Vatan Şaşmaz cinayeti görüntülerinin yayılması davası

Beşiktaş’ta bir otel odasında eski manken Filiz Aker tarafından öldürülen oyuncu Vatan Şaşmaz’ın cansız bedeninin görüntüsünü çekerek kamuoyuna sızdırılmasına ilişkin biri polis 4 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.

İstanbul 39. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, açığa alınan polis  memuru sanık Faruk K, eşi sanık Sibel K. ile katıldı. Sanık Didem Ç’nin ise, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılımı sağlandı. Duruşmada beyanı sorulan sanık Didem Ç, gece saat 2.00-3.00  sıralarında davanın sanıklarından Yakup’un, Whatsapp’tan kendisine görüntülü bir mesaj gönderdiğini ve görüntüler çok net olmadığı için mesajı anlayamadığını belirterek, şunları söyledi: “Sorduğumda, görüntünün Vatan Şaşmaz’a ait olduğunu söyledi. Yakup, uzaktan akrabamız ve arkadaşımız oluyor. Bu videonun haber niteliği taşıdığını düşünerek ihbar hatlarıyla paylaşmak istedim. Bir haber ajansı, ‘Böyle bir video varsa bize gönderin, kimseye göndermeyin, bize gönderirseniz size ücret vereceğiz” dedi. Ücret istemedim. İnternete girdiğimde zaten bu video yayılmıştı. Nereden, nasıl yayıldığını bilmiyorum. Bana göndermeden önce video  başka kişilere gönderilmiş. Bir gazeteci de beni arayıp hesap numaramı istedi. Böyle bir videoyu satan kişi olarak haber yapmak istediler benimle ilgili.”

Sanıklardan Faruk K. de, 20 senelik polis memuru olduğunu belirterek,  “Adli soruşturma geçiriyorum. Buradan alacağım olumsuz bir karar mesleğimi  etkileyecek.” diye konuştu. Mahkeme, sanık avukatlarının sunduğu yazılı savunmaları incelemek  üzere duruşmayı erteledi.



İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, oyuncu ve sunucu Vatan Şaşmaz’ın,  Beşiktaş’ta bir otel odasında eski manken Filiz Aker tarafından öldürülmesine ilişkin yürüttüğü soruşturmada  kovuşturmaya yer olmadığına hükmederek, takipsizlik kararı vermişti. Şaşmaz ile Aker’in, otel odasındaki ceset görüntülerinin sosyal  medyada ve basında yer almasına ilişkin soruşturma sonucunda, Didem Ç, Yakup İ,  Faruk K. ve Sibel K. hakkında “gizliliğin ihlali, görevi kötüye kullanma ile ses  ve görüntülerin kayda alınması” suçlarından dava açılmıştı.