeniz halkının, yol yapma bahanesiyle denizinden koparılmasının hikayesi.”
Sokağın Sesi filminin konusu şöyleydi: “Curcunası, şiddeti, sakinliği ve sıradanlığı ile sokak herkesindir. Herkesin tanısın tanımasın- yan yana durduğu, teğet geçtiği, çarpıştığı, çatıştığı, buluştuğu yerdir. Hele de kentlerde, hayatın aktığı atardamarlar-toplardamarlar gibidir sokak; o kadar gerekli, o kadar vazgeçilmezdir. Ve sokağın sesi, hayatı yansıtır, hayata yansır. Sokaklar kirlenir, temizlenir her gün. Her gün, sokaklara sesler dolar, sonra uçup gider; bize kulak vermez, dinlemez, kaydetmez, yakalayıp yorumlamazsak yeniden sessiz kalırlar.”
Devrimci Gençlik Köprüsü filminin konuşu şöyleydi: “Bir zamanlar gençliğin idealleri ve hayalleri vardı. 1969 yılında 68 gençliği içinden bir grup, eğer gerçekten istenirse hayallerin grçekleşebileceğini göstermek için Türkiye’nin en ucunda İran ve Irak sınırında bulunan Hakkari’ye gittiler ve Zap suyu üzerine bir köprü inşa ettiler. Bu köprünü yapımı, Türkiye’nin doğusu ve batısı arasındaki eşitsizliklerin sembolü haline gelen İstanbul Boğaz Köprüsü’ne karşı yaratıcı bir protesto eylemiydi. Gençler, Hakkari’de yaptıkları köprüye “Devrimci Gençlik Köprüsü” adını verdiler. “Halklar arasındaki dostluk” anlamını taşıyan köprü, 1999 yılında kimliği bilinmeyen kişilerce havaya uçuruldu.”
Beşiktaş’ta Tayyare Fabrikası’nın konusu şöyleydi: “Bir portre çerçevesinde Cumhuriyetin ilk yıllarına bir bakış. Ele alınan kişi Nuri Demirağ bir iş adamı. Demiryoları ihalelerine girerek Türkiye’de en fazla demiryolu inşaatı yapan müteahhit olmuş, yaptığı işlerin mükemelliği ve çabası ile, bir efsane kahramanı olarak anılmıştır. Soyadı Atatürk tarafından verilmiştir. Demirağ, 1930’larda dünyada daha emekleme çağında olan havacılık sektörüne yatırım yapmış. Beşiktaş’ta bir fabrika ve Yeşilköy’de de bir havaalanı kurmuştur.Türk Hava Kurumu’ndan sipariş aldığı 64 planör ve 12 uçağı imal etmiş ama uçaklar teknik nedenler ileri sürülerek rededilmiştir. Elinde kalan bu uçakların iyi ve güvenilir olduğunu ispatlamak için bir uçuş okulu kurmuş, toplam 420 pilot yetiştirmiştir. 60 bin saat uçuş yapan uçaklar hiç kaza yapmamıştır.”
Dolmabahçe ve Atatürk filminin konusu şöyleydi: “Dolmabahçe Sarayı, Osmanlı İmparatorluğu’nun batılaşma anlamında mekânsal değişim programının öncülerinden. Bu sarayla Osmanlı yönetimi Topkapı Sarayı’ndan Boğaziçi’ne, Beşiktaş’a taşınır. Bir anlamda “sedir”den kalkan Osmanlı hanedanı “sandalye”ye bu sarayda oturur. Ancak Dolmabahçe Sarayı Osmanlı’nın ilk “dış borçlanmasına” da neden olur.”
