Reina saldırganının üst aramasını yapmamakla suçlanan iki polis hakim karşısına çıktı

İstanbul Ortaköy’de kimlik kontrolü ve üst araması yapmadıkları öne sürülen iki polis memuru hakim karşısına çıktı. Her iki sanık da suçlamaları reddetti. İstanbul 42. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuksuz yargılanan ve o dönem Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde polis memuru olan sanık polisler Akif A. Ve Süleyman G. katıldılar.



Olay tarihinde görevli olmadığını ve arkadaşıyla  gezmeye çıktığını belirten sanık Akif A. savunmasında, “Ortaköy’de yürüyorduk. Birinci köprünün altında bulunan olay yeri inceleme büro amirliğinin yanına geldiğimizde olayı öğrendik. Müdürümün Reina’nın önünde mevzilendiğini gördüm. Aracın kapısı açıktı. Müdürüme yardımcı olmak için yanına gittim. Dışarıda polisler vardı. Henüz Reina’nın içerisine girilmemişti. Yerde yatan bir polis memuru vardı. Özel güvenlikler içeriden bir telsiz çıkardı. ‘Arapça konuşuluyor, Arapça bilen var mı’ diyerek telsizi bana verdiler. Ben Arapça bilen var mı diye çevreden aramaya başladım. Bulamadım. Reina’nın yan kapısından özel harekat görevlileri içeri girdiler. Güvenlik kamera kayıtlarını izlediler. Eylemi yapan şahsın kıyafetlerini değiştirip çıkmış olabileceği söylendi. Reina’nın içindeki bazı kişiler tahliye edilmişti. Kalan kişiler de yaralı bile olsalar aranarak kontrol edildikten sonra çıkarıldılar ve memurlar eşliğinde olay yeri inceleme büro amirliğinin önünde toplandılar. Hiç kimsenin ayrılmasına izin verilmedi. Kulüp bu şekilde boşaltıldı” diye konuştu.



”GÖRÜNTÜLER NET DEĞİL, FAİLİ DURDURUP DURDURMADIĞIMI HATIRLAMIYORUM”



Sanık polis Akif A. “Benim eylemi yapan şahsı durdurduğum, kimlik kontrolü ve üst araması yapmadan serbest bıraktığım iddia ediliyor. Bununla ilgili görüntüler olduğu söyleniyor. Ben görüntüleri izledim, görüntülerdeki kişinin ben olup olmadığımı bilmiyorum, görüntüler net değil. Olay günü faili durdurup durdurmadığımı üst araması ve kimlik kontrolü yapıp yapmadığımı da hiç hatırlamıyorum. Atılı suçu kabul etmiyorum” dedi.



”TELSİZLERDEN ŞAHSIN DENİZE ATLADIĞI SÖYLENİYORDU”



Diğer sanık Süleyman G. ise olay günü gözaltı aracında görevli olduğunu belirterek, “Birinci köprünün altında bulunan Olay Yeri İnceleme Büro Amirliği’nin önünde duruyorduk. Reina’dan bize doğru koşup gelenler vardı. Biz de araçtan indik. Ne olduğunu anlamaya çalıştık. Bizim arka tarafımızda özel harekattan polis memurları vardı. Gelen kişiler ‘Reina’yı tarıyorlar’ dediler. O arada Reina tarafından koşarak gelen yaralı bir şahıs vardı. Yanımıza gelince düştü. Biz bu kişiyi hemen yoldan geçen bir sivil araçla hastaneye gönderdik. Özel harekat polisleri müdahale etmek için Reina’ya doğru gittiler. Biz olduğumuz yerde beklemeye başladık. Çevredeki karakollardan da ekipler geldi. Telsizlerden şahsın denize atladığı söyleniyordu” dedi.



”BEN KİMSEYİ DURDURDUĞUMU HATIRLAMIYORUM”



Failin eşgalinin tarif edildiğini söyleyen sanık Süleyman G. “Üzerinde açık renk bir gömlek, beyaz tenli ve 25 yaşlarında olduğu belirtiliyordu. Ambulanslar, zırhlı araçlar geliyordu. Sesi duyan herkes kaçışmıştı. Ben kimseyi durdurduğumu hatırlamıyorum. Telsizden yapılan tarife göre o çevrede görüp şüphelendiğimiz hiç kimse olmadı. Telsizden denize atladığı söylenince bizim tarafımızdan geçme olasılığı kalmadığını düşündük. Ben hiç Reina önüne gitmedim. Hep bulunduğum yerde kaldım. Oradan izledim. Olayları takip ettim. Yaralıların ve diğer kişilerin tahliye işlemi yapıldı. Reina’dan çıkan kişilerin polis evinde ve olay yeri inceleme büro amirliğinde toplanması emri geldi. Bizde bu anonstan sonra gelen şahısları bırakmadık. İçeri aldık. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum” diye konuştu.

“FAİL OLAY YERİNDEN AYRILDIKTAN SONRA EMİR VERİLİYOR”



Sanık Süleyman G’nin avukatı Faruk Emre Akı da “Olay gece saat 01.18’de gerçekleşiyor. Fail saat 01.24’te mekandan ayrılıyor. Saat 01.43’te Reina’dan tahliye edilen şahısların ekipler amirliğine gönderilmesi talimatı telsizle veriliyor. Bu emir fail olay yerinden ayrıldıktan sonra veriliyor. Fail kaçtığı için müvekkilin verilen emri uygulaması ve faili yakalaması mümkün değildir.



Emir geç veriliyor. Failin beyaz gömlekli ve siyah pantolonlu olduğu söyleniyor. Sanıkların olduğu görüntülerde ise kıyafetler farklı, eşkal farklı. Sanıkların kendilerine verilen bilgi doğrultusunda failin o kişi olduğunu bilme ihtimalleri yoktur. Görevi ihmal edecek pozisyonları da yoktur” dedi. 



Savunmaların tamamlanmasının ardından sanıkların fotoğrafları çekilerek dosyaya konuldu. Mahkeme, dosyanın bilirkişiye gönderilerek görüntülerdeki kişilerin sanıklar olup olmadığı hususunda rapor düzenlenmesine karar verdi. Sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.