SPOR: İşte Cenk Tosun’un hayat hikayesi!

Türkiye’den en yüksek ücrete transfer olan futbolcu ünvanı artık onun. Beşiktaş’ın başarılı oyuncusu Cenk Tosun kim, futbol tarihindeki başarıları ne? Beşiktaş’a transfer olmak için Gaziantepspor’da 500 bin eurosunu bırakan ve 900 bin euro da kendisi için bonservis parası ödeyen Cenk Tosun’un bugünlere gelmesinde babası ve amcasının payı büyük… “Akşam yatağa futbol ayakkabılarıyla girerdim. Annem kızardı, topumu saklardı. Ben de çoraplardan top yapardım” Bu bahsettiği yıllar, Cenk Tosun’un doğup büyüdüğü Almanya’daki çocukluk günlerinden. Annesi ona kızarken babası elinden tutup evlerine en yakındaki Eintracht Frankfurt Kulübü’ne götürdü. 6 yaşında girdiği o kapıdan 19 yaşına kadar hiç çıkmadı. Her genç futbolcu gibi onun da bir idolü vardı. Arjantili golcü Gabriel Batistuta. Frankurt’taki başarısı onu Alman Ümit Milli Takımı’na kadar yükseltti. İlk maçında İngilteye penaltıdan gol attı. Sonrasında yaşadığı ağır sakatlık onu kulübeye mahkum etti. 1.5 yıl Almanya’da hiç forma giyemedi. Önünde tek bir çare vardı, onu yaptı. Türkiye’den Gaziantepspor ile anlaştı. İlk maçında Galatasaraya gol attı. Bir yanda Gaziantepspor’da goller atarken diğer yanda Milli Takım konusunda yol ayrımına gelmişti. Joachim Löw onu Alman aday kadrosuna çağırsa da, Cenk, Ay Yıldızlı formayı seçti. Cenk Tosun, Gaziantepspor’da çıktığı 109 maçta 39 gol attı. Tüm dikkatler üzerindeydi. Ve 2014 yılında çocukluk hayali Beşiktaş’a gitti. Beşiktaş formasıyla da çıktığı ilk maçında gol attı. Tıpkı Gaziantepspor’la ve Alman Ümit takımıyla ilk maçlarında attığı gibi. Beşiktaş’ta geçen 3.5 yılda Demba Ba, Abobubakar, Mario Gomes gibi dünyaca ünlü yıldızlarla aynı mevkide aynı formayı giydi. Ve 142 maçta 64 gol atmayı başardı Cenk Tosun.

İşte Cenk’in film hikayesi gibi hayat öyküsünden detaylar…

Denizlili Şenol Tosun 15 yaşında gitmiş Almanya’ya, işçi olarak çalışan babasının yanına… Başlamış çalışmaya. 20’li yaşlara geldiğinde bir güzele vurulmuş, yine kendileri gibi Almanya’da yaşayan Ankaralı bir ailenin kızına. Evlenmişler; Selma-Şenol Tosun çifti olmuşlar. Şenol Tosun’un hayali futbolcu olmakmış ama… Ne yaparsın ekmek parası. Bırakmış futbol topu peşinde koşmayı, ekmek parasının peşine düşmüş iş bulduğu Frankfurt Havaalanı’nda… Kardeşi Taner Tosun da yanında…

Frankfurt’a 70 kilometre uzaklıktaki Wetzlar, Lahn nehri kenarında bir güzel bir şehir. Burada yaşamaya başlamışlar. Tosun çiftine önce Ayşen katılmış, 6 yıl sonra da Cenk. Baba Tosun, oğlu olunca koymuş kafasına; ille de futbolcu yapacak. Kendisi olmadı ya O olacak. Cenk daha 3 yaşına geldiğinde almış SV Raunheim 07 takımına. Demiş ki; “Bakın benim şu oğlana!..”

Babası her gün işten döner dönmez alıyormuş oğlunu yanına… Diğer yanında da Taner amca. Sürekli Arjantinli ünlü golcü Batistuta’nın kasetlerini izlettirmeye başlamışlar minik Cenk’e… “Bak nasıl vuruyor! Bak nasıl kafaya çıkıyor! Bak nasıl röveşata yapıyor” diye diye hem de… Bakmış Cenk, her gün bakmış. Gelişmiş, gelişmiş. Ama baba Tosun bunu da yeterli görmemiş. Bir gün bahçede şut çektirdiği oğluna; “Neden hep sağ ayakla vuruyorsun? Solu da kullan, kafanı da” demiş, hatta daha da ileri giderek bir süre sağ ayakla vurmayı yasaklamış. Cenk her gün sol çalışmış, çalışmış, çalışmış… Kafa toplarına çıkmış da çıkmış. Sonunda iki ayağını da kullanır olmuş, kafasını da… Bugün Şampiyonlar Ligi’nde attığı 3 golün nedeni bu mu acaba? Biri sağ ayak, biri sol ayak, biri de kafa!