Rüzgarlı Sokak filminin konusu şöyleydi: “Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren Ankara basınını konu edinen “Rüzgârlı Sokak: Cumhuriyet’in Basın Tarihi”, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim elemanları ile öğrencilerinin ortaklaşa çabalarının ürünü. Başkentte bir dönem siyaset nabzının attığı Ulus’ta bulunan Rüzgârlı Sokak, uzun yıllar birçok basın kuruluşuna ev sahipliği yapmıştır. Altın çağında birçok tanınmış gazeteci, yönetici ve çalışan, Rüzgârlı Sokak’ın kaldırımlarını arşınlamış, geceyarıları ayakçı meyhanelerinde içmiş, sabahları parasızlıktan simit ve çayla karınlarını doyurmuştur.”
Gidenler Gelenler Kalanlar filminin konusu şöyleydi: “Doğa kendi varoluşunu, gelmeler ve gitmeler üzerinden kurgular. Her şey gelir ve gider… Kalanlarsa tanık olanlardır. Gelenlerin, gidenlerin ve kalanların toplamıdır uygarlık mirasımız. Karaman çevresi ve Toroslar, bu bağlamda oluşmuş güçlü bir mirası barındırıyor. Ancak bu harmanı taşıyan ve dillendiren hep “Türkçe” olmuş. Beş bin yıldır Türkçe ile yürüyenler ve Yunus Emre’yi yaratanlar belgeseli şenlendiriyor.”
ORTAKÖY KÜLTÜR MERKEZİ
‘Selam sana Shakespeare’
Ortaköy Kültür Merkezi’nde ‘Selam sana Shakespeare’ adını taşıyan bir oyun bu ay içinde sahneye konuluyor. 25 Kasım’da Tiyatro Boğaziçi tarafından sahnelenecek olan oyunla ilgili detaylar şöyle:
“Geçtiğimiz sezon Moliere in hayatını ve tiyatrosunu anlatan, bir belgesel niteliğindeki Moliere Efendi adlı oyunun ardından Tiyatro Boğaziçi, bu sezon da Shakespeare ve onun tiyatrosunu anlatıyor. Shakespeare’i Shakespeare yapan neydi sorusunun peşinden giderek, sıradan bir kasaba delikanlısının tüm zamanların yazarı haline gelmesinin ve sanatının dört asırlık bir zamanın ardından bugünlere kadar uzanabilmesinin sırrını araştırıyor. Bu Shakespeare yolculuğunda Romeo ve Juliet, Macbeth, Bahar Noktası, Hamlet, Kral Lear ve IV. Henry gibi ünlü Shakespeare oyunlarından sahneler de yer alıyor.”
9 Kasım’da gerçekleşecek bir diğer oyun da Tarkan Bulut’tan… Tabu adlı oyunuyla tiyatroseverleri yine güldürecek. Yıllardır komedyenlik yapan ve her geçen gün kendine yeni hayranlar edinen genç sanatçı yeni çalışmalarıyla da sevenlerinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
Etkinlikler, Kasım ayında da dolu dizgin devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nde Kasım ayındaki diğer etkinlikler hakkında detaylı bilgi edinmek için; 0212 236 10 27 no’lu telefonu arayabilirsiniz.
Türk Sanat Müziği esintileri
Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nde tiyatro gösterimleri aralıksız sürüyor. Merkezde birbirinden değişik etkinlikler sanatseverlerin katılımıyla hayat buluyor. Yeni sezonda Kasım ayında da yine tiyatrodan konsere bir çok aktiviteyi bir arada takip etmek mümkün. Ortaköy’de ‘Duygu Denizi Türk Müziği Konseri’ müzikseverleri Afife Jale Sahnesi’nde bir araya getirdi. Recep Alper Çevirel’in yönetimindeki topluluk, davetlileri müzikte adeta zamanda yolculuk yaptırdı.
