KÜLTÜR: Salvator Mundi’nin hikâyesi

Erkek Mona Lisa olarak tanınan “Salvator Mundi”nin hikâyesi tüm sanat camiasında merak uyandırıyor. Bu aralar sanat piyasasında Leonardo da Vinci’nin adı sıklıkla anılıyor. Christie’s Müzayede Evi geçtiğimiz günlerde kayıp eserler arasında gösterilen Salvator Mundi adlı Leonardo da Vinci imzalı eseri, 100 milyon dolar değerinde satışa çıkardı. İsa Peygamber’in, genç halinin bir portresi olan bu eser, neden bu kadar önemli ve değerli? Gelin birlikte bakalım.

Belirgin ve Karışık Bir Duruş

Bazı uzmanlara göre, eser Fransız Kraliyet ailesi için yapılmış bir çalışma. Kraliçe Henrietta Maria’nın İngiltere kralı Kral I. Charles ile 1625’te evlenmesi üzerine, beraberinde İngiltere’ye götürdüğü ve eserin İngiliz kraliyet ailesinin mülkiyet parçalarına dahil olduğu söyleniyor. Ta ki 1763 yılına kadar. O tarihten sonra esere 150 yıl boyunca rastlanmıyor. 20. yüzyılın başında ise Virginia merkezli Sir Frederick Cook’un koleksiyonuna girerek yeniden ortaya çıkıyor. Daha sonra 1958 tarihinde, Leonardo’nun atölyesinden bir asistana atfedilerek resmi bir açık arttırmada 45 pound’a satılıyor.

2005 tarihine kadar yine ortalıklardan kayboluyor, New York sanat satıcılarından Alexander Parish tarafından 10.000 $’lık bir değerle tekrar gün yüzüne çıkıyor. 2013 yılında Sotheby’s’de serbest liman kralı Yves Bouvier’e satılıyor. Aynı yıl Bouvier, eseri 127.5 milyon dolar’a Rus milyarder Dmitry Rybolovlev’e satıyor. Şimdilerde ise Rybolovlev, eseri Christie’s satışına sunuyor.

Birden Çok Dava Konusu

Eser yeniden ortaya çıktığından beri, karmaşık pek çok yasal savaşa karıştı. Bunların en ünlüsü, Dmitry Rybolovlev ile Yves Bouiver arasında devam edeni. Rus milyaderin 127.5 milyon dolar’lık bu işi satın almasından kısa süre sonra, New York Times gazetesinde okuduğu “resmin değerinin 50 milyon olduğu” haberi işleri karıştırdı. Rus milyarderin resmi bu kadar yüksek bir fiyata satın aldığı düşüncesi ikili arasında yasal bir savaş başlattı.

​Bu arada Sotheby’s, mahkemeye geçen yıl satıcıların maruz kaldığı zararlardan sorumlu olmadığını açıklayarak kendisini herhangi bir davadan korumak istediğini belirtti.

Resim Pek Çok Baskıya Maruz Kalmış

Eser nihayet 21. yüzyıl konservatörlerinin eline emanet edildiğinde, ceviz paneli bölündü ve sıva tutkal ile birlikte düzeltildi. Restoratörler tarafından tek parça haline getirelerek gri bir reçine ile kaplandı. Yapılan çalışmalarda resmin tekrar ve tekrar boyandığı tespit edildi.

Saf Bir Hissiyat Uyandırıyor

Sanat tarihçisi Pietro Marani, 2011’de Daily Mail’e verdiği demeçte: “İncelemek için bir gün verildi ancak daha fazlasına ihtiyaç duyuldu, sonuç olarak eserin bizzat bir Leonardo da Vinci eseri olduğunu söyleyebilirim” dedi.

Bunun üzerine resmin değeri artmakla kalmadı bir şöhrete de ulaştı.

​Rönesans araştırmacısı Martin Kemp “Oldukça açıktı,” yorumunda bulundu, “Leonardo’nun sahip olduğu hissiyat yansıtılmış, resimde Mona Lisa’nın varlığı var. Dolayısıyla, vücudunuzun neredeyse içinde olan bu başlangıç tepkimesinden sonra, ona bakıyorsunuz ve saç, yüz ve dokunun işlenmesi son derece saf diye düşünüyorsunuz. Sanki saç canlı, hareketli bir madde veya su gibi. Leonardo’nun saçın nasıl bir şey olduğunu söylediği bu tür girdaplar var” açıklamasıyla resmin aktardığı hisleri betimledi.

Fakat Ne Zaman Boyandığından Kimse Emin Olamıyor

Leonardo’nun eseri Mona Lisa üzerinde çalışırken 1490’larda Milano’da olduğu zamanda mı, yoksa 1500’lerden sonra Floransa’da mı boyadığıyla ilgili tartışmalar devam ediyor.

 

Bazı Eleştirmenler Hippi İsa Benzetmesinde Bulundu

Resim, National Gallery’de 2011 yılında halka tanıtıldığında, biletlerin bir hafta içinde satıldığı, karaborsadakilerin de 400 dolar’a satıldığı belirtildi. Ancak Guardian sanat eleştirmeni Adrian Searle: “Leonardo’nun Mesih’in temsilciliğinden etkilendiği görünmüyor ve eser taşlanmış birinin sırlı görünümüne sahip” yorumu ve İsa Peygamber’in huşuh halinde bir ifadeye sahip olması resmin “Hippi İsa” olarak anılmasına sebep oldu.

Bulunması Gerisi Kadar Önemli

1909’da tasdik edilen en yeni Leonardo bulgusu olan Hermitage’de yer alan Benois Madonna’nın koltuğuna oturdu. Böylece Leonardo’nun bilinen 20 eseri arasında yerini aldı.

Mona Lisa’ya Eşlik Eden Adanmışlık

Leonardo sanatına hakim sanat tarihçileri arasında olan

Martin Kemp: “Çünkü çok yumuşak. Sol gözünün üstünde – sağ tarafa baktığımızda – eti yumuşatmak için yapmış olduğu izlerden bazıları var ve yüz 1500’den sonra Leonardo’nun karakteristiği olan ‘çok yumuşak’ denilebilecek bir boyaya sahip. Daha sonraki Leonardo eserlerini birbirine bağlayan şey, pek bilinmeyen bir şeyin, psikolojik hareketi, aynı zamanda da gizem duygusudur. O çizer ama cevapları size asla vermez. Tıpkı Mona Lisa gibi” diyor.

Salvator Mundi, Leonardo’nun tüm esrarengizliğiyle bizi tekrar baş başa bırakırken, resmin yeni sahibinin kim olacağı ise büyük bir merak konusu.

Artful Living