Futbol futbol da… Her şey de futbol değil ki ama! Böyle düşünüyormuş Cenk, NBA de izliyormuş sık sık. İşte o yıllarda hayran olmuş Michael Jordan’a ve 23 numarasına. O zamanlardan koymuş kafasına; bir gün iyi futbolcu olur da bir de Beşiktaş’ta oynarsa 23 numaralı forma olacakmış sırtında. Bugün Beşiktaş’ta… Sezon başında “Al 9 numara senin” demişler ama, “Yok” demiş, “Benim numaram 23!”

LÖW İSTEDİ AMA…

Eintracht Frankfurt’ta oynaya oynaya dikkatleri çekmiş sonunda. Almanlar milli yapmışlar onu yaş gruplarında. Giymiş formayı giymiş giymesine ama… Gönlünde hep Ay Yıldız yatıyormuş aslında. Alman Milli Takımı’nın hocası Joachim Löw A Milli Takım aday kadrosuna da yazmış adını Gaziantepspor’a transfer olup da Türkiye’ye geldiğinde… “Ne yapsam, ne etsem” diye düşünürken telefonu çalmış, açmış. Karşısında konuşmaya başlamış:

-Cenk merhaba. Ben Okan. Okan Buruk. Türk Milli Takımı hocası Guuss Hiddink’in yardımcısı. Seni milli takıma bekliyoruz.

Bir sevinç, bir heyecan. Hemen babasını aramış, durumu anlatmış. İstanbul’da da buluşmuşlar, TFF binasına gitmişler. Hiddink övmüş de övmüş Cenk’i, o da kararını vermiş:

“Alman Milli olmayacağım. Ben Türküm. Türk Milli Takımı’nın formasıyla oynayacağım!”

VE BEŞİKTAŞ

Milli de olan Cenk, Gaziantepspor’da da parlamış, parlamış…

Her şey iyi güzel de… Ya çocukluk hayali Beşiktaş nerede? Transferde hep “Galatasaray istiyor, Fenerbahçe istiyor, Trabzon da istiyor haberleri çıkıyor da… Beşiktaş neden istemiyor” diye düşünürken… Bir hayali daha gerçek olmuş 2014 yılındaki ara transferde. “Beşiktaş seni istiyor” dediklerinde düşünmemiş bile; “Hemen” demiş. “Hemen değil, sezon sonunda” dediklerinde ise “İmzayı şimdi atabilirim” karşılığını vermiş.

Bunun üzerine kulüpler başlamışlar görüşmeye… Öyleydi, böyleydi derken…Cenk gitmiş Gaziantepsporlu yöneticilere; “Bırakın beni. Beşiktaş’a gitmek istiyorum! Bunun için de kulüpten olan 500 bin euro alacağımdan vazgeçiyorum!”

“Tamam o zaman” demişler, “Bonservis paran için Beşiktaş’la da anlaşalım öyle… ”

Bakmış ki orada da 900 bin euro’luk bir anlaşmazlık var… “Onu da ben veririm” demiş, Beşiktaş’la 5 yıllık sözleşme imzalayıp da bunun için ilk etapta 900 bin euro’luk çek alınca… “Buyurun” demiş Gaziantepsporlu yöneticilere; böylece 1 milyon 400 bin euro’dan olmuş kendisi sırf Beşiktaş’a transfer olmak için. Sezon sonuna kadar da Gaziantep’te forma giyip, sonra Beşiktaş’a gelmiş.

SON HAYALİ DE GERÇEK OLDU

Hayalleri vardı Cenk’in… Futbolcu olacaktı. Milli olacaktı. Beşiktaş’ta oynayacaktı… 3’üne de ulaşmıştı ulaşmasına da… Ya Almanya’daki Ece’si… Yıllardır sabırla kendisini bekleyen sevdalısı… Bu hayaline de ulaşmalıydı, onu da başardı. Geçen yıl Ece Akgürbüz ile evlilik sözleşmesine imza attığında dünyalar da onun olmuştu aslında.

Futbolcuydu, Beşiktaş’taydı, Ece’si de yanındaydı.

Kafası rahat olunca… Hız verdi çalışmalarına… Sürekli yabancı santrfor alıyorlardı, sürekli forma için bir rakibi vardı. Ama yılmadı. Çalıştı da çalıştı. Antrenmanlara erken geldi, çalıştı. Antrenmanlar bitti, ekstradan çalıştı. Kendisine özel hoca tuttu yine çalıştı.

Ve bugün…

Artık Beşiktaşlı Cenk olarak sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da da tanınıyor. Ve şimdi 27 milyon euroluk rekor transfer ücretiyle 4.5 yıllığına İngiltere’nin Everton takımında. Frankfur’ta başlayan, Gaziantep ve İstanbul’da devam eden başarı öyküsü şimdi Liverpool kentinde katlanarak sürmeyi bekliyor.

CNN TÜRK, SKOR