Çocuklar için şölen haline gelen çocuk oyunları tiyatro gösterimleri ise Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nde de sürüyor. Tiyatro Mie’nin oyunları minikleri mest edeceğe benziyor. 20 Kasım’da ‘Küçük Balık Bambam’, ‘Alis Harikalar Diyarında’, 21 Kasım’da ise ‘Küçük Tavşan Hopi’, ‘Rapunzel-Altın Saçlı Prenses’, 27 ve 28 Kasım’da ise ‘Fareli Köyün Kavalcısı’ miniklerle buluşacak. Çocuk oyunlarının yanı sıra yetişkinlere de neşeli dakikalar armağan eden oyunlar unutulmadı… Afife Jale Sahnesi’nde bu kez söz alan bir tiyatro oyunuydu ve çok izlenen, ilginç bulunan oyunlardan bir tanesi yine Beşiktaş’ın göbeğinde Ortaköy’de Afife Jale Sahnesi’nde sahnelenen ve gördüğü büyük ilgiyle de 26 Kasım’da tiyatroseverleri karşılayacak olan oyunun ismi ise: “Bunu yapan iki kişi” Tiyatro Dan tarafından sahnelenen oyun oldukça ilgi görüyor. Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nde müzikli danslı güldürüsü Ekim ayında da tiyatroseverleri adeta mest etmişti. ‘Bunu yapan iki kişi’ adlı oyun hakkında verilen detaylar şöyle: “Ezelden beri sürer kadınla erkeğin tartışması…Yok elmayı kim yedirdi, kim yedi Yok yiyene değil, yedirene bakacaksın. Yemekten çıktı yine saçın!
Bıktım, usandım, bitsin artık şu maçın! Kaşık düşmanı kadın! Vurdumduymaz adam! Değişmez bu durum ne Türkiye de, ne Yeni Gine de… Yine de diğeri olmadan yapamaz ikisi de. İsterler ki yan yana olsunlar, hayatın zorluklarına karşı omuz omuza dursunlar.
Ey kadınları anlamayanlar, ey erkekleri kaba bulanlar… Kadını saf bulup bıyık altından kıkırdayanlar, erkeği zeki bulup ondan korkanlar, kırk yıllık evli olup hiçbir şey anlamayanlar, ya da hiç evlenmeyip her şeyi anladım sananlar… Biz de çözemedik bu iki bilinmeyenli denklemi. Bildiğimiz tek gerçek var ki… Çin işi, Japon işi, biri erkek, biri dişi, bunu yapan iki kişi… Oyunun yazarı Ayça Işıldar. Oyunun yönetmeni ise Aydın Şanlı. Oynayanlar arasında şu isimler bulunuyor: Nergis Öztürk, Didem Balçın, Özgün Aydın, Onur Dilber.”

Köpeklerin
mezarı yıkılan bina
BEŞİKTAŞ’TA kurtarma operasyonu… 4 köpek barındıkları metruk binanın altında kaldı, sadece biri kurtarılabildi. Beşiktaş’ta inşaat yapımı için yıkılan metruk binanın enkazı altında kalan 4 köpeği kurtarmak için itfaiye ve Arama Kurtarma Ekibi (AKUT) seferber oldu. 5 saat süren çalışmalar sonunda 1 köpeğe ulaşıldı. Metruk binayı köpekler için barınak olarak kullanan Sevilay Söğüt adlı hayvansever diğer 3 köpeğin sesi duyulmadığı için kurtarılamadığını söyledi.
Suçlu avı aksiyon filmlerini aratmadı
BEŞİKTAŞ’TA polis ekipleriyle minibüs arasında aksiyon filmlerini aratmayan kovalamaca yaşandı. Polisin “dur” ihtarına rağmen kaçan minibüsün peşine çok sayıda ekip otosu takıldı. 17 ayrı hırsızlık suçundan sabıkası bulunan Abdullah Kurnaz olduğu belirlenen şüpheli Beşiktaş’ta yolunu kesen devriye ekiplerinin üzerine aracını sürdü. 10 ekibin takip ettiği minibüs Mecidiyeköy’e ulaştığında Şişli ve Beşiktaş ekipleri de takibe katıldı. Minibüs Barbaros Bulvarı’na girdiğinde 30 dakika süren kovalamaca sona erdi. Abdullah Kurmaz, yakalandı. Aramada farklı marka ve ebatlarda stepne bulundu.

