Bir gün acı, bir gün tatlı!..

Evet, Avrupa’dan acı haberle dön, ama hemen arkasından tatlı bir FB galibiyeti al. Hayatta zaten böyle değil mi? Bazen hüzünlü, ama bazen sevinçli günler yaşayarak günlerimiz, yıllarımız geçip gitmiyor mu?
Tabii ki Bayern mağlubiyeti bizi üzdü, bu hezimeti 10 kişi kalmamıza bağlayanlar, hakemi suçlayanlar oldu, ben aynı fikirde değilim, biz 10 kişi ile Türkiye’de ve Avrupa’da ne maçlar kazandık onu geçiniz, ayrıca hakemin de pek aleyhimize bir olayı olmadı, biz ne hakemlerle ne maçlar kazandık, Bayern karşısında gücümüz budur, evet belki bu kadar fark olmazdı o kadar, haddimizi bilelim, bilelim ki eksiklerimiz görelim ve de ona göre de çalışalım, ama bu sadece BJK’mizin yapacağı bir iş değil, topluca ülke futbolunu dizayn etmemizle olabilecek, ülke olarak büyük futbol reformları ile yapabileceğimiz şeyler, aksi halde bir veya birkaç kulübün işi değil bunlar ve maalesef de yıllardır yapamıyoruz.
Şimdi artık önümüzde 2 kupa var, tabii öncelik lig liderliği, zira direkt şampiyon kulüplere katılma avantajını kazanmak gerekir neden mi? Mali açıdan büyük avantajlar sağlamak için, zira borç kapıya dayandı, kulübümüzün borçları için yönetim başka, denetim başka, kulisler ise daha başka, ama hepsi de anormal rakamları konuşmakta.
İkinci olursak, yeni açıklamayla 3 tane eleme maçı oynayacakmışız, FB’nin, GS’nin geçtiğimiz senelerde gerekli hazırlıkları yapamadıkları içinde, ne denli kötü takımlara elendiklerini düşünürsek, ligde ikinci olmak pek hoş gözükmüyor, UEFA kupasının gelirleri de o kadar cazip rakamlar değil, bu sebeple ligte şampiyonluk çok gerekli, ama gelelim ki maçlarımız diğer takımlara göre bayağı zor, hele bizim takımın futbolcularının daha evvelki yazılarımda da belirttiğim üzere, bilhassa Anadolu’da pek iyi oynamamaları dolayısıyla, çoğunlukla onlara karşı puan ve puanlar kaybetmemiz, beni bayağı endişelendiriyor, haksız mıyım? Bakın kaybettiğimiz puanlara göreceksiniz.
Tüm bu açıklamalardan sonra, şampiyonluk için bilhassa deplasman maçlarımızda çok, ama çok başarılı olmamız gerekmektedir, aksi halde bırakın şampiyonluğu ikincilik dahi hayal olur.
Ayrıca bu yıldan, hatta şimdiden gelecek yılların takımının yapısını acilen düşünmek gerektiğine inanıyorum, zira bu takımın yabancısı çok ve hepsi çok yaşlı, altyapıdan ümit veren tek futbolcun olmadığı gibi maalesef yok, ümit veren de yok.
Bence bir kriz masasının acilen, kurulup bu kulübün yönetim dışındaki değerlerini de bir araya getirerek, MALİ – PERSONEL – SPORTİF ŞUBELER – FUTBOL ALTYAPISI-TESİSLER – VB hususlarda bir 5 yıllık KALKINMA PLAN VE PROJELERİNİ YAPMAK VE DE TATBİKATA GEÇİRMEK gereklidir diyorum, tabi karar yönetimindir. Bu benim olmazsa olmaz diye değerlendirdiğim, şahsi görüşümdür.
Beşiktaş’ımıza İNÖNÜ’DE (Ben hala o isimdeyim) ve de deplasmanlarda başarılar diliyorum ve bu başarı için de yabancı futbolcularımızın, yani takımın 10 kişisinin de, aynen kendi sahalarında ve Avrupa’da gösterdikleri performansı ve gayreti göstermelerinin şart olduğu düşüncesindeyim.
Mart inşallah kapıdan baktırmaz, FAZLA DOĞALGAZ DA yaktırmaz, zira artık kazma ve kürek devri bitti aziz dostlarım.
Sağlıklı, mutlu ve başarılı günler diliyorum, sevgi ve saygılarımla.