MAGAZİN HABERLERİ

Pınar tanık olarak dinlenecek
BEBEK- Pınar Altuğ’un Bebek semtinde bulunan evinden taşınma gerekçesi olarak gösterdiği Lucca adlı mekâna, Bebek semti sakinleri de savaş açtı. Vatandaşların çevre ve gürültü kirliliğine ilişkin emniyet ile görevlilere defalarca şikayette bulunduğu, sonuç alamayınca da savcılığa başvurdukları öğrenildi. Mahalle sakinleri oyuncu Pınar Altuğ’un gürültü kirliliği nedeniyle evinden taşındığını öne sürerek bar işletmecileri ve kamu görevlileri arasındaki bağın araştırılmasını talep etti. Soruşturma kapsamında Altuğ’un tanık olarak ifadesi alınacak.
“SENİ ÇOK ÜZECEĞİM”
KURUÇEŞME- Deniz Akkaya’nın kızı Ayşe’nin babası Efe Önbilgin’in sürpriz evliliği hakkında müthiş iddia. Efe Önbilgin’in, Deniz Akkaya’ya 20 gün önce evlenme teklif ettiği iddia edildi. Akkaya “Hayır” deyince Önbilgin, “Seni çok üzeceğim” diyerek on gün önce eski arkadaşı Duygu Ekşi’ye evlenme teklif etti. Önbilgin, düğün yeri olarak Akkaya’nın evinden görülen Les Ottomans Otel’i seçti. Önbilgin’in eski sevgilisinin düğüne gelip olay çıkarmasından endişe ettiği için sıkı güvenlik önlemleri aldırdığı öğrenildi.
TÜYO ALDI
BEBEK- Esmer bir güzelle görülen Sergen Yalçın’ın keyfine diyecek yok. Sevgilisiyle at yarışı bile oynayan Sergen, aradığı aşkı buldu. Sergen’in adı bir süre önce şarkıcı Nil Özalp ile anılan ve çapkınlık-larıyla ünlü Sergen, geçen hafta esmer bir güzelle Bebek’te görüntülendi. Sevgilisinin bir ara ateşini ölçtüğü Sergen Yalçın’ın gözü aşkında aklı at yarışındaydı. Edinilen bilgiye göre Sergen Yalçın, esmer sevgilisine de altılı konusunda fikir sordu, aşkının söylediği at isimlerini not etti.
“ÇET”E SÜRPRİZ PARTİ
ETİLER- Küçük Sırlar dizisinde “Çet” karakterini canlandıran Burak Özçivit, Survivor yarışması ile şöhrete kavuşan kız arkadaşı Başak Özer ile geçen hafta Etiler Nispet gece kulübünde eğlendi. Özçivit, yabancı dil eğitimi için yurt dışına gidecek olan sevgilisine sürpriz bir parti hazırladı. Genç çiftin, gazetecilerin fotoğraf çektiği an birbirlerine sırtlarını dönmesi dikkat çekti.
HESABI ÖDEMEYİ UNUTTU
ETİLER- Güzel oyuncu Beren Saat, yemek yediği restorandan hesabı ödemeden çıktı. Geçen hafta bir arkadaşıyla Akmerkez’e giden Beren Saat, yemek yediği restorandan dalgınlıkla hesabı ödemeden çıktı.Yemek sonrası sinemaya girip “Sihirbaz”ı izleyen ünlü oyuncu, seans sonunda apar topar restorana döndü ve defalarca özür dileyerek ödemesini yaptı.
TORAMAN’NIN FERRARİ’Sİ
BEŞİKTAŞ- Beşiktaşlı İbrahim Toraman, otomobilini yeniledi. Kara Kartal’ın Milli futbolcusu İbrahim Toraman geçen hafta İstinye Park’a 700 bin liraya aldığı Ferrari F 430 model otomobiliyle geldi. Alışveriş merkezinin önünde küçük bir tur atan Siyah Beyazlı futbolcu İbrahim Toraman, daha sonra ‘T’ plakalı otomobilini valeye bırakıp Masa Restaurant’ta yemek yedi.

SPOR HABERLERİ

Yüzler gülüyor
Porto maçı Kartal’a adeta nefes aldırttı… UEFA Avrupa Ligi L Grubu mazında Porto ile Beşiktaş karşılaşması Estadio Dragao Stadı’nda gerçekleşti. Oynanan maçta Beşiktaş, çekişmeli maçta mücadeleyi 1-1 bitirdi. Porto’nun golu 36. dakikada penaltıdan Falcao’dan gelirken Beşiktaş’ın golu ise 62. dakikada Nihat Kahveci’den geldi. Bu arada maçüa Porto’da Rodriguez karşılaşmanın 58. dakikasında kırmızı kart gördü. Beşiktaş’ta ise İbrahim Toroman 66. dakikasında ikinci sarı karttan kırmızı gördü ve kalan dakikalarda Beşiktaş’ı 10 kişi bıraktı. Porto, Beşiktaş karşısında aldığı beraberliğin ardından 10, Beşiktaş ise 7 puana yükseldi. Beşiktaş kalan iki maçında CSKA Sofya ile deplasmanda Rapid Wien ile Fiyapı İnönü Stadı’nda karşı karşıya gelecek.
TUR İHTİMALLERİ
n Beşiktaş 2 Aralık’ta CSKA Sofya’yı yenerse diğer maçın sonucuna bakmadan gruptan çıkmayı garantileyecek.
n Rapid Wien evinde Porto’yu mağlup edemezse CSKA Sofya deplasmanında alınacak beraberlik dahi Kartal’a tur için yetecek.
n Siyah Beyazlılar, CSKA’ya yenilse bile 2. sıradaki yerini koruyacak.
n Son maçta Porto-CSKA maçının sonucuna göre Kartal’a İnönü’de Rapid galibiyeti veya beraberlik yetecek.

“Beşiktaş’ı uçurmaya geldim”
Iverson’a 4 numaralı forma
Beşiktaş’ın son yıldızı basketbol devi Allen Iverson Türkiye’ye geldi. Havalimanına iner inmez büyük bir ilgiyle karşılaşan ve böyle bir ilgi beklemediğini söyleyen şaşkın oyuncu, geldiği için memnun olduğunu söyledi ve ilk röportajını da kaldığı otelin önünde verdi. Beşiktaş Cola Turka’nın dünyaca ünlü yeni transferi Allen Iverson, Türkiye’ye gelir gelmez ayağının tozuyla kısa bir söyleşi yaptı. Beşiktaş Cola Turka’nın yeni transferi NBA yıldızı Allen Iverson, Türkiye’ye en iyi yaptığı iş olan basketbol oynamaya geldiğini söyledi. Iverson, kaldığı otelin önünde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, İstanbul’a geldiğinde gördüklerinin kendisini çok etkilediğini dile getirerek, ”Gelir gelmez hemen kabul edilmek, iyi ve büyük bir his yarattı. Geldiğim için çok seviniyorum. Buraya en iyi yaptığım işi yapmaya, basketbol oynamaya geldim” diye konuştu. Taraftarların mutlaka kendisini daha önce televizyondan izlemiş olduğunu düşündüğünü aktaran Allen Iverson, ”En çok yapmak istediğim şey; beni canlı olarak görmeleri, izlemeleri. Taraftarlar, canlı olarak çok daha iyi halimi seyredecekler” ifadesini kullandı. Iverson, taraftar desteğiyle oynamanın önemine değinerek, ”Onların bütün hislerini biz de paylaşacağız. En büyük itici güç taraftarlarımız olacaktır” dedi. Şu ana kadar Türkçe bir kelime öğrenmediğini belirten ünlü basketbolcu, ancak buradan ayrılırken Türkçe konuşacağını sözlerine ekledi.
Galatasaray derbisi 14. hafta
BEŞİKTAŞ ezeli rakibi Galatasaray’la 14. hafta karşı karşıya gelecek. Siyah Beyazlılar derbi maçı deplasmanda oynayacak. 14. haftaya kadar tüm sakatları iyileştirmeye çalışan Beşiktaş’ta futbolcular kart görmemeleri yönünde uyarıldı. Özellikle Q7’nin bu maçta forma giyecek olması taraftarı mutlu ediyor. Galatasaray’ın yıldızı Arda’nın ise derbide forma giyme şansı az olduğu belirtiliyor.
İMZALADI
Dünya yıldızı
Iverson Kartal oldu. Beşiktaş Cola Turka’nın dünyaca ünlü yıldız transferi Allen Iverson, Beşiktaşlı formayı eline aldı, imzayı attı. Taraftarın sevgiyle karşıladığı Allen Iverson, görkemli bir törenle taraftarla buluştu. Siyah-beyazlılar, NBA megastarını Avrupa’ya getiren ilk takım olma ünvanını da eline geçirmiş oldu. Sözleşmesinin imzalanmasında Başkan Yıldırım Demirören ve yönetici Şeref Yalçın, ABD’ye giderek Iverson’la bizzat görüştü. NBA’de 4 kez sayı kralı olan ve 26.7 sayı kariyer ortalaması ile bu alanda gelmiş geçmiş en iyi 6. oyuncu olan 35 yaşındaki yıldızla yüz yüze görüşen Demirören ve Yalçın, mega yıldızı Beşiktaş’ın renklerine kattı.
Yıllığı 1.5 milyon dolardan 1+1 yıllık sözleşmeye ‘olur’ veren ABD’li yıldız şampiyonluk durumunda 500 bin dolar daha alacak. Demirören ve Yalçın, Iverson’a resmi imzayı New York’ta atmıştı.
IVERSON KİMDİR?
Allen Iverson, 6 Temmuz 1975 tarihinde Hampton, Virginia’da doğdu. Allen doğduğunda annesi Ann sadece 15 yaşındaydı. Ve Allen’ı tek başına yetiştirmek zorundaydı. Hampton’ da yaşadıkları ev ise kanalizasyon şebekesinin hemen üzerinde olduğu için sık sık lağım taşkınlarına maruz kalmaktaydı. Iverson’ın gerçek babasını merak edenleriniz varsa, Iverson’ın hayatıyla biyolojik olarak onun babası olması dışında hiçbir ilgisi olmadı.Iverson’ların evinde ödenmeyen faturalardan dolayı genelde su ve elektrik kesik olurdu. Ama küçük Allen gene de annesine kızgın değildi çünkü mevcut duruma göre annesinin zaten elinden geleni yaptığını düşünmekteydi. Allen daha sonra kendi başının çaresine zor bakarken hayatına giren iki kızın da sorumluluğunu üstlenmek zorunda kaldı: Kardeşleri Brandy ve

Iliesha. Iverson genç yaşında sorunlarla boğuluyor ve olayları kafasından atmak aklını başka şeylere vermek istiyordu ve kendini spora yöneltti. Basketbol ve Amerikan futbolu en sevdiği sporlardı. Basketbol Iverson için boş vakitlerini değerlendirdiği hoş bir uğraştı sadece. O kendini Amerikan futboluna daha yakın görüyordu annesi ise onun basketbol ile ilgilenmesini istiyor, ona nasıl şut atılacağını içeriye nasıl dribling yapılacağını gösteriyordu. Iverson hala Amerikan futbolunu basketbola tercih ediyordu. Ta ki 15 yaşına kadar… Bir gün Ive yine basketbol oynarken kısacık boyuna rağmen nizami olan bir potaya smaç attı. O maçtan sonra hissettikleri Allen’a geleceği için önemli bir karar verdirecekti. Bir gün Iverson arkadaşları ile bowling oynamaya giderken yollarını ırkçı bir grup beyaz çevirdi. Karşılıklı sözlü sataşma kısa süre içinde büyük bir kavgaya dönüştü. Kavga bittiğinde ise Iverson çete kurarak kavga çıkarmak suçundan tutuklandı. Elliden fazla kişinin katıldığı kavgada sadece dört siyah tutuklanmıştı ve Iverson onlardan biriydi onun için istenen ceza 15 yıl hapisti. Olanlara inanamıyordu artık tüm rüyaları ona uzaktı. Lise diploması, üniversite ve profesyonel sporculuk artık rüyaydı. Ama bir Amerikan rüyasının gerçekleşeceğini nereden bilebilirdi. Iverson’ın aldığı ceza Amerika’da geniş yankı yarattı. Ku Klux Klan Örgütü’nün bu olayı bilinçli olarak yarattığını siyah bir oyuncunu başarılarını engellemek için bu olayları çıkardıkları iddia edildi. Georgetown Üniversitesinin disipliniyle tanınan ünlü antrenörü John Thompson geldi hemen Thompson eğer hapisten çıkarsa onu Georgetown Üniversitesine alacağını söyledi üstelik ona burs verecekti diğer taraftan çeşitli örgütler de Iverson’ın aldığı cezayı protesto ediyordu. Virginia valisi davayı tekrar görüşülmesine karar verdi. Bunun sonucunda Iverson’ın cezası ağır ceza kapsamından çıkarıldı,davanın çocuk mahkemesi yetkisinde olması gerektiği ve cezası dört ay bir çiftlikte çalışmak olarak açıklandı. Iverson o dört ayın sonunda serbestti ve hayallerini gerçekleştirmek için tek yapması gereken lise diplomasını almaktı .O da bunu gerçekleştirerek Georgetown Üniversitesinin yolunu tuttu. Ailesinin şiddetle paraya ihtiyacı olduğu dönemde Iverson üniversiteyi bırakarak NBA gitme kararı aldı zaten başkada seçeneği yoktu. Ive kısa süren üniversite kariyerinde 67 maçın 66 sında ilk beş başlamış ve oynadığı her iki sezonda da Georgetown üniversitesinin baş skoreri olmuştu. Georgetown’da geçirdiği iki yılın sonunda arkasında bir çok ödül bıraktı. 20.4 sayı ve 4.5 asist ortalamaları ile oynadığı 1994-95 sezonunda Big East Ligi’nin en iyi çaylağı ve savunmacısı ödülüne ulaştı. 25.0 sayı, 4.7 asist, 3.35 top çalma ortalamalarıyla oynadığı 1995-96 sezonunda ise ismi Big East’in en iyi ilk beşindeydi ve tekrar yılın takımına seçildi.. Ve NBA Günleri… İverson 1996 Draftlarında 1. sıradan Philadelphia Sixer’s tarafından draft edildi. Philadelphia Sixer’s takımında başladığı kariyerine hala bu takımda devam etmektedir. İverson bir maçta tek başına 60 sayı atabilmesi ve 40-50 sayının altına düşmemesi ile 2004-2005 NBA liginde takımını tek başına surtlayan kişi oldu. Kariyerinde 5 Kez Allstar maçına çıktı, Sezon başına Nba kariyeri 3 Sayı ortalaması %31, 2 sayı ortalaması %41, Serbest atış ortalaması ise %75 oldu. 57 Kez Play-off maçına çıktı. Boyu, 1.83, Kilosu 75.
Galibiyete merhaba
BJK İnönü Stadı’nda oynanan Sivasspor mücadelesini Kara Kartal 2-1 kazandı. Beşiktaş’a galibiyeti getiren golleri 5. dakikada Bobo ve 23. dakikada Necip kaydetti. Sivasspor’un tek golü ise 67. dakikada Suarez’den geldi. Son üç maçından puan çıkartamayan Siyah Beyazlı ekip, haftalar sonrası galibiyet hasretine eski futbolcusu Rıza Çalımbay’ın takımı Sivaspor karşısında son verdi.